24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 5 Nisan 2017 haber Turnikeye ‘hayır’2 EDİTÖR:ELİFTOKBAY/MÜNEVVEROSKAY TASARIM:ŞÜKRANİŞCAN Ege Üniversitesi’ne girerken kart basan öğrenciler çıkışta da kart basıyor Ege Üniversitesi’nin öğrencileri üzerindeki baskıları bitmek birinci sınıf öğrencisi Emine Akbaba, turnike sisteminin cezaevini andırdığını belirterek bilmiyor. Üniversitenin turnikelerin sadece kampus giriş girişindeki turnike sistemine çıkışında değil fakültelerde de kart basıp kampusa giren öğrenciler, artık dışarı çıkarken ZEHRA ÖZDİLEK de kart basıyorlar. Bu durum olduğunu söyledi. Akbaba, üniversitelerinin dört bir yanına kamerada karşısında isyan eden öğrenciler, yerleştirildiğini dile getirerek, “Girerken ve çıkarken niye kart “Kameralar ile üniversiteliler sürekli basıyoruz. Bir sürü kuyruk ve zaman denetim altında tutulmaya çalışılıyor. kaybı oluyor. Tartışma yaşanıyor. Bize, ‘Hayır’ diyen üniversiteliler özel ‘girerken öğrenci olduğunu anlamadık, güvenlik tarafından sürekli takip tekrar kontrol ediyoruz’ mu demek ediliyor ve fotografları çekiliyor. Bizim istiyorlar” ifadelerini kullandı. kimliğimiz elimizdeki cetvellerimiz, Ege Üniversitesi Deri Mühendisliği kalemlerimizdir. Fakülteler arası kurduğunuz turnikeler ile yan yana gelmemizi engelleyemezsiniz” diye konuştu. Unutan giremiyor Ege Üniversitesi Konservatuvar 3. sınıf öğrencisi Özgür Duran ise, “Bizler çıkışlarda okutmak istemediğimizde ya da kartımızı unuttuğumuz da özel güvenlik bizi içeri almıyor, bizlere tehdit ve hakaretlerde bulunuyor. Araba ile giriş çıkış yapıldığında araçtaki insanların kim olduğuna bakmayan özel güvenlik bizleri okul kartımızı olmadığı zaman okula dahi almıyor” dedi. l İSTANBUL BALIKESİR ydebouKllnaauşrtıailydaorre! nLoHçEVSatdeihsdi’nidei Villa değil kenevir serası Balıkesir Ayvalık’ta uyuşturucu imalathanesine döndürülen bir villa ortaya çıkarıldı. Takibe alınan E.A’nın (44) Sarımsaklı’da bulunan 3 katlı villasına operasyon yapıldı. Pencere kepenklerinin sıkı sıkıya kapalı olduğu villaya yapılan operasyonda, binanın 2. ve 3. katlarının toprakla doldurulup küçük birer sera haline getirildiği görüldü. Bu odalarda kenevir bitkisi yetiştirdiği ortaya çıktı. Villada bulunan toprak havuz ve saksılarda yaklaşık 300 kök kenevirin yanı sıra cam kavanozlar içerisinde de 500 gram kubar esrar ele geçirildi. E.A, çıkarıldığı mahkeme tarafından denetimli serbestlik kararıyla serbest bırakıldı. l İHA ÇANKIRI Felaketin fotoğrafı Çankırı’nın Ilgaz ilçesi Serçeler köyünde yaşlı bir kadının sobayı yakarken çıkardığı yangında alevlere teslim olan köy, drone ile havadan görüntülendi. Çankırı Valiliği’nden yapılan açıklamada, ilk belirlemelere göre 45 haneli köydeki 29’u ev, 8’i ahır olmak üzere toplam 37 yapının hasar gördüğü bildirirken, AFAD ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerince hasar tespit çalışmalarına başlandığı belirtildi. l İHA BAKAN YILMAZ: İkili eğitime son verelim Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Eyüp’te katıldığı 2 okul ve 1 yaşam merkezinin açılış töreninde daha fazla derslik yapılması gerektiğini vurgulayarak, “İstanbul’da 2019 yılına kadar ikili eğitime son verelim. Evlatlarımız sabah çok erken gelip koşturur gibi tenefüslerde vakit geçirmesin. Dolayısı ile 10 dakika gibi bir tenefüsler ile değil daha rahat edecekleri bir eğitim alsınlar istiyoruz” dedi. Törene katılan İstanbul Valisi Vasip Şahin de Eyüp’te 30 okulun deprem riskine karşı güçlendirildiğini belirterek şunları söyledi: “14 okulu yıkıp yeniden yapıp, diğer 16 okul da güçlendirme şeklinde olarak 30 okulumuzu deprem riskine karşı hazır bir şekilde hizmete sokmuş olduk. İstanbul, deprem riski noktasında tehdit altında olan illerimizden bir tanesi.” l İHA Loç Vadisi üzerine yapılacak hidroelektrik santral projesi, ‘sarı yazmalı’ köylülerin renkli protestolarıyla gündeme gelmişti... HAZAL OCAK “Sarı yazmalı” köylülerin direnişiyle ve Danıştay kararıyla kurtarılan Loç Vadisi üzerinde yine kara bulutlar dolaşıyor. HES projesi yargıya takılan Orya İnşaat, 2016 yılında araziyi terk etmek zorunda kalmıştı. Şirket, 28 Şubat’ta, yeni bir raporla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurdu. Proje alanını, Küre Dağları Milli Parkı’ndan yalnızca 245 metre uzağa çeken şirket, ÇED sürecini başlattı. Projenin İncelemeDeğerlendirme Toplantısı, yarın Ankara’da yapılacak. Kastamonu, Cide’de Küre Dağları Milli Parkı’nı besleyen Devrekani Çayı üzerine yapılmak istenen HES’e ilişkin ÇED raporu 2009 yılında onaylandı ve bölge halkı yaşam alanlarını savunmak için direniş başlattı. Şirket, bölgede ağaçları keserek çalışmalara başladı. Kastamonu Bölge İdare Mahkeme si, 2011’de “geri dönülmesi mümkün olmayan tahribatlar yapıldığı” gerekçesiyle inşaatın yürütmesini durdurdu. Danıştay, 2015’te, “Kesilmesi planlanan ağaçların 10 binin üzerinde olduğunu, bu kadar fazla ağaç kesiminin milli park ekosistem bütünlüğünü telafi edilemez biçimde bozacağını” belirterek ÇED raporunu iptal etti. Karar, 2016 yılının sonunda kesinleşti. Loç Vadisi halkı, WWFTürkiye, Doğa Derneği ve TMMOB Peyzaj Mimarları Odası’nın desteğiyle mücadeleyi kazandı. Florayı bozduk ama... Şirket, kesinleşmiş Danıştay kararına karşın, 28 Şubat’ta bakanlığa, Devrekani Çayı üzerine HES projesi için yeniden başvurdu. Proje dosyasında, “Arazi hazırlama ve yol açma çalışmalarında 420 ağaç kestik. Burada orman florası yok oldu ancak ekosistemi olumsuz etkilemedi. Haritalar üzerinde yapılan değerlendirme sonucu proje alanını Küre Dağları Milli Park sınırından çıkardık. Proje alanı, şimdi, parka 245 metre uzaklıkta” denildi. Dosyada, proje alanına ulaşmak için 5 bin 726 metre yol yapılacağı da ifade edildi. At Köprüsü’ne 100 metre Proje alanı, ayrıca, “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak tescillenen “At Köprüsü”ne de 50 metre mesafede. Şirket, bakanlığa sunduğu yazıda, inşaat sırasında bu uzaklığı 100 metreye çıkaracağını ifade etti. HES çalışmaları sırasında patlatma yönteminin de kullanılacağı ifade edildi. Proje için toplam 758 bin 792 metrekare orman alanının kiralandığı ifade edildi. Alanda çınar, karaçam, meşe, karaağaç, karaçam, sarıçam ve kayın ağacı gibi çeşitler bulunuyor. l İSTANBUL ‘Denizkızı’ Sevilay Doğuştan kolları olmayan Sevilay Öztürk’ün en büyük hayali, 2020 Olimpiyatları’na katılıp birincilik kürsüsüne çıkmak. 14 yaşındaki Sevilay Öztürk, Almanya’daki Uluslararası Yüzme Şampiyonası’nda 100 metre sırtüstünde birinci olarak altın, 50 metre kelebek stilde de ikinci olarak gümüş madalya kazandı. Arkadaşlarınnın ‘deniz kızı’ dediği Sevilay Rio 2016 Paralimpik Oyunları’nda da finalde yarıştı. Kahramanmaraş’ta yaşayan Bülent Hülya Öztürk çiftinin ilk çocuğu Sevilay, günlük yaşamında ailesinin desteğine ihtiyaç duyuyor. Kendisi gibi iki kolu olmayan milli yüzücü Beytullah Eroğlu ile tesadüfen hastanede karşılaştıktan sonra yüzmeye başlayan Sevilay, 2 yılı aşkın süredir birçok başarıya imza attı. Sevilay için babası Bülent Öztürk işini bıraktı, hayatını kızına adadı.... l İHA / DHA Mültecileri karbondioksit ele verdi Gazdan yakalandılar İzmir’in Çeşme Limanı’nda, bir TIR dorsesine gizlenerek İtalya’ya kaçmaya çalışan 76 kaçağın içeride bulunduğunun, Gümrük Muhafaza ekiplerinin karbondioksit tespit cihazıyla yaptığı ölçümle belirlendiği bildirildi. İtalya’nın Trieste Limanı’na gitmek üzere Çeşme Limanı’na gelecek TIR’ı kontrol noktasına alan Gümrük Muhafaza ekipleri, gümrük güvenlik mührünün sağlam olduğunu ancak dorse ha latının kesilerek vidayla birleştirildiğini tespit etti. Karbondioksit tespit cihazıyla ölçüm yapan ekipler, dorse içerisindeki karbon değerinin çok yüksek olduğunu belirledi. Detaylı arama için arama hangarına alınan TIR’da, dorseye gizlenmiş 60 Suriye ve 16 Irak uyruklu olmak üzere toplam 76 kişi bulundu. Ayrıca, aracın yasal yükü olan 22 ton içme suyundan 12 tonunun eksik olduğu belirlendi. l DHA İzmir Çeşme’den Yunanistan’ın Sakız Adası’na yasadışı yollardan geçmeye çalışan 61 kaçak sahil güvenlik ekiplerince yakalandı. l DHA Referandum dizileri Dönemden döneme farklı tematik yönelimlerin Türkiye dizi sektöründe öne çıktığı, daha fazla rağbet kazandığı görülmüştür. Bir ara soltınılı politikmelodramların furya oluşturduğuna tanıklık ettik mesela. “Dönem dizisi” denilen yapımların çok revaçta olduğu zamanlar da oldu, “aşirettöre dizileri”nden geçilmez olduğu günler de... Liseligençlik dizileri gerçi hemen her dönem iş yaptı ama bazı dönemler başlı başına “olmazsa olmaz”laşmışlardır. Tarihi diziler ha keza... Yine de diyebilirim ki en çok iş yapanlar elbette bu memleketin en yaygın ve yakıcı toplumsal gerçeğinden (köyden kente göç) reyting gıdası bulan, gelenekmodernlik, kırsallıkkentsellik, feodallikburjuvalık ikiliğimiz üzerinden kurgulanan dizilerdir. Bir tarafta İstanbul ve yüksek tabaka (“posh”) yaşantısı ile diğer tarafta o yaşantıyı sürdürenlerin akrabalık temelli irtibatının kurulduğu cemaatçi kır yaşantısını uzlaştırmaya çalışan, “ne kırdan geçerim ne ‘Nişantaşı’ndan” misali yapımlar yani... Şimdi bunların hepsini geri plâna iten ama bir zorlama ile daha doğrusu “politik zor”la kıyıya iten yeni bir “tematik trend” karşımızda. Art arda seyrimize sunulan ve kestirmeden “terör dizileri” denilebilecek yapımlar bunlar. Pazartesi gecesi bunlardan bir yenisi, “SÖZ”, Star TV ekranında yayına girdi. Önümüzdeki pazar gecesi de FOX’ta, üstelik bu tarzın en deneyimli ve yetkin hikâye üreticilerinden Süleyman Çobanoğlu imzalı “Savaşçı” ekrana gelecek. Kanal D’de başlamış ve üzerine bir değerlendirme kaleme aldığımız “İsimsizler” ise bu hafta ikinci bölümüyle karşımızdaydı. O değerlendirmede belirtmiştik, bu tür diziler önceden de vardı ama marjinal kalmışlardır. Elbette bu, onların hiç reyting başarısı yoktu demek değil. Asıl söylemek istediğim, devlet ve şu eski “paralel devlet” (artık FETÖ) televizyonları dışında, anaakım medya kanallarında bu yapımlar pek yer bulmamış, hasbelkader yer bulduğunda da seyre mazhar olmayıp kısa sürede yayından kaldırılmıştır. Mesela “Çalgı Çengi”, “Düğün Dernek”le sinemada, “İşler Güçler”le de televizyonda neşe fenomenine dönüşmüş Ahmet KuralMurat Cemcir ikilisinden Ahmet’in daha öncesinde yaptığı ciddi mi ciddi “Gazi” dizisi vardı. ATV’de 2008’de yayına giren “Gazi”, seyirci (reyting) nezdinde kısa sürede “niyazi” olmuştur. Böyle, tutunamamış dizi çoktur. (Kurtlar Vadisi’ni bu tarzla “iltisaklı” olsa da onun “has” bir örneği olarak almamaktan yanayım.) Denilebilir ki insanlar çok haz etmemiştir hayatlarını zaten kanla, gözyaşıyla, cenazelerle cehenneme çeviren, 30 yılı aşkın zamandır aşılamamış bir Türkiye sorununun kurmaca çerçevede ve propagandist itkiyle önlerine sürülmesinden... Peki, şimdi durum farklı mı ki bu tarz diziler karşımızda böyle pıtrak gibi bitmekte?.. Cevap arayışında önce “durum”a bakalım! “7 Haziran1 Kasım” türbülansından çıkmış bir durumumuz var. Bir muktedirin, milletin kendisine yönelttiği demokratik uyarıyı (7 Haziran 2015) beka kaygısı eşliğinde öfkeyle karşılayarak şiddete hiç hayır demeyecek bir hasmın da (PKK) etkenliğiyle hepimize “ölüm”ü gösterip “sıtma”ya razı ettiği süreç sonrasında (1 Kasım 2015) içinde olduğumuz bir durum... Ne yaşadığımız, daha doğrusu bize ne yaşatıldığı ortada. Türkiye bir anda çatışmanın, terörün, şehitliğin hayatın “yeninormal”i haline geldiği bir ülke oldu. Elbette buna “15 Temmuz” dehşetinin katalitik etkisini eklemeden geçemeyiz. Bu korkunç reelpolitiğin popüler kültür evrenimizdeki karşılığıdır bu diziler. Ama tabii bir “zamanlama” boyutu da var işin. Referanduma az bir zaman kala bunların karşımıza çıkmasının medya endüstrimizin “tedbir” arayışlarıyla da bağlantısı kurulabilir. Çünkü 1 Kasım 2015 sonrasının tüm çatışmacı/güvenlikçi atmosferine rağmen bu dizilerin hâlâ seyirci nezdinde bir önceliği yok. Reyting rekabetinde zirve yapacaklarına dair bir emare fark edilmiyor. Bunlar, bilmiyorum çok mu ağır olacak, ama tuzukuru, tatlısu medyamızın “Evet” kampanyasına verdikleri “rüşvet”ler gibi görünüyor. Elbette akıbetlerini de hayatımızı nereye çıkaracağı hiç mi hiç belli olmayan, önümüzdeki meşum “EvetHayır” yarışmasının sonucu belirleyecek... “SÖZ”ü yazacaktım, yazamadım! Aklım, kalbim, kalemim başka bir yörüngede aktı gitti, köşemde satır bitti. Cuma günü yazmayı deneyelim o zaman!.. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear