24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 5 Ocak 2017 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 7 Şikâyet var umursayan yok Bekir Bozdağ Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak’ın soru önergesine verdiği cevapta, sulh ceza hâkimlikleri ile ilgili olarak 614 şikâyet dosyasının 375’inin işleme bile konulmadığı ortaya çıktı. Budak, “Tam bir koruma kalkanı. Laiklik çağrısı yapan gençlerin, Hüsnü Mahalli ve Cumhuriyet gazetesi kantin işletmecisi Şenol Buran’ın tutuklanmaları, bu koruma kalkanının eseridir” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Os Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, sulh ceza hâkimlikleri ile ilgili 614 şikâyet dosyasının 375’inin işleme bile konulmadığını açıkladı man Budak’ın, sulh ceza mahkemeleri ile ilgili şikâyetler konusundaki soru önergesini Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından yanıtlandı. 27’sine izin yok Bozdağ “Hâkim ve Savcı Şikâyet Bürosu kayıtlarının tetkiki sonucu, sulh ceza hâkimlikleri ile ilgili olarak 614 şikâyet dosyası bulunduğu, açılan dosyala rın 140’ının dilekçe aşamasında olduğu, 23’ü hakkında inceleme izni, 4’ü hakkında soruşturma izni verildiği, birleştirme kararı verilen dosya bulunduğu, dosyaların 375’inde şikâyetin işleme konulmaması, 27’sinde soruşturma izni verilmesine yer olmadığı, birinde görevsizlik kararı verildiği bildirilmiştir” cevabını verdi. Bakan Bozdağ’ın yanıtını değerlendiren CHP’li Budak, “La iklik çağrısı yapan gençlerin, Hüsnü Mahalli’nin ve ‘Erdoğan’a çay vermem’ diyen Cumhuriyet gazetesinin kantin işletmecisi Şenol Buran’ın tutuklanması bunun son örnekleri. Bu keyfiliklerin hesabını sorması gerekenler de koruma kalkanı oluşturarak, daha fazla hukuksuzluğun, hukuk garabetlerinin önünü açıyor” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Hâlâ delil arıyorlar 62 gündür Silivri’de tutsak olan 10 yazar ve yöneticimizin tutukluluğa itirazları henüz delillerin toplanmadığı gerekçesiyle kabul edilmedi AHMET ŞIK’A DA RET Gerekçe Reyhanlı haberi Gazetemiz muhabiri Ah met Şık’ın tutukluluğuna yapılan itiraz dün reddedildi. İstanbul 9. Sulh Ceza Hâkimliği, Şık’ın dosyasında, kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin ortaya konulduğuna karar verdi. Şık, 6 gün önce, tweet’leri ve haberleri gerekçe gösterilerek, FETÖ/PYD ve PKK propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklanmıştı. Şık’ın avukatlarının 2 Ocak’ta yaptığı itirazı değerlendiren İstanbul 9. Sulh Ceza Hâkimliği, Şık’ın, tutuklama kararı veren hâkimliğin delil olarak gördüğü tweet’lerini ve www.cumhuriyet.com. tr’de yer alan haberlerini sıraladı. Şık’ın MİT TIR’ları savcısı Özcan Şişman’ın açıklamasını haberleştirdiğini belirten hâkim, söz konusu haberde, MİT hakkında suçlamada bulunulduğunu öne sürdü. Haberde, MİT’in Reyhanlı saldırısına göz yumduğu anlamına gelebilecek açıklamaların olduğunu ifade ederek, Şık’ın bu şekilde kendi devletini katil olarak nitelendirip algı oluşturarak, terör örgütlerinin amacına uygun hareket ettiğini savundu. Şık’ın atılı suçu işlediğine dair somut ve kuvvetli suç şüphesini oluşturacak maddi delillerin dosyada mevcut olduğunu ifade eden hâkim, ‘katil, mafya, şiddet’ gibi terimler kullanılmak suretiyle, devletin terörle mücadelesinin yasadışı hatta terörist bir faaliyet olarak gösterildiğini öne sürdü. Hâkim, “Bombalama eylemleri terör örgütlerince üstlenilmesine rağmen, devlet yetkililerinin savaş çıkardığı ve bu bombaları patlattığı şeklinde paylaşımlar yapılarak terör örgütlerinin propagandasının yapıldığı anlaşılmıştır” dedi. Ölçüye uygun! Tutuklamayı gerektiren nedenlerin ve tutuklama tedbirinin ölçülülük ilkesine uygun olduğunu savunan hâkim, tutuklama yerine adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağını gösteren delillerin somut olgularla gerekçelendirilerek açıklandığını ifade etti. l İSTANBUL/Cumhuriyet Ömer Çelik’ten otokontrol tehdidi AB Bakanı Ömer Çelik CNN Türk’te katıldığı programda “Medyanın da terörle, ifade ve basın hürriyeti arasındaki çizgi nedir, bu konuda bir otokontrol mekanizmasını ya da kendi içinde bir tartışma sürecini medya sürdürebilirse hukuki kurumların ve siyasetin müdahalesine belki bu kadar ihtiyaç kalmaz” ifadelerini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet Soldan sağa: Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör. İstanbul 12. Sulh Ceza Hâkimliği, dosya üzerinden yaptığı incelemede, tukluluğun devamına karar verdi. Kararın gerekçesinde, ‘atılı talog suçlardan olduğu da be venlilk tedbirleriyle, tutukla lirtilen kararda, tutuklama ma tedbirinin ölçülü olduğu sebeplerinin var sayıldığı, su savunulan kararda, tutuklu tutukluluğun devamına karar suçun vasıf ve mahiyeti, mev çun ağırlığı ve önemi dikkate luk halinin sonlandırılması verdi. Hâkim, suçun işlendi cut delil durumu ve delillerin alındığında, adli kontrol hü nı gerektirecek nitelikte yeni ğine dair kuvvetli suç şüphe henüz toplanamamış olması, kümlerinin uygulanmasının bir delilin bulunmadığının, sinin varlığını gösteren so atılı suçlara yasada öngörü bu aşamada yetersiz kalaca tutuklama nedenlerinin orta mut delillerin olduğunu iddia len cezanın üst sınırı...’ sıra ğı öne sürüldü. Suçların sa dan kalkmadığının anlaşıldı ederek Silivri’de tutsak ya landı Atılı suçların CMK’nin bit görülmesi halinde, veril ğı kaydedildi. zar ve yöneticilerimiz için tu 100. maddesinde sayılan ka mesi muhtemel ceza veya gü l İSTANBUL/Cumhuriyet OKULDA ‘ZAFER İSLAMIN’ PANKARTI İstanbul Ümraniye’deki İstanbul Ticaret Odası İlkokulu’nda 15 Temmuz şehitleri köşesine, “Ne yaparsanız yapın zafer İslamın” yazılı pankart asıldı. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit olan Astsubay Ömer Halisdemir’in silahlı bir fotoğrafı ile şehit askerlerin ve tankların önünde duran insanların fotoğraflarının yer aldığı köşeye asılan pankarta veliler tepki gösterdi. “Zafer İslamın” ifadesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna dikkat çeken CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel konuyu TBMM gündemine taşıdı. Adıgüzel, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “Söz konusu köşede yer alan ve laik eğitim ilkesine açıkça aykırı olan bu ifadenin köşede yer almasına karar veren kişi ya da kişiler kimlerdir? Çocuklar arasında dini ayrımcılığa yol açabilecek bu ifadeden sorumlu olan kişi ya da kişiler hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?” diye sordu. Projeniz Değiliz İnisiyatifi ise “İktidarın teşviki ile ülkemizde laik eğitim ve yaşam tarzı na müdahalelerin giderek arttığı bir dönemden geçiyoruz. Yılbaşı kutlamalarında tanık olduğumuz gibi durumdan vazife çıkaran gerici grupların farklı yaşam tarzlarına müdahaleleri giderek fiili saldırıya hatta katliama dönüşüyor. Bu yazı gerici odakları cesaretlendirmekten öteye bir anlam taşımadığını düşünüyoruz” açıklaması yaptı. ‘Laiklik’e 7 gözaltı daha Tutuklamalara tepki gösterip laiklik bildirisini okumak isteyen Dokuz Eylül Üniversitesi’nde öğrencilere müdahale edildi GENÇLER: MÜCADELEYE DEVAM Laiklik çağrısı yapan Halkevleri üyelerinin tutuklanmasına tepki gösteren CHP Gençlik Kolları, Öğrenci Kolektifleri, Gençlik Muhalefeti ve Fikir Kulüpleri Federasyonu üyesi gençler üniversitelerde ve bulundukları her yerde, ‘gençlik laiklik istiyor’ diyerek laiklik mücadelesini yükselteceklerini düzenledikleri basın toplantısıyla açıkladılar. l İSTANBUL/Cumhuriyet İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde öğrenciler laiklik çağrısı yaptığı için tutuklanan Hamit Dışkaya ve Ayşegül Başar’a destek olmak ve tutuklamaları protesto etmek için laiklik bildirisini okumak istedi. Öğrenci Kolektifleri üyesi öğrencilere özel güvenlik ve polis müdahale etti. Darp edilen 7 öğrenci gözaltına alındı. Müdahale sırasında bildirinin okunmak istendiği İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi yemekhanesinin camları kırıldı. Öğrenciler polisler tarafından emniyete götürüldü. l Haber Merkezi İŞTE O BİLDİRİ İstanbul Okmeydanı’nda okunup soruşturmaya konu olan Halkevleri çağrısı şöyle: “Katliamlarıyla hayatımıza zulmetmeye çalışan insanlardır. Biz diyoruz ki artık yeter. Artık buraya kadar. Bundan sonra mahallerimizde ne IŞİD’ciye ne de herhangi bir gerici cihatçı çeteciye geçit vermeyeceğiz. Gericiliğin karşısında yükseltilmesi gereken bir bayrak vardır, bu bayrağın adı da laiklik bayrağıdır. Bugün laiklik demek özgürlük demektir. Kardeşlik demektir. İnsancıl bir yaşam mücadelesi demektir. Bizler, herkesi bu mücadelenin birer neferi olmaya çağırıyoruz. Gericilerden, faşistlerden, başkanlık sevdalılarından hesap sormaya çağırıyoruz. Dinlediğiniz için çok teşekkür ederiz.” l İSTANBUL/Cumhuriyet Devenin Yanıtı Gibi... Kimi söylemler daha çok, yöneticilerin ipin ucunu kaçırdığı süreçlerde yinelenmeye başlanır. 59 yıllık gazetecilik sürecimde tanıklık ettiğim 43 hükümetten çoğunun yetkililerinin, başarısızlıkları yüzünden önünde sonunda söylemek zorunda kaldıkları söylem “Birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz günler” olmuştur. Ne yazık ki bu söylemi yineleyenlerden hiçbiri, istedikleri birlik ve beraberliğin kendilerinin söylem ve eylemleri nedeniyle gerçekleşmediğinin ayırdına varamamıştır. Bu nedenle de çağrılar havada kalmış, hatta ayrışmayı daha da artıran bir ortamın sürmesine neden olmuştur. HHH Reina’daki toplukıyımın öncesinde ve sonrasında yazılıp çizilenler, dincilerin (dindarların değil) akıllarına eseni İslamiyetin kurallarına uygunmuş gibi gerçekleştirmeye çalışmalarının da yoğunlaştığını göstermektedir. İslamiyet, görüntüde bir ibadet dinine indirgenmiş, güzel ahlaklı olmanın, dayanışmanın ve iyilik yapmanın da aralarında olduğu kuralları unutanlar olduğu anlaşılmaktadır. HHH İslamiyeti politika dışında önemseyenlerin büyük bölümü, zülfüyâre dokunmamak ya da çekindikleri için gereken uyarıları yapmaktan kaçınıyor. İslamiyetin en önemli koruyucuları farzlardır. “Günlük hayatta ihmal edilmemesi gereken farzlar” diye tanımlananları da 54’tür. İşte onlardan, doğrudan ibadet dışında kalanlarının kimileri: 9 Kanaat etmek. 16 Kuranıkerim’in hükmüne razı olmak. 22 Emanete hıyanet etmemek. 23 Daima Allahü tealadan korkup şımarıklık ve azgınlığı terk etmek. 27 Âleme ibret nazarıyla bakmak. 29 Dilini haram ve fuhuş (haddini aşan, kötü) kelimelerden korumak. 31 Hiçbir kimseyi maskaralığa almamak. 33 Her zaman sözüne sadık olmak. 36 Tartı ve ölçü aletlerini hak üzere kullanmak. 40 Nefsinin isteklerine tabi olmamak. 46 Kibirli olmaktan sakınmak. 48 Genç oğlanlara yakın olmamak. 50 Zulümle kimsenin malını yememek. 54 Boş yere yemin etmemek. HHH Hazreti Muhammed’in doğuşunu hicri ay takviminden alıp miladi güneş takvimine sabitlerler ama o takvimin başlangıcının kutlanmasına, gerçeği saptırarak karşı çıkarlar. Yılbaşına karşıdırlar ama halkın güvenliği (?) için polisi bir Hıristiyan büyüğü olan Aya Nikola’nın kılığına sokup Taksim Meydanı’na dikerler. Yaptıkları galiba şöyle özetlenebilir. Deveye “Boynun neden eğri” diye sormuşlar. Devenin yanıtı da “Nerem doğru ki” olmuş... Şansal’ın iadesi KKTC’yi karıştırdı KKTC’den sınır dışı edildikten sonra, Atatürk Havalimanı’nda linç girişimi yaşayan ve tutuklanan modacı Barbaros Şansal’ın iadesi KKTC’de de tepki çekti. KKTC İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Twitter hesabından “Şansal’ın eski bir karara dayalı olarak sınır dışı edildiği iddiası gerçek değildir. Barbaros Şansal Hükümet yasal olmayan davranışına kılıf yaratmaktadır. İddialar ne olursa, Şansal’a havaalanında yapılan saldırı kabul edilemez. Faillerin en ağır şekilde cezalandırılması şarttır” diye yazdı. Yeni Kıbrıs Partisi ve Toplumcu Demokrasi Partisi de Şansal’ın sınır dışı edilmesine tepki gösterdi. Öte yandan Change.org’da önceki gün ‘Barbaros Şansal İçin Adalet’ istemiyle imza kampanyası başlatıldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Nevruz ‘kanunsuz gösteri’ sayıldı Diyarbakır’da 2016 yılında düzenlenen Nevruz etkinliğinde “terör örgütü propagandası” yapıldığı iddiasıyla başlatılan soruşturma tamamlandı. Savcılık, 2016 yılı Nevruz etkinliğini terör örgütünün çağrısı üzerine yapılmış “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü” olarak değerlendirdi. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, aralarında DBP Genel Başkan Yardımcısı Seydi Fırat ve dönemin İl Başkanı Hafize İpek’in de bulunduğu 10 şüpheli için “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme”, “Terör örgütüne üye olma” ve “Terör örgütü propagandası yapma” suçlarından 5 yıldan 23 yıla kadar hapis cezası istendi. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear