26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA ‘Gözaltına almayacağız, eğiteceğiz’ İran’da “İslami kuralların uygulanmasıyla ilgili polis denetiminde yumuşamaya gidileceği” açıklandı. Tahran polis şefi Tuğgeneral Hüseyin Rahimi, “Başkentte bundan böyle İslami kurallara uygun davranmayanlar gözaltına alınmayacak ya da haklarında dava açılmayacak” dedi. Rahimi, başkentte “100’den fazla rehberlik merkezi olduğuna” işaret ederek “artık cezaya değil eğitime öncelik vereceklerini” söyledi. Uygulamada “yumuşamanın” hangi alanlarda olacağına ilişkin bilgi vermezken Batı basınında değişikliğin asıl olarak başörtüsü, kıyafet kurallarının uygulanmasıyla ilgili olacağı yorumları yapıldı. Nisan 2016’da “ahlak polisinin, 7 bin uygunsuz örtünme vakasını” raporladığı açıklanmıştı. Cuma 29 Aralık 2017 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: BAHADIR AKTAŞ UNICEF: ÇATIŞMA BÖLGELERİNDE Çkoorcuuykalmaraı ydiınke 2017 KÂBUS YILI Dünyanın dört bir yanında süren savaş, çatışmaların en büyük mağdurları yine çocuklar... Şiddet, yokluk, yoksunluk sarmalında pek çoğu korunmasız... Yetişkinlerin kanla giriştikleri mücadelede ateşin, acımasızlığın hedefindeler... Hayatta kalabilen kimi ailesini yitiriyor, evinden yurdundan oluyor, kimi kaçırılıyor, kimi savaş bölgelerine eli silahlı zorla sürülüyor, “ intihar bombacısı” yapılıyor, “canlı kalkan” olarak kullanılıyor, cinsel saldırıların hedefi oluyor... “Zorla evlendirilmeden” alıkoymalara, minik bedenleriyle ucuz işgücünün kurbanı yapılmaya uzanan dehşet hikâyelerinin içinde kendilerini buluyor. Bir yılı geride bırakırken Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), 2017’nin çatışma bölgelerindeki çocuklar için “kâbus yıl” olduğuna dikkat çekiyor. Örgütün çocuklara yönelik saldırıların 2017 tablosu yorumu ise “ulaştığı seviye şoke edici”... İntihar bombası, canlı kalkan... UNICEF’in raporuna göre, radikal grupların kaçırdığı çocuklar giderek daha fazla “silah olarak” kullanılmaya başlandı. Nijerya’da köktendinci Boko Haram örgütünün geçen yıla göre 5 kat daha fazla anlamına gelen, 135 çocuğu bu yıl “intihar bombacısı” olarak kullandığı raporda gözler önüne serildi. Binlerce ölümün yaşandığı Irak ve Suriye’de ise çocukların “canlı kalkan” olarak kullanıldığına işaret edildi. Silahlı grupların elinden kurtarılan kimi çocuğun ise bu kez güvenlik güçleri tarafından istismarın hedefi olduğu vurgulandı. 27 milyon çocuk eğitimden yoksun Rapora göre, uluslararası hukukun yerle yeksan olduğu Irak, Suriye, Yemen, Nijerya, Güney Sudan ve Myanmar “çocukların çatışmanın merkezine çekildiği” başlıca ülkeler arasında. Çocukların güvenliklerinin yanı sıra eğitim konusunda da yetişkinler dünyası ağır bir utanç tablosuyla karşı karşıya. Çatışma bölgelerinde yaşayan yaklaşık 27 milyon çocuğun okula erişimi en Binlerce ölüm... ‘Pazarlık kozu YAPILMAsın’ n Yemen’de 5 binden fazla çocuk hayatını kay Suriye’nin başkenti Şam yakınlarındaki muhaliflerin kontrolündeki, ordunun kuşatması altında Doğu Guta’ya yönelik Kızılhaç arabuluculuğuyla başlayan hasta tahliyeleri sürüyor. Kentte etkin olan “İslam Ordusu”nun 29 rehinenin serbest bırakılmasına karşılık kritik durumda olan 29 hastanın Şam’a nakledilmesi uzlaşısına ilişkin şu ana kadar 16 kişinin bölgeden çıkarıldığı duyuruldu. Doğu Guta’da 130’u çocuk olmak üzere 500 acil tıbbi müdahaleye muhtaç hastanın olduğuna işaret ediliyor. Tahliyelerle ilgili konuşan Birleşmiş Milletler’in (BM) Suriye’deki insani yardım koordinatörü Jan Egeland, “Eğer hasta çocuklarla gözaltındakileri takas ediyorsanız, aranızdaki mücadelede çocukları pazarlık kozu haline getiriyorsunuz demektir” dedi. Çocukların tahliye edilme haklarına saygı duyulması çağrısında bulundu. betti ya da yaralandı. 1.8 milyon çocuk yaşam müca delesi veriyor. n Afganistan’da bu yılın ilk dokuz ayında 700 çocuk öldürüldü. n Nijerya’da Boko Haram örgütü, en az 135 çocuğu “intihar bomba cısı” olmaya zorladı. n Myanmar’daki Arakanlı Müslüman çocuklar da sistematik olarak şiddete maruz kaldı, yerlerinden edildi. n Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki mezhep çatışmalarında çok sayıda gellendi. Milyonlarca çocuğun savaş, çatış ifadesi de dikkat çekti. çocuk cinsel saldırıya uğradı, silahlı gruplarca kaçırıldı, “çocuk asker” maların yarattığı engellerle gıda, temiz su, hijyen, sağlık konularında ölümcül tehdit ‘Bin çocuk kayıp’ olarak kullanıldı. n Demokratik Kongo altında olduğu, açlık, hastalık, travmalarla boğuştuğu belirtildi. UNICEF, çocuklara yönelik şiddetin durması, okul, hastane sivil hedeflerin vurulmaması konusunda çatışma bölgelerindeki tüm aktörlere uluslararası yasaları uyma çağrısını yineledi. Çocukların evlerinde, okullarında ve oyun alanlarında saldırıya uğradığını söyleyen UNICEF Öte yandan, Almanya Kı Cumhuriyeti’nde 850 bin ço zılhaçı, bu yıl kayıp olarak kayıtlara geçen 2 bin 700 sığınmacıdan 1000’inin çocuk olduğunu duyurdu. Die Welt gazetesinin haberine göre, kayıp sığınmacıların ailelerinin cuk evlerini terk etmek zorunda kaldı. n Somali’de 2017’nin ilk 10 ayında yaklaşık 1800 çocuk çatış ma alanlarına gönderildi. n Güney Sudan’da silahlı gruplarca 19 bi yaptığı ihbarlara göre belirlenen ni aşkın 18 yaş altı Direktörü Manuel Fontaine’in “Yaşananla bu sayılar 2014 yılına göre nere “çocuk asker” rın ‘yeni normal’ olmasına izin veremeyiz” deyse üç katı. yapıldı. Putin dün Suriye’de konuşlu askerlere yönelik etkinlikte Savunma Bakanı Şoygu ile kadeh kaldırdı. IŞİD Kâbil’de vurdu Rusya’dan Erdoğan’a Esad tepkisi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki gün Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad için kullandığı “terörist” ifadesine Kremlin ve Şam’dan tepki yükseldi. Erdoğan’ın sözleriyle ilgili konuşan Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, Suriye hükümeti yetkililerinin ülkelerini Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde temsil ettiğini belirterek “Bu değerlendirmenin hukuki bir dayanağı yoktur, bu söylemler temelsizdir” ifadesini kullandı. Suriye devlet ajansına açıklama yapan Suriye Dışişleri Bakanlığı yetkilisi ise Erdoğan’ı “Suriye ve halkına karşı suç işlemekle” itham etti. Putin: Hemen orada yok edin Rusya’nın St. Petersburg kentinde önceki gün bir markette gerçekleşen, 13 kişinin yaşamını yitirdiği saldırının “terör eylemi” olduğu duyuruldu. Suriye’de görev yapan Rus askerleri için Kremlin’de yapılan ödül töreninde konuşan Putin, bir marketin dolabına bırakılan şarapnelli bombadan kaynaklandığı anlaşılan patlamaya işaret ederek “Hepinizin bildiği gibi dün St. Petersburg’da bir terör eylemi oldu” ifadesini kullandı. Suriye’de “önleyici saldırı” yaptıklarını, IŞİD’e katılan Rus vatandaşlarının dönüşüne izin verirlerse tehlikenin büyüyeceğini belirtti, “cihatçılarla mücadelede kararlılık” mesajı verdi. Putin, güvenlik güçlerine yönelik bir tehdit söz konusu olursa “kararlı davranılması, tutuklama yapılmaksızın haydutların hemen orada ortadan kaldırılması” yönünde talimat verdiğini de açıkladı. Şii merkezini hedef alan saldırılarda en az 41 kişi yaşamını yitirdi Afganistan’ın başkenti Kâbil’de dün Şii’lerin kullandığı bir kültür merkezi IŞİD’in kanlı saldırısının hedefi oldu. Sabah saatlerinde art arda düzenlenen saldırılarda 2’si çocuk en az 41 kişi yaşamını yitirdi, 84 kişi de yaralandı. Kâbil’in batısındaki 13’üncü bölgede bulunan kültür merkezinde aynı zamanda “Afgan Sesi” adlı medya kuruluşunun ofisinin de bulunduğu gündeme yansıdı. Görgü tanıkları ilk olarak intihar saldırısının düzenlendiğini, ardından yaralılara müdahale sırasında iki patlamanın daha gerçekleştiğini anlattı. Saldırılar sırasında kültür merkezinde SSCB’nin Afganistan’ı işgalinin yıldönümüne ilişkin bir etkinliğin düzenlendiği de iddialar arasında. Birleşmiş Milletler verilerine göre, Afganistan’da 2016’nın başından bu yana aralarında camilerin de olduğu Şii hedeflerine yönelik IŞİD tarafından düzenlenen saldırılarda en az 700 kişi yaşamını yitirdi veya yaralandı. Kurban yakınları acıya boğuldu. ‘İşgalin parçası olmayacağız’ ABD yönetiminin Kudüs kararının ardından Filistinlilerin protestolarına sert müdahalede bulunan İsrail’de 63 genç “hükümetin ırkçı politikalarını onaylamakla” suçladıkları orduya katılmayacaklarını ortak bir mektupla duyurdu. Yedioth Ahronoth gazetesinde ya UKRAYNA’DA ‘ESİR TAKASI’ Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı “Donetsk ve Lugansk Cumhuriyetleri” ile Kiev yönetimi arasında, ülkede krizin patlak verdiği 2014’ten bu yana en büyük “esir takası” yapıldı. Eylül 2016’dan beri ilk olan ‘esir takasında’ ayrılıkçı güçlerin 73 Ukraynalıyı serbest bırakmasına karşılık Kiev de 233 ayrılıkçıyı teslim etti. Sayıların daha önce açıklanan rakamlardan az olmasının nedeninin çok sayıda Ukraynalı tutsağın geri dönmek istememesi olduğu savunuldu. yımlanan ve “Bibi” lakaplı Başbakan Binyamin Netanyahu ile Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot’a hitaben kaleme alınan mektupta “Farklı bölgelerden ve sosyoekonomik koşullardan gelen gençler olarak bizler hükümetin zulüm ve işgal koluna katılmayı reddediyoruz” Batı Şeria’daki Filistinlilerin protestolarında İsrail güçlerinden yine gözaltılar geldi. ifadeleri kullanıldı. Bibi’den ‘teşvik’ fonu Mektubu imzalayanlar arasında askere gitmeyi reddettiği için hapis yatmakta olan 20 yaşındaki Matan Helman da bulunuyor. Öte yandan, ABD’nin BM’de Kudüs konusunda kendileri aleyhine karar alacak ülkelere yardımları kesme tehdidinin yankıları sürerken İsrail’den de “az gelişmiş ülkelere yardım” adı altında 50 milyon dolarlık bir fon hamlesi geldi. Fonun, elçiliklerin Kudüs’e taşınmasını “teşvik” amacıyla kullanılabileceği düşünülüyor. Hakkında rüşvet almak ve medya kuruluşlarını manipüle etmek gibi suçlardan soruşturmalar devam eden Netanyahu’yu koruyacağı düşünülen bir yasa tasarısının ise önceki gün İsrail parlamentosundan geçtiği haberi gündeme yansıdı. 13 Suriye’nin senesi 2017 hiç şüphesiz Suriyelilerin senesi. Geçip gitmekte olduğumuz seneye, kanımca Suriyelilerin İslamofaşizmle gelen barbarlığı mağlup etmesi damgasını vurdu. Zaferin en sembolik görüntüleri, sancılı kuşatma senelerinin tersine çevrilmesinin ardından 2016 Aralık sonunda gelen özgürleşmenin yıldönümünde Halep’ten, Humus’tan, Şam’dan gelen Noel ve yeni sene kutlamalarıydı. HHH Batı medyası, siyasal İslam yatırımına dair mağlubiyet sendromunun tezahürü olsa gerek, pek az yer verdi bu görüntülere. Yakılan yıkılan evlerin, dükkânların, restoranlar ve kültür merkezlerinin, kiliselerin onarıldığı, Noel ağaçları altında çocukların neşeyle koşuşturduğu, gönüllü ekiplerin çocuklara hediyeler ve her kesimden ihtiyaç sahiplerine kıyafetler dağıttığı görüntülere fazla itibar etmedi. Oysa siyasal İslamcıların tek tip dayatmalarına karşılık Suriye’nin seküler idaresi altında her kökenden insanlardan oluşan ezici nüfus çoğunluğu, hayatlarını yeniden tesise çalışıyorlar. Herkesin bildiği hakikat şu: Suriye’de Noel de, yeni bir seneye girmenin coşkusu da yaşanabiliyor, çünkü Batı destekli cihatçılar kaybettiler. Yeniden birbirlerinin ibadethanelerine gitmeye alışkın olan, dinlerarası evliliklerin garipsenmediği, kendisini salt Müslümanların değil “Suriye’nin başmüftüsü” diye anan, Hıristiyanlardan bir danışmanı bulunan Ahmet Bedreddin’in ayinlere katıldığı bir memleket var. Sorunları bitmemiş olabilir, ama iradeleri ortada. Eskisinden daha iyisini tesis etmenin yollarını aramak için varoluş savaşından alınlarının akıyla çıktılar.   HHH Dolayısıyla “Ruslar yaptı, İranlılar yaptı” gibi mazeretlerin son tahlilde hiçbir hükmü de yok. Onlar 2011’den bu yana dünyanın dört yanından dış güçlerin akıttıkları para ve silahlar eşliğinde sınırları kevgire çevrilmiş bir ülkeyi hastalıklı ideolojileri için enkaza çevirenlere karşı, ancak 2013’te, 2015’te devreye girerek direnişe destek verip sonucu etkilediler elbette. Şimdi görünen o ki, 2018’de yine Suriye ordusu eşliğinde bir sonraki hedefleri İdlib’de şeriat idaresi kurmuş El Kaide ve bağlantılı güçler olacak. Rusya Genelkurmay Başkanı Gerasimov, ateşkese şiddetle karşı çıktıklarını belirttiği bu güçler için “Bu durumda yok edilmeliler” diye boş yere konuşmadı. Ortadoğu’da mütemadiyen “kaş yaparken göz çıkartan” dünyanın büyük gücü ABD ise “IŞİD’le savaş” gerekçesiyle girdiği ve IŞİD’in bir toprak parçasındaki fiziki varlığının artık bitirildiği bölgede uluslararası hukuka aykırı olarak belki bir süre daha kalabilir. Ancak dört bir yandan husumetle çevriliyken bunu sonsuza dek sürdüremeyecekleri de aşikâr. HHH Bu tabloda Suriyelilerin karşısında, gizleyip saklamaya gayret gösterseler de damarına kadar mezhepçi, yobaz, yasakçı, amaca gidecek her yolu mubah gören, fırsatını buldu mu kendi gibi olmayan her kesimi yok etmeye çalışan siyasal İslamcılığın oluşturduğu bir “garabet” var. Suriye savaşında bir zamanlar müttefik olan bu güçler, mağlubiyete uğratıldıklarından beri giderek açık bir biçimde birbirine düşmekteler. 2018 kuvvetle muhtemel ki esas bu cephenin kapışmalarıyla geçecek. HHH Suriyeliler 21’inci yüzyılın Nazizmi karşısında ilk direnci sergilediler. Eğer hayatta kalma savaşlarını kazanmamış olsalardı, tıpkı bugün Libya’da Trablus yakınlarında göçmenlerin köle olarak satılmalarında gördüklerimizin benzerini izleyecektik. “Nasıl yaşarlarsa yaşasınlar, yeter ki benim neoliberal düzenimin parçası olsunlar” şiarlı Batı’ın hegemonik güçlerine “meze olacaklardı”. Olmadılar. Zihniyetleri kirletip kötülüğü örgütleyen bu ideolojiye karşı düşünen, soran, doğruyu eğriyi ayırt eden, insanca yaşamak isteyen herkes, bu bölgede el mahkum kendi mücadelesini verecek. 2017’nin son yazısında, 2018’in bu kötülüğün topyekun temizlendiği bir sene olması umuduyla... Bütün okurlarımıza mutlu seneler. Yine siviller hedef Suudi Arabistan destekli koalisyonun geçen salı günü Yemen’e yönelik saldırısında bir pazar yeri ile çiftliğin hedef olduğu, 14’ü aynı aileden 68 kişinin yaşamını yitirdiği duyuruldu. BM, Yemen’de Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun bombardımanlarıyla son 10 günde 109 sivilin katledildiğini açıkladı. Örgüt yetkilisi Jamie McGoldrick, “absürt” olarak nitelediği savaşta “Suudi liderliğindeki koalisyon dahil tüm tarafların insan hayatını tamamen göz ardı ettiğini” söyledi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear