26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 22 Aralık 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Kriz derinleşiyor ekonomi 9 Türkiye ekonomisinde kriz derinleşiyor. Tüketici güveni 14 ayın en düşüğünde. Commerzbank’a göre Türkiye ekonomisine ilişkin 2017 beklentilerinin hepsi masal Commerzbank, Türkiye ekonomisine ilişkin oldukça kötümser öngörülerin olduğu bir rapor yayımladı. Raporun başlığı bile içeriğin ne kadar karamsar olduğunun göstergesi. “Türkiye: Ekonomi çöküyor” başlıklı raporda büyüme verilerinde yapılan revizyonları hatırlayan Commerzbank, verilerde mevsimsellikten arındırılmış rakamlara yer verilmediğini, buna karşın kendi hesaplarını yaptıklarını belirtti. Commerzbank, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı büyüme verilerini kendisi mevsimsellikten arındırdı. Ekonomistlere göre bu hesapla Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 4.5 oranında küçüldü. TÜİK, üçüncü çeyrekte ekonominin yıllık bazda yüzde 1.8 küçüldüğünü açıklamıştı. Commerzbank’a göre yüzde 4.5 daralma ekonomi için ‘felaket’ düzeyde dedi ve şu açıklamayı yaptı: “Ekonominin sonraki 3 çeyrek boyunca aynı oranda daraldığını düşünün. Bu 2017’nin ikinci çey İnşaat sanayi endeksi dipte Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) tarafından her ay yayımlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi kasım ayında 92.78 seviyesine geriledi. Endeks, geçen yılın aynı dönemine göre 5.17 puan düştü. Böylece endeks ölçülmeye başladığı 2013 Ağustos ayından bu yana en düşük seviyesine gerilemiş oldu. Kasımda iç ve dış gelişmeler ile mevsimsellik endeks üzerinde olumsuz etkiler yarattı. Özellikle küresel yeni mali koşullar ve TL’deki değer kaybı ile Anayasa referandumu gibi 2017’yi etkileyecek unsurlar güven ve beklentileri zayıflattı. Bileşik Endeks kasımda bir önceki aya göre 1.77 puan düştü. Düşüşte güven ve beklentilerdeki gerileme etkili oldu. Temmuzdan sonra yaşanan güven kaybı sürüyor. Güven seviyesi bir önceki aya göre 2.3 puan geriledi. Güven seviyesi geçen yılın aynı ayının güven seviyesinin de 7.4 puan altına düştü. reğinde yıllık yüzde 16.8 daralmaya işaret ederdi.” 2017’ye baz etkisi ile düşük büyüme ile girileceğini öngören Commerzbank, ekonominin 2017’de büyüme kaydetmesinin oldukça zor olduğunu vurguladı. Tahminler masal “Türkiye ekonomisinin mevcut durumu oldukça kötü. Büyüme verileri de bunu gösterdi” diyen Commerzbank, “Ancak gerçekte durum daha kötü ve 2017’ye ilişkin bütün tahmin tamamen masal” ifadelerini kullandı. 2017 için Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin yüzde 3.1, kendilerinin ise yüzde 1.9 büyüme beklediğini hatırlayan banka, önümüzdeki aylarda çok sert aşağı yönlü revizyonların geleceğini tahmin etti. Commerbank’a göre bu zaten baskı altında olan TL için zor dönemin devam edeceği anlamına geliyor. Merkez faiz artıracak Goldman Sachs da, T.C Merkez Bankası’nın 2017’de enflasyona karşı faizleri 200 baz puan artırmasını bekliyor. Ekonomiyi desteklemek için mali teşviklerle birlikte Merkez Bankası’nın finansal koşulları olabildiğince gevşek tutmasını bekleyen Goldman Sachs’a göre bu TL’nin zayıflamasına neden olacak. Bankanın 12 ay sonrası dolar/TL tahmini 3.60 seviyesinde. Goldman, 2017’de kur artışı ve Fed’den 2017’de 3 faiz artışı bekliyor. Merkez Bankası aralık toplantısında faiz oranlarında değişikliğe gitmedi. l Ekonomi Servisi SON 8 yılın en KÖTÜ GÜVENİ Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 8 oranında azaldı. Kasımda 68.93 olan endeks değeri aralıkta 63.38 oldu. Böylece yüzde olarak Kasım 2008’den bu yana en sert aylık düşüş gerçekleş miş oldu. Küresel krizin patlak verdiği 2008’in Ekim ve Kasım aylarında endeks arka arkaya yüzde 9.6 ve 8.78 oranlarında düşmüştü. Değer bazında bakıldığında ise endeks Ekim 2015’ten bu yana en düşük seviyede. Endekste en son ağustos ayında yükseliş görülmüştü. Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100’den küçük olması ise tüketici güveninde kötümser durum olduğunu gösteriyor. Hanenin maddi durum beklentisi endeksi bir önceki aya göre yüzde 4.1 düşüş gösterdi. Kasımda 95.06 olan genel ekonomik durum beklentisi endeksi yüzde 9.5 oranında düştü. İşsiz sayısı beklentisi endeksi bir önceki aya göre yüzde 8.3 oranında azalarak, aralıkta 65.42 oldu. Tasarruf etme ihtimali endeksi yüzde 17.9 oranında azaldı. ‘Kaotik günler’ uyarısı MUSTAFA ÇAKIR Makina Mühendisleri Odası’nın sanayinin sorunlarına yönelik raporunda, ekonomik kriz tehlikesine dikkat çekildi. Krizin ekonomik gibi görünen “politik kriz” olduğuna işaret edilen raporda, krizden çıkabilmenin yolunun demokratikleşmeden, OHAL’in kaldırılmasından, başkanlıktan vazgeçilmesinden geçtiği belirtildi. Raporda, “Tersi yöndeki yö nelimler ise Türkiye’ye iyice kaotik günler vaat ediyor” denildi. TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın her ay iktisatçıyazar Mustafa Sönmez’in katkısıyla hazırladığı sanayinin sorunları raporunun 23.’sü “Kriz Tehlikesi: Sanayide Küçülme” başlığıyla yayımlandı. Raporda, şu değerlendirmelere yer verildi: 4 Türkiye ekonomisi yeni bir krizin eşiğinde. Yılın üçüncü çeyreğinde ekonominin tamamında yüzde 1.8 oranın da küçülme yaşanırken imalat sanayiindeki küçülme yüzde 3.2’yi buldu. Türkiye ekonomisi 2016’nın 3. çeyreğinde yüzde 1.8’lik daralma ile yeni bir krize giriş yaptı. 4 2016’nın son çeyreğine ait ekimaralık döneminde de küçülmenin devam etme ihtimali yüksek. Son çeyreğin ilk ayı ekimde imalat sanayisi üretimi, bir önceki ayın üretimine göre yüzde 5 geriledi. Sanayide özellikle, dayanıklı tüketim malları üretimindeki gerileme dik kat çekiyor. 2015’in ilk 10 ayında yüzde 5’e yakın üretim artışı gösteren bu sektörde, 2016’nın ilk 10 ayında yüzde 3’e yakın düşüş kaydedildi. 4 Türkiye’nin 2009 ile kıyaslanmayacak ölçüde riskleri artmış durumda. Bu kriz, daha çok iç politik dinamiklerden kaynaklanıyor ve ağırlıkla “ev yapımı” niteliğinde. Hızlandıran dış rüzgârlar olsa da Türkiye’nin bundan diğer ülkelerden daha fazla etkilendiği gözden kaçmamalı. l ANKARA Pasaporta zam geldi Maliye Bakanlığı, değerli kâğıtların 2017 yılında uygulanacak satış bedellerini belirledi. 1 Ocak 2017’den geçerli olmak üzere, noter kâğıtları 9.30 lira ile 19 lira arasında satılacak. Pasaport bedeli ise yeni yıldan itibaren 94 lira olacak. Nüfus cüzdanları 16 lira, aile cüzdanları 86 lira, sürücü belgeleri, sürücü çalışma belgeleri ve motorlu araç trafik belgesi ise 117 liradan satılacak. Yeni yılda banka çekleri 5.60, Mavi Kart 8.50 TL’ye yükselecek. Türkiye’den kaçıyorlar Finlandiyalı dökümcü Componenta, Türkiye’deki biriminin satışı için İş Yatırım ile anlaştığını duyurdu. Şirketten Kamuoyunu Aydınlatma Platformu’na yapılan açıklamada “Şirketimiz sermayesinde sahip olduğu yüze 93.57’lik payla ana ortak konumunda olan Componenta Corporation’ın, Componenta Dökümcülük Tic. San. AŞ’de sahip olduğu hisselerinin satışı işlemlerine ilişkin İş Yatırım ile danışmanlık sözleşmesi imzaladı” denildi. Vedat ARIK Kadıköy İskele Meydanı’nda toplanan emekçiler ‘Faşizme karşı omuz omuza’, ‘Ne darbe ne OHAL demokratik Türkiye’ sloganları attı. Emekçiye plastik mermi KESK’in ihraç edilen üyeleri için İstanbul’dan Ankara’ya yapacağı ‘Emekçi Yürüyüşü’ne polis gaz ve plastik mermi ile müdahale etti Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KEKS), Olağanüstü Hal (OHAL) Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) ile ihraç edilen üyeleri için İstanbul’dan Ankara’ya araçsız yürüyüş başlattı. İhraç edilen ve açığa alınan kamu emekçilerinin öncülüğünde, KESK’in “İşimi, ekmeğimi geri istiyorum” diyerek gerçekleştireceği Emekçi Yürüyüşü için kamu emekçileri dün saat 13.00’da Kadıköy İskele Meydanı’nda toplandı. Yürüyüşe izin verilmeyeceğini söyleyen polislerle görüşme sürerken, kamu emekçileri de “Faşizme karşı omuz omuza”, “Ne darbe ne OHAL, demokratik Türkiye” sloganlarıyla bekleyişini sürdürdü. KESK Eş Genel Başkanı Şa ziye Köse “Çalışma hakkımız elimizden alınıyor. İşimiz, keyfi hukuksuz şekilde, hiçbir insanımızın çocuklarının geleceği düşünülmeden elimizden alındı. İşinden edilen arkadaşlarımızın işine geri dönmeleri için mücadele ediyoruz” dedi. Polisin dağılın anonsuna “Yürüyüş hakkımız engellenemez” sloganı ile karşılık veren kamu emekçilerine polis plas tik mermi ve gaz ile müdahale etti. Saldırıda bir kişi gözaltına alınırken, yaralanan SES İstanbul Anadolu Şube Başkanım Erdal Güzel hastaneye kaldırıldı. Kamu emekçileri meydanda yeniden toplanarak gözaltına alınan arkadaşlarının bırakılmasını istedi. Kamu emekçilerinin direnişiyle, gözaltına alınan bir kişi serbest bırakıldı. l Ekonomi Servisi 2017’ye girerken iki ölüm arasında Sur, Cizre, Yüksekova enkaz oldu, 2016 acayip bir darbe girişiminin, canlı bombaların yılı oldu. Yıl biterken, terörist saldırılar İstanbul’da, Kayseri’de yine can alıyor. Ankara’nın göbeğinde Rusya Büyükelçisi, karanlık bir suikastta İslamcı bir teröristin kurşunlarıyla ölüyor. AKP’de temsil edilen siyasal İslam ülkeyi yönetemiyor, ekonomik, siyasi krizi derinleştikçe söylemi giderek IŞİD’inkine benziyor. Siyasal İslamın projeleri her yerde ölüme açılıyor. Diğer taraftan, sermayenin “kâr makinesinin”, metalaştır ve tüket ilkesi, gezegeni ve üzerinde yaşayanları bir ekolojik felaketten, iklim krizinden kurtarmak için alınması gereken önlemlere, uzun dönemli planlamaya izin vermiyor. “Kâr makinesinin” yaşam ilkeleri, insanlığın “yaşam dünyasını”, ekolojik çevresini ölüme sürüklüyor. Türkiye’de ve dünyada insanlık iki ölüm arasında sıkışmış, kıvranıyor. Siyasal İslam ve ölüm IŞİD yükselirken medya ekranlarında ölümün, öldürmenin türlü biçimlerinin yüceltilişine şahit olduk. IŞİD’in ideolojisi, sermayenin ürettiği, hazlara, bedenlere odaklanmış “maddiyatçı” kültürü yadsıyor. IŞİD bu “maddiyatçı” dünyadan, yaşamı, bedenleri feda ederek (bu arada her fırsatta Marquis de Sade’ı kıskandıracak bir cinsel açlıkla tüketerek) ölüm ve şehitlik yoluyla başka ilahi bir dünyaya (hurilerin, gılmanların, şarap ırmaklarının dünyasına) geçmeyi arzulayan bir aklı temsil ediyor. Sermaye ilişkisi bedenleri, yaşamı, “kâr makinesini” çalıştırmak için bu dünyada feda ederken, IŞİD’in aklı, bedenleri bir başka dünyadaki hazlara ulaşmak için feda ediyor. AKP’nin siyasi, jeopolitik çıkmazlarının yol açtığı ölümler, yıl boyunca benliğimizi derinden sarsan pedofili, kadın tacizi olayları, yüzümüzü kızartan cinsel içerikli fetvalar, iç savaş görüntüleri, bombalı saldırılar AKP’de temsil edilen siyasal İslamın arzularının, giderek IŞİD’de temsil edilen siyasal İslamın arzularına benzediğini gösteriyor. En son örneklerde, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Beşiktaş ve Kayseri’deki terör saldırılarının ardından ziyaret ettiği polislere “Hepimiz birer şehit namzetiyiz. Allah nasip ederse ben de şehit olurum inşallah sizler de şehit olun” diyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da aynı kafada! O da, “Bu aziz milletin evlatları gerektiğinde şehit veya gazi olmakta asla tereddüt etmeyecektir” sözleriyle (kendileri zırhlı arabalarla, koruma ordusuyla dolaşırken) üç kuruşluk maaşıyla ayın sonunu zar zor getiren güvenlik personeline, bedeni feda etmenin erdemlerini anlatıyor. İlkokullarda öğrenciler, büyüyünce şehit olmak istediklerini söylüyorlar; bir sınıfta, öğretmenleriyle birlikte ellerinde idam ipleriyle poz veriyorlar. AKP’de temsil edilen siyasal İslam, kadının, çocuğun bedenini erkeğin hazlarının iktidarına feda eden bir yasayı ve idam cezasını getirmeyi arzuluyor; liderinin, “Allah’ın ümmete lütfu” olduğuna inanıyor. Ülkede, halifelik çağrısı yapan toplantılar düzenleniyor. Hem bombalı intihar saldırıları, hem de hükümetin ve yandaş basının intikam çağrıları öldürmeyi, bedenleri feda etmeyi yüceltiyor. AKP Türkiye’sinde Alman okullarında Noel yasaklanırken, Berlin’de bir İslamcı terörist Noel’i kutlamaya hazırlanan insanlara kamyonla saldırıyor. Ne kapitalizm, ne siyasal İslam bu dünyada bir gelecek vaat ediyor. Liberal demokrasinin ya da ırkçı, milliyetçi popülizmin fantezileri, yalnızca “kendi benzerini kurtarmak” için insanlığın geri kalanını feda etmeye hazır projeler bu çıkmaza bir çözüm sunamıyor. Çözümü, “kâr makinesinin” ilkelerinin ötesinde, bedenlere, hazlara, kültürel farklara odaklanmayan ama yaşamı da feda etmeyen; bedenleri, baskı, sömürü olmadan eşitlik, adalet, özgürlük ilkeleriyle, bu dünyada yaşatmayı arzulayan bir toplumsal projede aramak gerekiyor. Gümrük Birliği modernize edilecek Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Türkiye ile 20 yıldır devam eden Gümrük Birliği Anlaşmasını yenilemek için AB Konseyi’nden yetki istedi. Bloomberg News’in haberine göre yürürlükte olan anlaşmanın güncellenmesi için müzakere süreci başlatılacak. Yapılacak değişiklikler, AB’ye gümrük kısıtlaması olmadan tarım, süt ve sanayi ürünlerini ihraç etmenin önünü açacak. Tarım ürünlerinin neredeyse hepsi AB pazarına giriş yapabilecek. Türkiye, AB’nin kamu ihalelerine katılma hakkına da sahip olacak. Müzakerelerin Aralık 2018’de sona ermesi bekleniyor. Yeni anlaşmayla 10 yılda TürkiyeAB ticaret hacminin yüzde 50 artırılması hedefleniyor. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear