24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 14 Şubat 2017 4 İki sevgili Bugün “14 Şubat Sevgililer Günü”. Ben bir süredir, Sevgililer Günü veya sevgili dendiğinde hepimizin tanıdığı iki sevgili, Gülriz Sururi ve Engin Cezzar’ı hatırlıyorum. Yok yok, Engin Cezzar’ın gençliğimin Hamlet’i, Keşanlı Ali’si, bütün hünerlerinin yanı sıra insanı kapıp götüren yazar Gülriz Sururi’nin yaşamımın eşsiz İrma La Douce’u, bütün kadınlar adına ebedi gençliğin simgesi olmasından dolayı, değil, tek tanığı olduğum unutulmaz bir olay yüzünden anımsıyorum. Engin Cezzar’ın, vasiyeti üzerine gömüldükten sonra aldığımız ölüm haberi ulaşmadan az önce, Gülriz Hanım’ın son kitabı Zefiros’u yeni bitirdiğimden, unutulmaz oyuncunun sağlık durumundan haberdardım. Zaten bir süre önce de Pera Müzesi’nde karşılaşıp konuşurken, beni uyarmışlardı: Engin Cezzar kan sulandırıcı ilaçlarını birden kestiği için beyninde oluşan hasar yüzünden afaziye yakalanmıştı. Konuşma bozukluğu demek olan afazide, hasta söyleneni anlıyor, aklından söyleyeceklerini doğru tasarlıyordu ama bunlar seslendirildiklerinde, anlamsız hecelere dönüşüyordu. O gün Pera Müzesi’nde Engin Cezzar, konuşurken İtalyanca izlenimi veren garip sesler çıkarıyordu. Afazisi konusunda uyarıldığım için Engin Cezzar konuşurken şaşırmamıştım. HHH Aradan bir süre geçti. Bir gece dostlarım Mehmet Karaören ve Ata Sakmar ile arada gittiğim ve çok beğendiğim, Karaköy Lokantası’ndaydık. Biraz ötemizde iki kişilik bir masada Gülriz Sururi ile Engin Cezzar oturuyorlardı. Toplumun hayranlığının ağır yükünü ömür boyu taşımaktan belki de zaman zaman yorulmuş olan bu iki seçkin insanı özel yaşamlarında taciz etmekten çekindiğimden, kısaca selamlaştık, geçip masamıza oturduk. Masamızda sohbet koyulaşmıştı. Bir ara gözüm Engin Cezzar ile Gülriz Hanım’ın masasına kaydı. Birbirlerinin gözlerine dalmışlar, fısıl fısıl, alçak sesle konuşuyorlardı. Gülriz Hanım, Engin Cezzar’ı gülümseyerek uzun uzun dinliyor, sonra da sakin sakin yanıtlıyordu. Sanki Engin Cezzar’ın afazisi yok gibiydi. İkisi de birbirlerinin söylediklerini mükemmel anlıyorlardı. Birden, bütün salon siyah beyaz oldu ve flulaştı, çevrede her şey hareketsizleşti, yalnızca, sanki projektör üzerlerine çevrilmiş olan, Engin Cezzar ile Gülriz Sururi renkli ve hareketliydiler, lokantanın bütün gürültüsü kesilmiş, sadece, iki sevgilinin mırıl mırıl ahenkli konuşmalarının fısıltıları duyuluyordu. Sevginin dilini canlandıran bu görüntünün tek izleyicisi bendim. Hem onları bakışlarımla taciz etmekten çekiniyor, hem de izlemekten gözlerimi alamıyordum. Bu zaman dışı durum ne kadar devam etti bilmiyorum. Sonra birden büyü bitti, salonun gürültüsü ve hareketliliği yeniden başladı, hiç belli etmeden, ama kafam allak bullak masanın muhabbetine geri döndüm. HHH Sonradan bu olayı anlattığım, evliliğinin 51, aşkının 56. yılındaki bir dostum, “şaşıracak ne var, aşklarının, birlikte yaşanmışlıklarının ortak dilini konuşuyorlarmış” dedi ve ekledi: Bazen televizyon izlerken karıma, kafamdan geçen bir şey söylemeye kalktığımda hayret ve dehşetle, onun ön alıp, aynı şeyi aynı sözcüklerle söylediğini görüyorum. Anlattığına göre, birlikte film izlerlerken, bir görüntü karşısında dönüp “Şimdi şunu düşündün değil mi?” dediğinde, artık hem sevgilisi, hem karısı, hem anası, hem kızı olan eşi kendisini gülümseyerek onaylarmış. “Yıllarca, aynı olayları aynı imbikten damıtmaktan doğan bir alışkanlıkla artık çağrışımlarımızı bile ezberledik”, diyordu. Yekvücut olmanın da ötesinde, yıllar boyu nice badirelerden birlikte geçip, nice vartayı beraberce atlatarak, tek ruh haline gelmişlerdi artık. O gece Karaköy Lokantası’nda, tek izleyicisi olduğum o muhteşem olayda Engin Cezzar ve Gülriz Sururi’de gördüğüm de oydu. İşte onun için artık her “Sevgililer Günü”nde, iki sevgili, Gülriz Sururi ve Engin Cezzar’ı hatırlayacağım hep. Canımmm'dan çok Sevdiğim Sevgilim. Seni; Sevdim Seviyorum ve daima Seveceğim. İyi ki varsın ve hayatımda hep oll. Senin yeşil gözlü Prensin haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK suçKüsHtKüCKHMOPYNLKİUD’DŞEETRUİ : yayımlarken yakalandılar Anayasa değişikliği konusunda AYM’ye gidip gitmeme kararını bugün açıklayacak olan CHP’de Kılıçdaroğlu, KHK’lerde geriye dönük imzaların atıldığına dikkat çekti CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2 Ocak’tan sonraki kararnamelere ilişkin “Bu tarihten sonra yayımlanan bütün kararnameler usulsüz. Süre ve kapsam bakımından sıkıntılar var. Bu karar nameler yetki bakımın dan da sorunlu. Saray ka rar veriyor, bakanlar im za atıyor, geriye dönük imza hali söz konusu, su İKLİM ÖNGEL çüstü haliyle karşı karşıyayız” dedi. Kılıçdaroğlu AYM’ye gidilip gidilme yeceğini ise bugün partisinin grup top lantısında açıklayacak. CHP MYK Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Yaklaşık 4 sa at süren basına kapalı görüşmede, re ferandum süreci masaya yatırıldı. Top lantıda üniversite hocalarının ihracı ve “hayır’’ diyen gazetecilere yönelik bas kılar da gündeme geldi. ‘Ahlak sınırını aşıyor’ Edinilen bilgiye göre, alanda, sosyal medyada veya partinin görevlendireceği başka bir yerde çalışmak için başvuran gönüllü sayısının her zamanki seçim dönemlerine göre çok daha olduğu dile getirildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘’Hayır diyenler 15 Temmuz’un yanında’’ ifadelerine ilişkin olarak da bu tarz yorumların “ahlaki sınırları aştığı’’ değerlendirmesi yapıldı. CHP’nin değişikliği anayasa mahkemesine götürüp götürmeyeceğiyle ilgili PM, YDK ve milletvekilleri ortak toplantısında alınan görüşler, il ve ilçe başkanlarının değerlendirmeleriyle birlikte 250 sayfayı geçen kapsamlı bir raporun da ardından kurmaylar AYM’ye ilişkin görüşlerini son kez dile getirdi, son söz Kılıçdaroğlu’na bırakıldı. CHP’nin AYM Selin ‘Çocuklarımızın Sayek Böke canı AKP siyasetine malzEME OLAMAZ’ CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, olağaüstü MYK’nin ardından basın toplantısı yaptı. Böke konuşmasına Bakanlar Kurulu açıklamasının saatinin değiştirilerek CHP’nin açıklamasıyla aynı saate denk getirilmesine dikkat çekerek başladı. Her gün El Bab’dan şehitlerin geldiğini söyleyen Böke, hükümetin bölgede ne olduğuyla ilgili bilgi vermesi gerektiğini söyleyerek, ‘’Çocuklarımız ne için savaşıyor, şu an ne durumdalar?’’ diye sordu. ‘’Çocuklarımızın canı AKP’nin iç siyasetine malzeme olmuş durumda’’ diyen Böke, ‘’Kimse çocuklarımızın üzerinden siyaset yapma hakkına sahip değildir’’ diye konuştu. Milyonların terörist ilan edildiğini belirten Böke, ‘’Ne yaparsanız yapın asla yılmayacağız. Biz konuşmaya devam edeceğiz. Siz sesimizi kıstığınızı sanacaksınız ama herkes bizi daha çok duyacak. Terörist ilan etmeye kalktığınız bu millet Cumhuriyeti yeniden ayağa kaldıracak’’ dedi. Gençlere de sandığa gitme ve sandığa sahip çıkma çağrısında bulunan Böke, gençleri kayıtlarını oy kullanacaklara yere aldırması konusunda uyardı. Böke, ‘’Siz varsanız Türkiye demokratikleşecek’’ dedi. kararını bugün Kılıçdaroğlu’nun gerekçeleriyle birlikte grup toplantısında açıklaması bekleniyor. Kılıçdaroğlu’nun gerek son grup konuşması gerekse PM, YDK ve milletvekilleriyle yaptığı ortak toplantının açılışında söyledikleri CHP’nin AYM’ye gitmeyecği yönünde bir sinyal olarak yorumlanmıştı. Par tide de AYM’nin saray kontrolünde olması nedeniyle AYM’ye gitmeme eğilimi ağır basıyor. ‘KHK’ler usulsüz’ Toplantıda Kılıçdaroğlu KHK’lerin, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir sahtekârlık olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı’nın Bakanlar Kurulu’na en son 2 Ocak’ta başkanlık ettiğini, bu tarihten sonra 9 kararname çıktığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “2 Ocak’ta yapılan toplantının ardından 6 Ocak’ta bir dizi kararname yayımlandı. Bu tarihten sonra yayımlanan bütün kararnameler usulsüz. Süre ve kapsam bakımından sıkıntılar var. Bu kararnameler yetki bakımından da sorunlu. Saray karar veriyor, bakanlar imza atıyor, geriye dönük imza hali söz konusu, suçüstü haliyle karşı karşıyayız. Bunun en büyük kanıtlarından biri de 2 Ocak toplantısına atfen bir kararnameyle ihraç edilenlerden bazıları, aynı toplantıya atfen ilan edilen bir başka kararnameyle göreve iade ediliyor” dedi. Bunun böyle olmasının hukuken mümkün olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Kar lastiğinin FETÖ’yle mücadeleyle ne ilgisi var? Bu anayasayla bunu yapanları, referandumda istediği değişiklikler geçse kimse dizginleyemez. Hukuk tamamen askıya alınır” uyarısında bulundu. Medyaya baskıya ‘Hayır’ Medyaya yapılan baskıların da gündeme geldiği toplantıda Kılıçdaroğlu “hayır’’ diyenlere saldırı olurken “evet’’ diyenlerin göklere çıkarıldığını kaydetti. Sosyal medya hesabından “hayır” tercihini açıkladığı için Kanal D tarafından işine son verilen haberci İrfan Değirmenci için “Doğruya doğru yanlışa yanlış diyen bir gazeteci işinden edildi’’ ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, Değirmenci özelinde bir meslek ve bir kuşağın tehdit altında olduğunu, Cumhuriyet değerlerinin sindirilmeye çalışıldığını söyledi. Kılıçdaroğlu, ‘’Bu mesleğin, bu baskıya boyun eğmemesi gerekiyor’’ dedi. l ANKARA Can erok DİSK’in 50. yıldönümü kutlandı Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) 50’nci kuruluş yıldönümü dün akşam Şişli Kent Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikle kutlandı. “50. yılımızda demokrasiyi kurmak için birleşelim” çağrısıyla düzenlenen etkinliğe CHP ve HDP’den milletvekilleri, CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve gazetemiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç, gazetemiz yazarı Şükran Soner, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Baş kanı Raşit Tükel, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu gibi isimlerin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Sık sık, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarının atıldığı etkinlikte konuşan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “DİSK, Türkiye’de gerçek sendikacılığın, sınıf ve kitle sendikacılığının ilk ve tek temsilcisidir” dedi. Referandumda DİSK’in “hayır” oyu kullanacağını açıklayan Beko, “Bizler hayır demek için ayağa kalkmalıyız. Kahrolsun faşizm. Yaşasın halkların kardeşliği” diye konuştu. DİSK’in eski Genel Başkanı Süleyman Çe lebi ise “DİSK denilince akla sınıf mücadelesi tarihi gelir. Demokrasi ve barış mücadelesi gelir. Devlete, sermayeye teslim olmadan bağımsız mücadele etmiştir. İşçi sınıfının bugüne kadarki kazanımları DİSK’in sayesindedir” ifadelerini kullandı. DİSK’in tarihinin anlatıldığı belgeselin gösterildiği gecede CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da kutlama mesajları okundu. Etkinlikte gazetemiz yazarı Şükran Soner’e “Emek ve Onur” ödülü verildi. l Haber Merkezi Emek örgütlerinin tavrı belli mustafa çakır Başkanlık referandumunda tarih belli olurken, işçi ve memur konfederasyonları ile meslek örgütleri de tavırlarını netleştiriyor. Başkanlık referandumuna giderken işçi ve memur konfederasyonlarında son durum şöyle: Türkİş karar almadı ancak: Türkiye’nin en fazla üyeye sahip işçi konfederasyonu olan Türkİş referandumla ilgili herhangi bir karar almadı. Ancak Türkİş Başkanı Ergün Atalay, ge çen günlerde “Duruma yeni bir anayasa olarak bakıyorum. İki başlılıkla, seçilmiş bir Cumhurbaşkanı ve seçilmiş Başbakan ile bu gemi gitmez” dedi. Hakİş “eveti” işaret etti: Hafta sonu toplanan Hakİş Başkanlar Kurulu’nda referandum da ele alındı. Yayınlanan Başkanlar Kurulu sonuç bildirgesinde açıkça “evet” ya da “hayır” denilmedi. Ancak, “Yapılmak istenilen değişiklik, Türkiye Cumhuriyeti devleti yönetiminde var olan bir takım sorunların ortadan kaldırılmasıdır” denilerek düzenlemenin olumlu olduğu belirtildi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB “hayır” dedi: 4 konfederasyon ve meslek örgütü açıkça tavrını ‘Hayır’ olarak açıkladı. MemurSen “evetçi”: MemurSen, referandumda “evet” diyeceğini açıkladı. KamuSen’de Başkan açıkladı: KamuSen referanduma ilişkin bir karar almadı. Ancak Türkiye KamuSen Başkanı İsmail Koncuk, sosyal medya hesabından “hayır” diyeceğini açıkladı. Koncuk, “Kuvvetler birliğine asla evet demem” diyerek tavrını açıkladı. l ANKARA SANCAKTEPE ‘Cihat’ gitti dolaylı ‘evet’ çağrısı geldi! CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, AKP’li Sancaktepe Belediyesi’ne bağlı Bilgi Evi’nin internet sayfasında yer alan ‘cihat çağrısı’nın silindiğini ancak aynı belediyenin çocuk istismarını farklı şekilde sürdürdüğünü söyledi. Yarkadaş, önceki gün AKP’li Sancaktepe Belediyesi’nden cihat çağrısını gündeme getirmiş ve konuyu TBMM gündemine taşımıştı. Söz konusu haberlerin ardından belediyeye bağlı Bilgi Evi’nin sayfasında yer alan ‘cihad çağrısı’ silindi. Konunun takipçisi olan Yarkadaş, AKP’li Sancaktepe Belediyesi’nin çocuklara cihadı öğütlerken, icraatlarıyla da nasıl bir dünya hayal ettiğini ortaya koyduğunu söyledi. Yarkadaş “Çocuklara Facebook üzerinden yaptıkları cihat çağrısı, tepkilerimiz üzerine bu sabah sayfalarından silindi. Sancaktepe İlçe Başkanımız Alper Yeğin de konuyu Kaymakamlığa taşıdı. Kaymakamlığın nasıl bir tavır alacağını da takip edeceğiz. Aynı belediye çocuk istismarını sürdürüyor. Facebook sayfasından, verilen kursların afişlerine ‘Evet’ yazdırarak, kamunun kaynaklarını kendi partisinin propagandasında kullanıyor” dedi. Söz konusu durum ile ilgili dün Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Yarkadaş, belediyenin bilgievleri ve yüzme kursları için yayımladığı tanıtıcı görsellerde örtülü “evet” propagandası yaptığını belirtti ve şöyle devam etti: “Örneğin, gitar kursu için hazırlanan görselde ‘Gitar çalmayı biliyor musun’ sorusunun yöneltildiği gencimizin fotoğrafının yanında ise ‘Evet’ yazısı bulunmaktadır. Oysa gitar kursuna, gitar çalmayı bilen birisinin katılması anlamsızdır. Sorunun cevabı ‘Hayır’ iken belediye toplumda nükseden kutuplaşmaya alet olmuştur.” l İSTANBUL/ Cumhuriyet C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear