24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 7 Nisan 2017 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SEÇUK haber 11 Şaklaban ve başkan Cumhurbaşkanı bir konuşmasında “Pensilvanya’daki şaklaban”dan bahsetti. Şaklaban güzel kelime, severim. TDK’ye bakılırsa, “Basit şakalar yapa rak herkesi güldüren, şakacı kimse” de mek. Gerçi Pensilvanya’daki kişi benim bil diğim kadarıyla mesleğini herkesi ağla Adliyede utanç günüPolisin adliyedeki müdahalesi sırasında Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube Başkanı Gökmen Yeşil’in burnu, avukat Erkan Ünüvar’ın ise ayağı kırıldı. tarak ve bizzat kendisi de ağlayarak icra ediyor. Hatta ülkenin anasını ağlatması da bu performansının afili bir uzantısı. Ama şaklabanın bir başka tanımı daha var. O da: “Şak şak diye yüksek ses çıkararak insanları oyalayan kimse.” Biz Pensilvanya’dakinin çıkardığı o yüksek sesle oyalanırken; Korkarım iktidar rahat rahat kendi Gazetemizi susturma operasyonunda tutuklanan meslektaşla Tutuklu meslektaşları Akın Atalay, Mustafa Kemal Güngör ve Bülent rı Akın Atalay, Mustafa Kemal Güngör ve Bülent Utku için dün Çağla Utku için Çağlayan Adliyesi’nde adalet nöbetine başlayan avukatlara planlarını uyguladı, uyguluyor. Ve bizim anamızı ağlatan şaklaban, iktidarın yüzünü güldürüyor. O yüzden iktidar lideri, dün söyledi ğinden rahatça vazgeçip bugün “Siyasi yan’daki İstanbul Adliyesi’nde ‘Adalet Nöbeti’ne başlayan avu polis müdahale etti. Bir avukatın burnu, bir avukatın ayağı kırıldı hayatım boyunca ne aldatan ne de aldanan oldum” diyor. katlar çevik kuvvet ve si Biz Pensilvanya’nın şak şaklarıyla vil polislerin sert müdaha lesiyle karşılaştı. Müda hale sırasında Çağdaş Hu ZEHRA ÖZDİLEK kukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube Başkanı Gökmen Yeşil’in burnu, avukat Erkan Ünüvar’ın ise ayağı kırıl dı. 8 avukat da gözaltına alındı. oyalanıyoruz; Başımıza bela edilen referandum hengâmesiyle boğuşuyoruz; O, gemisini yürüten kaptan, baştan beri uyguladığı taktiği ısıtıp ısıtıp yine önümüze sürüyor. Laflarını fırıldak gibi bir o yana bir bu yana döndürüyor, bizi ambale etmeye çalışıyor. Tutuklu bulunan meslektaşlarına des Dini siyasete alet etmenin ilmini ya tek olmak ve serbest bırakılmaları iste pan bir lider neticede. miyle İstanbul Adliyesi C Kapısı girişin Takıyye diye bir şeyi ülke politikasına deki Themis heykeli önünde toplanan sokup sıradanlaştırmaktaki hüneri za avukatlar ellerinde ‘Savunmaya Özgür ten malum. lük’ dövizleri ile bir süre sessizce merdivenlerde oturdu. Avukatların yanına gelen polis, eylemin sonlandırılmasını istedi. Yapılan görüşmenin ardından avukatlar eylemlerini saat 13.00’a kadar sürdüreceklerini bildirdi. Bunun üzerine çevik kuvvet polisleri, avukatların bulunduğu Üzerine bir de Allah’ın cenneti ve cehennemiyle kulların aklını çeliyor. İktidarın propaganda enstrümanları kısıtlı. Eninde sonunda elini dini ve arkaik malzemelerle güçlendirmeye çalışılıyor. Ve alaturka bir Ortadoğu estetiğini aşamıyor. gruba müdahale ederek kalkanlarla darp Referanduma neredeyse bir hafta ka etti ve gaz kapsülü attılar. la, iş cennetten parsel vaadiyle ‘Evet’ Bazı avukatların yüz ve vücutlarının oyu toplamaya kadar vardı. çeşitli yerlerinden aldığı darbelerle yara Üstelik bu dilin mimarı yobaz bir cami landığı görüldü. Müdahale sırasında ÇHD imamı değil. İstanbul Şube Başkanı Gökmen Yeşil’in burnu, avukat Erkan Ünüvar’ın ise ayağı kırıldı. Ünüvar’ın ayağı hastanede alçıya alındı. Avukatlar Diren Yeşil, Özge Serdal, Kemal Aytaç, Kıvanç Kayaoğlu, Sevinç Sarıkaya, Erkan Ünüvar, İsmail Anıl Başoğlu ve Hatice Nur Gök de gözaltına alındı. Avukat Bahri Belen ve bir grup avukat ise savcının yanına giderek gözaltına alınan meslektaşlarının serbest bırakılmasını istedi. Gözaltına alınan avukatlar akşam saatlerinde serbest bırakıldı. Adliye avukatların yeri Eyleme destek veren HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, üzerlerine gelen çevik kuvvete tepki göstererek, “Ne yapacaksınız? Süpür süpür mü yapacaksınız” dedi. Kerestecioğlu, adliyenin avukatların yeri olduğunu belirterek iktidarın emriyle adliyenin polis ve çevik kuvvetle yönetildiğini söyledi. Barışcıl eylemlerde sürekli müdahale ile karşılaştıklarını belirten Kerestecioğlu, “Bugün de bir sürü avukatı Akın Atalay, Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör’ün fotoğraflarının taşındığı eyleme CHP’li Ali Şeker ile HDP’li Celal Doğan, Filiz Kerestecioğlu ve Garo Paylan da destek verdi. minin de kendine bir çekidüzen vermesi lazım. Savcı aynı okullardan mezun olduğumuz insandır. Avukatları ters kelepçeyle gözaltına aldırıp, şiddet uygulamak gibi bir muameleyi asla yaptırtamaz, hoş göremez, aksine onun gelip engellemesi lazım. Bütün bunlar baskı rejiminin göstergeleridir” ifadelerini kullandı. Güvenliğimiz yok Avukat Several Ballıkaya ise sakin ve sessiz bir şekilde otururken polisin saldırısına maruz kaldıklarını belirterek, “8 avukat arkadaşımız gözaltına alındı, bunu ciddi bir şekilde şiddet uygulayarak yaptılar. Adliye avukatların yeri, doğal olarak taleplerini adliyenin içinde yerine getirdiler. Bu talebin dile getirilmesine bile tahammül edemediler. Ad le avukatları bastırmaya sindirmeye çalıştığını görüyoruz” diye konuştu. Avukatlarını isterler Avukat İlknur Alcan da “Kalkanlarıyla bize vurarak önce bir kısmımızı dışarı attılar. Bazı arkadaşlarımızı yumruklarla darp ettiler. 3 kere aynı şeyi tekrarlayarak bizi dışarı attılar. Burası bizim iş yerimiz, avukatlar olarak adliyelerde görevimizi yerine getiriyoruz. Bir tepkimiz olduğunda da bunu adliyelerde yerine getiriyoruz. O emri veren savcılar da bugün yakalandıkları zaman ilk söyledikleri söz ‘avukatımı istiyorum’... Buradaki polis amirlerine de tekrarladık, bugün onlar mağdur olsalar ilk görmek istediğiniz kişi avukatları olacak” dedi. Avukat Kemal Aytaç yargı ve savunma hak Muhasebe çalışanımız da gözaltında Gazetemizin finans yöneticisi Emre İper geceyarısı baskınıyla evinde gözaltına alındı. Gazetemiz matbaaya girdiği sırada İper’in evindeki arama sürüyordu. Bilindiği üzere önceki gün de gazetemiz çalışanı Yavuz Yakışkan evinde gözaltına alınmıştı. Gazetemiz yazar ve yöneticileri ile ilgili iddianamenin düzenlenip ilgili mahkemeye yollanmasından hemen sonra yapılan bu savcılık işlemleri, soruşturmanın ucu açık biçimde yürütüldüğünü ve gazetemizi susturma operasyonunun sona ermediğini gösteriyor. Kurnaz bir tarikat lideri de değil. Hele bir meczup hiç değil. Ülkenin cumhurbaşkanı. “Şaklaban”ın “eski” ortağı. Eğer vaadi iş yaparsa, geleceğin ülke başkanı. Yani yarınların ve uzun yılların belki de tek adamı. Kürsülerde, Cumhuriyetin ilk yıllarında çeşitli sanat eserlerinde karikatürize edilen yobaz din adamlarının lisanıyla konuşuyor. “Bu halk oylamasında ‘evet’ çıkınca sadece ülkenin yönetim sistemi değişecek. Emin olun, her şey daha güzel olacak. Buna karşı çıkacağım derken, dünyanızı da, ahiretinizi de tehlikeye atmayın” diyor. “Evet”i pazarlamak için seçmene resmen cennet vaat ediyor. “Hayır”dan caydırmak için cehennemle gözlerini korkutuyor. Bana sorarsanız, bu referandumda hayır deyip ahreti tehlikeye atmayı göze almakta hiçbir sakınca yok. mıza ben de dahil olmak üzere şiddet uygulandı. 70 yaşında avukatlara saldırdılar ve adliyenin içerisinde gaz sıktılar. Bu asla kabul edilemez bir şey. Baro yöneti liye içinde avukatlığın, savunmanın hiç bir anlamı kalmadı. Avukatların burada çalışmasına ve yaşamasına izin verilmediğini görüyoruz. Polisin bütün kontrol kı için her perşembe nöbet tutacaklarını belirterek, “5 Nisan Avukatlar Günü ama bugünkü koşullarda bu ülkede kutlanacak bir avukat günümüz olamaz” dedi. Evi ikinci kez basıldı İstanbul’daki evinden önceki gün gözaltına alınan gazetemizin ulaştırma görev Ben baktım, ahret soruları içinde anayasayla ilgili bir şey yok. Ahiret bugünün politik hengâmesine göre datalanmamış. Girilmesi gereken veriler hep eski, ilk Gazeteci cinayetleri aydınlansın Türkiye’de öldürülen 66 gazeteci, TGC tarafından düzenlenen törenle anıldı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), 6 Nisan Öldürülen Gazeteciler Günü’nde öldürülen 66 gazeteciyi, ilk basın şehidi Serbesti Gazetesi’nin Başyazarı Hasan Fehmi Efendi’nin mezarı başında andı. Cağaloğlu’daki Basın Müzesi’nde TGC tarafından düzenlenen törende konuşan TGC Başkanı Turgay Olcayto, “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti II. Meşrutiyetten bu yana Türkiye’de öldürülen gazetecileri 1997 yılından başlayarak 6 Nisan’larda anmayı sürdürüyor. Hasan Fehmi’nin katledilmesi bir bakıma daha sonra gazeteci ölümlerinde kendini gösteren faili meçhul cinayetler serisinin de ilki olma özelliğini taşıyor” dedi. Olcayto 1909’dan bugüne dek ülkemizde 66 gazetecinin öldürüldüğüne dikkat çekerek, “Çoğunun katillerinin ve azmettiricilerinin bulunamadığı biliniyor. Halen Basın Müzesi Galerisi’nde 66 gazeteci ve yazarın fotoğrafları ile kısa bilgileri bulunuyor. Bu isimler ve fotoğrafları mahkemelerce tescil edilmiş olayların kurbanlarından oluşmakta. Aslında bu sayının çok daha üzerinde gazeteci ölümünün olduğu, ancak resmi makamlarca tescil edilemediği ve yeterli bilgi ve belge bulunamadığı için bu ölümlerin karanlıkta kaldığı anlaşılmaktadır” diye konuştu. Öldürülen gazetecileri saygıyla andıklarını söyeleyen Olcayto şunları söyledi: “Basınımızın kurumlaşmasına öncülük eden Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Hrant Dink gibi ustaların da aralarında yer aldığı 66 meslektaşımızı bir kez daha hüzünle anarken, faili TGC Başkanı Turgay Olcayto’nun bir konuşma yaptığı törene TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir, TGC Balotaj Kurulu Üyesi Muammer Tuncer, TGC Yönetim Kurulu Yedek Üyesi Garbis Özatay, TGC İdare Müdürü Cem Çapanoğlu, TGC Basın Müzesi Müdiresi Saadet Altay ve Nedim Kavuk’un da aralarında olduğu çok sayıda gazeteci katıldı. meçhul gazeteci cinayetlerinin dosyalarının tozlu raflardan indirilerek yeniden açılmasını talep ediyoruz.” Bedeli ölüm olmamalı Öldürülen Gazeteciler Günü’nü dolayısıyla açıklama yapan İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Misket Dikmen ise “görüşlerini özgürce ifade etmenin bedelinin ölüm olmaması gerektiğini” söyledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet lisi Yavuz Yakışkan’ın emniyetteki ikinci gü nünde de ifadesi alın madı. Önceki akşam ikinci kez Yakışkan’ın evine giden polisler, ço Yakışkan cuğuna ait olduğu belirtilen bilgisa yara el koydu. Bayrampaşa’daki evine çarşamba sabahı saat 05.00 sıralarında yapı lan baskınla gözaltına alınan gazete miz ulaştırma görevlisi Yavuz Yakış kan, Emniyet’teki ikinci günü de ge ride bıraktı. Vatan Caddesi’ndeki İs tanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tutu lan Yakışkan’ın evine yeniden giden polislerin çocuğuna ait olduğu belir tilen bilgisayara da el koyduğu öğre nildi. Emniyetteki gözaltı süresi de vam eden Yavuz Yakışkan’ın ifade sinin alınmadığı belirtildi. Gazetemiz avukatlarından Abbas Yalçın, Ya kışkan hakkındaki suçlamanın ken dilerine söylenmediğini ve dosya da kısıtlama kararı alınabileceğini söylemişti. Cumhuriyet savcıların dan Yasemin Baba’nın soruşturma yı yürüttüğünü belirten Yalçın, “Ya vuz Yakışkan’ın neyle suçlandığını söylemiyorlar. Terör örgütü ve para transferi gibi bir iddiaları var. Savcı, Yakışkan’ın neyle suçlandığını bilmi yor. Ortada suçlaması olmayan bir gözaltı işlemi var” demişti. zamanların temel din bilgileri. İçiniz rahat olsun yani, oradan soru gelmeyecek. “Hayır” diyerek ahretinizi tehlikeye at manız mümkün değil. Ama, hukukçuların tüm değerlendir melerini okudum, “Evet” derseniz iş sakat. O zaman yaşadığınız bu dünyayı değil tehlikeye, doğrudan ateşe atıyorsunuz. Daha ölmeden cehennem neymiş bizzat burada canlı canlı görüyorsunuz! Roboski’den Çağlayan kınaması Roboski’de 28 Aralık 2011’de savaş uçakları ta rafından bombalanarak öldürülen 19’u çocuk 34 kişinin aileleri 275 haftadır adalet bekliyor. Kaybettikleri yakınlarının mezarları başında bir araya gelen aileler adına basın açıklamasını, kardeşi Fadıl Encü’yü kaybeden Kıymet Encü okudu. Anayasa referandumunda hayır oyu verilmesi çağrısı yapan Encü, “Cizre, Sur, Nusaybin, Şırnak ve diğer kentlerimizin yakılıp yıkılmasına hayır. Roboski’de savaş uçakları ile hunharca katledilen yakınlarımızın hesabını sormak için hayır diyoruz ve hayır demeye çağırıyoruz. Çağlayan adliyesinde avukatlara yönelik saldırıyı buradan kınıyoruz. Ve Roboski aileleri olarak çocuklarımız için sürdürdüğümüz adalet mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğimizi bir kere daha haykırmak istiyoruz” dedi. l Yurt Haberleri C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear