28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KULTUR 18 EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ‘Ruhunu Orhan Kemal Roman Armağanı’na başvurular başladı 46’ncı Orhan Kemal Roman Armağanı’na başvuru süresi başladı. Başvuruların yayınevleri tarafından 2016 yılında ilk kez yayımlanmış olan, www.orhankemal.org adresinden incelenebilecek Orhan Kemal Roman Armağa nı yönetmeliğine uygun romanlar için yapılması gerekiyor. Kazanan yazara ödülü 2 Haziran 2017’de yapılacak Orhan Kemal’i anma gününde verilecek. Son başvuru tarihi ise 10 Ocak 2017. Ayrıntılı bilgi için: www.orhankemal.org kultur@cumhuriyet.com.tr Pazar 27 Kasım 2016 yaşatmak istedim’ Abbas Kiarostami Türkiye’den Demirkubuz imzalı ‘Kor’un da gösterildiği Talinn Siyah Geceler Film Festivali’ne Abbas Kiarostami’yi anlatan belgesel film damgasını vurdu. Yönetmeni Seyfullah Samadian’la konuştuk ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR İki haftayı aşkın süre boyunca Baltık ve İskandinavya cenahının yanı sıra dünyanın sinemasını bir araya getiren 20. Tallinn Siyah Geceler Film Festivali’nde bizden filmler de eksik değil. Estonya’nın bu şahane ortaçağ kentine “Kor” filminin özel gösterimiyle gelen Zeki Demirkubuz’un yanı sıra “Kasap Havası”yla İlk Filmler yarışmasında yer alan genç yönetmen Çiğdem Sezgin de var. 11 Kasım’da başlayan, bugün son bulacak festivalin adına nazire, filmler de içinde yaşadı ğımız dünyanın yansımaları elbette; diyelim ki Ortadoğu’dan dönen Fransız askerleri de (“Stopover”), ‘medeni’ ülke İsviçre’deki bir ailenin dramı da (“Dark Fortune”) evde veya dışarıda, hayatın sıkça gözardı etmek istediğimiz karanlık tarafıyla yüzleşmeye zorluyor. Dolayısıyla İranlı üstad Kiarostami’yi hatırlamak aradaki çatlaklardan ışığın süzülmesi gibi. “Abbas Kiarostami ile 76 Dakika ve 15 Saniye”nin yönetmeni, üstadın kadim dostu, ressam ve fotoğraf sanatçısı Seyfullah Samadian, “Son anına kadar sıradan detaylarda mana aradı” diyor. Film seneye İstanbul’da Festivalin bu son günlerinde seyirciyle buluşan belgesel, 25 yıla yayılan süreç içerisinde Kiarostami’yle birlikte setlerde gezinen, Cafer Panahi gibi ya kın dost yönetmenlerden Samadian’ın yüzlerce saatlik çekimlerinden derlenmiş. Tam da üstadın bu âlemde yaşadığı 76 yıl ve 15 günü sembolize edecek sürede. Venedik’te açılışını yapan, Antalya’da gösterilen film gelecek yılın İstanbul Film Festivali programıyla geniş kitlelere ulaşacak. Bildik belgesellerden çok uzakta, adeta üstadın şiirsel bakışıyla derlenmiş incelikteki bu film için çok az vakti olduğunu söyleyen Samadian, “Söyleşilerden, parlak cümlelerden oluşan bir film yerine onun ruhunu ve bakışını yansıtmak ve yaşatmak istedim” diyor. Doğrusu layıkıyla başarmış da; karlı bir yolda camın buğusunu silerken “Her yolun sonunda ölüm yok mu” ironisiyle hayata bakışını, “Karlı bir sabah, şapkasız ve paltosuz yola çıktım, bir çocuk gibi mutluydum” dizelerini okuduğu şefkatli anları bizimle paylaşıyor. Filmi açık etmeden Kiarostami’nin “Zeytin Ağaçları Altında” filminin setini yıllar sonra ziyaret ettiği büyülü dakikaları anmak gerek, “Bir mucizeydi kayda girdiğim o anlar” diyor. Geçen temmuz ayında aramızdan ayrılan Kiarostami’nin hastanede bile çalıştığı söylentilerini sorduğumda “Evet, son anına kadar çalıştı. Kayıt yapmaya kalkışmadım bile. Ama uzun metrajlı bir film daha bırakmak istiyordu” diyor. Kendisi de gelecek yılın Cannes Film Festvali’ne Kiarostami’nin filmlerini anlatan yeni bir belgeselle gelecekmiş. Daha önemlisi ise müjdeyi veriyor, o da “24 Frames” adlı yeni filminin Cannes’da gösterilecek olması. “Festival henüz resmen açıklamadı ama sevinçle şimdi söylüyorum. Her biri dört buçuk dakika sürecek olan 24 farklı hikâye bir araya geliyor” diyor. Seyfullah Samadian Antakya Film Festivali’nde kriz çıktı Jüri başkanlığını üstlenen yönetmen Eryılmaz bitime 3 gün kala görevinden istifa etti Bu yıl 4.’sü gerçekleştirilen Antakya Altın Defne Film Festivali’nin Ulusal Yarışması’nın jüri başkanlığını üstlenen yönetmen Mehmet Eryılmaz festivalin bitmesine 3 gün kala görevinden istifa ettiğini duyurdu. Sosyal medya aracılığıyla istifasını duyuran Eryılmaz açıklamasında şu ifadelere yer verdi. “Sinema sanatını ve filmlerimizi ‘festival’ adı altında kişisel çıkarlara hizmet ettirmenin ve kullandırmanın sorumluluğuna ortak olamayacağım için günlerdir sürdürdüğüm çabalarımın bir sonuç verme diğini gördüğümden Antakya Film Festivali Ulusal Yarışma jüri başkanlığından ayrıldığımı kamuoyuyla paylaşırım.” Bozdemir’den de itiraz var Festivale dair bir diğer itiraz da sinema yazarı Banu Bozdemir’den geldi. Sinema portalı Öteki Sinema’da “Size festival yaptırmayacağız” başlıklı bir yazı yayımlayan Bozdemir, basın danışmanı olduğu halde uçak biletinin alınmadığını ve festival dışı kaldığını belirtti. Festivale ilginin son derece az oldu ğunu, doğru dürüst tanıtım yapılmadığı için filmlerin sadece film ekipleri tarafından izlendiği bilgisini aldığını yazan Bozdemir “Size festival yaptırmayacağız. Çünkü sizler festival adı altında üçkâğıtçılıkla cebinizi dolduruyorsunuz! Ve iyi niyetli insanları da bu safsataya alet ediyorsunuz. Ve ortada bırakıyorsunuz!” diyerek isyan etti. Oflazoğlu: İki sebep var Festival yönetimi adına konuşan Mehmet Oflazoğlu ise Eryılmaz’ın iki sebep le istifa etmiş olduğunu söyledi. “Mehmet abinin çektiği kısa filmin gösterimini festivalin dördüncü gününe koymuştuk, ona içerlemiş, bir de biletini geç aldık, o da hiç gelmemeyi tercih etti. Zaten sadece hafta sonu gelecekti ama hiç gelmedi” diyen Oflazoğlu başkaca bir yorum yapmaktan kaçındı. Festival Yürütme Kurulu Başkanı Oflazoğlu, Ulusal Yarışma jürisinin de başkan olmadan toplanarak karar vereceğini sözlerine ekledi. 4. Antakya Film Festivali 29 Kasım’da sona erecek. Murat Beşer The New Generation Of Turkish Psychedelic Vol. I / Ironhand Records Modern saykodelik müziğimiz Almanya’da Almanya’da yaşayan tutkulu bir plak koleksiyoncusu Er lü parça. Melankolik postrock topluluğu İrtifakaybediyoruz!, yalnız can Demirel. Onları bilirsiniz, rahat lık duygusu dolu parçaları “Lala’s durmazlar. Erkin Koray, Barış Man Song” ile katılırken, Help! The Cap ço, Cem Karaca plaklarının yurtdı tain Threw Up, Cocteau Twins’vari şında basılmalarına ön ayak olan karanlık çizgiler atıyor tabloya. İz bu divane, bu kez gençlerin elinden mirli ikili Balina kederli seslerle A tuttu; onların yayınlanmamış yüzünü kapatıyor, caz ha parçalarına şans verdi. Ya valarına itibar eden Mi pım yardımcısı Cem Şeftali lankundura, B yüzünü açı cioğlu ile altı yeni Türk say yor. Albümün en uzun par kodelik müzik topluluğunun çası 15 dakikalık epik ma parçasını bir araya getirdi, cera “Hike”nin sahibi Ka plak bastırdı. dıköylü topluluk Lopens Toplamanın adı üstünde, için traat. Kâr amacı gütmeyen, sade de ne olduğunu çok iyi izah edi ce 500 adet basılan bu plağın için yor: The New Generation of Turkish de bulunan altı isim, modern sayko Psychedelic Vol.1. Plak deneysel delik müziğimizin içerden seçilmiş prog topluluk Yarımada ile açılıyor; güzel örnekleri. Biz şimdiden ikin “Profesyonel”, buradaki tek söz cisini beklemeye koyulduk bile. ETsakizm/ ‘Sabllairn Yaudvaarlann’m/ TıaşntagniatRaercotrodspluluğu Vokal ve gitarda The Ringo Jets’ten tanıdığımız Deniz Tam bir adanmış gitar topluluğu Eskiz, hem de oldschool özellikle Ağan, basta Can Tunaboylu, davul rin neredeyse tüm özelliklerini bağ ve vurmalılarda ise Uygar Çetiner rında taşıyan cinsten. Sanki 40 yıl ile Sedat Girgin... Kendilerine Es öncesinde yaşıyormuş gibi çalan kiz adını takan genç topluluğu din romantikler oluşumu. Vokallerde leyici dijital platformlarda yayım hırçın çiğ punk etkilerini taşıyan, lanan çalışmalarıyla tanı müziğinde ise saykodelik yordu. Nereye kadar sanal garajrock döneminin sal âlem dediler, nihayetinde dırgan soundunu kendine yapımcıları ve menajerleri örnek alan (2010 yılından Reha Öztunalı’nın gazına beri çalışan) bu İstanbul gelerek gözlerini kararttı lu topluluk, gürültü içinde lar, plak çıkarttılar. ki sadeliği işliyor, karmaşa “Sallan Yuvarlan” içindeki basitliği açığa çı Eskiz’in eski çalışmaların karıyor. Hediye etmeyin! dan bizzat taraflarından seçilmiş Şayet “artık bu devirde yetmişlerin şarkılarından oluşmakla birlikte, ruhu, cayır cayır gitarları mı kalmış ilaveten üç yeni parça içeriyor: “Ka kardeşim” diyen bir yakınınız var famız Karışıktı”, “Durdurma Kendi sa, bu plağı parasıyla aldırın. (mu ni” ve “Kaçırdım Aklımı”. ratbeser@muratbeser.com) Heeey içerdekiler! Sesimizi duydunuz mu? Bu farklı... Bu, başka hiçbir şeye benzemiyor... “Alternatif Nobel Ödülü” gibi iddialı bir şanı şöhreti var. Ve de üzerimizde “Cumhuriyet gazetesini temsil etme” gibi bir sorumluluk var. (Biz dediğim Işıl Özgentürk ve ben)... Konuşmamı yapmak üzere o çok yüksekteki sahneye çıkarken bacaklarım titriyor, ayaklarım dolaşıyor... Kürsüye gelip konuşmaya başlayınca korku şıp diye geçiveriyor. Çünkü karşımda onlar: Murat, Turhan, Güray, Musa, Kadri, M. Kemal, Önder, Bülent, Akın ve Hakan... Cumhuriyet’in hapistekileri... Siz ne zaman Silivri’den çıkıp Stockholm’e geldiniz? Soramıyorum çünkü konuşuyorum... Ne zaman geldiler de ödül töreninde yerlerini aldılar bilmiyorum ama nasıl geldiklerini biliyorum. Olsa olsa sahnenin arkasındaki şu koca geminin dev yelkenlerine asılıp gelmiş olmalılar... Geldiler ve şamdanlarda mumların yandığı müthiş görkemli salonda yerlerini aldılar. Konuşmam boyunca bana güç verdiler. Onlara anlattım; onları anlattım... Ve gemi gidiyor Stockholm’de Right Livelihood Award Vakfı’nın İsveç Parlamentosu’nun desteğiyle verdi ği “Doğru Yaşam Ödülü”nün dört sahibinden bi ri de Cumhuriyet gazetesiydi. Ödül töre ni Vasa Müze si’ndeydi. (Va sa, gemi demek) 1628’den günümüze ka 1628’den bugüne kalabilen tek gemi. labilen yeryü zündeki tek gemi. Daha ilk yolculuğunda, Stockholm’un göbeğinden açık denize çı karken yediği rüzgârlarla üzerindeki topla rın devrilmesiyle alabora olmuş. Tam 333 yıl sonra 1961’de çıkarılmış. 40 yıl boyun ca onarıldıktan, eski görkemine kavuştu rulduktan sonra çevresine bir müze kurul muş... Artık üzerinde toplar yok. Barış ve umut veren etkinliklere açık... Sahnenin fonunda işte bu gemi. Direk lerin biri insan hakları, öteki dayanışma... Yelkenleri düşünce ve ifade özgürlüğü... Açış konuşmasında ödül vakfının kurucu Başkanı Jakob von Uexkull açıkladı: “37 yılını tamamlayan bu ödül bugüne dek ni ce hayat kurtardı. Nice hapishane kapılarını açtı. Nice diktatörlüğü devirdi.” (Türkiye’yle ilgisi yok tarihçeyi anlatırken...) Dayanışmanın gücü Yelken ya da dümen gücü ödülü paylaşan Mısırlı feminist Mozn Hassan’ın ülkeden çıkış yasağını kaldırmaya yetmemişti. O sadece sesi ve görüntüsüyle katıldı törene. Rus insan hakları savunucusu Svetlana Gannuşkina, Suriyeli mültecilere kucak açan Türkiye’ye hem 3 gün boyunca, hem de törende teşekkür etmekten geri durmadı. Suriye’de bugüne dek 60 bin hayatı kurtaran ama bu arada 150 arkadaşlarının öldürülmesine engel olamayan “Beyaz Kasklılar” (The White Helmets) olarak bilinen Suriyeli sivil savunma örgütü başkanı Raed Al Saleh’i dinlerken gözyaşlarımı tutamadım: “Düşünün ki 8 büyüklüğünde bir deprem, Suriye’de günde bir kez değil, 50 kez yaşanıyor” dedikten sonra “Bir gün savaş bitecek. O gün geldiğinde evler, kentler yeniden kurulur ama birbirimize güveni, insan ilişkilerini nasıl kuracağız” diye soruyordu. (Beyaz Kasklılardan bizim AKUT’çulara sonsuz sevgi ve selam iletmem istendi. Görevi yerine getiriyorum.) Parlamenterleri nerdeyse dövdük! Törende, her ödülü bir başka İsveçli parlamenter sunuyordu... İki gün boyunca da tüm ödül temsilcileriyle Kültür Bakanlığı yetkilileri ve İsveçli parlamenterlerle görüşmeler vardı. Bu buluşmalarda Işıl ve ben Batı dünyasının ikiyüzlülüğünü dile getirmekten geri kalmadık. Türkiye Cumhuriyeti’nin “Muasır Medeniyetler” çabasını, laiklik mücadelesinin göz ardı edilmesini, AB serüveni boyunca karşılaştığı düş kırıklığını, uygulanan çifte standardı konunun güncelliği nedeniyle sık sık anlattık. Törenin sonunda bir parlamenter kulağıma eğilip “İki gündür bizi bir dövmediğiniz kaldı” diyordu! Evet, gemi gidiyor... Dünyanın tüm savaşları bir gün sona erecek... Bir gün haksız yere hapse tıkılanlar hapisten çıkacak... O gün geldiğinde birbirimizin yüzüne bakabilmek için sadece ve sadece elimizde hak, hukuk ve de vicdan olacak... Ona göre... C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear