26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 29 Ocak 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL ‘Diktatöre dönüşecek’ haber 5 18 baronun hazırladığı ortak bildiride, anayasa değişikliği teklifinin ‘Cumhuriyetin kurucu değerlerine saldırı’ niteliğinde olduğu belirtildi Ege ve Marmara bölgesinden 18 baro başkanı anayasa değişikliği paketine ilişkin Genişletilmiş Ege ve Marmara Bölge Baro Başkanları Toplantısı’nda bir araya geldi. Toplantının ardından hazırlanan ortak metinde, değişikliğin Cumhuriyetin kurucu değerlerine saldırı niteliğinde olduğu vurgulanarak, “Yurdumuzu ve milletimizi bir tek kişinin iradesine ve insafına bırakacak bu değişiklik önerisine sessiz kalmıyoruz” denildi. Beyoğlu’ndaki Peak Otel’de dün gerçekleşirilen toplantıya İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, Ankara Baro Başkanı Hakan Canduran, İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan başta olmak üzere, Antalya, Balıkesir, Aydın, Bur sa, Çanakkale, Denizli, Kırklareli, Kocaeli, Manisa, Edirne, Muğla, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova Baro Başkanları ve Bilecik Baro Başkanvekili katıldı. Toplantının ardından hazırlanan ortak açıklama metninde, barolar dahil hiçbir anayasal kurumun ve halkın görüşü alınmaksızın yapılmak istenen anayasa değişikliğinin halkın bir talebi olarak ortaya çıkmadığı vurgulandı. Anayasaların toplumsal uzlaşma ve mutabakat metinleri olduğunun altı çizilen açıklamada, bu değişikliğin henüz teklif aşamasında bile toplumu ayrıştırıp bölmeye başladığı aktarıldı. Anayasa değişiklik paketi ile halkın hiçbir temel sorununa çözüm getirilmediği belirtilerek, öngördüğü kuvvetler birliği sistemi ile de parlamenter demokrasiyi ortadan kaldırdığı vurgulandı. Hakların güvence altına alınmadığı ve kuvvetler ayrılığının olmadığı bir toplumda bir anayasanın da olmadığını dikkat çekilerek, “Anayasa Mahkemesi’nin OHAL kararnamelerini denetlememe yönünde verdiği kararla, OHAL tümü ile keyfi bir KHK yönetimine dönüştürülmüş bulunmaktadır. Bu durum sürerken meşru ve demokratik bir anayasa tartışması yapılamayacağını biliyoruz” denildi. Yapılmak istenenin anayasa değişikliği yerine bir rejim değişikliği olduğuna işaret edilerek, “Ülkeyi ve insanlarının hak ve özgürlüklerini bir kişiye teslim etme girişimidir. Bu bir kişi dünyanın en demokrat insanı bile olsa bu kadar yetki ve sorumsuzlukla yine bir diktatöre dönüşeceği açıktır. Parlamenter demokratik sistemin ortadan kaldırılması girişimidir. Cumhuriyetin kurucu değerlerine saldırıdır. Sadece yürütme yetkisini değil, yasama ve yargıyı da tek elde toplamaktır. Yurdumuzu ve milletimizi bir tek kişinin iradesine ve insafına bırakacak bu değişiklik önerisine sessiz kalmıyoruz. Bu ne bir kişinin, ne bir partinin meselesidir. Bu ne iktidar, ne de muhalefetin yanında olmak değildir. Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğinin yanında olmaktır. Meselemiz, memleket meselesidir ve bu memleket hepimizindir” ifadelerine yer verildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Kadınlar ‘Hayır’ dedi Siyasal ve sosyal ayrım yapmadan bir araya gelen ve bu birlikteliği topluma yaymak isteyen kadınlar, ülkenin geleceği için ‘Hayır’ deklarasyonu yayımladı ‘Hayır Diyen Kadınlar’ adıyla bir araya gelen kadınlar, referandum için “Hayır” kampanyası başlattı. Kadınların deklarasyonunda, “Biz kadınlar, başkanlığa, tek adam rejimine, özgürlüğümüz için, eşitlik için, barış için, geleceğimiz için, tüm kazanımlarımız ve kazanacaklarımız için ‘hayır’ diyoruz” denildi. Taksim Hill Otel’de gerçekleşen toplantıda ‘Hayır Diyen Kadınlar’ın deklarasyonu okundu. Metinde şu ifadelere yer verildi: “Bizler ücretli/ücretsiz çalışan, ev emekçisi, yoksul, işsiz, çocuklu/çocuksuz, genç/yaşlı, engelli, inançlı/inançsız başörtülü/başörtüsüz kadınlar olarak hepimizin konuşabildiği, birbirimizi anlayabildiğimiz bir ülkenin geleceğinde karar sahibi olabilmek için HAYIR diyoruz.” Açık kürsüde ‘Hayır’ Deklarasyonun okunmasının ardından kürsüdeki ilk sözü alan HDP Merkez Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün, “Biz bu referandum için yan yana gelmedik, biz kadınlar olarak yaşamı özgürleştiriyoruz. Referandumda tekçileri sandığa gömeceğiz. Onların OHAL’i bize vız gelir” dedi. Yazar Oya Baydar, korkunun ecele faydasının olmadığını ve ‘Hayır’ diyenlerin, ülkenin en barışçıl insanları olduğunu söyledi. Baydar, “Birlikteliğimizi bozmamak gerekiyor hayırlarımızın farklı amaçları bile olabilir. Bu hiç önemli değil. Hep bir ağızdan ‘Hayır’ demeyi ve hayırlara vesile olmasını gerçekten dilemek görevimizdir” diye konuştu. CHP PM üyesi Canan Kaftancıoğlu da kadınların mücadelesinin referandumda ‘Hayır’ oyunun güçlü çıkacağının kanıtı olduğunu belirtti. KHK ile işten atılan ve Kadıköy’de direnişe başlayan Betül Celep şöyle konuştu: “Biz çok güçlüyüz. Fabrikalarda direnen kadınların, sendika için kendi hakları için aileleriyle, devletle, işverenle mücadele eden tüm kadınların ‘Hayır’ını buradan duyuruyorum.” “Alevi kadınları olarak elbette ‘Hayır’ diyeceğiz, sebebimiz çok” diyerek söze başlayan Alevi Bektaşi Federasyonu Örgütlenme Sekreteri Sevim Yalıncakoğlu ise “Ekin Wan’larla birlikte olup ‘Hayır’ diyeceğiz” dedi. ‘Hayır’ diyeceğiz’ Barış Anneleri İnisiyatifi adına konuşan Güler Buğday da ‘Hayır’ gerekçelerini şöyle sıraladı: “Savaş dursun diye ‘Hayır’ dedik, insanlar ölmesin diye ‘Hayır’ dedik. Annelerin gözyaşları dursun istedik.” 8 Mart’ta da ‘Hayır’ Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Platformu üyesi kadınlar, Cezayir toplantı salonunda “8 Mart’a doğru kadınlar daha güçlü! Hayatlarımızın denetlenmesine #HAYIR” sloganıyla bir araya geldi ve 8 Mart’ta ‘Hayır’ı öne çıkaracaklarını ifade etti. May’den ‘hukuk’ vurgusu Türkiye’de ilk durağı Anıtkabir olan İngiltere Başbakanı May’in 15 Temmuz’la ilgili insan hakları vurgusu yapması dikkat çekti İngiltere Başbakanı Theresa May, Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım ile görüştü. Önceki gün Washington’da ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüşen May’in ilk durağı Anıtkabir oldu. May, Anıtkabir Özel Defteri’ne “Modern Türkiye’nin kurucusunu anmak için bu özel yeri ziyaret etmek büyük bir onur. Atatürk’ün ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ vizyonunu yerine getirmek için hep beraber çabalarımızı tazeleyelim” satırlarını yazdı. Darbe girişiminde bombalanan TBMM’yi ziyaret etmeyen May daha sonra Erdoğan ile görüşmek üzere Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na geçti. May, görüşmenin ardından Saray’da Erdoğan ile ortak açıklama yaptı. Erdoğan’ın, Suriye ile ilgili olarak “Koalisyon güçleri ile Türkiye’nin işbirliğini çok daha farklı bir konsepte oturtalım istiyoruz. Bu konuları görüştük” ifadelerini kullanması dikkat çekti. May’in ise sözlerine 15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki tartışmalarla başlaması dikkat çekti. May, “15 Temmuz’da demokrasinize sahip çıktınız. Büyük bir mücadele gösterdiniz. Türkiye’nin bu demokrasiyi sürdürmesi, hu kukun üstünlüğü ve uluslararası insan hakları yükümlülülüklerinin yerine getirilmesi ve buna devam etmesi çok önemli. Hükümet zaten bunun sözünü vermiş durumda” dedi. Kıbrıs konusunda bir taahhütlerinin bulunduğunu, çözüm bulunmasını arzuladıklarını dile getiren May, “Suriye’de DAEŞ’e karşı birlikte mücadele söz konusu. Barışın koşullarını oluşturmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Muharip uçak anlaşması Başbakan Yıldırım da May’i resmi törenle karşıladı. İngiltere ile Milli Muharip Uçak geliştirmeye yönelik TAİ ile İngiliz BAE şirketi arasında anlaşma imzalandı. Ortak basın toplantısında Yıldırım İngiltere Başbakanı’ndan FETÖ ile mücadele etmesinin istendiğini belirtirken, May’in “Türkiye tehdit altında. 18 ayda bin 500’ün üzerinde Türk güvenlik gücü ve asker öldürüldü. Türkiye’ye her sene İngiliz turistler geliyor. Bu ortaklık her iki devlet açısından da hayati öneme sahip” ifadeleri dikkat çekti. May, 15 Temmuz sonrası ile ilgili olarak da “Türkiye’nin savunduğu değerlerin önümüzdeki yıllarda da Türkiye’ye yön vermeye devam edeceğini umuyoruz. Türkiye NATO ittifakının kilit bir üyesi olarak önemli rolünü devam ettirecektir” ifadelerini kullandı. May’e zor soru İngiliz gazetecinin May’e “Serbest ticaret anlaşmaları olunca insan hakları konusundaki hassasiyetimizde zayıflama mı oldu” sorusuna May’den önce Başbakan Yıldırım yanıt verdi. Yıldırım, “Hiçbir ticaret insan hakları konusunda pazarlık olamaz” dedi. May ise soruya “Cumhurbaşkanı ile görüştüm. Daha önce de söylemiş olduğumuz gibi Türkiye Hükümetinin demokratik kurumlar, hukukun üstünlüğü, insan hakları konusunda yaptıklarına devam etmesini istiyoruz. Zaten hükümet de bunu yaptı” yanıtını verdi. ‘Esad’dan uzak çözüm’ May ayrıca, Trump’ın da kurmak istediğini dile getirdiği Suriye’de güvenli bölge ile ilgili olarak “Suriye’nin geleceğine ilişkin bir çözüm bulmaya çalışmalıyız. Bu Esad’dan uzak bir çözüm olmaladır. Suriye için siyasi, barışçıl ve istikrarlı bir çözüm bulmalıyız” dedi. May, El Bab operasyonu için de Türkiye’ye hava desteği verdiklerini söyledi. l ANKARA CHP’Lİ GÜRSEL TEKİN: AKP’de yüzde 5 gizli hayırcı var CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partisinin Bolu İl Başkanlığı ziyaretinde anayasa referandumu sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tekin, “AKP’nin çok ciddi şekilde bu süreçle ilgili ‘Hayır’ vereceğini biliyorum. Şuna emin olun yüzde 5 gizli hayırcılar var. Ben Milliyetçi Hareket’in de özellikle Ülkücü Hareketin çok ciddi çabasını görüyorum. Bu sadece milliyetçilerin, CHP’lilerin değil herkesin sorunu” dedi. l DHA BBC EDİTÖRÜNÜN TWEETİ ‘Saray’da bol altın var’ tartışması İngiltere Başbakanı Theresa May’in ziyaretini takip etmek üzere Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gelen BBC editörü Laura Kuenssberg, ziyaret sırasında çektiği fotoğrafları ekleyerek, “Erdoğan’ın Sarayı’nda bol miktarda altın var” ve “Altın asansörlerden hoşlanan bir başka dünya lideri” tweetlerini attı. Bu ifadelere tepki gösteren Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın “Bir dizi yalan. Bunların hiçbiri altın değil. Sadece düşük kaliteli gazeteciliğinizi yansıtıyor” tweetiyle yanıt verdi. HAKARET İDDİASI TKP’nin ‘Hayır’ bildirisine yasak Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) anayasa referandumunda “Hayır” oyu verilmesi çağrısı yaptığı bildirilerine “Cumhurbaşkanı’na hakaret‘ iddiasıyla el konuldu. Sol haber portalında yer alan habere göre, Isparta Sulh Ceza Mahkemesi, “Cumhurbaşkanı’na hakaret’ iddiasıyla partinin il binası için arama kararı çıkardı. Dün yapılan aramada sonucunda TKP’nin referandumda ‘Hayır’ kullanılması yönünde propaganda yaptığı bildirilere el konuldu. Nefret değil sevgi... Havada iyot kokusu vardı... O saatlerde bir kadının gözbebeklerinde kuşlar kanat çırpıyordur havada. O saatlerde derin sabahlar hüznün rüzgârını götürür uzaklara. Kaskatı kesilmiş kumsallar bir gönül erincini saklar, nemli karanlıkların başladıkları yerde. O sırada mavi gök altında yürürken, ince bir sızıyı hissedersiniz, savaş çığlıklarını duyarsınız. Bir çıkmaz sokaktasınızdır, bilinmedik adları sıralamaktan yorulmuşsunuzdur. Yine akşamlar yitiyordur, anlatılması güç öykülere gebe... Eski nefret ve yanılgılar... Nereden başlıyoruz, nerede soluklanıyoruz? Baskı, şiddet sarmalı, aymazlık. Temel hak ve özgürlükler, zindanlar, sabahın ayazında duyduğumuz türküler, denizin kaygısız maviliğinde yitip giden beklentilerimiz. Duygularımız paramparça, düşüncelerimiz karışık... Siz yeni yeni anlıyordunuz aşkın yaşamı çoğaltmak olduğunu. Gözlerimiz hep kapalı. Balzac’ın köleleştirici ve hükmeden aşkı değil istediğim, özgürlüğün bilincinde olma tutkusu... Bak, bir şeyler fısıldıyor eski zaman saati, bak her yer kaskatı... Siz yeni anlıyorsunuz aşkın hayatı çoğaltmak olduğunu. HHH O, son gece fırtınasından önceki buluşma, ayrılığın o gizemli hüznünü çiçeklere bırakıp taşıyor işte. Hani insanı yaşatan kelimeler vardır, hani yunmuş arınmış sözler... İsterseniz sıcaklık diyelim, güven diyelim. Mesela aşk, eşitlik, özgürlük kelimesi gibi Paul Eluard’ın dizeleriyle bizi selamlayan: “Çocuk kelimesi gibi, insanlık kelimesi gibi...” Çocuk olmak, insan olmak... Korkuları yaşatan, korkularla yaşayanlara baktıkça, aymazlığın fotoğrafı çıkıyor bir kış sabahında. Umut kelimesi var, özlem kelimesi... Çocuklar var, babalarını bekleyen... Korkanlar var sevgili Musa Kart kâğıttan, kalemden, boyadan, fırçadan, karikatürden... Bilin ki yalnız değilsiniz... Yüreğimiz sizinle... Çocuk kelimesi gibi, insanlık kelimesi gibi... Silivri’de PEN üyelerini jandarma durdurdu... PEN üyesi dünyaca tanınmış yazarlar tarafından imzalanmış mektupta, Türkiye’de ifade özgürlüğüne ilişkin baskılar gündeme getirildi, insan haklarını koruma konusundaki yükümlülüklerin uygulanması istendi. PEN üyeleri şöyle seslendi: “Kendi köşemizde boş boş oturmayacağız. Siz yalnız değilsiniz, onun için yazıyoruz. Bu süreçte sessiz kalmayacağız.” HHH O son gece fırtınası öncesi ve sonrası. Yaşamın kahredici süreci içinde acı ve gözyaşı. Şehit cenazeleri, kör terör... Umutlarımızı yitiriyoruz kimi zaman, kimi zaman avunuyoruz güzel günleri görmek için... Işıklara bezenmiş gözyaşı, baskı, şiddet sarmalı, öldürülen kadınlar, çocuklar, zindanları mesken tutan gazeteciler... Sevgili Turhan Günay’a iki stent takıldı... Geçmiş olsun Turhan... Bir pazar sabahı tüm arkadaşlara koskoca bir “merhaba” benden... Akın, Murat, Kadri, Güray, Hakan, Turhan, Musa, Önder, Bülent, Mustafa Kemal, Ahmet Şık! Yaşamı kucaklamak için merhaba! Nefrete, ayrışmaya, barbarlığa, yobazlığa geçit vermemek için çaba harcayacağız. Terör nereden gelirse gelsin bir insanlık suçudur, diyeceğiz... HHH Tarih, hayatın içinde yaşamak demektir... Devrimci ruhunu, sevdanı hiç yitirmeden, tarihten ders çıkararak. Mücadele; dayanışma yoluyla, insanlık, hak, hukuk, adalet, vefa savaşı vererek yapılır. Hak verilmez alınır... Adalet, cesarettir... Adalet, hayattır... Biz hayatın yaşanır hale gelmesini istiyoruz... Kana kan intikam duygusuyla hiçbir yere varılmaz... Toplumu ayrıştırmadan, insanca, hakça bir düzen istiyoruz... HDP’li vekillere operasyon sürüyor HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş önceki gece Diyarbakır’daki evinde, HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ise Afyonkarahisar’da tatil yaptığı otelde gözaltına alındı. Beştaş, adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, HDP’li Kaya getirildiği Diyarbakır Adliyesi’nde savcılığa verdiği ifade verdi. Savcılığa verdiği ifadenin ardından HDP’li Kaya da Sulh Ceza Hâkimliği’nden adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Dün akşam ise HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan evinde polisler tarafından gözaltına alındı. Tan, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Diyarbakır’daki evimde polislerce gözaltına alınıyorum” diye yazdı. Savcılıkta ifadesi alınan Tan, gece geç saatlerde adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında önceki gece yarısı Diyarbakır’daki evinde gözaltına alındı. Diyarbakır Adliyesi’ne götürülen Beştaş, 68 Ekim Kobani olayları ile Sur’da sokağa çıkma yasağı sırasında katıldığı basın açıklamalarında yaptığı konuşmalar nedeniyle açılan soruşturma kapsamında ifade verdi. Beştaş, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklama talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildi. Beştaş, dün sabah erken saatlerde adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Evrensel’e konuşan HDP’li Beştaş, “Yapılan hukuksuzluk. Gece 02.00’de 5060 polisle hiç baskın yapmasına gerek yok. Bütün sitenin ayağa kaldırılmasına, uluslararası bir gangster yakalanıyormuş gibi, uyguladıkları yöntem onur kırıcı. Sevgili Ahmet (Türk) ağabeyin dediği gibi, onurumuzdan başka kaybedecek bir şeyimiz yok. Hükümet, referandum çalışmasını mahkemelerle, yargıyla yürütüyor. Yargılamalar ve gözaltılarla HDP’yi öcüleştirerek referandum kampanyasını yürütüyor” dedi. ‘Şiddet kullandılar’ Kaya da önceki gece saat 00.30 sıralarında Afyonkarahisar’da tatil yaptığı otelde polis tarafından gözaltına alındı. Gece, İzmir Adnan Menderes Havaalanı’nda tutulan Kaya, dün Diyarbakır’a getirildi. Hâkimliğe sevk edilen Kaya, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Hüda Kaya “Kaldığım binanın etrafı sarılmış bir şekilde, müsait olmadığımı belirtmeme rağmen onlarca polis daireye ve bulunduğum odaya girdi. İnançlarıma, ilkelerime göre giyinmem gerekirken, görevliler buna dahi izin vermeden odama daldı ve şiddet kullandı. Kelepçelenerek gözaltına alındım. Saatlerce nerede olduğuma dair soranlara bilgi verilmedi” diye konuştu. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear