26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 30 Mayıs 2017 EDİTÖR: NECDET ÇALIŞKAN TASARIM: SERPİL ÜNAY İşvereneyük yoksözü ekonomi 9 Kıdem tazminatının fona devri Bakanlar Kurulu’na sunuldu. Toplantıda işverene yeni yük getirilmemesi üzerinde duruldu. Tarafların görüşleri de dikkate alınacak Kıdem tazminatının fona devredilmesi düzenlemesine ilişkin ilk sunum dün Bakanlar Kurulu’na yapıldı. Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, “Şu anda olgunlaşma aşamasındadır. İlk sunumu yapılmıştır. Önümüzdeki günlerde hem ilgili bakanların hem de ilgili tarafların görüşleri de dikkate alınarak, gerekli adımlar atılacaktır” dedi. Çalışma Bakanlığı’nın 2036’ya kadar emeklilik yaşı için kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş tahmini olduğunu dile getiren Kurtulmuş, “Mevcut emeklilik yaşı ile ilgili yasal düzenleme devam edecektir” dedi. Hak kaybı olmayacak Kurtulmuş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun Bakanlar Kurulu’nda sunum yaptığını aktardı. Kurtulmuş, “İş çiyi hak kaybına uğratmayacak, işverene ilave yükler getirmeyecek, tahsilat sorununun mümkün olduğu kadar olmayacağı, sürdürülebilir bir yapının ortaya konulduğu bu reform detaylarıyla paylaşıldı. İlave bir yapıya ihtiyaç olmadığı, mevcut yapıyla bu reformun yapılabileceği ortaya konuldu. Şu anda olgunlaşma aşamasındadır. İlk sunumu yapılmıştır. Önümüzdeki günlerde hem ilgili bakanların hem de ilgili tarafların görüşleri de dikkate alınarak, gerekli adımlar atılacaktı” diye konuştu. Öte yandan toplantıda ihracatın özendirilmesine ilişkin gümrük kapılarında ÖTV’siz akaryakıt satışındaki çalışmaların da Bakanlar Kurulu’nda gündeme alındığını da belirten Kurtulmuş, “Gümrük kapılarında TIR’larımızın ÖTV’siz akaryakıt temin etmesi sağlanacak, miktarda artış yapılacak” dedi. l ANKARA (Cumhuriyet) Ağbaba: Garanti fonu kurulsun CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, kıdem tazminatının fona devredilmesine karşı olduklarını belirterek, “CHP olarak sendikaların ‘hayır’ dediğine biz ‘evet’ demeyiz. Sendikaların da talebi olan garanti fonu kurul masını öneriyoruz” dedi. CHP’li Ağbaba, TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek, İş Mahkemeleri Kanun Tasarısı ile hükümetin Kıdem Tazminatı Fonuna ilişkin yürüttüğü çalışmaları değerlendirdi. Ağbaba, arabuluculuk ile getirilmek istenen sistemin işçiyi korumaktan uzak, adalete ulaşmasını güçleştirici nitelikte olduğunu savundu. Haklı olanın değil güçlü olanın kazanacağı bir sistem yaratıldığını vurgulayan Ağbaba, “Bir oldubitti ile işçiler devlet eliyle haklarından vazgeçirilecek, işçiler yerine sermayenin güvenliği sağlanacak. Getirilen yöntemin adı arabuluculuk değil, arabozuculuktur” ifadelerini kullandı. Ağbaba, “AKP’nin amacı Türkiye’de iş güvencesini tamamen ortadan kaldırmaktır” dedi. l ANKARA (Cumhuriyet) ‘Arabuluculukta zorunluluk olmaz’ ÇOCUK işçiliğine karşı ortak mücadele Türkiye’de Suriye’den yaşanan mülteci göçünün ardından çocuk işçiliğinde yaşanan artışa son vermek istediklerini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Çocuk işçiliğini ülkemizde en alt seviyelere indirmek için UNICEF ile işbirliği yaparak ortak mücadele edeceğiz” dedi. Palandöken, bu çocukların mesleki eğitime yönlendirilerek beceri kazanmalarının sağlanması gerektiğini söyledi. UNICEF Çocuk İşçiliği Program Danışmanı Aslı Çoban ise “TESK’in işyeri denetleme ve danışmanlık grubu modeli ile Türkiye de ilk defa hükümet dışı bir kuruluş gönüllü olarak bağlı işyerlerini denetleyecek ve bu sayede hem çocuk işçiliğinin önüne geçilecek, hem de bu işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği ve mesleki eğitim açısından uygunluğu denetlenmiş olacak” dedi. l Ekonomi Servisi Ticari drone için sermaye şartı getirildi Türkiye’de ticari olarak yapılan insansız hava aracı (drone) uçuşlarını düzenleyen “Çok Hafif Hava Araçları ile Ticari Havacılık Faaliyetleri Yönetmeliği”, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik kapsamında ticari işletmecilik faaliyeti gösterecek işletmelerin filolarında en az iki adet çok hafif hava aracının Türk Sivil Hava Aracı Sicilinde mülkiyet veya kiralık olarak adlarına kaydedilmiş olması gerekiyor. İşletmeler, her bir hava aracı başına 10 bin dolar nakit ödenmiş sermayeye sahip olacaklar. Ödenmiş sermayesi 100 bin dolar ve üzerinde olan işletmelerden hava aracı başına sermaye şartı aranmayacak. l Ekonomi Servisi Uyuşmazlıklarda devreye giren arabuluculuğun gönüllülük esaslı olması gerektiğine dikkat çeken DİSK: İşçi haklarını ortadan kaldırır. Zorunluluk dayatması kabul edilemez Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Meclis’e sevk edilen “İş Mahkemeleri Kanun Tasarısı”nda öngörülen zorunlu arabuluculuğun, işçilerin haklarını ortadan kaldırdığına dikkat çekti. Tasarının, iş hukuku uyuşmazlıklarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirdiğine dikkat çeken DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Bu sistem dünyadaki uygulamalar dikkate alındığında özü itibarıyla arabuluculuk kurumuyla çelişkilidir. Çünkü arabuluculuk sistemi aslen gönüllülük esasına dayanmaktadır” dedi. Beko, “İşçilerin işveren ile eşit imkânlara sahip olmadıkları göz önüne alındığında, en basitinden alacak miktarını tam olarak bilmeyen bir işçi, arabulucu tarafından ne konuda uzlaştırı lacaktır?” diye sordu. ‘Zorunlu arabuluculuk düzenlemesinin dayatılması kabul edilemez’ açıklaması yapan DİSK’in değerlendirmeleri şöyle: 4 Zorunlu arabuluculuk hak arama özgürlüğünü engeller niteliktedir. İşçilerin yargı yoluna başvurmaları engelleneceği gibi işçi, zayıf ekonomik durumu nedeniyle arabulucu önünde “hakkından daha azına razı ol” dayatmaları ile hak kaybına uğrayacaktır. 4 Öngörülen zorunlu arabuluculuk düzenlemesi, Yyargı erkinin özelleştirilmesidir. Zorunlu ara buluculuk düzenlemesi Anayasamızın 9., 10., 11., 12. ve ayrıca 36. maddesine aykırıdır. Hukukun genel ilkelerine, İş Hukuku’nun işçiyi koruma ve gözetme ilkesine de aykırıdır. 4 Binlerce uyuşmazlık türünün arasın da sadece iş uyuşmazlıklarının zorunlu arabuluculuğa tabi tutulması da ayrıca manidardır. l Ekonomi Servisi Yeni af yok ama tecil var Temmuz 2016’dan önceki dönemi kapsayan yapılandırmayla 6 milyon kişinin 80 milyar TL’lik borcu yapılandırıldı. Ağbal, ‘Yenisini beklemeyin’ dedi Müteahhit ‘demir’ resti çekti Artan demir fiyatları üzerine inşaat sektörü iş bırakmaya hazırlanıyor. Müteahhitler, ‘İthalat vergisi düşsün, KDV insin’ diyor Arz yetersizliği ile birlikte fiyatları artan demirde yeni kriz kapıya dayandı. Üreticiler ve müteahhitler arasında yaşanan anlaşmazlık devam ederken; inşaat sektöründeki 120 bin müteahhit firma, fiyatlar düşmezse 9 Haziran’da iş bırakma eylemi yapmaya hazırlanıyor. Bir ay sürmesi planlanan iş bırakma eyleminin, özel ve kamu projelerinde gecikmelere yol açması bekleniyor. Ekonomi Bakanı Ni hat Zeybekci’den demirdeki aşırı fiyat artışına müdahale etmelerini istediklerini söyleyen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İnşaat Sektör Meclis Başkanı ve İnşaat Müteahhitler Konfederasyonu Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, “Demirdeki KDV’nin yüzde 18’den yüzde 9’a düşürülmesini talep ediyoruz” dedi. Son 4 ayda tonu 1600 liradan 2 bin 250 liraya kadar yükselen demirdeki fiyat krizinin çözümü için mü teahhitlerin bir diğer önerisi ise ithalat vergisinin düşürülmesi. Fiyat artışının inşaat sektörüne de yansıyacağına dikkat çeken uzmanlar, demir kriziyle birlikte konut fiyatlarının da yükselmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguluyor. Üreticiler ise sorunun demir tedariğinden değil, referandum sonrası inşaat sektöründen gelen yoğun talepten kaynaklandığı görüşünde. l Ekonomi Servisi Maliye Bakan Naci Ağbal, yeniden yapılandırma kanununa eklenen tecil sistemi ile bundan sonra yeni bir yeniden yapılandırma kanununa ihtiyaç kalmayacağını söyledi. 2016 yılı Temmuz ayından önceki borçları kapsayan 6736 sayılı ve 1 Temmuz 201631 Mart 2017 tarihleri arasında oluşan borçları kapsayan 7020 sayılı yeniden yapılandırma ile ilgili düzenlenen toplantıda konuşan Ağbal, 6736 sayılı uygulamadan bugüne kadar 21 milyar TL tahsilat yapıldığını, 8.5 milyon başvuru olduğunu ve 6 milyon kişinin yapılandırmadan yararlandığını söyledi. 80 milyar TL’lik borç Yeni yapılandırmanın eski dönemleri kapsamayacağına dikkat çeken Ağbal, “80.4 milyar TL borç yapılandırıldı. Bundan yararlanma imkânı 31 Mayıs’ta sona erecek, uzatma imkânımız yok” dedi. Ağbal, “7020 sayılı yeni yeniden yapılandırma kanununa tecil sistemini ekledik. Bu düzenleme sonrası yeni bir yeniden yapılandırma kanununa ihtiyaç kalmayacak. Önümüzdeki günlerde genel bir yeniden yapılandırma kanunu artık beklenmemeli” dedi. 7020 sayılı kanunla getirilen tecil sistemi, son 3 yıla ait beyannamelerini sürelerinde veren mükelleflerin, vadesi 1 yılı geçmemiş borçlarının tecil kapsamına alınmasını öngörüyor. l Ekonomi Servisi Yeni konuta referandum ayarı Yeni Konut Fiyat Endeksi mart ayında bir önceki aya göre yüzde 1.32 artış gösterirken, kalite etkisinden arın dırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Hedonik Konut Fiyat Endeksi (HKFE) de aynı ay yüzde 1.12 yükseliş kaydetti. Merkez Bankası’nın açıklamasına göre HKFE, Mart 2016’ya kıyasla yüzde 11.39 arttı. Yeni Konut Fiyat Endeksi (YKFE) ise martta bir önceki aya göre yüzde 1.32, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12.67 arttı. l Ekonomi Servisi Müşteriye göre fetva Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu’nun dünkü Hürriyet’te yayımlanan “Ortalığı serbest pazar mantığıyla fetva arayan, müşteri memnuniyetine göre fetva verenler kapladı” saptamasını çerçeveletsek mi? 50 küsur İslam ülkesinin paramparça hallerinden, İslamın barış dini olduğunu kimselere inandıramaz konuma düştüğümüzden dem vuran Prof. Bardakoğlu, İslamofobinin mahalleye indirilişini anlatıyor... “Kuranıkerim ile aramız açıldı. Kendi yanlışlarımıza kendimiz fetva verir olduk... İslam dünyası bilgi, çalışma, üretme, temizlik, sosyal barış, sosyal adalet, insan hakları, kadın hakları, çevre, özgürlükler, ötekinin hakkı gibi temel konularda mesafe almak zorunda. Sadece melankoli, menkıbe, gözyaşı, ötekileştirme, öfkenin yer aldığı bir din anlatımı İslamofobi’yi mahallemize indirecektir. Çocuklarımız, torunlarımız artık bunları görüyor...” Yine dünün tarihi ile BirGün gazetesinde yayımlanan, Sözcü ve kumpas davalarının ünlü avukatı Celal Ülgen ile yapılmış, “FETÖ benzeri yeni bir paralel yapı doğdu” başlıklı söyleşiye bir göz atalım... “Darbe Komisyonu Raporu, siyasi iktidarın FETÖ’ye ‘ne istediniz de vermedik’ sürecinin bir devamı. Yalanlar, iftiralar, FETÖ’cü suçlamaları yakın zaman zarfında CHP’ye yönelecek. CHP’nin muhalefetini içine sindiremeyen bir iktidar ve iktidarın altında çay toplayan bir yargı var. Çay toplayan yargı, iktidar için daha neler yapmaz?” CHP’nin komisyon üyelerinin dün yaptıkları açıklamalarda, Meclis Komisyon raporunun kendilerinin bilgileri dışında imzaları olmadan hazırlandığı, İktidarları ortaklıkları sürecinde AKP hükümetlerinin FETÖ’cülerle siyasal, TSK, yargı, eğitim en yaşamsal kamu kurumlarındaki yönetim ortaklıklarına yer verilmediğinin altı çiziliyor. HHH Yeniden AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın ilk merkez karar yönetim kurulu toplantısı dün gerçekleştirildi. Kabine değişikliği, parti yönetiminde atılacak yeni adımlar gündemdeydi. Üst yönetim kadrolarında 50 kişilik listeden söz edilirken, parti içi tartışmalar bizi çok da ilgilendirmiyor. Yeni dönem örgütlenmesi sloganı ile FETÖ’cülerle hesaplaşmanın kamuoyuna yansıtılmamasına, iktidar erki içindeki ortak siyasal, iktidar icraatlarındaki suçlarla hesaplaşmanın gündem dışında kalmasına fazlasıyla özen gösteriliyor. 16 Temmuz gecesi yaşanan FETÖ’cü darbenin zamanlama olarak AKP içindeki yeni dönem siyasal, kamusal yönetim değişiklikleriyle, operasyonlarıyla çakıştırılan yargılamalarının iddianameleri, isimler üzerinden sorgulamaları, görsel kanıtlar olsa da, kurgular, karşılıklı suçlamalarıyla şimdiden çok ilginçleşiyor... Erdoğan liderliği odaklı, referandum, AKP kampanyalarında, yarım kalan darbede ölenler, şehitler, öldürenler üzerinden çok fazla görsel kanıt olsa da... Yargılama başladıktan sonra sanıklar üzerinden bire bir sorgulamalarla, kimin eli kimin cebinde olduğunun altından çıkılamaz bir tabloyu, kişiler gerçek suçluluklar anlamında iç içe geçilmişliğin, yalanlar ve kirliliklerle donatılmış senaryolar üzerinden kafa karmaşalarını katlıyor. AKP lideri Erdoğan’ın haziran seçim sonuçlarını yok saydırma, çok olasılıklı hükümet kurulmasını engelleyerek yeniden seçimle AKP’nin gücünü toparlanması, yürürlükteki anayasal, hukuk devleti düzeni icraat, yönetim yetkileri ayaklar altına alınarak, fiili liderlik dayatması gücüyle elde edilmişti. Eşitsiz, haksız, hukuksuz iktidarları gücü, kaynaklarıyla güdümlü medya destekli referandum sonuçları, şaibe, hukuksal tartışmalar bitmeden ve asla kamu vicdanında tarihi süreçte aklanma şansı olamayacağı biline biline, bu kez referandumun olumsuz sonuçlarına karşı ataklar gündeme girmiş bulunuyor. Sonuçta az farkla evetçiler kazanmış tablosu olsa da, evet oylarının beklenenin altında kalmış olması yanında, siyasal partiler yelpazesini oynattığı, her partinin en çok da AKP ve MHP’nin içinden hayırcıların çıkmış olması sonucu kaygılandırıyor. Bu koşullarda referanduma gidilse en iyimseri ile lider kazansa da, parlamentodaki siyasal dağılımın haziran seçim sonuçlarından çok daha düşük AKP oyları ile birlikte, çok daha geniş bir siyasal yelpaze temsili kaçınılmaz görülüyor. Katmerli öfke, haksız, hukuksuz suçlama, şantajlar, sınır tanımaz otoriterleşmeyle, sınır tanımaz cezalandırmalar... Hepsi bundan.. BMW’de üretim durdu Yedek parçaların ulaşmamasından dolayı BMW fabrikalarında üretim sıkıntısı yaşanıyor. Firma Almanya ve Çin’deki fabrikalarında üretimi durdurdu. Şirket konuya çözüm bulmaya çalıştıklarını açıkladı. Intesa bin şube kapatıyor İtalya’nın en büyük bankası Intesa Sanpaolo SpA, maliyetleri azaltmak için yeni bir strateji hazırlıyor. Financial Times’ın haberine göre, Intesa 3.000 olan şube sayısını üçte bir oranında azaltmayı düşünüyor. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear