26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 1 Aralık 2016 haber Kaza değil cinayet10 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Savaşa girdik, farkında mısınız? Nihayet bakla ağızdan çıktı. O bakla yeniden yutulup yalansa bile bir kere ağızdan çıktı. En önemli paragrafı atlayanlar, görmeyenler için aynen aktarıyorum: “Biz sabır, sabır, sabır dedik en sonunda dayanamadık ve Suriye’ye Özgür Suriye Ordusu ile beraber girmek zorunda kaldık. Niçin girdik? ..... Devlet terörü estiren zalim Esed’in hükümdarlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil.” “Yeni Osmanlıcılık” düşlerini hayata geçirmeye çalışan, fetih geleneğini sözden fiile dökmeye başlayan birinin ağzından çıktı bu sözler. İnternetin bataklık kesimlerinde kol gezen “Musul bizimdi... Bağdat bizimdi... Şam da bizimdi... Kudüs zaten bizimdir” naralanmalarının beslendiği temel işte bu zihniyet, bu ideolojik çizgi... 21. yüzyılda “Fatih Sultan Bilmemne” diye anılmak isteyen hasta zihniyet sahiplerinin Türkiye’yi sürüklediği bir bataklıktan söz ediyorum. Hatırlayın: Osmanlı’nın ekonomisinin temeli “fetih ve ganimet” üstüne kuruluydu. Sermaye birikimi yapılamaması bu yüzdendi. Kapitalizmin doğuşu ve yükselişini ve 1789’da Fransa’da, 1848’de bütün Avrupa’da ekonomik iktidarını siyasal iktidarla taçlandırmasını Osmanlı seyretmekle yetindi. Savaş teknolojisi gelişmiş Avrupa’ya karşı “fetih ve ganimet” yolları tıkanınca Osmanlı çöküşe girdi ve sonunda çöktü... Yeni Osmanlı fatihi tarihten ters almamış. Olabilir. Tarih dersinde ya pencereden bakmış ya da imam hatip lisesindeki öğretmenleri ona tarihi yanlış öğretmiş: “Şanlı tarihimiz” üstüne kof hamaset edebiyatı okutmuşlardır. Ancak dahası var. Günümüz dünyasının süper güçlerini de kavrayamamış bir fatih adayı var karşımızda. Dahanın da dahası, bir iç savaşın tam bir kargaşaya sürüklediği; iç savaşın hem etnik, hem dinsel etkenlere dayandığı, IŞİD saflarında buluşmuş “profesyonel cihatçılar”ın eylem alanına dönüşmüş; savaş kurbanlarının sayılarının yüz binlerle ölçüldüğü bir Suriye var. Doğru. Ancak Suriye hâlâ ve yine de egemen bir ülke. “Egemen ülke” kavramı gerek siyasal literatürde, gerek uluslararası ilişkilerde geçerli, önemli ve sahici bir anlam taşır. Bir örnek, derdimi daha iyi anlatabilmek için bir örnek: Yarın Bulgaristan’da bir iç savaş ortamı doğsa, mesela Bulgaristan’da yaşayan Türklere karşı devlet zorbalığı uygulanmaya kalksa, Bulgaristan’ın komşularından biri “Devlet terörü estiren zalim Bulgar hükümetinin hükümranlığına son vermek için oraya giriyoruz” diyebilir mi? Saçmalayıp ya da fetih iştahına kapılıp böyle dese sonuçları ne olur? HHH Yazının başında alıntıladığım sözlerinin tek anlamı var: Türkiye savaşa girdi. Bu öyle “sınır ötesi operasyon” ya da “angajman kuralları” filan gibi gerekçe ya da mazeretlerle açıklanabilecek bir karar değil. Bilmem ne tarihinde verilmiş Meclis tezkeresi kararıyla hiç değil. Bir ülkenin savaşa girmesine ancak ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi karar verir. Vermese, savaş denen lanetli belaya ülkesini bulaştırıp bir ayıbın, hatta suçun altına imza atmasa iyi olur. Ama ille böyle bir karar verilecekse bunu ancak TBMM verebilir. Oysa?.. Ey okur! Hiçbir şey olmamış, sıradan günlerden birini yaşıyor gibiyiz. Oysa bu ülke resmen komşu ve egemen bir ülkeye savaş açtı. Seyirci kalmak suça ortak olmak değilse nedir? Benzer facialarda yargı yerinde sayıyor Adana’da 11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirdiği yurt faciası akıllara Konya’nın Taşkent ve Diyarbakır’ın Kulp ilçelerinde yaşanan benzer faciaları getirdi. Konya ve Adana’daki faciaların ortak özelliği ise iki yurdun da Süleymancılar tarikatına yakın Okul ve Kurs Talebelerine Yardım Derneği’ne ait olması. 1 Ağustos 2008 günü Konya’nın Taşkent ilçesindeki ruhsatsız kız Kuran kursunda gaz sızıntısı sonucu patlama meydana geldi. Patlama sonucu üç katlı bina çöktü, 17 öğrenci ile 1 eğitmen öldü, 29 kişi de yaralandı. 2’si kadın eğitmen, 6’sı dernek ve yurt sorumlusu, 3’ü de LPG tankını kuran ve gaz dolumu yapan şirket sorumluları olmak üzere toplam 11 tutuksuz sanığın “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek” suçundan yargılandığı dava Konya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 8 yıldır sürüyor. Kulp’tan bir yıl sonra Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Karaağaç Köyü’nde ise Kulp Müftülüğü’ne ait Kuran Kursu’nda geçen yıl 1 Aralık’ta çıkan yangında 6 çocuk öldü, 6 çocuk yaralandı. Kulp’taki facianın ardından kimse hakkında dava açılmadı. l Yurt Haberleri Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar Cemaati’ne ait Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Orta Öğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda önceki gece çıkan yangında 10 kız öğrenci ile yurt müdürünün 4 yaşındaki kızı ve Aladağ’daki tarikat yurdunda çıkan yangınla ilgili bilirkişi ön raporunda, yangın merdiveni kapısının plastik olduğu ve yaşamını yitiren 11 çocuk ve bir eğitmenin kapının kolu olmadığı için dışarıya çıkamadıkları belirtildi. Çatı ve duvarları ahşap olan binada, katların halı kaplı olması yangının büyümesine neden oldu 1 eğitmen yaşamını yitirdi, 22 kişi de yaralandı. Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın dün yangın merdiveni İLKÖĞRETİME YASAK nin kapısının kilitli olmadığı sözlerine karşı bilirkişi ön raporunda, yaşamını yitirenlerin, yangın merdiveni kapısının kolu olmadığı için dışarıya çıkamadıkları görüşü yer aldı. Binadaki elektrik sayacının faciadan bir gün önce değiştirildiği, çatı ve duvarları ahşaptan DHA Yönetmelik 14 kişi delik deşik oluşan binanın merdivenler de dahil olmak üzere tüm zemininin ise halıfleks kaplı olmasının yangının bir anda bü gözaltında Aladağ Cumhuriyet DENİZ ÜLKÜTEKİN yümesine neden olduğu belirtildi. Olayla ilgili 14 kişi gözaltına alındı. Yangında yaşamını yitiren çocukların çoğunun çevre köylerden geldiği öğrenildi. Yangında 8. sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü, 7. sınıf öğrencileri Gamze Bagir, Sümeyye Yetim, İlknur Maden, 6. sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek, 5. sınıf öğrencileri Bahtınur Baş, Tuğba Ağdoğdu ile Cennet Karataş yaşamını yitirdi. Öğrencileri kurtarmaya çalışan eğitmen Fatma Canatan yangında can verdi. Yurt Müdürü Cumali Genç’in kızı Sare Betül Genç’in annesi Ayşe Genç ile birlikte yangından kısa süre önce yurdu ziyarete geldiği ortaya çıktı. Ayşe Genç ise yaralı kurtuldu. Başsavcılığı’nda yapılan yazılı açıklamada soruşturmanın 3 Cumhuriyet savcısı tarafından yürütüldüğü belirtildi. Sorumlular hakkında “taksirle ölüme sebebiyet” vermek iddiasıyla soruşturma başlatılırken bu kapsamda yurt görevlileri ile yurdun sahibi olan Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 14 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. 7 kişi gözaltına alınırken 1 kişinin hastanede tedavisinin sürdüğü, 6 kişinin de Adana’nın Aladağ ilçesinde facia yaşanan yurdun, yönetmeliklere aykırı olduğu ortaya çıktı. Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği’ne göre yurtlar sadece ortaöğretim ve yükseköğretim öğrencileri için açılabiliyor. Yönetmeliğe 2011’de eklenen madde ile 6, 7, ve 8. sınıf öğrencilerinin yurtta kontenjan boşluğu olması durumunda bir ders yılı boyunca misafir öğrenci olarak kalmalarına izin veriliyor. Dolayısıyla 9. sınıfa kadar bir öğrencinin herhangi bir yurtta kalması mümkün değil. Ancak Aladağ’daki yurtta hayatını kaybeden 1114 yaş aralığındaki öğrencilerden üçü 8, üçü 7, biri 6, üçü ise 5. sınıf öğrencisi. Yaralanan öğrenciler içinde ise iki 5. sınıf, iki 6. sınıf, bir de 8. sınıf öğrencisi bulunuyor. Bilirkişi: Kapı plastikten arandığı belirtildi. Öğrencisiz denetim Aladağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırlattığı bilirkişi ön raporunda, iş güvenliği uzmanı bilirkişisi, binanın 1’inci katındaki yangın merdivenin kapısının plastik yapıya sahip PVC şeklinde olduğu, bu yangın merdiveni kapısının kollarının bulunmadığı, yangın kapısının dışa açılır şekilde yapıldığı, ancak kapı kolları olmadığından ve kapı açılamadığından buradan çıkıp kurtulan kimsenin olmadığı görüşünü ortaya koydu. Elektrik ile ilgili uzman ise binanın elektrik ana panosunun arka kısmında bulunan dağıtım panosundan çıkmış olabileceği, şartellerin eskimesinden veya özelliği kaybetmesinden kaynaklı ark oluşması ve alev almasından çıkmış olabileceğini kaydetti. Ayrıca hazırlanan raporda, yaşamını yitirenlerden 7’sinin ikinci kattaki bir odada olduğu, yangın merdiveninin yanındaki odada ise 4 kişinin cesedinin bulunduğu, 1 kişinin cesedinin ise birinci katta bulunduğu da belirtildi. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı MHP’li Hüseyin Sözlü, “Öğrenciler üst kata doğru çıkmış. Oradaki kapılara yönelmiş. Yangın merdiveni kapısına da yüklenilmiş. Ama açılamamış. Bu, kilitli olduğu, yangından etkilenip PVC kapının erimesi ve şişmesi sebepleriyle olabilir. Bu kapının PVC değil, yangına dayanıklı olması yönetmelik gereğidir” dedi. Yangın ihbarının geç yapıldığını söyleyen Sözlü, itfaiye araçlarının ulaştığında alt katta çıkan yangının, çatı katına kadar ulaşmış olduğunun görüldüğünü belirtti. Sözlü bu arada Adana’da yaklaşık 100 tane benzer yurt olduğunu, bunun 80’ninin aynı cemaate ait olduğunu da söyledi. Yurt binasının ça 3 katlı binanın çatısı tamamen yanıp çöktü. Yangın sırasında kilitli olup olmadığı tartışılan binanın yangın merdiveninin açık olduğu dikkat çekti. Binanın çatısında bulunan çinko levhaların bile yanıp zemine düştüğü görülürken, yangınla ilgili ekipler ayrıntılı bir çalışma başlattı. lışma ruhsatı olduğunu, en son denetimin geçen haziranda yapıldığını söyleyen Bakan Kaynak, yurdun 2015 yılında ise çok kapsamlı bir denetimden geçtiğini de hatırlattı. ‘Elektrik çarptı’ Öğrencilerin verdiği bilgiye göre yangından bir gün önce yurdun elektrik sayacı değiştirildi. Faciadan kurtulan bir kız öğrenci, “Alt katta bulaşık yıkıyorduk. Arkadaşımın elini elektrik geldi. Çıtır çıtır bir ses çıktı. Sonra yangın çıktı” dedi. Çocuklar yangın merdivenleri kilitli olduğu için kaçamadıklarını, can havliyle pencereden atlayarak kurtulduklarını ifade etti. Çocuklar, “Sonra ‘yangın’ diye sesler duyduk. Görevliler bize ‘Siz yukarı çıkın, biz yangını söndüreceğiz’ dedi” diye konuştu. Aladağ ilçesinde 2001 yılında yatılı öğrenciler için Sinanpaşa Pansiyonlu İlköğretim Okulu açıldı. Bu okul 2006 yılında Sinanpaşa Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO) olarak eğitim öğretime devam etti. Eğitimde 4+4+4 sistemine geçilmesiyle 2012 yılında 3 bloktan oluşan YİBO’nun bir bloku Sinanpaşa İmam Hatip Ortaokulu’na, bir bloku Sinanpaşa İlkokulu’na bir bloku da Sinanpaşa Ortaokulu’na tahsis edildi. YİBO’unun kapatılması, bu arada yatılı bölümün de kullanılmaz hale gelmesiyle, yatılı öğrencilerin yanan yurda nakledildiği ileri sürüldü. ‘Yurt yoktu, mecburduk’ Yurt faciasında hayatını kaybeden Cennet Karataş’ın babası Mehmet Karataş, “Tek yurttu burası. Eleştirme şansımız da yoktu ki. Mecburduk. Okul açıldığından bu yana üç kez görüşebildik” dedi. Daha önce Aladağ’da bir devlet yurdu olduğunu ama onun binası yıkık olduğu için boşaltıldığını da söyleyen Karataş, “Orası hâlâ öyle boş. Yapmadılar” dedi. Yangında ölen 10 yaşındaki Bahtınur Baş’ın amcası Kemal Baş, çocuklarını yurda imkansızlıktan gönderdiklerini söyledi. Ölen Sevim Köylü’nün babası Mehmet Köylü ise kızına yurtta bulaşık yıkattıklarını söyleyerek, “Sorumlular hesabını versin” dedi.Hayatını kaybedenlerden Zeliha Avcı’nın babası Ali Avcı da “Süleymancıların yurdu deniliyor. Onlar çocuğumu ihmallerinden yaktılar” diye konuştu.Hayatını kaybedenlerden 13 yaşındaki Semanur Aydoğdu’nun 6 yıldır böbrek yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü öğrenildi. Semanur’un bir akrabası, “Perişan olduk. Sorumlular hesabını versin. Merdivenli itfaiye aracı olsaydı bu kadar insan ölmezdi” dedi. ALADAĞ KATLİAMINDA SKANDAL BİLGİLER Ölüme terk etmişler ALİCAN ULUDAĞ Türkiye’yi yasa boğan Adana’nın Aladağ ilçesinde bulunan özel Yangında ölen 9 öğrencinin cenazesi ceset torbalarına konularak bir ambulans ile Adana Adli Tıp Kurumu’na getirildi. Cenazeler görevliler tarafından tek tek indirilerek morga konuldu. Dün de Adli Tıp önünde çok sayıda ambulans bekletildi. Yurtları denetleme görevi il milli eğitim müdürlüklerinin sorumlulukları arasında yer alırken Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Aladağ’daki yurtta yaşı küçük öğrencilerin kalmasına nasıl göz yumduğu da faciadan sonra akılda kalan sorular arasında yer aldı. Ancak gün boyu ulaşmaya çalıştığımız Adana İl Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar görüşme taleplerimizi yanıtsız bıraktı. Yurdun geçen yıl kapsamlı olarak, son olarak ise okulların kapalı olduğu yaz aylarında denetlendiği öğrenildi. Binlerce öğrenci yurtta Adana genelinde 91 özel yurt faaliyet gösteriyor. Toplam kapasitesi 7 bin 572 olan bu yurtlarda resmi rakamlara göre 3 bin 844 öğrenci kalıyor. Türkiye genelinde ise toplam özel yurt sayısı 4 bin 741’i bulurken, bu yurtların bin 777’si illerde, 2 bin 528’i ilçelerde, 436’sı kasaba ve köylerde yer alıyor. Sendikalar tepkili Eğitim Sen tarafından yapılan açıklamada, 4+4+4 sistemi yüzünden kapanan köy okullarının öğrencileri özel yurtlalara mecbur bıraktığına değinilirken “Öğrenci velileri, eğitimde 4+4+4 düzenlemesi sonrasında kapanan köy okullarında okuyan öğrencilerin okumak için Aladağ’a geldiğini belirtmektedir. Aladağ’da bulunan Sinanpaşa Yatılı Bölge Ortaokulu’nun yurdunun yıkılarak daha büyüğünün yapılacağı iddia edilmiş, yurdun yıkılmasının ardından öğrencilerin ilçedeki mülki amirlerin ve belediyenin yönlendirmesiyle bu yurda yerleştirildiği iddia edilmiştir” denildi. Betonarme ya da çelikYkllmnealeöırdnanBınBnislievfminıru,ietazgymiöyşinkmiğarıeoiniraşlkşelimkskaovnaıtrneacetggtslieiaseöıriçrer,gnzeiprdjneevakrarlineeeseöaafnnkkğçayikaaıbrrke.euzprçtirnı1kalea2ac,lcrbilçmaıeyneerkeuıllnişitrrkböttrbieilvyrlauikelyrkelüıuyoın:spnardm.mbahBıaeanuucsıtynnomıuavynliemguabörrtaumdarsleaumeı ngtyaoaaeumnlhrresıtis yllrlleatSYkTEaeaeenkrkmmheaizazeiaznökilkaeilğçini,mryhıeubaenrsuctvtlliuaaeynrekkdaaubanblilhruyaendel ermmudbşae,iilrkeslahöubvağyialnuribreeoinn,leicvtieyeielçitkdiunteveekarnlseeuatvz.idr1e/o2pdoamsseuı.t. yurttaki yangın faciasında öğrencilerin ölüme terk edildiği anlaşıldı. Olay sırasında yurtta ölen görevli dahil 2 kişinin bulunduğu belirtildi. 30’un üzerinde öğrencinin bulunduğu yurtta, yangına müdahale edecek eğitimli bir KIZ ÖĞRENCİLER ANLATTI Yangın merdivenleri her yerde kilitli görevlinin olmadığı ortaya çıktı. Adana’ya 90 km. uzaklıkta, Toros’la rın eteğinde kurulmuş olan Aladağ’dayız. Yangının üzerinden 12 saat geçmiş. Yurt binası önünde sadece gazeteciler bekliyor. Bahçedeki kulübede birkaç polis ve görevli var. Gündüz yurda gelen Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, binanın etrafında tur attıktan sonra, basına açıklama yapıp, ilçeyi terk etmiş. Olası gösterileri dağıtmak için TOMA hazır bekletiliyor. 12 canın ölümüne götüren süreçte şu ihmaller zinciri göze çarptı: 4 2 yıl önce yıkılan devlet yurdunun yerine yenisi yapılmadı. Bu da yoksul öğrencileri tarikat yurduna itti. 4 Yanan yurdun zemini tahta parke, üzerinin halı olması yangının hızla binaya yayılmasında etkili oldu. 6 ay önce yapıldığı belirtilen denetimlerde bu durumla ilgili bir tespit yapılmaması soru işareti yarattı. 4Yangın başladığında olaya müdahale edecek yeterli personel ve yangın söndürücü ekipman yoktu. 4Yangında öğrencileri tahliye edecek bir plan yapılmadı. 4 Binanın üst katına kaçan öğrencilerin burada ölmesi, merdivenlerin kilitli olduğu tezini güçlendirdi. CHP Milletvekili Elif Doğan Türkmen’in verdiği bilgiye göre söz konusu yurt binası, 1975’te inşaa edilmiş. Binanın tapusu ancak 1980’de alınmış. Türkmen, devlet yurdunun yıkılıp yerine yenisinin yapılmamasını Aladağ Kaymakamı’na iletirken, Kaymakam “ihaleye çıkıldı” yanıtını vermiş. Ancak eski CHP ilçe başkanı, yur dun hafriyatının daha yeni kaldırıldığını belirtince kaymakam, “Onu bilmiyorum” demekle yetinmiş. Türkmen, yangın çıkan özel yurdun yönetmeliğe aykırı olduğunu belirtirken şunları kaydetti: “Yönetmeliğe göre ilk öğretim öğrencileri için devlet yurt açabilir. Özel yurtlarda ortaöğretim kontenjanında boşluk olursa ilköğretim öğrencileri de kalır. Oysa yanan yurtta bir tane bile ortaöğretim çocuğu yok. AKP, artık bu eğitim politikasından vazgeçmeli. Devlet, asıl kendi görevi olan eğitim hakkını hiçbir dernek ve vakfa devretmemeli.” Yaralı öğrenciler ile görüşen CHP Milletvekili İbrahim Özdiş “Çamaşırları öğrencilere yıkattırıyorlar, temizliği bunlara yaptırıyorlar” dedi. l ALADAĞ Adana’daki yurt faciasının ardından öğrenciler, sosyal medya üzerinden kaldıkları yurtların durumunu anlattı. Özel bir yurtta kalan Buket adlı öğrenci, yurdun yangın merdivenin kilitli olduğunu belirterek “Dikenli tellerle sarılı çünkü kız yurdu!” diye yazdı. Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun (KYK) bir yurdunda kalan Merve adlı öğrenci de yangın merdivenlerinin kilitli olduğunu, acil durumda öğrencilerin kaçacak bir yerinin olmadığını aktardı. Özel yurtta kalan Naz adlı öğrenci “Kaldığım yurdun tabelası bile yok, apart olarak gösteriliyor. Yangın merdiveni yok. Şunu da belirtmek istiyorum. Asansör boşluğu var ama içerisinde asansör yok. Kat kapıları kilitli mi bilmiyorum” mesajını paylaştı. Öte yandan change.org’da “Kapıları kilitmeyin” başlıklı bir imza kampanyası başlatıldı. l Yurt Haberleri C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear