13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EMEK Genel İş’ten güvenlik eğitimi DİSK’e bağlı Genelİş İstanbul Avrupa Yakası 1 No’lu Şube’ye bağlı olarak çalışan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nden taşeron işçisi kadınlara, “Kadın İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği” eğitimi yaptı. Eğitime, 30’a yakın kadın katıldı. DOLAR 2.8870 1.2 kuruş AVRO 3.2930 Sabit FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET 9.11 0.06 puan 78.833 635 puan 784.37 7.93 lira ALTIN 24 AYAR 117.00 1.2 lira 8 emek@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNAY ‘Fabrikalarda kiralık Perşembe 9 Haziran 2016 işçiliğe izin yok’işoçjnieaStiyhmlısazaınyrmllaıığştıı ‘Kıyamete kadar mücadele’ Kaşıkla verildi kepçeyle alınıyor Seçim vaadine girdiği için asgari ücrete yılbaşında yapılan yüzde 30’luk artış, ne yazık ki işçinin başına bela oldu. Daha doğrusu, her fırsatta söz konusu ar tışın, işgücü maliyetlerini fazlasıyla artır dığını ve bunun işçi çıkarmaya kadar gi deceğini dillendiren işveren, söz konusu söylemleri eyleme geçirmiş görünüyor. En büyük işveren örgütü Türkiye İşve renler Sendikası Konfe ANALİZ derasyonu (TİSK) tarafın dan yapılan açıklamada, ilk üç ayda sanayide işçi lik maliyetlerinin hızlı ar tışının çalışan sayısını dü şürdüğünü çeşitli grafik lerle destekleyen açıkla OBülcyaüyktaş ması, akıllara işçiye kaşıkla verilen asgari ücret zammının, şimdi kepçey le alındığını hatta hepten alınarak işten atıldıklarını en yetkili tem silciden öğrenmiş oluyoruz. TİSK’in açıklamasına göre, TÜİK’in 2016’nın ilk çeyreğine ait imalat sanayii üretim ve istihdam verileri kullanılarak yapılan hesaplamalara göre ocak, şubat, martı kapsayan dönemde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla üretim yüzde 6,0; verimlilik yüzde 6,4 oranlarında artarken istihdam yüzde 0,4 oranında azaldı. TUİK’in imalat sanayi endeksine bakıl dığında şubat 2015’te 4 milyon 989 bin olan istihdam, şubat 2016’da 4 milyon 895’e indiği görülüyor. Yani 94 bin kişilik istihdam kaybı. Teşvikler yok sayıldı Oysa işverene, asgari ücretliye yapılacak bu artış için pek çok teşvik verildi. En başta asgari ücretin 100 lirasının devlet tarafından ödeneceği garanti edildi. Ayrıca İŞKUR üzerinden alınan bir dizi teşvikler de var ki yeme de yanında yat misali... Hatta sanayide sağlanan ucuz işçilik, işçi çıkarmaya zemin hazırladı. Maliyeti yükselen işçiyi atan şirket İŞKUR üzerinden işi alıyor, iş öğretme adı altında alınan işçilerin ücreti ve sağlık sigortası İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanıyor. Bu yolla alınan işçilerin işverene maliyeti günlük sadece 13.5 liraya geliyor. Söz konusu işçilere günlük 50 lira ve sağlık sigortası kurum karşılıyor. İş kazasına 1.5 milyon lira ceza Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, 2016 yılı içerisinde meydana gelen iş kazası incelemeleri sonucunda 121 işveren hakkında 1 milyon 610 bin 709 TL idari para cezasının uygulanmasının önerildiğini açıkladı. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın soru önergesini yanıtlayan Çalışma Bakanı, 2015’te olan iş kazası incelemeleri sonucunda 253 işveren hakkında toplam 2 milyon 938 bin 27 TL idari para cezasının uygulandığı bilgisini verdi. Soylu, 25 Mart 2016 itibarıyla yetki belgesi düzenlenen A, B ve C sınıflarından toplam 95 bin 452 iş sağlığı ve güvenliği uzmanı bulunduğunu ifade etti. Genel Temsilciler Kurulu’nu yapan Birleşik Metalİş Sendikası’ndan sonuç kararı olarak kiralık işçiliğin fabrikalarda uygulanmasına izin verilmeyeceği çıkarken güç birliği çağrısı da yapıldı DİSK’e bağlı Birleşik Metalİş Sendikası kiralık işçilik, güvencesiz çalışma ve kıdem KAVEL direnişinin anlatıldığı belgesel gösterimi ile başladığı kaydedilen bildirgede, Dr. Arif çi topluluğu oluşturuldu. Yıllık izinlerin patronların inisiyatifine göre bölünebilmesinin önü açıldı. Kıdem taz gaspına karşı ortak mücadeleye ça Müezzinoğlu’nun “Çalışma Haya minatının fona geçirilerek tasfiyesin ğırdı. Metalİş Sendikası (BMİS) Ge tının Meçhul Yüzü: Meslek Has de hazırlıklar son aşamaya geldi. Biz nel Temsilciler Kurulu, 4 Haziran’da talıkları” başlıklı sunum yaptığı işçilerin cebinden patronların cebine Gönen Kemal Türkler Eğitim ve ve BMİS Genel Başkanı Adnan doğrudan kaynak aktarımı anlamı Tatil tesislerinde yap Serdaroğlu’nun açılış konuş na gelen zorunlu Bireysel Emeklilik tığı toplantının sonuçlarını açıkladı. Toplantı, DİSK’in tarihinde mihenk taşı olan masının ardından söz alan temsilcilerin ülkede ve dünyada meydana gelen siyasi gelişmeleri değerlendirdiği ifade edildi. Patronun cebine Sistemi sıraya alındı. İş Mahkemeleri Kanunu’nda değişiklik yapılarak işçilerin neredeyse dava açma hakkını elinden alacak yeni bir yasa hazırlığı yapıldı” denildi. Bildirgede, sermayenin ve iktidarın bu saldırıları karşısında müca Toplantının sonuç bildirge dele kararlılığı dile getirildi. Kiralık sinde, “Kiralık işçilik Cum işçiliğin fabrikalarda uygulanması hurbaşkanı tarafından jet na izin verilmeyeceğini, kıdem taz hızıyla onaylanarak minatının gaspına karşı üretimden yasalaştı. İŞKUR’a gelen gücün kullanılacağını açıkla bağlı işçi çalıştırma yan Genel Temsilciler Kurulu, hü nın süresi uzatıla kümetin emek düşmanı politikaları Haydi ortak mücadeleye!AdnanSerdaroğlu rak fabrikalarda ye na karşı tüm işçileri birlikte mücani bir güvencesiz iş deleye çağırdı. Petrol İş Sendikası, bütün emek güçlerini, kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi talebine karşın birlik olmaya çağırdı Olağan Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısını yapan Petrol İş, üç ana konuya odaklandı. Petrolİş Sendikası Başkanı Ali Ufuk Yaşar imzasıyla yapılan açıklamada, şu noktaların altı çizildi. 4 Kıdem tazminatının fona devredilmesi ilgili düzenlemeye karşı, emek güçlerinin ortak ve dayanışma içinde bir mücadele vermesi gerekiyor. 4 İlgili düzenleme Meclis’te görüşülmeye başladığında Petrolİş, Türk İş’in aldığı karar doğrultusunda ve düzenlemeye tepki göstermek üzere örgütlü işyerlerinde üretimden gelen gücünü kullanacak, iş bırakacak. 4 Özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma yetkisi veren yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruların ve sürecin takipçisi olacak. 4 Özel istihdam bürolarından işçi kiralanması girişimlerine karşı çıkacak ve örgütlü olduğu işyerlerinde bu uygulamalara başvurulmasını kabul etmeyecek. Bu doğrultuda gerektiğinde üretimden gelen gücünü kullanmak da dahil her türlü mücadeleyi verecek. ‘Annebabamıza kadro verin’ Hükümetin taşeron işçiler için gündeme getirdiği ‘Özel Sözleşmeli Personel’ (ÖSP) statüsüne tepki gösteren Kamu Taşeron İşçileri Platformu’nun Türkiye genelinde başlattığı kampanya kapsamında Mersinli çocuklar kamera karşı sına geçti. Anne ve babalarına kadro isteyen çocuklar ‘Binali Amca, Binali Amca. Özel Sözleşmeli Personele hayır, kadroya evet’, ‘İşçilerin hakkını yemeyin, onların kadrosunu verin’ sloganları atıp videoları da sosyal medyada paylaştı. Cumhurbaşkanı, İstanbul’da gerçekleştirilen bombalı saldırı ile ilgili açıklamasında, “Her şeyin bir bedeli var... Teröristlerle mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz... İlk insanla başlayan bu mücadele sonsuza kadar sürecek” dedi. Bunlar ilginç ifadeler. Birincisi haziran seçimlerinden sonra kentlerde giderek artan bombalı saldırılara bakınca “bu mücadele daha da yoğunlaşacak” diye düşünmek olanaklı. İkincisi, “ilk insandan (Habil, Kabil mi acaba?)... kıyamete kadar” ifadeleri Cumhurbaşkanı’nın terörizmle mücadeleyi teolojik bir bakışla değerlendirdiğini düşündürüyor. PKK (TAK) ve IŞİD, terörün iki olağan şüphelisi, üzerinden bir soyutlama yapılarak mücadele belli özgün koşullardan kaynaklanan bir “terörist” harekete değil, niteliklerinden soyutlanarak bir boş göstergeye dönüşmüş “terör” kavramının içine otoritenin keyfine göre sokulacak tüm eylemlere karşı tanımlanıyor. Bir metafor olarak savaş Böyle bir soyutlama, hem her “terörist” hareketin ortaya çıkmasına neden olan özgün koşulları, bu koşulları ortadan kaldırmaya yönelik siyasi, sosyal önlemleri düşünmeyi engeller, mücadeleyi salt askeri polisiye önlemlere indirger. Hem de “teröristlerle kıyamete kadar mücadele” karşımıza bir metafor (O. Paz’ın bir tanımını alırsak: Söylenmesi istenmeyen şeyin yerine kullanılan ifade) olarak çıkar. 11 Eylül 2001 saldırısından sonra, ABD’de yayımlanan Dört Yıllık Savunma Değerlendirme Raporu (QDR 2001), sonu, düşmanları, bunların nasıl saldıracakları belirsiz küresel bir savaşın başladığını açıklıyordu. Raporu analiz edenler, “ABD bu belirsizlikleri, hegemonyasını restore etmek için yapacaklarını meşrulaştırmanın aracı olarak ileri sürülüyor” diyorlardı. Suzan Sontag’a göre “sonsuza kadar sürecek bir savaş olamayacağından”... “bu savaş ABD’ye güç kullanma yetkisi veren bir metafordu”. Şimdi bize, “ilk insandan gelerek kıyamete kadar sürecek bu savaş” betimlemesinin neyin metaforu olduğunu düşünmek kalıyor. Sakın bu, “her şeyin bedeli var” ifadesindeki “her şey”in kapsamına gireni korumak için yapılacakları dillendirmemek için üretilmiş bir metafor olmasın? Sakın bu “her şey”, siyasal İslamın AKP döneminde biriktirdikleri olmasın? Farklı bir savaş ABD Savunma Bakan Rumsfeld, QDR 2001’de saptanan belirsizlikler üzerinde yükselen yeni savaşın klasik savaşlardan çok farklı olduğunu söylüyordu. Tartışmalar düzenli ordulara karşı, düzensiz, gerilla gruplarınca sürdürülen savaşları tanımlayan “IV. Kuşak Savaşlar” kavramı üzerinde yoğunlaştı. IV Kuşak Savaşlarda, “düşman” her yöntemi rahatlıkla kullanabilir, düzenli orduyla doğrudan savaşmaktan kaçınabildiği sürece yaşayabilir; bu savaşta düzenli ordunun, devletinin kaynaklarını, askeri, ekonomik ve toplumsal açıdan maliyeti kaldırılamaz bir noktaya kadar kanatabilir. Dahası yaklaşık 10 yıl önce bir IRA açıklamasında vurgulandığı gibi, “güvenlik güçlerinin her zaman şanslı olması gerekirken saldırganın bir kez şanslı olması” yeter. Bu tip savaşlarda, ekonomik siyasi etkenlerin yanı sıra, Irak örneğindeki gibi, üç saldırı tipi (bomba yüklü taşıt araçları, intihar bombacıları /saldırıları, personel araçlarını hedef alan el yapımı patlayıcılar), savaşın insanı ve mali yükünü dayanılamaz bir düzeye çıkarabilir. ABD’nin Irak’tan çekilme kararını alma sürecini, bu saldırılar hızlandırmıştı. Potansiyel olarak on yıllarca, büyük ekonomik ve insani maliyet yaratarak sürebilen “IV. Kuşak” savaşları kazanmak neredeyse imkânsızdır. Haziran seçimlerinden önce bu “savaş”, artık “silah kullanmadan” sonuçlandırılabilecek bir noktaya geliyordu. Ne yazık ki bu fırsat kaçırıldı, giderek de yok edildi. Ülke halklarını kim bilir daha ne acılar bekliyor. Mecaplast’ta işçiler greve gidiyor Kocaeli’de Çayırova Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Mecaplast otomotiv ürünleri fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine açıklama yapan işçiler, cuma günü başlayacak görüşmelerde anlaşma sağlanamazsa greve çıkılacağını duyurdu. Yaklaşık 400 işçinin çalıştığı fabrikada, toplusözleşme görüşmeleri şubattan beri sürüyor. Petrolİş’in örgütlü olduğu fabrikada, 10 Haziran Cuma gününe kadar anlaşma sağlanamazsa, işçiler grev kararı aldı. “İş ekmek yoksa, barış da yok” sloganı atan işçiler, greve hazır olduklarını, mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear