24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 1 Mayıs 2017 14 haber/yorum TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Tuzağa düşmeden Halkoylaması sırasında işin özü; yani, ideoloji boyutu, gözden uzak tutuldu. Bu tuzağa artık düşülmemelidir. “Evet”, eskide kalmalı! EvetHayır oylamasında yarışan aslında farklı düşüncelerdir. Doğrudur, iktidar, evet sonucunu, eşitsiz bir yarış ve Yüksek Seçim KuruluYSK’nin yasaları hiçe sayan yanlı tutumu sonucu elde edebilmiştir. Ancak, çok önemli ve etkili bir doğru daha var; AKP gücünün görünmeyen büyük kısmını siyasal İslamcı oluşundan almıştır ve almaktadır. AKP, özellikle son yedi senedir, kendisini, her geçen gün biraz daha fazla din elbisesinin içine alarak korumaktadır. AKP yalnızca iki noktadan eleştiriliyor. Birincisinde AKP’ye yönelik eleştiriler, bu parti liberal demokrasiden iyice uzaklaştığından, artık dinsel kaynaklara dayandırılıyor. Bu parti, İslamın eski parlak günlerine ya da Osmanlı yenilikçiliğine gönderme yapılarak, yalvaryakar bir tutumla, eleştiriliyor! İkincisinde AKP eleştirileri, daha köktenci bir tutumla, gerçek İslam bu değil noktasında yoğunlaşıyor. Bu da başarılı olamıyor. Çünkü gerçek İslamın ne olduğu konusunda önde gelen İslamcı düşünürler bile kendi aralarında anlaşamıyor. Çok daha açık olan, 16 Nisan sonrasında İslamcılar arasındaki iç çekişmelerin, Kutlu Doğum ve Mavi Marmara bağlamında iyice su yüzüne çıkmasıdır; o kadar ki aynı cemaatin iki grubu umrede bile birbiriyle savaşa tutuşuyor. Gerek ideolojisi, gerekse ona yönelik eleştiriler ve 16 Nisan sonrası gelişmeler, tümüyle eskiye bakan AKP’nin bu gelecek için bir seçenek sunamayacağını kanıtlıyor. Bu nedenle, siyasal İslama takılıp kalmak bir büyük yanılgıdır; AKP’nin tuzağına düşmektir. Gelecek için Halkoylamasında hayır oylarının yüzde 48.6’ya ulaşmış olması, bu ülkenin hak ve özgürlük savunucuları için çok değerli bir sonuçtur. Hayır oylarının çokluğunun asıl gücü dayandığı demokratik değerlerdir. Hayır oyu verenlerin istediği özetle, düşünce ve iletişim özgürlüğüdür; hak arayanların güvenle başvuracakları, gerçekten adalet dağıtan tarafsız ve bağımsız yargıdır; yürütme gücünü, yasa yaparak, bütçe hakkını kullanarak ve denetleyerek halk ile yakınlaştıran yasama organıdır; emekçilerin haklarıdır; doğal ve tarihsel çevrenin korunmasıdır; kadınerkek eşitliğidir; özgürce yaşamdır; insan haklarına dayalı barıştır; çocuğun ve gencin yaratıcı yeteneklerini geliştiren bir eğitim düzenidir; basın özgürlüğüdür; üniversite özerkliği ve bilimsel özgürlüktür. AKP’de bu değerlerden eser yoktur. İnsanoğlunun tarih boyunca çok şey vererek kazandığı bu değerlerin 16 Nisan’da toplumun yarısına yakını tarafından sahiplenilmesi, bu ülkenin aydınlığa doğru gidişinin kapısını açacak çok sağlam bir anahtardır. Yeter ki bu değerler güçlü ve aydınlık bir geleceğe doğru yürüyüşe dönüştürülebilsin. Bunu başaracak olan siyasal güç bu ülkenin halkoylamasında hayır diyenler ve onlara destek verecek olan dünya demokratlarıdır. Bu tarihsel önemdeki demokrasi yürüyüşü ömründe özgürlükçü olmayanlara kalmamalıdır. Siyaset, AKP’nin eski taşlarla döşeli oyun alanında oynanmayacak kadar yaşamsaldır. Ancak, önemle vurgulanması gereken bir son nokta var; Türkiye siyaseti, bugün, öncelikle, YSK kaynaklı yasadışı tutuma açıklık getirilmesini sağlamak ve bundan sonra seçimlerin eşit koşullarda yapılacağını güvence altına almak zorundadır; eğer bunlar yapılmazsa, siyasetin kendisi yok olur! HHH Emekçilerin bayramını, daha çok özgürlük diyerek, kutluyorum. 1 MAYIS 2017 SAYI: 33444 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.15 04.05 04.33 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05.56 13.08 16.57 05.42 12.53 16.40 06.08 13.16 17.01 Akşam 20.09 19.51 20.11 Yatsı 21.41 21.20 21.37 183 gündür özgürlüğünden yoksun... Ebrirdlioklğearinn,inAYBPDG’ye verdiği desteği BsoaşrakcaanğTınruı msöpy’aledi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, YPG konvoyunda ABD bayraklarının bulunmasını eleştirerek “Bunları tabii, 16’sında yapacağımız ziyarette sayın Başkan’a, ‘Buyurun’ diyeceğiz, göstereceğiz” dedi. Erdoğan ‘bir gece ansızın gelebiliriz’ sözlerine de açıklık getirerek, “Bütün oralardaki terör örgütlerine herhalde tarih vererek, haber vererek gidecek değiliz. Ama bilecekler ki, TSK her an buralara gelebilir. Biz endişeyle yaşamaktansa, onlar korkuyla yaşasınlar” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hindistan ziyaretinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde basın toplantısı düzenledi. TSK’nin Suriye’nin Karaçok bölgesine düzenlediği hava harekâtında öldürülen YPG’lilerin cenaze törenine ABD’li askerlerin katılması ve Türkiye sınırında YPG’li teröristlerle ABD askerlerinin birlikte devriye gezmesiyle ilgili haberlere ilişkin Erdoğan, “Ne yazık ki, bu konvoylarda her iki ülke bayraklarının... Ülke de demeyeceğim, YPG gibi bir terör örgütünün paçavralarının olduğu bir konvoy içerisinde, ABD’nin bayraklarının olması, dalgalanması bizleri ciddi manada üzmüştür. Bunları da tabii, 16’sında yapacağımız ziyarette, sayın Başkan’a, ‘buyurun’ diyeceğiz, göstereceğiz. Madem ki biz ulusla ‘yKaoşraksuınyllaar’ Erdoğan’ın Hindistan ziyaretine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar da katılıyor. rarası teröre ortak olarak karşıyız. O zaman, ‘Bu durum nedir’ diye kendilerine bunları göstereceğiz” dedi. Terörle mücadelenin ortak bir platformda yürümesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Bugün bize, yarın bir başkasına olacaktır. Bizler de iki NATO’nun ortak ülkesi, stratejik müttefikler olarak, bundan ciddi manada rahatsız olacağız. O zaman biz göbeğimizi kendimiz keseceğiz. İşte Karaçok’ta ne olduysa, Sincan’da ne olduysa dün de söylediğim gibi, ‘bir gece ansızın gelebiliriz’ derken, bunu kastediyorum. Bütün oralardaki terör örgütlerine herhalde tarih vererek gidecek değiliz. Ama bilecekler ki, TSK her an buralara gelebilir” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet ERDOĞAN’DAN 1 MAYIS mesajı Cumhurbaşkanı Erdoğan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ile ilgili bir mesaj yayımladı. “Ülkemizin büyümesi, ilerlemesi ve hedeflerine ulaşmasında, emek ve alın terleriyle önemli pay sahibi olan işçi ve emekçi kardeşlerimizin, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü” tebrik ediyorum” ifadesiyle başlayan mesajda Erdoğan, “Tüm dünyada birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü olarak kutlanan, işçi ve emekçi kardeşlerimizin hak arayışlarının simgesi olan 1 Mayıs’ın, çalışanların sorunlarının dile getirilmesine ve çözüm yollarına ışık tutulmasına vesile olmasını temenni ediyorum” dedi. ABD askerinin Rojava nöbeti sürüyor Amerika’nın Sesi’nde yayımlanan haber ve görüntülere göre, ABD askerlerinin, kendisini selamlayan bölge halkına bulundukları zırhlı araçların üzerinde zafer işareti yaptıkları görüldü. Suriye’de Karaçok Dağı’na TSK tarafından yapılan hava operasyonun ardından TürkiyeSuriye sınır hattında YPG’lilerin Türk askeri birliklerine saldırısı ve Türkiye’nin karşılık vermesinden sonra, sınır hattındaki Rojava bölgesinde ABD askerleri dün de nöbet tuttu. ABD askerlerinin, geçen cuma gününden itibaren Kamışlı, Amude, Derik ve Dırbesiye’de sınır hattında YPG’liler ile devriye gezdiği görüldü. Öte yandan, DİHA’nın haberine göre, PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, “Rusya’yla da Efrîn ve çevresinde terörizme karşı ortak mücadele ediyoruz. Hem Rusya hem ABD Türkiye’nin bu politikalarına karşı. Belki bazı hesapları var diye ses çıkarmıyorlar ama rahatsızlar” diye konuştu. l Haber Merkezi KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr Kültürde ‘geri kalan’ kavramı üzerine (2) Geçen haftaki yazımda ‘Kültür’ ile ‘Kültürden geri kalan’ arasındaki ilişkiye değinirken, şöyle bir saptamada bulunmuştum: “Tarih bağlamında nasıl geçmişte kalan her şey kendiliğinden tarihe dönüşmez ise, başka deyişle, nasıl ancak kendisiyle irade düzleminde ve nedensonuç ilişkileri temelinde hesaplaşılmış bir geçmiş ‘tarih’ olabilirse, kültür olgusu da bugünden geriye tüm yaşananlar ve olup bitenler arasından iyisi ve kötüsü, olumlusu ve olumsuzu ile insanın ve toplumun kültüründen saymamız gerekenler ile ortaya çıkar…” Demek ki kültür ile her hesaplaşmamızda dünbugün eksenini, başka deyişle bugünkü kültürde dünden kalanı da doğru araştırma eylemimizi yerine oturtmadan bugünün kültürünü doğru kavradığımızı ileri sürmek pek bir anlam ifade etmiyor. Başka deyişle kültürde dünden kalan’ı sağlam bilgi temelinde kavramak, bugünün kültürü üzerine doğru saptamalar yapabilmenin olmazsa olmaz koşuluna dönüşüyor! rDeühnb’eerdlioğğinrduebdelögnemleerkin… Geçen haftaki yazımda kültürde dünbugün ilişkisinin önemini ve bu ilişkiyi doğru kurabilmenin yolunu, yakınlarda yenden izlediğim ve ABD yapımı “Hazine Avcıları” adlı filmden yola çıkarak açıklamaya çalışmıştım. Normandiya Çıkartması’ndan hemen sonra, Nazilerin işgali altında kalmış bölgelerdeki sanat hazinelerini yağmadan ve yakılmaktan kurtarmak için oluşturulmuş ve bütün üyeleri aynı zamanda sanat eğitiminden de geçmiş küçük bir askeri birliğin öyküsünü konu alan filmde, böyle bir görevin üstesinden gelmek için gerekirse insan hayatını feda etmenin insanca olup olmadığı temel soru niteliğiyle öne çıkartılmıştı. Bu soruya film aracılığı ile verilen karşılık ve gerekçe, şöyleydi: Savaşlarda bir kuşak, iki kuşak insan yitirilebilir. Onların yerine yenileri yetişir. Ama bir zamanların sanat eserleri yitirilirse, bunların yerine yenilerini koyabilmek olanaksızdır. Çünkü kıyıma uğrayan/uğratılan bir zamanların kültürünün yerine onun yenisini koyabilmek söz konusu değildir! hKaüyltaütrıünngveeleyceenğii…bir Bu yanıt ve bu gerekçe, bana geçen yüzyılın ikinci yarısında, uygar dünyanın yaratıcısı diye bilinen Avrupa kültürünün ortalık yerinde yaşanan BosnaHersek Cehennemi üzerine Alman DER SPIEGEL dergisi tarafından hazırlatılan bir belgeseli anımsattı. Belgeselin en etkileyici sahnelerinden biri Saray Bosna Kitaplığı’nın gece vakti yanıp kül oluşuna aitti. Vakit gece olduğundan, binlerce kitabın kıpkırmızı küllerinin göğe yükselişi de çok rahat görülebiliyordu. Bu manzara karşısında kitaplığın müdiresine dergi muhabirinin BosnaHersek’in geleceği ile ilgili olarak sorduğu soruya müdire, şu yanıtı vermişti: “Şu gördüğünüz alevler, kültürümüzün yüzde doksan beşini kül etti. Geri kalan yüzde beş ile yeni bir gelecek kurabileceğimizden emin değilim!” Bu yanıt, ‘kültür’ ile ‘kalan’ kavramları arasındaki ilişkiyi açıklamaya bilmem yeterli mi? TIR’dan antitank füze parçaları çıktı Zonguldak Limanı’nda Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekipleri, geçen 27 Nisan Çarşamba günü Ukrayna’dan gelen “CenkA Gemisi”nde İran plakalı TIR’ı XRay cihazından geçirdi. Dorsesinde şüpheli cisimler fark edilen TIR’da Cumhuriyet savcısının talimatıyla arama yapıldı. Aramada şüpheli cisimlerin antitank füzelerine ait 2 dürbün ve 2 tetik mekanizması olduğu tespit edildi. Yapılan incelemesi ardından parçalar karayoluyla İstanbul’a gönderildi. Gözaltına alınan TIR şoförü İran uyruklu 38 yaşındaki E.E. tutuklandı. l DHA 1 milyon TL ödüllü PKK’liler öldürüldü Adıyaman’da Çamyurdu ile Yazıbaşı köyleri kırsalında önceki gece terör örgütü PKK’ye yönelik düzenlenen hava harekâtında 8 PKK’li öldürüldü. Operasyonda öldürülen 8 PKK’liden 4’ünün, 2015 yılında “çözüm süreci”nin son günlerinde 2 asker ve 1 korucunun şehit edildiği 3 saldırının failleri olduğu belirtildi. PKK’lilerin, başlarına 300 bin ile 1 milyon lira para ödülü konularak “yeşil” ve “gri” kategoride arandıkları belirtildi. Yapılan otopside Veli Temirci, Abuzer Arıca, Fırat Berkpınar ve Şefik Körman oldukları tespit edilen PKK’lilerin, 20 Temmuz 2015’te Adıyaman’da Uzman Onbaşı Müsellim Ünal’ın şehit edildiği, 2 askerin de yaralandığı, 24 Haziran 2016’da Boğazözü köyü kırsalında Jandarma Er Mücahit Şimşek’in şehit edildiği ve 9 Eylül 2016’da Bahçe mezrasında güvenlik korucusu Yusuf Sönmez’in şehit edildiği saldırıların failleri oldukları ortaya çıktı. l ADIYAMAN/DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear