28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 17 Nisan 2016 12 Film reklamı yapıyorum: Yitik Kuşlar Ülkenin bunca sorunu varken, mesela CHP, AKP bezirgânlarının dokunulmazlıklarla ilgili önergesine destek vereceğini açıklayıp kendi bacağına kurşun sıkmışken, AB değerlerini, mülteci akınını önleme hesabıyla ayaklar altına almaktan çekinmeyen Alman (Hıristiyan) Demokratlarını tırmıklamak varken bir sinema filmi üstüne yazmak da nereden çıktı filan mı dediniz?.. Yoksa zaten reklam fakiri Cumhuriyet’te bedava reklam yapmak da nereden çıktı filan diye mi sordunuz? Haklı olabilirsiniz ama ben yine de Yitik Kuşlar filminin reklamını yapacağım… Film üstüne sinema eleştirmenlerinin diyecekleri herhalde vardır. Senaryodaki kimi mantık kusurları, drama örgüsündeki belli belirsiz de olsa acemilikler, bazı uzamış sahnelerin filmin akışını ağırlaştırması üstüne söylenecekler benim değil sinema eleştirmenlerinin işi ve alanı. Ben haddimi bilirim. Dahası sözünü ettiğim kusurlara ağırlık vermeye filan da hiç niyetim yok. Ben harbiden ve lafı dolandırmadan Yitik Kuşlar filminin reklamını yapmak, görmeyenlerin mutlaka görmesini öğütlemek, bu dürüst (evet altı kalın çizilerek dürüst) ve cesur (evet, altı kalın çizilerek cesur) filmi övmek istiyorum. Buyrun… HHH Yitik Kuşlar 1915 yılında Anadolu’nun bir Ermeni köyünde geçen bir öykü. 1915’te. Yani İttihat Terakki milliyetçilerinin Anadolu’yu Türkleştirme projesini uygulamaya soktuğu yılda… Yani Ermeni soykırımının başladığı günlerde… Ne gelir aklınıza?.. HHH Hele filmin iki yönetmeninden birinin ayrıca görüntü yönetmenliğini de üstlenen Aren Perdeci’nin, zaten adından anlaşılacağı üzere bir Ermeni olduğu öğrenilince mesela buradan okuyunca ne düşünülür? Kan, ölüm, ölüm çığlıkları… Aç, susuz, yorgun, bitkin yürüyen Ermeni çocuklar, yaşlılar, kadınlar… Yol boylarında cesetler, cesetler, cesetler… Zalim Türkler, çaresiz Ermeniler… Bir bilinmeze doğru yürüyen Ermeni kafilelerinden genç kızları kendine cariye, çocukları köle olarak zorla alan Kürt beyleri… Hayır… Görmeyenler inanmayacak, görenler şaşıracak ama yukarıda saydığım sahnelerin hiç ama hiçbiri yok ve yine de Yitik Kuşlar 1915’i olanca acısı, zulmü, dehşeti ile anlatıyor… Melodramlara özgü vıcık vıcık duygu sömürüsüne hiç, ama hiç kapılmadan iki küçük Ermeni kardeşin, Maryam ve Bedo’nun gözünden, sesinden, yüreğinden 1915!.. HHH Tragedyayı seçkin müziği ve üst düzey estetiği ile daha da etkili ve acılı kılan bir filmin reklamını yaptım. Adı Yitik Kuşlar… Bana düşen filmin iki yönetmenine, Aren Perdeci ve Ela Alyamaç’a teşekkür edip alkış tutmak. Size düşense film gösterimden kalkmadan sinemanın yolunu tutmak... Gazetecilere soruşturma Meclis’te İhmali haber yapmak suç mu? Ankara Garı’ndaki katliamla ilgili kamu görevlilerinin sorumluluklarına işaret eden müfettiş raporunu haberleştiren gazetemiz muhabiri Kemal Göktaş ile Evrensel gazetesi muhabirleri Cem Gurbetoğlu ve Tamer Arda Erşin hakkında soruşturma başlatılması tepki çekti. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde “Ankara Garı’nda yaşanan katliamla ilgili ihmal iddialarıyla ilgili takipsizlik kararı veren savcılık hangi gerekçeyle muhabirler hakkında soruşturma başlatmıştır? Halkın haber alma hakkı için basın emekçileri soruşturmalarla yıldırılmak mı istenmektedir? Kayyum atanamayan basın yayın kuruluşları için böyle bir politika mı benimsenmiştir? Müfettiş raporunda ortaya konan ihmal iddialarını haber yapmak suç mudur?” sorularını yöneltti. ÇGD: Asıl saklamak suç Çağdaş Gazeteciler Derneği de yaptığı açıklamada, soruşturmanın hukuksuz olduğuna dikkat çekti. Açıklamada “Bir gazeteci, toplumsal bir katliamla ilgili bir belgeyi saklıyorsa, o kişi hem toplumsal, hem mesleki görevini yapmıyor demektir. Katliamcıları ve katliama yardımcı olanları koruyor demektir. Bu soruşturma, halkın haber alma hakkının yok edilmesidir. Umalım ki, raporu yazan müfettiş de görevinden alınmaz” denildi. l ANKARA / Cumhuriyet haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ yanBıut bseokrluiyloarrMAÜKRFAAETSŞTITTİIŞRDLILAESRI:N Ankara katliamında ihmali olan polislere değil, ihmali haber yapan gazetecilere soruşturma açılması ‘skandallar zinciri örtbas mı ediliyor’ sorusunu akıllara getirdi Ankara Garı’nda 10 Ekim’de yaşanan IŞİD katliamıyla ilgili müfettiş ra mercilerine aittir” yönündeki emsal kararı hatırlatılarak “Olayın tümünün çözülmesi porunda 5 polis müdürünün so için mutlaka adli sürecin işle rumluluklarına işaret edilirken tilmesi gerektiği” belirtildi. Ankara Başsavcılığı, rapordaki id KEMAL Türkiye tarihinin en büyük dialarla ilgili soruşturma yapmak GÖKTAŞ bombalı saldırısı ile ilgili içiş yerine raporu haberleştiren gaze leri Bakanı Efkan Ala’nın gö tecilere soruşturma açtı. Polislerin revlendirdiği 4 müfettişin ha “görevi ihmal” suçundan soruşturulma zırladığı ön inceleme raporunda il emni ları için yeterli veri olduğuna işaret edi yet müdürü ile güvenlik, terör, istihba len müfettiş raporunda ise Danıştay’ın rat şube müdürleri ve terörle mücadele “kasıt olup olmadığının tespiti yargı C Büro amiri olmak üzere toplam 5 po lis müdürü hakkında “görevi ihmal” suçundan soruşturma açılması talep edildi. Raporda şöyle denildi: “Ön incelemenin amacının olayı tümüyle çözmek, görev suçu oluşup oluşmadığını, sübut bulun bulmadığını, kasıtiyi niyet halleri olup olmadığını ortaya koymak olmayıp isnadın konusunun suç olup olmadığı ve hazırlık soruşturması yapılması için yeterli emare olup olmadığı, hazırlık soruşturması yapılmasında kamu yararı bulunup bulunmadığını ortaya koymaktır. Danıştay 1. Dairesi’nin 2006/975 sayılı kararında da ‘kasıt unsurunun bulunup bulunmadığının tespitinin yargı mercilerine ait olduğu’ belirtilmektedir. Bu gerekçelerle de bahse konu olayın adli makamların süzgecinden geçmesi için yeterli emareler ve kamu yararı vardır.” Müfettişlerin “adli makamların süzgecinden geçmesini” istedikleri, ancak Ankara Valiliği’nin soruşturma izni vermemesi ve Başsavcılığın da bu kararı yerinde bulması nedeniyle şimdilik yanıtsız kalan sorular ise şöyle: 1 RNİESDKEVNAizRiKnEvNemriitlidni?ge Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar, İl Güvenlik Koordinasyon Kurulu toplantısında “Mitingin yapılmasında bir sakınca var mı? İzin verilmezse ne olur?” diye sordu. İl Emniyet Müdürü ve İstihbarat Şube Müdürleri “Yapılmaması halinde marjinal gruplar olay çıkarabilir” yanıtı verdi. Oysa müfettişler gelen yoğun istihbarat bilgileri ve DiyarbakırSuruç patlamaları göz önüne alınarak mitingin iptal edilebileceği görüşünü belirtti. 2 Mneitdienngidneiğziinştsi?aati 7 İBSİTRİİHMBLAERREATİLENTEİDLMENEDİ? 14Eylül’de İstihbarat ve Terörle Mücadele Daire başkanlıklarından gelen bir istihbaratta “DEAŞ’ın yapmaya karar verdiği büyük bir eylem için seçtiği grubu Suriye’deki bir kampta özel eğitime aldığı, eylemin uçakgemi kaçırma ya da miting kalabalık yerde çok sayıda canlı bomba patlatma şeklinde olabileceği” belirtildi. Bu istihbaratı ilgili birimlere ve üstlerine iletmeyen TEM C Büro Amiri’nin savunması müfettişler tarafından “geçerli bir açıklaması yok” şeklinde değerlendirildi. Müfettişler, çok daha önemsiz bilgiler ilgili birimlere gönderilirken bu bilginin neden gönderilmediği sorusunu gündeme getirdi. Aynı toplantıda İl Emniyet Müdürü miting için 08.3016.00 saatleri arasında izin istenmesine rağmen “8 saat trafin kapalı olmasının vatandaşların tepki 8 UNYEADREINYSAAPDILEDCI?E POLİSE sine neden olabileceği” gerekçesiyle 1216 arasında izin verilmesini istedi. Valilik Mitingden önce Emniyet birimlerine gönderilen Emniyet tedbir ya de bu öneriyi kabul etti. Böylece toplanma zısında “bütün personelin öncelikle ken alanı olarak ilan edilen ve sabah saatlerin dilerine yönelik olası ‘canlı bomba’ konu den itibaren şehir dışından gelenlerin ço sunda duyarlı olmaları” talimatı verildi. ğunlukta olduğu 10 bin kişinin toplandığı Emniyet, istihbarat raporlarında IŞID’in Ankara Gar alanı korumasız hale geldi. HDP ve sol çevreleri hedef aldığına iliş 3 tNeeddbeinrlmeirtianlgıniçmaindıek? kin çok sayıda bilgiye rağmen canlı bomba olasılığına ilişkin değerlendirmeyi neden kendi personeli ile sınırlı tuttu? Mitinge ilişkin güvenlik önlemlerinin planlanmasında mitinge katılan bazı grupların çevreye zarar verebileceği üzerinde odaklanıldığı, mitinge katılanlara karşı dışardan yapılabilecek saldı 9 ENŞAGSAILLYİ ABEKLALLİYAKNEANMADI? Canlı bombalardan Yunus Emre Alagöz’ün eylem yapacağı ve bu rı riskleri değerlendirilmediği tespiti ya nun için ailesiyle helalleştiğine ilişkin is pıldı. Eldeki en az 62 istihbarat bilgisine rağmen neden miting için ek önlem alın Ankara Garı’nda 2’si canlı bomba 103 kişinin ölümüyle sonuçlanmıştı. tihbarat bilgileri ağustos ayının başından beri Emniyet’e geliyordu. Buna rağmen madığı hiç gündeme gelmedi? 4 NAeRdAeMnAGYAARPDILAMADI Mahkemeden toplanma alanını (Gar) da kapsayacak biçimde önleme araması kararları alındığı halde, neden Gar ve çevresinde arama nokta 5 Pöonlüins dneedyeonktGua?rIN Alanda görevli 2 bin 44 polisten sadece 129’u 10 bin kişinin toplandığı Ankara Garı ve çevresinde görevliydi. Patlama anında ise Gar ve çevresindeki yakın kavşaklar dahil ol 6 Ynoedleunyagrualavmeraislıdni?a Ankara Emniyeti, 9 Ekim 2015 günü 9.30 ile 11.30 arasında ve 22.0024.00 saatleri arasında yaptığı yol uygulamasına 24’te ara verilip miting günü 9’da tekrar Alagöz, Suriye’den Gaziantep’e geçip oradan da Ankara Garı önüne gelirken neden yakalanmadı? 10 NDAİNSLIELNAETNLATANLDİIM?AT Diyarbakır, Suruç, Ankara Gar ve Taksim’deki saldırılarının talimatı ları oluşturulmadı? Eldeki istihbaratla mak üzere 76 polis vardı. Nitekim olay başlandı. Gaziantep’ten Ankara’ya nı verdiği belirlenen İlhami Balı’nın sal ra rağmen Ankara Garı önünde kont da yaralanan polis de olmadı. Güven doğru arabayla yola çıkan can dırı emirlerini 2013’ten beri dinlenen te rolsüz toplanmaya neden izin veril lik önlemlerinde mitingin yapılacağı lı bombaların da yol uygulamasına lefon hatları üzerinden verdiği tespit edil di? Sadece mitingin yapılacağı Sıhhiye Sıhhiye Meydanı’nda ağırlık verilirken ara verilen saatlerde, 8.30 civarın di. Bu dinlemeler sırasında eylem tali Meydanı’nda arama noktalarının oluş 10 bin kişinin olduğu Gar’daki toplan da Ankara’ya girmiş olmaları soru matları nasıl atlandı? Bu durumdan han Dosyadan ‘suikast’ da çıktıturulmasınınnedeninedir? ma alanına neden yoğunlaşılmadı? işaretlerine neden oldu. gi güvenlik birimi sorumlu? l ANKARA Polis, Hizbullah ve IŞİD’in Demirtaş ve HDP’lilere yönelik suikast hazırlığına ilişkin rapor hazırlamış Selahattin Demirtaş Ankara Garı’nda 2’si canlı bomba 103 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliamla ilgili müfettiş dosyasında HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 7 Haziran seçimlerinden sonra Hizbullah ve IŞİD’in hedefi haline geldiğine ilişkin istihbarat raporları da yer aldı. Dosyadaki belgelere göre, Ankara TEM Şube Müdürlüğü’nce İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne 6 Ağustos 2015’te, Demirtaş’ı koruyan ekip tarafından “Demirtaş’ın bir danışmanı tarafından 5 Ağustos 2010 günü saat 12.00 sıralarında Suriye’den dün itibarıyla Türkiye topraklarına giren IŞİD terör örgütü militanlarının Demirtaş’a yönelik suikast hazırlığı içerisinde olduğu ve bu bilgiyi kendi kaynaklarından temin ettiklerini ve konuyu İçişleri Bakanımıza arz edecekleri” şeklinde düzenlenen rapor gönderildi. İstihbarat Şube Müdürlüğü’nden 10 Ağustos 2015 tarihinde verilen yanıtta ise raporda geçen hususlara ilişkin somut tespit yapılamadığı belirtilerek “Demirtaş’ın konumu, son dönemde yapmış olduğu açıklamalar ve PKK/KCK terör örgütü ile DEAŞ (IŞİD) terör örgütü arasında Suriye’de devam eden çatışmalardan dolayı hedef seçilebileceği değerlendirilmektedir” denildi. Hizbullah’ın hedefi Dosyada ayrıca İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün Hizbullah İlim örgütünün Ankara’daki faaliyetleri ile ilgili raporu da yer aldı. Raporda, 5 Haziran’daki HDP mitinginde meydana gelen patlamadan sonra 9 Haziran’da Hizbullah İlim terör örgütü yanlısı Aytaç Baran’a düzenlenen saldırının sorumlusunun bir HDP Diyarbakır milletvekili olduğu lanse edilerek söz konusu milletvekilinin hedef gösterildiği belirtilerek “Hizbullah İlim grubunun tabanının Aytaç Baran’a karşılık Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk veya Gültan Kışanak konumunda birinin öldürülmesi beklentisi içerisinde olduğuna ilişkin bilgiler intikal ettiği, bu bağlamda diğer HDP milletvekillerinin de örgüt mensuplarınca hedef alınabileceği” kaydedildi. Provokasyon amaçlı Suruç saldırısından sonra PKK’nin Adana’da ve İstanbul’da iki radikal dinciyi öldürdüğü belirtilen istihbarat yazısında, 18 Ekim 2014’te Diyarbakır’da “çatışma bölgeleriyle bağlantılı” 4 ve Hizbullah İlim mensubu 1 kişinin bulunduğu araçtan termal kamera, gece görüş dürbünü tabanca ve fişeklerin ele geçirildiği bilgisi verildi. Yazıda şöyle denildi: “PKK tarafından gerçekleştirilen terör eylemlerinden dolayı toplumsal hassasiyet ve duyarlılığın arttığı bugünlerde başta HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş olmak üzere diğer üst düzey yönetici ve milletvekillerine yönelik provokasyon amaçlı muhtemel saldırı eylemlerinin mevcut gerginlik ve çatışma ortamını daha da artırabileceği değerlendirilmektedir.” Yazıda, Hizbullah İlim terör örgütünün yapısında değişikliğe giderek legal ve illegal faaliyetlerin birbirinden ayrıldığı belirtildi. l ANKARA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear