Catalog

Perşembe 30 Mart 2017 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: SERPİL ÜNAY haber/yorum 13 18 yaşındakilere öğütler 18yaşındakiler milletvekili olabileceklermiş. Öyleyse Meclis’e girecek bu yeniyetmelere bazı nasihatlarda bulunmamız, onları geleceğe hazırlamamız gerekir: Eğer seçilirsen birkaç araba bul, mahalle arkadaşlarınla bir konvoy oluştur; hava kararınca şehirde birkaç tur atın. Böylece askere gidememenin ezikliğini hiç olmazsa bu uğurlama ile biraz hafifletirsin. Caddelerde gazlarken direksiyondakiler durmadan korna çalsınlar. Birkaçınız pencereden yarı belinize kadar sarkın ve zaman zaman “En büyük vekil, bizim vekil” diye slogan atın. Bu uğurlama, ardından yemin töreni filan bitince vekil olarak nasıl davranacağın konusu gündeme gelecektir. Parti başkanının şakşakçısı, uzun değneklerle oynattığı hacıvatlardan biri mi olacaksın yoksa ülke seni kişilikli, kül yutmaz biri olarak mı tanıyacak? Göreceğiz. Bu ara kuşkusuz “Politikacı değil mi illaki yalan söyler” gibi sözleri anımsayacak, oğlunun hep yalan söylediğinden şikâyet eden babaya, Bektaşi’nin “Üzülme, onu politikacı yap, kolay yükselir, bakan bile olur!” dediğini de öğreneceksin. Hangi yolu seçeceksin? Gelmiş geçmiş bazı politikacılara bakarsan bu işte yalanın normal olduğunu düşünebilirsin: ABD Başkanı Nixon, rakip parti yöneticilerinin konuşmalarını dinletmiş, durum anlaşılınca da yalan atmış, “Yoo yapmadım!” demişti. Sonra belgeler açıklanınca istifa etmek zorunda kalmıştı. ABD Başkanı Bush ile Britanya Başbakanı Blair, Saddam’da kitle imha silahları olduğunu ileri sürüp Irak’ı işgal etmediler mi? Şimdi bunun yalan olduğu bilmiyor muyuz? Bugünkü Trump’a bak ülkesinin basını ne diyor: “İspat edilmemiş varsayımları yeniledi”, “Çürütülmüş iddiaları ileri sürüyor.” Bunlar nedir ? Bizim “traş”, “sallama”, “uydurma” dediğimiz hallere Amerikalılar ilginç tanımlamalar bulmuşlar. Öyleyse ne olacak? Nixon ve Blair gibilerin yolunu seçersen ufaktan başlarsın; zamanla yalan söyledikçe burnunun uzamayacağını, alıştıkça yüzünün kızarmayacağını fark eder kendinle gurur duyarsın. Attıkça, kendini iyi hisseder, salladıkça alkışlanırsın. Zamanla öyle alışırsın ki Meclis’in dışında, mesela yabancı ülkelere gittiğinde bile bunu sürdürürsün. Yalan tutkun, eroin tutkusundan güçlüdür, geçmez; rüyanda bile yalan söylemeye başlarsın. Sonra? Ancak ergeç yalancılığın kötü yollarına düşmek alın yazındır: Sonuçta kendine de yalan söylemeye, kendini de kandırmaya başlarsın. Bundan sonra da her şey değişir. Öyle bir an gelir ki boyan dökülmüş, foyan görülmüştür; artık kimse sana güvenmez, sadece sen her şeyin güllük gülistanlık olduğuna inanmayı ve olmayanları anlatmayı sürdürürsün. O zaman eski bir Osmanlı atasözü aniden gelir ve yürürlüğe girer: “Anan cadı karısı, baban zebani: Tanındın burada yağla tabani!” Üst düzey IŞİD’li Adana’da yakalandı Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, istihbarat ve MİT’in yapmış olduğu ortak çalışmada terör örgütü IŞİD üyesi Suriyeli Safwan Qahwatı’nın Avrupalıları Türkiye üzerinden Suriye’ye götürdüğü, IŞİD’e katılan Avrupalılara silah ve bomba eğitimi verdiğini belirledi. Polis istihbarat ile MİT, 15 Mart’ta Suriye’den Türkiye’ye giriş yaptığını tespit etti. Polis, şehirlerarası otobüste Qahwatı’yı yakaladı. Yapılan sorgulamanın ardından zanlı gözaltına alınırken eşi serbest bırakıldı. Yapılan sorgulamada ve dijital eşyalarından çıkan veriler doğrultusunda zanlının üst düzey IŞİD üyesi olduğu belirlendi. Zanlının üst düzey IŞİD üyelerinde bulunan yüzüğü taşıdığı ve bu yüzüğü mühür yerine kullandığı öğrenildi. l İHA 30 Mart 2017 SAYI: 33412 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.16 05.03 05.29 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.44 13.16 16.46 06.29 13.00 16.30 06.53 13.23 16.53 Akşam 19.34 19.18 19.40 Yatsı 20.55 20.38 20.58 Gazetelere bakıyorum. Aradığım şey Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı’nın ABD’de tutuklanmasına dair haberler. Eski amiral gemisi “Türk Bankacı” olarak tanımlayıp Halk Bankası’nı spota saklamayı tercih etmiş ama yandaş medyada ki bugün Türkiye medyasının yüzde 99’unu oluşturuyorlar haberi göremiyorum. İkinci tura geçiyorum. Hadi bir kez de büyüteçle bakayım, belki gözümden kaçmıştır. Hah işte gerçekten gözümden kaçmış. İçlerinden biri bu önemli haberi atlamamış. Sayfanın en altında sadece başlık olarak görmüş. Ama başlığı çarpıcı: ABD FETÖ’sü iş başında!.. Evet, evet Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın tutuklanmasından “FETÖ” sorumlu! İnternet sitelerini tarıyorum yandaş arkadaşların. Beni biraz aydınlatırlar diye umuyorum. Yanılmamışım. Büyük Türk medyası olayı aydınlatmış. Atilla’nın neden tutuklandığına, iddianamede nelerin yer aldığına dair haberler yerine “komplo”yu açığa çıkaran yorumlara göz atıyorum. Atilla’yı tutuklanan savcı vekili Joon H. Kim ilk hedefleri. Ellerindeki sağlam delile göre Kim, “FETÖ”cü. Çünkü, Rıza Sarraf’ı tutuklatan Başsavcı Preet Bharara ile “yıllarca çalışmış.” Yetmemiş bir de onun yerine vekâleten atanmış. Ve bu “skandal karar ile eski yönetimin TürkiyeABD ilişkilerini bozmak için son hamle”yi yapmış. Başka bir delilleri daha var. Atilla’nın tutuklanması “FETÖ’cü hainler tarafından sevinçle karşılanmış” çünkü “tutuklama kararının hemen ardından mahkeme kararını sosyal medya üzerinden yaymaya başlamışlar.” Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da benzer şeyler söylüyordu: Yargıya güvenin beyler “Görevden alınan, FETÖ ile yakın olan Bharara’nın hazırladığı iddianameden yola çıkan, önceden hazır olduğu bir planla yapıldığı görülüyor. Hemen mahkemeye de çıkardılar.” Hollanda’ya, Almanya’ya kükreyen Çavuşoğlu, niyeyse ABD’ye kükremiyor, aksine bugün Türkiye’ye gelecek ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile görüşmesinde konuyu gündeme getireceklerini ve endişelerini bildireceklerini söylüyordu. Oysa biz kendisinden “lale”li bir açıklamayla meydan okumasını “Eyy Amerika” naralarını beklerdik… Gelelim iddianame meselesine. Hafiye bakana göre Bharara’nın hazırladığı iddianameden yola çıkılmış! Enteresan. En azından Atilla’nın bir iddianamesi var. Bakın “bağımsızlığıyla” övündüğünüz ülkenizde insanlar aylardır tutuklu ve ortada iddianameleri bile yok. Neyle Çağdaş Türkiye! Cumhurbaşkanı CHP’lilerin “Hayır” çadırındaki konuşmasını anlatıyordu Samsun’da: “Hayır çadırındakilere ‘Niçin hayır diyorsunuz, bana bunu söyler misiniz?’ dedim. Dediler ki ‘Biz çağdaş bir Türkiye istiyoruz’. ‘Şu anda çağdaş bir Türkiye yok mu? Neyiniz eksik’ dedim. Yollarımız, köprülerimiz, hızlı tren, okullar yok mu? 14 sene önce bunlar var mıydı? Ama şimdi bunlar var.” Bu sözleri duyunca aklıma Hitler Almanyası ve Dubai geldi. Hitler de dünyanın ilk ulusal karayolu sistemini kurmuş, otoban seferberliği başlatmıştı. Emirlikle yönetilen Dubai de binadan geçilmiyor hatta dünyanın en yüksek binasına bile sahip. Anlaşılan insan hakları, demokrasi, özgürlük, hukukun üstünlüğü gibi ilkeler yerine yol, köprü, hızlı treni kriter olarak alan Erdoğan’ın çağdaşlık anlayışı Hitler Almanyası ile Dubai arasında bir yerde. suçlandıklarını bile bilmiyorlar. Almanya’ya “bizim yargı sizinki gibi değil bağımsız” demek, ABD yargısını FETÖ’nün ele geçirdiğini söylemek kolay, hadi 150 gündür iddianame bekleyen Cumhuriyetçilerin iddianamesini hazırlayın da görelim bağımsız yargınızı. 1725’i Türkiye’de kapatmak kolay da ABD’de kapatmak kolay mı biz de onu göreceğiz. Hani çok sık kullandığınız bir cümle vardı ya; yargıya güvenin beyler… Telefonu bile kapatmamış Aranan Adil Öksüz’ün iki telefonunun 10 gün boyunca açık olduğu ortaya çıktı Adil Öksüz 15Temmuz darbe girişimini Akıncı Hava Üssü’nde yönettiği iddia edilen ve ertesi günü üs çevresin de yakalanan, ancak tartışmalı şekilde ser best bırakılan Adil Öksüz’ün arandığı sıra da iki telefonunun da açık olduğu ortaya çık tı. 21 Temmuz 2016’da ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu tara fından aranarak vizesinin ip tal edildiği bildirilen Öksüz’ün telefonu Mersin ve Sakarya’da ALİCAN ULUDAĞ sinyal verdi. Ancak buna karşın Öksüz’ün yakalanamaması soru işareti yarattı. Bu da Öksüz’ün korunduğu şüphesini doğurdu. Bu gün mahkemeye gönderilecek Akıncılar id dianamesinde Öksüz, bir numaralı sanık ola rak yer aldı. 6 Numaralı sanığın ise eski YAŞ üyesi Akın Öztürk olduğu belirtildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, ön ceki gün yaptığı “21.07.2016 saat 10.22’de ABD Başkonsolosluğu adına kayıtlı numa radan Adil Öksüz’ün cep telefonunun aran YILDIRIM TATMİN OLMADI Başbakan Binali Yıldırım, Adil Öksüz’ün ABD Başkansolosluğu tarafından aranması ile ilgili ABD Büyükelçiği’nin yaptığı “vizesini iptal ettik, bilgilendirmek için aradık” yönündeki açıklamasına “yersen” karşılığını verdi. Canlı yayında konuşan Yıldırım, “Resmi açıklama bu. Yersen. Her iş bitti de o mu kaldı. Daha tatmin edici bir cevap bekleriz” dedi. dığına dair kayıt var” açıklaması, gündemi sarstı. Gözlerin çevrildiği büyükelçilikten, öğleden sonra şu açıklama yapıldı: “İstanbul Başkonsolosluğu’ndan Adil Öksüz adına kayıtlı bir numaraya 21 Temmuz 2016 tarihinde bir çağrı gerçekleştirilmiştir. O gün (21 Temmuz) Emniyet Genel Müdürlüğü, ABD’nin Türkiye Temsilciliği’ni arayarak, Adil Öksüz’ün Türkiye’den kaçmasını engelleme konusunda yardım talebinde bulunmuştur. Bunun arkasından Öksüz’ün vizesini iptal ettik ve ABD yasaları gereğince Öksüz’e bu iptal konusunda bilgilendirmeye çalıştık.” Başsavcılık ve büyükelçiliğin açıklamaları, Öksüz’ün 21 Temmuz’da telefonunun açık olduğu şüphesini doğurdu. Cumhuriyet’in ulaştığı adli kaynaklar, bu bilgiyi doğruladı. Alınan bilgiye göre Öksüz, 16 Temmuz’da gözaltına alındı, 4 gün sonra Sincan Adliyesinde skandal biçimde serbest bırakılan Öksüz’e iki telefonu ve GPS cihazı teslim edildi. Ancak Öksüz’ün FETÖ İmamı olduğu ortayı çıkınca, hakkında 20 Temmuz’da yakalama kararı çıkarıldı. Öksüz, aranırken, iki telefonu da açıktı. ABD elçiliğinden 21 Temmuz’da yapılan arama da bu sayede gerçekleşti. Edinilen bilgiye göre, soruşturmayı o dönem Sincan Savcılığı yürütüyordu ve Öksüz’ün durumu bir süre Ankara Başsavcılığı’na haber verilmedi. Konuyu haber alan Ankara Başsavcılığı’nın uyarısı üzerine aranan Öksüz’ün telefonu Mersin ve Sakarya’da sinyal verdi. İstihbarat birimleri, Mersin’de Öksüz’ü yarım saat farkla elden kaçırdı.Öksüz’ün telefonlarının yaklaşık 10 gün açık kalmasına karşın neden yakalanamadığı soru işareti yarattı. ‘Fırat Kalkanı sonuçlandı’ MGK açıklamasında harekâtın ‘başarıyla’ bittiği belirtildi. YPG’ye destek veren ABD’ye ‘dost’ uyarısı yapıldı Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Türkiye’nin tüm uyarılarına karşın YPG’ye destek veren NATO müttefiki ABD’ye “dostane ilişkiler zedelenir” uyarısı yaptı. Fırat Kalkanı Harekâtı’nın hedeflendiği şekliyle başarıyla sonuçlandırıldığını belirten MGK, Avrupa ülkeleriyle gerilen ilişkileri de ele aldı. 16 Nisan referandumuna ilişkin güvenlik önlemleri de kurulda gözden geçirildi. Saray’da Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında 4 saat süren toplantının ardından yapılan yazılı açıklamaya göre Avrupa ile ilişkiler ve terörle mücadele öne çıkarken OHAL ile ilgili herhangi bir açıklama yer almadı. “Suriye ve Irak’ta DEAŞ terör örgütü ile mücadelede PKK/PYDYPG terör örgütü unsurlarının kullanılmasının, bölgede huzur ve güven ortamının tesisine katkı sağlamayacağı, bilakis orta ve uzun vadede yeni sorunların ortaya çıkmasına sebep olacağı bir kez daha kaydedilmiştir” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, “Türkiye’nin terörist olarak ilan ettiği gruplara, müttefiklerimizin para, silah, askerî malzeme desteği vermesinin dostane ilişkilerimizi zedeleyeceği özellikle vurgulanmıştır” denilmesi dikkat çekti. NATO bağlamında, Karadeniz ve Ege’deki son ge lişmeler hakkında kurula bilgi verildiği belirtilirken, “Ege Denizi’ndeki ihtilaflar ile ülkemizin Ege’deki meşru ve hayati hak ve menfaatleri, son dönemde bölgede yaşanan gelişmeler doğrultusunda, kapsamlı olarak değerlendirilmiştir” açıklaması yapıldı. Yunanistan ile yapıcı diyaloğun tercih edildiği bildirilerek “Oldubittiye izin verilmeyecek” dendi. Öte yandan Başbakan Binali Yıldırım dün katıldığı canlı yayında “Fırat Kalkanı bitmiştir, bundan sonra ihtiyaç olması halinde yapılabilecek hareket artık başka bir isimle anılacak” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr AKP ve MHP arasında yine Kürt bayrağı gerginliği Kerkük Vilayet Meclisi’nin 28 Mart’ta Kerkük’te kamu kurumlarında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bayrağının asılmasına ilişkin kararı AKP ile MHP arasında bir kez daha gerilime neden oldu. Başbakan Yıldırım dün akşam canlı yayında “Kerkük, Irak’ın toprak bütünlüğü içinde bir kent. IKBY’ye dahil değil. Yapılan bir emrivakidir. Bizim açımızdan da doğru değildir. Gerekli tepki Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılmıştır” dedi. Yıldırım’ın açıklamasının ardından Bahçeli, sosyal medyadan yaptığı açkılamada “Peşmerge başı (Mesud Barzani) Şubat’ta Türkiye’ye gelmişti. IKBY’yi temsilen bir bez parçası oraya buraya asılmıştı. Ankara’da göndere çekilen paçavraya ses çıkarılmazsa Kerkük mevzi kaybeder. Ankara gerilerse Türkmeneli düşer, devrilir. Söylemiştim demek istemiyorum; ama yine haklıyız, yine haklı çıktık” dedi. ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr 8 AA muhabirine Bylock gözaltısı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmasında ByLock kullandığı iddiasıyla 8 Anadolu Ajansı muhabiri gözaltına alındı. Gözaltına alınan S.P., İ.Y., Y.D., T.K., A.D., Y.K., A.K. ve H.Ö. isimli şüphelilerden bazılarının serbest bırakıldığı öğrenildi. Başbakan Binali Yıldırım’ın Nevşehir programını takip etmek üzere görevlendirilen Anadolu Ajansı Cumhurbaşkanlığı muhabiri İ.T.’nin de ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilmişti. Gözaltına alınan İ.T. tutuklandı. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Onlar Akar’ın kalbi ve beyniydi’ FETÖ çatı davasında tanık olarak dinlenen, eski Askeri Savcı Ahmet Zeki Üçok, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın darbeci Mehmet Partigöç ve Mehmet Dişli için, “Bunlar sadece elim kolum değil, kalbim ve beynim” dediğini, tehlikeyi görmediği için önlem almadığını savundu. Sanıklardan Kazım Avcı “Çok insan mağdur edildi. Bunlar da bu ülkenin insanıdır” deyince Kumpas davaları sırasında intihar eden Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, “15 Temmuz’u yapanlar bu ülkenin insanları değil, ABD’nin maşalarıydı” diye bağırdı. C MY B