Catalog

DUNYA Macron Bağdat’ı kızdırdı IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani’yi önceki gün Paris’te ağırlayan Fransa Cumhurbaşkanı Em manuel Macron’un ortak basın toplantısında ErbilBağdat arasında diyalog çağrısıyla birlik te Şii Haşdi Şabi’nin dağıtılması yönündeki çıkışı Irak’ın tepkisiyle karşılaştı. Irak Cumhur başkanı Yardımcısı Nuri el Maliki, “Fransa’nın anayasası, başka ülkelerin işlerine karışma maları gerektiğini söylüyor” derken diğer Şii siyasilerden de Macron’a eleştiri yükseldi. Pazartesi 4 Aralık 2017 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 7 ‘ABDRusya destekledi’ Gözler Astana ve Cenevre süreçleriyle birlikte Suriye krizine yönelik siyasi çözüm çabalarına çevriliyken Ankara’nın terör örgütü gördüğü PYD/YPG’ye ilişkin Moskova ve Washington’la görüş farklılıkları sürüyor. ABD’nin desteklediği, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) ana bileşeni olan YPG’den dün “Deyr ez Zor’un doğusundaki tüm bölgeleri ABD ve Rusya’nın yardımıyla IŞİD’den aldıkları” açıklaması geldi. Petrol kaynakları ve Irak’a açılan koridor olması nedeniyle stratejik öneme sahip bölgenin IŞİD’den alınması konusunda şu ana kadar ABD’nin desteği biliniyordu ancak Deyr ez Zor’un batısında Suriye ordusuyla birlikte sahada yer alan Rusya’nın doğudaki katkısına ilişkin açıklama yapılmamıştı. ‘Sahada danışmanlık’ Kimi Kürt kaynak, YPG’nin bu açıklamayı Rus askeri yetkililerinin katılımıyla düzenlenen ve her iki tarafın bayraklarının da bulunduğu bir basın toplantısıyla duyurduğu iddiasını aktardı. Açıklama YPG’nin internet sayfasından yayımlandı. Açıklamada, operasyonlara ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı uluslararası koalisyonun yanı sıra Rusya’nın da “havadan ve lojistik YPG, Deyr ez Zor’da IŞİD’e yönelik operasyonlarda ABD’nin yanı sıra Rusya’nın da kendilerine havadan ve lojistik destek verdiğini savundu Deyr ez Zor merkezinde devriye gezen Suriye ordusu güçleri. destek sağladığı; sahada da koordinasyon, danışmanlık yaptığı” belirtildi. Operasyona Arap aşiretlerin de yardım ettiği duyuruldu. Doğu bölgelerin ele geçirilmesiyle Kürtlerden ve Araplardan oluşan yerel idari meclisler kurulmasının planlandığı savunuldu. Moskova’nın planladığı Suriye Ulusal Kongresi’ne geçen ay PYD’yi davet ettiğini duyurması, ardından Ankara’nın tepkisi üzerine program hazırlığının hâlâ sürdüğü açık laması dikkat çekmişti. Sonrasında ise Suriye’nin geleceğini konuşmak üzere Soçi’de bir araya gelen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin görüşmesinden “ortak bir liste üzerinde çalışılacağı” açıklaması gelmişti. YPG’ye sağladığı silah desteği Ankara’nın sert çıkışlarının hedefinde olan Beyaz Saray ise geçen hafta “Kürt müttefiklerimize askeri destek konusunda yapılması gereken ayarla maları kapsamlı olarak inceliyoruz” şeklinde bir açıklama yapmıştı. ‘Kürt bölgesi yok’ Öte yandan Şam yönetimi, “tek taraflı eylem” olarak nitelediği Rojava’daki seçimlere eleştirilerini sürdürüyor. Rudaw’a konuşan Suriye’nin BM Elçisi Beşar Caferi, seçimleri tanımayacaklarını yineledi. Caferi, “Suriye’nin kuzeyinde Kürt bölgesi diye bir şey yok, buralar Suriye toprağı. Suriyeli Kürtlerin yaşadığı Suriye toprakları vardır” ifadesini kullandı. Geçen hafta sekizinci turu başlayan Cenevre görüşmelerine katılan Şam heyetinin, muhalefetin “Esad’sız geçiş” ısrarı nedeniyle haftasonu istişarede bulunmak üzere Suriye’ye dönmesi sonrasında ise gözler bugünkü görüşmelerin seyrinde. BM bu turun 15 Aralık’a kadar süreceğini duyurmuştu. Bu arada dün Şam yakınlarında, muhaliflerin kontrolündeki Doğu Guta’ya düzenlenen hava saldırısında 19 sivilin öldüğü savunuldu. Muhalifler bombardımandan Suriye ordusunu sorumlu tuttu. TRUMP’IN FLYNN TWEETİ Avukatı ‘hatayı’ TARTIŞMA YARATTI üstlendi ABD’de Başkan Donald Trump’un eski ulusal güven lik danışmanı Michael Flynn’in Rus ya ile bağlantıları konusunda Federal Soruşturma Bürosu (FBI) yetkilileri ne yalan söylediğini kabul edip itiraf çı olmasının ardından Washington’da sular durulmuyor. Trump konunun kendisiyle bağlantılı olmadığını söy lerken Twitter hesabından “General Flynn’i kovmak zorundaydım çünkü Başkan Yardımcısı’na ve FBI’a yalan söylemişti. Bu utanç verici çünkü geçiş sürecindeki faaliyetleri yasaldı. Gizlenecek hiçbir şey yoktu!” ifadesini kullandı. ABD basınında ‘YUotlasnuçzlYuüğrüayküaşrüş’ı yer alan kimi haberde, Trump’ın daha önce “Flynn’i Ruslarla bağlantıları konusunda ABD Başkan Yardımcısı Pence’e yalan söylediği için görevden aldığı” yönündeki sözleri hatırlatıldı. Şimdi ise “FBI’a da yalan söylediği için kovdum” ifadesini eklediği belirtildi. Ardından ise Trump’ın Yolsuzluk suçlamalarının gündemde olduğu İsrail’de hükümeti protesto amacıyla düzenlenen “Utanç Yürüyüşü”ne binlerce kişi katıldı. Bazı işadamlarından rüşvet niteliğindeki hediyeleri kabul et mek ve medya manipülasyonu yapmakla suçlanan Başbakan Binyamin Netanyahu’ya karşı tepkiler, yolsuzluk soruşturmalarının kamuoyunda gizlenmesini öngören bir yasa teklifi nedeniyle doruğa çıktı. Yaklaşık 20 bin kişinin katılımıyla Tel Aviv’de düzenlenen eylemde kimi eski kabine üyelerinin de yer alması dikkat çekti. Öte yandan, Netanyahu’nun sağ kolu olarak bilinen David Bitan hakkında devam eden bir yolsuzluk soruşturması nedeniyle ifade verdi. Bitan rüşvet, kara para aklama ve dolandırıcılıkla suçlanıyor. tartışma yaratan Twitter mesajının sorumluluğunu avukatı John Dowd üstlendi. Axios haber sitesine yaptığı Mektubu açmadan iade açıklamada “O tweet’te söyle nen şey tama Trump ile Pence geçen yıl seçim kampanyası döneminde. men yanlış” diyen Dowd, mesajı yanlışlıkla kendisinin yazıp Beyaz Saray sosyal medya direktörü Dan Scavino’ya ilet tiğini söyledi. Flynn hakkında FBI’ya Türkiye için lobi faaliyetlerine yöne lik gerekli bilgilendirmeyi yapmama suçlaması da bulunuyor. Yalan haber cezası Flynn’in geçen hafta itirafta bulunmak üzere savcıyla görüşmeye girdiği saatlerde Demokratlara yakın ABC televizyonu, eski danışmanın Ruslarla temas kurma yönündeki talimatı doğrudan Trump’tan aldığını söyleyeceğini iddia etmişti. Daha sonra yalan olduğu anlaşılan ve ABC televizyonunun özür yayımlamak zorunda kaldığı haberde imzası bulunan Brian Ross’un ücretsiz olarak bir aylığına kanaldan uzaklaştırıldığı açıklandı. ABDİran arasında tansiyonun daha da art tığı bir dönemde Amerikan Merkezi Haberalma Teşkila tı (CIA) Başkanı Mike Pompeo’dan, İran Dev rim Muhafızları’nın önde gelen komutanlarından Kasım Süleymani Süleymani’ye mektup gönderdiği açık laması geldi. Pompeo, halihazırda iki ülke arasında resmi diplomatik ilişki olmamasına karşın kendisini “kaleme sarıltan” gelişmenin arkasındaki ne denlerden biri olarak ise son dönemde Irak’ın kuzeyinde İran’ın etkinlik ara yışına girişmesini de gösterdi. ‘Kalbim kırılmadı..’ Kaliforniya’da Reagan Ulusal Savunma Forumu’nda önceki gün yaptığı konuşmada Pompeo, İran’ın yurtdışı askeri operasyonlarının başındaki Süleymani’ye mektubunda, Tahran’ın CIA Başkanı Pompeo, İran’ın önemli komutanlarından Süleymani’ye, Tahran’ın Irak’ın kuzeyi başta olmak üzere bölgede etkinliğini artırma çabasından rahatsızlık duyduklarını içeren şıdıklarını da ekledi. Konuşmasında ayrıca Pompeo, son dönemde Irak’ın kuzeyinde ve diğer böl gelerinde, Ortadoğu mektup yolladığını açıkladı. genelinde İran’ın Süleymani mektubu almayı etkinlik arayışı reddetmiş. Irak’ta artan etkisine ve ABD çıkarlarına yönelik tehdidine yönelik uyarının yer aldığını söyledi. Washington Post’un haberine göre mektubun tari Pompeo na giriştiği vurgusu da yaptı. ABD’nin Riyad ile istihbarat işbirliğini artıracağına da değindi. ‘Ne alır, ne de okurum’ hini açıklamayan Pompeo’nun “Bunu gönderdim çünkü kendisi, kontrolündeki güçlerin Irak’taki Amerikan çıkarlarını tehdit edebileceğini ima etmişti. Mektubu açmayı reddetti, dürüst olmak gerekirse bu yüzden kalbim kırılmadı” şeklindeki sözleri dikkat çekti. Pompeo, notla İran güçlerinden böyle bir saldırı durumunda ABD olarak kendilerini sorumlu tutacağı mesajını açıkça iletmek amacını ta İran medyasında daha önce dini lider Ayetullah Ali Hamaney’in yardımcısına dayanarak, ismi açıklanmayan bir CIA bağlantısının Süleymani’ye geçen ay IŞİD karşıtı operasyonlar için Suriye’nin Elbu Kemal bölgesinde bulunduğu sırada bir mektup vermeye çalıştığı iddiası aktarılmıştı. Hamaney’in yardımcısının Süleymani’nin kendisine CIA bağlantılı kişiye “Ne mektubunuzu alırım ne de okurum. Bu insanlara söyleyecek Yemen’de derin kaos bir şeyim yok” dediğini anlattığı da haberlerde yer almıştı. Reuters da konuya ilişkin, geçen ekim ayında Süleymani’nin sıklıkla IKBY liderlerine statüsü tartışmalı Kerkük’ten çekilmeleri, aksi halde merkezi Irak ordusu ve İran destekli Haşdi Şabi’nin saldırısıyla karşı karşı Başkent Sanaa’da süren çatışmalar nedeniyle gözlerin üzerine olduğu Yemen’de dün Husiler, Birleşik Arap Emirlikleri’nde, Abu Dabi’deki bir nükleer santrala cruise füzesi fır Sanaa’daki çatışmaların şiddetlenmesiyle bölgeden sivil kaçışı da başladı. ya kalacağı uyarısı yaptığına atıfta bulundu. Suriye’de de savaşın Şam lehine değişmesinde Süleymani’nin bilfiil sahada yer almasının etkili olduğu yorumları sık sık yapılıyor. Suriye ve Irak’ta IŞİD’e yönelik operasyonlar lattıklarını iddia etti. Yakın zamana kadar müttefik oldukları eski Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’e bağlı güçlerle son dönemde arası açılarak, çatışma halinde olan Husilerin bu iddiası ise günün ilerleyen saatlerinde Abu Dabi tarafından yalanlandı. Husilerin geçen ay Riyad’a fır lattığı, havada imha edilen füzenin ardından Suudi Arabistan İran’ı suçlamış, halihazırdaki Yemen’e yönelik ablukayı daha da sıkılaştırmıştı. Öte yandan, Salih’in önceki gün “saldırıları ve ablukayı sona erdirmesi halinde yeni bir sayfa açmaya hazırım” diyerek Suudi Arabistan’a zeytin dalı uzatmasının yankıları sürüyor. Riyad’ın “memnuniyetle karşılıyoruz” yanıtının ardından dün gündeme Husiler ile çatışan Salih yanlılarına destek için Suudi liderliğindeki koalisyonun hava saldırısı düzenlediği iddiası düştü. da sona gelinirken bölgede “vekâlet savaşları” eşliğinde nüfuz mücadelesi de yoğunlaşıyor. Bağdat ve Şam’a yönelik İran’ın sahada askeri desteği biliniyor. Trump yönetimi ise İsrail’in yanı sıra Suudi Arabistan’la müttefiklik yaparak İran’ın bölgede güçlenmesine muhalefetini sık sık dile getiriyor. Almanya’da sığınmacıların ülkeden gönderilmesine yönelik protestolar sürüyor. Berlin’den sığınmacılara dönüş teşviki Almanya’da hükümet, iltica başvurusu reddedilen sığınmacıların ülkelerine geri dönüşünü teşvik için yeni bir yardım programını gündeme getirdi. İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere tarafından açıklanan “Senin Ülken. Senin Geleceğin. Şimdi!” adlı programla birlikte yürürlükteki “Başlangıç Yardımı Artı” programının süresinin 28 Şubat 2018’e uzatılmış olacağı, geri dönüş kararı alan sığınmacılara kira, inşaat ve tadilat çalışmaları, mutfak ya da banyo mobilyaları gibi ihtiyaçları için 3 bin Avro maddi yardımda bulunulacağı belirtildi. Yeni programla birlikte geri dönecek sığınmacılara yapılacak yardım iki katına çıkmış oldu. Almanya’da iltica başvurusu kabul edilmeyen 115 bin sığınmacıdan 35 bini hakkında sınır dışı kararı bulunduğu, ŞubatEkim 2017 tarihlerinde geri dönüş teşvikine başvuran sığınmacı sayısının ise 8 bin 639 olduğu kaydediliyor. ABD, BM göç sözleşmesini de rafa kaldırdı ABD, göçmen ve mültecilere destek sözleşmesinden çekilme kararı aldı. ABD’nin BM misyonu tarafından yapılan açıklamada mülteci haklarının korunması, mültecilerin yeniden yerleştirilerek eğitim ve iş olanaklarına ulaşımlarının sağlanmasını içeren New York Mülteci ve Göçmenler Bildirgesi’nden çekilindiği duyuruldu. Açıklamada “New York Bildirgesi, ABD göçmen ve mülteci politikalarıyla ve Trump yönetiminin göçmenlik prensibiyle bağdaşmayan çok sayıda hüküm içeriyor” denilerek ABD Başkanı Donald Trump’ın “2018 yılında BM’de uluslararası bir mutabakat sağlanana dek” sözleşmeden çekilinmesine karar verdiği belirtildi. New York Bildirgesi, 2016’da BM Genel Kurulu’nda oybirliğiyle kabul edilmişti. Trump yönetimi daha önce de selefi Obama döneminde onaylanan Paris İklim Anlaşması’nı askıya almıştı. Corbyn rüzgârı doludizgin Britanya’da Jeremy Corbyn liderliğin deki İşçi Partisi’nin yükselişi sürüyor. Independent’ın haberinde aktarılan Survation araştırma şirketinin yaptığı son anketin sonuçlarına göre, bugün seçim yapılsa İşçi Partisi yüzde 45’le sandıkta birinci gelirken iktidardaki Muhafazakâr Parti ise yüzde 37’de kalıyor. Britanya’da bir sonraki genel seçimin tarihi 2022, ancak Başbakan Theresa May’in Brexit’in (AB’den çıkış) tamamlanacağı 2019’da görevi bırakarak ülkeyi genel seçime götürmesi de ihtimal dahilinde. “Azınlık değil, çoğunluk için” sloganıyla savunduğu sosyal politikalar nedeniyle sermaye çevrelerinin rahatsız olduğu Corbyn, geçen günlerde olası bir İşçi Partisi iktidarını tehdit olarak niteleyen yatırım bankası Morgan Stanley’le girdiği polemikle gündeme gelmişti. Füze denemesi sonrasında Pyongyang’da önceki gün de kutlamalar vardı. ‘Savaş ihtimali giderek artıyor’ Kuzey Kore’nin geçen hafta gerçekleştir diği ve tüm ABD topraklarını vurabilecek kapasitede olduğu iddia edilen balistik füze denemesi hakkında konuşan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster, savaş ihtimalinin giderek arttığını söyledi. Kuzey Kore ile bir yarışın içinde olduklarını belirten McMaster, Kuzey Kore lideri Kim Jongun’u kastederek “Bu sorunun çözümü için silahlı çatışmadan başka yollar var. Ama artık bu bir yarış ve o (Kim) daha da yaklaşıyor, çok zaman kalmadı” şeklinde konuştu. Bu arada, Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi üyesi ve Stratejik Kuvvetler Alt Komitesi Başkanı Mike Rogers, Füze Savunma Ajansı’nın ABD’nin batı kıyılarına THAAD füze savunma sistemlerini konuşlandırmak üzere çalışma yaptığını iddia etti. Pyongyang ise Güney Kore ile ortak yapılacak hava tatbikatı nedeniyle ABD’yi “savaş kışkırtıcısı” olmakla suçladı. Kuzey Kore’nin resmi yayın organı Rodong gazetesinin baş yazısında “Bu, Kuzey Kore’ye karşı açık ve topyekun bir provokasyondur ve her an bir nükleer savaşa neden olabilir” denildi. C MY B