24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 1 Mayıs 2017 yYearringeıpdaazabrilrılkik!4 Anayasa değişikliğinin ardından 13 üyeden oluşturulacak HSK için bazı hukukçular vekillerin peşine düştü. AKP ile MHP ise pazarlık yapıyor Anayasa değişikliğiyle birlikte yarın ‘partili’ sıfatını kazanacak Cumhurbaşkanı Tayyip Er doğan ve Meclis’in belirleyeceği Hakim ler ve Savcılar Kurulu (HSK) üye seçi minde kulisler hareketlendi. Üye olmak isteyen birçok hâkim ve savcı, AKP mil letvekilleriyle temasa geç ti. Meclis’in seçeceği 7 üyelik için yeterli çoğun luğa sahip olamayan ik tidar ise desteğine ihti yaç duyduğu MHP ile ‘üye ALİCAN ULUDAĞ pazarlığı’na girdi. İktidarın, ‘referandum ortağı’na 2 üyelik vermeyi planladı ğı, MHP’nin ise 4 üye istediği konuşulu yor. HSYK’nin yapısı ve üye seçim sis temi değiştiği için artık ‘yargıda birli ğe’ ihtiyacı kalmayan iktidarın, bu ya pının içinde yer alan sosyal demokrat ları dışlayacağı, milliyetçilerle ise ‘zo runlu’ olarak koalisyonu sürdüreceği dile getiriliyor. Bu arada Cumhurbaşka nı Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın’ın da üyelik için nabız yokladığı öğrenildi. Anayasa değişikliği referandumunun 16 Nisan’da kabul edilmesiyle birlikte Erdoğan, yarın AKP’ye üye olacak ve res men partili Cumhurbaşkanı sıfatını kaza nacak. Tarafsızlığı sona erecek olan par tili Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk icraat olarak yapısı yenilenen HSK’ye üye ata ması yapacak. Erdoğan, kurulun 3 üyesi ni adli yargıdan, 1 üyesini ise idari yargı da görev yapan hâkim ve savcılar arasın dan belirleyecek. Meclis ise 3 üyeyi Yar gıtay, 1 üyeyi Danıştay’dan, kalan 3 üye MHP listesi çizik yedi Adalet Bakanlığı’nın son aldığı hakim adaylarının neredeyse tamamının AKP üyesi olması tartışma yaratmıştı. Bu alımlara ilişkin yeni bilgiler ortaya çıktı. Buna göre MHP’den hakim adaylığı için Adalet Bakanlığı’na giden örtülü listenin tümüne yakınının çizik yediği, bu nedenle ‘milliyetçilerin’ kriz yarattığı öğrenildi. Aynı şekilde yargıda birliğin sosyal demokrat kanadından giden listelerin de ‘Gezici’ denilerek kabul edilmediği dile getirildi. Tarikat dönemi! Bakanlığın aldığı bine yakın hakim ve savcının diğer bir özelliği ise bazı tarikatlara yakın isimlerden oluşması. Özellikle Menzil, İsmailağa cemaatleri ile İlim Yayma Cemiyeti’ne yakın birçok avukatın yargıya hâkim olarak seçildiği dile getirildi. Bu duruma tepki gösteren bir yargı üyesi, “Biz yargıda cemaatin yani FETÖ’nün bitirilmesi için mücadele ederken, bunların yerine şimdi tarikat mensupları alınıyor. Bağımsız ve tarafsız yargı oluşturmaya çalışırken çeşitli tarikatlara yakın isimlerin alınması yarın başka sorunlara neden olacak” dedi. yi ise üniversitelerin hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçecek. Yeni anayasaya göre, üye sayısı 22’den 13’e düşen HSK üyeleri en geç 30 gün içinde seçilmek ve 40. günü takip eden iş günü görevlerine başlamak zorunda. Adalet Bakanı ve Müsteşarı ise kurulun doğal üyesi. Hâkimler kuliste Seçimler nedeniyle yargı kulisleriyle iktidar koridorlarında hareketlilik başladı. HSK üyesi olmak isteyen birçok hâkim ve savcının, iktidar partisin den referans bulmak için yarışa girdiği belirtildi. Meclis’in seçeceği 7 üye için AKP’li milletvekilleriyle kulis çalışmasına başlandığı öğrenildi. Mevcut HSYK üyeleri, Yargıda Birlik Derneği’nin ortak çıkardığı listeyle seçilmişti. Bu üyeler arasında muhafazakâr, milliyetçi ve sosyal demokrat isimler vardı. Ancak yeni seçilecek HSK’de ‘yargıda birliğin’ korunmasına ihtiyaç duyulmadığı konuşuluyor. İktidarın özellikle yargıda ittifakı sadece MHP ile yürüteceği kulislerde sıkça dillendiriliyor. HSK’de iktidarın milliyetçilere 2 üyelik verece ği, bunun 3’ü geçmesine soğuk bakıldığı konuşulurken MHP’nin 4 üyelik için pazarlık yaptığı öğrenildi. İki daire olarak çalışacak HSK’de, sosyal demokratlara ise ‘ihtiyaç kalmadığı’, sadece göstermelik olarak bir üye verilebileceği ifade edildi. Sosyal demokratlarda öne çıkan isim ise mevcut HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz oldu. Yılmaz’ın ‘uyumlu’ çalışması nedeniyle tercih edilebileceği konuşuluyor. MHP’nin oyu şart İktidarın MHP ile pazarlık yapmasının nedeni ise Meclis’teki üyelik seçimlerinde bu partinin oyuna ihtiyacı olması. Çünkü Meclis, 7 üyeyi üçte iki çoğunlukla yani 367 vekilin oyuyla seçmek zorunda. Eğer yeterli çoğunluk sağlanamazsa ikinci turda 330 oy gerekiyor. İktidar, tek başına bu rakamı da yakalayamadığı için mutlaka MHP’nin desteğini aramak zorunda. Eğer AKP MHP’nin desteğini almazsa oylama son tura kalıyor. Bu turda en çok oyu alan iki aday arasından kurayla üye seçimi yapılıyor. Bu durumda da ‘şanslı’ olan aday HSK üyesi olurken iktidarın kaybetme riski doğuyor. İsmi geçenler Kulislerde HSK adaylıkları için bazı isimler dolaşmaya başladı. Ankara Adalet Komisyonu Başkanı İsmail Ulukul, Antalya Başsavcısı Ramazan Solmaz, Ankara Batı Adliyesi Başsavcısı Şaban Yılmaz, Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın’ın isimleri adaylıklar için dillendiriliyor. l ANKARA kendileKrei inhdrailçerei dailyıyoorr!bmgaeükçlaeannkllaeıtkrınikdıeendaittı Adalet Bakanlığı kendi oluşturduğu heyetle mülakata tabi tuttuğu ve mesleğe aldığı hâkimlerden 123’ünü ‘FETÖ’cülük’ gerekçesiyle ihraç etti ALİCAN ULUDAĞ İktidarın son çıkardığı kanun hükmünde kararname ile ihraç edilenler arasında 15 Temmuz darbe girişiminin ardından mesleğe alınan 123 hâkim adayının olduğu ortaya çıktı. Yargıdaki cemaat yapılanmasına son verme iddiasında olan Adalet Bakanlığı’nın bizzat aldığı 123 kişinin ‘FETÖ ile irtibatlı’ olduğu gerekçesiyle tekrar ihraç edilmesi soru işaretlerine neden oldu. Çünkü bu alımlar, bizzat bakanlığın oluşturduğu mülakat heyetleri tarafından sınava tabi tutuluyor. Gözler şimdi 123 kişinin alımında görev alanlara veya bu kişilere referans olan milletvekili ve bürokratlara çevrildi. ‘Çok korkuyorlar’ CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, AKP’nin yargıda kadrolaşma tutkusunun tam bir rezalete dönüştüğünü belirterek, KHK’lerin bir amacının da ‘AKP kadrolarına yer açmak’ olduğunu kaydetti. Yarkadaş, şunları söyledi: “Ancak bunu da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Yargıda kadrolaşabilmek için 15 Temmuz darbe girişimi sonrası 200’e yakın stajyer hâkimi göreve başlattılar. Hâkim adaylarını AKP’nin darbe girişimi sonrası yeniden oluşturduğu heyet seçti... Atanan hâkim adayları güya güvenlik soruşturmasından da geçti. Dün gece ise neredeyse tamamını FETÖ’cü suçlamasıyla ihraç ettiler. Kendi aldıkları hâkimlere bile güvenemeyecek bir hale gelmişler. Bu bir paranoya halidir ve bu ruh halinin ülkeyi yönetebilmesi mümkün değildir.” AKP’nin 24 Nisan’da 1341 hâkimi daha göreve başlattığını, bunların yüzde doksanını parti teşkilatlarından seçtiğini belirten Yarkadaş, “Üç ay sonra da onları atarlar. Hiç kimseye güvenemiyorlar. Çok korkuyorlar çünkü. Suçluların ruh haliyle yaşıyor, her şeyden şüphe duyuyorlar” dedi. UÇAKTA SÜRPRİZ İSİM Ankara kulislerinde kabinede revizyon yapılacağı ve MHP’li bazı isimlere bakanlık verilebileceği iddiaları gündemdeyken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hindistan yolculuğunda uçakta bulunan sürpriz bir isim dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı resmi sayfasında paylaşılan fotoğrafta Erdoğan’a yolculuğu sırasında ilgili bakanlar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın yanı sıra MHP milletvekili Saffet Sancaklı’nın da eşlik ettiği görüldü. Köşk’te 5 eksikle kabine yemeği Başbakan Binali Yıldırım, bugün Bakanlar Kurulu üyeleri ve eşlerine akşam yemeği verecek. 21 Mayıs’ta AKP Genel Başkanlığı’nı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a devretmeye hazırlanan Yıldırım, bugün partisinin yetkili kurullarını toplayacak. MYK ve MKYK toplantıları Yıldırım başkanlığında Erdoğan’ın partiye üyeliği ve olağanüstü kurultay hazırlıklarını değerlendirecek. Ardından Yıldırım, Çankaya Köşkü’de Bakanlar Kurulu üyeleri ve eşleriyle akşam yemeğinde bir araya gelecek. Yemek, revizyon olasılığının konuşulduğu ortamda veda yemeği olarak değerlendiriliyor. Yemeğin ardından Bakanlar Kurulu toplantısı yapılacak. Bakanlar Kurulu’nun toplantısı önce sinde 5 bakan dün sabah Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte Hindistan’a gitti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Erdoğan’ın heyetinde yer aldı. l ANKARA / Cumhuriyet CHP’li Özkan Demirtaş’ı ziyaret etti CHP Milletvekili Tuncay Özkan, geçen cuma günü HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nde ziyaret etti. Demirtaş ile görüşmesine ilişkin düşüncelerini Twitter hesabından paylaşan Özkan, Demirtaş’ın ilk duruşmasından itibaren söyleyeceklerinin çok önemli olduğunu ifade etti. Demirtaş’ın cezaevinde yazdığı ‘Deniz Kızı’ adlı öyküyü de paylaşan Özkan, “Selahattin Demirtaş’ı cuma günü ziyaret ettim. Türkiye’nin birliği, bütünlüğü için... Adalet, özgürlük, barış için müthiş düşünceleri var. Herkese çok selamı var. Türkiye Selahattin Demirtaş’ı daha bir can kulağıyla dinlemeli. İlk duruşmasından itibaren söyleyecekleri çok önemli” diye yazdı. l Yurt Haberleri haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK Günün görevi ortak yaşamı örgütlemektir... Referandumu HAYIR kazandı ve biliyorsunuz, kazanılan sonuç çalındı. Sürece yapılan baskılarla, kollanan saldırılarla, hukuksuz usullerle seçimin sonucu çalındı. Şimdi ne yapmamız bekleniyor? İktidarın beklentisi, ortalığın yatışıp sonucun kabullenilmesidir. HAYIR. Asıl, bu durumun kabullenişine büyük bir HAYIR. Artık, ortak yaşamımız tehlikededir. Artık, uygar yaşamımız tehdit altındadır. Bizi biz yapan her şey tehdit altındadır. Bu tehdide yanıtımız “Uygar Yaşam Örgütlenmemiz” olmalıdır. “Uygar Yaşam”. Bundan ne anlıyoruz? “Adalet için hukuk” istiyoruz. İktidarın buyruğunda hukuk değil. “İnsan için ekonomi” istiyoruz. Daha fazla kâr için ekonomi değil. “Yaşam için eğitim” istiyoruz. İşsiz diplomalar için değil. “Uygarlık için bilim” istiyoruz. Hurafeler için öğreti değil. “Özgürlük için sanat” istiyoruz. Leblebi çekirdek eğlencesi için değil. “Geleceğin dünyası için çocuk” istiyoruz. Beynini kinle şartlandırmak için değil. “Bizim ortak yaşamımız olsun” istiyoruz. Biz ve Onlar ayrımcılığı değil. “Ülkemiz için eşit yurttaş olsun” istiyoruz. İktidar için kullar köleler değil. Ortak Uygar yaşamımız. Bunun için referandumda HAYIR dedik. Tek Adam Diktasına sonuna kadar da “Hayır” diyeceğiz. Bunu başarmanın yolu da, Kalıcılık ve sürekliliktir. Kalıcı ve sürekli olmayan hiçbir mücadele başarıya ulaşamaz. Kalıcılık ve süreklilik de, örgütlenmeyi zorunlu kılar. HHH Öncelikle, görev bilinci misyona dönüşmelidir. Bildiri yayımladık, tamamdır. İlan verdik, görevimizi yaptık. Bir toplantı düşünüyoruz. Bunlar ve benzerleri görevdir, misyon değildir. Misyon, “Daha ne yapabilirim?”, “Bugün ne yaptım, hemen yarın ne yapacağım” kaygısını duymaktır. Bu kaygıyı eyleme dönüştürüp paylaşmaktır. “Elinden geleni” değil, “elinden gelebilecek her şeyi” yapmaktır. Yaptığını asla yeterli görmemektir. Başkasını eleştirmekten vazgeçip kendi yaptığına bakmaktır. CHP büyük bir mücadele vermiştir, vermektedir. Genç lider kadroları ortaya çıkmıştır. Bize düşen onları eleştirmek, başkanlarını değiştirmek değildir. Biz onları destekleriz ama bizim örgütlenmemiz siyasal partilerin destek kuruluşları değildir. İşçi sendikaları olağanüstü önemlidir. DİSK elbette çok önemlidir Eğitim ve memur sendikaları çok önemlidir. Meslek kuruluşları olağanüstü önemlidir, Barolar Birliği ve uygarlıktan yana hukukçular çok büyük bir mücadele verdiler. Türk Tabipleri Birliği, tıp doktorları ve sağlık personeli ülkenin kaderini etkileyecek önemdedir... Türk Diş Hekimleri Birliği, Türk Eczacıları Birliği, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ülkenin sağlık alanında büyük etki sahibidir. Türkiye Mühendis ve Mimarlar Birliği çok önemlidir. Bu kuruluşlarımız ve üyeleri misyon sahibi olarak uygar yaşamın koruyucularıdır. Koordinasyon için bir “Çatı örgüt” ya kabul edilmeli ya kurulmalıdır. Ülke çapında halkın her kesimiyle yakın iletişim kurmanın yolları bulunmalı ve harekete geçirilmelidir. Hiçbir kesim hiçbir nedenle dışlanmamalıdır. Hiç kimse hiçbir nedenle dışarıda bırakılmamalıdır. Dürüst insan Temiz toplum Uygar yaşam İsteyen herkes bu hareketin içinde kendi yerini almalıdır. Referandumdaki HAYIR, Ortak uygar yaşamımızın EVET’i olmalıdır. Bunu yapabiliriz. Bunu yapmalıyız. Bunu bugün yapmalıyız. Bunu bugün söylemeliyiz. Bugün, yapılan bütün haksızlıklara “Hayır” diyerek karşı çıkmalıyız. Bugün, Ülkemizde yetişen domatesi 10 liradan almaya “Hayır” demeliyiz. Pazarda kilosu 15 liradan satılan fasulyenin hesabını sormalıyız. Ürününü sokağa döküp protesto eden çiftçinin emeğine sahip çıkmalıyız. Köylünün mazotundan alınan vergiye karşı çıkmalıyız. Benzin üzerinden yapılan soyguna “Hayır” demeliyiz. Adaletsiz uygulamalara, Haksız vergi soygununa, Akademisyenlerin cüppelerinin çiğnenenmesini aynı kararlılıkla, aynı süreklilikle karşı çıkmalıyız. Hep birlikte, Ortak Uygar Yaşam istiyoruz. Şimdi... C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear