26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 14 Mart 2016 16 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr yorum Düşünsel çöküş! Ana gövdesi iktidarda olan Türkiye sağı, dincisi ve ırkçısıyla, tam bir düşünsel çöküş yaşıyor. O kadar ki kimi sağcı yazar ve yorumcular bu seviyesizlikten açıkça şikâyet ediyor. Sağın bu düşünsel çöküşünün çok ağır olan bedelini ise bütün ülke ödüyor. Temel çürük olunca Her türlü olanağa sahip olan sağcı düşünce neden bir açılım yapamıyor? Çünkü her şeyden önce, sağcı düşüncenin kültür hamuru kendi içinde hiç uyumlu değil. Irkçı sağ, çok sayıda ırkın iç içe geçtiği bir toplumsal yapıda ve düşünceden çok şiddete dayalı olduğu kanısıyla pek alıcı bulamıyor. Siyasal İslamın bir kolu olan dinci sağın sorunu daha da büyük: dil ve kültür kopukluğu. Dinci sağ Türkçeyi hiç sevmedi; kendisini milli göstermeye ne kadar çalışırsa çalışsın Türkçeye yabancı kalmış olması bu toplumda kültürel olarak kendini yeniden üretmesini engelliyor; elini kolunu bağlıyor; çünkü düşünce üretiminin temel aracı dildir. Ekonomiyi, üretim yapısındaki büyük değişimler ve onları sağlayan itici güçlerle açıklayamayan sağ düşünce, insaninsan ve insandoğa ilişkilerini açıklamada iyice yetersiz kalıyor. Örneğin en çok üzerinde durduğu kadınerkek ilişkilerini bir türlü günün koşullarına uygun bir biçimde çözümleyemiyor; doğum kontrolünü algılayamıyor; eşcinselliği, aynı cinsten olanlar arasındaki evlilikleri düşünemiyor. Bunlar gibi küresel iklim değişikliğini göremiyor; ABD sağcılarından kaptığı bir yaklaşımla evrim kuramına karşı çıkıyor. Daha özelde, sağ kökeni nedeniyle, eskiye bakıyor; eskide kalıyor. Yalnızca geçen haftadan üç örnek: İstanbul ve Ankara’da Halifeliğin geri gelmesi için sempozyumlar toplantılar düzenlendi; DİB Diyanet İşleri Başkanı medreselere üniversite statüsü verilmesini istedi; bunlar yetmedi, Cumhurbaşkanı’nın eşi Osmanlı haremine kadınları hayata hazırlayan bir eğitim yuvası diye övgüler düzdü! ‘Türk tipi’? Son zamanlarda düşünsel kısırlık hastalığından çıkış yolu içeriği bir türlü açıklanmayan Türk tipi kavramında aranıyor. Bu konudaki ilk adım Cumhurbaşkanı’nın Türk tipi başkanlık önermesiyle başladı; bunun ne olduğu aylardır açıklanamıyordu ki geçen hafta Cumhurbaşkanı beklenen adımı attı ve ilk kez Türk tipi kadın haklarından söz etti. Olağanüstü bir buluş bu! Bundan sonra akla gelebilecek tüm haklar Türk tipi olur ve olur biter! Gerçekte hiçbir yeni düşünce kırıntısı içermeyen Türk tipi önerisi siyasal İslama giydirilen bir elbisedir; onunla toplumun dini ve milli duygularının birlikte sömürülmesi sürdürülmek isteniyor. Evrensel değerlerden kaçış… Çıkmaz sokaktır! Sermayesiyle, haberleşmesiyle, gerçeğiyle ve sanalıyla giderek bütünleşik bir yeni dünya oluşmuş bulunuyor. Yerküreyi bu noktaya taşıyan nedir? Bin yıllarca süren büyük savaşımlar sonucu kazanılmış; tüm insanlığın malı olmuş ve vazgeçilmez değerler: aklın özgürleşmesi; kimi zorunlu kısıtlamalar dışında sınırsız düşünce ve anlatım özgürlüğü; kadınerkek eşitliği; hukukun bağımsızlığı ve tarafsızlığı ve giderek unutulan doğruluk ve dürüstlük, yani ahlak değerleri. Bunlar, tüm insanlığındır; bunların Türk tipi olmaz! Sağcı düşüncenin gözlerini ve kulaklarını, daha doğrusu aklını kapattığı gerçekler, Cumhuriyetin topluma kazandırmaya çalıştığı bu evrensel insanlık değerleridir. Türkiye’nin sağı, bu değerleri özümseyememenin ilkelliğini yaşıyor. Bu düşünsel düşüş ülkeyi bir bütün olarak geriletiyor; giderek yıkıma sürüklüyor; bu nedenle de tüm toplumu yakından ilgilendirmesi gerekiyor. 14 MART 2016 SAYI: 33031 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe Yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörleri Hakan Çankaya Deniz Tufan Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. lMuhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi 04.45 06.10 12.20 15.37 04.30 05.55 12.05 15.23 04.55 06.18 12.28 15.46 Akşam 18.17 18.02 18.25 Yatsı 19.37 19.20 19.41 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr soruşturmalar sonlandırılmalıdır. Ha pisteki tutuklu ve hükümlü 34 gaze teci serbest bırakılmalıdır. Gazeteci ler tutuksuz yargılanmalıdır. Pek çok toplantıya siyasi ikti dar destekli TRT ve Anadolu Ajan sı temsilcileri alınmakta, diğer ga zeteciler alınmamaktadır. Haber almada eşitlik ilkesini ortadan kal dıran akreditasyon uygulamasın dan vazgeçilmelidir. ‘Habere özgürlük istiyoruz’ Olaylar ne kadar sarsıcı olursa olsun yayın yasaklarıyla halkın haber alma hakkı engellenmemelidir. Her Meslek örgütlerimiz halkın haber alma hakkı için, gazetecilerin mesleklerini gerekti sektir. Toplumsal olaylarda basın kartı olmadığı için yüzlerce gazeteci güvenlik güçlerinin şiddetine ma sarsıcı olayda Anayasa’ya da aykırı olan yayın yasakları uygulamasının getirilmesinden vazgeçilmeli, halkın bilgi alma ve gerçekleri öğren ği gibi yapabilmeleri için uluslarara ruz kalmakta, bu tip olaylarda yapılan me hakkı zedelenmemelidir. İnter sı bir kampanya başlattı. Türkiye Ga şikâyet başvurularına da kolluk güç net sansürüne son verilmelidir. Ka zeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazete lerince yanıt verilmemektedir. TCK ve mu ihalelerinin, kamu şirketlerine ait ciler Sendikası, Çağdaş Gazeteciler TMK’daki boşlukların gazeteci aley reklamların medyada adil bir biçimde Derneği, DİSK Basınİş, Haber Sen hine yorumlanması nedeniyle çatış dağıtımı sağlanmalıdır. ve Basın Enstitüsü Derneği’nin öncü ma bölgelerinde görev yapan gaze Türksat uydusu ve kamu diji lüğündeki kampanyaya Avrupa Ga teciler sürekli gözaltına alınmakta, tal yayın platformları medya hiz zetecilik Federasyonu (EFJ), Ulusla hedef gösterilmektedir. Kamu görev met sağlayıcı kuruluşlara tarafsız, rarası Gazetecilik Federasyonu (IFJ), lilerinin gazetecilere karşı kullandıkla hakkâniyet ölçülerinde, makul ve Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), rı şiddet ise cezasız kalmaktadır. ayrımcılık içermeyecek koşullarda Medya Etik Ağı (EJN) ve Sınır Tanı Çatışma bölgelerinde gazeteci hizmet vermek ile yükümlüdür. İk mayan Gazeteciler (RSF) de destek lere can ve çalışma güvenliği sağ tidarın hoşuna gitmeyen yayın ku veriyor. Bu hafta köşemizi meslek ör lanamamaktadır. Gazeteciler ta ruluşlarının sansür amacıyla hu gütlerimizin bu önemli çağrısına ayırı raf olmaya zorlanmaktadır. Oysa kuksuz bir biçimde uydudan ve di yoruz. Okurlarımız, www.change.org ki, Türkiye Gazetecileri Hak ve So jital yayın platformlarından çıkarıl sitesinden kampanyaya destek ve rumluluk Bildirgesi; Gazetecinin masından vazgeçilmelidir. rebilirler. Meslek örgütlerimizin ortak Temel Görev ve İlkeleri’ni “Gaze Cumhurbaşkanı ve kamu görevlile açıklaması şöyle: teci; başta barış, demokrasi ve rine hakaret adı altında dava açılma “Biz aşağıda imzaları bulunan çağ insan hakları olmak üzere, insan sına neden olan TCK’deki 199. mad rıcı gazetecilik meslek örgütleri baş lığın evrensel değerlerini, çokses de değiştirilmelidir. Hakaret suçlama kanları olarak 34 gazetecinin hâlâ tu liliği, farklılıklara saygıyı savunur. sıyla gazetecilerin otosansüre itilmesi tuklu olduğu, binlerce gazetecinin de İnsanlar, topluluklar ve uluslara alışkanlığından vazgeçilmelidir. haklarında açılan davalarla yargılan rasında nefreti, düşmanlığı körük Medyada sendikalaşmayı zorlaş dığı Türkiye’de habere ve düşünceye leyici yayından kaçınır. Gazeteci; tıracak yaklaşımlardan uzak durul özgürlük istiyoruz. Türkiye’de yaygın her türden şiddeti haklı gösterici, malıdır. Gazete sahiplerine yöne ve yerel medyada görev yapan ga özendirici ve kışkırtan yayın ya lik baskılar nedeniyle sektörde ar zeteciler çok zorlu bir süreçten geç pamaz” diye tarif eder. tan işsiz gazeteci sorununun araş mektedir. Gazetecilerin ancak beşte Bu gerçekler ışığında diyoruz ki; tırılması için TBMM’de bir komis biri 5953 Sayılı Basın İş Yasası ile ça Halkın haber alma hakkını engel yon kurulmalıdır. lıştırılırken, diğerleri sosyal güvence leyecek baskılardan vazgeçilmeli Siyasi iktidar, evrensel gazete leri olmaksızın görev yapmaktadır. dir. Gazetecileri hedef alan baskılar cilik değerleriyle de örtüşen Türki Gazetecilerin çoğunluğu yoksulluk sona ermeli, gazetecilerin tüm ülke ye Gazetecilik Hak ve Sorumluluk sınırında ücret almaktadır. Türkiye’de de serbest dolaşımı, güvenliği ve ha Bildirgesi’ne uygun gazetecilik yapıl basın sektöründeki işsizlik oranı di ber kaynaklarına erişimi sağlanma masını engelleyecek yaklaşımlardan ğer sektörlere göre üç kat daha yük lıdır. Gazetecilere yönelik hukuk dışı kaçınmalıdır. ‘Durmak yok yola devam’ cezası Radyo Televizyon Üst Kurulu’dan (RTÜK), Kanal D ekranlarında yayımlanan “Bana bir soygun yaz” isimli filmde yer alan bir sahne yüzünden ceza geldi. Filmde, bir mafya karakterinin soygun planında, AKP’nin seçim sloganı “Durmak yok yola devam” cümlesini kullanmasını “Sakıncalı” bulan RTÜK, kanala ceza yağdırdı. Ypılan açıklamada, “Bana Bir Soygun Yaz Filmi’nde Hacamat isimli karakter dini terminolojiyi sık sık kullanan biridir. Filmin bir yerinde Onur, Hacamat’a yeni bir soygun planıyla ilgili olarak “Durmak yok yola devam diyorsun yani” diyor. AKP’nin 2011 seçim kampanyasının ana sloganı budur. Dindarlar ve AKP’nin alaycı ve suçlayıcı bakış açısıyla aynı potada eritildiği görülmektedir” ifadeleri yer aldı. l Haber Merkezi Bayraktar’ın durumu kritik Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümey ğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim Araştırma ye Erdoğan’ın nişanlanaca Hastanesi’nde dün TBMM ğı Selçuk Bayraktar, önceki Başkanı İsmail Kahraman gün kalp kirizi geçiren baba ziyaret etti. Yaklaşık yarım sı Özdemir Bayraktar’ın sağ saat süren ziyarette Kahra lık durumunu soran haberci man, doktorlar ve aileden lere ‘Dua bekliyoruz’dedi. Özdemir Bayraktar’ı Hal Ö. Bayraktar Özdemir Bayraktar’ın sağlık durumu ile ilgili bilgi al kalı’daki Mehmet Akif Ersoy Gö dı. l İSTANBUL / Cumhuriyet Bsüöpküer:eEcnekğazizı CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, dün Antalya’da Çağlayan Spor Salonu’nda düzenlenen 8 Mart Dünye Emekçi kadınlar Günü etkinliğine katıldı. Böke, 14 yıllık iktidarın enkazını süpüreceklerini söyleyerek, ellerine süpürge alan kadınlarla fotoğraf çektirdi. (Foto: DHA) Doksanıncı yılında ‘yanlış okunan’ Cumhuriyet (1) Bir süre önce, bugün artık yanlış, öyle okunmakta olan bir cumhuriyetin, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin 90. kuruluş yıldönümünü geride bıraktık. Bunca uzun bir yanlış okuma döneminin ardından belki de cumhuriyetimiz, gözlerini açtığı her yeni günle birlikte hâlâ hayatta ve ayakta olduğuna artık kendisi de şaşırıyordur! Bugün artık on beş milyonluk nüfusunun yaklaşık on dört milyonunun okuma ve yazma bilmediği bir ülkede yaşamıyoruz. Tersine, okuma ve yazma bilmeyenlere tek tük rastlanan bir ortamın pırıl pırıl “karanlığı” içerisindeyiz. Böylesi, düşünebilecek en tehlikeli karanlıklardır. Çünkü düzmece parıltıların yansımalarını taşımayan özgün karanlıklar, içinde bulunanları aslında aydınlıkta oldukları gibi bir yanılsamaya sürüklemez. Oysa yüzeyleri türlü yalanların cilasıyla parlatılmış karanlıklar, yoğunlaşmalarının gittikçe artan temposu ile ters orantılı bir biçimde aydınlık yanılsamaları saçar. Cumhuriyetin kuruluşunun 90. yıldönümü nedeniyle yazdıklarımdan bu yana bu bağlamdaki konular epey çeşitlendi. Örneğin Cumhuriyet tarihimize değgin tartışmalar, bir “enkaz edebiyatı” söylemiyle zenginleşti – elbette bu söylemdeki “enkaz” sözcüğünden Türkiye Cumhuriyeti’nin kendisini değil, fakat bu yapının son on iki yılda nasıl bir enkaza çevrilmek istendiğini anlamak koşuluyla! Eski yazdıklarıma gündemin yeni maddelerini de ekleyince, bu haftaki yazımı iki bölüm halinde düzenlemek kaçınılmaz oldu. Türkiye Cumhuriyeti’nin kısa bir tarihçesi… 29 Ekim 1923 tarihinde kurulan Cumhuriyet, Batı’da Birinci Dünya Savaşı’nın yıkıma sürüklediği öteki imparatorlukların, örneğin AvusturyaMacaristan ya da Habsburg İmparatorluğu ile Alman İmparatorluğu’nun oluşturduğu zeminlerinkinden çok farklı bir zeminde inşa edildi. Andığım iki imparatorlukta değişim, devletin adındaki “imparatorluk” sözcüğünün yerini “cumhuriyet”e bırakmasıyla sınırlı kaldı. Eski toplumsalkültürel temel ise varlığını korudu. Çünkü bu temel, Rönesans’tan süzülüp gelmiş, Reform hareketini, 18. yüzyıldaki Aydınlanma’yı, Büyük Fransız İhtilâli’ni yaşamış, Bilimsel Devrim’i ve Sanayi Devrimi’ni tamamlamış, sınıflı yapısı oluşmuş toplumlara özgü bir temeldi. Sonuç olarak bu ülkelerde kurulan cumhuriyetler sadece devletin yönetim biçimindeki bir değişikliğin ifadesi niteliğini taşımıştı. Aynı büyük savaşta uğranılan yenilgi sonucu yıkılan Osmanlı İmparatorluğu’nun “sonrası” için ise durum çok farklıydı. Çünkü devletin yıkımı aslında eski toplumsalkültürel temelin geri kalmışlığından kaynaklanıyordu. Devlet, 20. yüzyılın endüstrileşen dünyasında artık çokuluslu bir imparatorluk kimliği ile varlığını sürdürebilme olanağını yitirmişti. İnsan malzemesi Rönesans’ın, Reform’un, Aydınlanma’nın, Bilimsel Devrim’in, Sanayi Devrimi’nin kenarından bile geçmemiş, her türlü sınıfsal karakterden yoksun bir inanç toplumunun, başka deyişle toplumsallaşma sonucu ortaya çıkmış bir toplum bile sayılamayacak bir cemaatin görünümünü taşıyordu. l SİTENİN İDDİASI TÜRKİYE’Yİ SALLADI: ‘Bilal Erdoğan, İtalya’dan Arap kılığına girip kaçtı’ Yüksek lisansını tamamlamak için İtalya’nın Bologna kentine yerleşen Cumhurbaştanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın İtalya’dan kaçtığı öne sürüldü. Bologna savcılığı tarafından hakkında kara para akladığı iddiasıyla soruşturma başlatılan Bilal Erdoğan’ın İtalya’yı Arap diplomat kılığında, sahte Suudi diplomatik pasaportu ile terk ettiği iddia edildi. AWDNews adlı internet sitesi, İtalyan Polis Sözcüsü Yarbay Domenico Grimaldi’nin açıklamalarına dayandırdığı haberinde, Grimaldi’nin Bilal Erdoğan’ın kaçmasını kolaylaştırdığı için Roma’daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği’ni suçladığını yazdı. Sitede önceki gece yayımlanan haber, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Haber Twitter’da binlerce kez paylaşılırken konuyla ilgili çok sayıda tweet atıldı. Kullanıcılar, haberi yayımlayan sitenin güvenilir olmadığını, bir çok haberinin asparagas çıktığını belirttiler. l Haber Merkezi SAYISAL LOTO 6812203646 6 BİLEN: 3 Milyon 246 Bin 407 Lira (Devretti) 5 BİLEN: 3 Bin 860 Lira 45 Kuruş 4 BİLEN: 51 Lira 55 Kuruş 3 BİLEN: 7 Lira 75 Kuruş Sayısal Loto önceki gece çekildi ve 6 bilen çıkmadığı için 1.1 milyon liralık ödül devretti. Ancak buna ilişkin gazetemizin dünkü sayısının 10. sayfasında yer alan haberde teknik hatadan dolayı kazanan sayılar hatalı çıktı. Kazanan sayıları yeniden yayınlıyoruz, okurlarımızdan özür diliyoruz. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear