24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 28 Ocak 2017 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: ZARİFE SELÇUK Fitch ve S&P’den art arda kötü haber Kredi derecelendirme kuruluşu S&P, sürpriz bir hamleyle Türkiye’nin kredi notu görünümünü durağandan negatife çekti. Ardından Fitch de notu bir basamak düşürdü Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin notunu bir basamak indirirken Standard&Poor’s da (S&P), Türkiye’nin kredi notu görünümünü durağandan negatife düşürdüğünü duyurdu. Fitch gece yarısından sonra yaptığı açıklamada Türkiye’nin kredi notunu BBB’den BB+’ya indirdi. Not görünümünü ise negatiften durağana çevirdi. Böylece Türkiye son “yatırım yapılabilir” notunu da kaybetti. S&P, not açıklamasında, Merkez Bankası’nın (TCMB) uyguladığı para politikasının yetersiz kalabileceğini belirtti. Kuruluş, Türkiye Gayrisafi Yurtiçi Hasılası’nda 2016 için yaklaşık yüzde 2 büyüme öngörürken 2017 için bu oranı yüzde 2.4 olarak belirledi. S&P ayrıca Türkiye’de cari açığın GSYH’ye İlk hamle Halkbank’tan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun bankaların sermaye yeterliliğinin ölçülmesi için kullanılabilecek derecelendirme kuruluşları arasına Islamic International Rating Agency’nin (IIRA) eklenmesine izin vermesinin ardından ilk hamle Halkbank’tan geldi. Sermaye yeterliliği hesaplamalarında Fitch, Moody’s, JCR Eurasia ile çalışan Halkbank bunda değişikliğe gidebileceğini açıkladı. oranının 20172020 döneminde ortalama yüzde 4.3 olmasının öngörüldüğünü ifade ederken, referandum sürecinde siyasi belirsizliklerin not görünümündeki zayıflığın temeli olmayı sürdürdüğünü belirtti. Kurumdan yapılan açıklamada Türkiye’nin net dış finansman ihtiyacını karşılayan rezervlerin 2017’de 35 milyar dolar civarında olacağı da öngörüldü. S&P, başarısız darbe girişimi sonrasında 20 Temmuz’da Türkiye’nin kredi notunu “yatırım yapılabilir” seviyenin iki kademe altı olan BB seviyesine düşürmüştü ve görünümü de “negatif” olarak belirlemişti. 4 Kasım’da yaptığı not değerlendirmesinde ise Türkiye’nin kredi notu görünümünü “negatif”ten “durağan”a yükseltmişti. Dolar 3.91’i gördü Türkiye’nin notunu zaten yatırım yapılabilir seviyenin altında tutan S&P’nin açıklamasının ardından kurlarda bir hareketlilik olmadı. Dolar/TL 3.86 civarındaki seyrini sürdürdü. Fitch notu açıkladığında ise 3.87 seviyesini geçti. Fitch’ten not indirimi gelecek endişeleriyle dolar/TL gün içinde 3.86 civarından 3.9115’e kadar çıkmış, serbest piyasada ise 3.8650’den kapanmıştı. l Ekonomi Servisi Beş ay önce uyarmıştı Türkiye’nin notunu uzunca aradan sonra Kasım 2012’de yeniden yatırım sınıfına taşıyan derecelendirme kuruluşu olan Fitch, darbe girişimi sonrası 19 Ağustos 2016’da görünümü negatife çekmişti. Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir seviyedeki ‘BBB’de tutan Fitch, notu negatife çevirmesine gerekçe olarak politik belirsizlik ve kötüleşen güvenlik koşullarını göstermişti. Turizm gelirlerinin azaldığına dikkat çeken Fitch, cari açığın da yükseleceğini öngörmüştü. Kuruluş, Merkez Bankası (TCMB) ve özel bankaların faiz oranlarında politik baskılarla karşılaştığına dikkat çekmişti. Fitch’in bu kararı aldığı tarihten bu yana gelişmelere bakılırsa negatif görünümden çıkma yönünde bir seyir yok. Yılmaz: Esas sorun iletişimsizlik Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, TL’deki temel sorunun ileti şim eksikliği ile ilgili olduğunu belirterek, yatırımların yapılabilmesi için düşük faiz için yola çıkıldığını ama varılan noktada hem Durmuş Yılmaz faizin hem de kurun yükseldiğini söyledi. TÜSİAD&Koç Üniversitesi Ekonomik Araştırma Forumu’nda konuşan Yılmaz, “Enflasyonda şunun için başarılı olamadık, olamıyoruz. Aldığımız kararların sonucunu görecek kadar sabrımız yok. Düşük faizin olabilmesi için kısa vadede yüksek faize razı olacaksın ki enflasyonu kontrol altına alacaksın” dedi. Merkez Bankası kararlarının en az 39 ay arasında etkisini gösterdiğini vur gulayan Yılmaz, “Alınan kararlar şimdiye dek devam ettirilseydi enflasyon da aşağıdaydı, faiz de” diye konuştu. Koordinasyon yok Yılmaz, enflasyon kontrol altına alınamadığı için de bant sisteminin popüler hale geldiğini belirtti. Hükümette koordinasyonsuzluk olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Sayın Mehmet Şimşek bir notadan çalıyor, öbür taraf bir başka notadan çalıyor” ifadesini kullandı. Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası’nın kredibilitesinin her daim yüksek olması gerektiğini belirtti. IMF’den kriz uyarısı Uluslararası Para Fonu (IMF), ortak para birimi Avro’yu kullanan 19 ülkenin, ekonomilerini daha fazla yakınlaştırmayı sağlayamazlarsa, tekrarlanan krizlerle karşılaşacakları uyarısı yaptı. IMF, “Kısmen, giderilemeyen rekabetçilik farklılıkları nedeniyle, Avro’yu ilk kabul eden 12 ülke arasındaki reel kişi başı gelirler yakınlaşamamaktadır. Daha fazla yakınlaşma olmadıkça, para birliği tekrarlanan istikrarsızlık dönemleriyle karşılaşacaktır” dedi. IMF, Avro bölgesinde orta vadede büyüme beklentilerinin zayıf kaldığını ve muhtemel risklere karşı koruyucu önlemlerin küçüldüğünü belirtti. Fon ayrıca “Kamu borcu yüksek ülkeler, parasal gevşemenin kapsamı daraltılmaya başlandığında daha yüksek borçlanma maliyetleri nedeniyle zorluk çekecek” uyarısını yaptı. l Ekonomi Servisi Ticaret için 1 trilyonluk anlaşma ABD Başkanı Donald Trump’ın küresel ticareti gölgeleyen söylemlerine rağmen, Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Başkanı, küresel ihracatı 1 trilyon dolar güçlendirecek yeni bir ticaret anlaşmasının iki hafta içinde yürürlüğe gireceğini söyledi. Ticaret Kolaylaştırma Anlaşması (TFA) gümrük işlemlerini hem standartlaştırdığı hem de kolaylaştırdığı için, zaman maliyet ve malların sınırdan geçişindeki süreçlerde tasarruf sağlayarak en çok yoksul ülkelere destek sağlayacak. İmzaya hazır olan Ürdün, Çad ve Kuveyt’in onayıyla, anlaşmanın yürürlüğe girmesi için gereken 110 ülke şartı yerine gelmiş olacak. l Ekonomi Servisi Koç: Saygınlığınız varsa sözünüz daha çok geçer Rahmi Koç: Lüzumsuz konularla vakit kaybetmeyip gelecekteki rekabete hazırlanmalıyız Türkiye’nin en güçlü yanının jeopolitik ayrıcalığı ol Üç yıldır pancar ekmeyen köy duğunu belirten Koç Holding lülerin pancar ekmeye başladı Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, ğı, fabrikanın da kapanmaktan global oyuncu olmak adına bu kurtulduğu belirtildi. nun iyi değerlendirilmesi ge rektiğini söyledi. Koç Holding’in kurumsal der gisi Bizden Haberler’e konuşan Rahmi Koç konuşması şöyle: l Ekonomik olarak büyük bir ülke olmayabilirsiniz fakat say gınlığınız olursa sözünüz daha çok geçer. l Dünyada müthiş bir reka bet başlayacak, bizim de bu ge lişmeye ayak uydurmamız ka çınılmaz. Bu nasıl olacaktır? Başarılı olmak için ya herkesin yaptığını daha iyi yapacaksınız Fabrikaya üretici sahip çıktı yahutdahiçkimseninyapmadığı, yepyeni bir şey yapacaksınız. Bizim de öyle bir yolu seç memiz menfaatimiz icabıdır. Kırklareli’nin Babaeski ilçesi Alpullu Beldesi’nde, Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan ve üç yıldır üretim kapasitesi düşük olduğu gerekçesiyle kapanma noktasına gelen Alpullu Şeker Fabrikası’na üre seltileceğini taahhüt etmesiyle tesisler kapanmaktan kurtuldu. Panko Birlik Genel Başkan Yardımcısı ve Alpullu Pancar Ekicileri Kooperatif Başkanı Ramis Özgen, yaklaşık 300 çalışanı bulunan tesisleri ye Şeker Genel Başkan Yardımcısı Selim Yücel Bey ile görüştük. Bizden 150 bin ton ön taahhüt istediler. Biz de, bu taahhüdü bizim çiftçimiz, üreticimiz yerine getirir diyerek hemen çalışmalara başladık. Bundan sonra çiftçiye Lüzumsuz konularla vakit kaybetmeyip bu gelecek korkunç rekabete şimdiden kendimizi hazırlamamız çok önemlidir. l Dış politikada küsmek, darılmak, gücenmek yoktur, nokta yoktur, yani cümlenin ucunun açık olması lazımdır. tici sahip çıktı. Trakyalı üreticiler, sivil toplum örgütleri ve siyasilerin kapasitenin 60 binden 150 bin tona yük niden hayata geçirmek için çalışma başlatıldığını belirtti. Özgen, “Pancar bitmek üzereyken devreye girdik. Türk kalmış” dedi. Üç yıldır pancar ekmeyen köylülerin pancar ekmeye başladığı belirtildi. l Ekonomi Servisi Cesur adım şart Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç da, daha iyi bir gelecek için, ye Gemiler gelmedi kepenkler indi ni fikirlere, cesur adımlara şimdi her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Ömer Koç, “Topluluğumuz, Kruvaziyer gemileri terör nedeniyle İzmir seferlerini iptal edince, liman esnafı kepenk kapattı. 45 yıldır esnaflık yapan Nihat Eracar, “Bu en kötü durum. İkinci seneye girdik ama bir tane bile gemi yok” dedi. Kruvaziyer gemileri, terör nedeniyle 2016 itibarıyla rotalarından İzmir’i çıkardı. Durum böyle olunca da İzmir Alsancak Limanı esnafı halka açık olmayan limanda bulunan 11 dükkâna turist gelmeyince kepenk kapatmak zorunda kaldı. Bir yıl boyunca iş yapamadıkları gibi TCDD’ye de kira ödeyen esnaflar, kiraların dondurulması için Başbakan Binali Yıldırım’ın İzmir ziyaretinde destek isteyecek. Arabalar satıldı Bir başka esnaf da “Buradaki kiralar ortalama 2 bin lira dan başlıyor. Birçoğumuz kira ödeyebilmek için arabalarını sattı. Halka açık bir yer olsa turist gelmese de iç piyasaya satış yaparız ama öyle bir şansımız da yok. Maalesef sadece bekliyoruz” diye konuştu. Bir başka esnaf da 45 yıldır ilk kez kredi almak zorunda kaldığını söyledi. l Ekonomi Servisi 90 yılı geride bırakı yor. Her türlü ko şulda, karşılaştığı mız her zorlukta bizi dimdik ayakta tutan güç; evrensel değerle re; Cumhuriyet ilke lerine olan inan cımızdır. Demok rasi varsa hepi miz varız” dedi. l Ekonomi Rahmi M. Koç Servisi ekonomi 9 Şehircilik Şurası’nın reklam seslendirmesi Tüm kanallarda dün Saray’da yapılan Şehircilik Şurası’nın günler boyu yayımlanan reklamında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sesinden duyduğumuz dizelere takılmamak olanaksızdı... Hacı Bayram Veli’nin günün Türkçesine uyarlanmış; “Nagihan bir şehre vardım/ Onu ben yapılır gördüm/ Ben dahi bile yapıldım/ Taş ve toprak arasında” dizelerinin Erdoğan’ın seslendirmesiyle verilmesinden sonra, Saray’da gerçekleştirilecek şuraya katılım çağırısı yapılırken güncel, yaşamsal şehircilik sorunlarının tartışılacağı duyurusu yapılıyordu. Bekleneceği üzere dün açılış konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul odaklı örneklendirmelerle, şehirciliğin geleceği üzerine beklentilerini dile getirdi. Şehirleşmede işlenen büyük suçlarla insan ve doğa yaşamına verilen ağır tahribattan söz etti. İstanbul, Boğaziçi katliamları özelinden ülke geneline çok ağır bir dille suçladığı sorumlular, suçlular, hainler, katliam içerikli imarlara izin verenler kimlerdi? Beklentilerine ilişkin özet talimatlarından, katledilmiş kentler, Boğaziçi’nde yapılaşmanın durması gibi bir sonuç çıkarılmaması gerektiğini, kötünün düzeltilmesi kapsamında ilgili bakanlıkların yetkin kılınacağı, bir tür imar anayasaları çerçevesinin çizilmesi gereğinin altının çizildiğini öğrenmiş olduk... HHH 1960’lı yıllardan, günümüze, ilk akla gelebilecek sayısız katliam örneğinde, Boğaziçi, İstanbul yağmalarından başlanarak, Saray’a uzanan var olan tüm korumacılık ilkeleri, kararlarının, tarihin, doğanın, her türden kentleşmenin olmazsa olmazları, hukukun da katledilmesi ile... Kirli rüşvetin de içinde olduğu ilişkilerle bireysel rantçıların çıkarları yanında, belediyecilik yağmalarının çok üstüne çıkan bakanlıklar eliyle alınan gözü kara, çıkara, vurguna dönük güç kullanımı belirleyici olmadı mı? 15 yıllık İktidarları erkinin, belediyecilik erklerinin geriye dönük 20’li yılları aşan dudak uçuklatıcı ağır suçlarından hesaplaşmasız arınma bu kadar kolay mı? Yıkımın geri dönüşünün bedeli, olanağı, karşılığı, kaynağı, niyeti var mı? HHH Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sesiyle verilen Hacı Bayram Veli’nin tasavvuf felsefesinin içinden gelen şiirinin, Şehircilik Şurası reklamında kullanılmasına takılanlar için Ekşi Sözlük’te ilginç bir değerlendirme vardı. Hacı Bayram Veli’nin şehri, insanın bir yönü ile ahirete dönük, bir yönü ile içinde bulunduğu dünyaya bakan kalbi. Allah’ın kurduğu, gönlün anlatıldığı şehrin dizelerinden Şehircilik Şurası reklamında esinlenmek nasıl bir yaklaşım? Ekşi Sözlük’teki yoruma göre AKP’nin her şeyi taş, toprak, inşaat, rant olarak algıladığının kanıtı olabilir mi? Doğrusu ben de tasavvuf felsefesinin içinde bir şiirin dizelerinin, bildik kent rantçılığının, “yeniden yapılandırma” projelerinde reklam aracı yapılabilmesine takıldığım kadar, Cumhurbaşkanı’nın seslendirmesine, Saray’da yapılacak şehircilik Şurası’na, gereksinim duyulması ya da ustalıklı reklam buluşuna kadar... Pek çok yeni kampanyalara takılıyorum... Meclis’te, AKPMHP milletvekillerinin kimliklerinin yok edildiği utanç verici hukuksuz oylama şovlarının, sonuç olarak Meclisimizi dünyanın en ilkel kavga sahnelerinin arenası yapmış çatışmaların sıcağında, bu aceleci referandum seçim kampanyası, bu medyaya güdümlü el koyma neyin nesi? Gözlerimizi ovuşturduğumuz sabah saatlerinden, gece yarılarına, artık yandaş medya ile yetinilemeden, ana akım medyasında da tüm haberler, oturumlar, özel programlara el konulmuş konumda, referandumun son günlerine gelinmiş gibi, 24 saate yayılmış “evet” kampanyalarının içinde nefes alamaz haldeyiz. Hani medyatik dilde “Şok... Şok...” reklamlı önemli haberler, en olmadık programlar bile kesiliyor... Ağırlıklı bir Cumhurbaşkanı, bir Başbakan, kimi bakanlar peş peşe bir etkinlik bahanesi içinde bir toplantı, açılışta canlı yayına sokuluyorlar. Bazen kendi canlı yayınlarını bile ağırlığına göre bir diğerini verebilmek üzere kesmek zorunda kalıyorlar. Gazeteci gözüyle programcıların işlerini yapmadan para alma noktasına gelmelerine gülmek mi, acımak mı gerektiğine karar veremez oluyorum. Kuşkusuz en çok yakın günlere kadar biraz daha profesyonel gazetecilik kimliği ile vitrine çıkma çabası içinde olanların, aksine alkış tutma misyonunda zorlanmalarından burukluk, acı duyuyorum... Askeri darbeler süreçlerinde bile gazetecilik bu kadar ayaklar altına alınmamış, bu kadar ağır bedeller ödetilememişti... Güven endeksi hesabı güncellendi Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıklamasına göre ekonomik güven endeksinde kullanılan analiz dönemi uzatıldı. 20072011 dönemine ilişkin ekonomik güven endeks serisi ilk defa hesaplandı. 20122016 dönemi endeks serisinde ise güncelleme yapıldı. Ekonomik güven endeksi 2015 Ocak ayından itibaren, 2012 Ocak ayından başlayan bir seri olarak yayımlanıyordu. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear