28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 24 Nisan 2016 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 5 Angela Merkel, Donald Tusk ve Timmermans’a kamp ziyareti sırasında Başbakan Davutoğlu ve çok sayıda bakan da eşlik etti. ‘Basın özgürlüğüÜLKESİNDE SIKÇA ELEŞTİRİLEN MERKEL, GAZİANTEP’TE ÖNEMLİ MESAJLAR VERDİ AB için kaçınılmaz’ Gaziantep’te mültecileri ziyaret eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk ve yardımcısı Frans Timmermans ortak açıklama yaptı. Merkel, konuşmasında basın özgürlüğünün Avrupa Birliği (AB) için kaçınılmaz olduğunu belirterek, “Basın özgürlüğü gelişmeleriyle ilgili olarak endişeler dile getiriliyor. Belli bir bağımlılığa girdiğimiz söyleniyor. Bu konuda cesaret edemediğimiz söyleniyor. Bu konu hakkında konuşuyoruz. AB anlaşması karşılıklıdır. Türkiye açısından baktığımız zaman da olumlu gelişmeler görülmekte. Basın özgürlüğüyle ilgili sorun varsa, bir muhabir sorunu vardı, onu konuştuk. Çok açık ve samimi bir şekilde ele alıyoruz. Burada hemen yüzde 100 hem fikir olmamız mümkün değil, diğer ülkelerle de aynı olmayabiliyor görüşmelerimiz. Daha fazla ilerleme kaydetmemizi sağladı. Konuşmasaydık bu kadar ilerlemeyecektir. Basın özgürlüğü, düşünce özgürlüğü bizim için kaçınılmazdır; hemfikir olmamız mümkün değil. AB zirvesinde de konuştuk” dedi. ‘Köşe yazarıydım’ Davutoğlu ise Türkiye’de fikir özgürlüğüyle ilgili bir problemin olmadığını öne sürdü. Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre 180 ülke arasında 152. sırada olan Türkiye’nin Başbakanı Davutoğlu, “Birçok yayın organı benim partime yönelik yoğun eleştiride bulundu. Bu eleştirilere baskıyla karşılık vermeyi düşünmedik, düşünmeyiz. Demokrasi basın özgürlüğüyle yükselen bir değerdir. Bazı uygulamalar varsa bunu da dostça paylaşacağız. Son olarak bir gazetecinin Türkiye’ye alınmaması konusunda görüştüm. Arkadaşın gazetecilikle alakalı bir müracaatı olmadığı fark edildi. Cumhurbaşkanımıza yönelik yapılan hakareti beraber ele aldık. Basın özgürlüğü insan onuruyla daim olabilir. Aynı konu başka bir ülkenin cumhurbaşkanı, başbakan için zikredilseydi kabul edilebilir miydi? Biz insan onuruyla basın özgürlüğünü Avrupa değeri olarak ele almak durumundayız. Ben de geçmişte köşe yazarı olarak bulundum, en önemli özgürlük fikir ve basın özgürlüğüdür” dedi. Vize resti Davutoğlu, vize konusunda “Bugünden itibaren AB taahhüt ettiği fonları harekete geçiriyor. Geri kabul anlaşması ancak vize muafiyeti ile uygulanır. Zaten vize muafiyeti uygulanmazsa, geri kabul anlaşması da uygulanmaz” dedi. Tusk: Hapis yattım Tusk, kendisinin de 30 yıl önce komünist hükümete karşı rejimi Sığınmacılarla buluştuHeyet Gaziantep Nizip’teki kampta kalan çocuklarla bir araya geldi. eleştirdiği için hapse düştüğünü belirterek, “Erdoğan da bundan 15 yıl sonra benzer bir deneyim yaşa Almanya Başbakanı Angela Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişMerkel dün akşam saatlerin leri Bakanı Efkan Ala, Avrupa Bir mış. Cezaevine konulmuş. Eleştiri de Gaziantep’e geldi ve AB Konse liği Bakanı Volkan Bozkır eşlik et ile hakaret arasındaki fark gerçek yi Başkanı Donald Tusk ve Yardım ti. Heyeti kampta yöresel kıyafet ten göreceli olabiliyor. Zaman za cısı Frans Timmermans ile birlikte giyen Suriyeli çocuklar karşıladı. man politikacılar farklı karar vere Nizip ilçesinde Suriyeli sığınmacı Karşılama töreninin ardından biliyorlar. Avrupa’da, Türkiye’de, ların kaldığı konteyner kenti ziya heyet, 4 bin 818 Suriyelinin ya Rusya’da bu böyle. Umarım ki ge ret etti. Merkel ve AB heyetine Baş şadığı kamptaki sosyal donatıla lecekte ifade özgürlüğü ana konu bakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan rı gezdi. 45 dakika basına kapa larımızdan biri olmaz” dedi. Tusk lı olarak gerçekleştirilen kamp zi Türkiye’nin vize konusunda tüm yaretinin ardından Suriyeli ressam kriterleri yerine getirdiğinde adım bir genç kız, yaptığı Davutoğlu ve atılacağını belirtti. l Haber Mer Merkel’in kara kalem çizimlerini kezi iki ülke başbakanına hediye etti. Bazı polislerin Suriyelilerin yöre sel kıyafetlerini giyerek tebdili kı yafet görev yapmaları dikkat çek ti. Davutoğlu ve Merkel’in ziyareti ni yerli ve yabancı 210 gazeteci iz ledi. Konteyner kentin girişine ise Türkçe ve İngilizce, “Dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapan ülkeye hoş geldiniz” yazılı pankart asıldı. Merkel, düzenlenen resepsi yon sonrasında Türkiye’den ayrıl dı. l Yurt Haberleri Çocuklar seslerini Merkel’e duyurabilmek için tellere tırmandı. Her şeye göz yummaMERKEL’İN GAZİANTEP ZİYARETİNE TEPKİ GÖSTEREN ALMANLAR TEK SES: Aliağa’dan Ergene’ye... Bazı yaşanmışlıklar vardır, unutursunuz... O yaşanmışlıkların içinde olaylar vardır, kırgınlıklar... Bir yazı okursunuz... Unutulmuş bir gündoğumu gelir aklınıza. Hakan Kara’nın hazırladığı çevre sayfasında, unutulmuş bir akşamın izlerini görünce yıllar önceye döndüm, o görkemli Aliağa eylemini anımsadım. Hakan, beni 26 yıl geriye götürdü, ilkyaza, gelincik tarlalarına, çiçeklerin üzerinde yürüyen sulara, İzmir’den Aliağa’ya dek uzanan “insan zinciri”ne. Türkiye’nin en büyük çevre eylemiydi... Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülkü, Foça Belediye Başkanı Nihat Dirim, Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın, Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, Bakırçay Belediyeler Birliği... İzmir’e büyük katkısı olan efsane Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, büyük hukuk mücadelesi veren SHP İzmir Milletvekili Kemal Anadol... İzmir Gencelli’de termik santral yapılmak isteniyordu... Yeşiller Partisi yöneticileri, ışıklar içinde yatsın Savaş Emek ve arkadaşları bu görkemli çevre eyleminin içindeydiler. Bu haberi Cumhuriyet manşetten verdi... O yıllar insanlar çevreye karşı daha duyarlıydı sanırım, gazeteler de öyle... Bulutsuzluk Özlemi grubunun “Acil demokrasi” şarkısını söylüyordu insanlar, korkmuyorlardı, “başıma bir şey gelir mi” diye. Acil demokrasi istiyorlardı, İzmir’de Alsancak’taki “Yeşil Ev” çevrecilerle dolup taşıyordu. HHH Bu yıl 715 Mayıs tarihleri arasında beş kıtadan 13 ülkede termik santrallara, dünyanın en kirli enerji kaynağı olan kömüre karşı eylemler yapılacak. Bir günbatımının son soluğu, insan yaşamı, umutla umutsuzluk arasındaki o gri çizgi, bireyin direnme gücü... Çevre eylemleri uzun bir aradan sonra yeniden başladı. Kaçkarlar’dan Toroslar’a; Kazdağları’ndan Kozak Yaylası’na değin pek çok yerde çevre eylemleri yapılıyor... Cerattepe’de bütün bir kent madene karşı direniyor. Çevre bilinci, aşkın, sevda nın, insan olmanın olmazsa olmazı... Son yıllarda, HES’ler, çokuluslu altın avcıları hukuku çiğniyor, yargının verdiği yürütme kararlarını “yok hükmü”nde görüyor... Aydın ve Muğla yöresinde arıcılık can çekişiyor... HHH Manyas Kuş Cenneti tehlikede. Foça’daki Akdeniz Foku, Burdur’daki dikkuyruk ördeği de öyle. Burdur Gölü hızla kuruyor. Ergene zehir kusuyor. Ergene Irmağı’na bir genç düştü, dalgıçlar bile kirlilik nedeniyle ırmağa giremedi... Ergene’deki kirlilik tam 30 yıldır sürerken çevrecilerin sesini kimse duymadı... Trakya’da kansere yakalananların sayısı giderek artarken devletimiz seyrediyor. Çevre Bakanı olup bitenler karşısında acaba ne düşünüyor? Sorular çok ama yanıt veren yok, önlem alan yok! Ergene havzasında pirinç, ayçiçeği üretilir... Bu ürünler ne kadar sağlıklıdır. HHH Bir akşam yıldızı seyrediyor yaşananları... Hayat kendi yalnızlığı ve hüznü içinde. Yağmalanan ovalar, delik deşik edilen dağlar, kesilen yüz binlerce çam, gürgen, palamut... Tunceli Ovacık, Erzincan İliç... Altın avcıları her yerde... Kaçkarlar’da yaşananlar, HES eylemleri... Bu ülke toprakları özgürlüğün sesi soluğu olmalı... 26 yıl önce İzmir Aliağa’da yükselen çığlık, şimdi yine başladığı yere dönecek... Bir sevgi sarmalı, çevre bilinci benim güzel ülkemde hayat bulacak. Kirli hava solumak istemiyoruz... Ağaçlarımızın kesilmesini istemiyoruz. Kozak Yaylası’nı yok etmek isteyenleri, istemiyoruz... Hakan Kara ne diyor: “15 Mayıs’ta Aliağa’da büyük buluşma var 26 yıl sonra...” O buluşmaya aydınlık bir dünya, temiz bir hava solumak için destek vereceğiz her zaman olduğu gibi... Korsanlar Partisi yöneticisi Kramm’a Alman polisi sert müdahale etti ERDOĞAN GÖZALTISI Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye ziyareti Almanya’da büyük yankı yarattı. Türkiye’deki insan hakkı ve basın özgürlüğü ihlallerine dikkat çeken Alman kamuoyu, Merkel’den bu konuları ziyareti sırasında dile getirmesini istedi. Koalisyon hükümetinin ortağı Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) Adalet Bakanı Heiko Maas, Merkel’in Türkiye’de ifadebasın özgürlüğü konularını net biçimde dile getirmesini talep etti. Bu ilkelerin bir hukuk devletinde pazarlık konusu edilemeyeceğini vurgulayan Mass, “Partnerlerimizin de bu konuda bizimle aynı hassasiyeti göstermeleri için inisiyatif almak durumundayız” dedi. Muhaliflerle de görüş Ana muhalefetteki Yeşiller’in Eşbaşkanı Cem Özdemir, Merkel’e Türkiye’de “muhalefet temsilcileri ve muhalif basın çalışanlarıyla görüşmesi” çağrısı yap tı. Yeşiller’den Alman Parlamento Başkan Yardımcısı Claudia Roth, “Merkel, Türkiye’de insan hakları ve vatandaşlık hakları ihlallerini mercek altına almalı ve olumsuz durumları ifade etmeli” dedi. Hür Demokrat Parti (FDP) Genel Başkanı Christian Lindner, “İnsan hakları, basın özgürlüğü ve hukuk devletine getirilen ağır kısıtlamaları Erdoğan’ın yüzüne vurmasını bekliyorum. Almanya sığınmacı krizinin çözümü adına her şeye göz yummamalı” diye konuştu. Türkiye silkelenmeli 10’uncu Cumhurbaşkanı Christian Wulff, “2023 yılında Türkiye 100’üncü yılına girecek. Atatürk, Türkiye’yi çağdaşlaşmaya taşıdı, laik bir devlet inşa etti. Azınlıkların korunması, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü gibi alanlar Türkiye’yi silkelememiz gereken alanlar” dedi. Wulff, Merkel’in Alman komedyen Böhmermann hakkında yargı sürecine izin vermesi ni, “Bu konuyla ilgili karar mercii Merkel değil, bağımsız yargıdır” diye yorumladı. TÜRKİYE ÖNERGESİ Sol Parti parlamentoda Türkiye’deki basın özgürlüğüyle ilgili soru önergesi vererek Merkel’e meydan okudu. Alman hükümeti, verdiği yanıtta, Türkiye’de ifadebasın özgürlüğünün kasım ayına göre kötüleştiğini kabul etmek zorunda kaldı. HİÇ HAYRANI DEĞİL... Almanya’nın en çok satan gazetesi Bild, internet sitesinin manşetinden Merkel’in Türkiye ziyaretiyle ilgili, “Merkel’in hiçbir zaman Erdoğan hayranı ve Türkiye’nin AB üyeliğinin savunucusu olmamasına rağmen son 6 ayda 4. Türkiye ziyaretini yaptığına, zira sığınmacı krizinde Erdoğan’dan ricacı hale geldiğine” dikkat çekti. Sultan’ın rövanşı Der Spiegel dergisi “Sultan’ın rövanşı” başlıklı haber analizde “Avrupa uzun zaman Ankara’yı kapısı önünde yalvartmıştı. Şimdiyse şansölye Türkiye’nin Suriye sınırına gitti. Bu, aradaki güç dengesinin ne kadar çok kaydığının göstergesi” dedi. Dergi, sığınmacı krizi yüzünden Avrupalı liderlerin önünde eğilmesinin Erdoğan açısından siyasi zafer olduğunu, Erdoğan’ın hakkındaki hiciv klipleri ve küfür şiirleri vesilesiyle Alman hükümeti üzerinde baskı kurduğunu belirtti. Sefalet gizlendi İş âleminin gazetesi Die Welt, Merkel’e Türkiye’de ifadebasın özgürlüğü uyarısı yapması çağrısında bulundu. Türkiye muhabiri Deniz Yücel, kenar mahallelerde sefalet içinde yaşayan sığınmacıların Merkel’den saklandığına dikkat çekti. l Dış Haberler Kramm Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaretten yargı süreci Almanya’da yayılıyor. Erdoğan hakkında küfür şiiri okuyan komedyen Jan Böhmermann’a soruşturma açılmasının ardından, Erdoğan’ı protesto eden Korsanlar Partisi Berlin Teşkilatı Başkanı Bruno Kramm gözaltına alındı. Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği önünde ifadebasın özgürlüğüne dikkat çekmek için miting düzenleyen Kramm, Böhmermann’ın şiirinden alıntı yaptı. Şiiri analiz ettiğini söylerken Erdoğan’a belaltı hakaretlerin bir kısmını ve “Kürtleri tekmeliyor, Hıristiyanları oyuyor” bölümünü alıntılayan Kramm, büyükelçilik avukatının müdahalesiyle Alman polisince gözaltına alındı. Böhmermann’a karşı da işletilen Alman Ce za Yasası’nın yabancı liderlere hakaretle ilgili 103. maddesini gerekçe gösteren polis, mitinge Böhmermann’ın şiirinin okunmaması şartıyla izin vermiş olduklarını belirtti. Zira Korsanlar Partisi her cuma Türk Büyükelçiliği önünde “Erdodeliliğine güç verme, Böhmermann’dan elini çek” sloganıyla gösteri düzenlerken, 14 Nisan’da Berlin İdare Mahkemesi Böhmermann’ın yazdığı şiiri Türk Büyükelçiliği önünde okumanın yasak olduğuna hükmetmişti. Erdoğan’ın hakkında suç duyurusunda bulunması tehlikesiyle karşı karşıya kalan Kramm, Berliner Morgenpost gazetesine “Polis mikrofonu elimden alıp beni sürükledi ve mitingi dağıttı, hâlâ şoktayım” dedi. l Dış Haberler C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear