26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 9 Temmuz 2016 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY İşçi, sistem kurbanı ekonomi 9 Adalet Arayana Destek Grubu’nun hazırladığı almanak, son bir buçuk yılda 1615 iş cinayeti yaşanan Türkiye’nin işçi sağlığındaki başarısızlığını gözler önüne serdi İş cinayetlerinde Avrupa birincisi ve dünya üçüncüsü olan Türkiye’de 2015 yılında en az bin 703 işçi hayatını kaybetti. Bu yılın ilk yarısında ise 912 kişi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Adalet Arayana Destek Grubu, işçi ailelerinin 2008’den bu yana devam eden adalet arayışlarını görünür kılmak için bir almanak hazırladı. 2015 yılına ait iş cinayetlerinin yer aldığı almanakta, rakamların ve tabloların yanı sıra altı buçuk milyon tarım işçisinin hayatından, kadın işçilerinin yaşadıkları zorluklara kadar pek çok insan hikâyesine de yer veriliyor. Geçen yıl en az bin 703 işçinin çalışırken hayatını kaybettiği verisine ulaşılan almanağa göre, iş cinayetlerinin en fazla yaşandığı sektör 418 can kay bıyla inşaat oldu. İnşaat sektörünü; madencilik, tarım, taşımacılık, genel işler ve ticaret izledi. İş cinayetlerinin en yoğun göründüğü il de İstanbul oldu. 3 kilo fındık fiyatına Almanakta, Ordu, Düzce ve Nevşehir’de çalışan tarım işçileri, yaşadıklarını kendi ağızlarından anlattı. Yevmiyelerin 5055 lira olmasına rağmen 42 lira 50 kuruş aldık larını söyleyen Diyarbakır’dan Düzce Gölyaka’ya çalışmaya gelmiş kadın tarım işçileri Esra Karınca, Nurdan Aydın, Dilber Tosun, Gurbet Tosun, Kader Tosun ve İpek Tosun, bazı insanların kendilerine daha fazla yevmiye vermek istediklerini fakat korkudan dolayı veremediklerini ifade ederek “Neden fazla verdin diye laf oluyor. Yerli ler 60 liraya çalışıyor. Zorumuza gidiyor. 6 buçuk milyon insanız, bir temsilcimiz bile yok. Üç kilo fındık fiyatına çalışıyoruz” diyorlar. ‘Devlet yardım etmiyor’ Tuvalet, banyo gibi temel ihtiyaçlarını karşılarken bile ne kadar sıkıntı yaşadıklarını anlatan tarım işçileri, tankerlerden aldıkları suyun böbrek taşına neden olduğunu belirterek, “Mevsimlik tarım is¸c¸iligˆi asırlardır bo¨yle, bo¨yle de devam eder. Devlet yardım etmiyor, yardım etseydi burada bu kadar rezillik c¸ıkmazdı” diye konuşuyor. ‘Halimize ağlardınız’ Doğu’ya yatırım yapılmadığı, fabrika açılmadığı için başka şehirlerde çalışmak zorun da kaldıklarını dile getiren Nevşehir’deki Mevsimlik Tarım I·s¸c¸isi Melike Demir, bazen tüm günlerinin yolda geçtiğini söyleyerek, “Ordu’ya fındıgˆa, Adana’ya karpuza gidiyoruz. Ama paramızı vermemek ic¸in malı satmadıklarını so¨ylu¨yorlar. Eylu¨lde patatese gittigˆimizde paramızı alamadık peris¸an olduk, go¨rseydiniz agˆlardınız halimize” diyor. Ülke ekonomisinin iyiye gittiğini söyleyen rakamlara inanmadıklarını ifade eden işçiler, “O rakamlar bize yansımıyor. Bizim ücretimiz artmıyor” diye konuşuyor. l Ekonomi Servisi BAKAN EROĞLU: Sanal gerçeklikSuriyelilerin dualarıyla gerçeği tekrar yazacakbüyüdük P7ua5lzamaişrlaycboeanşkydıolldaara Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Suriyelilerin Türk vatandaşlığına alınmasında bazı kriterler olacağını söyledi. Suriye’de iyi yetişmiş insanları Avrupa’nın kabul ettiğine değinen Eroğlu, “Suriye’de yetişmiş çok insan vardı. Avrupa maalesef bunları hemen kaptı. Avrupalı çok uyanık. Hiçbir konuya destek vermiyor ama akademisyen veya uzman insanları kabul ediyor” dedi. Türkiye’nin 3 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yaptığını anlatan Eroğlu, “Sözde yardım yapacaklardı ama şu ana kadar yardım falan gelmedi. Bizim 1213 milyar lira doğrudan oldu. Ama bu destek, onların duası bereket getiriyor. Avrupa böyle davrandığı için onların büyüme oranı sıfıra doğru gidiyor. Türkiye ise onların duası ve bereketiyle yüzde 5 büyüyerek, dünyada ilk dörde giren bir büyüme oranına sahip oldu” diye konuştu. l DHA Gamester kurucuları Karcı ve Taban: Sanal gerçeklik (VR) eğitimden sağlığa, eğlence Araplar çarşaflı kadın istedi Townster’ın aynısını den turizme pek çok alanda uygulanabilir Araplara göre yeniden ayarladıklarını söyleyen Karcı, “Kadınları Gerçek dünyanın dışına çıkartıp pek çok uygulamaya fırsat tanıyan sanal gerçeklik (VR) yakında gündelik hayatın içi n Son çıkardığınız oyun ne peki? O.K: Son 3 yıldır üzerinde çalıştığımız ve yaklaşık iki ay önce çı kara çarşaflı istediler. Biz de bunu yapmamak için hiç kadın koymadık” dedi. ne işleyecek. Belgesellerden, turizm tanıtım film PELİN ÜNKER lerine, konserlerden, spor kardığımız yeni oyunumuz Hordemaster. Bu oyunumuzu da mobil etkinliklerine kadar artık platformlar için pek çok alanda karşımıza çıkan çıkardık. Amerika’da VR için canlı yayın da birkaç birincilik ödülü ay içinde mümkün olacak. var. İngilizce bir Genç girişimciler Onur Kar oyun. Endonez cı, Volkan Taban ve Turan ya, Malezya, Fi Yiğitbaşı’nın kurduğu, Hordemaster oyunuyla ABD’den ödül alan mobil oyun geliştirici Gamester da rotasını VR’a kaydırdı. İlk VR oyununu kısa süre önce çıkaran Gamester, Türkiye ve yurtdışından farklı markalara içerik üretiyor. Öyle ki yurtdışından satınalma teklif lipinler, Kanada, Avusturya’da testleri yapıyoruz. n Kaç kullanıcınız var? O.K: Türkiye’de 3035 milyon oyuncu var şu anda. Townster oyunu. Hordemaster şu an Türkiye’de açık değil. 34 ülkede açık. 510 bin kullanıcı vardır bizim içeri aldığımız. Can erok İstanbul ve Köln oyunla birleşecek leri bile aldı. Karcı ve Taban ile Türkiye’de üçüncü çeyrek gi İngiliz bankalarının notu düştü, kurumlar karamsar. İngiltere bankalarına not şoku Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), İngiltere’deki 7 bankanın not görünümünü düşürdü. S&P, Barclays, Clydesdale Banks, HSBC Holdings, Lloyds Banking Group, Nationwide Building Society ve Santander UK Group Holdings’in not görünümlerini ‘durağan’dan ‘negatif’e, Royal Bank of Scotland Group’un not görünümünü ise ‘pozitif’ten ‘durağan’a indirdi. S&P’den yapılan açıklamada Brexit’in, bankacılık sektörünü olumsuz etkileyeceği belirtildi. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s ise İngilte oyun dünyasının yeni gözdesi sanal gerçekliğin bize neler vaad ettiğini konuştuk. n Bu işe nasıl başladınız? O.K: 2009’da oyun firması olarak kurulduk. Üç ortağız. Aslında üçümüz de dijital alan kökenliyiz. Bir ajansın oyun departmanında çalışıyorduk. Volkan ve ben daha çok işin yönetim tarafındayız. Turan da işin teknik ekibi koordine ediyor, oyun tasarımcısı aynı zamanda. 20092010’da son kullanıcılara yönelik oyunları geliştirmekle başladık. Facebook’a oyun çıkardık. Townster isminde bir şehir kur ma oyunu. Townster 2.5 yılda 12 milyon kullanı cıya ulaştı. Onur Karcı bi çıkmış olur. Bu projeler devam ederken arka tarafta prototipler yapıyoruz farklı oyunlar için. Bir yıldır biraz daha sanal gerçeklik tarafına yöneldik. Şu ana kadar bir sanal gerçeklik oyunu çıkardık. O da bir shooter oyunu. 360 derece oyunlar ve videolar da var. n Video da mı yapıyorsunuz? O.K: Evet. VR tarafında yapılan farklı işler var. Bir oyun tarafı var, 360 derece video çekme tarafı var ve bir de daha interaktif kulvar var. Aslında farklı deneyimler sunuyor. İnsanları bulunduğu yerlerden farklı yerlere götürüyor. Deneyimin sınırı yok. Beş yıl içinde yaklaşık 75 milyon dolarlık bir pazar bekleniyor. Can erok Volkan Taban n Belgesel çalışmaları var mı Türkiye’de? O.K: Şu an Türkiye’de yok. Türkiye’nin gündemi sürekli değişiyor, yetişemiyoruz ama en azından bundan sonraki nesillere aktarabilmek amacıyla belgesel çekmeyi istiyoruz. V.T: VR aslında her sektöre eklenebilir. Yatalak bir hastayı hastanede değil daha mutlu yerlerdeymiş gibi hissettirebilirsiniz. n Okullarda bile kullanılabilir aslında... O.K: Evet tabii ki eğitim amacıyla kullanılabilir. Mesela hayatımızda maki bitki örtüsünü görmedik aslında. Kısa ve bodur ağaçlar diye biliyoruz ama nasıl acaba o kısa ve bodur ağaçlar? V.T: İnşaat ve turizm tarafında da kullanılabilir. Henüz tamamlanmamış daireleri 3D planlamalar ile gezmek gibi. Yazın tatile çıkacaksınız. Satış ofisi size oteli direkt içerisindeymiş gibi deneyimletebilir. Ülke tanıtımlar için çok ciddi potansiyeli var. n Yurtdışı ortaklıklarınız ne üzerine? V.T: İngiltere’de Shepherd Üniversitesi ile beraber çalışıyoruz. Onların İnşaat Mühendisliği, Mimarlık, Şehir Planlama bölümelerinin yüksek lisans programlarında sanal gerçeklik ile eğitim verilmeye başlandı. Biz de onlarla içerik üretiyoruz. n Türkiye’de kaç şirketle çalışıyorsunuz? O.K: VR tarafında ağırlıklı olarak marka işbirlikleriyle ilerliyoruz. 10 marka ile görüşüyoruz, 45 marka ile çalışıyoruz. Yurtdışında bir projenin teknik tarafını hallediyoruz. Shepherd Üniversitesi ve Bablyon’la çalışıyoruz. Unilever’le bir VR projesi yaptık. Bunun dışında yakın zamanda çıkacak birkaç projemiz de var. n Şu an üzerinde çalıştığınız VR oyunları var mı? V.T: Ağustosta Köln’de düzenlenen Gamescom oyun fuarında standımız olacak. Almanya merkezli bizim gibi bir VR firması ile ortak bir proje yapıyoruz. Sinematik bir oyun projesi üzerinde çalışıyoruz. İstanbul ve Köln’ü birleştiren bir oyun fikri. Bizi heyecanlandıran projelerden biri bu. Yurtdışından teklifler kafamızı karıştırıyor re büyüme tahminini bu yıl için 0.3 puan azaltarak yüzde 1.8’den yüzde 1.5’e, 2017 için ise yüzde 2.1’den yüzde 1.2’ye revize etti. Kurum, Brexit’in, büyümeyi frenleyecek güven şokuyla sonuçlanmasının muhtemel olduğu belirtti. l Ekonomi Servisi n Yurtdışından teklif var mı sizi satın almaya yönelik? O.K: Oluyor dönem dönem. Bizim de kafamız karışıyor. Türkiye’de teknoloji girişimcisi olmak çok kolay değil. Çünkü yurtdışında bu tarz işler için bir ekosistem, kurulmuş devam eden bir düzen var. Üniversite, yatırımcılar ve girişimciler arasındaki o ekosistem çok güzel ve güçlü bir şekilde kurulmuş. Ama burada bu üç parti arasında ciddi kopukluklar var. Devletin yavaş yavaş artıyor ama girişimcileri çok destekleyen programları yok. Türkiye’de iş yapmanın giderek zorlaştığı bir gündem var. n Şu anki pazarın büyüklüğü ne Türkiye’de? V.T: Oyun için 500 milyon do lar civarı bir pazar büyüklüğü var. VR Türkiye’de şu an yok ama çok kısa sürede büyüyeceğini öngörüyoruz. n Kültür ya da Sağlık Bakanlığı’na başvurdunuz mu ortak proje için? O.K: Daha başvurmadık ama olacaktır. Bu tarz şeyler yavaş yavaş gelmeye başlıyor. Bu yüzden artık daha kolay olacaktır. O kadar çok şey var ki yapmak istediğimiz önce onları bir sıraya da koymamız gerekiyor. Çözülme... Bizim medya doğal olarak teğet geçti. AB ve İngiliz medyası hafife alamadılar.. Komisyon Başkanı Sir John Chilcot’un adıyla yayımlanan, 7 yılda 120’den fazla önemli tanığın ifadelerine dayanılarak hazırlanan, 2.6 milyon kelimelik, Tolstoy’un “Savaş ve Barış” romanının 4 katı uzunluktaki, insan hakları, İngiliz dönem iktidarlarının insanlık, savaş, siyasal suçlarının masaya yatırılması içerikli, bilimsel içeriği sorgulanamayacak rapor, gelecek hafta İngiliz Parlamentosu’nda görüşülecek.. İngiltere’nin insan hakları savunucuları, örgütlenmeleri, kamuoyuna açıklanan raporun içeriği üzerinden, dönemin sorumlu iktidarının karar verici siyasi lideri olarak Tony Blair’i “Dünyanın en kötü teröristi” ilan ettiler. Savaş seçeneğinin kaçınılmaz olmadığı, Blair’in tercihi ile ABD ile körü körüne ortaklık yapıldığı, madde madde sayılan ihlal içerikli savaş suçlarının işlenmesi karşısında, Blair’in yargılanması gerektiğinin altını çizerek çeşitli protesto eylemleri ile birlikte dile getirdiler... Blair’in canlı yayınlarda yer alan savunmaları daha da düşündürücüydü.. “Hiçbir mazeret göstermeden tam sorumluluğu üstlendiğini, iyi niyetle ülkesinin çıkarlarına inanarak..” karar aldığını savunarak, “Bilebileceğinizden çok daha fazla üzüntü, pişmanlık ve özür diliyorum..” diyerek üzerine yönelmiş eleştirilerden sıyrılmak istedi. Irak işgalinde ölmüş İngiliz asker ailelerinin, en hafifi ile kamusal yasaklardan yargılanması tepkilerini, öfkelerini dindiremedi... Irak işgali sürecinde ölen İngiliz askerleri yüzlerle sayılırken Iraklıların kesinleşmemiş rakamlarla on binlerle sayıldıkları gerçeği yok mu sayılacak? İnsanlık adına dudak uçurtan boyutları ile günümüze uzanan, Irak bataklığında yaşanan iç savaşların, dibini görebilmekten çok uzakta olduğumuz, ancak bugüne kadar ortaya çıkmış sonuçlarıyla, milyonlarla ölüm, birçok katı yaralı, insanlıktan çıkılmış hallerin her türden katliam boyutları ne olacak? İngiltere’nin ilişkilendirilmiş gazeteciliğin kameralarındaki canlı görüntülerle, Irak işgali, Ortadoğu çıkarlar paylaşımı rolünü gösteren sahneler, gözlerimin önünden hiç uzaklaşmadılar... Savunma yapmaya çalışan Iraklıların içinde olabilecekleri en küçük binalara karadan ilerleyen İngiliz askeri birliğinden ateş açılıyor.. İçerden silahlı cılız bir yanıt gelince de anında koordinatları verilmiş olarak tepesine binen uçaktan bomba atılıyor.. Bina içindekilerle toz buluta dönüşüyor.. Emperyal İngiltere’nin ruhunu hortlatan Irak işgali ile neler umulmuş, neler bulunmuştu? Bush’un savaş ganimetlerini paylaştırma adaletinde İngiliz petrol şirketlerinin önceliğini unutabilir miyiz? HHH İyi de İngiltere nasıl oldu da bu kadar kısa bir zaman dilimi içinde, yine İngiliz emperyalizminin güzel günlerinin özlemini çekenlerin oyları ağırlıklı AB’den ayrılma referandumunda “hayır” ağırlıklı oyun kullanıldığı bir sıkışıklık noktasına, dibe çekiliverdi? En düşündürücü sorgulanması yaşamsal yanıtı, birkaç gün sonrasında ABD’de dün zenci düşmanlığı, ırk ayrımcılığı üzerinden çıkan çatışmalarda, polislerin zenci cinayetleri odaklı, keskin nişancılarla gelen öfkeli infazlarında aranmalı değil mi? Ne de olsa ABD, yeni dünya sömürü düzeninin kirli çarklarının işleyişinde, insan haklarının dünya ölçeğinde çok eşitsiz dozlarda katledilişinden, en az bedel ödemek zorunda kalan ülke değil mi? Ilımlı İslam, ırkçılık, diktatörlükler odaklı, şeytana pabucunu ters giydirecek bir dizi projeleriyle, yoksul güney dünyası haritalarını baştan sona, gönüllerince yeniden düzenleyerek oluşturacakları yeni dünya düzeni siyasi çarkları, düşleri, arka arkaya çöküp kendilerine de zarar veren, zengin kuzey dünyasında odaklanan çokuluslu şirketlerin çıkarlarını da vuran gelişmeler karşısında, hızlı plan değişiklikleri, çark edişleriyle; sadece insanlığın, dünya ülkelerinin değil kendilerinin de başlarını döndürdüler. Güç odaklarının belirlemesinde siyasi erkler, ortaya çıkan yeni durum ve vaziyetlere göre, yepyeni planlar, projeler uygulama süreçlerine geçmişlerken bir bakıyorsunuz ki yoksul güney dünyasında değil sadece, zengin kuzey dünyası en güçlü ülkelerinde dahi toplumsal dengeler öngörülememiş altüs oluşları üretiveriyor.. Erbil Irak bataklığının mucizesi, Paris’i oluyor derken... Elektrikte sayaç okumaya gün limiti Elektrik sayaçlarının 25 ila 35 günü kapsayacak süreçte periyodik olarak okunarak, daha kısa veya uzun sürede fatura kesilmesinden kaynaklanan tüketici mağduriyetinin önüne geçilmesi kararlaştırıldı. Yeni düzenleme, bir yılı geçmemek üzere 3 ay ve üzeri tüketim dönemlerini kapsayan faturalar için tüketicinin talep etmesi halinde vade farksız taksit uygulamasına imkân sağladı. Fenerbahçe hisselerinde transfer sevinci Fenerbahçe hisseleri dün bayram dönüşü iki ayın en yükseğine çıktı. Açılışta yüzde 6.5’e kadar yükselen şirketin hisseleri 39 lira civarından kapandı. Fenerbahçe, 5 Temmuz’da Portekizli yıldız Luis Nani’nin Valencia’ya transfer olduğunu açıklamıştı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear