24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 5 Mart 2017 6 Darbe görüşmeleri ‘PATATES HAT’LA 4 Adil Öksüz darbeden önce 13 kez Ankara’ya geldi 4 Akar ikna edilemezse Akın Öztürk Genelkurmay Başkanı olacaktı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15 Temmuz darbe girişimine iliş kin hazırladığı çatı iddianamesin de, çarpıcı ayrıntılar yer aldı. Bu na göre örgütün mahrem imamla rından şüpheli Ali Irmak’ın “pa tates” tabir edilen açık hat ile ye ni telefon aldığı ve bunları Yurtta Sulh Konseyi üyesi Osman Kılıç, Şük rü Seymen ve Ali Yazıcı’nın da ara larında bulunduğu 10 cuntacıya dağıt ALİCAN ULUDAĞ tığı kaydedildi. Darbe gecesi Akıncı lar Üssü’nün yakın larında yakalanan, ancak mah kemenin serbest bıraktığı Adil Öksüz’ün ilk olarak 27 Aralık 2015’te Akıncılar’a gelerek, dar be toplantısı yaptığı, yine fark lı tarihlerde olmak üzere toplam 13 kez Ankara’da bulunduğu tes pit edildi. 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin hazırlanan iddianamede, örgütün mahrem imamlarından şüpheli Ali Irmak’ın şüpheli Ra mazan Cömert’ten 10 tane “pata tes” tabir edilen açık hat ile yeni telefon aldığı ve cuntacıların bir birleriyle irtibat kurmaları için dağıttığı belirtildi. Farklı isimle re çıkartılan ve 141516 Temmuz tarihlerinde aktif olan bu hatları Özel Kuvvetler’de kurmay albay lar Osman Kılıç, Murat Korkmaz, Harun Olgun, Ümit Bak, Fırat Ala kuş, Şükrü Seymen ve Cumhur başkanı Erdoğan’ın Başyaveri ola rak görev yapan Ali Yazıcı ile Tu ğamiraller Sinan Sürer, Ömer Fa ruk Harmancık’ın kullandığı tes pit edildi. Onuncu GSM hattının ise kim tarafından kullanıldığının tespit edilemediğine yer verildi. Partigöç ve Öztürk’ün telefon trafiği Genelkurmay Başkanı Akar’ın cuntacılar tarafından helikoptere bindirilerek Akıncı Üssü’ne götürülmesinin ardından Mehmet Partigöç’ün Akın Öztürk’ün emir astsubayı İsmail Keskin’i 4 kez arayarak görüştüğüne dikkat çekildi. Partigöç’ün bu irtibatlarla Akar’ın ikna edilememesi ihtimaline göre, darbe girişiminin başarılı olması halinde, örgütün Genelkurmay Başkanlığına getirilmesine karar verdiği YAŞ Üyesi Akın Öztürk’e, gece boyunca derdest edilen komutanların toplanacağı ve darbe faaliyetlerinin sürdürüleceği Akıncı Üssü’ne geçebileceğini söylediği vurgulandı. 23.15’ten itibaren Genelkurmay Başkanı Akar’ın şahsi eşyalarının makam odasından çıkartılmaya başlandığı da anlatıldı. Akıncı Üssü’ne mi gitti FETÖ’nün Mahrem Hizmetler Yapılanması içinde üst düzey yönetici konumunda bulunan firari Adil Öksüz’ün darbe girişimine yönelik yapılacak planlama İstanbul ayağı planlandı Batıkent’te 12 Temmuz günü gerçekleştirilen toplantıya asker şüpheliler Muzaffer Düzenli ve Bilal Akyüz ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada şüpheli olarak yer alan Uzay Şahin ve Murat Çelebioğlu katıldı. Darbe girişiminin İstanbul’a yönelik planlaması yapıldı. KimleriN ALINACAĞI KoNUŞULDU Darbe planının Kara Havacılık Komutanlığı ayağına yönelik toplantılarından biri de 13 Temmuz günü Yenimahalle’deki bir evde yapıldı. Bu toplantıya ise cuntacılar Taha Fatih Çelik, Özcan Karacan, İlkay Ateş, Erdal Başlar ve kimliği belirlenemeyen bir şahıs katıldı. Ertesi gün de aynı evde Murat Bolat, Halil Gül, Özcan Karacan, Okan Kocakurt ve Özel Kuvvetler’den kimliği tespit edilemeyen 4 askerin katılımıyla başka bir toplantı gerçekleştirildi. Söz konusu toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın konutlarından alınacağına ilişkin planlamalar yapıldı.  Diğer toplantılar Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik suikast girişiminin detaylarının görüşüldüğü ve cuntacılar Gökhan Şahin Sönmezateş, Osman Kılıç ve Şükrü Seymen’in katılımıyla toplantı yapıldığı belirlendi. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nda da 15 Temmuz darbe girişimi öncesi Muhsin Kutsi Barış’ın başkanlığında çok sayıda toplantıların gerçekleştirildiği belirtildi. Ayrıca, Tepealtı Mahallesi (Yenimahalle), İvedik Caddesi (Yenimahalle), Gazze Caddesi (Keçiören), Mebusevleri Mahallesi (Çankaya), Anıt Caddesi (Çankaya) ve Cevizlidere Mahallesi’nde (Çankaya) yine darbe planının detaylarına yönelik katılımcıları tespit edilmeyen toplantılar yapıldığı vurgulandı.  Tarih: 15 Temmuz 2016. Saat: 23.03 Org. Hulusi Akar (1), Tümgeneral Mehmet Dişli (2) ile karargâhtan çıkarılırken... çalışmaları için farklı tarihlerde 13 kez Ankara’ya geldiği belirtildi. Baz sinyalleri de incelenen Öksüz’ün Ankara’ya gelişgidiş şeması da iddianameye girdi. Buna göre, ilk olarak 27 Aralık 2015’te Ankara’ya gelen Öksüz’ün telefonunun Batıkent’te sinyal verdiği tespit edildi. Öksüz’ün aynı gün Ankara’dan ayrılmadan önce Akıncı Üssü’nün de bulunduğu Kazan’a gittiği belirlendi. Öksüz, Ankara’ya bir sonraki ziyaretini ise 09 Ocak 2016’te gerçekleştirdi. Saat 09.38 sıralarında Yenimahalle’de olduğu be lirlenen Öksüz’ün telefonundan bir sonraki gün saat 03.07’ye kadar sinyal alınamadı. Yapılan baz incelemesinde Öksüz’ün ertesi gün saat 16.29 sıralarında ise Çukurambar’da olduğu anlaşıldı. Son olarak 13 Temmuz’da Ankara’ya gelen Öksüz’ün tüm bu darbe toplantılarının trafiği Çamlıdere gişelerdeki HGS kayıtlarından tespit edilirken, bu ziyaretlerin birçoğunda Ankara’nın hiçbir noktasında baz sinyali vermediği anlaşıldı. Bu da Öksüz’ün darbe toplantıları için geldiği Ankara’da çoğu zaman telefonunu kapalı duruma getirdiğini ortaya koydu.  İddianamede, ABD’de darbe girişiminin gerçekleştirilmesine ilişkin nihai kararın alınmasının ardından cuntacı ve mahrem imamların yaptığı darbe toplantıları, yapıldığı adresler ve alınan kararlara ilişkin de ayrıntılar yer aldı. Bu toplantılardan birisi, mahrem imam Neşet Gülener’in Keçiören Çaldıran Mahallesi’nde kiraladığı evde 11 Temmuz 2016’da gerçekleştirildi. Toplantıya asker şüpheliler Ertuğrul Terzi, Savaş Kabaklı, Ali Kalyoncu, Orhan Yıkılkan, Bilal Akyüz ve Murat Yanık katıldı. Toplantıda darbe girişiminde Ankara’ya yönelik olarak kullanılacak tank ve zırhlı araçlarının organizasyonunun yapıldı. Plan çerçevesinde Başkent’in iki bölgeye arılması, bir bölümünün Zırhlı Birlikler Komutanlığı’nın kontrolünde, diğer bölümünün ise Mamak 28. Mekanize Tümen Komutanlığı’nın kontrolünde bulunacağı kararlaştırıldı. l ANKARA ŞEHİTLERE ‘KÖMÜR’ BENZETMESİ Beyaz TV’de skandal altyazı Beyaz TV’de önceki akşam yayımlanan “Dinamit” programına konuk olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 15 Temmuz darbe girişimini yorumlarken, ekrana gelen altyazı sosyal medyada büyük tepki çekti. Özel harekât polislerinin şehit edildiği görüntülere başlık olarak “52 özel harekâtçı kömür oldu” ifadesi yazılınca sosyal medyada büyük tepkiye neden oldu. Programın sunucusu Latif Şimşek bu gelişmenin Melih Gökçek ardından özür diledi. Gökçek ise “Ben atılan bombanın verdiği hasarın büyüklüğünü belirtmek için ‘oradaki her şey bombanın tesiri ile yandı ve kömür oldu’ dedim. Şehit ailelerinden özür diliyoruz. Bu KJ’nin verilmesi büyük bir hata. Hesabını soracağız” dedi. l Haber Merkezi PİLOT PARAŞÜTLE ATLADI Suriye uçağı Hatay’a düştü Hatay’ın Antakya ilçesi Yaylacık Mahallesi kırsalında köylüler dün saat 18.30’da büyük bir gürültü duyduklarını söyleyerek jandarmaya bilgi verdi. Amanos Dağları eteklerindeki kırsal alana bir savaş uçağı düştüğü pilotun da paraşütle atladığı iddia edildi. Başbakan Yıldırım, “Suriye rejimine ait olduğu düşünülen MİG tipi bir uçağın düşmesi konusunda henüz netlik yok ama hava şartlarının oldukça olumsuz olduğu yönünde raporlar var” dedi. Hatay Valiliği uçağın enkazına ulaşıldığını belirterek “Düşen uçağın Suriye rejimine ait olduğu pilotların atlayarak kurtulduğu değerlendirilmekte” denildi. Olaydan kısa süre sonra Suriye’deki cihatçı gruplardan Ahrar Uş Şam, Twitter’dan İdlib yakınlarında Suriye’ye ait bir savaş uçağını düşürdüğünü iddia ederek bir video paylaştı. Şam yönetimine yakın Al Masdar’ın haberine göre ise uçak teknik arıza nedeniyle düştü. l AKIN BODUR/HATAY haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET İkinci kumpas provokasyonu yürürlükte “Karargâh Rahatsız” başlığıyla Hürriyet’te yayımlanan ve Genelkurmay’ın isteği üzerine yazıldığı anlaşılan “haber”, ordunun başında patladı gibi. İktidar ve tetikçilerinin her fırsatta seri halde Hürriyet’e saldırması yeni bir şey değil... Ama yeni olan, okların Genelkurmay’a, Hulusi Akar ve arkadaşlarına yöneltilmiş olması. İktidarın sarayın mı desem tetikçi yazar ve konuşmacıları Hürriyet’i bir kenara bıraktılar, orduyu ateş altına aldılar. Şuna bakın: İzmir ve İç Anadolu’da orduda birliklerde hareket görülüyormuş, bir cunta yapılanması söz konuymuş, iktidara yönelik bir harekât söz konusuymuş... Nedeni de şuymuş: Türbanlı subaylara yol açılması, ordunun asla kabul edemeyeceği bir şeymiş. Bir subay türbanlı bir subaydan emir almayı zul sayarmış. Bu amaçla darbe bile yapabilirlermiş... 2. kumpas hazırlığı mı? Talimat aldıkları belli. Öyle ki, bir öz tetikçiye göre, FETÖ’nün darbe girişimine katılanların yarısı “Kemalist subaylar”mış. Şimdi de orduda geri kalan Kemalist subaylar türban nedeniyle darbeye girişebilirlermiş. Birden fark ettim ki, orduya karşı ikinci bir kumpas devreye sokulmak isteniyor. Ergenekon ve Balyoz ‘Kumpas’larından sonra (ki bu tanımlama iktidara ait) ‘Kumpas2’den rahatça bahsedebiliriz. İktidar ve tetikçileri epey bir süredir zaten, artık ne anlama geldiğini bilmediğim, ama modası geçmiş bir tanımlama ile “Kemalist”lerin de darbe girişimine de katıldığını ileri sürüyorlardı. FETÖ’cü olmadığını ileri sürdükleri bazı subayların isimlerini de, iddialarına gerekçe gösteriyorlardı. Gerçekler şu: 1 FETÖ çetesinin darbe girişimine karşı olan, iktidarın yanında saf tutan, demokrat ve belki de Atatürkçü subaylar bu darbeyi önledi. Savaşarak, ölerek... Önceki gün açıklanan çatı iddianame de bunu kanıtlıyor. Lak lak edip durmayın, yok şöyle oldu yok böyle. Genelkurmay’a giren sivil AKP’li bir grubun FETÖ’cülerin ateşi karşısında çil yavrusu gibi dağıldıklarını seyrediyor millet... 2 Bu gibi durumlarda, ortalıkta sallanan bazı subayların olması doğal. İstikbal meselesi, “katıl bize ve sen de kazan!” Bu unsurlara “Kemalist” yaftasını asmak, ancak bu ekibin işi olabilir. Velev ki aralarında üç beş Kemalist yaftalı subay da olsun. Bu Amerikancı darbeye katılabilecek bir “Kemalist” gösteremezsiniz! ABD ile ordu uyuşmaz Çünkü ABD, subayların başına çuval geçirerek ordunun defterini dürdü, RTE iktidarının tam arkasına geçti ve arkasından Ergenekon ve Balyoz kumpasları başladı. Bu kumpaslar, ardında Amerikan ve Batı desteği olmadan devreye sokulamazdı! Ordu ile ABD arasında kesin uzlaşmazlığın bir nedeni de ABD’nin PKK’ye verdiği destektir. Ordu, FETÖ’ye karşı, üniter birlikten yana ve tüm bunların arkasında olan ABD’ye de karşıdır. Bu nedenle palavracı ekip, bu durumu tahlil bile edemeden millete yutturuyorlar... Ayrıca ordu içinde pek çok subayın iktidar ve hempaların diktacı tavırları karşısında, hepsinden çok demokrat olduklarını da varsayabiliriz! Bundan mı korkuyorlar? Kumpas1’in ardında da bunlar Bugün Kumpas2’yi devreye sokmaları karşısında, aslında Kumpas1’in de arkasında bunlar oldukları gerçeğini anımsatıyor. Ergenekon ve Balyoz, iktidar+FETÖ ve ABD’nin ortak kumpaslarıydı. AKP, tam takım arkalarındaydı... Şimdiki tetikçileri de! Şimdi Kumpas2 devrede. Başarırlar mı bilemem. Birlikler harekete geçti palavrası, Ergenekon’u başlatan, Ümraniye bombaları yalanına ve Balyoz’u başlatan Fatih Camii bombalanacaktı yalanına denk düşer... aKşotrık! u Kaf Dağı’nı Akar ve arkadaşlarını zamanında mı, zamanı gelmeden mi değiştirirler ve pek çok “şüphelendikleri” subayları da saf dışı bırakırlar bilemem. Savcılığa “cunta yapılanması” iddiasıyla hemen dava açtırmaları, akla şunu getiriyor: valla tutuklamalara bile girişebilirler! Eyvah darbe yapacaklar düşüncesi içinde bulunmak, ancak “asla iktidarı bırakmayacağım...” diye düşünen mutlakiyetçilerin duygusu olabilir. Bu korku ile yaşamak zor bir şey. Rahat olun, bir tehlike yok! Okur notu: “Kurtuluş Savaşı’nı yapmış, Atatürk’ü seven halkın nasıl Demokrat Parti’ye özellikle geçişini anlamaya çalışıyorum. Yaşar Kemal’in Bir Ada Hikâyesi’ni okuyup dördüncü kitapta bunun yanıtını yazacak diye dört gözle beklemiştim. Yazınız ve Fuat Kalyoncu’nun tespiti çok haklı. Doğan Kuban Hocamızın bu konuda neler yazacağını çok merak ediyorum.” Çok Sevgili Babamız, Annemiz, “Babayemiz”, Dedemiz Güzel İnsanlar 8 Mart 2008 2 Mart 2014 Sadun ve Munise AREN’i sevgi ve özlemle anıyoruz... Çocukları ve Torunları C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear