26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 4 Şubat 2017 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Enflasyon zamlarla çift haneye koşuyor TÜFE, gıdadaki zamların etkisiyle ocakta beklentilerin üzerinde yüzde 2.46 arttı, yıllık artış yüzde 9.22 oldu. Ekonomistlere göre enflasyon martta çift haneye çıkacak Enflasyon (TÜFE) ocakta aylık bazda 2.46 yüzde, yıllık bazda ise 9.22 yüzde yükseldi. Artışta olumsuz hava koşulları nedeniyle gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki fiyat artışları etkili oldu. Böylece yeni sepet ağırlık sistemiyle açıklanan ilk veri beklentilerin üzerinde gelmiş oldu. Gıda rekor kırdı Öte yandan TL’deki değer kaybı nedeniyle artan maliyet baskısı üretici fiyatlarını (ÜFE) yükseltti. Yurtiçi ÜFE’de de yine piyasa tahminlerin üzerinde yüzde 3.98’lik sert bir artış gözlendi. Yıllık ÜFE de yüzde 9.94’ten yüzde 13.69’a çıktı. Üretici fiyatlarındaki bu yükseliş enflasyonun gelecek dönemde çift haneye sıçrayabileceğini gösteriyor. Türkiye İstatistik ANALİSTLERE GÖRE ARTIŞIN ÜÇ NEDENİ Fiyat artışları Hava şartları gıda enflasyonunu sebze ve meyve özelinde artırdı. Enerji fiyatlarında aralıkta görülen yükseliş ulaştırma fiyatları üzerinde etkili oldu. İlaç fiyatlarına yapılan zam da sağlık sektörü fiyatlarındaki artışı açıklıyor. TCMB politikası Enflasyonda güçlü yükseliş Merkez Bankası’ndan daha kalıcı bir politika adımı gerektiriyor. Merkez’in mevcut politika çerçevesinin iç ve dış şoklara kırılgan bırakması nedeniyle TL’de satışların sürmesi bekleniyor. Maliyet baskısı 2016 başında petrolün varil fiyatı 20 dolarken şimdi 50’nin üzerine çıktı. Dolar/TL 3 civarından 3.75’e ulaştı. En az yüzde 25 arttı. Üretici maliyeti yükseldi.. Girdi fiyatlarındaki artış raf fiyatlarına yansımaya devam edecek. Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre TÜFE aralık ayında yıllık bazda yüzde 8.53 seviyesindeydi. Ocakta aylık en yüksek artış yüzde 6.37 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda oldu. Olumsuz hava koşulları, kur ve akaryakıt fiyatlarındaki artışın nakliye giderlerini artırması, bu kalemde sert yükselişe neden oldu. Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda gerçekleşen yüzde 6.37’lik artış 2003 bazlı serideki en yüksek ocak ayı artışı oldu. Bu artış manşet enflasyonu da tek başına 1.4 puan yukarı çekti. Bankacılar gıda fiyatlarında artışın geçmiş yıl ortalaması kadar olması halinde yıllık enflasyonun ocakta yüzde 8.3 civarında olabileceğini belirtti. Geçen yılın ilk aylarında gıda enflasyonu genel olarak düşük seyretmişti, Nisan 2016’da yıllık gıda enflasyonu yüzde 1’e kadar gerilemişti. Baz etkisinin sürmesiyle gelecek aylarda manşet enflasyonun büyük ihtimalle çift haneye çıkması bekleniyor. Aylık düşüş gösteren tek grup yüzde 6.99 ile giyim ve ayakkabı oldu. Yıllık en fazla artış yüzde 22.90 ile alkollü içecekler ve tütünde gerçekleşti. Yevmiyeliyi vurdu Birleşik Metalİş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi’ne göre yüzde 9.22 olarak açıklanan enflasyon, yevmiyeli çalışanlar için yüzde 9.67, düzenli ücretlilerde yüzde 9.60 olarak gerçekleşti. Enflasyondan en az etkilenen yüzde 8.93 ile temel gelir kaynağı gayrimenkul kira geliri ve menkul kıymet faiz geliri olanlar oldu. Ocak enflasyonu yüzde 2.97 artışla en çok nitelikli tarım ve ormancılık çalışanlarını vurdu. l Ekonomi Servisi OYNAKLIK ARTACAK Enflasyonda görülen yükseliş bazı ekonomistlerin yıl sonu beklentilerini de revize etmesine neden oldu. Nomura ekonomisti İnan Demir, ocak ayında gıda fiyatlarında görülen sıçramanın ardından gelecek aylarda gıda enflasyonu ve manşet enflasyonda oynaklık yaratabileceğini söyledi. Demir, “Manşet enflasyonun ikinci çeyrekte yüzde 11 olmasını bekliyoruz. Yılsonu tahminimizi son verinin ardından yüzde 8.4’ten yüzde 9.5’e re vize ediyoruz” dedi. Finansbank Başekonomisti Gökçe Çelik, TL’de yıl geneli için bekledikleri nominal değer kaybının 2017 için ortalama kur tahminlerine önemli derecede yukarı yönlü risk oluşturduğunu belirterek, “Bu riskleri dikkate alarak çekirdek enflasyon beklentimizi yüzde 8.2’den yüzde 9.7’ye yılsonu enflasyon beklentimizi ise yüzde 8.2’den yüzde 9.6’ya revize ediyoruz” yorumunu yaptı. Çelik, enflasyon gerçekleşmesinin TL’de ilave değer kaybı baskısı yaratacağını da aktardı. KapitalFX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, marttan sonra enflasyonun en az üç ay çift hanede seyretmesini öngördüklerini söyledi. Erkan, “Ortalama kur seviyesinin geçen yılın üzerinde olmasından dolayı yılsonunda yüzde 9 seviyesinde bir enflasyon gerçekleşebilir. Merkez Bankası’nın politika ve faiz duruşu bakımından işini zorlaştıracağını öngörebiliriz” dedi. OHAL’de işçi ölümleri arttı Zorlu Yıldız Payların tamamı için 360 milyon dolar ödendi. Zorlu Enerji, Osmangazi’yi devraldı Zorlu Enerji Grubu, 2 Şubat tarihinde imzalanan anlaşmayla Osmangazi Elektrik Dağıtım Bölgesi’nde elektrik dağıtım ve satış faaliyetlerini resmi olarak üstlendi. Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ ve Osmangazi Elektrik Perakende Satış AŞ’nin paylarının tamamı 360 milyon dolara nakden ödenerek devralındı. Şirketlerin devriyle ilgili imzaları Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu ve Yıldızlar SSS Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sebahattin Yıldız attı. İmza töreninde, Ahmet Zorlu, “Elektrik dağıtımı ve ticaretiyle doğalgaz dağıtımı ve ticareti dahil olmak üzere verimli ve sürdürülebilir olan alanlara yatırım yapmayı sürdüreceğiz” dedi. Zorlu Enerji, bu devralmayla Eskişehir, Bilecik, Uşak, Afyon ve Kütahya’yı içine alan ve Türkiye elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 4’ünü gerçekleştiren dağıtım bölgesinde 1.5 milyonu aşkın aboneye hizmet sunacak. l Ekonomi Servisi İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’ne göre ocak ayında 161 çalışan iş kazalarında yaşamını yitirirken, OHAL sürecinde iş cinayetleri gözle görülür biçimde arttı Küizacinrraeektyısşlietzami Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nden (TİGEM) 30 yıllığına kiralanan Muş’taki Berce Alparslan Tarım İşletmesi’nde çalışan işçiler, işverenin 2 ay ücretsiz izne çıkmaları için kendilerine baskı yaptığını öne sürerek, kar üzerinde 5 dakika lık oturma eylemi yaptı. İşletme önünde toplanan yaklaşık 25 kişi adına açıklamayı yapan Gökhan Cihangir, “BERCE Tarım işletmesi, Doruk Holding bünyesine bağlıdır. Yaklaşık 45 50 bin dönüm ekili buğday karın altında. Biz yazın burada gün de 17 18 saat çalıştık. ‘Neden bizi 18 saat çalıştırıyorsunuz’ demedik. Burada çalışanların ortalama 5 6 nüfusu var. Mağduriyetimiz giderilmezse sezon sonuna kadar oturma eylemi yapacağız” dedi. l Ekonomi Servisi İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) ocak ayında 161 kişinin iş kazalarında yaşamını yitirdiğini açıkladı. İSİG’in hazırladığı ve her yıl ölümlerin arttığına dikkat çeken rapora göre Ocak 2013’te 81, Ocak 2014’te 101, Ocak 2015’te 128, 2016 yılnın ocak ayında 119 ve 2017’nin ocak ayında ise 161 işçi iş cinayetlerine kurban gitti. Raporda, 6331 Sayılı yasanın işçi sağlığı sorununa bir çözüm olmadığı savunularak OHAL sürecinde iş cinayetlerinin gözle görülür biçimde arttığı vurgulandı. Raporda, “Bu tablo ülkemizin yüzde 70’ini oluşturan ücretli emekçilerin gerek ülke yönetiminde gerekse işyerlerinde söz ve karar hakkının giderek kısıtlanmasının bir sonucu” denildi. Mevsimsel etki nedeniyle inşaatlarda ve tarımda azaldığına değinilen raporda, taşımacılık işkolunda ve metal sektöründe iş kazalarında artışlar meydana geldiği belirtildi. İş cinayetlerinin nedenleri olarak ilk üç sıra değişmedi Trafik/servis kazası birinci, ezilme/göçük ikinci, yüksekten düşmeler üçüncü sırada yer aldı. Dördüncü neden ise aşırı çalışmanın bir sonucu olarak kalp krizleri ve beyin kanamaları neden oldu. Mobbing, borç ve işsizlik baskısı nedenli intiharlar beşinci sırada yer aldı. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 Her şey ipleri elden kaçırmamak için... Evet, her şey 15 yıllık Liderlik odaklı İktidarlarının yönetim çarklarının iplerini elinden kaçırmamak için.. Kamuoyunun, zapturapt altında titizlikle tutulan ele geçirilmiş, çok güçlü medya güdülemesi, algısı sayesinde; hâlâ Liderliğin çok belirleyici olduğuna inanılıyor. Kişisel kanımı, profesyonel gazetecilik sezgilerimi sorarsanız, AKP’nin 12 Eylül’ü, referandumu sonrası, AKP, Liderliğe gönüllü bağlılığın büyüsü uçup gitmişti. Yasama, yürütme, yargı bağımsız işleyişleri, kamusivil örgütlenmelerin ağırlıklı yönetim, varlık güçleri ele geçirilmiş olarak denetimin, iplerin elden kaçmaması için gereken her şey yapılıyordu.. “Havuçsopalı” güdüleme, İktidarları erki icraatları sayesinde, ele geçirilmiş etkin kamu erki gücü ile, “sadaka biat” öğretisinde tabandan denetim çarkları içinde; denetim gücünün elde tutulduğu algısı sayesinde devam eden, Liderliğin el koyduğu yönetim, denetim otoritesine oturtulmuş, otoriterlik temelinde yürümekte olan bir düzenin alternatifsizliği bilinçaltı, çoğunluk algısına kazına kazına bugünlere gelindi.. İktidarlarının sorunu, seçmeni, yandaşı, destekleyen tüm güç odakları, ipleri ellerinde tutulan tüm kamu, özerk olamayan sözde özerk ve de özel kurumların denetlebilirliği, biat etmiş olmalarına karşın, İktidarlarının erkin gücünün kullanılmasındaki icraatlarının bütünü içinde, iktidar erki iplerinin elden kayıp gitmesi.. Dış politikada akıl almaz çelişkiler, çark edişlerin iç politikada hâlâ anlamlı hesabı sorulmamış olsa bile, Irak işgali onayı ile başlayan, stratejik ortak, ılımlı İslam, yeni Osmanlıcılık düşleriyle beslenen dış politika ilişkilerinde yaşanan birbirinden trajik kırılmalar.. HHH İktidarlarının dış politikada ipleri ellerinde tutabilmeye ilişkin geldikleri trajik son noktaya bakar mısınız? Anlışanlı güç gösterileri, meydan okumaların, kazanılmış sanılan çizgilerin çok gerisinde koşullarda denge arayışları için çırpılınıyor.. Türkiye, bu ülkede yaşayanlar, akılsız dış politika ataklarının çok ağır bedellerini maddi manevi hep birlikte, giderek katlanan boyutları ile ödemeye mahkumlar.. Ortadoğu, İslam dünyası ağırlıklı insanlığa yaşatılan travmaların en ağır yüklerini, bedellerini, gönüllü gibi üslenmek zorunda kalmamız da yetmiyor.. Dünyanın en kanlı, en kirli terör ittifaklarında odak hedef ülke konumuna düştük bile.. Dünyanın göç yükü, kamburu nerede ise en güçlü zengin dünya ülkelerinin hepsini birden çok çok katlamış boyutlarda. Dünyada emperyal çıkarlar adına askeri darbelerin maliyetleri günümüzde yüksek sayıldığından, cepheleştirme, ırk ve dinmezhep ağırlıklı çatışmalar tuzağında, terör örgütlerinin etkin kullanımında yaratılan iç savaşlar bataklığında istenen paramparça oluşlar siyaseti geçerlilik kazanmışken.. Özetle askeri darbeler tarihe yazılmış sayılırken bile, bir tek bizde, İktidarlarının iktidar ortaklığının içinden, yarım kalmış FETÖ’cü askeri darbenin türetilebilmiş olması nasıl bir aymazlığın, siyasal erkin sorumsuzluğu olabilir? Barış süreci, İktidarları erkinin başarılı siyasi atağı olarak seçim kampanyalarında kullanılırken, bir yanı ile gerçekten de ülkemizdeki Kürt kökenli vatandaşlarımızın en güçlü oranlarla Meclis’te siyasi ağırlık oluşturabilmeleri koşullarını yaratan 2015 Haziran seçim sonuçlarını tanımamak neyin nesiydi? İçime oturduğu için ayrıntılarını hiç unutamam, hani halkın çok övündüğümüz sağduyulu oy kullanımı ile, Meclis’te olabilecek en demokratik siyasal ağırlıklı bir denge oluşmuştu. Seçim mazbataları alınmadan PKK cephesinden gelen savaş tamtamları, ilanını, Kürt siyasetinin Meclis’e ağırlıklı girmesi, terörden yürüyüşe kapıların kapanmasının tepkisi olarak okumuştum. Sivil Kürt siyasi hareketinin elinin kolunun nasıl bağlandığını görmek ne kadar ders verici ise, AKP Liderliği odaklı siyasi çıkışla, çok olanaklı koalisyon hükümetleri ya da dışardan destekli güçlü AKP hükümeti kurulabilmesine kapıların kapatılmasını daha da ciddi sorgulamak gerek. Şimdilerde dünyada bir benzeri olmayan, insan hakları, hukuk devleti, erkler ayrılığı, demokratiklik kriterlerini ayaklar altına alan bir otoriterleşme düzeni dayatılmakta. Gerçek nedenleri sorgulayabilsek, güçlü, çoğunluk iktidarları, Liderlik efsaneli icraatların, ilkesizlik, zikzakları yaz bozları içinde elden kaçmış iplerin çaresizliğinde, daha daha haksızlık, hukuksuzluk, otoriterleşme gereksinimini göreceğiz.. Kurdaki artış sevgilileri vurdu 14 Şubat Sevgililer Günü’ne sayılı günler kala, çiçek fiyatları da belli olmaya başladı. Dolar kurundaki artış ve don olayları nedeniyle bu sene çiçek almak isteyen sevgililerin cebinden fazla para çıkacak. DHA’ya konuşan Eskişehir’de çiçek satışı yapan esnaf Levent İmrak, “Son bir yıldan hep ithal çiçek kullandığımız için dolar ve Avro’daki artıştan dolayı Hollanda’dan 10 Avro’ya firmadan çıkan bir bitki, gümrük vergisi, ithalatçısı, ihracatçısı, toptancısı aracılar araya girince bize gelene kadar 25 Avro’yu buluyor. Eskiden 10 tane gül alınan fiyata, bu sene 34 tane alınabiliyor. Geçen sene 5 liraya sattığımız bir gülü bu sene 10 liraya satıyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear