Catalog

EKONOMİ DOLAR AVRO FAİZ BORSA 3.7070 18 kuruş 3.9510 18 kuruş 1 1 .47 0.03 puan 88.679 286 puan Altın ZİRVE YAPTI8 ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNAY ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 1008.53 7.61 lira 149.55 1.25 lira Cuma 7 Nisan 2017 Dolar yükselişi 3.72’yi görerek sürdürdü, altın yılbaşından beri gördüğü en yüksek seviyeyi korudu. Gün içinde gram altın 150 lirayı aştı, çeyrek altın 246 liradan satıldı ABD Merkez Bankası’nın (Fed) dün açıklanan toplantı tutanaklarından sonra küresel piyasalarda yükselişe geçen dolar kuruna paralel değer kazanan altının gram fiyatı 150,3 lira ile 12 Ocak’tan bu yana en yüksek seviyesini gördü. Piyasalardaki hareketlilik devam etti. Dolar 3.72’yi gördü. Kapalıçarşı’da çeyrek altın 246 lira, Cumhuriyet altını da 1005 liradan satıldı. Altının ons fiyatı dün günü yatay seyirle 1.255,7 dolar seviyesinde tamamlamasının ardından, dün 1.253 dolar civarında işlem gördü. Çeyrek altın 242.53 lirayı görerek tarihi zirvesine çıktı. Çeyrek altın en son 6 Mart’ta 242 lira ile tarihi rekorunu kırmıştı. Dolar dalgalandı Önceki gün hareketlenen dolar güne yüksek başladı. Sabah saatlerinde 3.72’ye kadar çıkan dolar, günü 3.7190 seviyesinden sürdürdü. Gedik Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Can Pamir doların yıl sonuna kadar yükseleceğini öngördü. Pamir, ekonomide normalleşme sürecine girilmesi gerektiğini söyledi. Pamir “Türkiye’nin büyüme rakamı ortalaması ciddi anlamda düşük, bu büyüme çok verimli, istihdam yaratan bir büyüme değil. İnşaat gibi daha az teknoloji üreten bir büyüme modeli olmasından dolayı bu sıkıntının kısa vadede çözüleceğine inanmıyorum. Enflasyon 2008’den bu yana ilk kez bu kadar yükseldi, bir süre daha bu seviyelerde kalmasını bekliyoruz” diye konuştu. Pamir, “Referandumdan ne çıkarsa çıksın kur üstünde sınırlı etkisi olacaktır. Ama global ekonomiye baktığımızda doların yıl sonuna kadar değer kazanması kaçınılmaz görünüyor. Mayısa kadar 3.703.75 seviyelerini görebiliriz ama yıl sonunda 3.90’ların üstüne çıkacağını tahmin ediyorum” değerlendirmesini yaptı. TCMB hareketlenen dolar karşısında dün açtığı 1 hafta vadeli TL depo karşılığı döviz depo ihalesinde tutarı 1 milyar 250 milyon dolara yükseltti. İhalede faiz oranı dolar için yüzde 1 ve TL için yüzde 11,75 olarak belirlendi. İhalede teklif tutarı 950 milyon dolar olurken, bu miktarda işlem yapıldı. Halkbank başı çekti Yabancı yatırımcılar 43,1 milyon dolarlık net alımla geçen ay en çok Garanti Bankası hissesi tercih ederken, en fazla satış yaptıkları hisse senedi ise 76.2 milyon dolar ile Halkbank oldu. Yabancı tahvil alımı da 1 ayda 900 milyon doları aştı. l Ekonomi Servisi Yabancı borsada sattı Borsa İstanbul verilerine göre, borsada, 2017 yılının ilk iki ayında alım tarafında yer alan yabancı yatırımcılar, martta net satış yaptı. Yabancı yatırımcı, martta net 48 milyon dolarlık satış gerçekleştirdi. Böylece yabancı yatırımcının yıl başından bu yana gerçekleştirdiği net alım tutarı 922 milyon dolara geriledi. Yabancı yatırımcılar ocakta 816 milyon dolar, şubatta da 154 milyon dolar net alım yapmıştı. Foreks sektöründe çalışan yarıya indi Anadolu’daki otellerin mağdur olduğu belirtiliyor. Foreks düzenlemesinden sonra aracı kurumlarda kan kaybı yaşandı. Binden fazla kişi işini kaybetti. Foreks’te 800 kişi işsiz kaldı. TSPB Başkanı İlhami koç aracı kurumlarda çalışan sayısının son 6 ayda yaklaşık 1.100 kişi azaldığını söyledi. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı İlhami Koç, aracı kurumlarda çalışan sayısının son 6 ayda yüzde 17 azaldığını tahmin ettiklerini söyledi. Bloomberg’e yaptığı açıklamada, resmi olmayan rakamları paylaşan Koç, “2016 Eylül sonunda sektörde çalışanların sayısı 6.502 düzeyindeydi. Bu sayının yaklaşık 1.100 kişi azalarak 5.400 civarına indiğini tahmin ediyoruz” dedi. Yarıdan fazla Koç, kaldıraçlı işlemlerde (forex) sektöründe çalışan sayısının ise aynı dönemde 1.800’den yaklaşık 1.000 kişi düzeyine gerilediğini tahmin ettiklerini söyledi. “İstihdam kaybının çok büyük bir bölümü küçük bireysel yatırımcılara yönelik Forex pazarlaması yapan kadrolarda yaşandı” diyen Koç, “Forex işlemleri olması gereken doğal mecrasına, daha profesyonel ve nitelikli yatırımcıya yöneldi. Olması gereken buydu” ifadelerini kullandı. SPK, 10 Şubat’ta yayınladığı tebliğle, forex işlemlerine ilişkin en fazla kaldıraç oranını 1’e 100’den 1’e 10’a düşürmüş, bunun yanı sıra işlemlere başlayabilmek için asgari 50 bin TL veya muadili döviz tutarında başlangıç teminatı yatırılması zorunluluğu getirmişti. l Ekonomi Servisi Merkez’in döviz rezervi yine düştü TCMB, döviz rezervi üç haftadır devam eden düşüşle 4,14 milyar dolar geriledi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) brüt döviz rezervi, geçen hafta 1 milyar 360 milyon dolar geriledi. Böylece brüt döviz rezervindeki düşüş 31 Mart haftasıyla birlikte üç hafta üst üste azalarak 88,6 milyar dolara düşerken, 92,74 milyar dolara ulaşılan 10 Mart haftasına göre toplam gerileme 4,14 milyar oldu. Altın azaldı Brüt döviz rezervi, şubat ortasında 2012’den bu yana en düşük seviyeler olan 89 milyar eşiğine gerilemişti. Altın rezervi de 31 Mart haftasında, önceki hafta ya göre 144 milyon dolar azalarak 17,1 milyar dolar oldu. Ekonomistlerin hesaplamalarına göre net rezerv ise resmi rakamların üçte biri civarında. Merkez Bankası’nın altın rezervlerinin artışı için Türkiye’de cevherden üretilen altının işlenmemiş standart altına dönüştürülüp Borsaya kote edildikten sonra Merkez Bankası’na öncelikli alım hakkı getirileceği konuşuluyor. l Ekonomi Servisi Özince, Şişecam yönetiminden ayrıldı Şişecam, Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince’nin şirketteki görevinden istifa ettiğini duyurdu. Şirketten Ka muyu Aydınlatma Platformu’na yapılan açıklaErsin Özince mada, yönetim kurulu başkan lığına yeni bir isim belirlenene kadar Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Kırman’ın vekâlet edeceği belirtildi. Özince, 28 Ekim 1998’de İş Bankası’nın 15. Genel Müdürü olarak atandı. 31 Mart 2011 ve 28 Mart 2014 tarihlerinde Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilen Özince 1 Nisan 2011 tarihinden itibaren İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürüyor. l Ekonomi Servisi Otelcilerden Booking.com atağı Türkiye Otelciler Birliği, Booking.com aleyhine mahkemenin aldığı ihtiyati tedbir kararını durdurmak için mahkemeye başvurdu Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Booking.com aleyhine TÜRSAB tarafından açılan davada alınan Booking. com’a erişimin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararının kaldırılması için harekete geçti. Geçen günlerde tüm üyelerine uygulamadan zarar gördükleri gerekçesi ile mahkemeye itiraz etmeleri çağrısında bulunan TÜROB, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması için kendisi de ayrıca mahkemeye başvurdu. Başvuru dün TÜROB adına Hukuk Müşavirliği tarafından yapıldı. Kaynak kesildi Konuyla ilgili bir açıklama yapan TÜROB, Booking. com’un Türkiye otellerinin satışının durdurulması kararının, halihazırda çok zor bir dö nem geçiren konaklama sektörünü daha da zor bir durumda bıraktığını kaydetti. Açıklamada, Türkiye genelinde konaklama sektörünün tamamının olumsuz etkilenmesinin yanında, bu kararla birlikte özellikle pazar paylarının büyük bir kısmını Booking’den sağlayan Anadolu’da yer alan oteller ile Türkiye sathındaki küçük otellerin bir anda tüm kaynaklarının kesildiği belirtildi. Sektör cezalandırıldı TÜROB’un açıklamasında, “Hukukun üstünlüğü şüphesizdir ve Booking.com’un yasalara aykırılığı tespit edilmesi halinde yanlış/haksız rekabete yol açan uygulamalarının düzeltilmesi sağlanmalıdır. Ancak yargılama sürecinin devam etmesine karşın Booking.com’un faali yetinin durdurulması, booking. com’dan ziyade sektörü ve vatandaşı cezalandırır nitelikte olmuştur. Ayrıca bu karar, uluslararası alanda ülkemize yönelik olumsuz algının oluşmasına sebebiyet vermektedir” denildi. Komisyon düşük Diğer yandan Booking.com, Türkiye dahil faaliyet gösterdikleri her ülkenin yasalarına uygun hareket ettiklerini ve aldıkları komisyon ortalamasının yüzde 15 olduğunu belirtti. Booking.com’un, Türkiye dahil faaliyet gösterdiği her ülkenin yasalarına uygun hareket ettiğini savunan yetkililer, The Priceline Group’un bir parçası olarak şirket tarafından ödenen vergilerin detaylarına sitelerinden ulaşılabileceğini kaydetti. l Ekonomi Servisi Boyner Holding Morhipo’yu satıyor Boyner Holding, online perakende alışveriş platformu Morhipo.com’un yüzde 40 ile 60’ı arasında payını satmak için Ünlü&Co’yu yetkilendirdi. Reuters’ın konuya yakın iki kaynağa dayandırdığı habere göre, aralarında büyük Ortadoğulu bir perakende grubunun da yer aldığı dört farklı grup satışla ilgileniyor. Boyner Holding’in 2011’de çatısı altında kurulan Morhipo. com’un yıllık cirosu yaklaşık 350400 milyon TL aralığında bulunuyor. Konuya yakın kaynak satışta Morhipo.com’un stratejik bir hissesinin satıla cağını belirterek, ilgililer arasında özel girişim sermayelerinin de olduğunu ifade etti. Konuyla ilgili olarak Boyner Holding ve ve Ünlü&Co’dan bir açıklama yapılmadı. Kaynak, online alışveriş platformunda faaliyet gösteren ve sektörün en büyüklerinden olan Trendyol’un da satış için piyasayı yokladığını sözlerine ekledi. Eticaretin dünyada ve Türkiye’de yükselen trendi faaliyet gösteren şirketleri de cazip hale getiriyor. Türkiye’de eticaret sektörünün büyüklüğü 25 milyar TL civarında. l Ekonomi Servisi Neden üç yıl beklendi ki? Bir an. 11’i tutuklu 17 yazar, yönetici, avukat ve muhabiri için hazırlanan iddianameyle ilgili şu vahim tabloyu unutalım: Soruşturmayı da, Cumhuriyet yazar ve yöneticilerini gözaltına aldırarak 5 aylık tutukluluk sürecini de başlatan savcının FETÖ sanığı olarak yargılanışı... 305 sayfalık iddianamede, ceza yargılamasında karşılığı bulunan somut tek delil sunulamayışı... Delil diye sunulanların “irtibat”, kanaat ve izlenimden ibaret oluşu... Gazeteciliğe, O zamanki anılışıyla Cemaat’in yargıda etkin olduğu zamanları hatırlatır tarzda sınır çizme, kamu yararını değil, devleti önceleyen rol biçme, yeni tanımlar getirme çabaları... Yan yollardan dolanarak, özel hukuk hükümlerine tabii vakıf meselesi ile bu soruşturma arasında bağ kurulması... Evet; aslında biri bile iddianameyi boşa çıkaracak nitelikteki bu unsurların hepsi bir kenarda dursun. İddianame, Cumhuriyet’e, “yayın çizgisinin değiştiği 2013’ten bu yana, terör örgütlerinin savunucusu ve kollayıcısı olduğu” suçlamasını yöneltiyor. Bahse konu terör örgütleri de: FETÖ/PDY, PKK/KCK, DHKPC. Türkiye’nin mükemmel bir hukuk devleti olduğu varsayımı altında, üç terör örgütünü aynı anda savunup kollamak yeterince ağır bir suçlama, öyle değil mi? O vakit aynı varsayım altında sayın savcılara şu basit soruyu sormak, gazeteciliğe dahildir: Madem ki, üçü de birbirinden tehlikeli, birbirinden korkunç, birbirinden devlet düşmanı bu terör örgütlerinin aynı anda savunuculuğu ve kollayıcılığı yapıldı; yapılmakta. Üstelik bu kollayıcılık ve savunuculuk iddianameye göre 2013’ten bu yana sürmekte. Lütfen izah eder misiniz, neden Ekim 2016’ya kadar beklediniz? Üç terör örgütünün kollayıcılığını eşzamanlı yapan kişi ve kurumların, bu suça meyyal olduğunu anlamak için dört yıl mı geçmesi gerekiyor? Savcının gizlediği gerçek Bir iddianamenin kalın olması, hukuken yetkin olduğu anlamına gelmiyor. Misal, iddianamede, “Yayın politikası değişimiyle bağlantılı diğer göstergeler” arasında anılan bir bölüm var: “Tirajındaki düşüş.” Bu bölüm, tarihsel ve olgusal bir gerçeği gizleyip maskeliyor. Şöyle: İddianame, tiraj düşüşü tarihinde başlangıç olarak 1 Ocak 2008’i almış ve demiş ki: “Tirajdaki günlük ve aylık düşüşler; okuyucunun Cumhuriyet gazetesinin yayın politikasında meydana gelen radikal değişikliğe yönelik tepkisini ortaya koyduğu görülmektedir.” 1 Ocak 2008’den başlatılan düşüş, yayın politikasını değiştiren yöneticilerin suçu gibi anlatıyor. Fakat aslında Cumhuriyet’e 2008’de düzenlenmiş Ergenekon kapsamındaki operasyonu ve bu operasyonun CemaatAKP ortaklığında yapıldığını gizliyor. Tirajın günlük 80 bin rakamlarına ulaştığı 2008’de, Cumhuriyet’in İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk ile dönemin Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın gözaltına alındığı Ergenekon operasyonunu, savcıların hatırlamama ihtimali düşük olsa gerek. Veriler, Cumhuriyet tirajının, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın “Savcısıyım” dediği Ergenekon kapsamındaki operasyonlar sonrası düştüğünü gösteriyor. Yayın politikası değişikliğine bağlı olarak değil. Velhasılı, tarihsel olguya ve açık rakamlara dayalı bir konuda dahi, gerçeğin üzerinin örtüldüğü bir metinden bahsediyoruz. Küçük tanıkların canlı yayında “gebereceksiniz” tehditleri kadar açık. KISA... KISA... l Ereğli Demir Çelik, talebi üzerine, Standard & Poor’s firmasından aldığı kredi derecelendirme hizmetini sona erdirdi. l Çikolata üreticisi Ferrero, 2014’te tamamını satın aldığı Oltan Gıda’nın ismini ‘Ferrero Fındık İthalat İhracat ve Ticaret A.Ş.’ olarak değiştirdi. Merkezi Trabzon’da olan Ferrero Fındık, İstanbul’daki ofisleri, Düzce, Trabzon ve İzmit’teki fabrikaları ve toplam 1400 çalışanı ile faaliyetlerine devam edecek. l Dış lastik ithalatına soruşturma İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu, otomobil, kamyon, otobüs, tarım ve iş makinelerinde kullanılan dış lastik ithalatına soruşturma açılmasına karar verdi. l Arçelik’e Japonya’dan önemli ödül. Arçelik Eskişehir Buzdolabı İşletmesi, JIPM (Japan Institute of Plant Maintenance) tarafından Toplam Üretken Bakım (Total Productive Maintenance) alanında en yüksek seviye olan “TPM World Class” ödülünü aldı. Eskişehir Buzdolabı İşletmesi dünya genelinde bu ödülü alan 21. işletme olurken, sektöründe bu seviyeye ulaşan ilk işletme unvanını kazandı. l İlk çeyrekte iç pazarın lideri Renault oldu. Ocakmart döneminde satılan 156 bin 90 otomobil ve hafif ticari aracın 100 bin 71’ini ithal, 56 bin 19’unu yerli üretimler oluşturdu. Firma bazında uzun süredir toplam pazarın lideri olan Volkswagen ikinciliğe gerilerken Renault birinciliğe yerleşti. C MY B