24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KULTUR 7 bin 500 yıllık matkap ucu bulundu Bursa’nın merkez Nilüfer ilçesindeki Aktopraklık Höyüğü’nde 7 bin 500 yıllık matkap ucu bulundu. Çakmaktaşının yontulmasıyla elde edilmiş sivri uçlu taşın, matkap olarak adlandırılabilecek bir alete takılarak kullanıldığı düşünülüyor. 14 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK kultur@cumhuriyet.com.tr Pazartesi 12 Haziran 2017 C¸eken ve c¸ekilen, yani sanatc¸ı ve objesini aynı karede buluşturan Mahremin ifşası otoportresergisi‘BeniBul’ Akbank Sanat’ta ziyarete açıldı Otoportre. Yani, kendisinden başka her şeyi fotoğraflayan veya resmeden sanatçının kendi mahremini ifşası. Freud id, ego ve süper ego arasında üç yeni mezun bir diğerinin yüzü birbirine karışıyor. Havada asılı kalmış bir taş gen kuran otoportrenin sanatçı için dayanılmaz bir çekiciliği oldu Mesajını adında taşıyan “Beni Bul” sergisi, farklı eğilim ve yaklaşıma sahip sanatçıların fotoğraf makine ğunu öne sürmüş. Bel lerini iç dünyalarına çevirdik ki de bu yüzden Ed leri işleri içeriyor. Kendi EZGİ ATABİLEN ward Hopper’dan Lucian si de bir fotoğraf sanatçıFreud’a, Hale Asaf’tan sı olan sergi küratörü Nuri İyem’e kadar pek Merih Akoğul’un çok sanatçı otoportrenin dayanılmaz söylediğine gö çekiciliğine kapıldı. Yani otoportrenin re içlerinde sanatçının dünyasıyla ilgili, diğer işle rini de okumaya yardımcı olacak anah tarlar sunuyor olmasının yanı sıra, sa natçının egosunu okşayan bir yanı da var. Her ne kadar narsistik arzular ba rındırsa da içinde, sanatçının fotoğraf makinesini kendisine doğrultmasında bir kendini anlatma çabası da var hiç kuşkusuz. Üstelik hâlen pek çok sanat çı işlerinde kendini kullanmaktan ka çınıyor olsa da bugün bunun aksini ya parak dünyaya adını duyurmuş birçok sanatçı da var... İşte aklımızda bu düşüncelerle do laşıyoruz Akbank Sanat’ın ilk iki katındaki sergi mekânını. Duvar larda 23 sanatçı ve beş kişilik bir kolektifin otoportreleri, yani top lamda 28 eser asılı. Bu sergide çeken ve c¸ekilen, yani sanatc¸ı ve objesi aynı karede birles¸iyor. Dahası, yıllar önce aramızdan ayrılmış bir sanatçı ile henüz Yonca Karakaş sipariş eserler de, koleksiyonlarda bulduğu veya varlığından haberdar olduğu otoportreler de var. Gelelim sergideki eserlere... Deniz Açıksöz, neredeyse 25 yıl sonra ikizi Derya ile aynı giysileri giyerek el ele tutuşmuş, bir kez daha geçmişi dü şünür gibi. İkizlerin çocukluk çağlarından bu yana yıllar geçmiş, artık kimse onları birbiriyle karıştırmıyor... Sadık Demiröz, Edvard Munch’un meşhur ‘Çığlık’ tablosuna göndermeyle bir tiyatro sahnesinde, hayatın dağıttığı rollerden kendisine düşeni üstlenmiş koca bir çığlık savuruyor. Gül Ilgaz’ın otoportresinde ise sırtı bize dönük, her şeye küsmüş gibi. Hemen başının yanında ise havada asılı kalmış bir taş duruyor; sanki taş değil de zaman durmuş. Ödünç alınmış karyola Ali Kabaş, paramotoruyla yükseklerde uçarken kendi gölgesini Seyhan Nehri’nin Akdeniz’e döküldüğü yere düşürüyor. Yonca Karakaş, fotoğrafının içindeki nesnelere yeni görevler vererek adeta bir işbirliği önerisinde bulunuyor. Şükran Moral’ın yüzünde bir parça tül, AİDS’ten ölen bir gencin, annesinden ödünç alınmış karyolanın üzerinde. Bacaklarının arasına sıkıştırdığı bir monitörle yeni performansını doğurmak üzere. Ve Yıldız Moran, nadiren yer aldığı fotoğraflarından birinde, yine gözlerini bize doğrultmadan, fon niyetine bir çift elin tuttuğu çerçeveli bir fotoğrafın önünde, 1955 yılın dan bugüne bir selam gönderiyor. Yolunuz İstiklal Caddesi’ne düş tüğünde, caddenin hemen girişinde yer alan Akbank Sanat’a uğrayın. Hem kültürü dönüş(türül)en caddedeki dükkânlardan yayılan Arapça müziklerden, hem de belediyenin kazıp etra Sadık Demiröz fını çevirdiği bolca çukurdan kaçıp sığınacağınız bir alana kavuşacaksınız. Hem de herkesin objektifi çevresine değil, kendisine doğrultmaya bağımlı hale geldiği bu ‘selfie’ çağında, kendinizi sanatçıların iç dünyalarında bulacaksınız. Sergi, 29 Temmuz’a kadar açık. En iyi film ‘Baba’... Empire dergisinin ‘en iyi 100 film’ oylaması sonucu birinci sırayı ‘Baba’ adlı film aldı Amerikan sinema dergisi Empire’ın yaptığı ankette, yaklaşık 20 bin okuyucu oy kullanarak tüm zamanların en iyi 100 filmini belirledi. Oylama sonucuna göre 1972 yapımı ‘Baba’ (The Godfather) filmi, tüm zamanların en iyi filmi seçildi. En son üç yıl önce yapılan ankette en iyi film olarak ‘Baba’ ‘Yıldız Savaşları: Bölüm V – İmparatorun Dönüşü’ seçilmişti. Bu yıl ‘Yıldız Savaşları: Bölüm V İmparatorun Dönüşü’ listenin ikinci sırasında yer aldı. Mario Puzo’nun romanından uyarlanan, Francis Ford Coppola’nın yönettiği ‘Baba’ filmi, New York’ta yaşayan güçlü bir İtalyan mafya ailesinin hikayesini anlatıyor. Film, bir sonraki yıl başrol oyuncusu Marlon Brando’ya “en iyi erkek oyuncu”, Francis Ford Coppola ile Mario Puzo’ya “en iyi uyarlama senaryo” dallarında Oscar kazandırmıştı. Empire’ın en iyi 100 film listesindeki ilk 5 ise şöyle: 1. Baba (1972), 2. ‘Yıldız Savaşları: Bölüm V – İmparatorun Dönüşü’ (1980), 3. BatmanKara Şövalye (2012), 4. Esaretin Bedeli (1994), 5. Ucuz Roman (1994). l Kültür Servisi Pavarotti beyazperdede Dünyada en çok tanınan opera sanatçısı İtalyan tenor Luciano Pavarotti’nin hayatı sinemada gösterilecek. 2007 yılında 71 yaşında yaşamını yitiren Pavarotti’nin belgesel filmini Oscar ödüllü yönetmen Ron Howard çekecek. Belgeselin yapımcılığını Immagine Entertaintment üstlenirken, White Ho use Pictures, Studio Canal ve Universal Groups da destek verecek. Pavarotti’nin opera ve konser görüntülerinin olacağı belgesel için yasal izin alındığını ifade eden Howard, “Böylesine büyük bir sanatçının yaşamının belgesinin yapmak benim ve ekibim için büyük bir onur olacaktır” dedi. l Kültür Servisi Aktör Adam West, hayatını kaybetti Özellikle Batman filmleriyle adını tüm dünyaya duyuran Adam West, 88 yaşında hayatını kaybetti. Oyuncu birr süredir lösemi ile mücadele ediyordu. Batman filmleriyle milyonlara ulaşan Adam West’in vefat haberi sosyal medyadan duyrul du. Adam West’in ailesi yaptığı duyuruda “Babamız kendisini her zaman parlak şövalye olarak görürdü ve hayranlarının hayatlarına olumlu bir etki bırakmayı amaçlardı. Her zaman kahramanımızdı ve öyle olmaya devam edecek” ifa delerini kullandı. 63 yıllık meslek hayatında pek çok film ve dizi projesinde yer alan Adam West, Batman karakterine hayat vermesinin yanı sıra, kült animasyon dizileri Family Guy ve Simpsons’da da seslendirme yaptı. l Kültür Servisi 8. Uluslararası Opera Festivali yarın başlıyor İstanbul’da opera rüzgârı Devlet Opera ve Balesi 8. Uluslararası Opera Festivali yarın başlıyor. İki hafta sürecek festival, Yekta Kara’nın sahneye koyduğu W. A. Mozart’ın ünlü eseri “Saraydan Kız Kaçırma” operası ile başlayacak. Yapıt, Mozart’ın TürkOsmanlı yaşayışından ve müziğinden etkilenerek bestelediği neşeli müzikleri, Almanca, Türkçe şarkıları, diyalogları, konusu ve dönemi yansıtan kostümlerinin mekânla uyumuyla dikkat çekiyor. Festival programında daha önce de yer alan yapıt 1415 Haziran’da da Çinili Köşk’ün de bulunduğu İstanbul Arkeoloji Müzeleri bahçesinde sahnelenecek. Operanın orkestra şefi Zdravko Lazarov. Doğumunun 100. yılında Ankara ve İstanbul Operası’nın kurucusu, Devlet Sanatçısı, rejisör, opera sanatçısı Aydın Gün festival kapsamında anılacak. Devlet Opera ve Balesi’nin 20162017 sanat sezonunda başlattığı ‘Opera Yıldızları Konseri” bu kez festival kapsamında İstanbul’da olacak. Orkestra Şefi Selman Ada yönetimindeki konser, Mersin ve Samsun DOB orkestrası tarafından, sopranolar Zerrin Karslı, Deniz Yetim, mezzosoprano Aylin Ateş, tenor Emrah Sözer, bas Şafak Güç, bariton Caner Akgün dünya opera repertuvarının yapıtlarından bölümlerle sahnede olacak. Festival kapsamında 20 Haziran’da Recep Ayyıl maz rejisiyle “Macbeth” sahnelenecek. William Shakespeare’in aynı adlı eserinden hareketle Giuseppe Verdi’nin bestelediği, Macbeth’in iktidar hırsı ve kendisiyle hesaplaşmasını konu alan ünlü eseri Mersin DOB tarafından sahneleniyor. Zorlu Center Ana Tiyatroda izlenebilecek eserin Orkestra Şefi Nathalie Marin. Festival, Alman yazar Johann Wolfgang von Goethe’nin “Faust” eserine Fransız opera bestecisi Charles Gounod’nun yazdığı “Faust” operası ile sona erecek. Temsil, Rejisör Recep Ayyılmaz’ın yorumuyla, 23 Haziran’da İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından Zorlu PSM’de sahnelenecek. Yapıtın Orkestra Şefi Roberto Gianola. Festivalin biletleri Biletiva ile Zorlu Center gişelerden ve temsil günleri İstanbul Arkeoloji Müzeleri bahçesinden alınabilir. l Kültür Servisi ‘Transformers 5: Son Şövalye’nin yeni afişi yayımlandı Transformers serisinin devam filmi “Transformers 5: Son Şövalye”nin (Transformers 5: Last Knight) yeni afişi çıktı. Paramount Pictures, 23 Haziran’da vizyona girecek olan ‘Transformers 5: Son Şövalye’ filminden yeni bir afiş yayımladı. Michael Bay’in yönettiği filmde Mark Wahlberg’in Cade Yeager karakterini canlandırırken, Isabela Moner ve Jerrod Carmichael, ABC’nin Once Upon a Time isimli TV serisinde Kral Arthur rolü ile büyük beğeni toplayan Liam Garrigan ve Laura Haddock da filmin yeni yüzleri olarak seyirci karşısına çıkacak. Filmde Anthony Hopkins de Sir Edmund Burton adlı bir İngiliz Lordu’nu canlandırıyor. l Kültür Servisi ‘PRELUDE’ ADLI SERGİ LEICA GALERİ’DE 5 AĞUSTOS’A KADAR GÖRÜLEBİLİR Arslan Sükan’dan sahne arkası Arslan Sükan, kişisel sergisi “Prelude” Leica Gallery İstanbul’da sanatseverle buluşuyor. Arslan Sükan’ın sahne arkası defile fotoğraflarından oluşan “Prelude” başlıklı kişisel sergisi 5 Ağustos’a kadar görülebilir. Sanatçı, sergide yer alan fotoğraflarda, izleyicinin beklentilerini ilk bakışta doğrular gibi yaparken pratikte tersdüz eden; bir fikir ya da formu yeniden yaratan bir anlatı cı olarak karşımıza çıkıyor. Sükan, hem iç mimarlık hem de fotoğraf üzerine aldığı eğitimlerinin de etkisiyle, insan algısının limitlerini, fiziksel ile sanal, görünenle görünmeyenin sınırlarını araştıran bir sanatçı. Arslan Sükan’ın, Leica Galeri İstanbul’da sergilenecek eserleri, 2004 – 2008 yılları arasında L’Uomo Vogue (İtalya), A Magazine (Fransa), Crash (Fransa), Faces (İsviçre) ve Muse Magazine (İtalya) gibi fotoğraflardan oluşuyor. Sanatçı, mankenlerin podyumda kişiliklerinden sıyrılarak birer sanat objesi ya da tüketim aracı gibi izlenmeye başlamadan önce, perde arkasında bırakacakları kimlik ve karakterlerinin son izlerini yakalıyor. Sükan, kendilerine biçilen rollere girmek üzere hazırlanan bu figürleri, kendi kurgularını oluşturmak için bir an için fark ettirmeden çalıyor. l Kültür Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear