26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 31 Temmuz 2016 6 Önceki yazımda darbe girişimi sonrasını değerlendirmeye çalışırken, Cumhurbaşkanı’nın liderlerle, çeşitli “anlamlar” yüklenen toplantısı ile ilgili kaygılarımı da yazmıştım. Kuşkusuz olağanüstü koşullarda bu türden bir toplantı garipsenmez. Ama içeriğinin, sonuçlarının tartışılması gerekir. Sütten ağzı yananlar yoğurdu üfleyerek yerler. Haziran seçimlerinden sonra “İstikşafi” görüşmelerle yenilgiyi “zafere” dönüştürmek için çok değerli bir zaman dilimine el koyan iktidar partisinin benzer bir taktik peşinde olduğu izlenimi doğal olarak kaygı yarattı. HHH “Acaba ana muhalefet bu kez de benzer bir taktiğin kurbanı mı oluyor” diye düşünenler az değildi. CHP ile ilgili bu türden kaygılar hep oldu; temelsiz de değildir. Ama “düzen partisi” saysanız da CHP önemlidir; politikadaki tutumu, etkinliği, sol ile ilişkileri ya da düzenle olan bağı eleştirinin dışında kalamaz. Darbe girişimi sonrasında CHP’nin tutumunu izleyenler iki noktaya başlıklar içeriyor. En azın dan darbe girişimi sonra sının yarattığı, iktidar parti sinin de sonuna kadar kul lanmaya kararlı olduğu ha vaya kapılmadıklarını gös teriyor. HHH Karanlık Gecede Kutup Yıldızı Anladığımız; darbe girişimi öncesinin gündemi CHP açısından değişmemiştir. Bu gündeme olumlu anlamda etkide bulunabilecek olan gelişme, dev özellikle dikkat ettiler. Birincisi; lete derinlemesine sız CHP’nin “eskiyi unutalım” tuza masına göz yumulmuş Gülen ğına düşüp düşmeyeceği, ikinci Cemaati’nin darbe girişiminin si; sokakla, demokratik kitle ör bertaraf edilmiş olmasıdır. An gütleri ile solla ilişkilerini geliştir laşılıyor ki, ana muhalefet basın me niyetinin olup olmadığıydı. özgürlüğü, yolsuzluklarla müca HHH dele, yargı bağımsızlığı vb. konu Taksim mitingi öncesi kitle ör larda ısrarlı olacaktır. İktidar par gütleriyle, solla kurulan olum tisinin yaratmak istediği, “Ata lu sayılabilecek diyalog, mil türkçü, laik, yeni AKP!” imajını yonluk mitingin genel eğilimi ciddiye almayacak, Gülen okul CHP’ye artı puan olarak dön ları yerine imam hatiplerin geçi dü. Saray’daki zirve ise eski kuş rilmesine, ordunun, bürokrasinin, kuların canlanmasına yol aç devletin bu yöntemle yeniden ya tı. Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet pılandırılmasına karşı çıkacaktır. gazetesine yaptığı açıklamalar HHH bu türden kuşkuları azaltabilecek CHP’nin önünde altın değe rinde bir fırsat var. Darbecilerin ve eski ortaklarının yaptıklarını unutturmamak, ülkeye pahalıya patlayan bu ortaklığın hesabını sormak, iktidar partisinin, darbe girişimini sivil otoriter bir rejim için kullanmasına izin vermemek bir bütün olarak önündedir CHP’nin. Bu görev, OHAL uygulamalarında somutlaşan gidişe dur diyebilecek bir güç yaratmakla; Taksim’de görüldüğü gibi sokaktaki milyonlarla onların destek verdiği demokratik kitle örgütleriyle, sol siyasetle birlikte başarılabilir. İzmir mitingi bu yönde yeni bir adım olabilir. HHH Solda ideolojik farklılıkları birlikte iş yapmaya engel sayanlara ve solu küçümseyen piyasacı düzen tutkunu CHP’lilere söylenecek çok şey var. Kısası, özeti şöyledir: Demokrasi güçlerinin birliği, düzeni değiştirmenin yolunu açar. CHP dışındaki solu küçümseyenlere ise şunu söylemeli: Sol halkın vicdanı, doğru yolu gösteren kutup yıldızı, ülkenin geleceğidir. Çukurca’da 8 şehit 25 yaralı Kanlı gece Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde yol kontrolü yapan askerlere yönelik saldırının ardından güvenlik güçleri ile PKK’liler arasında çıkan çatışmada 8 asker şehit oldu, 25 asker de yaralandı. İlk saatlerde kayıp olduğu açıklanan erin yaralı olarak bulunduğu belirtildi. Bitlis’te karakola yönelik saldırıda 1 uzman çavuş, Şırnak’ın Cizre ilçesinde tabura saldırıda 1 asker yaralandı. HakkâriÇukurca karayolunda Taşbaşı köyü yakınlarında yol kontrolü yapan askerlere önceki gün PKK’liler tarafından saldırı düzenlendi. İlk çatışmada yaralanan 3 askerin daha şehit olmasıyla şehit sayısı 8’e yükseldi. Bölgede başlatılan operasyonda 19 asker daha yaralandı. Çukurca’da saldırının ardından başlatılan operasyonda 8 PKK’lı öldürüldü. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesindeki Beybuta T. Üs Bölgesi’ne, 3 ayrı grup halinde sızma girişiminde bulunan PKK’lilerin tespit edilmesi üzerine düzenlenen hava operasyonunda 23, kara operasyonunda ise 4 PKK’li olmak üzere toplam 27 PKK’li öldürüldü. Şırnak’ın Cizre ilçesi yakınlarındaki Cudi Dağı eteklerinde bulunan Hisar Tank Tabur Komutanlığı’na önceki akşam saatlerinde bir grup PKK’li tarafından roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Askerlerin karşılık vermesiyle çıkan çatışmada 1 asker yaralandı. Bölgede helikopter destekli ope rasyon başlatıldı. BitlisDiyarbakır karayolunun 30. kilometresindeki Karınca Jandarma Karakolu Komutanlığı’na PKK’liler önceki gece otomatik silahlarla saldırıda bulundu. Çıkan çatışmada bir uzman çavuş yaralandı. Şehit askerler için Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı’nda tören düzenlendi. Şehit 8 askerin cenazelerinin tören alanına getirilişinin ardından, şehitler için saygı duruşundu bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Hâkkari İl Müftüsü Faysal Geylani’nin okuduğu dua ile törene katılanlar şehitler için dua etti. Helikopterlere konulan şehitlerin, sivil kıyafetli asker arkadaşları da tabutların başında gözyaşlarını tutamadı. Konuşmanın ardından, şe Uzman Çavuş Samet Aktaş hitlerin ayyıldızlı bayrağa sarılı cenazeleri askerlerin omuzlarında tek sıra halinde taşınarak helikopterlere konuldu. 8 şehidin cenazesi helikopterle önce Van, buradan da toprağa verilmek üzere uçakla memleketlerine gönderildi. Trene bombalı saldırı Elazığ’dan Bitlis’in Tatvan ilçesine giden yük treni BeyhanSuveren istasyonları arasında bulunan Palu ilçesine bağlı Akbulut köyü yakınlarında dün saat 09.35 sularında PKK’lilerin bombalı saldırısına uğradı. Raylara döşenen patlayıcının uzaktan kumanda ile patlatılması sonucu raydan çıkan 6 vagon kullanılmaz hale geldi. Patlama sonrasında jandarma timleri bölgede operasyon başlattı. Acı dört bir yanı sardı n SAKARYA: Çukurca’da 1.5 n ADANA: Jandarma Teğmen yıldır sözleşmeli olarak görev ya Selim Coşkun için Adana’nın mer pan Jandarma Uzman Çavuş Ha kez Yüreğir ilçesi Buruk mezarlı san Keleş’in şehit olduğu habe ğında tören düzenlendi. Şehidin ri gece saat 02.30’da Sakarya’nın gözyaşı döken 19 yaşındaki eşi Karasu ilçesi Tepetarla Mahalle Asyanur Coşkun, babası Ali, anne si’ndeki baba ocağına gelen jan si Fatma, ağabeyleri Mükremin ile darma yetkilileri tarafından bil Battal Coşkun’u yakınları ve gö dirildi. Baba Yaşar, an revliler teselli etmeye ne Cemile Keleş ve şe çalıştı. Cenaze nama hidin 6 kardeşi aldıkla zı sonrası baba Ali Coş rı acı haberle gözyaşla kun, tabutun yanındaki rına boğuldu. şehit oğlunun çerçeve n BURSA: Uzman letilen fotoğrafını eline Çavuş Samet Aktaş’ın alıp ağladı. Bursa’nın Mustafake n ÇORUM: Jandar malpaşa ilçesi Hisaraltı ma Astsubay Çavuş köyündeki ailesi acı ha Bekir Eren Deniz için berle yıkıldı. Çorum’da cenaze töre n BALIKESİR: Jan ni düzenlendi. Şehidin darma Uzman Çavuş babası Galip Deniz, ka Sercan Özkul’un mem labalığa hitaben “İşte leketi Balıkesir’in Gö bu benim oğlum. Getir nen ilçesine acı haber dim oğlumu” dedi. Şe gitti. Şehit Özkul’un an hidin cenazesi Akşem nesi Semra ve babası Fahrettin Özkul askeri Hasan Keleş seddin Camii’ndeki törenin ardından Çorum yetkililerden acı haberi alınca fe Şehitliği’nde toprağa verildi. nalık geçirdi. n KONYA: Çukurca’da şehit n TOKAT: Jandarma Uzman Ça olan jandarma Astsubay Kıdem vuş Hüsnü Erkut’un acı haberi li Çavuş İbrahim Betin Konya’nın ni Erbaa ilçesinde oturan dede merkez Selçuklu ilçesinde, Jan si Şakir Erkut’a dün sabah evle darma Uzman Çavuş Mustafa Tü rine gelen askeri görevliler ver nel de Seydişehir İlçesinde ikin di. İstanbul’da yaşayan Fadime ve dide düzenlenen törenlerle top Mehmet Erkut çiftinin 4 çocuğun rağa verildi. Şehit Betin’in inşaat dan ikincisi olan Hüsnü Erkut’un ustası babası Mehmet ve ev hanı şehit haberini babası İstanbul’da, mı annesi Yüksel Betin gözyaşla annesi ise Erbaa’da öğrendi. rına boğuldu. HDP’nin İmralı heyeti üyeleri Diyarbakır’da dün basın toplantısı düzenledi İmralı heyetinden BM ve CPT’ye çağrı MAHMUT ORAL HDP’nin İmralı heyeti üyeleri DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, HDP TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ile Özgür Kadınlar Kongresi (KJA) üyesi Ceylan Bağrıyanık, Diyarbakır’da dün basın toplantısı düzenledi. İmralı heyeti sözcüsü Sırrı Süreyya Önder, çözüm süreci görüşmelerinde Öcalan’ın sürecin bozulması halinde darbe süreci yaşanacağına ilişkin uyarılarda bulunduğunu anımsatarak, “Öcalan, paralel devlet örgütlenmesini ve cemaati işaret eden ilk kişidir. Çözüm sürecinde ne zaman kalıcı bir adım atılsa o zaman provokasyonlar geliştiren dinamikler oldu. Devlet le görüşme yapan heyet olarak o süreci üç kelimeyle aymazlık, derbederlik ve tepkisizlik olarak ele alıyoruz. Darbenin ardından hükümeti ve devleti temize çıkaracak bir sonuç çıkmamalı. Siyasi gelişmeler, Öcalan’dan bağımsız ele alınamayacağı çok açıktır. Bundan da kaçınamaz” dedi. İmralı Heyeti olarak Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), BM ve uluslararası kurumlara çağrı yapan Önder şunları söyledi: “Bu darbenin tozu dumanı geçtiğinde Kürtlere karşı kötü bir dilin geri geleceğini görüyoruz. Bunun da bir fayda sağlamayacağını biliyoruz. Son bir kez daha çağrımızı yapıyoruz. Darbeye barikat, Öcalan’ın koşullarını görmek ve Kürt halkına dönük savaşın sonlanması gerekir” dedi. l DİYARBAKIR haber EDİTÖR: TAMER KAYAŞ TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU ABD/Avrupa: Darbeseverliklerinin nedeni ve darbenin İslami karakteri üzerine Şaşırdık mı? ABD Merkez Komutanlığı’ndan bir general, Joseph Votel, “ABD ordusunun TSK içindeki en yakın pek çok müttefiki, başarısız darbe girişimi sonrasında hapse atıldı” diyor. Üzüntüsü ve hayal kırıklığı dorukta! Burada ilk değerlendirmede buna işaret etmiştik. WSJ, ABD’nin etkili muhafazakâr gazetesi, şunu da yazıyor: ABD Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper’a göre, darbe girişimi sonrası tutuklamalar Türkiye’deki Milli İstihbarat Teşkilatı’nın tüm kesimlerini etkiledi, Türkiye’deki muhataplarının birçoğu tasfiye edildi veya hapse atıldı. Açıkçası şunu diyorlar: Darbeci adamlarımız tasfiye edildi biz ne halt edeceğiz şimdi? Bu sözler, Pentagon’un, yani ABD Savunma Bakanlığı’nın, darbecilerle ilişki içinde olduklarının itirafıdır. ABD’nin ‘our boys’ları Darbeci generallerin Amerikan askeri çevreleriyle hangi çerçevede ilişkileri olabilir ki? Eğer iki ülke ordusu ve askerleri arasında bir ilişki olacaksa, bu ancak genelkurmayları arasında olabilir. Bence, bırakın generalleri, kuvvet komutanlarının bile ABD’deki muhataplarıyla, görevlendirmeler dışında, birebir, bağımsız ilişkileri olamaz. Demek ki darbeci generaller Amerika’nın “our boys”larıydı. Bu sözcükler 12 Eylül 1980 darbesinin başarılmasının hemen ardından, Amerikalı diplomatların Washington’a çektikleri mesajın ta kendisiydi: “... our boys have done it”. (Bizim çocukların işi). Bu açık seçik itirafların ardından Amerikan Genelkurmay Başkanı’nın apar topar Ankara’ya geliyor olması, yanan kazın yerine herhalde hindi getirme eylemidir. RTE haklıdır: Ülkede koskoca kanlı bir darbe girişimi oldu, tüm Batı suspus... RTE’ye nefretlerinin kökenleri ABD’nin ve AB’nin, darbeseverlikleri sürpriz değil. Erdoğan devrilseydi ve Cemaat ülkeye egemen olsaydı, büyük mutluluk duyacaklardı. RTE ve politikaları Batı kampında en nefret edilen şeylerin başında geliyordu. Şüphesiz ki Batı’daki bu büyük siyasi ve kişisel nefretin nedenleri üzerinde durmak gerekir. Bunu salt “Dünkü Er doğan onlara meydan okuyan ve ülke menfaatlerini savunan lider...” kolaycılığı ile açıklamaya çalışmak, devekuşuluk yapmaktır. Eğer ülkede darbe öncesi, “otoriter, tüm yetkileri isteyen, hatta diktatörlüğe giden, özgürlükleri boğan adam” görüntüsü ve eylemleri olmasaydı, RTE üzerinde böylesine bir “nefret halesi” oluşmazdı. Ve Cumhurbaşkanı gerçekten de Batı karşısında da çok güçlü bir lider olurdu, ülke menfaatlerini savunmayı da güçlendirirdi. Türkiye’nin çıkarları, ancak demokrasi, yasalara ve hukuka saygı çerçevesinde en iyi şekilde savunulabilir. Darbe öncesi izlediği politikalar, sadece RTE’yi değil ülkeyi de Batı karşısında zayıflattı. Yeni politik dil sürer mi? Şimdi RTE’de yeni bir politik dil görüyoruz. RTE ve AKP’nin ileri gelenleri bu politik dilleriyle, sanki merkeze kaymış AKP görüntüsü veriyor. Birden laikliği keşfetmiş olmaları da ilginç ve olumludur. Atatürk’ü de yıkılacak, kökü kazınacak adam olmaktan çıkartıp “ülke kutsallarının arasına” koymaları da, darbe girişimi sonrasının yeni bir gelişmesidir. Ahmet Hakan’ın bile Atatürk’ü keşfi çok olumludur... Ama bizler kafaya balyoz inmeden gerçekleri zor gören insanlarız! Bu bir İslami dini kalkışmadır! Gülencilerin ülkenin en etkin kurumlarında, güç, para ve kitle nerede varsa örgütlenmeleri ve sonuçta dini bir cemaat olarak darbeye kalkışmaları, şüphesiz ki yine İslam dininden yola çıkarak gerçekleştirilen kanlı bir eylemdir. Orada IŞİD, şurada Müslüman Kardeşler... Burada da Gülenciler... Eh, İslami darbede Gülenciler öncülük ettiğine göre, AKP durumun vahametini kavramış ve önlerinde sadece demokratik bir çıkış yolu olduğunu görmüştür, inşallah diyelim. Yoksa ülkeyi darmadağın edecekler ve bu amaçla dışarıdaki akbabaların ekmeğine yağ sürecekler. Yarın: Kemalistler darbede neden yoktu ve kimi gazeteci üzerine... Basın açıklamasının ardından anma etkinliği düzenlendi. Suruç anması yasağına iki ilde protesto vardı Suruç Katliamı’nda katledilen 33 kişi Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) tarafından İstanbul ve Adana’da anıldı. SGDF’nin Suruç Katliamı’nın yıldönümü dolayısıyla yürüttüğü “Suruç için adalet, herkes için adalet” kampanyası kapsamında 16 Temmuz günü Bostancı Kültür Merkezi’nde yapacağı etkinlik, darbe girişimi nedeniyle düne ertelenmişti. Ancak etkinlik valilik tarafından OHAL gerekçesiyle yasaklanırken, yasak kararı dün eylemlerle protesto edildi. Kadıköy’de yapılan basın açıklamasında darbe girişiminin ardından “demokrasi” adına AKP kitlesine sokak ve meydanların açıldığına işaret edilerek, Suruç için düzenlenmek istenen adalet gecesinin yasaklanmasına dikkat çekildi. Polis ablukası altında geçen basın açıklamasından sonra BEKSAV’da yapılan anma etkinliğine geçildi. Adana’da ise dün saat 18.00’de toplanan kitle “OHAL’iniz adalet mücadelemizi engelleyemez” yazılı pankart açtı. Etkinliğin yasaklanması protesto edilirken, demokrasi mücadelesinde geri durulmayacağı söylendi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear