26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 12 Şubat 2017 4 Üniversite senin neyine!.. 1964 yılında hukuk fakültesinde okuduğum sırada Galatasaray İlkokulu’ndan bir öğrenciye derslerinde yardım ediyordum. Bir gün okula gidip yıllarca minnetle, iki yıldır da rahmetle andığım, efsanevi hocam Necdet Kut’a, çocuğun durumunu sordum. Pek umut verici şeyler söylemedi. Sonra da ekledi: Biliyorsun burası değişik, ortaokul düzeyinde öğrenci yetiştiriyoruz. Gerçekten de öyleydi. 1940’ların sonları, 1950’lerin başlarında, konuları ana ders kitabının yanında, yardımcı kitaplara da bakarak hazırlama, sonra hep birlikte tartışarak pişirmeyi daha ilkokul sıralarında öğrenmiştik. Sorgulayıcı, aydınlanmacı, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma çabası içinde gençler yetiştirmeyi amaçlayan eğitim seferberliğinin etkileri hâlâ sürmekteydi. Henüz eğitime kindar ve dindar nesiller ısmarlama aşamasına gelmemiştik. Necdet Kut Hocam ile bu konuşmayı yaptığım sırada İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde 27 Mayıs sonrasının etkisiyle esen özgürlük rüzgârlarının oluşturduğu ortamdan yararlanıyordum. Ne var ki, aynı 27 Mayıs’ın estirdiği özgürlük rüzgârlarının yanı sıra, 147’liler olayı diye adlandırılan, 147 öğretim üyesinin keyfi gerekçelerle tasfiyesine de imza koymuştu. HHH Bütün Cumhuriyet tarihi boyunca, üniversitenin her alanda gelişmesi için zorunlu olan özgürlük ortamının yaratılması savaşımı verilmiştir. Hiçbir dönemde de tümüyle özerk bir üniversiteyi yaşama geçirebilecek, doyurucu bir sonuca ulaşılamamış olduğunu söylemek gerek. Ama devletin bütün kurumları gibi, üniversite de en büyük darbeyi 12 Eylül döneminde yemiştir. Daha doğrusu AKP iktidarına gelene kadar, öyle idi. AKP iktidarı döneminde yapılanların yanında, 12 Eylül uygulamaları solda sıfır kalmış, AKP iktidarı dönemindeki tasfiyeler askeri dönemlerdekinin yirmi katına ulaşmıştır. Büyük darbeden nasibini alan kurumların başında üniversite geliyor. Bu bir rastlantı değil, AKP üniversiteyi istemiyor. AKP aslında sorgulayıcı, aydınlanmacı eğitimi istemiyor, ona tabandan karşı. Bu durumun doğal sonucu olarak da üniversitedeki özgürlüğü, özerk bir kurum olarak üniversiteyi istemiyor. Çünkü özerk üniversitenin özgürlük demek olduğunu biliyor ve ikisini de istemiyor. Üniversite yerine istenen “medrese”dir. Üniversitenin yerine medrese ikame edilerek, çağdaş bir topluma ulaşmak mümkün değildir. Üniversitenin yerine medreseyi ikame ettiğinizde, üniversiteden ortaokul düzeyinde insanlar yetiştirirsiniz. Daha eğitiminin ilk yıllarında, ortaokul düzeyini aşmaya çalışan ilkokulda okumuş biri olarak, ömrümün son yıllarında, ortaokul düzeyinin gerisine çekilmek istenen üniversiteleri görünce hüzünleniyor, umutsuzluğa kapılıyorum. HHH Haykırıyoruz: Özerk çağdaş üniversite isteriz! Tersliyorlar: Üniversite neyine!.. Sana medrese yeter! Ne yazık ki, her alanda durum böyle. Haykırıyoruz: Gelişmiş ileri demokrasi isteriz!.. Gelişmiş demokrasi de neymiş? Otokrasi neyine yetmiyor! Haykırıyoruz: Barış isteriz! Azarlıyorlar: Barış da neymiş, doğru dürüst savaşmana bak! Yakınıyoruz: Özel yaşamımıza saygı göster, karışma! Üzerimize yürüyorlar: Özel yaşam da ne demekmiş!.. Mahalle baskısına rıza göster! Tüm gücümüzle haykırıyoruz: Hakkımı çiğneme! Hakkımı ver. Silahlarını, hapishanelerini gözümüzün içine soka soka, göz dağı veriyorlar: Hak da neymiş? Hak yok vecibe var! Hep birlikte koro halinde talep ediyoruz: Bağımsız yargı, özgür basın, baskı altına alınmamış milli iradeyi egemen kılın! Öfkeyle yumruklarını sıkıyorlar: Otur oturduğun yerde! O, her şeyi senin adına senden iyi düşünür, onun sultası neyine yetmiyor! Ortam gibi, herkesin kafası da karışık, şu sıralarda çoğunluk aynı şeyi soruyor: 16 Nisan’da neyi oylayacağız? Sorunun cevabı ise çok açık: 16 Nisan’da işte bütün bunları oylayacağız. haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ yCHHPuAÇ’DRİZİETİLAYDrSOİIL t‘HtaaşyaıruElavşleılraic’yalek CHP referandum için yol haritasını belirledi. Parti tabanının zaten ‘Hayır’ diyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, toplumun diğer kesimlerine ulaşılması talimatı verdi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin PM, YDK ve milletvekillerini referandum süreci ‘Herkesin hayırı kendine’ ni değerlendirmek üzere topladı. İllerde referandum sürecindeki çalışmaları yürütmek için demokrasi ofisleri kurulacak, adlarına “Hayır Evi” de denecek. Toplan Üyelerin Cebeci’de yaşananları toplantıda anlatması üzerine Kılıçdaroğlu, “Parti olarak ihraç edilen gelmiş insanlar. İbrahim Kaboğlu gibi, Yüksel Taşkın gibi isimlerin FETÖ’cü olduğuna, terörist olduğuna AKP ta tının sonunda konuşan Kılıçdaroğlu’nun akademisyenlere dayanışma için ka banı bile inanmaz. Hayatları boyunca “Herkesin hayırı kendine, diğer ha pımız sonuna kadar açık. Dayanışma demokrasiye, hukukun üstünlüğüne yır kampanyala içinde olacağız. Bu insanların tamamı inanmış insanlar bunlar. Herkesin ha rıyla bir bağımız akademik kariyerleri boyunca baskıya yırı kendine, diğer hayır kampanyala olmayacak” dediği ve antidemokratik uygulamalara karşı rıyla bir bağımız olmayacak” dedi. öğrenildi. CHP PM, YDK ve milletvekille İKLİM ÖNGEL ri CHP lideri Kılıçdaroğlu baş kanlığında Genel Merkez’de toplandı. Birçok önerinin dile getirildiği top lantıda görüş alışverişinde bulunuldu. Toplantıyı, Kılıç daroğlu son değerlendirmeyi yaparak noktaladı. AYM kararı pazartesi CHP MYK’nin pazartesi günü toplanacağı, toplantıda kampanya, reklam ve şirket üzerine karar alınacağı belirtildi. Ayrıca AYM konusunda son kararın da pazartesi günü verilmesi bekleniyor. Toplantıda milletvekilliği seçilme yaşının 18’e düşürülmesine ilişkin tartışmaya girmenin gereksiz, boşuna ve popülist olduğu, bu nedenle bu konudaki tartışmalara girilmemesi eğilimi öne çıktı. Medyada yer sıkıntısı Toplantıda, KHK ile televizyonlardaki YSK denetiminin kalktığı, eşit koşullarda bir seçim sürecinin yaşanmayaca ğı, medyada yer almanın zorlaşacağı vurgusu yapıldı. Bu nedenle bire bir iletişim yöntemlerinin kullanılması gerektiği, sosyal medya, kampanya videoları ile halka ulaşılabileceği ve en önemlisi de yüz yüze görüşmelerin gerçekleştirilmesi gerektiği belirtildi. Toplantıda, halkla olan temaslarda bu işin Tayyip Erdoğan veya bir başka şahısla ilgisi olmadığının, Türkiye’nin geleceği, vatan, millet meselesi olduğunun altının çizilmesi istendi. CHP tabanının bilinçlendiği tabana ayrı bir çalışmaya gerek duyulmadığı görüşünün öne çıktığı toplantıda, farklı kesimlere yönelinmesi gerektiği kaydedildi. Toplantıda, geçmişte bir araya gelmeyenlerden dahi birliktelik çıktığı, önceleri parti içi ciddi muhalefet yapanların dahi görev almak istediği belirtildi. CHP’nin ilk kez bir bütün içinde, tek yürek seçime gittiğinin altı çizildi. ‘Saltanat’ vurgusu Toplantıda, anlatımlarda, “Saltanat kuracaklar, hanedanlık ilanı istiyorlar” gibi cümlelerle değişikliğe vurgu yapılması, referandumun parti meselesi olarak anlatılmaması gerektiği bildirildi. Özel likle sosyal medyada karalama kampanyası için fırsat kollandığına dikkat çekilen toplantıda, söylemlere dikkat edilmesi, dilin dikkatli kullanılması gerektiği vurgulandı. Kılıçdaroğlu’nun da yalnızca 3 büyük şehirde miting yapması, daha çok bölgesel toplantılara ağırlık vermesi bekleniyor. ‘AKP suiistimal edebilir’ Kılıçdaroğlu konuşmaların ardından değerlendirme yaptı. Edinilen bilgiye göre, Kılıçdaroğlu, AYM’nin siyasallaştığını, kendi kararlarını inkâr eden bir kurum haline geldiğini belirtti. Güneydoğu’ya bir heyet gönderilmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bu heyet çalışmalarını medyadan uzak yapmalı. Çünkü bu konuyu AKP’li siyasetçiler suiistimal edebilir” dedi. Kılıçdaroğlu müftülere mektup önerisine ilişkin olarak “Biz adliyeye, kışlaya, camiye siyaset girmemesi gerektiğini savunuyoruz. Müftülere göndereceğimiz mektup, referandum sürecinin ibadethanelerde istismar edilmemesine yönelik olmalı. Bu öneriyi değerlendireceğim” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu “Pa nel, konferans yapalım’’ önerilerini ise Güneydoğu’ya özel heyet eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Kendi kendimize propaganda yapmayacağız. Panelmiş ne paneli... Onlar zaten hayır oyu verecek. Toplantıda özellikle Güneydoğu illeri için özel bir çalışma grubu oluşturulması kararı alındı. Güneydoğu’da karşılığı olan isimler, bölgede bire bir ça lışma yürütecek, halkla bir araya gelecek. Çalışma medyadan uzak yapılacak. Çalışmanın medyaya yansıması durumunda AKP’nin baskı kurabileceği kaydedildi. Mahallelerde açılacak ofislerin adına seçim ofisi yerine demokrasi ofisi denmeli’’ dedi. Kesinlikle CHP adına kampanya ofisleri kurulmaması talimatını veren Kılıçdaroğlu, “Mümkünse Hayır Evi ismini takın’’ diye konuştu. l ANKARA Bu kezl OY VE ÖTESİ AaÇmIKLAaDI:cımız katılımı artırmak Oy ve Ötesi Derneği, referandum sürecine nasıl katkıda bulunacağını açıkladı. Referandumda katılımın çok belirleyici olduğunun belirtildiği açıklamada, “Bu referandumda oy vermek, önemini anlatmak, oy verme yüzdesini artırmak hedefli bir iletişim kampanyası tasarlıyoruz. Bunun yayılımı konusunda hep birlikte çok çalışacağız, çalışmalıyız. Resmi sonuç karşılaştırması yaptığımız tutanak teyit sistemimiz, T3 ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Referanduma ilişkin YSK genelgesi ve seçime katılacak siyasi partilerin rolü netleştikçe T3’ün çalışma mekanizmasını belirleyeceğiz. Seçim gü nü, tüm siyasi parti ve müşahitlere destek verecek, tercihen baroların içinde, yeni bir çağrı merkezi organizasyonu yapacağız. Sandık başında ihtiyacı olan tüm müşahitlere ve sandık kurulu üyelerine, ihtiyaç duyulduğunda, bu çağrı merkezi aracılığıyla bilgi sağlayacağız. Online seçmen ve müşahitlik eğitimlerine başlayacağız” denildi. Oy ve Ötesi, şu değerlendirmede bulundu: “Bağımsız bir müşahit organizasyonu yapmak yerine, bu seçimde siz gönüllülerimize tercih edeceğiniz bir siyasi partinin müşahit organizasyonunda görev almanız çağrısında bulunuyoruz” l Haber Merkezi Kuram / İktisat Siyaset Korkut Boratav emperyalizm, sosyalizm ve türkiye Korkut Boratav Dünyadan Türkiye’ye, İktisattan Siyasete ACİL KİRALIK Cihangir 2 oda 1 salon açık mutfak. Komple eşyalı 2.000TL TEL: 0532.253 22 64 Bir çocuk daha okusun diye... 21. YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Tel: 0212.274 15 02 0212. 213 74 02 www.yekuv.org yekuv@yekuv.org İHA Buca’da NUTUK izdihamı İzmir’in Buca ilçesinde, Ulu Önder Atatürk’ün tarihe ve geleceğe ışık tutan ölümsüz eseri Nutuk, 50 bin kişiye ücretsiz dağıtıldı. Ellerinde Türk bayrakları ile belediye hizmet binası önünde toplanan binlerce yurttaş, Nutuk’u alabilmek için saatler öncesinden uzun kuyruklar oluşturdu. Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, “Buca hep ilklere imza attı. Bu kampanya da bu etkinlikte coşkusuyla bir ilk olsun. Bundan sonra tüm Türkiye’ye yayılsın istiyoruz” dedi. l Haber Merkezi C MY B www.yordamkitap.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear