14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 21 Mayıs 2016 6 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY 19 Mayıs coşkusu HALK KUTLADI ANTALYA Erzurum’da Palandöken’in zirvesine çıkan dağcılar Atatürk posteri ve Türk bayrağı açtı. İSTANBUL / KARTAL ERZURUM 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Mersin’de CHP Mezitli İlçe Başkanlığı 19 Mayıs belirlenemeyen kişilerin attığı yumurtalardan KAYSERİ Spor Bayramı CHP’li belediyeler tarafından İstanbul’da düzenlenen çeşitli yürüyüş ve etkinlikleri kapsamında yaklaşık 5 bin kişinin biri CHP Mezitli İlçe Kadın Kolları Başkanı Derkatıldığı yürüyüş düzenlendi. Ellerinde Türk ya Yıldırım’ın 11 yaşındaki oğlu Baran Yıldırım’ın Erciyes Dağı’nda 19 Mayıs Tırmanışı düzenlendi. konserlerle kutlandı. Kartal, Beylikdüzü, Sarı bayraklarıyla yürüyen kalabalığa çevre binala başına geldi. Antalya, Muğla, Burdur ve yer ve Şişli’de gençlik yürüyüşleri düzenlendi. rın üzerinden yumurtalı saldırı yapıldı. Kimliği Çorlu’da da halk yürüyüşleri düzenlendi. ’den hakaret Binali Yıldırım için ‘Erdoğan’ın uşağı’ ifadesini kullandı BHARARA LİSTEYİ GENİŞLETTİ Türkiye’den 91 kişi daha soruşturmada New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara’nın Rıza Sarraf soruşturması ile ilgili olarak Türkiye vatandaşı olan en az 91 kişi hakkında soruşturma yürüttüğü iddia edildi ve bu sayının artmasının mümkün olduğu kaydedildi. Haberdar’dan İlhan Tanır’ın haberine göre, bu 91 Türkiye vatandaşının bazıları için tutuklama, bazıları için ise mallarına tedbir ve ABD’deki mallarına dondurma isteneceği, diğer bazılarının ile ise sorular yöneltilmek üzere Amerikan savcılığınca iletişime geçileceği öğrenildi.Çalışmaların iki veya üç hafta içinde resmiyete döküleceği gelen diğer bilgiler arasında. Habere göre, 91 kişinin arasında Türkiye’de devlet yetkilileri, bürokrasiden üyeler, siyasetçiler ve işadamları var. Bu 91 kişinin içinde Sarraf ile beraber İran üzerine konulmuş ambargoları delmek üzere ortaklık etmekle suçlananlar yanında, uluslararası bankacılık sistemini ihlal konusunda Sarraf’a yardım etmekle suçlananlar da bulunuyor. Ayrıca Sarraf’tan rüşvet aldığı için de Bharara’nın ilgisine giren Türkiye vatandaşları olduğu iddia edildi. 91 kişi içinde, 1725 Aralık Yolsuzluk sürecinde ismi geçen bazı üst düzey yetkililerin de ismi geçtiği iddia edildi. Mahkeme Sarraf’ın kefalet talebini görüşme konferansını 2 Haziran’da toplayacağını ilan etti. Geri Kabul’de jet onay TürkiyeAB arasındaki vize serbestisindeki haziran mutabakatı başta terör ve yolsuzlukla mücadele konusunda yapılacak yasal düzenlemelere takılırken Cumhurbaşkanı Erdoğan bu pazarlığın temelini oluşturan Geri Kabul Anlaşması’nı vakit geçirmeden onayladı. Böylece vize serbestisinin hayata geçirilmemesi halinde Ankara’nın pazarlığı sürdürmek için elinde sadece “fesih” kozu kaldı. Dün yapılan AB içişleri bakanları toplantısında ise vize muafiyetinin askıya alınmasını kolaylaştıran düzenlemeler onaylandı. Almanya ile Fransa’nın girişimiyle gündeme gelen düzenleme, iltica başvurularının suiistimali gibi durumlarda vize muafiyetinin geçici askıya alınmasını öngörüyor. Bild, “Erdoğan’ın uşağı Türkiye’yi yönetecek” başlıklı haberinde Binali Yıldırım’ı “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tamamen sadık” diye nitelendirdi. Almanya’nın en yüksek tirajlı gazetesi, Yıldırım’ın 1990’lı yıllardan beri Erdoğan’ın yanında olduğuna dikkat çekerek “Diğer AKP kurucuları önemlerini yitirip kaybolurken Yıldırım, Erdoğan’ın yanında yükselmeye devam etti” dedi. Eski Ulaştırma Bakanı’nın Erdoğan’ın Marmaray ve 3. köprü gibi prestijli projelerinden sorumlu olduğunu hatırlattı. l Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi, “Türkiye’nin Erdoğan’ın kaprislerine bağımlı tek adam devletine dönüşme yolunda olduğunu” yazdı. Erdoğan’ın 2023 için planladığı büyük hedeflerinden vazgeçtiği, onun yerine muhalif gazetecileri ‘vatan haini’ diye yargıya gönderip medyayı tasfiye ettiği, adalet makamlarının üst makamlarına yandaşlarının oturduğu ve Meclis’in gidişata dur diyemediği belirtildi. l Spiegel dergisinin Türkiye’yi terk etmek zorunda bırakılan Türkiye muhabiri Hasnain Kazım ise Shakespeare’in Hamlet’ine gönderme yaparak “Çürüyen bir şey var Erdoğan krallığında” başlığını attığı haberinde, “Türkiye’de siyasi kariyer yapmak isteyenler Erdoğan’a hizmetlerini sunmalı, yandaşlığını yapmalı, ona karşı çıkmamalı ve eleştirememeli” dedi. l FInancIal Times, Yıldırım’ın uzun süredir Erdoğan’ın yanında olduğunu belirterek, başbakan olmasıyla Erdoğan’ın “fiili başkanlığı” sürdüreceğini vurguladı. Times gazetesi ise Yıldırım’ın bakanlığı döneminde 40 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasını hatırlattı. l Dış Haberler Sarraf’ın bağış listesindeki dernekten Emine Erdoğan’lı açılış Rıza Sarraf’ın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın kurucusu olduğu Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği’ne (TOGEMDER) 2 milyon 401 bin dolar ba ğış yaptığı mahkemeye verdiği belgelerle ortaya çıkmıştı. Emine Erdoğan dün Trabzon’un Sürmene ilçesinde TOGEM bünyesindeki Ahmet Yılmaz Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi’nin açılış törenine katıl dı. İşadamı Ziya Yılmaz’ın babası Ahmet Yılmaz adına yaptırdığı Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi’nde, 23 yaş altı özel öğrencilere mesleki eğitim verileceği belirtildi. TRABZON Rıza Sarraf, Ekonomi Çağlayan bursaBakanlığı aracılığıyla birçok öğrenciye burs aracı olmuşvermiş 1725Aralık yolsuzluk soruşturmasının kilit ismi İşadamı Rıza Sarraf’ın ABD’de 50 milyon dolarlık kefaletle serbest bırakılması için yaptığı başvuruya ilişkin avukatının yaptığı başvuru dilekçesi soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Dilekçede milyonlarca dolarlık bağış yapılmasına karşın 17 Aralık’ın kilit vakfı, Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜRGEV’e ne kadar para aktarıldığına ilişkin tutarlara yer verilme mesi dikkat çekerken, Sarraf’ın ‘Ekonomi Bakanlığı aracılığıyla birçok öğrenciye burs verdiği’ bilgisi tartışma yarattı. ‘Sarraf, burs vereceği öğrencileri neden Ekonomi Bakanlığı aracılığıyla belirledi’ sorusu yanıt beklerken; 17 Aralık sürecinde eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a verilen Sarraf tarafından gönderilen 700 bin TL’lik saat kamuoyunda büyük yankı yaratmıştı. Mahkemeye sunulan belgelere göre Sarraf, Emine Erdoğan’ın kurucu su olduğu Toplumsal Eğitim ve Gelişim Derneği (TOGEMDER) 7 milyon TL yardım yapmıştı. Ancak Rıza Sarraf’ın ismi derneğin internet sitesinde yer alan hayırseverler listesinde yer almadı. TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Arzu Akalın daha önce yaptığı bir açıklamada “Rıza Sarraf TÜRGEV’e bağışta bulundu. Resmi kayıtlarımızda var, rakamı hatırlamıyorum” diyerek bağış miktarının çok yüksek olduğundan söz etmişti. l Haber Merkezi Erdoğan, AKP ile ilişkisi için Cemal: Hakaret davalarıyla ‘Anne evladından kopar mı?’ dedi suskun toplum yaratılmakta Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATV ve A Haber televizyonlarının ortak yayınında, “Gençlerle Büyük Buluşma” programına katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin 2. Olağanüstü Kongresi’nin yapılacağı 22 Mayıs akşamı yeni başbakanı süratle görevlendirip kabinenin oluşturulmasına imkân vereceğini bildirdi. Ahmet Bey istifasını verecek Erdoğan, koltuğu bırakacağını açıklayan Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da “O gün öyle zannediyorum ki Başbakanımız Ahmet Bey istifasını verecektir” mesajını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP’yle ilişkisini ise “Kurucusu olduğum bir partinin lideri olarak, partinin mensupları sizden kopuk yaşayabilir mi? Yaşayamaz. Bu neye benziyor biliyor musunuz? Bir annenin evladından koparılması gibi bir şey” sözleriyle özetledi. l ANKARA Sert iniş kazası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün havadan gezmesinin planlandığı Yusufeli Barajı’nda denetimlerde bulunmak üzere DSİ Genel Müdürü Ali Rıza Diniz ve DSİ Artvin Bölge Müdürü Dinçer Aldoğan dün helikopterle bölgeye hareket etti. Diniz ve Aldoğan’ı taşıyan helikopter, Yusufeli Barajı şantiyesinde kurulan helikopter pistine inerken, sert iniş nedeniyle yan yattı. Helikopterde bulunan Diniz, Aldoğan ve pilot yaralanırken, helikopterin alev alması endişesi ile yangın söndürme tüpleri ile de müdahalede bulunuldu. Kazada yaralanan 3 kişi şantiyedeki revirde tedavi altına alındı. Gazeteci yazar Hasan Cemal, 4 Ekim 2015 tarihli “Sen Cumhurbaşkanı ol hem de” başlıklı yazısı nedeniyle Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan “Cumhurbaşkanı’na hakaret” davasında talimatla ifade verdi. Cemal, yazısında yer alan eleştirinin ifade özgürlüğü çerçevesinde olduğunu belirterek, suçlamaları kabul etmedi. İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki talimat duruşmasına gazeteci Cemal ve avukatı Fikret İlkiz katıldı. Cemal, “Cumhurbaşkanı’na hakaret davaları ifade özgürlüğünün sınırlarını çok büyük ölçüde daraltmakta, özellikle medyanın haber merkezlerinde çok büyük bir korku atmosferi yarat Hasan Cemal maktadır. Yazarlar yazılarını yazarken, yazıişleri başlık çıkarırken bu korku ikliminden etkilenmektedir. Cumhurbaşkanına hakaret davalarıyla suskun bir toplum ve suskun bir medya ortamı yaratılmaktadır” ifadelerini kullandı. Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması ise 28 Eylül’de yapılacak. l İSTANBUL İnsan olmak bu kadar mı zor? Özgür Mumcu’nun 18 Mayıs Perşembe günü yayınlanan “Solun Bildiği Mesele” başlıklı yazısını okumadıysanız mutlaka okumalısınız. Gerçi sosyal medyada 1600 gibi rekor bir beğenme rakamı gördüm. Bu, Sevgili Özgür’ün de sevgili babası gibi büyük okuyucu kitlesine doğru ilerleme potansiyelini gösteriyor. Özgür yazısında özetle, dinci, milliyetçi ve genel olarak sağın AKP’de birleşmesini tamamladığını; bu nedenle MHP’nin muhalefette kalmasıyla iktidarın bir parçası olması arasında zaten fark bulunmadığını; ordu Ortadoğu’daki savaşın da etkisiyle “askeri endüstriyel kompleks”in bileşeni olarak sağdaki bütünleşme içinde yer aldığından Genelkurmay başkanının nikâh şahitliğine şaşırmanın ya da hayıflanmanın ordudan hâlâ bir şey bekleyenlerin boş hayallerinin sonucundan başka bir şey olmadığını; İstanbul sermayesine umut bağlayanların da yine aynı nedenlerle boş bir hayal içinde olduklarını belirtiyor… Sonuç olarak da, yazarın kendi sözleriyle “Demokrasinin büyük sermaye ve orduya dayanarak getirilemeyeceği solun çok iyi bildiği” şeydir. Öyleyse bu sol, “sınıf” olgusunu yeniden “gündeminin merkezine” almalıdır… HHH Doğru, nesnel bir irdeleme sonucu, sağlam görüşler ve sonuçlar… Fakat yine de açımlanması, irdelenmesi, daha doğrusu tamamlanması gereken noktalar olduğunu düşünüyorum… Öncelikle HDP konusu, Kürt sorunu. Bu sorun, solun gündeminin neresindedir? Bundan da önce, sözünü ettiğimiz hangi soldur? Radikal bir sol için sınıf olgusunu da, Kürt sorununu da gündemin merkezine almak çok zor değil. Fakat bir kitle partisi olan CHP bunu nasıl, ne ölçüde gerçekleştirebilir? Bir çırpıda yanıtlanamayacak, enine boyuna irdelenmesi, tartışılması gereken bir sorundur bu. HHH İdeolojilerin bir üst yapı olgusu olduğunu Marksist öğretiden bu yana biliyoruz. Bu benim de esas olarak paylaştığım görüştür. Fakat her ülkenin, her toplumun özgül koşullarına bağlı olarak… Solun gündeminin merkezinde sınıf olgusunun bulunması gerektiğinden kuşku yok. Sol, bütün kanatlarıyla, emekçi halka yönelmeli, ona seslenmeli, onun aydınlanmasına ve örgütlenmesine katkıda bulunmalıdır… Fakat ülkemizin özgül koşullarında, her sınıftan ve toplumsal katmandan insanımızı aynı ölçüde ilgilendirmesi gereken, ve günümüz koşullarında daha da yaşamsal önem kazanan bir başka sorun, laiklik ve aydınlanma değerlerine ilişkin olandır. Bu gün bu sorun, korkarım ki, solun doğal muhatapları olması gereken emekçi halk kitlelerinden çok daha fazla, ekonomik anlamda çok da büyük sorunları olmayan toplumsal kesimlerden insanlarımızın da içinde bulunduğu, yine milyonlarca insanımızı derinden ilgilendirmektedir ve ilgilendirmelidir. Ülkemizin var olma, yok olma sorunu; insan olmak, insan gibi yaşamak, insanlığın ve kendi ülkemizin yüzlerce yıllık aydınlanma, çağdaşlaşma savaşımlarına ve kazanımlarına layık olmak; sadece bugünümüzün değil geleceğimizin de yaşamsal sorunudur bu. Türk aydınlanmasının büyük önderi Mustafa Kemal’in önderlik ettiği aydınlanma devriminin, kendi ülkemizinki başta olmak üzere bütün bir insanlık tarihinin aydınlanma, çağdaşlaşma, gerçek anlamıyla insanlaşma yönündeki kazanımlarının, birikimlerinin; Türkiye Cumhuriyeti’nin var oluş temellerini oluşturan evrensel değerlerin yanında olmak ya da olmamak sorunudur…. Bu sorunlara ilgisiz bir solun, sınıf olgusunu gündeminin merkezine de alsa, ülkemizin koşullarında başarı şansı sıfırın da altındadır. Bu nedenlerle de, söz konusu nikâh tanıklığı da içinde olmak üzere her kişisel ya da toplumsal olayın bu açıdan da görülüp değerlendirilmesi doğaldır. Soru, insanın kişisel ya da sınıfsal çıkar ilişkilerinin oyuncağı bir kukla mı, yoksa insan olma adına ve onuruna daha yaraşır bir varlık mı olduğudur… Okuma Önerileri: Onur Öymen / Arka Plan (Teröre Yön Verenler) Remzi Kitabevi Erol Ertuğrul / Bir Demet Işık Bir Demet Tat / Uyum Yayınları ‘Yıldırım gibi gel’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ekibi, AKP Genel Merkezi’nin genel başkan adayını belirlemek için yaptığı temayül (eğilim) yoklamasında işi şansa bırakmadı. Temayül yoklaması öncesinde katılımcılara, Erdoğan’ın Binali Yıldırım’ı işaret ettiğini anlatmak için “Yıldırım gibi gel, gönül köprüsü kuracağız. 24 ayar aday belirleyeceğiz” mesajı verildi. 24 ayar ifadesiyle, Yıldırım’ın memleketi Erzincan’in trafik plakasına işaret edildiği belirtildi. Bu operasyon sonucunda temayül yoklamalarına katılan 763 katılımcının yüzde 80’i ‘Binali Yıldırım’ dedi. l EMİNE KAPLAN C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear