24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KULTUR Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü, Özge Sönmez’e Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’nü, bu yıl için “Derine Gömdüler Sabahı” adlı kitabıyla Özge Sönmez kazandı. Cengiz Bektaş, Adnan Binyazar, Bahar Gökler, Emin Özdemir, Ahmet Özer, Çiğdem Sezer ve Ferruh Tunç’tan oluşan jüri, Özge Sönmez’in yapıtını oy çokluğu ile ödüle uy gun gördü. Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü töreni, 7 Nisan Cuma günü saat 18.00’de Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi Yaşar Kemal Salonu’nda gerçekleştirilecek. Törende, tiyatro sanatçıları Kansu’nun “sevgi” temalı şiirlerini yorumlayacaklar. l ANKARA/Cumhuriyet Cumartesi 18 Mart 2017 kultur@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: İlknur filiz 15 Mazhar’la ‘Mazhar Olmak’ Mazhar Alanson, yeni baskısı yapılan kitabı ‘Mazhar Olmak’ için düzenlenen özel buluşmada hem anılarını anlattı hem de sevilen şarkılarından bazılarını seslendirdi “Çok teşekkür ederim geldiğiniz için, ayaklarınıza sağlık. Tra fiğe gir, bekle, otur, büyük bir zahmet, tekrar tekrar teşekkür ederim hepinize” diyor Mazhar Alanson. Kar şısındakiler, yani biz gazeteciler, onun yıllardır dinleyicileri bir yandan da, bu küçük salonda ses çıkarmaya bile çe kinerek, pür dikkat onu dinlemekteyiz. Ne yapacak, neler an latacak meraktayız doğrusu. Bir yandan da neler yapıyor gör meyeli, ne oluyor ha yatında, onu da bil EKmolruakhısa mek istiyoruz haliyle. Aklımızı okumuş gibi hemen orta yerinden giriyor konu ya ve “Mazhar na sılsın derseniz...” diyerek ilk şarkısını patlatıyor yanında ona klavyesiyle eş lik eden Turhan Yükseler’in notalarıy la: “Bodrum Bodrum”... Anılar, şarkılar, fotoğraflar 45 dakika sonra şunu geçiriyorum aklımdan: tam da beklediğim, hayır, umduğum gibi geçti. “Diktiğim bütün fidanları koparmışlar, hatıralarımın üstüne hep oteller yapmışlar” dizesini eklediği “Bodrum Bodrum”la başlayıp he Kitaptan ‘ELE GÜNE KARŞI’ “Ey Gidi Tahran” diye bir Ferhan Şensoy oyununda köşelerde unutulacak iken fakirin sözleriyle “Ele Güne Karşı” olmuştur. İyi ki de yazmışım. Boğazımdan geçen lokmada hakkı olan şarkılardan biridir. Önce bir şarkıcı bayana satmak için yazıldı, sonra bir başka bayan şarkıcı satın aldı ve TRT’den ambargo yedi. Şarkı yine sonunda bize kısmet oldu. Rolling Stones için “Satisfaction” ne ise, MFÖ için de “Ele Güne Karşı” odur. pimizin eşlik etmesini istediği ve ettiğimiz “Güllerin İçinden” ile biten bu sıra dışı “kitap lansmanı” aslında bir mini konser, hatta onun da ötesinde, Mazhar Alanson’un anlattığı anıları, gösterdiği fotoğrafları; şakaları, öğütleri ve sırlarıyla bir “one man show”a dönüşüyor. Söy lediği her şarkının öncesinde ya o şarkının nasıl yazıldığına dair bir hikâye (“Sarı Laleler” Amsterdam’da yazılmış mesela) ya da ancak o söylediğinde fark ettiğiniz bir detayı (“Bu Sabah Yağmur Var İstanbul’da” hiç kafiye kullanmadan şarkı yazılabileceğine bir örnek Alanson’un anlatışıyla) aktarıyor dinleyiciye. Sonra henüz yolun başlarındayken (ama yine de şöhreti az çok tatmışken) yaptığı bir Paris seyahatinde yolsuz kalınca metroda 15 dakikada nasıl yevmiyesini çıkarttığını anlatıyor. Su gibi akıp giden 45 dakika boyunca bol bol da alkış alıyor elbette; bol bol ve uzun uzun... Bu gösteri sahnelenmeli Bu benzersiz ve tek seferlik gösteriyi kaçırdım diye de fazla üzülmeyin. Çünkü tüm bunlar yeni baskısı Nesil Yayınları tarafından yapılan “Mazhar Olmak” kitabında yer alıyor. “Kitabımda hatıralarım, çocukluğum, hippi günlerinden anılarım, yaptığım resimler var” diyor Mazhar Alanson. Dahası kendi el yazısıyla yazdığı şarkı sözleri ve hatta şarkıları da var. Kitabın arka kapağına yerleştirilmiş CD’de tam 14 şarkı var, doya doya dinleyeceğiniz, her biri yeniden, solo olarak kaydedilmiş. Yine de şunu söylemeden edemeyeceğim; bu gösteriyi sevenlerinden, hayranlarından mahrum bırakmamalı Mazhar Alanson. Kapalı gişe gideceğinden de şüphesi olmasın Mazhar Alanson, 19 Mart Pazar günü saat 16.00’da Suadiye D&R’de, 25 Mart Cumartesi günü ise saat 13.00’te Bursa Tüyap Fuarı imza salonunda sevenleriyle buluşacak. nereyeBugridaseıcbeizğiimz?,My‘AöqennudeatormInueçsna’ui KnFlI’lehboer: Mozart Akşamı’nın yıldızı Hoxha Albert Long Hall konserlerinde 15 Mart Çarşamba akşamı şef Gürer Aykal yönetiminde İstanbul Sinfonietta oda müziği topluluğu “Mozart ile Baş başa” temalı tümüyle bestecinin eserlerinden oluşan bir konser verdi. Solist sanatçılardan oluşan topluluk, Elvin Hoxha’ya Mozart’ın K.216 Keman Konçertosu’nda eşlik etti. Hoxha bis parçası olarak çaldığı büyük ustalık isteyen Eugène Ysaÿe’in tek bölümlük üçüncü sonatı “Balad”ı mükemmel seslendirdi. Elvin Hoxha, “Yedi yaşında dedem Server Ganiyev yönetiminde Bilkent Oda Orkestrası ile konser verdiğim Boğaziçi benim için dünyadaki bütün salonlardan, dinleyicilerden çok başka bir değer ifade ediyor” sözleriyle duygularını ifade etti. Konser sonunda dinleyici ve sanatçılar, Evin İlyasoğlu’nun 9 CD ve 1 DVD’ yi de içeren son kitabı “Gürer Aykal / Şefle Yüzyüze”yi Aykal ve İlyasoğlu’na imzalattılar. ALH konserleri 22 Mart Çarşamba akşamı saat 19.30’da Endellion Quartet ve piyanist Gülsin Onay’ın “Dört Çalgının Beş Rengi” temalı konseriyle devam edecek. l Kültür Servisi PEN ayın kitabı: ‘Feminizmi Düşünmek’ PEN Türkiye Yazarlar Derneği, mart ayı kitabı olarak, Şirin Tekeli’nin İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan “Feminizmi Düşünmek” adlı kitabını seçti. PEN, açıklamasında “Ülkemizdeki kadın hareketinin öncülerinden olan Şirin Tekeli, bir bilim insanı titizliğiyle yıllarca hem bu yolda çeşitli kurumların kurulmasını sağladı hem de yazılarıyla birkaç kuşak feminist yazarın yetişmesine yol açtı. 40 yıl boyunca yazdığı yazılardan oluşan bir seçkiyi ‘Feminizmi Düşünmek’ başlığı altında toplarken, hem kadın hareketinin gelişimine ve dönüşümüne ışık tutuyor, hem de günümüze ilişkin öneriler ve uyarılar sunuyor” diyor. Bu hafta vizyona giren ‘Aquarius’ yönetmeni Kleber Mendonça Filho’yla filmini, Brezilya’da yaşananları ve kentsel dönüşüm adı verilen yıkımı konuştuk Geçen mayıs Cannes Film Festivali’nde yönetmen Filho (en sağda) ve film ekibi Brezilya’daki darbeyi protesto etmişlerdi. ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR Bu hafta vizyona giren “Aquarius”un ekibi geçen yıl Altın Palmiye için yarıştığı Cannes’daki galada “Brezilya’daki darbeyi durdurun’ mesajlarıyla gündeme düşmüştü. Kalkınma planı olarak sunulan kentsel dönüşümün tarih, kent ve bellek üzerine yarattığı tahribatı incelikle anlatan “Aquarius”, yönetmen Kleber Mendonça Filho’nun deyişiyle bir ‘Direnişin filmi’. “Aquarius” 60 yaşlarındaki müzik eleştirmeni Clara’nın (muhteşem Sonia Braga) rant peşindeki müteahhitlere direnerek boşaltmayı reddettiği binanın adı, aynı zamanda gençliğinin özgür ‘çiçek çocukları’ dönemini temsil ediyor. Bir yuvarlak masa toplantısında benzerliklerimizin tekinsiz gidişatına dair konuşuyoruz. n “Aquarius”taki kentsel dönüşüm de bizdeki tahribatı hatırlatıyor. Bu kadar benzerlik rahatsız edici değil mi? Tabii ki. Zaten kapitalizmin bize pazarlamaya çalıştığı modele kanmamak gerekiyor. Kentsel dönüşüm, hele ki denetim olmadığında korkunç bir yolsuzluk zinciri yaratıyor çünkü hiçbir özel çaba ve yaratım gerektirmiyor. Aksine yıkım var! Böylece yolsuzluk ve kokuşmuşluğun kaynağı oluyor. Sağ cenahın süreklediği bir şey çünkü inanılmaz kâr getiriyor. Brezilya son 12 yılda çok gelişti. Ülkenin fakir olan kuzeydoğu tarafı desteklendi ama şimdi darbe misali müdahaleyle yıllardır seçim kazanamayan muhafazakâr ta raf iktidara çöreklendi. Zaten sağ cenah ABD’den Avrupa’ya bir yükselişe geçmiş durumda. Bizim gibi gelişmek isteyen ülkelerde maalesef düzen kolay yıkılmıyor. Direnişin simgesi kadın n Siz protesto etmeseniz Brezilya’daki yönetim değişikliği yolsuzluğa karşı yapılan iyi bir hamle olarak bilinecekti. Maalesef onlar yaptıklarının doğru ve yasal olduğuna dünyayı inandırıyorlar ve sorgulayan pek yok. Bu sağcıların bir darbesiydi. Seçimle işbaşına gelen ve 12 yıldır yoksulluk, yolsuzluk, uyuşturucu trafiği gibi sayısız sorun üzerinde çalışan bir hükümeti devirdiler, ülkeyi sağcı ve solcusuyla ikiye ayırdılar. Darbede başarılı oldular ama biz bunun önüne geçmeliyiz. Ülkenin ilk kadın başkanı olan Dilma Rousseff’le memleket iyiye gidiyordu ama onlara göre hem kadın hem de solcu bir başkan artık gitmeliydi çünkü tehlike altındaydılar. n Peki, aleyhine sunulan deliller? Hepsi uydurma ve sahte. Bakınız doğru dürüst belge yok, söylentiler var. Yolsuzluklarda en sık rastlanan sahte delil yaratmaktır. İddiaların hepsi hikâye, kurmaca! Söyledikleri bir şeyin diğer beş şeyle hiç ilgisi yok, sorduğunuzda verecek yanıtları da. n Başrolde bir müzik eleştirmeni kadın ve direniş var, nasıl başladınız projeye? Yazarken anılardan yola çıkıyor, günümüze geliyor, sonra yeniden geçmişte do laşıyorsunuz. Galiba yaşamak da böyle bir şey. Şimdinin manası geçmişin yaşanmışlıkları ve geleceğe dair umudumuzun toplamı gibi geliyor bana. Sonia’yı (Braga) kamera önünde gördükten sonra arardığım şahane kadını bulduğumu anladım. 60’lı yılllarında, seksi ve güçlü. Zamanının ilerisinde ama geçmişiyle de var olabiliyor. Kadın burada direnişin, zorbalığa karşı duruşun simgesi. Zarif ama zayıf değil, güçlü ama zorba değil. Bu bir direnişin filmi ve kadın karakter de bu direnişe çok yakışıyor. Kovuyorlar ama burası bizim, gitmeyelim bir yere. Yeni inşaatçılar yolsuzluk zincirinde devlet ve politikacılarla el ele. Yeni oluşan müeahhitler zaten yeni zenginleri temsil ediyor. Bu da yeterince korkutucu bir şey bence. ‘Hafızasız insan bir hiçtir’ n Birileri mekanınızı anılarınızla birlikte yok etmeye çalışıyor, bu da korkunç bir şey değil mi? Aynen! Aslında bizi yok etmeye kalkışıyorlar. Eşyalar bizimle yaşayınca var. Biz mekânımızla bütünleşiyoruz. Anılarımız kimliğimizi oluşturuyor. Arşivleri karıştırmaya bayılırım. Hani evdeki fotoğraflar, biblolar, mektuplar, bir masa bize yüzlerce yıllık yaşamı özetleyebilir. Buna hafıza diyoruz. Kısacası binayı yıkmıyorsunuz, birkaç kuşağın kültürünü ve yaşamını tepeliyorsunuz, anılarını siliyorsunuz. Hafızasız bir insanlık hiçtir! Ne uğruna, bunu sormalıyız; ne hakla benim tarihimi yok edersiniz! ‘Anadolu Masalları’ vizyona girdi Okan Yalabık’ın seslendirdiği, Emin Fırat Övür’ün yönetmenliğini yaptığı ve Rotanet Film’in yapımını üstlendiği “Anadolu Masalları” filmi, bir buçuk yıllık festival gösterimlerinden sonra Kanyon City’s ve Caddebostan Cinemaxium perdelerinde izleyicilerle buluşuyor. Cuma günü vizyona giren film, yüzlerce yıldır anlatılan anonim masallardan ortaya çıkan kolaj bir masal üzerinden hareketle, masal anlatıcılarının, uzmanların ve akademisyenlerin rehberligˆinde, bir kadim anlatım türü olan masalların ve bu formun hikmetinin pes¸indeki bir arayıs¸ın hikâyesini anlatıyor. Deneysel kimliğiyle dikkat çeken film türünün vizyona giren ender örneklerinden. l Kültür Servisi ‘Dostlar beni hatırlasın’ İBB Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü, 1973 yılında vefat eden halk ozanı Âşık Veysel’i vefatının 44. yıl dönümünde özel bir konser programıyla ve türkülerle anacak. “Uzun İnce Bir Yoldayım”, “Dostlar Beni Hatırlasın”, “Kara Toprak” gibi eserleriyle ölümsüzleşen Âşık Veysel için 21 Mart Pazartesi 20.00’de İBB Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda özel bir etkinlik düzenlenecek. Etkinlikte Cemi’i Can Deliorman ve Cengiz Özkan Âşık Veysel’in türkülerinden seçkiler sunacak. Âşık Veysel’in kızı Hayriye Özer ve torunu Çiğdem Özer ile aile üyelerinin de katılacağı etkinliğe katılım ücretsiz.  Ece Temelkuran’ın romanı Almancada Yazar Ece Temelkuran’ın “Devir” adlı romanı Almanya’da yayımlandı. Ece Temelkuran’ın ekim ayında Can Yayınları etiketiyle yeni baskısı yapılan romanı “Devir”de, Ankara mahalleleri, meyhaneleri, sokakları, parkları belirgin bir yer tutsa da kitap “bir Ankara romanı” değil. Devir, Türkiye tarihinin en kritik dönemlerinden birini arka plana alıp, o günleri iki çocuğun dilinden, aklından ve duygularından anlatan, özel bir roman. l Kültür Servisi ‘Dayanışma’yı gençler yazacak Çocuk edebiyatının güçlü kalemlerinden Zeynep Cemali, vefatının 8. yılında Günışığı Kitaplığı tarafından düzenlenen öykü yarışmasıyla anılacak. 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerine açık yarışmanın teması ise ‘dayanışma’. Yarışmada ödül kazanan ve dikkate değer bulunan öyküler “Ödüllü Öyküler Kitapçığı”nda yayımlanacak. Yazar adaylarına ödülleri, sonbaharda düzenlenecek Zeynep Cemali Edebiyat Günü’nde verilecek. Ayrıntılı bilgi ve katılım koşulları için: www.gunisigikitapligi. com l Kültür Servisi Güncel Kültür Sanat artık bayilerde Digital Drop Medya Ajansı’nın hazırlamış olduğu ve son 1 yıldır Mars Group’a ait olan Cinemaximum Sinema salonlarında ücretsiz olarak okunabilen Güncel Kültür Sanat dergisi gelen talepler üzerine belirli lokasyonlarda satışa sunuldu. Dergide sinema, tiyatro, sergi, müze, kitap, etkinlik haberlerinin yanı sıra sanatçı ve yönetmen söyleşileri yer alıyor. Aylık olarak çıkarılmakta olan Güncel Kültür Sanat dergisi salonlarda yer almaya devam ederken, bir yandan da D&R ve Migros’larda 5 TL’ye satılacak. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear