26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 31 Aralık 2016 EDİTÖR: FİGEN ATALAY tasarım: ŞÜKRAN İŞCAN Projeye ortak isyan eğitim 7 Mezunlar, öğretmenler ve veliler MEB yönetmeliğinin iptali için Danıştay’a başvurdu Türkiye’nin en gözde liselerinin proje okula dönüştürülmesi ve öğretmenlerinin başka yerlere atanması Danıştay’a taşındı. Cağaloğ lu Anadolu Lisesi, Kabataş Erkek Li sesi, Kadıköy Ana dolu Lisesi ve Per tevniyal Lisesi’nin “mezunları, öğret AKüyçküuktkaya menleri, öğrenci velilerinden” oluşan 20 kişilik bir grup, Milli Eğitim Bakanlığı’nın proje okul yönetmeliği nin iptali istemiyle davacı oldu. İşte davacı listesi Danıştay Başkanlığı’na gönderilmek üzere İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne açılan davada mezunlar, öğretmenler ve öğrenci velileri davacı olarak yer aldı. Davacıların hangi nedenlerle dava açtığı dilekçede ayrıntılı bir şekilde yer aldı. İşte 3 gruptan oluşan o simgesel davacı listesi: 1 Proje okulu mezunları Avukat Dr. Acun Papakçı: Cağaloğlu Anadolu Lisesi 1996 yılı, Avukat Işıl Turan Cağaloğlu Anadolu Lisesi 2005 yılı, Avukat Elif Kösedağı Kabataş Erkek Lisesi 2000 yılı, Egemen Tokat ise Kadıköy Anadolu Lisesi 2002 yılı mezunu. Bu isimler dilekçede “mezunların, mezun oldukları okulların isimlerini ve kimliklerini korumalarında menfaatları bulunduğu tartışmasızdır. Mezun olunan okul, kişilerin başta iş hayatı olmak üzere ileri deki hayatlarında son derece önemlidir” ifadelerine yer verdi. 2 Proje okulu öğretmenleri Mustafa Turgut: Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nde edebiyat öğretmeni iken İBB Yavuz Sultan Selim Anadolu İHL’ye atandı. İbrahim Kaya: Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nde matematik öğretmeni iken Esenyurt İhsan Nakipoğlu Anadolu İHL’yle atandı. Ümit Cingöz: Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nde edebiyat öğretmeni iken Esenler Oruçreis Anadolu İHL’ye atandı. Asuman Maşalacı: Kabataş Erkek Lisesi’nde Fransızca öğretmeni iken Bingül Erdem Lisesi’ne atandı. Neşe Kanat: Kabataş Erkek Lisesi’nde beden eğitimi öğretmeni iken Beyoğlu Piripaşa Ortaokulu’na atandı. Sefer Uzun: Kabataş Erkek Lisesi’nde beden eğitimi öğretmeni iken Gültepe Çokprogramlı Anadolu Lisesi’ne atandı. Uğur Ulaş: Kabataş Erkek Lisesi’nde matematik öğretmeni iken Sultangazi Atatürk Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’ne atandı. Canan Avcı: Kabataş Erkek Lisesi’nde resim öğretmeni iken Gaziosmanpaşa Adnan Menderes Ortaokulu’na atandı. Işılar Tangut: Kabataş Erkek Lisesi’nde müzik öğretmeni iken Arnavutköy Korkmaz Yiğit Anadolu Lisesi’ne atandı. Günel Ercanlı: Pertevniyal Lisesi’nde beden eğitimi öğretmeni iken Fatih Hırkaı Şerif Ortaokulu’na atandı. Gülay Çirkin: Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nde beden eğitimi öğretmeni iken Fatih Sancaktar Hayrettin Ortaokulu’na atandı. Çiğdem Tatlı: Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nde kimya öğretmeni iken Kocamustafapaşa Anadolu İHL’ye atandı. Öznur Tunca: Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmeni iken Şehremini Anadolu Lisesi’ne atandı. Hanım Karavelioğlu: Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nde edebiyat öğretmeni iken İBB Yavuz Sultan Selim Anadolu İHL’ye atandı. Cağaloğlu Anadolu, Kabataş Erkek ve Pertevniyal Lisesi’nden 14 öğretmen dilekçede, “görevlerine bu okullarda devam etmek istemelerine rağmen iradeleri ve talepleri dışında başka okullarda çalışmaya zorlanmaları, liyakat usulüne göre kazanılmış haklarının anayasanın temel ilkelerine ters düşecek şekilde yok sayılması söz konusudur” diyerek yönetmeliğin iptalini istedi. 3 Proje okulu öğrencileri ve velileri Başvuruda Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nde okuyan iki öğrencinin velileri de davacı olarak yer aldı. Davacı veliler Sibel Özkan ve Meryem Paydaş için başvuru gerekçesi şöyle aktarıldı: “Çocuklarının iyi bir eğitim alabilmesi için tüm olanaklarını sunmuş, davacı öğrenciler iyi bir eğitim almak üzere yıllarca bu okulların öğrencisi olmaya hak kazanmak için çalışmıştır.” ‘KIRILMA NOKTASI’ Davayı açan isimlerden Avukat Acun Papakçı gazetemize şu değerlendirmeyi yaptı: “Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu tür bir yönetmelik düzenlemeye yetkisi yok. Dünyada eğitim kalitesini ölçen PISA testinde Türkiye’nin yeri her geçen yıl gerilemekte. 15 yıla yakın süredir ülke olarak katıldığımız bu testlerdeki başarısızlık, öğrencilerin aptal ve öğretmenlerin ise kötü olmasından değil, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim politikasından kaynaklanmakta. 15 yıldır yaşanan gerilemenin sorumluluğu sadece Milli Eğitim Bakanlığı’nındır. Türkiye’nin ortalamasını yükselttiği en başarılı okulların proje okullar olarak Milli Eğitim Bakanı’nın doğrudan müdahalesine açılması bu anlamda kırılma noktasıdır. Diğer okulları proje okullar olarak belirlenen bu başarılı okulların seviyesine getirmek yerine, bu okulların başarısının diğer okullar seviyesine düşürülmesi söz konusu. Bu okullardaki başarının mimarı öğretmenlerin bu okullardan norm kadro fazlası olarak nitelendirilerek uzaklaştırılmasının, eşitlik ilkesi bir yana bırakılarak bu okullara sınavsız öğrenci atanmasına imkân verilmesinin hiçbir bilimsel ve objektif haklılığı bulunmamakta. Bilimsel eğitim veren bu okulların belinin kırılması amaçlanıyor. Bu okullar bilimsel eğitimin son kaleleridir. Bu yönetmeliğe Danıştay’ın ‘DUR!’ dememesi durumunda ülkemizin milli eğitimdeki kalitesizleşmesi geri dönülemeyecek bir hal alacak.” Fırat Üniversitesi Sınav sorusuna hakaret soruşturması Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Muhase be ve Vergi Bölümü Öğretim Görevlisi Tümer Coşkun, final sınavında sordu ğu soruda Cumhurbaşkanı Recep Tay yip Erdoğan ve ailesine ha karet ettiği ge rekçesiyle gö revden uzak laştırıldı. Ai le içindeki mi ras hukukunu ele alan soru da baba olarak Tümer Coşkun Recep, çocuk olarak ise Bi lal isimleri kullanılırken ailenin soya dı içinse Eliuzun ismi kullanıldı. So ruda AKP’ye yakınlığıyla bilinen En sar Vakfı da yer aldı. Soru şu şekilde; “Baba Recep Eliuzun bir vasiyetname düzenleyerek, oğlu Bilal Eliuzun’u ai le hukukundan doğan yükümlülükle ri yerine getirmediği gerekçesiyle ai le hukukundan iskat etmiş. Mirasın 1/4’ünü kızı Esra’ya, 1/4’ünü Ensar Vakfı’na bıraktığını açıklamıştır. Ba ba Recep Eliuzun 18.11.2016 tarihin de eşi Emine, kızı Esra, oğulları Bilal ve Ahmet, kardeşleri Kasım ve Dün dar, yeğenleri Cenap ve Canan, hala sı Döndü hayattadır. Murisin tereke sinin net aktifinin 100 bin TL olduğu düşünülürse...” Sınavda sorulan sorunun ortaya çıkması üzerine üniversite yönetimi tarafından Coşkun hakkında soruş turma açıldığı ve görevinden uzaklaş tırıldığı belirtildi. Çocuk istismarına dur de Nirengi Derneği “Çok Geç Olmadan Çocuk İstismarına Dur De!’’ projesi çerçevesinde çocuklar üzerindeki yetişkin ihmal ve istismarı konusunda anne, baba ve eğitimcileri bilgilendirmek ve farkındalık arttırmak amacıyla bir video hazırladı. Videoda çocuğa kendini korumanın nasıl öğretileceği, ihmalin işaretleri, duygusal, fiziksel ve cinsel istismarın nasıl fark edileceği, ihmal veya istismara uğrayan çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiği ve cinsel istismar durumlarında sürecin işleyişi ele alınıyor. 21 ÖĞRENCİSİ İÇİN YOLLARDA Duygu öğretmen derse katırla gidiyor Van’ın Bahçesaray ilçesinde yolu kardan kapanan Altındere Mahallesi’ndeki okulun kadın öğretmeni Duygu Atmış, her gün köylülerin kendisine tahsis ettiği katırla 21 öğrencisi bulunan konteynır okula ulaşıyor. Sabah servisle ilçeye 13 kilometre uzaklıktaki okula gitmek için yola çıkan 25 yaşındaki Atmış, belli bir yere kadar geldikten sonra yola katırla devam ediyor. Mesleğinin ilk yılında görevini hakkıyla yerine getirmek için çaba gösterdiğini belirten Duygu öğretmen, öğrencilerinin eğitim seviyesini yükseltmek için tatil günlerinde de okula giderek kurs veriyor. l DHA Eğitim tarikatlara teslim Eğitim İş Sendikası eğitimde bir yılı değerlendirdi. Rapora göre, Milli Eğitim Bakanlığı ulusal eğitimden uzaklaştı Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Balık, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ulusal eğitimden uzaklaştığını, başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, iktidara yakın dini kurum ve vakıflarla protokoller imzaladığını söyledi. Yapılan işbirlikleri ile TÜRGEV ve Ensar Vakfı başta olmak üzere, Hizmet Vakfı, Hayrat Vakfı, İHH, Furkan Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti gibi dini vakıfların, devlet okullarında “değerler eğitimi” adı altında ders ve seminerler vermeleri, bağış toplamaları, dini içerikli yayınları dağıtmaları sağlandı. Sendikanın hazırladığı değerlendirme raporunda, “eğitimde dinselleşme” şöyle anlatıldı: “Kuranı Kerim, Siyer, Temel Dini Bilgiler adı altında dini esaslı konuları ele alan seçmeli derslerin seçimi konusunda hutbeler hazırlanarak öğrencilere ve velilere baskı yapılması; medreselere yasal statü kazandırılması, üniversitelerle denkliklerinin sağlanması, medrese mezunlarının pedagojik formasyon almasını ve müderrislerin bölgede barış gücü görevi üstlenmeleri konusunda Bakanlar Kurulu’na öneride bulunulması; kamu kreşleri teker teker kapatılırken, Diyanet’in açtığı kreşlerde 46 yaş arası çocuklara dini eğitim verilmesi yine sıbyan mektebi adı altında dini eğitim veren Kuran kursu kreşlerinin açılması gibi uygulamalar MEB’in Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ve tarikatların güdümü Eğitime pay yok Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin, okul, derslik, öğretmen ihtiyacı ve altyapı sorunlarına rağmen 2017 yılı için 85 milyar 49 milyon TL olarak belirlendiği belirtilen raporda, şöyle denildi: “Yıllardır eğitime en çok pay ayırdığını iddia eden AKP Hükümeti, 2017 yılı için de sadece zorunlu harcamaları karşılayan bir bütçe hazırlayarak eğitim harcamalarının yükünü yine velilerin ve hayırsever vatandaşların sırtına yükleyecektir. MEB bütçesinin büyük bölümü personel giderlerine (yüzde 79) ayrılmıştır. Mal ve hizmet alım giderlerinin payı yüzde 10, cari transferler yüzde 3, diğer giderler ise yüzde 8’dir.  OECD ülkelerinde milli gelirin ortalama yüzde 6’sı eğitime ayrılmaktayken, MEB’in 2017 bütçesinin milli gelire oranı sadece yüzde 3.54’tür. Öngörülen milli eğitim bütçesiyle parasız, nitelikli ve herkese eğitim anlayışının yaşama geçirilmesi mümkün değildir.’’ ne girdiğinin göstergesi olmuştur.” Sonuçlar ağır Eğitimin tarikat ve cemaatlere teslim edilmesinin ağır sonuçlar doğurduğuna dikkat çeken Balık, şöyle devam etti: “Karaman’da yaşanan taciz olayı ve Adana’nın Aladağ ilçesindeki yurt yangını, Bakanlığa bağlı okullarda eğitim gören çocuklarımızın çeşitli dernek, vakıf ve özel kuruluşlara ait yurt, ev ve etüt merkezleri olarak faaliyet gösteren yerlerdeki güvenliğine dikkatlerin çekilmesi gerektiği gerçeğini gün yüzüne çıkarmıştır. Devletin öğrencilerini gözetmek konusundaki asli görevini özel kuruluşlara devretmesiyle birlikte bu alanlarda hiçbir denetimin olmaması affedilemez ve telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuran bir ihmalin varlığını ortaya çıkarmıştır. Eğitimlerine devam etmek için yerleşim yerlerine en yakın ilçelere giden öğrenciler Aladağ’da olduğu gibi devlete ait yurt olmadığı için barınma sorunu ile karşı karşıya bırakılmış, cemaat ve tarikatların yurtlarına yönlendirilmiştir. Siyasi iktidar, kendi sorumluluğu altındaki bu çocukların eğitimini, barınmasını, ihtiyaçlarını belirli amaçlara hizmet eden; çoğu dini esaslara göre eğitimi şekillendirmek isteyen, eğitimin bilimsel ve laik yapısını, karma eğitim anlayışını yok etmeye çalışan bir kısım tarikatların, Cumhuriyet düşmanı vakıf, dernek veya cemaatlerin eline terk edemez. l Eğitim Servisi MHP Başkanlık İçin Ne Demişti!.. Yer: Mülkiyeliler Birliği İstanbul Şubesi’nin Kuzguncuk’taki lokali. Tarih: 4 Aralık 2016. Cumhuriyet’e verilen Vefik Kitapcıgil Kamu Hizmeti Ödülü töreni öncesinde herkese nasip olmayan bir ortamdayım. Mülkiye’nin (SBF) en kıdemli hocası Prof. Dr. Nermin Abadan Unat ile sohbet ediyoruz. Ödülle başlayan bir ödül gecesindeyim. Nermin Hoca, Türkiye’ye ilişkin umutlarını sıralıyor ardından da ekliyor: “Ama biz görmeyiz.” İtiraz benden geliyor. “Görürüz Hocam görürüz. Çünkü gündem bizim yaşlanmamızdan kat kat hızlı değişiyor ve ilerliyor.” HHH 2016’yı bu gece yolcu ediyoruz. Yaşadıklarımız bir yıla sığabilecek olaylar mıydı? 2016’nın girişi ile çıkışı arasındaki süreç 93 yıllık Atatürk Cumhuriyeti’ni bile tanınmaz hale getirmedi mi? Allah’tan sağlam temeller üzerine kurulmuş da yıkım girişimlerine karşı direnmeyi sürdürüyor. Yıl içindeki değişimleri sıralamaya kalksam yerim yetmez. Ama biri var ki Türkiye Cumhuriyeti’ni parlamenter sistemden alıp tek kişinin kişisel tercihlerine bırakma amacı taşıyor. Başrollerde de MHP lideri Devlet Bahçeli... AKP’nin oy eksikliğini gidermek için değiştiğini söylemek sanırım yanlış olmaz. 1 Kasım 2015 milletvekili seçimi için MHP’nin açıkladığı seçim bildirgesinin yok sayılmasını anlamak gerçekten zor. Bildirge kitapçığına konulan Bahçeli fotoğrafının yürüyüşe sol ayakla başlamış olması mı MHP’yi kayıtlara geçirdiği görüşlerinin tersini savunmaya itti dersiniz? Bildirgenin pek çok yerinde parça buçuk geçiyor ama 72’nci sayfadaki bölüm hepsinin özeti gibi. İşte MHP’nin 1 Kasım için seçmenine verdiği söz: “Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter milli devlet yapısını esas alan parlamenter sistemi, demokratik siyasi sistemin sürdürülebilmesi bakımından gerekli görüyor ve Türk milletine en uygun yönetim şekli olarak değerlendiriyoruz. Sistemin işleyişinden kaynaklanan sorunların yine parlamenter sistem içinde çözülmesini mümkün görüyoruz. Bu sebeple iktidarın kişiselleşmesi suretiyle temel hak ve özgürlükler bakımından tehlikeli bir otoriterleşmenin önünü açabilecek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuruluş esaslarından kopararak devleti ve milleti farklı siyasi ve idari yapılanmalara götürecek altyapı oluşturmayı hedef alan, başta Başkanlık olmak üzere yarı başkanlık ve benzeri sistemleri uygun bulmuyoruz. Anayasa ihtiyacını toplumsal gereklilikler yerine devleti ve milleti parçalanmaya götürecek bir sistem değişikliğine endeksleyen siyasi yaklaşımı reddediyoruz.” Anayasanın geniş katılımlı bir uzlaşma sonucu hazırlanması görüşünü de bir kenara atıp sadece AKP ile uzlaşması da cabası... HHH “Gelen gideni aratır” derler ya ister misiniz o da değişmiş olsun ve 2017, Türkiye’nin mutluluklar ülkesine dönüşeceği bir yıl olsun. Dileğim içerdeki 12 arkadaşımız da dahil herkes için gerçekleşsin... Fazıl Say’dan ‘Mozart&Say’ Piyanist ve besteci Fazıl Say, 9 Ocak’ta İstanbul Kültür Üniversitesi’nde vereceği konserde “Mozart Sonatları” albümündeki eserleri seslendirecek. Fazıl Say’ın, Aralık ayında ABD, Avrupa ve Japonya’da piyasaya çıkan, önümüzdeki aylarda da Türkiye’deki müzikseverlerle buluşacak olan albümün tanıtımı için Ocak’ta başlayacağı dünya turnesinin Avrupa ayağındaki ilk durağı üniversite olacak. “Mozart&Say” adıyla düzenlenen konser, İKÜ Ataköy yerleşkesindeki Akıngüç Oditoryumu ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek. Koruncuk Vakfı için kermes Koruncuk Vakfı yararına düzenlenen kermeste çocuklar, kendi oyuncak ve kitaplarını sattılar. İSTEK Kemal Atatürk Okulları velilere bir anket düzenleyerek sosyal sorumluluk projesi belirledi. Anket sonucunda geliri Koruncuk Vakfı’na bağışlanmak üzere bir kermes düzenlenmeye karar verildi. Öğrenciler kullanmadıkları oyuncakları ve okudukları kitapları okula getirerek sınıflarında sergiledi. Öğrenci Meclisi üyeleri tüm sınıfları gezerek oyuncak ve kitapları fiyatlandırdı ve daha sonra ürünler okul içinde satışa sunuldu. Tasfiye halinde olan firmamıza ait 2640126450 arası fatura defterimiz 13.09.2016 tarihi itibari ile kaybolmuştur. Hükümsüzdür. Ernes İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. Beylikdüzü V.D. 3640290411 DOĞAN KAVAL C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear