26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 13 Ocak 2017 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ANNE, BABA VE 8 YAŞINDAKİ KIZLARI ÖLDÜ Bir aile yok oldu İki katlı ahşap bina neredeyse tamamen yandı. Denizli’nin Çal ilçesindeki müstakil evde henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangında 42 yaşındaki Halil Göktürk, Habibe Göktürk ve 8 yaşındaki kızları Gülben Göktürk hayatını kaybetti. Halil Göktürk’ün yangın anında dışarı çıkabildiği, ancak eşi ve kızı evde olduğu için tekrar içeri girdiği belirtildi. Göktürk, çatının çökmesi sonucu hayatını kaybetti. İhbar üzerine sevk edilen itfaiye ekipleri yangını söndürdü. Yangının çıkış nedeninin belirlenebilmesi için inceleme başlatıldı. Jandarma, olayla ilgili soruşturma başlattı. l DHA ÖNCEKİ GECE POLİSİ ARAMIŞTI Boşanmaya çalışırken öldürüldü Kardeşler yardım istiyor SURİYE’nin Halep kentinde savaş uçaklarının hava saldırısı sonrasında çıkan yangında vücutları yanan 10 yaşındaki Gazva ile 8 yaşındaki kardeşi Rimez Bestani yanık izlerinden kurtulmak istiyor. Gazva ve Rimez Bestani’e vücutlarındaki yanıklar nedeniyle kaşıntı olduğunu ve bu durumdan kurtulmak istediklerini söyleyerek, doktorların yardımcı olmasını istedi. l DHA Balıkesir Edremit’te, 2 çocuk annesi Aygül Y. (38), boşanma davası açtığı eşi B.Y. (46) tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Önceki gece polisi arayan Aygün Y, kendisini aldattığı için boşanma davası açtığı, bir süredir ayrı yaşadığı eşi B.Y’nin evinin kapısına dayandığını belirtip, yardım istedi. Polis, B.Y’yi bulamayınca, ayrıldı. Ancak aynı apartmandaki erkek kardeşinin evine girdiği ve geceyi orada geçirdiği belirlenen B.Y, iddiaya göre eşinin evden çıkmasını bekledi. Sabah evinin yakınında, garson olarak çalıştığı lokantaya gitmek için evden çıkan Aygün Y’nin apartmanda önünü kesen B.Y, barışmak istediğini söyledi. Aygül Y. ise boşanma davası açtığı eşinin bu teklifini geri çevirdi. Sinirlenen B.Y’nin defalarca bıçakladığı Aygül Y, kaldırıldığı hastanede doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Kaçan B.Y’nin yakalanması için çalışma başlatıldı. lDHA DÖNÜYOR Trakya’ya 20 cm kar Günlerdir İstanbul’u etkisi altına alan kar yağışı, tam bitti derken Meteoroloji Genel Müdürlüğü bu kez Trakya için kar yağışı uyarısında bulundu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü sitesinden yapılan yazılı açıklamada, “Trakya’da yeniden başlayacak kar yağışlarının, Edirne ve Kırklareli çevrelerinde kuvvetli ve yer yer yoğun olacağı tahmin edilmektedir. Yerde mevcut kar üzerine 20 santimetre ve üzerinde yeni kar beklenmektedir. Başta çatılarda biriken kar ve buz yükü olmak üzere, dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir” ifadeleri yer aldı. İstanbul’a yağan kar nedeniyle de dün Esenler’de biriken kar kütlesi bir evin çatısının çökmesine neden oldu. Meydana gelen olayda ölen ya da yaralanan olmadı. l İSTANBUL CEZAİ EHLİYETİ SABİT BULUNDU Atalay Filiz’e iki kez müebbet istemi Tente kurbanı toprağa verildi Ataköy’de çöken tentenin altında kalarak yaşamını yitiren 45 yaşındaki işadamı Mustafa Ümit Şengezer dün Fatih Camisi’nde düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. Şengezer’in 8 aylık hamile eşi Aslı Solak Şengezer cenazeye ambulansla geldi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Seri cinayet zanlısı Atalay Filiz’in Ankara’da Göktuğ Demirarslan ve Elena Radckhova’yı öldürmekle suçlandığı davada duruşma savcısı esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada savcı, Filiz’in cezai ehliyetinin sabit olduğuna vurgu yaparak, tasarlayarak adam öldürme suçu işlediğinden iki kez ağırlaştırılmış hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti. Filiz aynı zamanda İstanbul Pendik’te öğretmen Fatma Kayıkçı’yı öldürdüğü gerekçesiyle de yargılanıyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet haber 3 Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli 100/0 0 150/2 0 40/0 0 110/3 0 60/ 3 0 10/ 5 0 30/ 1 5 0 30/ 6 0 130/0 0 80/1 0 00/ 7 0 130/6 0 30/2 0 160/1 1 0 80/ 1 0 40/ 7 0 50/0 0 100/2 0 50/0 0 150/6 0 70/ 2 0 100/0 0 TARİHTE BUGÜN 1973: Yazar, çevirmen Sabahattin Eyüboğlu, İstanbul’da 65 yaşında yaşamını yitirdi. 1990: Atatürk Barajı’nda su tutulmaya başlandı. 2012: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurucu cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın (87) ölüm yıldönümü. gGeölinremnehazydaetlanr Vedat ARIK SEYHAN AVŞAR İstanbul’da 3 belediyenin ortasında ama ‘sahipsiz’ olan ‘teneke’ mahallesinin sakinleri yaşamak için direniyor... BİR GÜN OKULA Karda çıplak ayakla gezen, oyunlar oynayan çocuklar mutlu görünüyor. Aslında büyük bir dramın ÖBÜR GÜN SOKAĞA içinde yaşıyorlar. Çocuklar okula düzenli gidemedikleri için kendilerini bekleyen gelecek de belirsiz. stanbul’da Pendik, Sancaktepe ve Sultanbeyli belediyele İ ‘Belediye yardım eder diye bekliyoruz’rinin tam ortasında, unutul muş bir mahalle var. Çoğunlukla Roman yurttaşların oturduğu “teneke” mahallede, yaşam, kara kışla birlikte iyice zorlaşmış... Sunta ve sacdan yapılan evleri su basmış. Kar yolları kapatmış... Yok Kırk yıldır İstanbulda olduklarını söyleyen Karanfil Yongacı, “Evli iki oğlum var. Evi ortadan ikiye ayırdılar. Biri burada (eliyle gösteriyor), diğeri yan tarafta yaşıyor. Altı torunum var. Birinin kalbi delik. Oğlumla, gelinim onu hastaneye götürdü. Halimiz perişan torunlarımın giyecek çorapları bile yok. Elimiz yüzümüzde belediye yardım eder diye bekliyoruz. Ben kendim için değil, torunlarım için yardım istiyorum” diyor. sulluk ve hastalık en çok çocukla rı vuruyor. Mahalle sakinleri, “Yakacak odunumuz, kömürümüz yok. Çocuklarımız yalınayak geziyor. Kimse ne haldesiniz diye sormuyor” diyor. çKoacrudkalaçrıplak ayaklı İlk durağımız Yongacı ailesinin sunta ve sacdan yaptıkları baraka... Gözümüze ilk çarpan ise ÇÖPTEN DOYUYORUZ Karanfil Yongacı çocuklarını okutamamanın üzüntüsünü yaşıyor. Yongacı: “Ben okuyamadım. Sürünüyorum. Belki ‘çocuklarım okur, büyük adam olur’ dedim. Olmuyor. Bir gün okula göndersem, üç gün gönderemiyorum. Çöpleri geziyorum. Bir şeyler buluyorum. Onlarla doyuruyorum çocuklarımın karnını. Yardıma ihtiyacımız var.” karda çıplak ayakla gezen çocuklar. Karanfil Yongacı (44) bizi kar şısında görünce, yardım beklediği belediye çalışanları olduğumu zu zannedip seviniyor. Gazete ci olduğumuzu öğrenince ise bel ki birileri seslerini duyar ümidiy le konuşmayı kabul ediyor. Tek gözlü, tuvaletin olmadığı eve gi rer girmez yanan sobadan sızan yoğun duman gözlerimizi yaşar tıp, nefesimizi kesiyor. Yerde ise çöpten toplananlarla kurulan sof ra serili... ‘Kâğıt toplayıcılığı yapıyoruz’ Hiç okula gitmediKaranfilYongacı’nıngeliniHül ya Yongacı (24) ise on dört yaşın da eşine âşık olup, ailesinin ev lenmesine izin vermemesine karşın bohçasını toplayıp kaçmış. İki erkek çocuk annesi olan Yongacı, “Düğünde gördüm eşimi, âşık oldum. Ailem vermeyince kaçtım. Şimdi ise bu haldeyim” diyerek özetliyor hayat hikâyesini. Güzel havalarda kâğıt toplayıcılığı yaptıklarını söyleyen Yongacı, “Hava şu an çok kötü. Kâğıt toplayabilmek mümkün değil. Evimiz çok soğuk oluyor. Yakacak odun bulamadığımız için ne bulursak onu yakıyoruz. O da ısıtmıyor. Duman yapıyor. Suyumuz yok, elektriği ise bir komşudan çektik. Bu şartlarda çocuklarım sürekli hasta oluyor. Sağlık ocağına gidiyoruz ama ilaçları alacak paramız yok” diye anlatıyor. l İSTANBUL Songül Yongacı, 14 yaşında. Aynı evde yaşayan Karanfil Yongacı’nın torunu 14 yaşındaki Songül Yongacı ise hiç okula gitmemiş. Okula gitmek istediğini söyleyen Songül “Okusaydın ne olmak isterdin” sorumuza ise gözleri dolarak “Hiç okula gitmedim ki... Bilmiyorum ne olmak istediğimi. Evde çocuk bakıp, temizlik yapıyorum” diye yanıtlıyor. Yongacı ailesinin evinden biraz uzaklaşıyoruz. Kar çalışması yapılmadığı için yürümekte zorluk yaşıyoruz. Karları temizlemeye çalışan bir grubun, “Bizi düşünen yok. Belediye bizi unuttu. Böyle rezalet olmaz” konuşmalarını duyuyoruz. Mahalle sakinle ri gazeteci olduğumuzu duyunca, “Çek abi çek... Rezaleti görsünler. Yollarımız kapalı. Çiçek satmaya çıkamıyoruz” diyorlar. Kadınlar ise, “Geçen gece komşumuz kalp krizi geçirdi. Ambulans gelmedi. Battaniyeler ile hastaneye götürdük” diye isyan ediyorlar. Beş çocuğu olan Elif Poyran (52), “Eşim vefat etti. İki çocuğum hapisteydi. Biri yeni çıktı. Gelinim iki torunumu alıp babasının evine yerleşti. İki ayda bir 500 TL dul aylığı alıyorum. Bu mahalledeki yoksulluk anlatılmaz. Gelip görmeleri lazım” diyor. O sırada bir ses, “Anlattıklarımızı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a söyleyin” diye bağırıyor. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear