26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KULTUR Bakırköy’de rock festivali yarın başlıyor Bakırköy Belediyesi ve Bakırköylü Sanatçılar Derneği (BASAD) işbirliğiyle düzenlenen BAK’IN ROCK Festivali yarın Bakırköy Belediyesi Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde saat 20.00’de başlayacak. Anadolu rock müziğinin efsane is mi Bakırköylü Cem Karaca’ya özel bir bölümün ayrılacağı festivalin ilkinde, ağırlıklı olarak Bakırköylü sanatçılar ve gruplar yer alacak. Bakırköy Belediye Başkanı Dr.Bülent Kerimoğlu, “Bakırköylü gençlerin büyük talebi üzerine, Anado lu rock ağırlıklı bir festival başlatıyoruz. Bakırköy’ün sinema ve tiyatroda olduğu gibi Anadolu Rock müziğine de öncülük ettiğini biliyoruz. Her yaştaki gençleri barış ve özgürlük şarkıları söyleyeceğimiz festivale bekliyoruz.” dedi. Çarşamba 5 Nisan 2017 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü Işıl Kasapoğlu’na Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nde 20162017 sezonu adayları belli oldu. Bu yıl 21. kez verilecek ödüller için belirlenen adaylar, Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri İcra Kurulu Başkanı Salih Başağa, jüri başkanı Prof. Dr. Merih Tangün ve tiyatronun duayen sanatçısı Haldun Dormen’in ev sahipliğinde düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Bu yıl, Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü’ne Işıl Kasapoğlu değer görülürken, Yapı Kredi Özel Ödülü’nü tiyatroya yaptığı katkılar nedeniyle Ayla Algan aldı. Haldun Dormen Özel Ödülü’nü “Hedwig ve Angry Inch” oyunu kazanırken, Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü’nün sahibi ise Murat Mahmutyazıcıoğlu oldu. Jüri Başkanı Prof. Dr. Merih Tangün, Türk tiyatrosunun yine çok üretken bir seneyi geride bıraktığını belirterek şu değerlendirmede bulundu: “Tiyatromuz, nitelikli işler çıkararak verimli bir seneye daha imza attı. Yüzyıllardır olduğu gibi üreten, gelişen tiyatromuzu ileri taşıyan tüm tiyatro emekçilerine şükranlarımı sunuyorum.” 21. Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nde, toplam 11 ana, 4 özel kategoride verilecek olan ödüller 24 Nisan 2017’de Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek bir törenle sahiplerini bulacak. l Kültür Servisi YAPI KREDİ AFİFE TİYATRO ÖDÜLLERİ ADAYLARI AÇIKLANDI ADAYLAR 4 YILIN EN BAŞARILI PRODÜKSİYONU Studıo Oyuncuları – Godot’yu Beklerken Bakırköy Belediye Tiyatroları – Gülünç Karanlık Dot Nefesinizi Nasıl Tutarsınız? Craft – Yen Fiziksel Tiyatro Araştırmaları – Şatonun Altında 4 YILIN EN BAŞARILI YÖNETMENİ Şahika Tekand – Godot’yu Beklerken Nurkan Erpulat – Gülünç Karanlık Murat Daltaban – Nefesinizi Nasıl Tutarsınız? Çağ Çalışkur – Yen Mehmet Birkiye – Akciğer 4 YILIN EN BAŞARILI ERKEK OYUNCUSU Bora Akkaş – Yen Şerif Erol – Vanya, Sonya, Maşa ve Spike Mert Turak – Karıncalar Bir Savaş Vardı Cem Bender – Godot’yu Beklerken Alican Yücesoy – Gülünç Karanlık 4 YILIN EN BAŞARILI KADIN OYUNCUSU Merve Dizdar – Yutmak Nergis Öztürk – Akciğer Pınar Akkuzu – Şatonun Altında Elif Ürse – Gülünç Karanlık Gizem Güçlü – Nefesinizi Nasıl Tutarsınız? Ahmet Ümit’i Dünya Dillerine Çevirmek Sempozyumu ‘Edebiyat sınırları ortadan kaldırır’ Okan Üniversitesi, “Ahmet Ümit’i Dünya Dillerine Çevirmek” başlıklı bir sempozyum düzenliyor. 7 Nisan Cuma günü Okan Üniversitesi’nin Beyoğlu Kampusu’nda yapılacak sempozyum için Ahmet Ümit’in romanlarını kendi dillerine kazandıran on bir çevirmen İstanbul’da buluşuyor. “Edebiyat sınırları ortadan kaldırır” mottosuyla düzenlenen sempozyumda çevirmenler, Ahmet Ümit özelinde, Türk yazarlarının kendi dillerine çevrilmesini de tartışacak. Türkçenin incelikleri ni, kendi dilleriyle kıyaslayacaklar. İspanyolcadan İngilizceye, Rusçadan Çinceye, Almancadan Arapça ya kadar 20’den fazla dilde 60’ı aşkın romanı ülkelerde yayımlanan Ahmet Ümit de sempozyumdaki etkinliklerden birine katılacak, çevirilerle ilgili görüşlerini açıklayacak. Aynı gün Ahmet Ümit’in hem Türkçe hem de yabancı dilde yayımlanan kitap kapaklarından ve okurlarla buluşmalarında çekilen ilginç fotoğraflardan oluşan bir de sergi açılışı olacak. Ahmet Ümit sergisi bir ay boyunca Okan Üniversitesi’nin Beyoğlu kampusunda sergilenecek. l Kültür Servisi Kadın Gözüyle Hayattan Kareler Fotoğraf Yarışması sonuçlandı Yarışmada ‘Sherbet’ adlı fotoğrafıyla ikinci olan Banu Cihan’ın yapıtı. Fotoğraf tutkunu kadınların objektifinden hayata dair Anadolu Hayat Emeklilik’in bu yıl 11.’sini gerçekleştirdiği “Kadın Gözüyle Hayattan Kareler Fotoğraf Yarışması”nda kazananlar belli oldu. Türkiye’nin en çok ilgi gören fotoğraf yarışmalarından biri olan Kadın Gözüyle Hayattan Kareler’e bu yıl 1897 yarışmacı, 6501 fotoğraf ile başvuruda bulundu. Fotoğraf tutkunu kadınları ‘Hayata Dair’ temasıyla buluşturan yarışmada, birinci lik ‘Yolcu’ adlı fotoğrafıyla Demet Cevrim’in oldu. ‘Sherbet’ adlı fotoğrafıyla Banu Cihan’ın ikinci, ‘Kömür’ adlı fotoğrafıyla Nazik Nazan Köse Yılmaz’ın üçüncü olduğu yarışmada Didem Sevinç Beyazıt, Fatma Salt ve Zeyneb Bahtiyar da mansiyon ödülüne layık görüldü. Bu yılki seçici kurulda Prof. Güler Ertan, İzzet Keribar, Prof. Nihal Kafalı, Oktay Çolak ve Nihan Güney yer aldı. Yarışmanın birincisi 5 bin TL, ikincisi 3 bin TL, üçüncüsü 2 bin TL ödül alırken 3 eser de 750 TL mansiyon ödülü kazandı. Ayrıca sergilenmeye değer bulunan her eser de 250 TL ile ödüllendirildi. Yarışmada dereceye giren ve sergilenmeye değer bulunan 44 eser 11 Mayıs11 Haziran 2017 tarihleri arasında İstanbul’da Tepe Nautilus AVM’de fotoğrafseverlerle buluşacak. l Kültür Servisi İyi ki doğdun Cem Karaca Anadolu rock müziğinin kurucularından Cem Karaca, 72. doğum gününde Maltepe Belediyesi’nin ev sahipliğini yapacağı özel bir programla bugün Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde anılacak. Sanatta hep “Çırak” olduğuna inanan Cem Karaca için düzenlenen “İyi ki Doğdun Tamirci Çırağı” isimli anma programında, eşi İlkim Karaca sevenlerine ünlü sanatçıyı anlatacak. Operalar Leyla Gencer’e adandı İstanbul’da art arda iki opera galası yapıldı. Birisi BİFO’nun Güllü Şövalye’si (1911), diğeri IDOB’un Bajazet (1735) operası. Sacha Goetzel yönetimindeki BİFO’nun operası Türkiye’de ilk kez seslendiriliyordu. Topluluğun her yıl Leyla Gencer’e adadığı temsillerden biri, ama onun oynadığı operalardan biri değildi. Geçen hafta İstanbul’da art arda iki opera galası yapıldı. Birisi BİFO’nun Güllü Şövalye’si (1911), diğeri IDOB’un Bajazet (1735) operası. Sacha Goetzel yönetimindeki BİFO’nun operası Türkiye’de ilk kez seslendiriliyordu. Topluluğun her yıl Leyla Gencer’e adadığı temsillerden biri, ama onun oynadığı operalardan biri değildi. Yine de Türkiye’de ilk kez oynanması Leyla Hanım’ın anısına çok yakışmıştı. O değil miydi dünya müzik tarihinin raflarda unutulmuş nice operasını diriltip sahneye koydurtan? Mutlaka Richard Strauss’ın bu hiç oynanmamış komikoperasının Yekta Kara tarafından, yepyeni bir deneyimle sahnelenmesini de çok alkışlayacaktı. Opera sanatının alışılagelmiş öğeleri minimuma indirilmiş, yarı konsertant bir uygulama yapılmıştı. Ayrıca, yepyeni bir denemeyle, sahne üstündeki etkinlik arkadaki perdeye yansıtılmış, adeta bir sinema ortamı doğmuştu. Bu yürekli deneme için sahne derinliği kazanmak adına, öndeki koltuk sıralarının bir kısmı kaldırılmış, Lütfü Kırdar Salonu’na bir orkestra çukuru yaratılmıştı. Ancak sahnenin tepesinde yer alan üst yazıdaki Türkçe çeviri, hemen onun altındaki büyük ekranın etkinliği, onun önündeki gerçek sahne ve hemen onunla neredeyse aynı düzeydeki orkestra grubu; bir de gerçek sesperdedeki ses arasındaki senkron farkı, dinleyicinin takibini zorlayan etkenlerdi. Daha derinliği olan, gerçek orkestra çukuruna sahip bir sahnede bu sahne yansıtması mutlaka çok etkileyici olacaktır. Biliyorum, hemen İstanbul’da böyle bir sahne nerede, diye soracaksınız. Evet, şimdilik elimizdeki olanakları değerlendirmekten başka şan sımız yok. Şef Sascha Goetzel ve BİFO üye lerini R.Strauss gibi bir bestecinin postromantik zorluklarına göğüs gerdikleri için ve Yekta Kara’yı her zamanki yaratıcılığı için kutlamak gerek. Her birisi birbirinden değerli, dünyanın ünlü solistleri arasında yer alan Akademi BİFO’nun genç üyeleri ayrıca göğsümüzü kabarttı. OİDpOeBra’usnı Bajazet Öte yandan İDOB’un Mehmet Ergüven rejisiyle sahnelediği Vivaldi operası da yine Leyla Gencer’in izlerini taşıyordu: Çünkü bir zamanlar bu operayı Torino’daki tozlu raflarından indiren de Leyla Gencer’di. 1999’da onun danışmanlığında, Fabio Biondi yönetiminde ve PierLuigi Pizzi tasarımıyla, Aya İrini’nin ortamı bir opera sahnesine dönüştürülmüş ve eser ilk kez yaşama kavuşmuştu. 18. yüzyıl Venedik ressamlarının tablolarından esinlenerek hazırlanmış giysileri ve porselen biblo benzeri görüntüleri uzun zaman unutamadık. İDOB’un Süreyya Operası sahnesindeki Bajazet, elden geldiğince devingen ve güzel ışıklarla bezenmiş bir Barok opera olarak karşımıza çıktı. Agostiro Piovene yönetimindeki orkestra çok başarılıydı. Barok operanın durağanlığına cesaretle devinim getirmek kolay değil. İDOB’un tarihçe konusunda hazırladığı kitapçık çok değerli bilgiler içeriyor. Barok operaları kültürümüzü geliştirmek için gündemde tutmamız gerekiyor. Bu arada TRT arşivlerinin açıldığını duydunuz mu? http://www. trtarsiv.com/ izle/ Bir başladınız mı nerelere dalıyorsunuz. Neden kapalıydı, neden gizliydi bugüne dek acaba? Oğuz Tansel Çocuk Yazını Ödülü Ural’ın Şair ve halk kültürü araştırmacısı Oğuz Tansel’i anılarda yaşatmak, devrimci kişiliğini, toplumcu düşüncelerini ve yapıtlarını gelecek kuşaklara aktarmak, genç kuşakların dil duyarlılığını artırmak, yazınsal becerilerini değerlendirmek amacıyla verilen Oğuz Tansel Yazın Ödülü bu yıl çocuk yazını dalında bir kitaba verildi. Prof. Dr. Cevat Geray, İlhan Gülek, Prof. Dr. Medine Sivri, Metin Turan ve Prof. Dr. Sedat Sever‘den oluşan seçici kurul Yazar Yalvaç Ural’ı “Sümer Hayvan Masalları Yabanöküzü Boynuzlu Tilki” adlı yapıtı ile ödüle değer gördü. Seçici kurulun ödül gerekçesinde şu ifadelere yer verildi: “Yalvaç Ural, geçmişten günümüze ulaşmış ilk yazılı metinleri çocukların anlayacağı bir dille, kendi kurgusunu da ilave ederek yeniden yazmış, 4000 yıl önce kil tabletlere yazılan ilk Sümer hayvan masallarını, 46 farklı başlık altında tekrar günümüze taşımış, fabl türü hakkında bilgi vermiş, Yunanlı bir düşünür ve yazar olarak dünyaya tanıtılan Ezop’un (Aesop) aslında Frigyalı bir Anadolu düşünürü olduğuna dikkat çekmiş, dünya edebiyatının ünlü fabl yazarlarını bir araya getirerek panoramik bir pencereden bu türe bakmamızı sağlamıştır.” Ödül töreni 14 Nisan 2017 (Cuma) Saat 18.30’da Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılacak. l Kültür Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear