24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 25 Mart 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 5 OHAL’DE MUHALEFET 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL ile başlayan, CHP Gençlik Örgütü üyesi gençlere yönelik gözaltı ve tutuklamalar, başkanlık referandumu sürecinde artarak sürüyor. CHP Gençlik Kolları’nın verdiği bilgiye göre, re CHP gençliği ferandum tartışmaları öncesi 8 CHP’li gencin içeri alınmasıyla başlayan baskılar, sosyal medya payla gözaltında! şımları yüzünden gözaltılarla devam ediyor. Bugüne kadar 3 CHP’li genç attığı tweet, 51 CHP’li genç ise kentlerde yürüttükleri “hayır” çalışması nedeniyle gözaltına alındı. CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz, “El ele memleketi ve devletin tüm kurumlarını cemaatlere teslim edenler, gençlerin tutsak edilen, baskı altına alınan özgürlükleriyle varlığını sürdüremezler. Direnişimiz, inancımız ve mücadelemiz memleketin geçmişi kadar köklüdür. Gençler özgür olacak, gençler bu memleketi yeniden kuracak” dedi. l İKLİM ÖNGEL/ ANKARA ‘Ankara taşınacak mı?’ Anayasa değişikliğinde hedefin ilk 4 madde olduğunu ve AKP’lilerin bunu itiraf ettiğini söyleyen CHP lideri, Bahçeli’yi bu sözlerini yanıtlamaya çağırdı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Böyle giderse hiçbir Avrupalı güvenle sokağa çıkamaz” sözleri için “Bu ‘El Kaide’den, IŞİD’den ben sorumluyum’, onu mu demek istiyor. Ben rahatsız olduğum kadar AK Parti’ye MHP’ye oy veren vatandaşlarım da rahatsız. Diline hâkim olmayan, devleti iyi yönetemez. Hele 80 milyonu temsil eden kişinin az ve öz konuşması lazım” dedi. Kılıçdaroğlu, Muhtarlar ve Hemşehri Dernekleri ile kahvaltıda buluştu. Toplantıda CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl ve TBMM CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, CHP Ankara İl Başkanı Adnan Keskin ve Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen de hazır bulundu. Kılıçdaroğlu’nun mesajları şöyle: Demokrasi 2.5 yıldır askıda: Bir kişinin tüm ekonomik ve sosyal konularda kararname çıkarma yetkisi var. Arzu ederse “Kıdem tazminatını kaldırdım” diyebilir. İşçilerden ses çıkmıyor, herkes gelecek endişesi taşıyor. Acaba söylersem beni işten atarlar mı endişesi taşıyor? O zaman demokrasi var mı? Hayır, 2.5 yıldır askıda. Fiili başkanlık dönemini yaşıyoruz. 2.5 yıldır demokrasi askıda. Yanıtı Bahçeli versin: Tüm kamu yatırımları İstanbul’a gitti, eskiden DoğuBatı ayrımı vardı, şimdi Anadolu İstanbul ayrımı çıktı. Ankara da İstanbul’a mı taşınacak? Bu anayasa değişikliği, Meclis’te görüşülürken Adalet ve Kalkınma Partisi’nden Anayasa Komisyonu üyesi çıktı Meclis’te “Bu değişiklikleri yapıyoruz, geçireceğiz ama asıl amacımız anayasasının ilk 4 maddesidir” dedi. İlk 4 maddeden biri de Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’dır. Bana göre bu sorunun yanıtını vermesi gereken sayın Devlet Bahçeli’dir. Milliyetçilerin, ülkücülerin vatana bağlılığını biliyorum. Bir dönem hatırlarsanız Merkez Bankası’nı bile İstanbul’a taşımak istiyorlardı. Ankara boşuna mı başkent yapıldı? Dolayısıyla hepimiz bu değişikliklerin oylanmasında dikkatli, sorumlu davranmak zorundayız. Yalnızlaşıyoruz: Venedik Komisyonu Raporu’nda “Türkiye, demokratik sistemden vazgeçiyor, otoriter bir sisteme geçiyor, bu anayasayla siz AB üyesi olamazsınız” dediler. Daha ne desin? Diline hâkim olmayan yönetemez: Sayın Cumhurbaşkanı önemli bir şey söyledi, döndü bütün Avrupa’ya “Siz böyle davranmaya devam ederseniz, yarın dünyanın hiçbir yerinde hiçbir Avrupalı, Batılı, güvenle, huzurla sokağa adım atamaz”. Yani ‘El Kaide’den, IŞİD’den ben sorumluyum’, onu mu demek istiyor? Bu işin sağı, solu yoktur, partisi yoktur. Ben rahatsız olduğum kadar eminim Adalet ve Kalkınma Partisi’ne, MHP’ye oy veren sağduyulu vatandaşlarım da rahatsız. Niye biz dünyayla kavga ediyoruz? Niye böyle bir dil kullanıyoruz? Diline hâkim olmayan, devleti iyi yönetemez. Hele 80 milyonu temsil eden kişinin az ve öz konuşması lazım, sözlerinin hem Türkiye’de hem dünyada bir ağırlığının olması lazım. Kılıçdaroğlu’na Trabzonlu gelin Kılıçdaroğlu bir radyo programında da soruları yanıtladı. Oğlu Kerem Kılıçdaroğlu’nun, Güney Kore’de sürdürdüğü doktorayı tamamlayarak, Türkiye’ye döndüğünü belirten Kılıçdaroğlu, oğlunun askerden kaçtığı iddialarını yalanladı. Oğlu Kerem’in hakkı olduğu halde bedelli askerlik yapmadığını, normal bir şekilde gidip askerliğini yapacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, oğluna kız isteme durumu olduğu yönündeki bilgilerin sorulması üzerine “Evet, doğru. İnşallah Trabzonlu bir gelinimiz olacak” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Hayır’ lokmasına zabıta engeli CHP Üsküdar İlçe Örgütü’nün Üsküdar’da referandum kapsamında ‘Hayır’ çalışması için dağıttığı ‘hayır’ lokmasına belediye zabıtaları tarafından güvenlik gerekçesiyle izin verilmedi. CHP Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin lokma dağıttığı esnada gelen zabıtalar, lokma dağıtımının güvenlik gerekçesiyle sakıncalı olduğunu ifade etti. Bunun üzerine zabıtalar ile CHP’liler arasında yaşanan tartışmada tansiyon yükseldi. İlgezdi zabıtalara, “Ben İstanbul milletvekiliyim ve bunu her yerde cami önlerinde gerçekleştiriyoruz. Konu Üsküdar’a gelince mi değişiyor?” dedi. l Haber Merkezi Kılıçdaroğlu bugün Diyarbakır’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa referandumu çalışmaları kapsamında bugün Diyarbakır’a gelecek. Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyareti öncesi CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İl Başkanı Mehmet Sayın ve İl Başkan Yardım cısı Mehmet Şerif Doğru ile birlikte dün parti binasında bir basın toplantısı düzenledi. Kılıçdaroğlu’nun saat 12.00’de düzenlenecek toplantıda referanduma ilişkin görüşlerini anlatacağını belirten Tanrıkulu, saat 14.00’te ise sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar ve CHP’Lİ AKSÜNGER: Sandıkları tutacağız İKLİM ÖNGEL CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, bir grup gazeteciyle kahvaltıda bir araya geldi. Referandumda seçim güvenliğinin lokomotifinin CHP olacağını belirten Aksünger, ortada seçim güvenliğine ilişkin şehir efsaneleri dolaştığını söyledi. Aksünger bu tip manipülasyonların insanların sandığa gitmeme eğilimini artırdığına dikkat çekti. Aksünger, “Biz seçime katılım arttığı sürece hayırın çıkma olasılı ğını yüksek görüyoruz. Önemli olan sandığı tutmak. Sandığın başını tutmadığımız zaman işin güvenliği olmayacaktır” dedi. CHP’nin de seçim takip sistemi olduğunu ve verileri karşılaştıracağını söyleyen Aksünger, gelebilecek olası saldırılara ilişkin de “CHP’ye her seçimde ciddi siber saldırı olur. Araba bir yerde durdu mu öbür arabaya binip gideceğimiz, motorda bir şey olursa, anahtarı bu arabadan alıp öbür arabaya takıp devam edeceğimiz bir sistemimiz var” dedi. l ANKARA kanaat önderleri ile yemekte, ardından da çarşıyı gezerek halkla buluşacağını belirtti. Bölgede milletvekilleri ile parti meclisi üyelerinin çalışmalarına devam ettiğini belirten Tanrıkulu, büyük bir ilgiyle karşılandıklarını söyledi. l MAHMUT ORAL / DİYARBAKIR AKP’den skandal başvuru CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, AKP’nin Güngören İlçe Seçim Kurulu’na yaptığı başvurunun belgesini basınla paylaştı. AKP, hakkında kovuşturma ya da soruşturma olan CHP ile HDP’lilerin sandıkta görev yaptırılmamasını istiyor. AKP’nin, muhalifleri sahanın dışına itmek için her türlü yöntemi denediğini söyleyen Yarkadaş, hakkında soruşturma olan birinin yasalara göre, sandıkta görev almasını engelleyecek bir hükmün olmadığını belirterek, “Bir kişi hakkında soruşturma ya da kovuşturma olması, kişinin suçlu olduğu anlamına gelmez” dedi. CHP İlçe Başkanı Alaettin Aktay, AKP’nin başvurusuna itiraz etti. O pankart kaldırıldı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın gerçekleştireceği Diyarbakır mitingi öncesi Diyarbakır Valiliği’nin hemen karşısına AKP Diyarbakır İl Başkanlığı imzasıyla “Her evet Şeyh Sait ve Arkadaşlarına Bir Fatiha’dır” afişi asıldı. Diyarbakır’ın İstasyon Meydanı’nda bulunan pankart tartışma konusunu olunca parti görevlileri tarafından indirildi. Hukukçular OHAL koşullarında yapılacak oylamadan kaygılı: Referandum bağımsız denetime açık olmalı Venedik Komisyonu üyesi Prof. Dr. Boguslaw Banaszak, yeni anayasa ile ilgili olarak “Devlet başkanlığı ve parlamento seçimleri sadece Türkiye’de değil Fransa’da da OHAL altında gerçekleştirilecek. Bu noktada seçimleri demokratik koşullarda gerçekleştirebilmek ve uluslararası, bağımsız kuruluşların denetimine açılması çok önemli” dedi. Ankara Barosu, “2017 Anayasa Değişiklikleri Referandumu Uluslararası Sempozyumu”nu düzenledi. Referandum sürecinde ‘evet’ ve ‘hayır’ kampanyalarının eşit düzeyde kendisini ifade etme imkânı yaratılmadığını belirten Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, “OHAL yürürlük ten kaldırılmadı. Ana akım medyada her 2 görüş eşit şekilde temsil edilmiyor. Tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı ‘evet’ noktasında propaganda yapabiliyor” ifadelerini kullandı. Anayasa değişikliği için “hiçbir tarafına katılmıyorum” diyen eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, “Atatürk emaneti Cumhuriyet ciddi bir tehlike altındadır. Bu anayasa değişikliği kabul edilirse Türkiye’yi düştüğü karanlıktan kimse çıkaramaz” diye konuştu. Prof. Dr. Banaszak, “Venedik komisyonu 3 ana başlığa odaklandı. Anayasa reformu sürecinin zamanlaması ve yönetimi, kuvvetler ayrılığı sistemi oluşturulup oluş turmayacağı, değişikliğin yargıya yeterince bağımsızlık tanıyıp tanımayacağı. Değişikliğin özünde Türkiye’nin anayasal demokratik gidişi yönünde tehlikeli ve geriye doğru bir gidiş var” dedi. Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanlığı görevini yürütürken KHK ile ihraç edilen Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, bir büyükelçinin kendisine ‘hayır’ oyu vereceği için terörist dendiği konusundaki eleştirisini anlatarak, “Bu durumda Türkiye’de potansiyel 25 milyon terörist var. 16 Nisan’dan sonra kendinize bu sıfatın yakıştırılmış olmasından sorun duymayacaksınız” cevabını verdiğini aktardı. l ANKARA/Cumhuriyet Toplumsal mutluluk... Bir toplumda ne kadar değişik düşünce varsa ve bu düşünceler hoşgörüyle karşılanıyorsa, o ülke o denli uygar, o denli özgür demektir. Sosyal ve toplumsal konularda “iki kere iki dört eder” gibi matematiksel bir kesinlik yoktur... Nasıl bir yerden başka bir yere gitmek için tek yolun bulunduğu söylenmezse, onun gibi toplumsal mutluluğa da tek yoldan gidilebileceği ileri sürülemez. Hayata da böyle bakmak gerekir... Hayatı yaşanır kılan, sevgiyi çoğaltan toplumlarda uygarlık yolu temel hak ve özgürlüklerden geçer... 1923 Devrimi, çağdaş değerlere bağlı bir millet yaratmanın atılımıydı ve bir “uygarlık tasarısı”na doğru yönlendiriyordu toplumu: Cumhuriyetçi, laik, demokrat, sosyal bir devletin temellerini atıyordu; eğitim ve kültür devrimine özel bir ağırlık veriyordu. Güçlü bir Türkiye böyle kurulacaktı... Kurulmuştu da... Ne var ki, 1950’lerle beraber, ters yönde dönmeye başladı çark, suların akışı başka kanallara bağlandı. Türkiye’nin önü darbelerle kesildi... Özellikle 12 Mart, 12 Eylül darbeleri Türkiye’nin önünde büyük engeller kurdu, sağ partiler ivme yaptı, demokrasimiz bundan çok zarar gördü. Fethullahçıların yani FETÖ’cülerin yükselişi 12 Eylül darbesi, 1982 Anayasası halkoylamasıyla birlikte başladı... Tarikatçı bir kuşatma ülkemizi dört koldan sardı, bizi 15 Temmuz 2016’da felakete götürdü. HHH Son günlerde Prof. Dr. Server Tanilli’nin kitaplarını yeniden okuyorum... Türkiye’de hiçbir şey artık bizi şaşırtmamalı. Tanilli, bunları çok yalın bir dille anlatıyor. Karanlık güçlerin, emperyalizmin oyunları giderek artarken “biz ve onlar” diyenler toplumu ayrıştırıyor, ülkemiz kısırdöngü içine düşüyor... Politikalar bu kalabalığa bakarak ayarlanıyor, ahlak değerlerinde ölçüt o; eğitimin içeriği o... Tüm bunlar bilinçli olarak yapılıyor. Politika kalabalığa göre ayarlanıyor. Tanilli diyor ki: “Laik ve demokratik bir imbikten süzülmüş bir millet gerçekliğinde, politik eyleminiz ‘yurttaşlık’ta ölçüt din de vicdanlara ait bir konudur; bugün onu ‘ümmet’ tabanına kaydırmak isteyenler varsa, kalabalık var olduğu içindir ve bu amaçla yaratılmıştır o kalabalık.” Elbet burada önemli olan bir konu daha var. O da şu: Laik eğitimden verilen ödünler, o kalabalığı elde tutma adınadır. Düzeyini düşürme pahasına Türkiye’nin her yanına hatta kasabasına değin üniversite, yüksekokul açma politikasıdır. Burada da hedef yine kalabalıktır... HHH Türkiye’nin çağdaşlığının önünde bulunanlar salt kendi çıkarlarını, iktidarlarının sürekliliğini düşünüyorlar. O yüzden kalabalığı hedef seçip, demokrasinin ve özgürlüklerin çanına ot tıkıyorlar. Türkiye çağın ve aklın aydınlığına mutlaka çıkacaktır, er ya da geç... Düşüncelerin çeşitli, yolların ve yöntemlerin değişik olmasından korkmak doğru bir davranış değildir. Her kişi kendi yolunu daha kısa, daha kestirme, her düşünce biçimi kendi yönetiminin daha olumlu, daha tutarlı olduğunu söylemiştir bugüne değin. Çağlar boyu da söyleyecektir belki. İş böyle olunca hoşgörü devreye girmeli... Düşünceyi ifade etme özgürlüğüne siyasetçimizden işadamlarına; aydınlardan gazetecilere dek herkes sahip olmalı... Düşünceyi ifade etmekten kimseye zarar gelmez. Çağımızda hemen hemen her şey görecedir. Size göre doğru olan bir yargı, başka birine göre yanlış olabilir. Tartışarak sorunları çözebilir insanlar... Günümüz Türkiyesi’nde tartışamıyoruz, konuşamıyoruz, birbirimizi düşman belliyoruz. Özgürlüğe düşman kişiler, özgürlüğün erdemini bir türlü anlamak istemeyen siyasal partiler... Unutmayın, özgürlük erdemdir! ‘Hayırlı Konvoy’ Afyonkarahisar’da Balyoz ve Ergenekon davaları mağduru subayların oluşturduğu “Hayırlı konvoy” Afyonkarahisar’daydı. Kent merkezindeki bir otelde düzenlenen toplantıya emekli Koramiral Atilla Kezek, emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, emekli Deniz Kurmay Albay Bora Serdar, emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel katıldı. Serdar, 2010 yılın daki referandumundan sonra yaşananlara değinerek. “Bu bedel kişisel acıların ötesinde ülkeye de pahalıya mal oldu. Bunun arkasından da 15 Temmuz darbe girişimi geldi. Çünkü 2010 referandumundan sonra bir ordu kötürüm edildi. Referandumda ‘evet’ çıkması halinde benzer bir tehlikenin doğacağını düşünerek yollara düştük” dedi. l DHA Feyzioğlu: bir daha YAnıltılmaması için Karabük’te konuşan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, yeni anayasa değişikliğinin küresel kuklacıların yeni bir oyunu olduğunu belirterek, “Biz sayın Cumhurbaşkanımızın 2010’da yanıltılmış olmasına çok üzülmüş ve bundan çok çekmiş bir millet olarak bir kez daha zatı âlilerinin yanıltıl masına dolayısıyla anaların ağlamasına izin vermeme tarafındayız dedi. TBB’yi eleştirenlere de tepki gösteren Feyzioğlu, “Türkiye Futbol Federasyonu ‘Evet’ vereceğiz dedi. Bütün iktidar alkışladı onu. Biz anayasayı anlatıyoruz. Bize kızıyorlar ‘Siyaset yapıyorsunuz’ diyorlar” diye konuştu. l DHA ‘15 yıldır dedem mi ülkeyi yönetiyor’ Mersin’in Silifke ilçesinde konuşan CHP’li Muharrem İnce, “Binali Yıldırım yine bir şey söylemiş. Bu adama bayılıyorum. Ne demiş? ‘Türkiye 15 senedir teröristlere yol geçen hanı’ oldu, şimdi ‘Evet’ diyerek bunu düzelteceğiz’ diyor. Bu 15 senedir dedem mi yönetiyordu Türkiye’yi? Sen yönetmiyor muydun Türkiye’yi” diye konuştu. ABD’nin uçak seyahatlerinde diz üstü ve tabletlere getirdiği yasağa da değinen İnce, “Ortadoğu ülkelerine hangi muameleyi yapıyorlarsa Türkiye’ye de o muamele yapılıyor” dedi. l DHA Sağlık örgütleri ‘Hayır’ dedi Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Dişhekimleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ve Devrimci Sağlıkİş Sendikası başkanları, basın toplantısı yapmak üzere TTB Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Ortak açıklamayı yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel, “Toplumun sağlıklı yaşam hakkını önkoşulsuz savunan biz sağlık meslek örgütleri elbette değişiklik üzerine herkesten fazla konuşacağız” diyerek toplum sağlığı için ‘Hayır” diyeceklerini bildirdi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear