28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 5 Eylül 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN Görüntüde yumuşama haber 11 AnkaraWashington hattı, Suriye’de YPG konusunda görüş ayrılıkları, 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte yükselen tansiyonu görüntüde de olsa yatıştırma çabasında. Çin’in Hangzhou kentinde dün G20 zirvesinin başlaması öncesinde sabah erken saatlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama bir araya geldi. Darbe girişimi sonrasında ilk kez bir araya gelen ikilinin gündeminde Fethullah Gülen’in iadesi ve Suriye konusu vardı. Son dönemde Washington’la ilişkilere yönelik sert çıkışlarda bulunan Erdoğan’ın, samimi görüntülerin verildiği toplantının ardından söylemlerini yumuşattığı görüldü. Basının sorularına yanıtlarken Erdoğan’ın “iyi terörist, kötü terörist olmaz”, “Temennimiz odur ki güneyimizde bir terör koridoru oluşmasın” yönündeki ifadelerine karşı Obama’nın bu konulara girmekten kaçınması, IŞİD’le mücadele vurgusu yapması dikkat çekti. İyi terörist kötü terörist... ErdoğanObama görüşmesi yaklaşık 45 dakika sürdü. Basının sorularını birlikte yanıtlayan Erdoğan, Obama’ya darbe girişimine karşı verdiği destek için teşekkür ederken “Tüm terör örgütlerine karşı aynı tavrı takınmak durumundayız. İyi terörist, kötü terörist olamaz. Hepsi bunların kötüdür, hepsi lanetlidir, bunlara karşı takınmamız gereken tavır da bellidir” dedi. Türkiye’nin, Suriye ve Irak’ta IŞİD, PKK, YPG ve PYD’ye karşı sürdürdüğü mücadelenin devam ettiğini söyleyen Erdoğan’ın şu ifadeleri dikkat çekti: “Temennimiz odur ki güneyimizde bir terör koridoru oluşmasın. Böyle bir terör koridorunun oluşmaması için de koalisyon güçleriyle birlikte Türkiye bir dayanışma içerisinde bu mücadeleyi vermektedir. Bu mücadeleden de başarılı bir şekilde çıkacağımıza inanıyorum.” Obama ile model ortaklık Türkiye ile ABD arasındaki uzun süreli stratejik ortaklığın, Obama ile model ortaklığa dönüştüğünü söyleyen Erdoğan, Fethullah Gülen konusundaki çalışmaların hukuk çerçevesi içinde sürdürüldüğünü kaydederek şu ifadeleri kullandı: “Darbe girişimi öncesi bu teröriste karşı hazırlanan dosyalar gönderilmiştir. 15 Temmuz’dan sonra hazırlanmakta olan dosyalar da yine ABD’den gelen heyete daha sonra teslim edilecektir. ABD’den şu anda bir heyet gelmiştir. Şimdi de bizden yine Adalet Bakanlığı’ndan bir heyet aynı şekilde ABD’ye hatta Adalet Bakanımız ve İçişleri Bakanımız birlikte gidecekler orada bu çalışmayı birlikte yapacaklardır.” Darbeciye karşı destek sözü ABD Başkanı Obama ise darbeye karışanların yargı önüne çıkarılması konusunda her türlü desteği vereceklerini söyledi. “Türk halkı sokaklara dökülerek demokrasiye ne kadar bağlı olduğunu gösterdi” diyen Obama “Biz Türkiye’nin kurumlarını ve Türk halkını destekliyoruz” ifadesini kullandı. Türkiye’nin güçlü bir NATO üyesi olduğunu kaydeden Obama, Türkiye’nin IŞİD’e karşı kuvvetli bir müttefik olduğunu dile getirdi. TürkiyeSuriye sınırında “IŞİD’e yönelik bir yenilgi yaşattık, buna devam etmeliyiz. Ancak şimdi bu işi tamamlamalıyız. Bu konuda işbirliğimize devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Erdoğan’ın görüşmede “Suriye’de barışçıl bir çözümden” bahsettiğini aktaran Obama, “Orada iç savaşı sonlandırmaya çalışacağız ve insani yardımda bulunarak Suriyeli sivillerin güvenlik içinde yaşamalarını sağlamaya çalışacağız” dedi. Obama, Türkiye’ye mülteci politikası konusunda da destek veren açıklamalarda bulundu. Obama, “Türkiye mültecilerin yükünü yalnız taşımamalıdır. Türkiye’yi hepimiz desteklemeliyiz” dedi. l Dış Haberler Samimi görüntülerin verildiği ErdoğanObama görüşmesinin ardından Erdoğan “Güneyimizde bir terör koridoru oluşmasın” derken ABD Başkanı’nın ise sadece IŞİD’le mücadele vurgusu yapmakla yetinmesi dikkat çekti Kendisini oraya getiren değerleri unutmamalı Merkel: Vize ObamaErdoğan görüşmesinin ardından karşılıklı güven tazeleyici açıklamalar yapılırken ABD Başkanı, dün CNN’de yayımlanan röpörtajda Türkiye’de demokrasi, basın özgürlüğü ve muhaliflere baskılar konusunda eleştirilerde bulundu. Obama eleştirilerini darbe girişimi öncesinde doğrudan Erdoğan’a söylediğini de vurguladı. Obama, “Hükümete karşı haince eyleme girişen askeri kuvvetler içinden insanlar vardı. Ama cesaret verici olan Türk halkıydı. Türk hükümetinin tepkisi anlaşılabilir’’ dedi. Erdoğan’ın kariyerine demokratik ve reformcu bir lider olarak başladığını söyleyen Obama, “Ancak kendisini oraya getiren değerleri unutmamalı” mesajı verdi. Obama, Türkiye’de gazetecilere baskı varsa, muhalif ses kısılıyorsa, sivil toplumun alanı daraltılıyorsa seçimin usulde kalmış olacağına, bunun demokrasinin parçası olmayacağına işaret etti. Darbe sonrası TürkiyeABD arasındaki güvenlik ilişkilerinde azalma görmediklerini söyleyen Obama “Siyasi ve sivil bir deprem yaşadıkları gerçeğinden kimsenin şüphesi yok. Yeniden inşa etmeleri gerekiyor ve bunu nasıl yaptıkları önemli olacak. Attıkları adımların uzun dönemli çıkarlarına ve ortaklığımıza aykırı olduğunu düşünürsek her iyi dost gibi onlara geri bildirim yapmak istiyoruz” dedi. konusunu çözmek için bir şans var ErdoğanMerkel görüşmesinin ardından Türkiye’nin vize serbestisi konusunda taviz verip AB’ye iki ay daha süre tanıyacağı belirtildi Çin’in ev sahipliğindeki G20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Angela Merkel, sığınmacı anlaşmasının akıbeti açısından önemli bir görüşme yaptı. Merkel, Erdoğan’la görüşmesi sonrası Türkiye ile vize serbestisi krizini çözebileceklerini söyledi. Türk hükümetinin vize serbestisi konusunda taviz verip AB’ye iki ay daha süre tanıyacağını yazan Welt gazetesi ise terörle mücadele yasasında reform konusunda Türk hükümeti ile yakınlaşma sağlandığını ileri sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Almanya Başbakanı Merkel arasında dün Çin’de gerçekleşen görüşme öncesi Ankara, AB ile Türkiye arasındaki sığınmacı anlaşması uyarınca yurttaşlarına ekimde vize serbestisi yürürlüğe girmezse anlaşmayı çöpe atmak tehdidinde bulunuyordu. Ancak Merkel, dünkü görüşmenin ardından Erdoğan’ın geri adım attığına işaret eden mesajlar verdi. Türkiye ile vize serbestisi hakkındaki görüş ayrılıklarını çözmek için bir şans gördüğünü, yine de bu konuda uzlaşmaya varmanın haftalar alabileceğini söyleyen Merkel, Alman milletvekillerinin İncirlik Üssü’ndeki Alman askerlerini ziyaret etmesine Ankara’nın izin vereceğinden umutlu konuştu. En geç yıl sonu Önceki gün AB Dönem Başkanı Slovakya’nın evsahipliğinde düzenlenen ABTürkiye toplantısında AB Bakanı Ömer Çelik, “sığınmacı anlaşmasını insani nedenlerle uygulamaya devam edeceklerini” söylemişti. Vize serbestisinin temel şartı olan Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) değiştirilmesi için “hem IŞİD hem PKK ile savaşırken mantıklı değil” ifadesini kullanan Çelik, AB’nin Türkiye ile ilişkileri koparmasına neden olacak ölüm cezasının yeniden yürürlüğe konması konusunda ise “Gün Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Başbakanı Merkel, G20 zirvesinde baş başa görüştü. demizde de yok” güvencesi vermişti. Ardından dün Alman gazetesi Welt am Sonntag, Türk hükümetinin vize serbsestisinin yürürlüğe girmesinin ekimden yıl sonuna sarkmasına ses çıkarmayacağını yazdı. Gazeteye konuşan üst düzey Türk yetkililer, “kasım ya da aralık ayına sarkmanın Türk hükümeti açısından sorun teşkil etmeyeceğini, ama mutlaka yıl sonuna dek vize serbestisinin sağlanması gerektiğini” söyledi. Yakınlaşma sağlandı Türkiye vatandaşlarına Schengen Bölgesi’nde vize serbestisi için yerine getirilmesi gereken 72 kriter içinde en kilit olanı, herkesi kolaylıkla “terörist” kapsamına alabilen TMK’nin değiştirilmesi. Ankara marttan beri hem TMK’den taviz vermeyeceğini hem de vize serbestisi tanınmaması halinde sığınmacı anlaşmasını feshedeceğini söyledi ği için AB ile kriz üzerine kriz yaşandı. Dün Welt am Sonntag, Brüksel’deki AB kaynaklarına dayanarak, TMK’de reform konusunda Türk hükümetiyle yakınlaşma sağlandığını yazdı, ama ayrıntıya yer vermedi. İncirlik için olumlu haber Dünkü ErdoğanMerkel görüşmesiyle ilgili Alman hükümeti “yapıcı geçti” açıklamasını yaptı. Merkel darbe girişimini kınadığını, Almanya’nın her zaman demokrasiden taraf ve Türkiye’nin yanında olduğunu söyledi. Türkiye’nin terör örgütleriyle olan mücadelesini desteklediklerini belirten Merkel, Alman vekillerin ekimde İncirlik’teki 250 Alman askerini ziyaret etmesine Ankara’nın çıkardığı engelin kalkacağına dair birkaç gün içinde olumlu haber alma ihtimalinin bulunduğunu dile getirdi. l Dış Haberler ALÇAK MERDİVEN KRİZİ ABD’yle ilişkiler askeri bir alışveriş TürkAmerikan ilişkilerinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Barack Obama’nın Çin’deki G20 zirvesinde bir araya gelmesi, TürkAmerikan ilişkilerinde yeni bir faslı işaret ediyor. Bu, ne kamuoyunun sandığı gibi Fethullah Gülen temalı büyük bir kriz, ne de ObamaErdoğan dostluğunun altın günlerine dönüş anlamına geliyor. Tam tersine TürkAmerikan ilişkileri, orijinal formatına, yani NATO’nun kuruluşundan bu yana gördüğümüz karşılıklı çıkar alışverişine dayalı “askeri ve güvenlik” temalı işbirliğine geri dönüyor. Aşk değil, sevgi değil, bir mantık evliliği bu... Bu anlamda hem 15 Temmuz darbesi, hem de Ankara’nın Cerablus’a girerek IŞİD’le mücadeleye girmiş olması, ikili ilişkilerde beklenmedik bir ivme yarattı. Nasıl mı? Darbeden hemen sonra Türk hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’yi sorumlu tutması, ilk anda Obama yönetiminde tepkiyle karşılansa da hemen ardından “Türkiye’yi hoş tutma, Türkiye’yi tatmin etme” şeklinde bir reflekse dönüştü. Özellikle de Fethullah Gülen’in iade meselesinin zorluğunu bilen ABD, Ankara’nın “gazını almaya” özel önem vermeye başladı. Bu Amerikan pragmatizmi sayesinde son haftalarda ikili temaslar arttı. Joe Biden gezisi, ABD’nin YPG’nin “Fırat’ın doğusuna çekilmesi” yolundaki açıklamaları, Erdoğan ve Obama’nın darbeden sonra iki kez telefonla görüşmesi ve Çin’den sonra New York’ta buluşacak olmaları bunun işaretleri. Son dönemde görüştüğüm Amerikalı kaynaklar, 15 Temmuz’da ABD’nin rolü veya Gülen’in iadesi konusunda hükümet cephesinden gelen sert söylemlere karşın ikili ilişkilerin ve karşılıklı alışverişin sekteye uğramadığını söyledi. Obama yönetimi yetkilileri, ilk günlerdeki kuşkucu tavırlarına karşın artan bir biçimde 15 Temmuz darbe sürecinde Gülenci subayların ve bazı sivillerin rol oynadığı fikrini benimsemiş gözüküyor. Ancak Washington’da darbe sonrası süreçteki insan hakları ihlallerinin varlığı konusunda da kaygılar artmış durumda. Bu iki gerçek arasında ikili ilişkileri rayından çıkarmadan bir denge noktası arıyor. İkili ilişkilerin yeniden soğuk savaş askeri ve güvenlik alışverişi formatına dönmesine neden olan ikinci unsur, Türkiye’nin Cerablus’a girmesi ve TSK’nin kolları sıvayarak IŞİD’le mücadeleye girmiş olması. Kamuoyunda sanılanın aksine, bu başından beri Washington’ın istediği bir şeydi. Nihayetinde Türkiye, bir NATO ordusu. ABD, başından beri TSK’nin IŞİD’e karşı daha aktif bir rol oynamasını ve kendi sınırını tutmasını istiyordu. Sadece bunu yaparken resmi bir “nofly zone” yani uçuşa kapalı bölge ilan etmeyi ve Amerikan askerlerini sahaya sürmeyi reddediyordu. Washington’ın istediği, bu bölgede Türklerin ve Kürtlerin IŞİD’le savaşması; istemediği, bir TürkKürt çatışması. Obama yönetimi yetkilileri, bugünlerde Suriye’nin kuzeyinde bir TürkKürt ya da KürtArap çatışmasını engellemeye yoğunlaşmış durumda. Hem Kürt tarafına “fazla açıldınız” mesajı veriliyor; hem de Türkiye’ye “Aman Kürtlerle çatışmayın” deniliyor. Bu çerçevede Obama’nın özel temsilcisi Brett McGurk’un geçen haftaki Ankara gezisi, Türkiye’nin Cerablus operasyonundan “memnuniyetsizlik” ifadesi değil bu operasyonun YPG’yle uyumunu sağlamaya yönelikti. Sahada bir yandan CIA tarafından eğitdonat çerçevesinde eğitilen Sultan Murat Tugayları, diğer yandan Pentagon tarafından donatılan YPG ve SDF güçleri var. Obama yönetimi, son 4 ayında hem YPG ve TSK’nin IŞİD’e karşı Mınbiç’in sağında, solunda, altında, üstünde mücadele etmesini istiyor, ancak bunu yaparken birbirlerine bulaşmamalarına çalışıyor. G20zirvesi PekinWashington arasında protokol krizine sahne oldu. ABD Başkanı Barack Obama’nın önceki gün Hangzhou’ya inen Air Force One uçağının inişiyle birlikte iki ülke yetkilileri arasında ağız dalaşına varan tartışmalar yaşandı. Obama’ya uçakta eşlik eden gazetecilere dayandırılan haberlere göre, Obama’nın her zaman Air Force One’dan indiği uçak kapısına yürüyen merdiven yanaştırılmadı. ABD Başkanı, uçağın içindeki daha alçak merdiveni kullanarak inmek zorunda kaldı. Diğer liderlerin uçaktan inişlerinde ana kapıya yanaştırılan merdivenin kırmızı halılı olmasına karşın Obama’nın indiği merdivende bunun olmayışı da “protokol krizi” tartışmalarını alevlendirdi. Obama’nın karşılanma şeklinin “hesaplanmış bir küçümseme” olduğu da savunuldu. Çinli yetkililerin Obama’yı takip eden 12 kişilik Amerikalı gazetecileri, iki ülke liderinin görüşmesinin yapıldığı alandan da çıkarmaya çalıştığı belirtildi. Basına bakışımız farklı Obama’dan ise yaşananlara ilişkin iki ülke arasındaki “insan hakları ve basın özgürlüğüne bakışa farklılığı gösterdiği” çıkışı geldi. Obama, “Yaptığımız işe basının dahil olmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu ziyaretlerimiz sırasında da değerlerimizi ve ideallerimizi arkamızda bırakıp terk etmeyiz” dedi. Obama, Çin Devlet Başkanı Şi ile görüşmesinde de bazı görüş ayrılıklarının olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Ne zaman insan hakları gibi konuları masaya getirsem gerginlik oluyor, ki muhtemelen Şi’nin diğer liderlerle görüşmesinde bunlar yer almıyor.” l Dış Haberler Hayalet kent Hangzhou Zirveye ev sahipliği yapan Hangzhou kenti adeta hayalet kente döndü. Dünya liderleri ve beraberlerindekilerin akınına karşı günler öncesinde yoğun güvenlik önlemleri alınmaya başlanan kentte bir çok işyeri de geçici olarak kapatıldı. Yaklaşık dokuz milyon nüfuslu kentten birçokları zirve bitene kadar başka yerlere gitti. Hükümetin, kent sakinlerine yedi günlük ücretli izin verdiği belirtiliyor. Ancak birçok kent sakini, zararın nasıl tazmin edileceği konusunda şüpheli. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear