26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 4 Eylül 2016 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 3 SAYISAL LOTO 21214223134 6 BİLEN: 1 milyon 469 bin 611 lira 46 kuruş (1.Devir) 5 BİLEN: 2 bin 516 TL 4 BİLEN: 38 TL, 3 BİLEN: 6,45’er TL Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İzmir 33/22 İstanbul 30/21 Ankara 27/14 Trabzon 26/21 Antalya 29/25 Mersin 32/23 Bursa 310/1 6 0 Atina 310/2 3 0 Kars Adana 330/2 2 0 Berlin 250/1 8 0 24/8 Artvin 230/1 6 0 Girne 300/2 5 0 Çanakkale 290/1 9 0 Londra 220/1 4 0 Balıkesir 290/1 7 0 Moskova 210/1 2 0 Diyarbakır 34/20 Sivas Erzurum Eskişehir 250/1 1 0 240/1 1 0 270/1 4 0 Paris 270/1 7 0 Madrid 350/1 9 0 Amsterdam 210/1 7 0 Aydın 350/2 0 0 Roma 300/1 9 0 Gaziantep 310/2 1 0 New York 250/2 0 0 Konya 260/1 6 0 Tokyo 300/2 4 0 TARİHTE BUGÜN 1919: Gazi Mustafa Kemal, Sivas Kongresi’ni açtı. 1970: Erdal İnönü, Ortadoğu Teknik Üniversitesi rektörü oldu. 1990: Yazar ve düşünce adamı Turan Dursun (56) evinin önünde düzenlenen silahlı saldırı sonucu katledildi. Gerekçesiz el koyma Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar’ın pasaportuna dün Berlin’e çıkışta el konuldu. Dündar’ın avukatı Atalay, dava açacaklarını söyledi. Hukukçular tepki gösterdi Gazetemizin eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar’ın pasaportu nun 4 Ağustos’ta iptal edildi ği ortaya çıktı. Dündar, pasa portunun iptal edildiğini dün Berlin’e gitmek üzereyken, Ata türk Havalima nı Dış Hatlar CANAN COŞKUN Terminali’nden çıkış yapacakken öğrendi. Pasaportuna el konulan Dündar, havalima nından ayrıldı. Dilek Dündar’a verilen te bellüğ tutanağında, yapılan kontrollerde, pasaportuyla il gili 4 Ağustos 2016 tarihli ‘zayi pasaport (iptal)’ bilgisi nin bulunduğu belirtildi. İl gili sayılı kanun ve genel ge gereğince pasaporta el ko nulduğu ifade edilerek, pa saportun, alındığı İl Emniyet Pasaport Şubesi’ne gönderi leceği bildirildi. Can Dündar, twitter adresinden yaptığı açıklamada, “Eşimi rehin al mışlar. Orman kanunu. Ama nafile. Ne beni, ne silahın üs tüne atlayan bir kadını bu nunla korkutabilirler” dedi. ‘Hangi gerekçeyle’ Can Dündar’ın avukatı, gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay da, “Hukuk(!) devletimiz Can Dündar’ın nın eşi Dilek Dündar’ı rehin tutmaya karar vermiş. Bir yere gidemezsin diyor” diye tepki gösterdi. Dilek Dündar’ın pasaportunun hangi gerekçeyle, hangi yasaya dayanılarak iptal edildiğini İçişleri Bakanlığı’na soracaklarını belirten Atalay, “Hukuk devletlerinde, idareler, bir idari işlem ya da uygulama yaparken, hukuka, kanun devletinde ise kanuna dayanırlar. Dilek Dündar’a yapılan ne hukuka ne de kanuna dayanıyor. Birilerinin isteği üzerine yapılmış gibi görünüyor. Keyfilikle yapılmış bir işlem. İlkel toplumlarda olur. Devletlerde kurallar hâkimdir. Devlet, neye dayanarak, bunu yaptığını da söylemiyor. İçişleri Bakanlığı’na yazılı olarak başvuracağız. Gelen yanıtın ardından da idari işlemin iptali için dava açacağız” diye konuştu. Atalay, Can Dündar’ın pasaportunun ise 667 sayılı Kanun Hükmünda Kararname (KHK) ile iptal edilmiş olduğunu anımsatarak, “O karar hukuki değildi ama kanuni idi. Bu karar hiçbir şeye dayanmıyor. Pasaportu iptal edilen kişi bunu ancak yurtdışına çıkarken öğreniyor. Bilet alıyor, hazırlık yapıyor... Bu nedenle de zarar görüyor” dedi. ‘Suç şahsidir’ Resmi Gazete’de son yayımlanan 673 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile de güvenlik açısından pasaportları iptal edilen kişilerin eşlerine ait pasaportların da genel güvenlik bakımından mahzurlu görülmesi halinde İçişleri Bakanlığı’nca iptal edilebileceği bildirildi. Hukukçular ise Türk Ceza Kanunu’na göre suçun şahsiliği prensibine işaret ederek, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama olmadığını vurguluyor. l İSTANBUL HUKUKÇULAR: yakınlarına dokunamazsınız Dilek Dündar Celal Ülgen Avukat ‘Makul ve mantıklı olmanın olanağı yok’ Anayasaya göre ceza sorumluluğu şahsidir. Yani suç işleyen kişinin yakınlarına bu suç sirayet etmez. Dolayısıyla suçu işleyen kişi dışında hiçbir yakını için adli ve idari yaptırım uygulanamaz. Türk Ceza Kanunu’na göre ise ceza sorumluluğu şahsidir ve kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz. Bu açıdan bakıldığında gazeteci Can Dündar’ın eşi için de yapılan bu uygulamayı makul ve mantıklı bulmanın olanağı yoktur. Fikret İlkiz Avukat ‘Hak ve özgürlükler ortadan kalkıyor’ Suç ve ceza şahsidir. İddia edilen suç nedeniyle henüz kanıtlanmadan ve aksi sabit oluncaya kadar herkesin masum sayılacağı evrensel kriter, temel hak ve özgürlükler OHAL kanunu ve beraberindeki KHK’ler ortadan kaldırılmakta. Bunun yanında suç işlediği iddia edilen kişilerin yakınlarını da aynı suçla itham etmek temel ve hak ve özgürlükleri tamamiyle ortadan kaldırmak anlamına gelir. Bahri Belen Avukat ‘Uluslararası yasalara aykırı bir uygulama’ Bu durum uluslararası hukuk kurallarına aykırı. Cezaların şahsiliği prensibi ihlal ediliyor. Suç işlediği iddia edilen kişilerin yakınlarının özgürlükleri konusunda kısıtlama getirilemez. Bu kişilerin ortağı olduğu şirketlere, yakınlarının mallarına el konuluyor. Burada hukuk falan yoktur, bunun adı hukuksuzluktur. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Turgut Kazan Eski İstanbul Barosu Başkanı ‘Hukuk devletinin sonunu yaşıyoruz’ Hakkında soruşturma olan kişiyi bulamıyorlar, yakınını tutukluyorlar. Bunlar yaşanırken pasaport iptali bunun yanında ne ola ki? Bu durumun hukukla bir açıklaması yapılamaz. Hukuk devletinin sonunu yaşıyoruz. Aslı Kazan Avukat ‘Anayasa maddeleri hepimizin sigortası’ Fethullahçı suç örgütü üyelerinin yargıdan, bürokrasiden tasfiye edilmelerinin ve mutlaka cezalandırılmalarının gerekliliğine inanıyorum. Ancak bu süreçte pek çok ihlaller yaşanıyor. Örgüt üyesi olduğu düşünülen şüphelilerle birlikte aile üyeleri de cezalandırılıyor. Örneğin, Hakan Şükür yakalanamadığı için babası tutuklanıyor, Adil Öksüz bulunamadığından kayınvalidesi gözaltına alınıyor. Şüpheli hakim ve savcıların öğretmen olan eşlerinin atamaları yapılmıyor. Oysa suç ve cezaların şahsiliği en temel bir ilkedir. Hukuk devletinin olmazsa olmazıdır. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan bu madde hepimizin sigortasıdır. Üsküdar’Da Mimar Sinan Meydanı için ilk adım ATILDI Üsküdar Meydanı’nın altında yaklaşık bin araçlık otopark yapılacak. Önce kurban kesimi, sonra yıkım Üsküdar Meydan Projesi, dün Üsküdar Belediyesi eski hizmet binasının yıkılmasıyla başladı. Yıkım öncesi kurban kesimi gerçekleşti. Yıkılan eski hizmet binasının yerine kapalı oto park ile meydan yapılması planlanıyor. Yaklaşık iki yıl sürecek proje hakkında bilgi veren Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, “İnşallah önümüzdeki iki ay içerisinde katlı otoparkı, AVM’ler olmak üzere bu bölgede yeni bir alan elde ediyoruz. Bu alanın altı komple otopark oluyor. Bu meydanımızın adı Mimar Sinan Meydanı” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Sularınızı bir saatl Elbistan’da sular içilebilir hale geldi bile! akıttıktan sonra için’ Elbistan’da neredeyse bir ilçeyi hastanelik eden skandalın ardından hijyen sağlandığı ve suyun kullanılmasında bir sakınca olmadığı açıklandı. Ceyhan nehri ile kuyular arasında izolasyon yapılmaması nedeniyle resmi rakamlara göre 50 bin ancak CHP PM Üyesi Ali Öztunç’un verilerine göre de 70 bin kişi geçen hafta norovirüs nedeniyle zehirlenerek hastanelere kaldırılmıştı. İki müdürün görevden alınmasına neden olan skandalın üzerinden sadece 7 gün geçtikten sonra Kahramanmaraş Halk Sağlığı Müdürlüğü, içme suyunda hijyen sağlandığını duyurdu. Yapılan yazılı açıklamada, “Yüksek düzeyde klor verilerek şebekelerdeki dezenfeksiyon sağlanmış olup vatandaşlarımızın musluklarını 1 saat akıttıktan sonra içme ve kullanmasında herhangi bir sakınca olmadığı halkımıza duyurulur” denildi. l KAHRAMANMARAŞ/Cumhuriyet l Rize ve Artvin’de şiddetli yağış uyarısı: Dirsek seviyesindeki su bile sürükleyebilir Rize ve Artvin için yine şiddetli yağış lideri Güçlü Uzunalioğlu da, sel sularında kaybo uyarısı yapılması, 4 gün lan 12 yaşındaki Efecan önce meydana gelen sel Işıklar’ı bulmak için yo ve heyelanların yaraları ğun çaba harcadıklarını nı sarmaya çalışan bölge söyledi. Bölgede yine cid halkını korkuttu. Ken di yağış beklendiğini ha di çabaları ile köprü alt Efecan Işıklar tırlatan Güçlü Uzunalioğ ları ve tıkalı menfezleri lu, “Kimse heyelan ve taş açmaya çalışan yöre sakinleri, kın riski olan yerlerde kalma yardım gelmemesinden yakındı. sın. Sel ve heyelan anlarında Bir çocuk kayıp taşkın olan yerlere girilmemeli, güvenli yerlerde kalınmalı. Dir Bölgede ciddi heyelan görül sek seviyesindeki su bile insan düğünü ifade eden AKUT birim ları sürükleyebilir” dedi.l DHA Mafya hukuku ABD’de yeni vizyona giren “Septembers of Shiraz” filmini izledim geçenlerde... 1979 İran devriminde tutuklanıp işkence gören bir kuyumcunun, rejimin baskısına dayanamayıp eşi ve çocuğuyla ülkeden ayrılışının öyküsü... Kuyumcu ve ailesi, idam sehpalarının kurulduğu yollarda devrim muhafızlarından kaçarak Türkiye sınırına ulaşıyor. Korkuyla sinmiş bir ülkeyi geride bırakarak, şeriatın teslim aldığı İran’dan, “özgür” Türk topraklarına ayak basıyorlar. HHH Filmi izleyince, “Acaba başroldeki Salma Hayek, bugün de otokrasinin teslim aldığı Türkiye’den kaçan bir Türk kadınını oynar mı” diye düşündüm. Senaryonun yazılmasıyla filmin vizyona girdiği kısa süre içinde Türkiye, “kendisine kaçılan ülke” konumundan “kendisinden kaçılan ülke” konumuna geçmişti. Şimdi rejimin hukuksuzluğuna, baskısına, gaddarlığına dayanamayan muhalifler, “İdam isteriz” diye bağıranların çığlıkları arasında, başka topraklara göçüyor. “Türkiye İran olmayacak” diye diye geldiğimiz yolun sonu bu... HHH Dün, yurtdışına çıkmak üzere havaalanına gelen eşime pasaportunun iptal olduğunu bildirmişler. Neden? Hiçbir gerekçesi yok. Temmuz sonu yurtdışına çıkmış, 3 Ağustos’ta geri dönmüştü. 4 Ağustos’ta pasaportunu iptal etmişler. Hakkında bir soruşturma, suçlama yok. O, bir rehine... Cesaretin bedelini ödeyenlerden biri... 1 Eylül tarihli Kanun Hükmünde Kararname’ye göre, “pasaportları iptal edilen kişilerin eşlerinin pasaportları da gerek görülürse İçişleri Bakanlığı tarafından iptal edilebilecek.” Bunun adı, eşlere karşı eşleri rehin almaktır. “Suçun şahsiliği” ilkesini ayaklar altına alan bir zorbalıktır. Cezaevlerinde yer kalmayan ülkeyi, dünyanın en büyük hapishanesine dönüştürme projesidir. Orman kanunudur, mafya hukukudur, adaletin sonudur. Aynı kararname ile 50 bin memurun işine son verildiğini de hatırlatalım. Bir gecede... Sorgusuz sualsiz... HHH Peki, “yüksek yargı” ne yapıyor bunca hukuksuzluk karşısında? Kimsenin huzurunda önlerini iliklememeleri için düğme takılmamış cüppelerine ilik açmakla meşguller; Saray’daki adli yıl açılışında hazırola geçerken önlerini ilikleyebilmek, Cumhurbaşkanı selfie’sinde şık görünebilmek için... Önceki gün yargılanan Yasemin Çongar, kendi iddianamesinde “sanık” olarak benim adımın yazdığını söylüyor hâkime... Hâkim’in cevabı şu: “Kesme yapıştırmada hata yapılmış olabilir.” Meğer savcı, bizim iddianameden 46 sayfayı aynen kopyalayıp onların iddianameye yapıştırmış. Tek devlet, tek millet, tek iddianame... Yargının sefaletine bakın ki, o telaşta, sanığın ismini değiştirmeye bile gerek duymamışlar. “Tek devlet”in başı, “Yargının da başı benim” diyor; “bağımsız yargı”dan tık yok. HHH Hukukun olmadığı diyarların örgütsüz toplumları, ağır baskı karşısında, korunmasız bir çocuk gibi siner bazen... Adalete inançları kalmamıştır. Dayağa ses vermez; sessizce ağlarlar. Ama içlerinde biriken öfkeyi, yüreklerinden taşan bedduayı tahmin bile edemezsiniz. Toplumun bugünkü kaygılı sessizliğini zulme onay sananlar, yanılmasın. Yaptıklarının yanlarına kalacağı sanılmasın. Dua etsinler de hesap günü hukuka ihtiyaç duyduklarında, bugün ahını aldıkları, kendileri kadar gaddarlaşmasın. 39 ilçede eşzamanlı güvenlik taraması İİSTAANLBAURLM’DA stanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından, İstanbul’da 39 ilçede dün akşam saat 20.00’de 5 bin poli sin katılımıyla “Yeditepe Huzur” adıyla asayiş uygulaması yapıldı. “Sabit uygulama” ve “Umuma açık yer ler uygulaması” şeklinde iki aşamalı ola rak yapılan denetimlere katılan polisle rin, aranan şahıslar, silah ve bıçak taşı yanlarla uyuşturucu satıcıları başta ol mak üzere şüpheliler üzerinde çalışma yaptığı bildirildi. Şüpheli kişilere yöne lik Genel Bilgi Tarama (GBT) kontrolleri yapıldı. Trafik kontrollerinin de yapıldı ğı uygulamaya, polis helikopteri havadan destek verirken deniz polisi de denizde kontrollerini sürdürdü. l Haber Merkezi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear