26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 24 Aralık 2017 4 Yoksa FETÖ hâlâ iktidarda mı? Mustafa Fehmi Kubilay’ın 23 Aralık 1930’da laik Cumhuriyet karşıtları tarafından, vahşice şehit edilmesinin yıldönümünde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın imzasıyla yayımlanan bildiride, önceki yılların aksine, laikliğe vurgu yapılmaması eleştirilere de yol açtı. Hulusi Akar’ın laiklik konusundaki çekingenliğini anlamak zor değil. Asker olup da laiklik konusundaki kaygılarını dile getirenler hep Fethullahçılar tarafından kumpas davalarının içine sürüklenmişlerdir. Ergenekon, Balyoz ve onların foyası meydana çıkınca ardından gelen 28 Şubat davalarından bahsettiğimi anlamışsınızdır sanırım. HHH Bu hafta, şu anda FETÖ’cülükten tutuklu eski savcı Mustafa Bilgili’nin hazırladığı iddianame doğrultusunda Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmakta olan ve sanıklarının altmışı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen, 28 Şubat davasıyla ilgili son gelişmeleri izlerken yıllar öncesine gittim. 1990’ların Erbakan’ın iktidar döneminde Antalya’da Akdeniz Üniversitesi’nin düzenlediği laiklik ile ilgili bir toplantıdaydım. Katılımcılar arasında laiklik karşıtı tehditleri yakından izlediği anlaşılan eski Harp Akademileri Komutanı Emekli Orgeneral Kemal Yavuz da vardı. Bir ara söz Fethullah Gülen’e gelince Kemal Yavuz şunları söyledi: Bütün bu laiklik karşıtı tehditler içinde en tehlikelisi kuşkusuz Fethullah Gülen’dir ve baş düşmanı kendisiyle amacı arasında bir engel olarak gördüğü TSK’dir. HHH Rahmetli Kemal Yavuz haklıydı. Fethullahçılar, AKP tarafından iktidarın köşe başlarına yerleştirildiklerinde, hemen baş düşmanları TSK içinde karşıtları olarak algıladıkları kişileri tasfiye etmek üzere kumpas davalarını birbiri ardına patlattılar. Bu davalar yoluyla insanlar yıllarca süründürüldüler, hapislerde çürütüldüler, ölüme itildiler, hukuka aykırılık usul oldu, zulüm adalet. Ve iktidarın AKP kanadının Fethullahçıları kendileri için de tehdit olarak görmeleri sonucunda patlak veren iktidar kavgasıyla sona erdi rezalet. İktidar kavgasının ilk aşamasında sanıldı ki Fethullahçılar iktidardan düşmüşler, gerçekler de ortaya çıkmıştı. Gerçekte ne olmakta olduğunu son haftanın olaylarıyla görelim: FETÖ’den sanık olarak İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmakta olan eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, tanık olarak dinlenmesini talep ettiği eski İçişleri Bakanları’ndan Mehmet Ağar’ın mahkemedeki ifadesi ve kendisine kefil olması üzerine ev hapsine tabi olarak tahliye edilirken Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan, FETÖ’den tutuklu savcı Mustafa Bilgili’nin açtığı 28 Şubat davasında sanıkların yeni tanıklar dinlenmesi ve iddianameyi hazırlayan Mustafa Bilgili hakkında Yargıtay’dan verilecek kararın beklenmesi talepleri reddedilerek, esas hakkında mütalaaya geçilmesine karar veriliyordu. Fethullahçılıkla suçlanan, eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Mehmet Ağar’ın “Tanırım, iyi çocuktur” kefaleti üzerine tahliye edilirken aralarında eski Genelkurmay Başkanı Karadayı’nın da bulunduğu emekli askerlerin altmışı hakkında ağırlaştırılmış müebbet istenen davada bir an önce karara gidilmesinin önü açılıyordu. Öte yandan, TRT’yi FETÖ’cülerle doldurmakla suçlanan eski TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in “Samanyolu TV’nin Fethullahçı olduğunu bilmiyordum. Ben onları FETÖ’cü diye değil, AKP’li diye TRT’ye aldım” yollu savunması üzerine, hakkındaki dosya Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik kararı ile kapatılırken, yapılan açıklamalara bakarsanız, FETÖ ile mücadele bütün hızıyla sürüyordu. Bu arada bütün bu gelişmeleri izleyip olayları değerlendirenler de haklı olarak soruyorlardı: Yoksa FETÖ hâlâ iktidarda da kimsenin haberi mi yok? haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ ‘Asgari ücret Asgariücretçıkışıyapan Kılıçdaroğlu, Ege adaları için kendisine ‘Gel de al’ 2 bin lira olmalı’ diyenYunan Bakan’a, ‘2019’da gelip alacağım’ diye yanıt verdi Kocaeli’de sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve muhtarlarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, günün 24 saati her türlü hakarete maruz kaldıklarını belirterek, “Ben konuştukça beni tehdit ediyorlar. Sanıyorlar ki geri adım atacağım. Asla ve asla bir milim geri adım atmayacağız. Bu milletin hakkını, hukukunu sonuna kadar savunacağım. Benim kitabımda yandaş yok vatandaş var. Hangi partiden olursa olsun mağdursa ben onun yanındayım” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rıza Sarraf aleyhine tek cümle kullanmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, “Ben söylüyorum; Rıza Sarraf, sahtekârdır. Daha önce de söyledim. Rıza Sarraf da aleyhime dünya kadar dava açtı. Tazminat davaları açtı şu anda Yargıtay’da, dün avukatı telefon açmış; ‘biz davalardan vazgeçmek istiyoruz’ diye. İster geç. ister geçme. Sahtekârın davası ne ise o davanın üzerine sonuna kadar gideceğim” diye konuştu. Man Adası belgelerine değinen Kılıçdaroğlu, “Tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak, emekli, işçi için bunları dedik. Niye vergi vermiyorsun arkadaş? Hangi şirketi sattın? Tık yok. ‘Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor’ deniyor. Bütün belgeler var. Her şey gün gibi açık. İsteseler de bunları yok edemezler çünkü olay uluslararası bankacılık sisteminin içine girmiş vaziyette. Türkiye’deki bankayı kapatsan, yurtdışındaki banka var. Para oradan geldi. Herkes biliyor bütün bunları” dedi. Ege adalarına ilişkin sözleri üzerine Savunma Bakanı Panos Kammenos’un, “Sıkıysa gel al” dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, “Yunanistan Ege adalarının 18’ini işgal etti. Dile getiriyorum. Benim her söylediğime laf yetiştiriyorsun, ada ile ilgili de cümle kur. Yunanistan savunma bakanı bana, ‘gel de al’ diyor. 2019’da geleceğim. O adaların tamamını alacağım. Bir dönem bunlar Kıbrıs için Sarraf İşten atılan işçileri ziyaret etti Kılıçdaroğlu, daha sonra İzmit’te sendikalı oldukları için işten çıkarılan 80 işçiyi ziyaret etti. Kılıçdaroğlu fabrikanın önünde eylem yapan işçilerle birlikte çay içip, sorunlarını dinledi. l DHA/İHA de ‘gel al’ diyorlardı, rahmetli Ecevit çıktı gitti aldı. Nokta. Korkudan cevap dahi veremiyor. Süleyman Şah Türbesi’ni kendi topraklarımızdan kaçırdık. Kimse bana millilikten bahsetmesin. Ege adalarının 18’ine Yunan Rıza Sarraf davalarından vazgeçtiğini bildirdi lar askeri birliklerini kuracaklar, ben bunu dile getireceğim, tek bir cümle etmeyeceksin. Hani milliydi bu işler. Millilik tek kum tanesine bile sahip çıkmaktır” diye konuştu. Asgari ücretin net 2 bin lira olması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Daha önce 1500 olsun dedim, kıyamet koptu. Bizim tüm belediyelerimizde net 1500 lira. Erzurum’un en küçük Çat Belediyesi asgari ücreti yapıyorsa, hükümet bunu niye yapamıyor. Asgari ücret net 2 bin olmalı. ‘Para bulamayız’ diyorlar, para var kardeşim, Türkiye zengin bir ülke. Bu para fazlaysa, o zaman bakanlar, vekiller bir ay 2 bin lira ile geçinsinler. Sanki İKLİM ÖNGEL CHP lideri Kılıçdaroğlu, Kocaeli’deki konuşmasında Sarraf’ın avukatının kendisine yönelik açtıkları davalardan vazgeçtikleri bilgisini kamuoyuyla paylaştı. 4 bakanla ilgili yolsuzluk iddialarının ortaya çıktığı günlerde Kılıçdaroğlu konuşmalarında “Sarraf’ın bakanları ele geçirdiği, rüşvetçi olduğu” yönünde ifadeler kullanmıştı. Kılıçdaroğlu, konuşmalarında sık sık Sarraf’ın en çok kendisi hakkında dava açtığını söylemiş ti. Edinilen bilgiye göre Sarraf, Kılıçdaroğlu hakkında toplam 6 tane manevi tazminat davası açtı. Bunlardan beşi Kılıçdaroğlu lehine, biri ise aleyhte sonuçlanırken davaların tümü Yargıtay aşamasında bulunuyor. Rıza Sarraf’ın avukatı, Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik’i arayarak davalardan feragat ettiklerini, bununla ilgili kendilerini bilgilendirmek istediğini söyledi. Davalardan feragat edileceği sözlü olarak bildirilirken, UYAP sistemine henüz yansımadığı öğrenildi. l ANKARA iki bin lira çok fazla” dedi. jürisine Noel molası Emsal davalardan örnekler Özcan’ın raporuna göre ABD Hazine Bakanlığı’nın bugüne kadar ABD yaptırımlarını delmekten dolayı ceza kestiği bankaların bazılarının ismi ve ilgili cezalar şöyle (Bu cezalar sadece İran değil, Sudan, Küba, Libya vs. de kapsıyor): n Lloyds TSB Bank Plc 350 milyon dolar ceza (2009) n Standard Chartered 340 milyon dolar ceza (2012) n ING 619 milyon dolar ceza (2012) n HSBC 1.9 milyar dolar ceza (2012) n Credit Suisse 536 milyon dolar (2009) n Barclays 298 milyon dolar (2010) n ABN Amro 300 milyon dolar (2013) n BNP Paribas 8.9 milyar dolar ceza (2014) n Commerzbank 1.45 milyar dolar ceza (2015) n Credit Agricole 787 milyon dolar ceza (2015) n Schlumberger 232 milyon dolar (2015) n RBS 100 milyon dolar ceza (2013) Hâkim yeniden yargılama ya da davayı düşürme kararı da verebilir ABD’nin İran yaptırımlarını delme davasında, dava ti. Geçen salı günü yapılan oturumda iddia makamı ve savun nın tek tutuklu sanığı olan, eski ma avukatları kapanış sunum Halkbank Genel Müdür Yardım larını yaptı. Çarşamba günü jü cısı Mehmet Hakan Atilla hak ri kapalı oturumda görüşme kında karar verecek jüri heyeti ‘Noel molası’ verdi. Hakkın Aykut Küçükkaya lere başladı. Jüride 12 asil üye bulunuyor. Karar çıkabilme da 6 ayrı suçlama bulunan Atil si için oybirliği gerekiyor. Ya la ile ilgili son sözü 12 kişilik jüri he ni 12 üyenin hepsinin suçlu ya da suç yeti söyleyecek. suz şeklinde oy kullanması gerekiyor. Manhattan Federal Mahkemesi’nde Jüri, Atilla’ya yöneltilen altı ayrı suç görülen davaya bakan yargıç Richard lamayı tek tek tartışıp, her suç için ay Berman’ın “jürinin ortak bir karara va rı ayrı oylama yapacak. Jürinin göre ramadığını, resmi Noel ve yılbaşı tati vi, Atilla’nın suçlu olup olmadığına ka linin ardından 3 Ocak 2018’de müza rar verdiği noktada sona erecek. Eğer kerelere devam edileceğini” açıklama suçlu bulunursa, cezanın ne olacağı sı ne anlama geliyor? 2018 yılının ilk na hâkim Berman karar verecek. Jüri günlerinde yaşanacak olası gelişmele nin karar vermesi için belirli bir süre ri Sarraf davasını en yakından izleyen yok. 22 Aralık Cuma akşamına kadar isimlerin başında gelen CHP’nin ABD bir karar çıkmamasından ötürü, No Temsilcisi Yurter Özcan’a sorduk. İş el ve yılbaşı tatillerinden dolayı hâkim, te Özcan’ın “mahkeme takvimi”yle ilgi jüri görüşmelerine 3 Ocak’a kadar ara li anlattıkları... verdi. Jürinin değerlendirmesi sırasın n Karar için belli bir süre yok: “28 da yeni oturumlar yapılmasını talep et Kasım Salı günü başlayan davanın me ve iddia makamı ile savunma ekip esastan yargılanması 4. haftada bit lerinden bazı noktalara açıklık getirme ya da bazı tezlerini yeniden aktarmalarını isteme hakkı var.” n Hâkimin iki önemli yetkisi: “Jüri, ‘giderilemeyecek düzeyde görüş ayrılıkları’ gerekçesi ile karara varamaz ise genellikle hâkim jüri üyelerinden bir kez daha tartışmalarını ve oybirliği için çabalamalarını istiyor. Ancak bu görüş ayrılıklarının giderilememesi halinde, hâkim Berman’ın davayı düşürme ve yeniden yargılamaya karar verme yetkisi var.” n Çağlayan hakkında hüküm verilmeyecek: “Bu davadan sadece Mehmet Hakan Atilla ve Rıza Sarraf hakkında karar çıkacak. Amerikan yargı sisteminde gıyabi yargılama olmadığı için, Zafer Çağlayan’ın da arasında olduğu diğer 7 sanık firari statüsünde olmaya devam edecek ancak haklarında hüküm verilmeyecek.” n Bankalarla ilgili kararı Hazine verecek: “Türk bankaları ile ilgili bir ceza ya da yaptırım kararı olursa, bu kararı daha sonra ABD Hazine Bakanlığı verecek.” C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear