24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 26 Şubat 2017 4 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Sürekli OHAL’e hayır’ Giordano Bruno, Müjdat Gezen 1600 yılı 15 Şubat günü, Giordano Bruno yakılarak öldürülme kararını kendisine tefhim eden, Roma Engizisyon yargıçlarına şöyle sesleniyordu: Siz benden daha çok korkuyorsunuz! İki gün sonra, 17 Şubat 1600’de, evrenin görkemi karşısında kendisinin toz zerresinden bile küçüklüğünü düşünerek, acılarının ve korkusunun üstesinden gelen Giordano Bruno, Campo di Fiori’de (çiçek tarlası) diri diri yakılarak öldürülecekti. O zamanın kırlık çiçek tarlası, bugün ortasında, Giordano Bruno’nun, üstünden güvercinlerin eksik olmadığı, yüzü Vatikan’a dönük heykelinin bulunduğu bir meydandır. Bruno’nun heykelinden çiçek eksik olmaz. Bu çiçekler Rönesansın önde gelen filozoflarından, Kopernik’in görüşlerini benimsemiş bir gök bilimci ve aynı zamanda bıçkın bir şair olan Giordano Bruno’nun kişiliğinde simgeleşmiş, özgür düşüncenin savunucularına duyulan minnetin ifadesidir. HHH Şu sözler de gençlik yıllarında, katıldığı Dominikan tarikatı ve kilise ile Koepernik’in teorisiyle tanıştıktan sonra bütün ilişkisini kesen Giordano Bruno’ya aittir: Tanrı iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır, kötü insanlar ise iradelerini hâkim kılmak için Tanrı’yı kullanırlar. Bu sözleri okuyunca insan elinde olmadan soruyor: O günden bugüne ne değişmiş? O günden bugüne neyin değiştiğini, Bruno’nun diri diri yakılmasından 417 yıl sonra, 2017 Şubatı’nda Müjdat Gezen Sanat Merkezi yakılınca anladım. Giordano Bruno şu sözleriyle, yakılmasına kadar varan karşılaştığı güçlüklerin nedenini açıklar: Ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. Aydınlık ve karanlık, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. Bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım. Müjdat Gezen de, aydınlık ve karanlık bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katılmış, bundan dolayı her yerde zorluklarla karşılaşmış yürekli bir sanatçı. İkisinin de akıbeti alevler oluyor. Fark ise 417 yıl önce, sanatçının, filozofun kendisi yakılırken 417 yıl sonra sanatçının sanat merkezi yakılıyor. 417 yıl önce karanlığın savunucuları aydınlıktan yana olanlara karşı onları yakmak için yargıyı kullanmaktaydılar, 417 yıl sonra ise aydınlıktan yana olanları yakanları serbest bıraktırmak için yargıyı kullanmaktalar. Ama yakma fiili, 417 yıldır aydınlık ile karanlığın savaşımının orta yerinde olduğu gibi durmaktadır. HHH Yakma fiili, değişik nesnelere yönelmektedir. 417 yıl önce, İtalya’da filozofun, şairin kendisine yöneliyordu. 1930’lu yıllarda, Nazi Almanyası’nda bu kez, meydanlarda yakılan filozofların, sanatçıların kitapları olmaktaydı. 20. yüzyılın sonlarında Türkiye’de sanatçıların tiyatroları (Orta Oyuncular’ın tiyatrosunun kundaklandığı Şan Sineması yangınını unutmayalım!) yakılırken, nihayet günümüz Türkiye’sinde yakılan aydınlıktan yana tavır koyan sanatçının dünyada bir ilk olan parasız tiyatro okulunun da içinde bulunduğu sanat merkezi oluyor. Yüzyıllardır, karanlığın kundakçıları eylemlerini sürdürürlerken, aydınlığın savaşımcıları “Sen yanmasan, ben yanmasam, o yanmasa, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa...” diye yanmaya devam ediyorlar. Ama karanlık yakarak aydınlığı yenemiyor. Evrenin görkemi karşısında kendinden geçen, yakılmış coşkulu şair Giordano Bruno ile onun gibi aydınlık ile karanlık arasındaki savaşa her yerde katıldığından kundaklanan Müjdat Gezen, Şeyh Galip’in şu dizesinde ne güzel anlatılıyorlar: “Bir şulesi ( alevi) var ki şebi canın (can mumunun) Fanusuna sığmaz asumanın” CHP lideri Kılıçdaroğlu, gençlere ‘mutlaka sandığa gidin’ çağrısı yaparak referandumdan evet çıkması durumunda sürekli OHAL yaşanacağını savundu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandumda oylanacak anayasa değişikliği teklifi için “Bu çıkarsa OHAL sürekli hale gele cek” dedi. Kılıçdaroğlu ayrıca gençlere 16 Nisan’da yapılacak referandum için “sandığa gidin” çağrısı yaptı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu İstan bul temasları kapsamında dün sabah saatlerinde ilk olarak Balkan Dernek leri ve Federasyonları ile bir araya gel di. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen etkinliğin ardından Kılıçdaroğlu üni versite öğrencileri ile buluştu. Gençle re seslenen CHP lideri Kemal Kılıçda roğlu, anayasa değişikliği referandumu na ilişkin olarak, Türkiye’de yaşanan anayasa referandumu sürecini, 1930’lu yıllarda Almanya’da yaşanan referan dum sürecine benzeterek, “Benzer bir referandum Almanya’da gündemdeydi 1930’lu yıllarda. Cumhurbaşkanlığı ma kamı, Başbakanlık makamı ile birleş tirilmişti. Cumhurbaşkanının tüm yet kileri ile başbakanın yetkileri Hitler’de toplandı ve Hitler tek yetkili oldu. Sonra ne oldu 2. Dünya Savaşı oldu. Önce Almanya ve sonra bütün dünya kan gölüne döndü” diye konuştu. Türkiye’de yapılmak istenenin aynı olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyetin kuruluşunda bütün yetkiler Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e mi aitti? Bütün yetkiler Meclis’e ait, milli iradeye aitti. Şimdi ne oldu da biz kendi tarihimizi reddederek bütün yetkileri alıyoruz ve parlamentoyu da dışlayarak bir kişiye veriyoruz” diye konuştu. EK‘ŞLAİMENDGDİIERBÇAİRİRRAKİYİKŞOİDYREİSVULENT’İ K ılıçdaroğlu, partisinin İstanbul genişletilmiş 3. bölge toplantısına katıldı. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, “Bağırdılar, çağırdılar paralel devlet. Paralel devleti sizin sayenizde kurdular. Şimdi paralel devlet kurmaya gerek yok. Bir kişi var, onu kandırdın mı devleti ele geçiriyorsun, 24 saatte, uzun da değil” dedi. Partililere seslenen Kılıçdaroğlu, “Hepimizin çalışması lazım. Öyle slogan atalım, yürüyüş yapalım, koşturalım edelim… Bunlarla olmaz. Bilgili, kararlı, yumuşak bir dille bunu herkese anlatacaksınız. Kavga etmeyeceksiniz” dedi. ‘Sindiremeyeceksiniz’ ‘Can güvenliği yok’ Anayasa değişikliğinin referandumdan geçmesi durumunda neler olabileceğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Ben dahil şu an hiçbirinizin can güvenliği yok” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir kararname ile burada gizli toplantı yapılıyor diye hepinizi hapse atabilirler. Bir kararnameyle. Derdinizi anlatın istediğiniz kadar. Bir de gizlilik kararı çıkar, avukatınız gidip dosyayı alamaz, neden gizlidir diye” şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu, “Bu çıkarsa ne olacak biliyor musunuz? OHAL sürekli hale gelecek. Üstelik daha kolay. Çünkü mevcut halde OHAL için TBMM’nin kararı gerekiyor. Bu değişiklik gerçekleşirse gerek yok, başkan istediği kararı zaten alacak” diye konuştu. AKP’nin anayasa değişikliğine neden ‘evet’ denmesi gerektiğini yurttaşlara anlatamadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, “Anlattıkları bir şey var. ‘Hayır’ verirseniz teröristsiniz. Yaptığım bütün konuşmalarda şu çağrıyı yapıyorum. San 16 Nisan’da ülkenin tapusuyla ilgili bir oylama yapılacağını söyleyen Baykal, “Tapuyu kaptırmayın” dedi. Baykal, milletin ve Meclis’in sindirilmeye çalışıldığını savundu Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletveki CHP’nin Antalya’da Varlık mahallesindeki seçim büro li Deniz Baykal, Türkiye’de sunun açılışına katılan Deniz herkesin devletin tapusu ol Baykal, vatandaşlara seslen duğunu belirterek, “Tapu di. Baykal, anayasa değişikli yu kaptırmayın. Burada ve ği teklifinin Türkiye’nin 100 rilir mi bu tapu, aman ha, yıllık tarihsel birikimiyle oy her işin temeli bu. Bunun namak olduğuna dikkati çeke geri dönüşü yok. 5 yıllığı rek, değişiklikleri konuşmak na ver diyor, 1 dakikalığı için yeterli süre tanınmadığı na vermem” dedi. Referan nı söyledi. Baykal, “İktidarın dumda “hayır”ın önde ol sözcülerine kulak versem, be duğunu vurgulayan Baykal, “Cumhurbaşkanı dev Deniz Baykal nim de feleğim şaşacak. Söylediklerinin tasarıyla hiçbir reye çıktı, yine olmadı. Her geçen an ha ilişkisi yok. Korkutma çabası, yıldırma yıra çalışıyor. Bu referandum Türkiye çabası var. Bunun hayrı ne olacak, hiç Cumhuriyeti’nin yeniden kuruluşu gi öyle bir şey yok. ‘Güçlü Türkiye için is bi bir olay haline dönüşecek. Bu yola çı tiyorum’ diyor. Bunu biz de istiyoruz. kanlar pişman olacak” dedi. Bunlar slogandır, hedeftir. Bunun güçlü Türkiye ile ne alakası var. Güçlü Türkiye anayasa değişikliği ile olacaksa o zaman iş çok kolay, oturur bir anayasa yapar, güçlü Türkiye’yi sağlarız” dedi. İktidarın “Vesayet rejimini kaldıracağız” dediğini belirterek, “Senin döneminde olduğu kadar, Türkiye bir vesayet rejimi yaşamadı. Senin himaye ettiklerin, yoldaşların, ortakların yıllarca Genelkurmay Başkanı’nı içerde tuttu. 100 bin kişinin işine son verdin. Kurunun yanında yaş da yanabilirmiş, olmasın arkadaş. Bundan âlâ vesayet olmaz. Korku rejimi haline geldin sen” dedi. 7 Haziran korkusu İktidarın 7 Haziran seçimlerinde gitmenin işaretlerini gördüğünü belirten Deniz Baykal, “5 yıl da beni seç gerisine karışma dersen, milletin devletle bağı kopar. Birinci Meclis gibi Meclis istiyoruz. Milleti pıstır, Meclis’i pıstır, pısmayacağız. Sen de pısarsan bitti artık” dedi. l ANTALYA/DHA dığa gidip oyunuzu kullanmadan önce düşünün. Kullanacağınız oy çok değerli. Önünüzde iki seçenek var. Birincisi; Türkiye’nin tepesinde elinde sopa olsun, ne derse o olsun. Otoriter tek adam Kılıçdaroğlu, Erbakan yönetimi. İkincisi; parlamenter demokratik sistem olsun. İki seçenekten birisini kullanacaksınız” ifadelerini kullandı. ‘Neden AYM’ye gitmedik?’ ‘Neden AYM’ye gitmedik’ anmasına katıldı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçda roğlu, eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın 6. ölüm yıldönümü sebebiy Anayasa Mahkemesi’ne neden gitmediklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Ne diyor Amasya Tamimi’nde; ‘milletin istiklalini, milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ diyor. Şimdi aynı süreci yaşıyoruz. Milletin istiklalini, milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Ben bu milletin sağduyusuna güveniyorum. Bu milletin doğru karar vereceğine inanıyorum. Eğer bu millet milli Kurutuluş Savaşı’nı vermişse şimdi milli kurtuluş savaşının ikinci bir önemli adımını atacağız. Baskı kuruyorlar kimse hayır demesin, hayır propagandası yapamasın diye bu korkunun eseridir” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet le yapılan anmaya katıldı. Saadet Partisi, 27 Şubat 2011’de ya şamını yitiren Necmettin Erbakan için anma programı düzenledi. CHP Milletvekili İlhan Kesici, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Hüda Par Genel Sekreteri Mehmet Yavuz, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin katılım gösterdiği anmada, Kılıçdaroğlu da yerini aldı. Programa, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Başkanı İsmail Kahraman mesaj yolladı. BBP Genel Başkanı kürsüye çıkarak Abdürrahim Karakoç’un “Hak yol İslâm yazacağız” başlıklı şiirinden dizeler okuyarak konuştu. CHP’li belediyeden hayır çorbası Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde CHP’li belediye tüm ilçe halkı ve köylerde oturanların haftalık alışverişlerini yapmaları için cuma günleri kurulan Köprübaşı mevkisindeki halk pazarında ‘hayır’ çorbası uygulaması başlattı. Her hafta başka bir hayırseverin desteğiyle dağıtılacak çorbalar için halk pazarı girişindeki zabıta irtibat bürosu önünde stant kuruldu. İlk ‘hayır’ çorbası, önceki gün dağıtıldı. Üzerinde, “Belediyemizden halkımıza ücretsiz, hayır çorbası. Hayırlı cumalar’ yazılı pankart önünde yapılan çorba dağıtımına halk yoğun ilgi gösterdi. Çorba dağıtımına Belediye Başkanı CHP’li Bülent Kantarcı da katıldı. Kantarcı, insanların ‘hayır’ ile başlayan cümleleri kurmaktan çekindiği bir dönemde pazarcı esnafının talebi üzerine böyle bir uygulama başlattıklarını söyledi. l DHA Genciyle yaşlısıyla ‘Bin kere hayır’ ERKEN REZERVASYON FIRSATI BAŞLAMIŞTIR. DİLEK ŞEN İstanbul Esenyurt’ta HDP’nin anayasa değişikliğiyle ilgili düzenlediği etkinliğe katılan kadınerkek, gençyaşlı her yaştan partili anayasa değişikliğine hayır diyor. Referandumda Türkiye halklarının geleceğinin oylanacağını söyleyen partililer, demokratik olmayan bir başkanlık sistemine tümden karşı olduklarını anlatarak “Demirtaş’ı da başkan yaptırmayacaklarını” söylüyor. Esenyurt’ta bir düğün salonunda bir araya gelen HDP’liler, 16 Nisan’da referanduma götürülecek olan anayasa değişikliğini tartıştı. ‘İnadına hayat, inadına beraber’ şarkısıyla halaylar çekildi. HDP’nin referandum sloganı olan “Demokratik cumhuriyet, ortak vatan için hayır” kocaman bir pankartla salona asılırken, HDP’lilerin ellerinde “İrademizi teslim alamazsınız” yazılı dövizler vardı. Tutuklu HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ ile milletvekillerinin, Diyarbakır Belediyesi eş başkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı gibi tutuklu siyasetçilerin fotoğrafları duvarlarda asılıydı. Salonda, en ön sırada elinde bir “hayır” pankartı ve Demirtaş’ın fotoğrafıyla oturan “barış annesi” Kadriye Altun, Demirtaş’ın tutuklanmasına tepki göstererek başlıyor söze. Anayasa değişikliğiyle ilgili ne düşündüğünü sorduğumuzda sokağa çıkma yasağı sırasında Silopi’de evinin önünde vurulan ve cenazesi 7 gün boyunca sokakta bekletilen Taybet İnan’ı anımsatarak, “Taybet’i hatırlayın. Cesetlerimiz bir hafta sokakta kaldı, etimizi kuşlar yedi. ‘Evet’ diyen Kürtlerin vicdanı olsun. Bugün bunları yapan, başkan olun ca bizi sürgün eder. Türk’ü, Kürt’ü; ezilenler el ele verelim” diyor. Asker annelerine de bir çağrısı var Altun’un: “Asker anneleri sorun, ‘Evlatlarımız neden El Bab’dadır’ deyin. Gelin, birlikte barışı getirelim artık!” Salondaki genç kadınlar, “Ölümlere hayır. Gazetecilerin, siyasetçilerin tutukluluklarına hayır” diyor. Arka sıradan yaşlı bir adam sesleniyor: “Bin kere hayır, bin kere hayır!” O gemi limana ulaşacak Toplantıdaki konuşmacılardan HDP Parti Meclisi Üyesi Celalettin Can, Kürtlerin özgüvenini kırmak için milletvekillerinin tutuklandığını söyleyerek, “AKP kaybedeceğinin farkında, rahat değil, bizi rehin alıyor” diyor. HDP Milletvekili Pervin Buldan ise salona, “Sayın Demirtaş, ‘Bu gemi limana ulaşacak’ demişti. Bu gemiyi, limana ulaştıracak mıyız?” diye soruyor. Salondan sesler yükseliyor: “Yemin billah ulaştıracağız. Başkana söz olsun!” C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear