26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 31 Aralık 2017 EDİTÖR: Özgür Özkü / ASLAN YILDIZ TASARIM: ilknur filiz ‘12 Eylül gibi’ haber 5 CHP lideri Kılıçdaroğlu, 12 Eylül darbesine benzer bir süreç yaşandığını belirterek ‘O dönem sıkıyönetim bildirileri, şimdi KHK yayımlanıyor’ dedi CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “12 Eylül darbesinin bir benzerini yaşıyoruz. O yıllarda Kenan Evren ve arkadaşlarının yaptıklarına bir de şimdi Erdoğan ve arkadaşlarının yaptıklarına bakın hiçbir farkı yok. O dönem sıkıyönetim bildirileri yayınlanıyordu, şimdi KHK yayımlanıyor. Bu ülkenin dinamik güçleri var. Bu ülkenin aydınları var. Biz asla ve asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Bedel mi ödenecek gerekirse ben o bedeli ödeyeceğim. Bedel ödemekten kaçınmayıp çekinmeyeceğiz. Bu ülkenin insanı baskıdan bıktı. Milletvekilleri, gazeteciler, STK yöneticileri hapisteyse o ülkede demokrasi yoktur. Ülke 20 Temmuz darbe sürecini yaşamaktadır” dedi. FETÖ ile mücadele yok CHP Adana il kongresinde konuşan Kılıçdaroğlu, OHAL rejimini eleştirerek “15 Temmuz darbe girişimine hep beraber karşı çıktık. Niye karşı çıktık? Demokrasiyi yok ettikleri için. Şehitlerimize de gazilerimize de çok şey borçluyuz. 20 Temmuz’da OHAL ilan edildi bugün geldiğimiz noktada kimsenin FETÖ ile falan mücadele ettiği yok. Bugün geldiğimiz noktada devlet bir kişinin tek eline teslim edilmiştir. Bugün Türkiye’de kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Ben bunu söylediğimde kıyamet koptu. Eğer bir ülkede suçluyu hâkim değil de siyasi otorite belirlerse o ülkede yargı bağımsızlığı yoktur. Dünyanın bütün demokrasilerinde kimin suçlu olup olmadığına hâkim karar verir. 20 Temmuz sonrası artık Türkiye’de kimin suçlu olup olmadığına önce birileri karar veriyor” diye konuştu. ‘Kavga istemiyorum’ CHP içinde kavga istemediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bir CHP’li çıkar ‘Ben ne olacağım’ derse derhal CHP’den istifa etsin. Memleket hangi halde ben ne olacağım arayışı içindeler. Ben ne olacağım diyenler varsa gitsinler o partiye. Bizim mücadelemiz işçinin mücadelesidir, gazetecinin, hapisteki milletvekillerinin mücadelesidir. Ben ne olacağım, hangi listeye geleceğim? Delege hesabı yapanların partide işi yoktur. Parti içinde asla kavga istemiyorum. Birbirine sırtını dönenlerin hiçbirisi bu partide bir yere gelmeyecektir. Zaten kurultaydan sonra tüzük kurultayı yapacağız. Herkesin her telden konuştuğu değil herkesin Türkiye’nin sorunlarını konuştuğu bir tüzük yapacağız ve herkes aynı dili konuşacak. Parti içinde asla kavga istemiyorum. Birbirine sırtını dönen insanların hiçbirisi bu partide bir yere gelemeyecek” dedi. l DHA/İHA 2019’da yapılacak 3 seçimde de herkesin “Türkiye’yi kim çekip kurtarır” diye düşünmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu “Bugün geldiğimiz nokta parti noktasını aştı, Türkiye bekası sorunudur. Herkesin oturup düşünmesi lazım. 2002’ye ve 2017’ye baksınlar” dedi. Şehit babasını ziyaret etti Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Adana il kongresinin ardından Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde tedavi gören bir şehit babasını ziyaret edip geçmiş olsun dileklerinde bulundu. CHP’li barış YARKADAŞ’TAN ENİS BERBEROĞLU’NA ZİYARET ‘Adalete olan inancını koruyor’ CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, CHP’nin tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu’nu Maltepe Cezaevi’nde ziyaret etti. Yarkadaş, “Milletvekili arkadaşımız, ağabeyimiz Berberoğlu’nun morali de sağlığı da yerinde. Her türlü olumsuzluğa rağmen, adalete olan inancını koruyor. Berberoğlu Davası, Türkiye’de gazetecilerin ödediği bedelin sembollerinden biridir ve tarihe de öyle ge çecektir” dedi. Gazetemiz çalı şanı Emre İper’in tam 267 gün cezaevinde haksız yere tutulduğunu da anımsatan Yar kadaş, “Emre İper’in gasp edilen günlerinin hesabını kim Enis Berberoğlu Medyaya baskı raporu Cezaevlerinde 200’e yakın gazetecinin olduğunu anımsatan Yarkadaş, “Basın mensupları, tarihin en karanlık ve baskıcı dönemini yaşıyor. AKP, gazetecilerin aldığı nefesi bile suç sayıyor. Meslektaşlarımız 2017’de adeta boğuldu” dedi. Hazırladığı 2017 Yılı Medya Raporu’ndaki bilgile ri paylaşan Yarkadaş, 173 gazetecinin gözaltına alındığını, 66 gazetecinin tutuklandığını, 99 gazeteci hakkında soruşturma açıldığını, 49 gazeteciye dava açıldığını, 63 gazeteciye 76 yıl hapis cezası verildiğini, 29 gazetecinin toplam 250 bin TL para cezasına çarptırıldığını belirtti. verecek? Emre, Cumhuriyet’te çalıştığı için cezaevinde tutuldu. İktidar bu haksızlık için İper’den özür dileyecek mi? Sadece Emre değil, Akın Atalay, Ahmet Şık ve Murat Sabuncu da haksız yere cezaevinde tutuluyor. İsimlerini saymakla bitiremeyeceğimiz 200’e yakın gazeteci de tıpkı Ahmet gibi özgürlüğünden mahrum ediliyor ve ağır bedeller ödüyor” dedi. Gerçeğin peşinde koşan sayılı medya kuruluşunun sadece adli değil, ekonomik baskı altına alındığını da belirten Yarkadaş, “AKP’li olmayan basın ku ruluşları, kamu kurumlarından tek bir ilan ya da reklam bile alamıyor. İlanların tamamı yandaş medyaya gidiyor” dedi. Cumhuriyet, Sözcü, Korkusuz, Evrensel, Birgün, Yeniçağ ve Anayurt gazetesi ile HALK TV, FOX TV ve TELE 1’in kamu reklamlarından faydalanamadığını belirten Yarkadaş, “Bu kurumların tek suçu iktidarın yanlışlarını söylemek. Bu yüzden ilan alamıyor, başta THY olmak üzere, hiçbir kamu kurumunun desteğini görmüyorlar” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet HDP’de kritik toplantıolağan kongre öncesi YENİ DÖNEM TARTIŞılacak PANKART İNCELEMESİ Kongreye polis baskını MAHMUT LICALI HDP’nin 3. olağan kongresi öncesi; yeni dönemde nasıl bir politika izlenerek, nasıl bir söylem oluşturacağına yönelik parti içinde tartışmalar sürüyor. HDP’nin 11 Şubat 2018’de Ankara Arena’da gerçekleştirilecek kongresi öncesinde partinin yetkili organlarında başlayan toplantılar yeni yılla birlikte parti tabanının katılacağı konferanslara dönecek. Yeni yılın başında 34 ocak tarihinde HDP’li vekillerin katılımıyla kongre konusunda toplantı yapılacak. İki gün sürecek toplantıda HDP’nin yeni döneme ilişkin nasıl bir söylem geliştirmesi gerektiği, HDP’nin yeni döneme ilişkin politikalarının nasıl olması gerektiği gibi önemli konular ele alınacak. Edinilen bilgiye göre HDP’nin yeni döneme ilişkin geliştireceği politik söylemin başında OHAL’in sona erdirilmesi 2019 AÇIKLAMASI Alman Bild gazetesinin sorularını yanıtlayan Demirtaş, “2019’daki seçimlerde hapishaneden çıkıp aday olabileceğinize inanıyor musunuz?” sorusuna “Ben bir mücadele insanıyım. Herhangi bir yere aday olup olmamam önemli değildir. Koşullarım ne olursa olsun insan hakları, demokrasi ve barış için mücadele etmeye devam edeceğim. Şu anda herhangi bir görev için aday olma gibi bir planım yok” yanıtını verdi. Demirtaş nin geleceği ifade ediliyor. HDP; OHAL’in sona erdirilmesi ve demokratik koşullara dönülmesi için demokratik bir seferberlik sürecinin başlatılması ve bu kapsamda farklı politikaların gündeme gelebileceği dile getiriliyor. Söz konusu toplantının ardından HDP, ocak ayı boyunca gerçekleştirilecek 15 farklı toplantıyla parti tabanıyla bir araya gelecek. Konferansların ardından şubat ayının başında ise Ankara’da 34 Şubat tarihlerinde merkezi bir konferans düzenlenerek kongre öncesi partinin nasıl bir politika izleyeceği ve söylem oluşturacağı konuları netlik kazanmış olacak. Demirtaş’la devam HDP’nin yeni döneme ilişkin nasıl bir politika oluşturacağının yanı sıra partinin 2019’a kimin liderliğinde gideceği de merak ediliyor. Parti içinde bu konuda kesin bir karar verilmemesine karşın, Edirne Cezaevi’nde tutuklu olan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la yola devam edilmesi yönündeki eğilim öne çıkıyor. 34 Ocak tarihinde milletvekillerinin katılımıyla gerçekleştirilecek toplantıda bu konuda daha kesin bir söylemin oluşması da bekleniyor. l ANKARA DBP Diyarbakır İl Başkanlığı’nın dün kongresini düzenlediği HDP Diyarbakır il binasına kongrenin ardından polis tarafından baskın düzenlendi. Binanın çevresi zırhlı araç ve özel harekât polisiyle çevrildi. Polisler, kongredeki pankartları inceledikten sonra binadan ayrıldı. l DİYARBAKIR/ Cumhuriyet Ne şeriat ne de darbe Tarihe not düşmek için 13 Tankların Sincan’dan geçmesinden sonra olup bitenleri izliyor mu larımız ve aydınlarımız, şeriatın ayak seslerini Sincan’daki olaya kadar görmezlikten gel sunuz? diler... DYP’liler koro halinde “laiklik” Hatta kimi aydınlarımız şe üzerine her ortamda konuşu riatçılarla “demokrasi” adına yorlar. uzlaşmak istediler. Onlarla uz Diyorlar ki: laşıp birlikte yaşamanın yollarını “Biz laiklikten asla ödün ver aradılar. meyiz. Eğer RP bunu yaparsa Biz ne dedik yıllardır bu kö hükümeti bozarız...” şede? Acaba kim kimi kandırıyor? Şunu: Kandırılan, toplumun demokra “Şeriatçılar demokrasi düş tik dinamik güçleri... manıdır, bunlarla uzlaşılmaz...” Refah Partisi’nin “ekmeğine Bakın şimdi şeriatçılar gerçek yağ süren” DYP’Ii ve ANAP’lı yüzlerini gösterdiler ve “Biz de lar değil miydi? Milli Eğitim mokrasi istemiyoruz, uzlaşma Bakanlığı’nda, emniyet örgü dan yana değiliz” diye açık açık tündeki “şeriatçı yapılanma” bu yazmaya başladılar... iki partinin desteğinde olmamış İşte bir şeriatçının köşesinde mıydı? çıkan yazısından bir bölüm: RP’nin DYP’yi teslim aldığı “Hatır için demokrat görün bir gerçekti. Devlet için de en mek sahtekârlık olurdu. Çünkü geç bir yıl içinde “şeriatçı ör ben kuldum. O vatandaştı. gütlenme” tamamlanacaktı... Ben ilahi nizama inanıyordum; O zaman ne olacaktı? o beşeri düzene inanıyordu. Sıra Türk Silahlı Hangi noktada buluşacaktık? Kuvvetleri’ne gelecekti... Demokrasiyi kökten reddetmek RP her şeyi çok önceden benim için bir iman ve itikad planlamıştı. Mustafa Kemal meselesiydi...” Atatürk ve arkadaşlarının can Şeriatçı açık açık neyi amaç larıyla, kanlarıyla kurduğu laik ladığını, laik demokratik Türkiye demokratik Cumhuriyeti ele ge Cumhuriyeti’ne nasıl baktığını çirmek için yapılacak işler belirli anlatıyordu yukarıdaki açıkla bir zaman birimine bağlanmıştı. masıyla. Ama bizim meslektaş Türk Silahlı Kuvvetleri’ne el atıl larımız bu kişilerle uzlaşmak dığında “şeriata giden yol”da ve anlaşmak için nedense hiçbir engel kalmayacaktı. O çaba göstermeyi demokrasi nedenle de Refah kendilerine bilinci sanıyorlardı... yakın subaylarla öteden beri HHH ilişki içindeydi. Ordu içindeki Şeriatçı basın aylardır Türk Nurcu subay ve astsubaylarla Silahlı Kuvvetleri’ni “din düş “dirsek teması”nı öteden beri manı” olarak gösteren yayınlar sürdürdüğü de bir gerçekti... yapmıyor mu? Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Yapıyor!.. örgütlenmesiyle tanınan bir Genelkurmay Başkanı Orge tarikat şeyhiyle, söylenenin neral İsmail Hakkı Karadayı’ya tam tersine yakın ilişkiye girdiği “Konuş Karadayı” diye tehdit belirtiliyordu Refah Partisi’nin. savuranlar, Tuğgeneral Doğu İlk aşamada Hava Kuvvetleri Silahçıoğlu’nu “Cami yıkıyor” Komutanı Orgeneral Ahmet diye yalan haberlerle “şeriatçı Çörekçi’yi emekli etmek için güçlere” hedef gösterenler dün çok önceden DYP kanadıyla de şu başlığı attılar: işbirliği bile yapılmıştı. O tarihte “Demirel’den camiye tavır...” tarikat şeyhi, Orgeneral Ahmet Şeriatçılar, RP desteğiyle Çörekçi’yi harcamak için şu bir askeri darbe kışkırtıcılığı savı ortaya atmıştı: yapıyorlar. RP’nin amacı “vuru “Darbe yapılacağı duyumları şarak” DYP ile ortaklığı bozup alıyoruz...” erken seçime gitmek. Bunun Tarikat şeyhi bu durumu sa için toplumu ikiye bölmeyi dece üç dört gazeteciye açık amaçlıyorlar... lamış, bu gazetecilerin daha Göreceksiniz bir süre sonra sonra birileri tarafından kulağı “bir şeriat fişeği”ni daha ateşle çekilmişti... yip ortalığı yeniden karıştıra Acaba tarikat şeyhi niçin caklar... Orgeneral Ahmet Çörekçi’yi RP’nin taktiği toplumu bölüp hedef seçmişti? şeriata giden yolu açmaktır... Nedeni açıktı. Çünkü tarikat Türkiye’de demokrasi yanlısı şeyhi yıllardır Eskişehir Hava hiç kimse darbe çığırtkanlı Üssü’nde özellikle astsubay ğı yapmıyor. Ama herkes ları çok iyi örgütlemişti. Bekâr Türkiye’de şeriatçı yapılanmayı astsubayların ev kiralarını bile varoşlardaki şeriatçıların “silahlı o tarikat şeyhinin adamları milis kuvvetleri” oluşturduğunu ödüyordu. Atatürkçü ve yurt görüyor. Onun için, şeriat sever olarak bilinen Orgeneral çıların Sincan’daki tankların Ahmet Çörekçi’nin Hava Kuv geçis¸inden sonra “demokrasi vetleri Komutanlığı’na geti çığlığı” atmalarına da kimse rilmesi, tarikat şeyhinin canını inanmıyor... çok sıkmıştı... Biz ne şeriat ne de darbe HHH istiyoruz. Ne şeriat istiyoruz ne de İsteğimiz, demokratik güç askeri darbe!.. lerin şeriata karşı uyanık olma Ama Türkiye’de şeriatın sıdır. giderek ivme kazandığını gör memek ve tepki göstermemek Bu yazı 8.2.1997 tarihinde safdillik olur. Kimi meslektaş yayımlanmıştır. (H.Ç.) Kılıçdaroğlu’na adaylık desteğiTekinBingöl CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir televizyon programındaki, “Cumhurbaşkanı adaylığı olabilir. Yeri ve zamanı gelince, araştırmalar yapılır, parti içinde bunu konuşuruz ve karar verilir” sözleriyle ilgili olarak Kahramanmaraş’ta konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, “Genel Başkanımız, bir partinin genel başkanı olmaktan öte bir siyasi lider, önemli bir siyaset adamı. Söylediklerinin hepsi çok gerçekçi ve somut söylemler olduğunu herkes görüyor. Ayrıca Türkiye’de ‘Adalet Yürüyüşü’ gibi çok önemli bir etkinliğe imza atmış bir siyasi lider. Artık böyle bir siyasi liderin toplumun her tarafından kabul gördüğü herkesçe malum. Parti içinde Sayın Genel Başkanımızın adaylığıyla ilgili farklı düşünceye sahip olacak hiç kimsenin olacağını düşünmüyorum. Kamuoyunda da böyle olumlu bir yaklaşım söz konusu. Ama daha erken, seçim normal tarihte yapılırsa zaten epey bir zamanımız var” dedi. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear