24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 4 Mart 2017 6 İddianamede enişte yok! 15 Temmuz’un beyin takımına dava açıldı. Darbenin beyin takımına 2 bin 988 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yürüttüğü ana so ruşturmayı tamamlayarak dava aç tı. 26’sı general olmak üzere 221 kişi hakkında açılan davanın bir numara lı sanığı Fethullah Gülen oldu. 37 Yurt ta Sulh Konseyi üyesi ile örgüt lide ri Fethullah Gülen hakkında 2 bin 988 kez ağırlaştırılmış mü ebbet hapis cezası isten di. İddianamede, dar be girişimini haber alan ve Genelkurmay Baş ALİCAN ULUDAĞ kanı Hulusi Akar ile Karargâh’ta görüşen MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Marmaris’te tatilde bulunan Cumhurbaşkanı Tay yip Erdoğan’ı aradığı, ancak ulaşa madığı, bunun üzerine koruma mü dürüne bilgi verdiği anlatıldı. Ayrı ca henüz darbe başlamadan teşebbüs, Başbakanlık’a da iletildi. Cumhurbaş kanı Erdoğan, “darbe girişimini eniş tesinden öğrendiğini, ardından aradı ğı Fidan’a ulaşamadığını” söylemişti. Başbakan Binali Yıldırım da Fidan’ın darbe girişimini kendisine haber ver mediğini açıklamıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcı Veki li Necip Cem İşçimen ile savcılar Ke mal Aksakal ve İstiklal Akkaya tara fından hazırlanan 2 bin 581 sayfalık çatı iddianamesi, Ankara 17. Ağır Ce za Mahkemesi’ne gönderildi. Cumhur başkanı Tayyip Erdoğan’ın müşteki ol duğu iddianamede, Hulusi Akar da mağdurlar arasında yer aldı. 15 Tem muz gecesi darbeciler tarafından şe hit edilen 250 kişi ile yaralanan 2 bin 735 kişinin adları da iddianameye ya zıldı. 199’u tutuklu toplam 221 sanı ğın yer aldığı iddianamede, bunlardan biri orgeneral, 3’ü korgeneral, 4’ü tüm general, 16’sı tuğgeneral, 3’ü tuğami ral, 26’sı albay, 27’si yarbay, 37’si bin başı, 21’i yüzbaşı, kalanlar ise diğer alt rütbelerde. kurumları yeniden dizayn ederek oligarşik (aristokratik) özellikler taşıyan bir zümre eliyle devleti yönetmek olduğu anlatıldı. Asıl saat 03.00’tü Örgütün darbe faaliyetine yönelik olarak harekete geçme tarih ve saatinin, 16 Temmuz 2016 saat 03.00 olarak belirlendiği, ancak Hakan Fidan’ın Genelkurmay’a geldiğini gören darbecilerin tarihi ve saati 15 Temmuz 20.30’a çektiği ifade edildi. İddianamede, Genelkurmay Karargâhı’nda 15 ve 16 Temmuz’da yaşananlar saat saat özetle şöyle anlatıldı: Saat 14.00 sıralarında, Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Yaşar Güler başkanlığında Genelkurmay Karargâhı’nın İnönü Toplantı Salonu’nda Teröristle Mücadele Harekâtı (TMH) toplantısı başladı. Darbeden tutuklanan Kara Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim ve Doktrin Komutanlığı’nda görev yapan Korg. Metin İyidil, saat 14.25’te karargâha gelerek Personel ve Plan Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç’le görüştü. Bu saatlerde Kara Havacılık Komutanlığı’nda görevli, örgüt üyesi bir subay Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı’na giderek, örgüt üyesi askerler tarafından Müs teşar Fidan’ın alınmasına yönelik, kuruma bir saldırı olacağına dair ihbarda bulundu. Kurum tarafından yapılan değerlendirmeler sonucu bu ihbar ciddiye alındı, ardından Fidan, Orgeneral Yaşar Güler’i telefonla aradı, konu hakkında bilgi verdi, bir müsteşar yardımcısını ayrıntıları aktarmak üzere Genelkurmay Karargâhı’na gönderdi. Saat 17.32’de karargâha gelen MİT yetkilisi, ihbarla ilgili ayrıntıları paylaşmasının ardından saat 17.54’te ayrıldı. Akabinde Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’a yaşanan gelişmeleri bildirerek, ihbarın ciddiyetine binaen Fidan’ı karargâha çağırmayı teklif etti. Akar’ın bu teklifi kabul etmesiyle birlikte Fidan karargâha çağrıldı. Bu sırada Orgeneral Salih Zeki Çolak da, Hulusi Akar, Yaşar Güler ve Hakan Fidan arasındaki ikili toplantıya katılarak konuya vâkıf oldu. Hulusi Akar, Salih Zeki Çolak’tan, süratle buradan Kara Havacılık Komutanlığı’na gitmesini istedi. Emir üzerine Salih Zeki Çolak saat 18.24’te, yanında emir subayı Binbaşı Yunus Can da olduğu halde karargâhtan ayrıldı. ‘büyük plan olabilir’ Yapılan çağrı üzerine saat 18.10’da karargâha giriş yapan ve komutanla rın toplantısına dahil olan Fidan, kendilerine gelen ihbarın daha büyük planın parçası olabileceğini değerlendirmesi yaptı. Bunun üzerine, Hulusi Akar, saat 18.30’da Silahlı Kuvvetler Komuta Harekât Merkezi’ni aradı, havada bulunan araçlarının indirilmesi emrini verdi. Yaşanan tüm bu gelişmelerin ardından, saat 19.26’da Yaşar Güler Özel Kalem Müdürü şüpheli Kurmay Yarbay Bünyamin Tuner, şüpheli Mehmet Partigöç’ün odasına girerek Komutanlar ve MİT Müsteşarı arasında yapılan görüşmeler hakkında bilgi verdi. Bu sırada, saat 20.09’da 1. Başkanın makamından çıkan ve makamda Hakan Fidan’ı gören şüpheli İlhan Talu, Cemil Turhan’a, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Salih Zeki Çolak’ın Kara Havacılık Komutanlığı’na gittiğini, FETÖ mensubu personelle ilgili tutuklamaların hemen başlayacağını söyledi. Fidan gitti, darbe başladı Tüm bu olanlar karşısında karargâh içindeki darbeci grup paniğe kapıldı. Darbeciler, kendilerinin ve darbe hazırlığı yapan diğer örgüt üyelerinin tutuklanacağı endişesi içinde, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ele geçirmek için örgüt tarafından oluşturulmuş mahrem yerler yapılanmasının üst düzey yöneticileri olan şüpheli Adil Öksüz ve diğer sivil örgüt üyelerinin de bilgisi dahilinde, Fethullahçı Terör Örgütü mensubu olan Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin koordinesiyle, 16.07.2016 saat 03.00 olarak belirlenen darbe faaliyeti, 15.07.2016 saat 20.30 sıralarında başladı. Bu arada saat 20.22’de Hakan Fidan karargâhtan ayrıldı. 21:00’de Akar derdest edildi generalden eşine not İddianamede 38 kişilik Yurtta Sulh Konsey üyelerinin isimleri de ilk kez gün yüzüne çıktı. Semih Terzi öldüğü için geriye kalan konseyin 37 üyesi, 15 Temmuz darbe girişiminde yaşanan tüm ölüm ve yaralanma ile olaylardan sorumlu tutuldu. İddianamede, Fethullahçı Terör Örgütü’nün 2016 Ağustosu’nda gerçekleştirilen Yüksek Askeri Şura’da TSK’deki yapılanmasının tasfiye edilmesi endişesi üzerine “son çare olarak” darbe girişimi kararı aldığı anlatıldı. Darbe hazırlıklarının 27 Aralık 2015’te başladığı, bu kapsamda 27 Mayıs 1960 darbesinin planlama ve icra saflarının örnek alındığı kaydedilen iddianamede, örgütün amacının Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm anayasal kurumlarını ele geçirmek ve FETÖ’nün ideolojisi doğrultusunda bu Aynı saatlerde 4. Ana Jet Üssü’nde toplanan 33 Özel Kuvvetler görevlisi Genelkurmay Karargâhı’na doğru bir otobüsle yola çıktıkları, darbenin icra hareketlerinin gece saat 03.00’da başlayacağını düşünen ve bu sebeple karargâhtan saat 20.07’de ayrılan Stratejik Dönüşüm Daire Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli, saat 20.46’da kendi özel aracıyla yeniden karargâha geri döndü. Saat 21.00 sıralarında önce Mehmet Dişli, Hulusi Akar’ın makam odasına girdi, burada kendisine, “komutanım, operasyon başlıyor, herkesi alacağız, taburlar, tugaylar yola çıktı, biraz sonra göreceksiniz” diyerek darbeyi tebliğ etti Bunun üzerine Hulusi Akar, söylenenlere tepki göstererek bu girişimi hiçbir şekilde desteklemediğini net olarak belirtti. Genelkurmay Başkanı’nın bu duruş ve söylemi, darbe girişiminin başarısızlığa uğramasının en büyük nedenlerinden biri oldu. 8 bin asker darbeye katıldı Birçocukdaha okusun diye... haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Gerçek hukuk savaşıyor 16Nisan’da halkoyuna sunulacak olan anayasa değişikliği konusunda tartışmalar mantık ölçülerini ve ahlak değerlerini hiçe sayarak başlatılmış ve öylece de sürmektedir. Elinde devletin bütün olanaklarını da bulunduran tarafın ve bütünüyle propaganda aygıtına dönüşmüş medyasının, yalan, tehdit, iftira, sövgü ve mantıkdışı iddialar dışında üzerinde durulmaya değer bir sav ileri sürdüğü görülmüyor. HHH Oysa söz konusu anayasa değişikliğinden duyulan rahatsızlığın temel nedenlerinden ilki, çok açık olarak, bu değişiklik gerçekleştiğinde Büyük Millet Meclisi’nin elinden gensoru vermek ve Meclis soruşturması istemek başta olmak üzere, onu milletin sözcüsü yapan var oluş nedeninin alınmış olacağıdır. Mevcut anayasanın 98. maddesindeki “denetleme yetkisi” kavramının silinmiş olmasının, bu yetkiyi düzenleyen 99. ve 100. maddelerin yürürlükten kaldırılmasının başkaca da bir anlamı olamaz. Gerçek bu iken, örneğin başbakan koltuğunda oturmakta olan kişi, nasıl olup da bunun tam tersini, bu değişiklikle Meclis’in yetkisinin daha da artırılmış olacağını ileri sürebiliyor? Gerçekliğin böylesine tersyüz edilişi karşısında insan söyleyecek söz bulmakta zorlanıyor ve büyüklerinin yalan söylediğini fark eden çocuğun şaşkınlığını, onlar adına duyulan bir utancı yaşıyor… HHH Zaten bakanların milletvekilleri içinden seçilmeyip Cumhurbaşkanı’nın Meclis dışından seçeceği kişilerden olmasının doğal sonucu, sorumluluklarının da Meclis’e karşı değil kendilerini bakanlığa atayan kişiye karşı olacağıdır. Anayasada, Bakanlar Kurulu’nu düzenleyen 109115 numaralı maddeler yürürlükten kaldırılarak bütün bu yetkiler Cumhurbaşkanına verildiğinden ve başbakanlık makamı da kaldırıldığından, Cumhurbaşkanı denebilir ki Tanrısal bir güç sahibi olmaktadır. Sıradan yurttaşımız bunu kavramakta güçlük çekebilir.. Fakat uygar dünyanın ve onun bir parçası olan ülkemizin ulaşmış olduğu toplumsal ve siyasal olgunluk düzeyinin ve birikimlerinin az ya da çok bilgisine sahip birtakım aydın ve aydınımsıların böyle bir şeyi nasıl savunabildiklerini, akıllarına ve içlerine nasıl sindirdiklerini anlamak kolay değil. HHH Meclis’in elinden alınan yetkilerden biri de yokluğunda Cumhurbaşkanını Meclis Başkanının temsil etmesidir. Bu yetki şimdi, yine Cumhurbaşkanının atayacağı yardımcılarından birine verilmektedir. Böylece, herhangi bir seçimle değil atanmayla oraya gelen bu kişi, Meclis’in, yargının, ordunun, bütün devlet bürokrasisinin üzerinde bir güce sahip olacak, isterse Meclis’i dağıtabilecek, ülkeyi savaşa sokabilecektir… Böyle bir düzenlemenin, halkın aklıyla, bütün bir ülkeyle alay etmek; büyük bir ülkeyi kabile düzeyine indirmekten başka nasıl bir anlamı ve amacı olabilir? Anayasa değişikliği adı altında parlamenter demokratik rejimin yok edileceği bu “karşıdevrim”den yargı da doğaldır ki payına düşeni almakta, adının önündeki “yüksek” sıfatı da kaldırılarak alçaltılan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile varlığı ve yokluğu zaten şimdiden belirsizleşmiş olan Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere, bütün bir yargı erki, Tanrısal yetki sahibinin infaz kurumlarına dönüştürülmektedir. HHH Gerçek hukuk, burada özet olarak yazılanları kanıtlarıyla ve ayrıntılarıyla dile getirerek bir savaş vermektedir. Prof. Metin Feyzioğlu başkanlığında Türkiye Barolar Birliği; Ümit Kocasakal, Süheyl Batum, İbrahim Kaboğlu, Aysel Demirel, Erdoğan Teziç, Birgül Ayman Güler, Sabih Kanadoğlu, Tansel Çölaşan, Nazan Moroğlu gibi seçkin hukukçular, hukuk profesörleri yayınlarıyla ve etkinlikleriyle denebilir ki göğüs göğse bir aydınlanma savaşımı vermektedirler. 16 Nisan halkoylaması, son anda herhangi bir nedenle vazgeçilmeyip yapıldığında, sonuç ne olursa olsun, aydınlanmayla karanlıkçılığın, hukukla hukuk dışılığın savaşımı sürecektir. Fakat ya demokrasinin daha da olgunlaştığı, ya da faşizmin ve ona karşı direnişin ülkeye büyük acılar yaşatacağı bir ortamda… Gönül ister ki ilki olsun… İşte 38 kişilik darbenin beyin takımı İddianamede, 15 Temmuz darbe giri general şimini yöneten Yurtta Sulh Konseyi 21. Özcan KARACAN: Kurmay Yarbay üyelerinin isimleri şöyle verildi: 22. Halil GÜL: KurmayYarbay 1. Akın ÖZTÜRK: Hava Pilot Orgeneral 23. Mehmet ŞAHİN: Kurmay Albay 2. İlhan TALU: Korgeneral 24. Muhsin Kutsi BARIŞ: Kurmay Albay 3. Mehmet DİŞLİ: Tümgeneral 25. Ali YAZICI: Kurmay Albay 4. Mehmet PARTİGÖÇ: Tuğgeneral 26. Semih TERZİ: Tuğgeneral 5. Ömer Faruk HARMANCIK: Tuğamiral 27. Murat AYGÜN: Tuğgeneral 6. Sinan SÜRER: Tuğgamiral 28. Osman ÜNLÜ: Tümgeneral 7. Orhan YIKILKAN: Kurmay Albay 29. Ertuğrul TERZİ: Kurmay Yarbay 8. Cemil TURHAN: Kurmay Albay 30. Savaş KABAKLI: Kurmay Yarbay 9. Ramazan GÖZEL: Kurmay Albay 31. Ahmet Bican KIRKER: Tuğgeneral 10. Osman KILIÇ: Kurmay Albay 32. Ali Osman GÜRCAN: Tuğge 11. Doğan ÖZTÜRK: Kurmay Albay neral 12. Osman KARDAL: Kurmay Albay 33. Turgay SÖKMEN: Kurmay 13. Fırat ALAKUŞ: Kurmay Albay Yarbay 14. Erhan CAHA: Tuğgeneral 34. Murat KOÇYİĞİT: Kurmay 15. Ali KALYONCU: Tuğgeneral Yarbay 16. Muzaffer DÜZENLİ: Kurmay 35. Gökhan Şahin SÖN Albay MEZATEŞ: Hava Tuğ 17. Mustafa Barış AVIALAN: general Kurmay Albay 36. Kubilay SELÇUK: 18. Bilal AKYÜZ: Kurmay Al Hava Tümgeneral bay 37. Hakan EVRİM: 19. Özkan AYDOĞDU: Hava Tuğgeneral Tuğgeneral 38. Ahmet ÖZÇETİN: 20. Ünsal COŞKUN: Tuğ Akın ÖZTÜRK Hava Kurmay Albay 15 Temmuz gecesi TSK içerisinde örgütlenmiş olan hain FETÖ mensupları tarafından demokratik anayasal düzen, cebir ve şiddet kullanılarak ortadan kaldırılma teşebbüsünde bulunulmuş; 8 binden fazla askeri personelin, 35 uçağın, 37 helikopterin, 74 tankın, 246 zırhlı aracın ve 4 bine yakın hafif silahın kullanıldığı ve bu eylemlerin soncunda, 172’si sivil, 4’ü asker, 63’ü polis olmak üzere 250 vatandaşımız şehit olmuş, 23 asker, 154’ü ise polis olmak üzere olmak üzere 2735 vatandaşımız da yaralanmış, başta Genelkurmay Karargâhı olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin demokratik değerleri ve kurumlarına ait binalar bombalanarak ülke teslim alınmaya çalışılmıştır. Bu girişim; TSK’nin tarihine kara bir leke olarak sürülmüş olmakla birlikte, TSK’nin vatansever, milli, demokrasiye inanan ve ettiği yemine sadakatle bağlı komutanları ve personelinin üstün gayreti, kahraman Türk milletinin demokrasiye olan inancı ve bağlılığının TSK’ye olan güveniyle birleşmesi neticesinde örgüte destek veren yabancı güçlerin de her türlü müdahalesine rağmen akamete uğratılmıştır. 21. YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) www.yekuv.org Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. MEHMET FATİH TOKAY T.C. MARDİN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı : 2016/727 Esas Davacı Mahmut DURAN ile Davalı Tapu Kadastro Müdürlüğü ile Hazine arasında mahkememizde görülmekte olan Kadastro (Tespite İtiraz ve Tescil) davası nedeniyle; Mardin ili Artuklu ilçesi Yayla köyü (Mahallesi) Rastıka mevkiinde bulunan 702 parsel sayılı ve 5.032,55 m2.’lik taşınmazın duruşması 05/05/2017 günü saat 11.35 e bırakılmış olup ilan olunur. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 548660) T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2017/72 Esas KARAR NO: 2017/78 Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15/02/2017 tarihli 2017/72 Esas E,2017/78 K sayılı kararı ile; 1Davanın kabulü ile Trabzon ili, Hayrat İlçesi, Yırca Köyü/ Mah. Cilt No: 126 Hane No: 3’de kayıtlı 59260417240’da kayıtlı olan Fatih 01/05/1989 doğumlu Muhittin ve Hacere’den olma HAŞİM YAZICI’nın soyadının “CEVAHİREFENDİOĞLU” olarak değiştirilmesine nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmiştir. 21.02.2017 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 558729) C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear