26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 8 Mayıs 2017 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Önce tekbirler bozuldu! Başlık, bu gazeteye on yıllarını vermiş bir isim olan Oktay Akbal’dan esinlenme; onun 1946 yılına tarihlenen ilk kitabının adı, “Önce Ekmekler Bozuldu”dan… Akbal, kitapta yer alan aynı adlı hikâyesinde İkinci Dünya Savaşı’nın kendi çocukluk ve gençlik döneminde yol açtığı ruhsal tahribatı anlatır. Şu satırlara bakalım: “Ne olduysa o sonbahar oldu. Birden ‘savaş başladı’ dediler. Her şey birden değişivermişti. Biz barışta kaldık, yani vücutlarımız barışta kaldı, fakat ruhlarımız şehit düştü.” Aynen o hesap, dinin kutsal, ruhsal, manevi ve ahlaki önceliğini yitirip şu yalan dünyaya (“masiva”), onun çekişmesine, şiddetine, öfkesine, rüşvetine, kirine, pisliğine bulanmışlığını da “önce tekbirler bozuldu” diye değerlendirmek mümkün bugün... Yani biz, yani vücutlarımız dinde, ibadette kalsa da imanımız şehit düşmüş durumda!.. HHH Bu meseleyi geçen ay kitapçı raflarında yerini alan son kitabım, “Parti, Cemaat, Tarikat”ın giriş bölümünde işledim; “Tekbir ve Tekme” başlığı altında. Orada tekbirin, Allah’ın büyüklüğünü, özellikle insanın insana zulüm, hiddet ve eziyetini ret yolunda vurgulayan, dolayısıyla insanda alçakgönüllülüğü (tevazu) öne çıkarmayı hedefleyen bir deyiş olarak ibadetin ayrılmaz parçasıyken; Bugün, din adına kendi koydukları ölçü doğrultusunda toplumun bir kesimini ötelemeyi, ötekileştirmeyi, tekfir etmeyi (kâfir saymayı) iş edinmiş dinbaz siyaset erbabınca nasıl slogana ve bir kitlesel şiddet aracına dönüştürüldüğünü işaret ettim. Tekbirin (Soma maden faciasında bir işçinin karnına AKP’li başbakanlık müşavirince patlatılan) “tekme” ile nasıl muteber ve eşdeğer hale getirildiğini kaydettim. Tekbirin ve tekmenin böylesine hemhal oluşunu AKP’nin ayırt edici karakteristiği olarak not ettim. HHH Bunlar zor, hassas ve tehlikeli konular. Çünkü birisi çıkar, kim olduğunuza, nerede yazdığınıza bakar ve sizin tekbire hakaret ettiğiniz çarpıtmasında bulunur. Siz, tekbiri slogana dönüştüren karanlık ruh halinin dine zarar verdiğini anlatmak istiyorsunuzdur, ama bunu göz ardı eder, ettirirler. Ta ki dindar kesimden biri, samimiyet ve cesaretle aynı soruna değinene kadar… Geçen hafta böylesi bir yürekli ses, Karar gazetesinde Mustafa Çağrıcı’dan geldi. İslam düşüncesinde ahlak anlayışı üzerine saygın çalışmalarıyla ve ibadette, camilerde kadının yeri ve temsili üzerine cesaret dolu “modern” yorumlarıyla tanıdığımız eski İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, 3 Mayıs 2017 tarihli köşe yazısını “Tekbir” başlığı altında kaleme almış. Orada bizim yukarıda eleştirisine gittiğimiz aynı hususta o da İslami söylem ve pratiğin içerisinden bir üslupla serzenişte bulunuyor. HHH Çağrıcı Hoca’nın, “dine ait olan bir şeyi mesela tekbiri dinin dışında kullanmak dine zulümdür” sözü, yazısının özeti niteliğinde. Ancak yazı boyunca bu söze getirdiği açılımları da es geçmek mümkün değil. Mesela: “Elbette bir Müslüman, Rabbi ile baş başa olduğunu düşündüğü zaman ve ortamlarda Allah’ı zikreder, tesbih ve tekbir okur, bu bir ibadettir. Ama bir statta, tezahüratta, protesto yürüyüşlerinde, din ile ilgisi olmayan bir toplantı ya da gösteride ‘Allâhu ekber’ gibi mübarek ve mukaddes dinî değerlerin ne işi var! (…) Dini, gönül dünyamızdan çıkarıp slogana, etikete, afişe taşıdığımızda bunun en büyük zararı dine, onun kutsallarına, samimi inananlarına olmaktadır.” HHH Prof. Çağrıcı yazısını, en başta Diyanet yetkililerinin bu meseleye ilişkin konuşması, yazması ve bu yanlışları yapanları bilgilendirmesi gerekmez mi sorusuyla noktalamış. Yok, Hocam olur mu, Diyanet bu gibi “dini içten yıkan” meselelerle uğraşır mı hiç!.. İnsanların yılbaşını kutlayıp kutlamayacağı; nişanlıların flörtleşip flörtleşmeyeceği, el ele tutuşup tutuşmayacağı; kadınların kaşlarını, kıllarını, tüylerini aldırıp aldırmayacağı gibi mühim mi mühim hususlarda fetva kesmekle meşgul o!.. SUriyeli iki grup kavga etti 1’i polis 3 yaralı Fatih’te, Suriyeli iki grup arasındaki silahlı kavgayı ayırmaya çalışan 1 polis memuru ile 2 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, dün akşam saatlerinde Vatan Caddesi üzerinde Suriyeli iki grup arasında silahlı kavga çıktı. O bölgede bulunan Önleyici Hizmetler’de görevli bir polis memuru kavgaya müdahale etmek istedi. O sırada patlayan silahlardan çıkan bir kurşun polis memurunun bacağına isabet etti. Olayda 2 kişi daha yaralandı. Olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralılar, ambulansla Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Kavga eden iki gruptan birkaç kişi gözaltına alındı. l DHA haber 3 Silivri’de ağaç katliamı Bölge halkı ağaçların 2B’yi suiistimal etmek isteyen kişilerce kesildiğini söylüyor İstanbul Silivri’deki ormanlık alanda kimliği belirsiz kişilerce kesilen ağaçlar, bölge sakinlerinin tepkisine neden oldu. Bölgede hayvancılıkla uğraşan mahalle sakinlerinden Ahmet Avcı, “Ormanı keserek kendilerine rant sağlıyorlar” diyerek duruma tepki gösterdi. Ağaçların, orman vasfını yitirmiş arazilerle ilgili 2B yasasını suiistimal etmeye çalışan kişilerce yok edilmeye çalışıldığını savunan köylüler, yetkililerden yardım istedi. Bölgede hayvancılık yapan Ahmet Avcı “Burada bulunan ağaç kesilen yeri 50 yıldır çalışılırken tarım yapılırken görmedim. Fakat 2B yasasını suiistimal eden bazı memurlar bazı vatandaşların da çıkarına olduğu için burası bir şekilde kayıtlara girmiş. Bütün ilgililerin ve bu memurların burasını neye dayanarak kayıt ettiklerini ben merak ediyorum. Üstüne buradaki ağaçları kesmek için izin alınmış. Bu izni de neye güvenerek almış merak ediyorum” dedi. Avcı, özetle şunları kaydetti: “Biz burada 1878 yılından beri bu topraklarda çalışıyoruz. Ben 3. kuşağım, devlet bize hâlâ tapumuzu vermedi. Ama bu vatandaş ormanı gelip 10, 20 günde kendine arazi kazandırmaya uğraşıyor. 2B yasalarını suiistimal ederek bazı memurların da bunu suiistimal ettiği görülüyor. Bunlar için gerekenin yapılması lazım. Bugün 5 liraya alacak buranın toprağını, sonra da 50 bin liraya eli ayağı düzgün zengin tabakaya villa yapmak için peşkeş çekecekler, bu kadar basit.” l İHA Silivri’deki ağaçların rant için kesildiği iddia ediliyor. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear