24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KULTUR ‘Kürt Tiyatrosu’ kitabı Aydın Orak’ın “Kürt Tiyatrosu” başlıklı kitabı Doruk Yayınları’ndan çıktı. Kitapta, Mezopotamya’da tiyatronun doğuşundan günümüze kadar detaylar yer alıyor. Kürt Tiyatrosu’nda dengbejliğin yeri de ele alınıyor. Belgesel bugün Şişli’de Tuluhan Tekelioğlu’nun “Üvey Evlat” adlı belgeseli bugün saat 20.00’de Şişli Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde gösterilecek. Belgesel, “vicdanın” sanatını seçen sanatçıların direnişini yansıtıyor. Perşembe 16 Haziran 2016 kultur@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: ceren Çıplak TASARIM: ZARİFE SELÇUK 15 Türkçenin hınzır külyutmazı ‘de’ ‘da’ların boynu bükük Hiç Kimse ya da aynı baskıcı erkek kafası Gazeteci Hakkı Devrim dün hayata veda etti. Devrim, bugün son yolculuğuna uğurlanacak Bir süredir kanser ve yaşlılığa bağlı hastalıklardan dolayı tedavi gören gazeteci Hakkı Devrim (87) dün sabah evinde yaşama veda etti. Hakkı Devrim’in cenazesi bugün Levent Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Kilyos’taki aile mezarlığında toprağa verilecek. Hakkı Devrim 1929 yılında Eskişehir’de dünyaya geldi. Hakkı Devrim eğitim hayatını İstanbul’da sürdürdü. 1947 yılında Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirdi ve 1951 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 19501954 yılları arasında İstanbul Radyosu söz dan açıklamıştı.1965’te Meydan Dergisi’nin kurucuları arasında yer aldı. Meydan Larousse ansiklopedisinin genel yayın müdürlüğünü yaptı. 1973 yılında, arkadaşlarıyla birlikte Kaynak Kitaplar Yayınevi’ni kurdu. Bir süre basınyayın dünyasından uzaklaştıktan sonra 1990’da Doğan Yayın Grubu’nda gazeteciliğe döndü. Hakkı Devrim daha sonraları, AD Kitapçılık’ta Genel Yayın Yönetmeni olarak çalıştı. 1995’te Posta’da Telaynak köşesini yazdı. CNN den hastayı kloroformla uyuturdun ama bağırsak fokur fokur kımıldardı. Dil de böyle zor bir ameliyat. Bu yüzden de bir dil gümrüğü olmalı. Bu gümrük günde 16 saat çalışmalı ve her saat arayabilmeliyim.” n Gazeteci haber kaynağına dahi yumruk mesafesinden fazla sokulmamalı. Niye? Gerektiğinde yumruğu vurabil İ.Ü Hukuk Fakültesi’nden arkadaşlarıyla... Otomobil yarışlarına giren ilk kadın Türk’te “Hakkıyla Sohbet” ve “Günbe Cahide Morkaya ile röportaj... Ailesiyle... sin diye. n Türkçe bana tehlikeli bir şekilde kaybedilmiş bir dava gibi geliyor. n Her televizyon kanalında ve gazetelerde Çocukluğu ve temsil ya gün” adıyla sohbet programları yaptı. 2005 bir dil acil servisi olmalı. 2011 yılları arası Okan Bayülgen’in birçok n Dilin, ‘cehaletten utanma’ duygusuna yınlarında reji asistanı ola programında daimi konuk oldu. Radikal’de çok ihtiyacı var. Türkiye’de insanlar dil yan rak çalıştı. Hakkı Devrim gazeteciliğe, 1952 yılında Son Saat’te röportaj yazarı olarak başladı. Daha sonraları Tercüman, Havadis, Yeni Sabah, Ege Ekspres ve Tasvir gazetele rinde çeşitli görevlerde bulundu. Yeni Sabah’ta Genel Yayın Yönetmenliği yaptı. Devrim, Yeni Sabah’ta Sabiha Deren takma adıyla “Fısıltı Gazetesi” köşesini yazdığını sonra “Cihannüma” başlıklı köşesinde yazıları yayımlandı. Hakkı Devrim’in “Lülüş” dediği eşi Gülseren Devrim ise 26 Nisan 2008’de hayatını kaybetmişti. ‘Bir dil acil servisi olmalı’ Türkçenin doğru kullanımıyla ilgili gazete köşesinde ve televizyon programlarında “Dilimize sahip çıkalım” vurgusunu sıklıkla yapan Hakkı Devrim’le yapılan söyleşilerden yaptığımız bazı alıntılar: n Dil eski bağırsak ameliyatı gibidir. Eski Orhan Erinçlışından sıkılmıyor. (imGatizyeatzesmahizibi) yMNyigAt“yaüeiöUrarzzdradsnıiüüshzitıkşı’raenliü.alloıeaAmYlybrderdıadiamunreyüzlğiiıı’.bkmzıSunÜdteaelpadza2baneegd1atrlaıh2rHiğözmo’ıatedSnaidktçeayeeSkiyykndıaeıhe,leDfnıanasnYekobKGavkknirsrıoeırliiaımvayonç’mddleyl’aıiiaılo.und”nsYğşleaaaltbuvruyad,uı.nranBınşau,dnı. SOSYAL MEDYADA NE DEDİLER? Okan Bayülgen Okan Bayülgen: Hakkı ağabeyi, “aklımı”,“hafızamı”,“ gençliğimi” yitirdim. O bana gidenleri anlattı, ben de yeni gelenlere onu anlatacağım. Yekta Kopan: Bazı insanlarla tanışmış olmak hayata değer katar. Hakkı Bey merakını bilgiye dönüştüren özel bir adamdı. Çok üzüldüm. Behzat Uygur: Hakkı Devrim tek başına dil kurumu gibi adamdı. Allah rahmet eylesin. Uğur Vardan: Dil, yâresiz kalmış... ‘Şapka’ların, ‘de da’ların boynu bükük. Hakkı Devrim’i kaybetmişiz. Türkçemizin ve tüm sevenlerinin başı sağ olsun... Fazıl Say: “Çok değerli duayen gazeteci, aydın insan Hakkı Devrim vefat etti. Nur içinde yatsın.” Mine Kırıkkanat’ın “Hiç Kimse” adlı romanını (Kırmızı Kedi Yayınları) bir çırpıda soluk soluğa okudum. Sadece konusu, kurgusu değil, önceki kitaplarındaki gibi bunda da dili, müthiş dinamik ve gerilimli... Sizi peşinden sürüklüyor. Bu gecikmiş okumamda, kitabın son sayfasını çevirdiğim anda, aklıma yüzlerce soru üşüştü. Baktım ki gazetemizin yazarıyla bizim gazeteden röportaj yapan yok bari sorularımın ilk beşini ben sorayım dedim. İşte yanıtları: 1. Hiç Kimse, 2013’te Paris’teki gerçek bir suikasttan yola çıkıp “roman” olarak kurgulanmış... Sence kurgu, gerçekten daha gerçek olabilir mi? Gerçekkurgu ilişkisini nasıl değerlendiriyorsun? Evet, olabilir. Hiç Kimse, ancak aynı zamanda gazetecilik yapan bir yazarın kotarabileceği bir roman. Gazeteci olarak olayı çok iyi izlemiştim. Konu hakkında topladığım bilgileri sezgilerimle birleştirince ortaya bu kitap çıktı. Sezgi dediğin, profesyonel bir birikimin vizyonudur. Gerçekle kurgu ilişkisi, tam da bu: birikimin vizyonla harmanı. 2. İktidar ve güç, suç ve cezasızlık, Türk Kürt, kadın erkek... Çok yönlü, girift ilişkiler... Bugün de suikastlar birbirini izliyor. Bu suikastı seçmenin özel bir nedeni var mıydı? Var tabii. Paris’te infaz edilen üç PKK militanı, gerek örgüt, gerekse istihbarat tarafından hem kadın, hem de Alevi Kürt kadın oldukları için rahatlıkla gözden çıkarıldılar. Ve aynı nedenle cinayetlerin üstü örtülerek feda edilebildiler. Oysa PKK’nin belki de en idealist öğeleriydiler. Yazdığım roman, aynı ideali paylaşmasam da en kolay feda edilen bu idealist kadınla rın hakkını aramak amaçlıdır. Türkiye’de devlet ya da terör örgütü, kadın her ortamda hep eziliyor, ezilmeyi reddeden de yok ediliyor. 3. Yalnız tetikçi değil, derin devlet de sorgulanıyor. Hem bizdeki, hem başka ülkelerdeki... Gerçeğe çok yaklaşırsam diye hiç korkmadın mı? Korkmadım. Tam tersine gerçeği titizlikle aradım. Çünkü hayattan çıkardığım bir ders var: Korkmak korkmamaktan daha risklidir. Gerçek, seni tehlikeye attığı ölçüde korur da... Bu romanda da aynen böyle oldu. Kitaba ve bana saldıranların karşısına, gerçeği bilip söyleyemeyenler dikildi. Kitap, susulanın konuşulmasına yol açtı. Doğruya saldırmak güçleşti. 4. Kitaba çok farklı tepkiler olması doğal. Kimileri devrimci Kürt kadın hareketine karşı bir girişim olarak da değerlendirdi. Kimi ne hakkı var kurucu militanları romana alet etmeye dedi. Nasıl karşıladın? Devrimci Kürt kadın hareketi nedir, bilmiyorum doğrusu. Bana bu yönde gelen tepkiler, daha çok dinden farksız bir şartnameyi sular seller gibi ezberlemiş, ezberlediğine sorgusuz sualsiz inanan aklı, gözü bağlı kişilerin basmakalıp klişeleri gibi geldi. Dağdan inen kimi kadın militanların anlattıkları, PKK’de de SünniAlevi çatışması olduğunu ve kadınların aynen T.C.’deki gibi ezildiğini gösteriyor. İster örgüt, ister devlet, her yerde aynı iktidar, aynı baskıcı erkek kafası. Ovada bunun adı töre oluyor, dağda komutana itaat. 5. En şaşırtıcı tepki? Bir milletvekilinden geldi. Bana romandaki tezin doğru olduğunu, ayrıca tetiği çekenin de bilindiğini söyledi. Çok şaşırdım... Teşekkürler Mine Kırıkkanat. Daha nice romanlara... Sahnede ‘taşeron’ krizi Bakanlık müfettişleri Devlet Tiyatroları (DT) yönetiminin yıllardan bu yana çalışanlarının ‘izin hakkını kullandırmadığını’ tespit etti SELDA GÜNEYSU Devlet Tiyatroları’nda (DT) sahnelerde görevli teşrifat ve temizlik işçilerinin yıllardır “ücretsiz izin uygulamasına” tabi tutulduğu ortaya çıktı. Bakanlık müfettişlerince, DT’deki çalışanların şikâyeti üzerine yapılan teftişte, durumun “çalışma yasalarına aykırı olduğu” belirlenirken, bakanlık müfettişleri “DT’nin devleti zarara uğrattığı” saptamasında bulundu. Müfettişlerin, yaptığı soruşturma sonrasında DT yönetimine, “Bu şekilde çalıştırılan kaç işçiniz varsa ya derhal hakkı olan izinlerini kullandırın ya da izin hakları kadar ücretlerini verin” ihtarı yapıldığı öğrenildi. DT’de çalışanların şikâyeti üzerine bakanlık müfettişlerince, önce Bursa, Erzurum, Sivas, Diyarbakır gibi DT’nin bölge müdürlüklerinde inceleme başlatan müfettişlerin, “yıllardan bu yana DT Genel Müdürlüğü’nün çalışanlara haklarını vermediği” tespitinde bulunduğu öğrenildi. Ardından Ankara DT Müdürlüğü’nü de inceleyen müfettişler, DT’nin pek çok bölgesinde olduğu gibi Ankara Müdürlüğü’nde de “çalışanların yıl içinde hakkı olan izinlerini usulüne uygun kullandırmadığı, çalışanlara sadece ücretsiz izin verdikleri” sonucuna vardı. Bakanlık müfettişlerinin, söz konusu durumdan yıllardan bu yana süregelen durumu “düzelmesi için bir çalışma gerçekleştirmediği” gerekçesiyle başta Genel Müdür Vekili Nejat Birecik ile Personelden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ercan Serin’e “uyarıda” bulunurken, “bu durumu düzeltmeleri” için talimat verdikleri de ortaya çıktı. Bakanlıktan gelen talimat üzerine DT yönetiminin de “acil” olarak çalışanları “izne çıkarmak” için kolları sıvadığı öğrenildi. Ancak izin kullanımlarında da çeşitli sıkıntılar baş gösterdi. Kurumda, yapılan hesaplamalara göre birçok çalışanın 300, 200 ve 100 günün üzerinde izin haklarının bulunduğu ortaya çıkarken, çalışanlara ise “üzeri kapalı olarak izin için ücret talebinde bulunmamaları uyarılarında da bulundukları” ileri sürüldü. Ancak bazı bölgelerdeki çalışanların bu uyarıları dikkate almayarak, kurum aleyhine dava açtıkları da öğrenildi. Geriye dönük haklar kayıp Tüm bunların yanı sıra senelerdir çalışanlara ödenmeyen primlerin de yasaya göre sadece son beş yıllık dönemi kapsadığı ortaya çıktı. Böylece çalışanların da “zarara uğratıldığı” belirlenirken, bu durumun da ilerleyen günlerde bakanlık ve DT yönetimi arasında, çalışanların açtıkları karşı davalarla, yeni bir kriz yaratacağı ileri sürülüyor. l ANKARA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear