21 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 16 Eylül 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK ‘Ankara Kürtleri haber 11 analiz edemedi’ Çocuk hırsızları Parkta oynayan çocuğa bakın; Babasının elinden tutmuş yolda yürüyen çocuğa bakın; İçeride uyuyan çocuğa bakın; DİLEK ŞEN Gazeteci Fehim Taştekin’in “Rojava: Kürtlerin Zamanı” adlı kitabı okurla buluştu. Taştekin, Suriye’yi “bir gazeteci duyarlılığıyla” anlatıyor. Kitabında, Rojava’ya ve Kürtlerin bugününe odaklanan Taştekin, coğrafyanın etnik ve mezhebinin karakterini incelerken mağduriyetlere ve tarihsel süreçlere bakıyor. Taştekin ile kitabını ve Suriye’deki son gelişmeleri konuştuk. n Kitapta Suriye’nin kuzeyinin, Öcalan’ın “demokratik özerklik” projesinin uygulama alanına dönüştüğünü yazıyorsunuz. Kürtler, Rojava’daki meşruiyeti nasıl kazandı? ‘Rojava: Kürtlerin Zamanı’ adlı kitabında Suriye’deki son durumu değerlendiren gazeteci Fehim Taştekin, “Türkiye’deki siyasiler Ortadoğu’daki siyasi aklın nasıl çalıştığını anlamıyor” diyor. Gazeteci Fehim Taştekin, Cumhuriyet’in Suriye’deki gelişmelerle ilgili sorularını yanıtladı. Kucağınızdaki çocuğa bakın; Sokaktaki çocuklara; etrafınızdaki tüm çocuklara bir bakın. İyice bakın. Onlar nasıl okullarda okuyacaklar, o okullarda neler öğrenecekler, nasıl yetişkinlere dönüşecekler bir düşünün. Nasıl bir ülkede, nasıl bir insan olarak büyüyecekler? Nelere boyun eğecekler ve nelerden korkacaklar? Neye inanacak; kime biat edecekler? Nasıl öğretmenlerin ellerinde yetişecekler? Nasıl birer yetişkin haline gelecekler? İktidar, elinde keskin bir jilet bu ülkenin çocuklarını okullarında yeniden biçimlendirmek için harıl harıl çalışıyor; Onları, Cumhuriyetin bilediği değerlerin Birincisi, IŞİD Avrupa’yı tehdit eder tam aksi değerlerle bilemek için muhalif ken, Paris ve Brüksel’de bombalar patlar öğretmenleri görevden alıyor; ardı ardına ken bir grup IŞİD’le savaşıyordu. Ve bu imam hatip okulları açıyor. grupta (YPGYPJ) kadınlarla erkekler bir O okullara övgüler düze düze bitiremi likte savaşıyor. Avrupa değerlerine hitap eden bir görüntü. İkincisi, Arap Baharı denilen süreç iki model üretti. IŞİD ve Kaidevari örgütlerin getirdiği karanlık dünya tahayyülü ile Kürtlerin ortaya koyduğu demokratik özerklik. Etnik, mezhebi ve dini kırımların yaşandığı bir coğrafyada birlikte kendi dil ve kültürleriyle yaşamaktan söz eden bir model. Bu iki olgu, Avrupa’nın projeksiyonlarını PYD üzerine çevirmesine yol açtı. Kürtlerle tarihsel düşmanlıklara rağ yor. Hukukun içini boşalttı; ahlakı ve inan cı tekeline aldı; aydınları ayarttı; yazarları hapse tıktı; bağımsız basını ablukaya aldı; laikliği küfür gibi kullandı; demokrasiyi dibinden dinamitledi... Tüm bunları yaparken bir yandan da gelecek neslin yetişkinleri olacak çocukları acımasızca avlamaya çalışıyor. Onları yakalarından sürükleye sürükleye kendi karanlık iklimine götürüyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Suriyeli aileler için bastırdığı Arapça broşürde yazılı va men Arap aşiretler ve Hıristiyan gruplar atler Suriyeli çocuklara özel bir sistemle Rojava’da özerklik hareketinin içinde yer aldı. Bunlar, bu coğrafyanın kanlı deryası içinde son derece kıymetli şeyler. Azına razı olmayacaklar n Türkiye’nin PYD’ye bakışı neye göre şekillendi? Türkiye’de kabullenilmesi zor olan şey PYD’nin, Öcalan’ın rehberliğini kabul etmesi. Hâl böyle olunca birdenbire bariyerler yükseliyor. n Bölünme korkusu mu?  Evet. Daha doğrusu şöyle bir durum ortaya çıkıyor: Sizin hattın üstünde (ser hat) savaştığınız bir örgütün uzantısı, hattın altında (bin hat) özerklik inşa ediyor. Kendi Kürtlerinize vermediğinizi aşağıdaki Kürtler elde ediyor. Anadilde eğitim, kültürel özerklik vs. Bir noktadan sonra yukarıdakiler de aşağıdakilerinin sahip olduğunun daha azına razı olmayacaklar. Asıl korku budur. Özerklik, bir bölünme fobisi olmaktan çıkmalı. Dünyanın çok daha problemli bölgelerini rahatlatan bu tür modellerdir. Bölünme değil birleşmeye yardımcı olur. ‘Çift makaslı’ politika  n “Türkiye, Suriye politikasında bir değişikliğe gidecekse bir şey almak istiyor; o da Rojava’yı yıkmaktır” diyorsunuz. Türkiye, Suriye politikasını neye göre şekillendiriyor? Hükümetin hayalleri vardı: Esad’ı devirip Şam’ın efendisi olmak. Bu rüya kâbusa döndü. Bu rüyanın arkasına takılanlar Kürtleri hesaba katmamıştı. Kürtlerin özerklik inşasına koyulması Türkiye’nin Suriye siyasetinde bozgun etkisi yarattı. Suriye siyaseti çift makaslı hale geldi. Bir tarafta Kürtlerin kazanımlarını sona erdirecek hamleler diğer Gerçekler katledildi n “Suriye: Yıkıl Git Diren Kal” adlı kitabınızda Rojava’nın hakkını veremediğinizi belirterek kendinizi Kürtlere borçlu bıraktığınızı yazmıştınız. “Rojava: Kürtlerin Zamanı” nasıl oluştu? Suriye’yi yazarken bir gazeteciyi zorlayan şey dezenformasyonun çok olması. Esad yönetimine karşı başlayan vekâlet savaşıyla ilgili gelişmeler hem Batı hem Türk medyasında hoyratça verildi. Rojava söz konusu olunca da özellikle Türkiye’de hoyratlığı da aşan Kürtfobik bir yaklaşımla gerçekler katledildi. Böyle bir durum karşısında suskun kalamıyorsunuz. n Kitapta, sahadaki deneyimlerinizi de aktararak yüzyıllık tarihsel bir sürece odaklanıyorsunuz. Bugünü tarihe not düşme kaygınız da var öyleyse.  Kuşkusuz sahadan haber vermek önemli ama bu da başlı başına yetmiyor. Gazetecilik kaygısıyla gittiğinizde saha müthiş bir derinlik katıyor. Halep’te Filistin kampı Neyrep’te Kudüs Tugayı’nın karargâhına gitmiştim. Ağaçlardan gökyüzünün görünmediği bir çay bahçesi karargâha çevrilmiş, sahibi de komutan olmuş. Bunu yerinde görünce, fotoğraf kafanızda oturuyor. Bunlar yönetim yan lısı. Muhaliflerin de kurduğu bir sürü tugay var. Tugay denince binlerce askerlik kışlalar akla geliyor. 10 adam toplayan grubuna tugay di yor. İşte saha, size bu parodiyi görme şansı veriyor! Halep’te ordu komutanı ile görüşmek istediğimde beni ‘Ölüm Yolu’nda bir hana götürdüler. Hanın üst katında izbe bir butik, komutana karargâh olmuş. Bir oda çalışmak diğer oda uyumak için. Savaşı buradan yürütüyor. Yine Irak’ta Kerkük yakınlarında Zap Suyu’nun yanında kurulmuş peşmerge karargâhına gitmiştim. İki odalı bir konteynır. Birinde uzanmış gülüp eğlenen askerler, diğerinde tozlu bir masaya kurulmuş komutan. Rudaw TV, üzerine bir makineli tüfeğin monte edildiği bir pikabın arkasında tur atıp çekim yapıyor. Sanki cephe hattındaymışız gibi. Aksiyon filmi ertesi gün ekranda. Ortada ne IŞİD var ne çatışma! Suçlu olan biziz. Hep seyirci ve okuyucuyu çarpacak, sarsacak kaygısı! Sen etraflıca araştırıp yazayım derken editörün kafasındaki haber ölüyor. Bu medya düzeninde çarpıtma işin tabiatı haline getirildi. Maliyeti de düşük. Editör gönderdiği muhabirden havaalanına iner inmez haber bekliyor. Baskıya yetiştir! Emir bu. O da oradaydım ta dında bir fotoğraf çektiriyor, otele kadar taksiciyle çat pat muhabbet edip haberi geçiyor. Al sana saha haberciliği! n Nesnellikten uzak “savaş haberleri” neyi amaçlıyor? Manipülasyon ihtiyacı. Çünkü kirli bir savaşı meşrulaştırmaları gerekiyor. Önce nefret figürleri yaratmaları ve ona göre dehşet senaryoları üretmeleri gerekiyor. n “Kürtlerin Zamanı” hangi sorulara yanıt arıyor, neleri yanıtlıyor? PYD nasıl ortaya çıktı ve kitleselleşti? Suriye’yi bölmek mi istiyorlar? Kimlerle ittifak kurdular? Yönetimle ilişkileri nedir? “Komşuyuz, tavuklarımız tavuklarımıza karışmıştır” edebiyatından geçilmez ama sınırın altında olana dair cehalet korkunç boyutlarda. Uzun bir dönem Suriyeli Kürtler, Türkiye’de sadece PKK bağlamında konu edinildi. IŞİD, Kobani’ye saldırınca “Kobani nereden çıktı, Apo posterleri burada ne arıyor” diye sorduk. Birden baktık ki sınırımızda yüzlerce kilometrelik şerit, sarı bir renge boyanmış. PYD’nin toplumsal örgütlenmesine kafa yormak yerine iktidarın sunduğu ucuz polemiklerle yetindik. Gazetecilik faaliyeti olarak PKK’nin bazı kamplarına gittiğimde tuhafıma giden zeytin ve zeytinyağının bolluğuydu. Afrin’den geliyor dediler. Yani Afrin onlarca yıldır Kürt hareketini besliyor. Kobani de öyle. Afrin’de, PYD’nin kontrolü ele alması sürpriz değildi ki!  alakalı değil. Onlara bir nimet gibi pazarlanan imam hatip okulları, bu ülkenin çocuklarını yiyip yutmayı hedef edinmiş iktidarın kendi ideal geleceğini inşa ettiği birer ikna yuvası. Orada yuvalanan iktidar, kendi geleceğini garantiye almak için yeni nesilleri kendi değerleriyle donatıyor. Hedefinde özgür ve cesur ve medeni ve araştırmacı, ilerlemeci bir nesil yetiştirmek yok; Aksine kalesini muhafazakâr ve dindar ve itaatkâr insanlarla donatmanın peşinde. Kızlarla erkekleri ayrı sınıflarda okutmayı velilere bir cennet vaadi gibi sunuyor. Devletin cinsiyet politikasını küçük çocuklar üzerinden topluma aşılayarak kendi karşı devrimini en temelden gerçekleştiriyor. Zorunlu olarak verilen din eğitimi yüzünden pozitif bilimlerle aralarına konulan dev mesafede büyük bir cehalet ateşi hep harıl harıl yanacak. O ateşle ısınan ve o ateşle korkutulan küçücük çocuklar, hayata kadın erkek ilişkisinin tehlikeleri hakkında erkenden aldıkları muhafazakâr terbiyeyle hazırlanacaklar. Bir toplumun çocuklarını kim eğitirse, iktidarı o kazanır. İktidar ülkenin çocuklarını çalarak sırtında taşıdığı kendi karanlık çuvalına hapsediyor. O çuvalı o kadar uzak bir yerde açacak ki... İçinden çıkan çocuklar geri dönüş yolunu bulamayacaklar bile. İktidar, bu ülkenin çocuklarını çalıp çalıp kendi korkunç iklimine kaçırıyor. Ve biz seyrediyoruz... Melul melul seyrediyoruz. tarafta Esad’a karşı oyunu sürdürme çabası. İkisi de sonuç vermedi. Takıntılı tutum, Türkiye’yi Kürtlere karşı savaştığı Mınbiç’te direndi, Cerablus’ta buharlaştısüreceIŞİD’indehimayegörebildiğihis terik bir çizgiye savurdu. Şimdi Suriye politikasını değiştirmek istiyorlar ama bunun karşılığının Rojava olmasını şart koşuyorlar. Suriye yönetimi “Ben Kürtlerin özerkliğini yıkacağım” dese anında “Kardeşim Esad” moduna geçecekler. Ortadoğu’yu anlamıyorlar  n Suriye nasıl bir politika izledi ve Türkiye neyi anlayamadı? n Türkiye, resmi açıklamaya göre; Cerablus operasyonuyla “sınırı terör tehdidinden temizlemeyi” hedefliyor? Amacına ulaşır mı? Cerablus operasyonunun birinci nedeni, Kobani’den Afrin’e bir köprü kurmak isteyen Kürtlerin önünü kesmek. Bir başka neden Suriye’de denkleme girebilmek. Türki çekten IŞİD ile mücadele edildiğini söyleyemeyiz. Mınbiç’te 73 gün direnen IŞİD, Cerablus’ta buharlaştı. Savaşçılarının ne kadarı El Bab ve Rakka’ya çekildi ne kadarı sakalı kesip kamufle oldu bilmiyoruz. Rakka büyük bir iddia  n Erdoğan’ın “Ne gerekiyorsa yapılır” işgal olarak görenler az değil.  n Türkiye’nin rolü ne olur? Rakka’ya en kestirme yol YPG’nin elin deki Tel Ebyad. Eşme ruhu gibi bir Rakka ruhu olmadığı sürece o güzergâh geçit vermez. Kilis ya da Antep’ten Rakka yoluna uzanırlarsa 160 km’lik bir yol; her kıvrımı tuzaklarla dolu. Bu kâbus oyununa kim ra geçirdiği kent. Emirlik uygulamasına burada başladı. Rakka hem Irak hem Suriye’de yürüttüğü operasyonları kolaylaştıran bir pozisyonda. Su, elektrik, petrol ve tahıl... Fırat’ı izleyen bunları bulur. Bunlar inanılmaz kaynaklar, IŞİD bunlar sayesinde büyüdü. Rakka’yı tutmak, Fırat’ı tutmaktır.  n ABD ve Rusya’nın ateşkes kararı Bizimkiler, Ortadoğu’daki siyasi aklın ye, Rus uçağını düşürünce Suriye’de oyun dediği Rakka operasyonu var bir de. zı olur bilemiyorum.  hakkında ne düşünüyorsunuz? Ateşkes nasıl çalıştığını anlamıyor. Rojava, Kürt dışı kalmıştı. Rusya’yla ilişkilerin normal Rakka’ya girmek çok büyük bir iddia lerin elde ettikleri bir kazanım olduğu leşmesini fırsat bilip Cerablus operasyo olur. Rakka yolunda aşılması gereken ba Dabık ve Amak metaforu ten sonra ne olur? Suriye ordusu çok büyük bir güç yığı kadar, Türkiye’nin müttefikleriyle bir nuyla oyuna döndü. Üçüncüsü, 2012’den riyerler var. Türkiye, AzezMarea hattını,  n Rakka, IŞİD için neden önemli? nağıyla Halep’teki grupları püskürtüp bü likte Suriye’de yürüttüğü vekâlet savaşı beri tampon bölge istiyordu. Bunu uçuşa IŞİD’i temizlerse altında Kürtlerin müttefi  IŞİD’in bir Dabık ve Amak (Amik) me tün dengeleri değiştireceğini düşündü. Fa na Şam’ın verdiği bir yanıttır. “Eğer sen yasak bölge olmaksızın gerçekleştiriyor. ki olan Devrimciler Ordusu var. El Bab’ın taforu var. Dabık ve Amak, IŞİD’e göre, kı kat plan çok yavaş ilerledi ve tam olarak onlarca örgütle üzerime gelirsen, düş Dördüncüsü, Halep’te dengeleri değiştire kuzeyinde 100’ün üzerinde Kürt köyü yametten önce Haçlı ordularına karşı son amaca ulaşılamadı. Rusya da bunu gör man bildiğin PYD’nin önünü açarım” de cek şekilde savaş devam ediyor. Suriye or bulunuyor. YPG buralarda ‘bay kutsal savaşın verileceği yer. Çıkardı dü. O yüzden Suriye ordusunun eli güçlen meye getiren bir manevradır. Başka ne dusu Rusya, İran ve Hizbullah’ın yardımıy raksız’ bir güç. IŞİD, Rakka’yı ğı dergisinin adını bu yüzden Da mişken masayı kurmak istiyor. Rusya ve denleri de var tabii; Suriye yönetimi ku la muhalifleri kuşattı. AzezMarea hattı te tahkim etmek için El Bab’da bık koydu. Haber ajanslarının İran’ın katkısıyla muhaliflerin artık devrim zeyde enerjisini tüketmek yerine Şam’ı, mizlenir ardından El Bab’dan aşağıya bir çekilirse güneyde Suriye or adı da Amak. Bu metaforla kü hayallerini unuttukları bir yere geldik. Bu Halep’i, Humus’u, Lazkiye’yi, Tartus’u kanal açılırsa muhalifler rahatlamış olacak. dusu geniş bir alanda ope resel cihat seferberliği yapı nokta, Suriye’nin oluşturduğu blokun ma tuttu. Suriye’nin yıkılmasını kolaylaştı Beşincisi, müzakere hesabıyla ilgili; Türk rasyon yürütüyor. Suriye yor. Dünyanın dört bir yanın sada daha fazla kazanabileceği bir nokta. racak ana arterlere ağırlık verdi. Bu çö müdahalesiyle moral bulan muhalifler kay ordusu dışında Rus, İran ve dan cihatçılar 3 bin nüfuslu Rusya ateşkesi siyasi sürece bir başlangıç küşü önlemeye yönelik stratejik bir ter beden değil dengeyi bulmuş taraf olarak Hizbullah askeri varlığı ile Dabık’a gidip şehadet me olması için bastırıyor. ABD de bu işin daha cihti. Bizimkiler bunu anlayamadılar. masaya oturabilecek. Altıncısı, Türkiye kafa kafaya gelmek gibi bir sajları verdi. Amerikalı ga fazla yürümeyeceğini gördü. ABD’nin elin Anladıklarında iş işten geçti. Ankara IŞİD ile savaşıyor görüntüsü vererek ulus opsiyon önümüzde duru zetecinin kafasını orada de yönetimin devrilmesinden sonraki ka Kürtleri analiz edemedi ve korkularına lararası baskıları göğüsleyebilecek. IŞİD’e yor. El Bab’dan sonra kesip “Sizi Dabık’ta bekli osla baş edebilecek bir senaryo yok. Elbet esir oldu. Şimdi “Ben Suriye politikasını karşı ortaklık derinleştiğinde ABD’ye Kürt da Rakka’ya uzun bir yoruz” dediler. Şimdi IŞİD bu te Suriye, ABD’nin düşmanıdır. Suriye’nin değiştiririm ama Kürtler benim için teh leri terk etmesi yönünde baskıyı artıracak. yol var. Arap un kadar büyük bir savaş kırpılması ve dişlerinin sökülmesi elzem dittir, Rojava ortadan kalkmalıdır” di Yedinci motivasyon iç kamuoyuyla ilgili; surlar da hoşgel kurgusu yaptığı yeri dir. Ancak çöküş senaryosu, Camp David yor. Bu konuda ne Esad’ın düşmanı ABD darbe girişimi sonrası ordudaki temizlikten diniz demeyebi Türkler geldi diye Düzeni’nin sonunu getirecek kadar güçlü ne de Esad’ın müttefiki Rusya ve İran, sonra TSK’nin hâlâ güçlü olduğunu göster lir. Türkiye’nin terk eder mi? Rak depremler üretebilir. O yüzden Amerika bu Türkiye gibi düşünüyor. me çabası var. Ama ana etken Kürtler. Ger müdahalesini ka IŞİD’in ilk ele işi bir yerde sonuca bağlamak istiyor. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear