26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 24 Aralık 2016 EDİTÖR: Elif Tokbay / Münevver oskay TASARIM: ilknur filiz KEDİLERE DİKKAT Hayvan Hakları Federasyonu’ndan (HAYTAP) veteriner hekim Ali Laçinbala, özellikle kedilerin sıcaklığı sebebiyle araçların motorlarına girip uyuduklarını belirterek, sürücülerin kaportaya vurmadan önce araçlarını çalıştırmamasını istedi. Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 8/3 Ankara 4/6 Trabzon 10/4 İzmir 10/3 Antalya 11/4 Mersin 14/6 Diyarbakır 7/0 Kars 3/12 Bursa 70/ 1 0 Adana 130/6 0 Artvin 40/ 1 0 Çanakkale 60/3 0 Balıkesir 60/3 0 Sivas 30/ 7 0 Erzurum 30/ 1 4 0 Eskişehir 40/ 3 0 Aydın 130/2 0 Gaziantep 50/0 0 Konya 00/ 4 0 Atina 120/6 0 Berlin 80/1 0 Girne 140/9 0 Londra 100/6 0 Moskova 00/ 3 0 Paris 110/6 0 Madrid 130/4 0 Amsterdam 100/4 0 Roma 160/4 0 New York 70/0 0 Tokyo 90/4 0 TARİHTE BUGÜN 1867: : Ünlü şair Tevfik Fikret, İstanbul’da doğdu. 2008: 2005 Nobel Edebiyat Ödüllü, İngiliz oyun yazarı, şair ve tiyatro yönetmeni Harold Pinter, 78 yaşında Londra’da yaşamını yitirdi. Sıfır tatbikat Aladağ’daki yurt görevlisinin ifadesinden: 4 Devlet yurdu yıkılınca köylere gidip öğrenci topladık 4 İtfaiyenin kaskı, maskesi ve oksijen tüpleri yoktu Aladağ’da Süleymancılar tarikatına ait kız yurdunda çıkan ve 10’u öğrenci 12 kişinin öldüğü yangın soruşturmasında şüpheli olarak ifade ve ren yurt görevlisi Mah mut Deniz, görev yaptığı süre boyunca Milli Eği tim dışında, belediye, it faiye veya diğer kurumlardan denetlemeye gelen kimsenin olmadığı ALİCAN ULUDAĞ nı söyledi. Yangın sıra sında itfaiyenin 15 dakika sonra geldi ğini iddia eden Deniz, itfaiye memurla rının kask, maske ve oksijen tüplerinin olmadığını öne sürdü. Yurtta yangın tatbikatı yapılmadığını belirten Deniz, Afşin ameliyat için yardım bekliyor Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı Göllü köyünde yaşayan İmer ailesi, 5 yaşındaki kızları Afşin İmer’in doğuştan bitişik olan parmaklarının ameliyatı için gerekli olan 15 bin lira bulunamadığı takdirde parmaklarının kesileceğini belirtti. Babası mevsimlik işçi, annesi ise ev hanımı olan küçük Afşin’in doğuştan sindaktili (yapışık parmaklar) hastalığı bulunuyor. Baba Cüneyt İmer, “Kızımın her iki elindeki tüm parmaklar birbirine yapışık ve şekil bozuklukları var. Bu yüzden tedavi için birçok hastaneye başvurduk. Ancak başvurduğumuz tüm devlet hastaneleri ameliyatın gerekli olduğunu, ancak parmaklarının kurtarılma ihtimalinin yüzde 40 civarı olduğunu söylediler. Hal böyle olunca biz de Mersin’deki özel bir hastaneye başvurduk. Burada yapılan tetkikler sonucunda ameliyattan yüzde 90 civarında kesin başarılı sonuç alınabileceği ve parmakların kesilmekten kurtarılabileceği tarafımıza iletildi” diye konuştu. l İHA küçük yalçın iğneden sonra öldü devlet yurdunun yıkılmasının ardından lama işi olarak başvuran öğrenci velile müdürü Cumali Genç görüştü. Cuma köylere giderek öğrenci topladıklarını rinden kimlik fotokopisini, telefonlarını li Genç, bana yurdun temizliği ile ilgili itiraf etti. Yangın sırasında öğrencile ve isimlerini almaktaydım. Müdür Bey eksikliklerin olduğunu söyledi” dedi. ri 3. kattaki kapısı kilitli yangın merdivenine yönlendirerek ölümlerine neden olmakla suçlanan Mahmut Deniz, suçlamaları kabul etmedi. Öğrenci topladık Emekli olduğunu, ücret almadan çalıştığını ifade eden Mahmut Deniz, 2015 Mayıs’ında işe başladığında yurtta sadece 4 öğrenci kaldığını kaydetti. Deniz, “Eylül 2015’te yurda talebe topladık. Bu dönemde 20 talebe bulduk. Bu talebeler yurtta kalmaya başladılar. 2016 Eylül ayında yeniden öğrenci toplamaya başladık. Öğrenci top ise öğrencilerin velileriyle görüşmek için köylere gitmekteydi. 2016 MayısHaziran aylarında ilçedeki devlet yurdu yıkıldığı için veliler çocuklarını bizim yurda getirdiler” dedi. Yurtta kamera olduğunu, ancak bozulduğu, para olmadığı için yaptırılmadığını savunan Deniz, görev yaptığı dönem içerisinde yurdun sadece Aladağ İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 6 aylık periyotlarla denetlendiğini gördüğünü belirtti, “Bunun dışında itfaiye, belediye ve diğer kamu kurumlarından denetlemeye kimse gelmedi. Denetlemeye gelen kişilerle yurt Kutu ve bidonlar Deniz yaşananları şöyle anlattı: Yangın başladıktan yaklaşık 1015 dakika sonra itfaiye ancak gelebildi. Merdivenin boyu kısa olduğu için 3. kata yetişemedi. 5 dakika sonra ikincisi geldi. İtfaiye görevlilerinin maskesinin, kasklarının ve oksijen tüplerinin olmadığını gördüm. Yangın 6 saat sürdü.” Deniz’e yurtta yangın tatbikatı yapılıp yapılmadığı soruldu. Deniz, “Benim yurtta çalıştığım süre içerisinde herhangi bir yangın tatbikatı yapılmadı” dedi. l ANKARA Mşokutta 20 yıl sonra 60 santim kar Ardahan’ın Göle ilçesinde önceki gece hava sıcaklığı sıfırın altında 32.2 dereye kadar düştü. Yine sıfırın altında olmak üzere sıcaklıklar Erzurum’un Horasan ilçesinde 28.3, Ağrı’da 28.2, Ardahan’da 26.2, Kars’ta 22.9, Muş’ta 21.4, Erzurum’da 18.7, Iğdır’da 18.1, Erzincan’da 10.5 derece olarak ölçüldü. Mersin’in Mut ilçesinde 20 yıl sonra ilk kez yağan kar iki gündür sürüyor. Yoğun kar yağışı nedeniyle ilçeye bağlı mahalle yolları ulaşıma kapandı. İlçe merke zinde ise iki gündür aralıksız yağan kar hayatı olumsuz etkiledi. Kent merkezinde kar kalınlığı 60 santimetreyi aştı. İki ağılın tavanının göçmesi sonucu toplam 125 adet küçükbaş hayvan telef oldu. Okullar ise kar yağışından dolayı ulaşım sağlanamadığı için tatil edildi. Kış turizminin önemli merkezlerinden Uludağ’da kar kalınlığı 117 santimetreye ulaştı. Yılbaşı öncesi misafirlerini ağırlamaya başlayan Uludağ’da tüm pistler de hazır hale getirildi. l DHA / İHA ERZURUM’DA ARAÇLARIN MAZOT DEPOSU DONDU Cezaevinde soyadı işkencesi Çakal, Şen aracılığıyla gönderdiği mesajda, “Bu dayatma yeni. Önceden yoktu... Cezaevinde dayanışma bekleyen çok sayıda kadın var. Onlara yazacağınız, mektuplar çok değerli” dedi. Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde, boğaz ağrısı şikâyetiyle gittiği sağlık ocağında yapılan iğnenin ardından fenalaşarak yoğun bakımda tedaviye alınan 6 yaşındaki Yalçın Efe Kabasakal öldü. Baba Beytullah Kabasakal ile amca Hasan Kabasakal suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Öte yandan İl Halk Sağlık Müdürlüğü tarafından olayla ilgili başlatılan idari soruşturma devam ediyor. l DHA Yönetim, şiddet görüp öldürdüğü eşinin soyadıyla gönderilen eşya ve mektup dışındakileri Çakal’a iletmiyor SEYHAN AVŞAR Şiddet gördüğü kocasını öldürdüren bir çocuk annesi Yasemin Çakal, iki yıldır Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu. Çakal, kimliğini değiştirmeye fırsat bulamadığı için resmi evrakta Yasemin Kaymaklı olarak geçiyor. Cezaevi idaresi, Yasemin Çakal’la ilgili yeni bir uygulama başlatmış. Mektup ve eşyalar, ‘Yasemin Kaymaklı’ adına gönderilmezse, Çakal’a verilmiyor. Çakal, “Beni ve çocuğumu her gün öldüresiye döven o adamın soyadı bana dayatılıyor” diyor. Çilem Doğan, aynı kaderi paylaştığı Yasemin Çakal’a dayanışma mektupları gönderiyordu. Doğan, mektuplarına yanıt alamayınca, Çakal’ın avukatlarına ulaştı. Olayı araştıran avukatlar, mektupların Çakal’a ulaşmadığını öğrendi. Çakal da durumu cezaevi yönetimine sordu. Bir infaz koruma memurundan aldığı yanıt şöyleydi: “Senin soyadın Kaymaklı. Cezaevinde Yasemin Çakal diye biri yok. Gönderilen eşyanın üzerine, Yasemin Kaymaklı yazılmazsa vermeyeceğiz.” İtiraz edeceğiz Çakal’ın avukatı Diren Cevahir Şen, Bakırköy Cezaevi müdürünün değiştiğini, önceden böyle bir uygulamanın olmadığını belirtti. “Uygulamaya yazı lı olarak itiraz edeceklerini söyleyen Şen, “Bir kadına, zorla evlendirildiği, sistematik şiddet gördüğü, sonrasındaysa öldürmek zorunda kaldığı adamın soyadını dayatmanın ne mantığı var” diye sordu. Şen, şöyle devam etti: “Yasemin, çocuğunun o adama benzemesinden dahi korkarken, ‘çocuğum ona benzerse, yüzüne nasıl bakacağım’ diye düşünürken böyle bir uygulama kabul edilemez. Yasemin’in o adamı hatırlamaması lazım. Yasemin’in sağlık durumu da giderek kötüleşiyor. Triot bezlerinden rahatsız ve şeker hastası. Zaten astım hastasıydı. KOAH ilaçları kullanıyor. Tedavisi bile yapılmıyor.” l İSTANBUL haber 3 Makus talih Önceki gün, gece saatlerinde sosyal medyanın yasaklanmasıyla beraber yine bir felaketin gerçekleştiği anlaşıldı. IŞİD’in kaçırdığı iki askeri yakarak öldürdüğünü gösteren bir video dolaşımdaydı. Internet kısıtlanıp sosyal medya yavaşlatılmakla kalmadı, dün öğle saatlerine kadar konu hakkında resmi bir açıklama da gelmedi. İnsanlar olan biteni, ya erişim engellerini bir şekilde aşarak ya da yabancı medyadan takip etmek zorunda kaldı. Dün memleketin dört bir tarafında Bab’da IŞİD’in katlettiği askerlerin cenaze törenleri kalkarken Genelkurmay’ın söz konusu videoyu incelediği haberi geldi. Onu da yabancı medyadan öğrendik. Bir terör sarmalına girmiş, dış politikada ne yaptığı belirsiz, kurumları dağılmış bir ülke haline geldik. Resmi makamlar ise vatandaşlarına temyiz kudreti yokmuş gibi davranmakta. Yayın yasakları ve internet tedbirleriyle hepimizi koruyup kolluyorlar sağ olsunlar. Dün Halep sebebiyle İran ve Rusya’ya demediğini bırakmayanlar, bugün ABD’nin Rusya ile dostluğumuzu kıskandığı için üzerimize oyunlar oynadığını ileri sürüyor. IŞİD’in Ankara Gar katliamından sonra bir iktidar gazetesi manşetten Rusya’yı suçluyordu. Düşürülen Rus uçağının intikamını almak isteyen Rusya baş şüpheli olarak gösterilmişti. Aynı dönemde iktidardakiler katliamı IŞİD’in yaptığını bir türlü söyleyemiyordu. Hatırlarsınız “kokteyl terör” diye bir kavram ortaya atılmıştı. Mesela sayın Erdoğan “Şimdi kalkıyorlar, ‘Burayı DAEŞ yaptı, bilmem kim yaptı…’ Burada DAEŞ de var, PKK da var, Muhaberat da var, burada Suriye’nin kuzeyindeki PYD terör örgütü de var. Hepsi beraber ortak olarak bu eylemi planlamışlardır.” diyordu. Faillerinin IŞİD mensubu olduğu belli bu katliamdan sonra IŞİD’in yanına Rusya’nın, Esad rejiminin, PKK’nin, PYD’nin de adı eklenmişti. Herhalde henüz darbe girişimi olmadığından listede bir tek “FETÖ” eksikti. O günlerde neden IŞİD’in doğrudan sorumluluğu gölgelenecek şekilde “kokteyl terör” ifadesiyle kamuoyunun kafasının karıştırıldığı hâlâ izaha muhtaçtır. Ankara katliamından sonra “Parmak izi Putin’in” manşeti atanların bugün neredeyse Rus muhipleri derneği kurucu üyesi gibi davranmaları da izaha muhtaç başka bir konu. Kimsenin bir izahat vereceğini umduğumdan değil, iş olsun diye merak ediyorum. Memleketin kurumları “vesayeti tasfiye etmek” adı altında cemaatle işbirliği içinde harap edilmiştir. Arap Baharı ile yakalanıldığı zannedilen Ortadoğu’da ağabeylik yapma arzusu, zaten ipince olan liberal cilayı çatlatıp 1970’ler İslamcılığını yeniden canlandırmıştır. Kürt siyasi hareketinden başkanlık kopartılamayınca süreç çöpe atılmış ve başkanlığa payanda olarak MHP seçilmiştir. Suriye’de Batı’yla beraber hareket edilmiş ancak özellikle Halep’ten ve Rus büyükelçisinin öldürülmesinden sonra direksiyon Rusİran ittifakına kırılmıştır. Bütün bunlar özellikle haziran seçimlerinden bu yana patlamalar, terör saldırıları ve ölen yüzlerce insanla neticelendi. Daha çok insanı işten çıkararak, hapse atarak, interneti ve medyayı sansürleyerek ve nihayetinde bir rejim değişikliğiyle devleti bir şahıs şirketine dönüştürerek bu meselelerin çözülemeyeceği ortada. Bu sebeple anayasa değişikliği oylamasında iki seçenek var. Ya böyle devam etmek ya da bu makus talihi yenmek. Zanlı kocalardan hep aynı savunma ‘Tüfeğimi temizlerken eşimle tartıştık, bir anda tüfek patladı.’ 36yıllık eşi Halide Özpolat’ı av tüfeğiyle öldüren ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu sanık Ali Rıza Özpolat, önceki gün, ilk kez savunma yaptı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Özpolat, “Tüfeğimi temizlerken eşimle tartıştık. Boğuşmaya başladık. Bir anda tüfek patladı” dedi. Mahkeme heyeti, sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için Adli Tıp’a sevk edilmesine karar verdi. Özpolat, Adli Tıp’ta en fazla üç hafta gözlem altına alınacak. Halide Özpolat’ın ailesinin avukatı İpek Bozkurt, “Halide Özpolat, Ali Rıza Özpolat’tan korktuğu için farklı bir odada kalıyordu. Tuvaletini dahi kaldığı odada bir kaba yapmak zorunda kalmıştı. Kadın cinayetlerinde, sürekli, zanlılar ‘akli dengesi yerinde olmadığı’ izlenimi vermek üzere savunma yapıyor. Biz bu duruma alışığız” dedi. Mahkeme heyeti, duruşmayı 14 Şubat’a erteledi. l SEYHAN AVŞAR\ Cumhuriyet C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear