26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 1 Haziran 2017 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 3 Parçalı Bulutlu Açık Yaza girerken klima bakımı ve kullanımı hakkında uyarılarda bulunan uzmanlar önerilen kullanım değerlerini 23 ile 26 santigrat derece arası olarak açıkladı. Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli ‘Asla Bursa 280/1 5 0 Atina 290/160 TARİHTE İstanbul 26/17 Ankara 23/10 Trabzon 20/15 Kars 18/5 Adana 280/1 7 0 Artvin 200/1 3 0 Çanakkale 270/1 7 0 Berlin Girne Londra 220/1 1 0 280/1 9 0 230/1 1 0 BUGÜN 1929: Latin harfleri resmi işlemlerde Balıkesir 300/1 4 0 Moskova 180/1 5 0 yürürlüğe girdi. İzmir 31/18 Antalya 29/18 Mersin 26/19 Diyarbakır 29/12 Sivas 230/9 0 Erzurum 160/6 0 Eskişehir 240/1 2 0 Aydın 320/1 6 0 Gaziantep 270/1 6 0 Konya 240/1 3 0 Paris 280/1 5 0 Madrid 290/1 5 0 Amsterdam 210/8 0 Roma 270/1 5 0 New York 240/1 5 0 Tokyo 270/2 0 0 1946 Muş Varto’daki depremde 833 kişi öldü. 1973 Yunanistan monarşiyi kaldırdı, cumhuriyet ilan etti. yılmayacağız’ Bilirkişi olmayan bilirkişi Cumhuriyet davasının iddianamesi hukuki bir garabet anıtı gibi karşımıza dikilmekte. Bir süredir Cumhuriyet’te gazeteye yöneltilen suçlamalar teker teker çürütülüyor. Gerçi id diaların önemli bir kısmını çürütmeye de gerek yok çünkü ortada bir şey yok. Evi Onur’un intiharına neden olan polisler hâlâ ortada yok. ‘Evrakta sahtecilik’ten yargılanan 2 polisin davasına devam edilirken kardeşi Ezgi mücadeleyi bırakmayacaklarını söyledi ne parke döşetmişsin, parkecinin oğlu cemaatçi şirketle iş yapmış diye delil olmaz. Dönemin valisiyle telefonda konuştun diye de delil olmaz. Velhasıl iddianamenin tümü delil olmayan delillerden ODTÜ mezunu mimar Onur Yaser Can’ın (28) İstanbul Narkotik Şube’de gördüğü işken ce sonrası intiharının ardından ‘evrak ta sahtecilik’ suçundan yargılanan 2 polis me murunun yargılanması na devam edildi. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dün SEYHAN AVŞAR kü oturuma Onur Yaser Can’ın kardeşi Ezgi Can ve babası Mevlüt Can katıldı. Can ailesinin avukatlarından Ömer Kavili, dosyadaki iki bilirkişi ra poru arasında farklar olduğunu söyleyerek, “İmaj kayıtları bizle Onur’un kardeşi Ezgi Can, duruşmaları babasıyla takip ediyor. Onur ve annesi Hatice Can. ilamı da dahil tüm yargılama dosyasının Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gönderilmesine hükmetti. Kavili’nin talebi ise ATK’den alınacak rapor sonra sı değerlendirilecek. Mahkeme, ATK’den polislerin değiştir mi ardından annemi kaybettik. Polisler sadece abimi değil annemi de katletti. Yılmadan abimi intihara sürükleyen işkenceyi ortaya çıkarmaya devam edeceğiz” dedi. Dava sonrasında gazetemize konuşan Ezgi Can, “Bi Ne olmuştu? Onur, esrar satın aldığı gerekçesiyle 2 Haziran 2010’da Harbiye’de gözaltına alındı. İkinci kez Emniyet’e çağrıldı ve ifadesi değiştirildi. Onur, üçüncü kez ifadeye çağrıldığı günün akşamında ise canına kıydı. Dosyadaki ifadelere göre, Onur, Emniyet’te çırılçıplak soyuldu, yüzü duvara dönük uzun süre bekletildi, yere çökertildi, öksürtüldü. Hakarete uğradı. Savcılık, işkence suçundan yapılan suç duyurusuna takipsizlik kararı verdi. Anne Hatice Can da üç buçuk yıl hukuk mücadelesi vermesinin ardından oğlunun acısına dayanamayarak intihar etmişti. ibaret olduğuna göre ortada iddianame olmayan bir iddianame var demektir. Bu koşullar altında savcılığın bilirkişi olmayan bir bilirkişiye başvurmasına şaşırmamak gerek. Ama neticede insanız ve her şeye rağmen şaşırma yetimizi yitirmemişiz. Tüm bunların gerçek hayatta bir karşılığı olmasa gülüp geçebilirdik. Ancak bu gazetenin idarecileri, yazarları, muhabirleri delil olmayan delillerden oluşan iddianame olmayan bir iddianame sebebiyle aylardır hapishanede. Dün Cumhuriyet gazetesinde yayımlandı. Savcılık bilirkişi diye bilirkişi listesinde olmayan Ünal Aldemir diye birini resen atamış. Aldemir, bilgisayar mühendisi. Davanın bilişim suçlarıyla bir ilgisi var mı? Mesela Aldemir, ByLock hakkında mı bilirkişilik yapmış? Hayır. re verilirse, bizler bunları ince diği belirtilen tutanakların zi destekleyen insanların dayanışma Bilirkişi olmayan bilirkişi gazetede yer letip bilirkişi raporundaki eksiklikleri ve yanlışları bulup sizlere iletebiliriz. Maddi gerçeğe ulaşmamız açısından bu çok önemlidir” diye konuştu. Mahkeme heyeti adli emanette kayıtlı bilgisayarlar, CD’ler, imaj kaydına ilişkin yazılı doküman, iddianame, Yargıtay bozma içeriklerinin tespitini istedi. Tespit mümkünse, belgelerin imajların da alınmasına karar verdi. Dava 1 Aralık’a ertelendi. Onur’un kardeşi Ezgi Can, “Bu ülkede adaletin zor ilerlediğini biliyoruz. Önce abi sıyla mücadelemize devam edeceğiz. Sadece bu iki polis, gözaltı tutanaklarını değiştirmekle yani evrakta sahtecilikten yargılanıyor. İşkence başvurumuz şu an Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde. Ülkemizde işkenceyi açığa çıkarmak çok zor bir şey. Abime uygulanan cinsel şiddeti, yapılan psikolojik işkenceyi kanıtlamaya çalıştı ğımız içim işimiz daha da zor” dedi. Ağabeyinin intiharının ardından an nesinin de bu acıya dayanamayıp intihar ettiğini anımsatan Can, “Her sabah uyandığımda annemin eksikliğini hissediyorum. Annem evimizin direğiydi. Babamla baş başa kaldık. Ama tek kişi kalsak da yılmayacağız” diye konuştu. l İSTANBUL alan haber ve yazıları değerlendirmiş. Savcının okuma yazması yok mu? Alt tarafı bir gazetede çıkan haber ve yorumlar değerlendirilecek. Hadi okuduğunu anlamakta güçlük çekiyor diyelim. Yardıma ihtiyaç duymuş. O vakit bilirkişinin basın suçlarında uzman bir ceza hukukçusu ya da anlambilim üzerine uzmanlaşmış bir iletişim akademisyeni olması gerekmez mi? Savcı hangi se Onur Yaser Can beple bir bilgisayar mühendisinin gazete Açık alandaAntalya’dan sonra Düzce alkol yasağı Düzce’de, huzur ve güvenliğin, kamu esenliğinin sağlanması, suç KÖTZAOMVNÜAGRNUOILÇCDÖAAKĞKT’ITNÜAIN haberleri ve köşe yazıları hakkındaki görüşlerini iddianameye koymaktadır? Bu bir iddianame midir yoksa bir haber sitesinin okur yorumları bölümü mü? Bilirkişinin medya ile tek ilgisi haber10 isimli bir sitede 2012 senesinde yayımladığı toplam yedi adet bir edebiyat heveslisinin amatör denemelerinden ibaret. Sosyal medya profili ise öne çıkan tek özelliğinin Recep Tayyip Erdoğan’a işlenmesinin önlenmesi amacıyla açık alanlarda, boş bina ile araç içinde alkol içilmesi valilik kararıyla yasaklandı. Düzce Emniyet Müdürlüğü tarafından, “Düzce İl Sınırları İçerisinde Açıkta ve Çevreyi Rahatsız Edecek Şekilde Alkol İçilmesinin Engellenmesine Dair Karar”, Vali Zülkif Dağlı tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi. 30 Mayıs 2017 tarihli kararda şöyle denildi: “Düzce ili sınırları içerisinde, kamunun istifadesine açık park, bahçe ve üzerinde tesis bulunmayan açık alanlarda, meskun mahaller 2 madenci hâlâ göçük altında adanmışlık olduğunu gösteriyor. AKP’ye yakın kuruluşlarda çalıştığı da biliniyor. Artık ne demekse bir de sosyal medya eğitimi veriyormuş. Bilirkişi listesi dışından, bu davada bilirkişi olmasını gerektirecek herhangi bir niteliğe sahip olmayan bu şahsı kafasına göre atayan savcı Murat İnam’ın aynı zamanda “FETÖ” davasında ağırlaştırılmış müebbetle tutuksuz yargılandığını da hatırlatalım. Normal şartlarda bu son cümle bile bir davanın çatırdayarak çöktüğünü ispata yeterdi. FETÖ sanığı savcı bu bilirkişiyi nere de, karayollarında, umuma mahsus yerlerde veya piknik ve ören yeri gibi alanlarda, gar, otogar, meydan, cadde, sokak, tarihi ve kültürel mekânlarda, ibadethaneler ile terk edilen yapılar, inşaatlar, ATM’ler, köprü altları, mezarlıklar, gezinti yerleri ve benzeri ile nerede park halinde olduğuna bakılmaksızın her türlü aracın içerisinde, çevresinde, çevreyi rahatsız edecek şekilde ve açıkta alkol içilmesinin yasaklanarak, bu karara uymayanlar hakkında Kabahatler Kanunu’nun 32’nci maddesini ihlalden işlem yapılacaktır.” Zonguldak’ın Kilimli ilçesi Ayiçi Mahallesi Esenlik mevkisinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndan (TTK) kiraladığı sahada üretim yapan özel şirkete ait kömür ocağında önceki gece saat 20.30 sıralarında göçük meydana geldi. Ocak girişinden yaklaşık 600 metre ileride tavan çökmesi sonucu oluşan göçükte, işçiler Tayfun Keskin (34) ve Volkan Köroğlu (32) mahsur kaldı. İhbar üzerine gelen TTK tahlisiye ve AFAD ekipleri kurtarma çalışması başlattı. Göçük haberini alan işçilerin yakınları maden ocağı önüne gelirken, çevrede geniş güvenlik önlemleri alındı. Baretlerindeki sinyal uyarısı ile işçilerinin çoğunun dışarı kaçtığı ancak 2 işçinin kaçmaya fırsat bulamadığı iddia edildi. 11 kişilik tahliye ekibi ocağa girerek mahsur kalan işçilerin yerini tespit etmeye çalıştı. Çipli baretlerden sinyal alınamadığı belirtilirken çevredeki maden ocaklarından gelen işçiler de çalışmalara destek verdi. Maden şirketi çalışanları ile ocak önünde görüntü alıp çalışmaları takip eden basın mensupları arasında arbede yaşandı. Bir basın mensubu yüzüne darbe alırken, kamera ve fotoğraf makinesi tahrip edildi. Şaka gibi açıklama Olay yerine gelen Vali Ali Kaban, “2 işçimiz şu an içeride ulaşılmaya çalışılıyor. Yeraltında çalışmak hakikaten çok zor bir olay. İnşallah ilk fırsatta işçilerimize ulaşmak hususunda arkadaşlarımız elinden gelen gayreti gösteriyorlar” dedi. l ZONGULDAK/DHA/İHA den buldu? Bu bilirkişi olduğunu zanneden şahıs hangi bilgi birikimine dayanarak özetle “abi bence Cumhuriyet manipülasyon yapıyor yani”den ibaret bir “rapor” sunmaktadır? Bu rapor hangi hukuki muhakeme neticesinde iddianamede kendine yer bulmaktadır? Delil olmayan delil, iddianame olmayan iddianame, bilirkişi olmayan bilirkişi. Ancak bu hikâyede göründüğü gibi olanlar da var. Gazeteciler gazeteci. Cumhuriyet de gazete. Alnı açık, başı dik ve omurgası elmas sertliğinde bir gazete. Savcıdan örnek iddianameCumhuriyet Mahallesinde buluşuyoruz! İlhan Selçuk ile Atatürk‘ü Yaşamak Bütün “Aydınlanma” yolcuları davetlimizdir. KOOPC 18. Genel Kurul Toplantısı Konuşmacılar: Orhan Erinç Dr. Erdal Atabek Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi Tarih : 4 Haziran 2017 Pazar, 13.00 Yer : İlhan Selçuk Kırevi, Çantaköy, Silivri İletişim: 0533 769 73 99 0542 411 02 15 Araç : 10.00 Kadıköy Evlendirme Dairesi önü 10.30 Şişli Cevahir AVM önü (Araç için lütfen yer ayırtınız) Derin Tarih dergisindeki yazısında Atatürk’ü itibarsızlaştırma kastıyla hareket ettiği belirtilen Mustafa Armağan hakkında 4.5 yıla kadar hapis cezası istendi Genel Yayın Yönetmeni olduğu Derin Tarih Dergisi’nin mayıs sayısında kaleme aldığı “Latife Hanım konuşursa neler olur?” başlığıyla yayımlanan yazı dizisinde Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret ettiği belirtilen Mustafa Armağan’ın 1.5 yıldan 4.5 yıla kadar hapsi istendi. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Ertuğrul Sarıyar tarafından hazırlanan iddianamede, mektupların aslının Türk Tarih Kurumu’nun elinde olduğu ve henüz içeriğinin kamuoyu ile paylaşılmadığının bilindiği ifade edilerek, “Şüpheli, mektup içeriğinin Rıfat N. Bali tarafından yazılmış ‘New Documents On Atatürk The Eyes Of Amican Diplomats’ isimli kitapta yayımlandığını 21 Şubat 1926 tarihinde basılan ‘Boston Sunday Advertiser’ isimli gazetede Latife Hanım ile yapılan bir röportajı esas aldığını savunmaktadır. Şüphelinin 1926 yılında ya Atatürk silueti erken göründü yımlanmış yabancı bir gazeteyi ve bir yazarın kitabını referans göstererek tarihi belgeye dayanmayan adeta dedikodu şeklindeki bilgileri okurlarını ve kamuoyunun dikkatini habere çekmek amacıyla büyük puntolarla verdiği Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu, ömrü savaş meydanlarında geçmiş, tüm dünyanın tar tışmasız kabul ettiği büyük bir asker ve devlet adamı olan Mustafa Kemal Atatürk hakkında itibarsızlaştırmaya yönelik suç kastı ile haberin yapıldığı anlaşılmıştır” denildi. ‘Belgem yok ama...’ İddianamede şüpheli Armağan ifadesinde şunları söyledi: “Büyük insanların özel ha Ardahan’ın Damal ilçesinde Ata Mahallesi Karadağ sırtlarında her yıl 15 Haziran ile 5 Temmuz tarihleri arasında ortaya çıkan Atatürk’ün silueti, bu yıl yaklaşık iki hafta önceden görülmeye başlandı. İlçe sakinleri önceki gün saat 18.00 sıralarında Ata Mahallesi’ndeki Karadağ sırtlarında Atatürk silüetinin belirdiğini gördüler. Siluet ilk olarak 1954’te çobanlık yapan Adıgüzel Kırmızıgül tarafından fark edildi. Siluet, 1975’te gazeteci Erdoğan Kumru tarafından fotoğraflandı. İlçede 1995’ten beri her yıl temmuz ayı içinde “Atatürk’ün İzinde ve Gölgesinde Damal Şenlikleri” düzenleniyor. l ARDAHAN/DHA yatları daima merak konusu olmuştur. Yazımız araştırmaya dayanmaktadır. Yazının içeriği belgeye dayanmaktadır. Yayında geçen Latife Hanım’ın mektubunun fotokopisi ya da aslı elimde yoktur. Ama haberde belirttiğimiz yabancı gazetede röportaj konusu olmuştur ve yayınlanmıştır.” l İSTANBUL/Cumhuriyet w w w. k o o p c . o r g C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear