28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 10 Şubat 2016 KULTUR 53 temsil Genel müdürlüğün yayımladığı yıllık sanat sezonu programına göre, Ada’nın 4 eseri, Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Samsun ve Mersin Devlet Opera Selman Ada ve Ba Papa, DiCaprio ve Bosch 28 Şubat’ta Vatikan’ı ziyaret eden Leonardo DiCaprio, Papa Francis’e Alman yayınevi TASCHEN tarafından yayımlanan, Hieronymus Bosch’a ait bir monografi kitabını hediye etti. Stefan Fischer imzalı eser sanatçının kariyerini ele alıyor. kultur@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 17 Selman Ada’dan geri vites! Devlet Opera ve Balesi’nde (DOB) ‘kendi eserlerini sahnelediği’ gerekçesiyle dikkatleri üzerine çeken Selman Ada, eserlerini bir bir geri çekmeye başladı SELDA GÜNEYSU İftarlık Gazoz’a Cibar Kemal davası EZGİ ATABİLEN 4 Temmuz 2014’te Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürlüğü görevinden alınan Rengim Gökmen, Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhine açtığı davayı kazanmasının ardından Selman Ada’nın yerine yeniden genel müdür olarak atanmıştı. Ancak bakanlık, Gökmen’i de 20 gün sonra görevden alarak, yerine yine Selman Ada’yı “vekâleten” getirmişti. Ada’nın ikinci kez genel müdür olmasının ardından kurumun repertuvarında dikkat çeken bir hareketlilik yaşanmaya başladı. Ada’nın kurumun 20152016 sanat sezonu programında, 6 il müdürlüğünde 53 temsilde sahnelenmesi planlanan, aralarında “Ali Baba ve 40”ın da olduğu dört eseri tırpanlandı. Her temsilden gişe hasılatının yüzde 50’si ile 2 60’ı arasında değişen oranda telif ücreti alan Ada’nın eserlerine aylık programlarda “sezonun son temsili” yazıldı. Ada’nın programda kendi eserlerine yer vermesi ve çok sayıda temsil yapması ve karşılığında yüksek oranda telif alacak olması tepki görmüştü. lesi müdürlüklerinde toplam 53 temsil yapacaktı. Artık son temsiller... Ankara’da Ada’nın bestelediği “Ali Baba ve 40” 15, İstanbul’da “Başka Dünya” 6, İzmir’de “Mavi Nokta” 4, Mersin’de “Ali Baba ve 40” 12, “Mavi Nokta” 3, Antalya’da “Ali Baba ve 40” 5, Samsun’da “Aşkı Memnu” 8 temsil gerçekleştirecekti. DOB Genel Müdürlüğü’nün resmi internet sayfasındaki aylık programlarda ilginç bir değişimin yaşandığı görüldü. Ada’nın eserlerinin yanına “sezonun son temsili” ifadesi konuldu. Yıllık sanat sezonu programında ise Ada’nın eserlerinin gelecek aylarda da oynaması öngörülüyordu. “Ali Baba ve 40”ın Ankara Müdürlüğü’nde 24, 29 Şubat ve 23 Mart tarihlerinde sahneleneceği duyurulmuştu. Ancak şubat programında ayın 10’unda gerçekleşecek temsilin yanına “sezonun son temsili” notu düşüldü. İstanbul Müdürlüğü’nde 10, 11 ve 12 Mart’ta sahneleneceği duyurulan “Başka Dünya” adlı Ada eserinin de mart programında yer almadığı gözlendi. Mersin Müdürlüğü’nde ise “Ali Baba ve 40”ın 9 Şubat, 22, 24, 31 Mart, 12 Nisan ve 7 Mayıs tarihlerinde sahneleneceği duyurulurken, 13 Şubat gösteriminin yanına da “son temsil” ifadesi yazıldı. l ANKARA Başrolünde Cem Yılmaz’ın oynadığı “İftarlık Gazoz” filmi davalık oldu. Yılmaz’ın canlandırdığı “Cibar Kemal”in kendi babası olduğunu iddia eden Yusuf Kanat, babasının küçük düşürüldüğü gerekçesiyle mahkemeye başvurdu. Filmin gösteriminin tedbiren durdurulması ve filmi yazıp yöneten Yüksel Aksu ile iki yapımcısından 150 bin lira manevi tazminat talep ediliyor. Filmin yapımcılarından Elif Dağdeviren’in açıklaması ise şöyle: “‘Cibar’ eski Türkçede bebeklikten çıkmış çocuk demek. Yüksel Aksu’ya, karaktere oğlu Kemal’in adını vermenin jest olabileceğini söyledim. Fikri severek, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na gönderilmiş senaryoda da olan Erbil Usta ismini değiştirdi. Cibar Kemal Usta karakteri, erdemli bir karakter. Yüksel Aksu’nun yörede ticaret yapan bir dostuna tanınma jesti yapmış olduğunu varsayarak avunalım.” Yapımcıların açıklaması Dört eşsiz dilimle 914’te kurulan Portakal Sanat ve Kültür Evi’nin tasarımı Erkal Yavi’ye ait ‘P’ harfi ağırlıklı sade logosunda ‘Y’, ‘A’ ve ‘R’ harfleri de seçiliyor. Bunlar, ömründe 100 yılı geride bırakmış kuruma emek veren Yervant Bey, oğlu Aret ve bayrağı 2007’de kızı Maya’ya devretmiş baba, Aret Bey’in oğlu Raffi Portakal’ı temsil eden harfler. Ancak Raffi Bey, her zamanki şıklığı ile bir müjEVRİM de daha veriyor, müALTUĞ zayede evinin tarihi müzayede afişi önünde iken: Beşinci Portakal, Maya’nın kızı yolda! Bir torunum oluyor, diyor sevinçle. İşte, kurumun geleceğe emanet ettiği dört ‘başucu kitabı’ da bu güzel koşullarda, güneşli bir İstanbul gününde tanıtılıyor. Sanat dünyasına yön vermiş üç ünlü sanat taciri, Duveen, Vollard ve Portakal ailesinin yaşam öyküleri ile Osmanlı’nın çok yönlü ressamı Osman Hamdi Bey’in sanatçı defterleri, Doğan Kitap etiketiyle okura sunuluyor. Bunlardan “Osman Hamdi Bey | İzlenimler 18691885” kitabı, Portakal için ayrı bir anlama sahip. Hikâyesini anlatıyor Raffi Bey: “Elimde 1974’te satın aldığım ve bugüne kadar tutabildiğim bir defter vardı. O zaman 27 yaşındayım, elime geçen bu defterde hem Osman Hamdi Bey’in ‘manuscript’i (el yazması), hem de birçok eskizleri var; bunları içinden ayırıp satmak kolay! Ben onu öyle muhafaza edebildim. Bu belki genlerden gelen bir şey. Yine Raika Akar Hanımefendi de, aynı yerden, Arnavutköy’deki Eskici Mimi’den bu defterin bir eşini almıştı; Edhem Eldem ile bu ikisini birleştirdik, birebir bastık; açıklamasını yaptık; hakikaten Osman Hamdi Bey’in mutfağını, spontane konuşmasını, iç dünyasını gördük.” Bütün tasarımları Bülent Erkmen’in imzasını taşıyan dört kitaplık ‘Portakal Yüzyılı’nın ikinci büyük dilimi, “antikacıların piri” olarak anılagelen Joseph Duveen’in entrikalı yaşamını S. N. Behrman’ın anlatımıyla kitaplaştırmış. 1999’da yayımlanan, ilk baskısı tükenen kitap için ikinci kez daha kapsamlı bir çalışma yaptıklarını vurgulayan Raffi Bey, onun anlattığı resimleri bulduklarını, Celâl Üster’in Türkçesiyle okunan kitaba konu olan eser görsellerinin teliflerini satın aldıklarını ve orijinalde Kanadalı Hewitt’ten The Seed sürprizi anadalı piyanist Angela Hewitt, İstanbul Resitalleri kapsamında 12 Şubat Cuma akşamı saat 20.00’de Sakıp Sabancı Müzesi the Seed’de müzikseverlerle buluşacak. 30’dan fazla albüme imza atan Hewitt, Schubert, Haydn, Bach ve Beethoven eserlerini seslendirecek. l Kültür Servisi ‘Portakal Yüzyılı’ 1914 yılında kurulan Portakal Sanat ve Kültür Evi’nin yüzüncü yılı vesilesiyle hazırlanan dört kitap, Doğan Kitap etiketiyle okurla buluştu K 1 Osman Hamdi’nin iç dünyası oları l b a t k r ü T Klasik or geri geliüy tün bu cik. Bu kurum 1923’ten önce kurulmuş. Bu da çok keyif veren bir duygu. Enis sordu, ben anlattım; o sordu, ben anlattım. Bir nevî ‘psikanaliz’ yaptık, Enis’in suallerinden, anlatımından sıkılmadım, yoruldum. Niye? Eğer ki bir eldiven gibi içini dışına çıkarıp bakmazsan, gerçek bir şey söyleyemezsin. Bunu söylemezsen, sonra bir utanç kaynağı olarak kalacak o kitap, o anlatı sana. Tabii çok ciddi bir de sorumluluk. Elbette hafızam zaman içinde bazı şeyleri kaydırmış olabilir. Ama hoşuma gitmeyecek şeyleri de hafızamda canlandırmaya ve aktarmaya çok özen gösterdim. Ama bu kitap, sadece bir Portakal’ın hayatı değil; göreceksiniz.” Dünyanın en iyileri göçmenlere çalacak ünyaca ünlü üç klasik müzik şefi, Simon Rattle, Daniel Barenboim ve Ivan Fischer, Almanya’nın başkenti Berlin’de 1 Mart’ta düzenlenecek ücretsiz bir açıkhava konserinde Suriyeli göçmenler ve yardım gönüllüleri için sahne alacak. Uluslararası konser, başkentin Filarmoni Salonu’nda yapılacak l Kültür Servisi D Minik öğretiler Dedem Yervant, babam Aret, ben Raffi, kardeşim Arden Yervant ve Kızım Maya’nın hayatı değil sadece. Bu topraklarda 100 yıldır neler olup bittiğini, sanatın ve kültürün her alanında gördüğüm, gözlemlediğim kadarıyla mukayeseli olarak anlatmaya çalıştım. İçinde bana göre minik öğretiler de var. Sadece yeni kuşaklar için değil, ben bile bir şeyler öğreniyorum.” Sonra şöyle devam ediyor Bay Portakal: “Türkiye’de müzayedecilik daha çok kişilerle ilgili. Ben bunu daha kurumsal hale getirmeye çalıştım. Gerek yanımızdaki ekibi büyüterek, gerekse herkese özel bir görev vererek... Tıpkı bir koleksiyonerin bir şeye yönelip uzmanlaşması gibi, bir ekip oluşturduk. Ruh oluşturduk. Ben bilirim yerine, biz yanılmayalım kuralı ile, ciddi bir ‘gönüllü’ listesiyle, Uğur Derman’dan Fethi Kayaalp’e, konularına göre değişen uzmanlarla beraber çalıştık.” Bilgi:www.rportakal.com mb rdi ki, ‘Oğlu elir “Babam de ridaim yapar, geri g rt A v e e antikalar d ana Art Nouveau v nlar b u ‘B o rdi. hepsi; klerini veri i. Deco örne sik dönecek,’ derd la k ra , k r, gidecek ki, şimdi te iraz m ru o y rü b ö Ben de g ğdaş resim yerine eri g ça Türkiye’de lasik Türk tablolarınınruz.” o k y a örü dah geldiğini g Aysel Gürel’in adı orkestrayla yaşayacak rdında bıraktığı eserlerle ölümsüzleşen, Türk pop müziğinin önemli söz yazarlarından Aysel Gürel’in vefatının ardından sanatçının adını ve ruhunu yaşatmak amacıyla Serdar Ateşoğlu tarafından kurulan Aysel Gürel Orkestrası, bu akşam saat 20.30’da Beşiktaş Akatlar Kültür Merkezi’nde lansman konserini verecek. Konserde Aysel Gürel’in unutulmaz eserleri seslendirilecek. A Raffi Portakal, tarihi kültür, sanat ve müzayede evinin nadir müzayede afişi önünde iken, ‘Beşinci Portakal, Maya’nın kızı yolda!’ diyor. olmayan resimleri, kitaba koyarak bir nevî resimli romana dönüştürdüklerini anlatıyor heyecanla. Kitap, 20. yüzyıl başında Amerika’nın sanayi ve is¸dünyasının kurucuları ve yöneticilerinin tutkularını, rekabetlerini ve zaaflarını peşine düştükleri tabloların izinde anlatıyor. Serinin üçüncü yapıtı Vollard’ kitabı ise aslında sanat dünyasındaki dost sofralarının altını bir kez daha iştah ve yaşam sevinciyle çiziyor. Portakal’ın ifadesiyle çalışmadığı ünlü sanatçı kalmamış olan Vollard’ın, iyi bir galerici, aynı zamanda her zaman yemeyi ve içmeyi de seven biri. Raffi Bey bunları anlatırken topraklarımızdan da örnekler vermeyi ihmal etmiyor: “...Biz iyi yaşamasını da, iyi yemek yemesini de severiz. Güzel şeyleri bilmelisin ki, başkalarına koçluk yapabilesin!” Bir bakıma, Garanti Bankası’nın katkılarıyla önümüze konulan Portakal Yüzyılı’nın en ‘organik’ ve sindire sindire tadılası dilimi ise, Enis Batur’un Portakal ile yaptığı bir yıllık nehir söyleşi çalışması elle tutulur hâle getiriyor. Raffi Portakal bu zorlu süreçten şöyle bahsediyor: “Portakal bu topraklarda 100 yıllık bir kurum. Hele ki düşün, Cumhuriyetimiz bile 93 yaşında, taze İlhan Telli’yi kaybettik nadolu pop müziğinin kilometre taşlarından sayılan, TPAO Batman Orkestrası solisti İlhan Telli (77) önceki gün İzmir’de hayatını kaybetti. Türkiye, kıdemli müzisyen Telli’yi Hürriyet gazetesinin 1968 yılında düzenlediği ve alanında bir klasik sayılan Altın Mikrofon Şarkı Yarışması’nın finalinde Haramiler, Erkin Koray ve Moğollar’ı “Meşelidir Engin de Dağlar Meşeli” şarkısıyla geçip birinci olmasıyla tanımıştı. l DHA A Bülent Erkmen imzası Batur’dan psikanalitik etki C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear