24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 16 Haziran 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Evimin basılmasıEYŞÜBHKADSŞPEKKADNAIĞ tam bir haydutluk’ Polis, İstanbul’daki ESP operasyonunda HDP Eşbaşkanı Yüksekdağ’ın evine de girdi HİLAL KÖSE MAHMUT LICALI İstanbul’da 9 ilçede, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyelerinin gözaltına alındığı operasyonda, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Van Milletvekili Figen Yüksekdağ’ın da evi basıldı. Polislerin, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Genel Sözcüsü Fadime Çelebi’yi gözaltına almak için kendi evini bastıklarını söyleyen Yüksekdağ, “Bu tam bir haydutluktur. Artık Türkiye’de güvenlik adı altında yapılan her şey tam bir eşkıyalığa, haydutluğa dönüşmüştür. Dayandıkları zaten bir yasa yok. Her şey anayasaya aykırı” dedi. Eşyası dağıtıldı Polis baskını sırasında Yüksekdağ, önceki gün Cizre’deki bir programa katılmak üzere gittiği Mardin’de bulunuyordu. Polisin arama talebi üzerine evde bulunan Yüksekdağ’ın eşi Sedat Şenoğlu karşı çıktı. Yüksekdağ’ın eşi Şenoğlu, evin HDP Eş Başkanı Yüksekdağ’ın resmi makamlara bildirilen ikametgâh adresi olduğunu, TBMM kararı olmadan bir arama yapılamayacağını belirtti. Ancak polisler Şenoğlu’nu itirazını umursamadan eve girerek arama yaptı. Polisin Yüksekdağ’ın ikamet ettiği adreste yaptığı arama BUNUN ADI FAŞİZM HDPEş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve İstanbul İl Örgütü, dün öğleden sonra ESP’nin Aksaray’daki binasına geldi, geçmiş olsun dileklerini iletti. Yüksekdağ şöyle konuştu: “Bunun tek adı faşizmdir, diktatörlüktür. Bugün Türkiye’de bir başkanlık despotizmi uygulanıyor. Hem arkadaşım hem misafirim olan SKM Genel Sözcüsü Fadime Çelebi’yi gözaltına almak için resmi ikametgâh adresimi bastılar, hukuksuz, gayri meşru bir biçimde arama yaptılar. Ben bu (dün) sabah İstanbul’a geldiğimde haberdar oldum baskından. Hiçbir dayanağı, hukuki meşruiyeti yok. HDP Eş Genel Başkanı’nın evini basmak ve arama yapmak haydutluğunu sergileyerek, aynı zamanda başka bir saldırıya da imza atıyorlar. Bu tam Yüksekdağ bir haydutluktur. Artık Türkiye’de güvenlik adı altında yapılan her şey tam bir eşkıyalığa, haydutluğa dö nüşmüştür. Bu haydutluk içerisinde Türkiye’de hiçbir kesime yaşama alanı bırakmayacaklar” diye konuştu. nedeniyle ev eşyasının dağıtıldığı belirtildi. ESP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, parti üye ve yöneticileri Ali Haydar Keleş, Hilmi Toy, Adar Temel, Ferhat Karakaya, Emrah Görtaş, Taner Taş, Hüseyin Şahin, Alican Albayrak, Sidar Balsever, Mehmet Salih Çekim ve Aykut Kaplan’ın gözaltına alındığı belirtildi. ESP üyelerinin, MLKP adına izinsiz gösterilere katıldıkları, polise taş ve molotofkokteyli attıkları, örgüt militanlarını bomba ve silah eğitimi için Suriye’ye götürdükleri iddia edildi. l İSTANBUL HDP: SARAY’IN TALİMATI HDP’den yapılan açıklamada, Yüksedağ’ın bildirilmiş ve kullandığı ikametgâhına hukuksuz bir baskın gerçekleştirdiği ifade edilerek, bu baskını yapanlar ve emrini verenler hakkında derhal soruşturma açılması talep edildi. Açıklama şöyle devam et ti: “Bu hukuk dışı operasyonlar, biliyoruz ki, Saray’dan gelen talimatlarla gerçekleştiriliyor. Saray, partimizi, yöneticilerimizi ve milletvekillerimizi, bileşenlerimizi hedef göstererek bizleri demokratik siyaset alanının dışına itmeye çalışıyor.” CHP: BARIŞA DARBEDİR CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da “Bir siyasi partinin genel başkanının evine bu baskının belki bir güvenlik kuvvetleri içerisindeki işgüzarlıktan kaynaklanmış olması da söz konusu. Ama bu şekilde değil de planlı ve sistematik bir süreç işletiliyorsa, ülkenin barış ortamı için bu, devlet eliyle barış ortamına vurulmuş bir darbe olarak da değerlendirilebilir” dedi. Hukuki dayanağı EBVAESKIN yok Dokunulmazlığın kaldırılmasının ardından hakkındaki 21 fezleke dışında dokunulmazlığı bulunan HDP Eş Başkanı Yüksekdağ’ın evine yapılan baskının gerekçesinin başka bir kişinin aranması olması keyfi uygulama yorumlarına neden oldu. 152 milletvekili hakkındaki 799 fezlekeyi kapsayan dokunulmazlık düzenlemesi kapsamında yargı kararı ya da TBMM kararı olmadan bir milletvekilinin evine baskın yapılmasının herhangi bir hukuki dayanağı bulunmuyor. TBMM’de kabul edilen ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da onayladığı dokunulmazlık düzenlemesi yalnızca hakkında fezleke olan milletvekillerinin söz konusu fezlekeleri üzerinden dokunulmazlıklarını kaldırılmasını düzenliyor. Dokunulmazlıkların kaldırılması yalnızca 152 milletvekiline ait 799 fezlekeyi kapsıyor. Başka bir deyişle 152 milletvekili hakkında yeni bir suç iddiası olması durumunda TBMM kararı olmadan herhangi bir yargı süreci başlatılması mümkün değil. Bu doğrultuda Yüksekdağ’ın evine yapılan polis baskını da hakkındaki 21 fezleke kapsamında yapılmadığı için hukuken yasama dokunulmazlığına aykırılık oluşturuyor. Polisin ilk baskını değil Daha önce HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım’ın aracı durdurularak arama emri olmamasına karşın polis tarafından aranmıştı. HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik’in Şırnak’taki evine de 7 Mayıs 2016’da polis baskını düzenlenmişti. HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü’nün bulunduğu eve 28 Şubat 2016 tarihinde baskın yapılmıştı. 7 Haziran seçimlerinden önce de HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Diyarbakır’daki evine polis tarafından bir ihbar üzerine baskın düzenlenmişti. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse ve MYK üyeleriyle görüştü. CHP LİDERİ KEMAL KILIÇDAROĞLU UYARDI: Siyasi cinayetler olursa şaşırmam İKLİM ÖNGEL CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan MYK’de Kılıçdaroğlu hakkındaki fezlekelerin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ilişkin, “Bu fezlekeler sarayın emriyle düzenlendi. Sonunda ben onları yargı karşısına çıkaracağım. Kim suçlu kim suçsuz dünya görecek” yorumu yaptı. Kılıçdaroğlu, MYK üyelerine “Saldırılar artacak. 24 vekilimizi teröristleri ziyaret etti diye hedef gösterdiler. Siyasi cinayetler olursa şaşırmam” uyarısında bulundu. Kılıçdaroğlu, “Biz geri adım atarsak Türkiye ge ri atar. Ölmeyi göze alacağız ama boyun eğmeyeceğiz. Bu iktidar değil istiklal mücadelesi” dedi. Kılıçdaroğlu, Adalet Komisyonu’ndaki Yargı Paketi’yle ilgili olarak da, “Hedef paralel değil hedef kendinden olmayan herkesi yok etmektir. Türkiye’nin en büyük bölücüsü bunlardır” ifadelerini kullandı. Alperen tepkisi CHP Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke de açıklamasında fezlekelerin Ankara Cumhuriyet Başsavcığını’na gönderilmesine ilişkin, “Bizler hiçbir şeyden korkmuyoruz” dedi. Böke yargı paketiyle ilgili ise, “6 yıldır sürekli yargıyı düzenlemekle meşguller. Adına yargı paketi dedikleri bir korku paketine karşı sonuna kadar direneceğiz” dedi. LGBTİ bireylerinin onur yürüyüşü üzerine Alperen Ocakları’nın yürüyüşe engel olacaklarına ilişkin açıklamasına ise Böke, “Bir mafya grubu çıkmış yürüyüşe engel olacağını açıkça ifade ediyor. Türkiye’nin hukuk kurumlarına sesleniyoruz: Bizler aynı değil farklı olacağız. Farklılığımızın savunulmasının yükümlülüğü devlet kurumlarındadır. Devlet kurumlarının her bireyin korumasını sağlamak da iktidarın sorumluluğudur” dedi. l ANKARA Kılıçdaroğlu ve Demirtaş’ın dosyaları savcılıkta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile CHP Ankara Milletvekili Levent Gök hakkındaki 11 dokunulmazlık dosyası Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ulaştı. Dosyaların, Türk Ceza Kanunun 299. maddesindeki “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ve 301. maddesindeki “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Mecli sini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılamak” suçlarını içerdiği belirtildi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 57 milletvekili hakkındaki 117 dosya, hazırlandıkları savcılıklara gönderilmişti. l ANKARA/Cumhuriyet CHP’li Başkan Yaşar, Saray’da Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, ilçenin sorunları için Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Saray’da görüştü. 30 dakika süren görüşmenin ardından Yaşar, basına açıklamalarda bulundu. Yaşar, “Biz buraya Yenimahalle’nin sorunlarını çözmeye geldik. Siyaset bizim için ikinci perde” dedi. Karşıyaka Mezarlığı’ndaki gecekondu yapılaşma için kentsel dönüşüm ve Tepekule ile ilgili kendisinden destek istediğini söyleyen Yaşar, Erdoğan’ın “Gerekli talimatı vereceğim” dediğini belirtti. l ANKARA haber 5 Laik, bilimsel eğitim sizlere ömür... İntikam düzeni, ne hukuk dinliyor ne de özgürlük... Bu düzen kanla besleniyor, ölümlerle ayakta kalıyor... Hukukun tükendiği ülkelerde daha acımasız oluyor intikam düzeni. Hele araya ayrımcılık girince iş çığrından çıkıyor. Bilimden uzak gerici bir anlayışla eğitimin çanına ot tıkamak, eğitimi gerici vakıflara teslim etmek tehlikenin boyutunu artırıyor... Daha açık söyleyeyim: Din sarmalında kuşaklar yetiştirmek, laik eğitim sisteminin yerine gerici bir eğitim sistemi getirmek amaç... Nasıl otoyol, yol, tünel yaparak trafik sorununu çözemezseniz, siz okulları bilgisayarla istediğiniz kadar donatın bilimsel eğitime sırt çevirip dini eğitimi temel alırsanız geri kalmışlıktan kurtulamazsınız. Laik eğitimi dinsizlik olarak algılayan çağ dışı kafalar yine eğitim sistemini sil baştan değiştirmek için kolları sıvamışlar, “dindar nesil” masalını “kahve ahalisi”nin hoşuna gidecek biçimde allayıp pullayıp masalarının üzerine koymuşlar. Bir yanda gerici eğitim öte yanda bağnazlık, kin ve intikam duygularının giderek ivme kazanması. İntikam düzeni üstte, hukuk düzeni altta... Dini bütün bilim insanı, dini bütün doktor, dini bütün asker... Peki, bu düzende sanatın yeri neresi sizce? Sanatın içine çoktan tükürüldü, Kars’taki Özgürlük Anıtı “ucube” denilerek parçalandı... Sanatın içine tükürülen bir ülkede hukuku nerede arayıp bulacağız? HHH ABD son yılların en büyük nefret saldırılarından birisini yaşadı. Orlando kentinde bir gay barda çevresine ateş eden saldırgan 50 kişiyi delik deşik ederek öldürdü... Kimdi bu saldırgan? Saldırgan 20’li yaşlarda bir ABD yurttaşı... Adı Ömer Sıddık Metin... Saldırıyı IŞİD üstlendi bir iddiaya göre. Saldırgan 2013 yılından sonra üç kez gözaltına alınıp sorgusundan sonra serbest bırakılmıştı. Kin ve nefret tüm dünyada dalga dalga yayılıyor... Bu duygular hukuku çiğneyip geçiyor... Türkiye’de kin, nefret to humları gün gün büyüyor. PKK ve IŞİD terörü hız kesmiyor. Birkaç gündür Ege’deyim... İnsanlar kaygılı... Küçük işletme sahipleri, geçimini tarımdan ve turizmden sağlayanlar sürekli şunu söylüyor: “Daha zor günler bizi bekliyor...” Tatilciler Yunan adalarını tercih ediyor terörden korktukları için. Oysa terör adres sormuyor... Ne zaman, nerede bir bomba patlayacak belli değil... İnsanların gözlerinden okunuyor yılgınlıkları ve tedirgin oluşları... Bir yandan eğitim sisteminin yazboz tahtasına dönüşmesi; bilimden uzaklaşması öte yandan terör belası, kin ve nefret duygularının körüklenmesi. Benim gözlemlerim şöyle: “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!” Terör terördür, yobazlık yobazlıktır... Terörle mücadele edeceğiz elbet. Terörün bir insanlık suçu olduğunu her zaman her yerde vurgulayacağız üstüne basa basa... Terörle mücadele ederken şehirlerin yakılıp yıkılmasına, faili meçhul cinayetlerin işlenmesine göz yummayacağız... Laik eğitim sistemini savunacağız, temel hak ve özgürlüklerin gelişmesini isteyeceğiz. HHH Kin! İntikam! Nefret! Sağımızda gerici bir eğitim sistemi modeli, solumuzda başımızın belası terör, terörizm... Sorun sermayepara akışı, ak parakara para falan değil, duygularımızın, tutkularımızın, sevdalarımızın bölük pörçük oluşu... Bunların çoğunu, demokrasiyle, hukukla anlatamazsınız, eğer bireyseniz... Köleyseniz boyun eğersiniz! Eğer intikam, kin, nefret, şiddet sarmalında yaşamak istiyorsanız... TUNUS’TA NAHDA HAREKETİNİN LİDERİ Gannuşi: İslamcılar laiklerle uzlaşmalı Geçen ay “Siyasal İslamı bırakıp, demokratik İslama mukaddes, ne de değişmezdir. Sivildir, insanidir” dedi. geçiyoruz” açıklamasını yapan Tunus’taki Nahda hareketinin li ‘Camiler siyaset dışı’ deri Raşid Gannuşi, Ortadoğu’da Camilerin Müslümanları bir ki bütün İslamcılara laikler ve leştirmesi gerektiğini vurgula Müslüman olmayanlarla ‘hakiki yan Gannuşi, “Siyasi kurumlar bir uzlaşma’ içerisinde olmaları la dini kurumlar arasında ayrım çağrısında bulundu. yapmak zorundasınız. Örneğin, Middle East Eye internet site camiler siyasi partilerin kapış sine röportaj veren Gannuşi, İs ma yeri değildir. Camiler Müslü lamcılarla laikler arasında haki man toplumunu bölmemeli. Ca ki bir uzlaşma olması gerektiğini milerde ufak bir siyasi propagan belirterek “Bölgedeki tüm İslam dadan bile kaçınmamız gereki cılara daha açık olmalarını ve di yor. Siyaset insanları güç ve zen ğerleriyle uzlaşı içinde çalışma ginlik için yarışmaya iter ki, bu larını tavsiye ediyoruz. Çünkü bizim kaçınmak zorunda olduğu diktatörlüklere karşı ulusal bir muz bir şey” diye konuştu. lik ve ulusal direnç olmadan, özgürlüğe ulaşılamaz. Müslüman ‘Reforma ihtiyaç var’ larla Müslüman olmayanlar, İs Gannuşi, “Devrimden önce ca lamcılarla laikler arasında haki milerde, sendikalarda, yardım ki bir uzlaşma olmalı. Diktatör kuruluşlarında saklanıyorduk. lükler, tüm partilerin karşı kar Çünkü gerçek siyasal hareketli şıya gelmesinden beslenir. Bu da lik yasaktı. Neden camide siya herkesin kaybedeceği bir iç sa set yapalım? Partide açık bir şe vaş ve kaosa yol açar” ifadeleri kilde siyaset yapmalıyız. Dindar ni kullandı. lığı kullanarak insanları yanlış Gannuşu İslami me yönlendirmemeliyiz” dedi. İsla tinlerin yüzde 90’ının mın reforma ihtiyacı olmadığını yoruma açık olduğu düşünen Gannuşi, nu belirterek, “Geçen “İnsanların İsla hafta parti kongre mı anlama tarzı sinde sivil bir parti nın reforma ihti fikrini benimsedik. yacı var. Ancak Böylece İslam’da İslamın kendisi neyin mukaddes, nin reforma ihti neyin serbestçe yacı yok” diye ko yorumlanabilir nuştu. olduğunun ay rımını daha iyi yapabileceğiz. Siyasi alan ne GANNUŞİ C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear