28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 28 Nisan 2017 14 Hangisi? Referandum sonrası toplanan İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde yıllık “çalışma Raporu” görüşülürken, CHP’li üyelerin, hesapkitap soran haklı eleştirilerini yanıtlamaya çalışan Belediye Başkanı Kadir Topbaş, bir ara bunalıp, “Beyninizle düşündüğünüzü, kalbinize sorun!”, yani “aklı bırakın” dedi, hemen ardından da “kalp asla yanıltmaz!” diye bastırarak vurguladı. “TV” izlerken bu konuşmayı duyduğumda, kalp ile akıl bağlantısını, bu doğrultuda konu edinen düşünce sisteminin babası, “900 yıllık” İslam düşünürü “İmam Gazzali”yi anımsadım. Bilindiği gibi, Osmanlı’da da kabul gören düşünce akımı buydu; kuşkusuz yıkılışının da önemli nedenlerinden de biriydi... Ne var ki, “ayrım”ın altını çizmeliyiz; Gazzali, kısaca, “dinin akıl terazisine vurulmamasını, kalp yoluyla, gönül yoluyla algılanmasını” istediği, dolaysiyle de felsefeyi, özgür düşünceyi dışladığı vurgulanır. Topbaş’a gelince, dünyanın en kalabalık kentlerinden biri olan, İstanbul’un, Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görevli olarak, “21. yy’ın” getirdiği kaçınılmaz ihtiyaçlarını, isteklerini karşılamak, kısaca bu; dolaysiyle gereken temeli “akıl” olan bilimin sağladığı yöntemlerle, araçlarla sorunları çözmek. Yine de Topbaş’ın bu gerçeği görmesini 13 yıl sonra da olsa unutmamalıyız. “Üç dönemdir başkanlık yapıyorum. Bu son dönemim!” dedi; peki bu da akıllıca bir karar değil mi? Ama yine de aklının bu isteğini, kalbine danışması için önünde çok zamanı var... Ve değerli dostlar, Topbaş’ın bu kararında önceki “İBB Başkanı R. Tayyip Erdoğan” gibi öyle tepelere çıkma isteğinin olmamasının ya da olanaksız oluşunun etkisini de unutmamalı. R. T. Erdoğan’ın, bu göreve ve bundan sonrakilere nasıl hazırlandığı, “ABD”nin elçisi, “Abramowitz” ile sıcak dostluğu; “ABD”ye gidişgelişler, “Hedefimiz İslam Devletidir!” haykırışları, Obama’nın “Ilımlı İslam Devleti” düzeltmesini de unutmamalı. Hele, “Hem Müslüman hem laik olunamaz! Ya Müslüman olacaksınız, ya laik!” çağrılarını da... İkinci basamakta, “Başbakan” olduğunda da, bunları hiç söylememiş gibi, “İdeal devleti tanımlamak için, Anayasamız dört tane unsur tespit etmiş. ‘Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti’. Bu dört taneden biri eksik olursa, ideal devlet de eksik olur!” diyebiliyor; ardından da bakın ne diyor: “Bunun dördünü de aynı derecede değerli buluyoruz, bunların bir tanesinden bile taviz vermeyi asla düşünmüyoruz!..” Ve bunları kendi kendimize gelin güvey olurken, söylemiyor İstanbul’da “1215 Mayıs 2007”de yapılan Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) 56. Dünya Kongresi’nin kapanış konuşmasında dile getiriyor. Ayrıca kapanıştaki basın toplantısında da, “Demokrasi, tanımı gereği özgürlükçüdür!” diye vurgulamaktan da kendini alamıyor. Sakın “pes!” demeyin; dahası da var; yabancı gazeteciler özellikle Herald Tribune, Neue Zurcher Zeitung’un temsilcilerinin “Ordunun rolüne tek kelime değinmediniz, neden?” sorusuna da yanıt gecikmez, yukarıda sözü edilen dört unsuru, “demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti”ni sayıp, “Bunlardan taviz verilmeyeceğinin güvencesini, ordumuz sağlamakla yükümlüdür!” der... İşte bu kadar! Yetmez mi? Biz bir kenara, “AB”ye bile yetmiş artmıştı, üçüncü sınıftan ikinci sınıfa geçirilmemiz için... Var mı, yok mu Erdoğan!.. Topbaş’ın, bu basamakları çıkmasına olanak yoksa, ya da istemiyorsa, “21. yy”da bir “Gazzali Müridi(!)” olmak da yeter artar herhalde... Ne dersiniz? 04 06 18 25 34 37 SONUÇLARI 6 BİLEN: 3 milyon 218 bin 592 TL (Devretti) 5 BİLEN: 7 bin 497’şer TL 4 BİLEN: 145’şer TL 3 BİLEN: 13’er TL 28 NİSAN 2017 SAYI: 33441 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.21 04.10 04.39 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05.59 13.09 16.56 05.46 12.53 16.39 06.11 13.16 17.01 Akşam 20.05 19.47 20.08 Yatsı 21.35 21.16 21.33 yorum TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde yapılan oylamada Türkiye 13 yıl sonra “demokratikleşme yönünde umut vermediği” gerekçesiyle yeniden denetime alındı. Bu kararla birlikte Türkiye, Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna Hersek, Ermenistan, Gürcistan ve Moldova ile aynı lige düştü. Bu noktaya nasıl gelindi? Bu sorunun yanıtını gazetemiz çarşamba günkü sayısında verdi. Eğer bir yıldan kısa bir sürede bir ülkede 159 gazeteci tutuklanıyorsa, 178 medya kurulu kapatılıyorsa, 112 üniversiteden 4 bin 811 akademisyen işten atılıyorsa, barış isteyen 312 akademisyen meslekten ihraç ediliyorsa, parlamentoda temsil edilen bir partinin iki eş genel başkanı ve çok sayıda milletvekili tutuklanıyorsa, bir partinin kazandığı 103 belediyenin 82’sine kayyım atanıyor ve belediye başkanlarının 85’i tutuklanıyorsa o ülkenin Avrupa Birliği’nde işi yoktur. AKP’nin niyeti İktidarının ilk yıllarında Avrupa Birliği ailesinin takdirini kazanacak ölçüde reformları gerçekleştiren, üyeliğin olmazsa olmazı olan Kopenhag kriterlerini uygulama sözü veren, nihayet adaylık müzakerelerinin kapısını açan AKP, sonradan çark etmiştir. Demokrasimiz ikinci lige düştü Nedeni, Avrupa Birliği’nin ölçütlerini uyguladığı takdirde toplumu dizginlemesi amacıyla başvurduğu/başvuracağı hukuksuzlukların sınırlarını daraltacağına ilişkin öngörüsüdür. Bu dönemde “Şangay Beşlisi” önerisi tartışılmaya, Rusya ile yakınlaşma çabaları başlamıştır. Avrupa Birliği, bir “siyasal İslam” projesi olan AKP’nin ve liderinin “Ortadoğu’da patron olma” hayallerinin karşısında en büyük engeldir. AKP, bu gerçeği gördükten sonra adım adım AB’den uzaklaşmış, sonunda “Eyy… Avrupa” noktasına gelinmiştir. Sonuç Türkiye demokrasisinin ikinci lige düşürülmesi AKP açısından beklenen/istenen bir sonuçtur. Artık dilediği gibi at koşturacaktır. Avrupa Konseyi Parlamentosu’nun kararına karşı ses yükseltmeler senaryosu kötü bir tiyatrodur. Cumhurbaşkanı bu karar sonrası yaptığı açıklamada. “Bu siyasi bir karardır, tanımıyoruz” demiştir. Ya nasıl bir karar olacaktı? Kültürel, sosyal ya da, ekonomik bir karar mı? Tabii ki siyasal bir karar olacaktı. AKP iktidarı bu karar sonrası ülkemizin başına gelecekleri görmezden gelmektedir. Avrupa ülkeleri ile dış ticaretimiz, turizmimiz sıkıntıya düşecek, Avrupa ülkelerinde yaşayan yurttaşlarımıza baskılar uygulanacaktır. Türkiye, Ortadoğu bataklığında debelenirken Amerika Birleşik Devletleri’ni, Rusya’yı, Avrupa ülkelerini karşısına almıştır/almaktadır. AKP’nin hırsı aklının önüne geçmiştir. Bu iktidar ilk seçimlerde yenilgiye uğratılmalıdır. Referandum sonuçları bu konuda umut vericidir. Öyleyse… Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: NAZAN ÖZCAN posta@cumhuriyet.com.tr Avrupa’da 13 yıl geriye SİBEL ÖZDEMİR Dr., CHP İstanbul vekili, PM üyesi Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde (AKPM) ülkemiz açısından tarihi ve son derece üzüntü verici bir karar alındı. AKPM, demokratik kurumların Avrupa standartlarında işlememesini gerekçe göstererek Türkiye’nin 2004 öncesi olduğu gibi yeniden siyasi ve hukuksal planda bir “gözetim sürecine” alınmasına 45’e karşı 113 oyla karar vermiş olması, Türkiye’nin Avrupa Birliği ilişkileri, demokrasi ve hukuk devleti açısından temel ve evrensel Avrupa değerlerinde geriye gidişin bir neticesidir. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin aldığı kararla Türkiye’nin ‘gözetim süreci’ seviyesine gerilemesinde, hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın sorumlu olduğu kadar, özellikle AB ülkelerinin kimi liderlerinin ve kurumlarının da sorumluluğu var. Geriye gidişler Görüşmelere konu olan ve bu amaçla hazırlanan “Türkiye’de De mokratik Kurumların İşleyişi” baş lıklı rapor ve beraberindeki karar ta sarısında Türkiye’nin Avrupa Konseyi (AK) üyeliği kapsamındaki yü Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin aldığı denetleme kararı Türkiye’yi AB ile ilişkilerinde de ciddi anlamda zorlayacak. kümlülüklerini yerine getirmediği, basın özgürlüğünün güvence altında dından, kurucu ülkeleri arasında dış politika yönetiminde olan hükü olduğu tespit ediliyordu. Bunun ya olmadığı, OHAL sonrası antidemok olduğumuz AK’nin aldığı bu karar met ve Cumhurbaşkanı’dır. Kişisel nında, AK’nin anayasal konulardaki ratik uygulamalar, KHK’ler ve 16 Ni ile Türkiye’nin itibarı bir kez daha görüşlere, günün haliyeti ruhiyesi danışma organı olan Venedik Komis san anayasa değişikliği ile bu yü zedelendi. Kendi şahsi çıkarlarını ne ve iç politika gündemine göre şe yonu, 16 Nisan halkoylaması önce kümlülüklerinden uzaklaştığı ileri ülke çıkarlarının önünde gören bir killenen günübirlik çıkışlar, kısa va sinde yayımladığı görüş raporunda, sürüldü. Görüşmelerde Türkiye’nin siyasi anlayışın ülkeye hâkim ol dede bir siyasi kişiliğin veya bir si kabul edilecek anayasa değişikliği 13 yıl öncesinin de gerisine gittiği ması nedeniyle, AK kurumsal yapı yasi partinin kazanmasını sağlarken ile Türkiye’nin “tek adam rejimi”ne kanaati öne çıktı. Hükümet tarafın sı içindeki varlık nedenimiz sorgu uzun vadede kaybedenin Türkiye ve karşı ciddi uyarılarda bulunmuştu. dan verilen ve ülke gerçekliğini yan lanır hale geldi. 80 milyon yurttaşımızın olduğu savı Anayasa değişiklerinin kuvvetler ay sıtmayan önergeler kabul edilmedi. AKP’den ibaret değil Türkiye’nin, AB hedefinden ko Demokrasi liginde düştük Bu karar hiç kuşkusuz resmi aday ülkesi olduğumuz Avrupa Birliği ile da geldiğimiz kritik noktada bir kez daha ispatlandı. Uyarılar dikkate alınmadı rılığını ortadan kaldıracağını tespit eden komisyon, bunun da “otoriter bir başkanlık sistemine” dönüşme riski taşıdığını ileri sürdü. Diploma parılmasına dönük hükümetin ve olan stratejik ilişkilerimize de büyük Bağlı ve yükümlü olduğumuz ulus tik ve şeffaf temelde karşılıklı taah Cumhurbaşkanı’nın politika ve uy zarar verecektir. 60 yıllık AB stra lararası anlaşmaların gereğini yeri hütler ve ulusal çıkar ilişkilerimi gulamalarını reddetmekle birlik tejik üyelik hedefimizin gereği olan ne getirmememiz, adalet, hukukun zi kazankazan temelli geliştirme te AKPM’nin bu kararı kabul edile hukuksal taahhütlerimiz olan üye üstünlüğü, insan hakları, demokra miz gereken Avrupa ülkeleri baş mez. 16 Nisan halkoylaması sonucu, lik kriterlerinden en önemlisi olan tik işleyen kurumsal yapılar ekse ta olmak üzere uluslararası ilişkile Türkiye’nin sadece Adalet ve Kalkın demokratik işleyen kurumsal yapı ninde kuvvetler ayrılığı ilkesi gibi te rimiz kısa vadeli ve iç siyasi çıkar ma Partisi’nden ibaret olmadığını or larımız tamamen tahrip olurken hu mel alanlarındaki geriye gidişler ne lara araç edilerek “Ey...” ile başla taya koydu. Hükümetin iç siyasi ve kuk devletinden de iyice uzaklaşıl deniyle aslında bu karara çok da şa yan ancak sonu düşünülmeyen dar kişisel çıkarlar uğruna Avrupa ülke dı ve demokrasi liginde küme düş şırmamak gerekiyor. Son beş yıldır bir siyasi çizgiye indirgendi. Hükü leri ile olan köklü diplomatik ve si tük. Alınan bu karardan ve ortaya çı Avrupa Birliği tarafından açıklanan met ve Cumhurbaşkanı, bu uyarı yasi ilişkilerimizin kontrollü bir şe kan sonuçlarından birinci derecede ilerleme raporlarında Türkiye’nin bu ları dikkate almak yerine, ötekileş kilde tahrip edildiği bir sürecin ar sorumlu, 15 yıldır tek başına ülke ve alanlarda bir ‘geriye gidiş’ sürecinde tirici bir dil ve Batı karşıtı bir söy lemle raporun içeriğinin tartışıl KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr masının önüne geçmeyi tercih etti. AK’nin aldığı gözetim kararı sonra sında da maalesef benzer bir tepki nin gösterilmiş olması, Türkiye’nin uzun vadeli ulusal çıkarlarını ko ruyucu bir tavır olarak kabul et mek mümkün değil. ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr AB’nin de sorumluluğu var Türkiye’nin bu seviyelere gerilemesinde, hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın sorumlu olduğu kadar, özellikle AB ülkelerinin kimi liderlerinin ve kurumlarının da sorumluluğu var. Demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti ile çelişen kararlar alan hükümetin bu tavırları karşısında gerekli refleks ve uyarıların zamanında ve etkili bir şekilde yapılmamış olması da bu sürece gelinmesinde etkili oldu. Ülkemizin geleceği için hükümet ve Cumhurbaşkanı, AKPM’nin “gözetim altına alma” kararını siyasi bulmak yerine, bu kararın alınmasına yol açan nedenlerin ortadan kaldırılması için demokratik adımları bir an önce atmalı. Ekonomik olarak da, demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti ilkeleri olarak da Türkiye’nin geleceği Avrupa’da. Bu nedenlerle, AKPM’nin aldığı bu siyasi gözetim kararı sonrasında, Türkiye’nin ve AB’nin geleceği için yeni bir başlangıçla birlikte ileriye bakan bir perspektifi hayata geçirmenin somut yolları aranmalı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear