Catalog

Cumartesi 26 Kasım 2016 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY haber 3 SİS, PUS, BUZ Meteoroloji Elazığ, Malatya, Adıyaman, Bingöl ve Tunceli’de pus, sis, buzlanma ve don uyarısı yaptı. Yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması istendi. Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli Minik İstanbul 16/9 Ankara 13/0 Trabzon 16/8 İzmir 18/7 Antalya 21/12 Mersin 22/7 Diyarbakır 16/2 Kars 5/10 Bursa 120/2 0 Adana 240/3 0 Artvin 120/3 0 Çanakkale 150/7 0 Balıkesir 120/0 0 Sivas 130/ 8 0 Erzurum 40/ 1 0 0 Eskişehir 120/ 3 0 Aydın 190/4 0 Gaziantep 150/0 0 Konya 120/ 2 0 Atina 200/1 2 0 Berlin 20/ 2 0 Girne 190/1 0 0 Londra 100/6 0 Moskova 20/ 4 0 Paris 110/7 0 Madrid 120/4 0 Amsterdam 30/ 1 0 Roma 190/9 0 New York 130/5 0 Tokyo 100/6 0 TARİHTE BUGÜN 1923: Posta Kanunu kabul edildi. 1934: Yasayla efendi, bey, ağa, hacı, hafız, hoca, molla, paşa, hanım gibi lakap ve unvanlar kaldırıldı. 1954: İstanbul’da Kapalıçarşı’daki yangında 1394 dükkân harap oldu. kalbi dayanamadı 9 yaşındaki çocuk, tacizcisiyle karşılaşacağı duruşma öncesi kalp krizi geçirdi İzmir Bornova’da 4 ay önce misafir gittiği evde, arkadaşının dedesinin tacizine uğrayan 9 yaşındaki Y.K’nin, dava öncesi yaşadığı stres ve korku nedeniyle kalp krizi geçirerek öldüğü ileri sürüldü. Y.K’nin sanıkla karşılaşmaktan korktuğu belirtildi. Kesin ölüm nedenini, Adli Tıp söyleyecek. Sümeyye Erdoğan Bayraktar İHA Tutuksuz yargılanıyor Olay ilkokul öğrencisi Y.K’nin tacizi ailesine anlatmasıyla ortaya çıktı. Çocuğu oyuncak bebek vaadiyle taciz ettiği ileri sürülen T.Ç, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Hakkında, “çocuğa cinsel istismarda” bulunmaktan dava açıldı. İlk duruşması 23 Kasım’da görülecekti. Y.K. travma yaşıyordu. Davadan iki önce Y.K. evinde fenalaşarak hastaneye kaldırıldı ancak kurtarılamadı. Mağdur başka çocuk da var Feminist avukat Hülya Gülbahar, tacize ve tecavüze maruz kalan, çocuk veya yetişkin hiç kimsenin, faille yan yana getirilemeyeceğini söyleyerek, “Avrupa Konseyi Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi’ne göre mağdur ile failin bir araya getirilmemesini sağlamak devletin görevi” dedi. İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi İlke Erol, “Olayda Y.K’nin oyun arkadaşı olan başka bir çocuk daha var. Sanık ilk duruşmaya gelmedi. Duruşma 7 Şubat’a ertelendi. Raporlar gelmeden konuşmak doğru olmaz” diye konuştu. İzmir’deki Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Canan Arıtman, “Bu tarz davalara bakan hâkim ve savcılar kendi çocuklarının mağdur olduğunu düşünerek hareket etmeli” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Erdoğan cinsel istismar önergesi için konuştu, kızı alkışladı ‘Belirsizdi, istismara açıktı’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geri çekilen cinsel istismar önergesinin “yeterince özenli hazırlanmadığını” vurgulayarak “Belirsizlikleri sebebiyle istismara açık bulunduğunu gördüm” dedi. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işbirliğiyle düzenlenen 2. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nin açılışında konuşan Erdoğan, “yasaların izin verdiği yaşın altındaki evliliklerle” ilgili düzenleme nedeniyle kadın meselesinin yeniden öne çıktığını vurguladı. Geri çekilen cinsel istismar önergesini değerlendiren Erdoğan şunları söyledi: “Toplumsal taleplere karşılık vermek için atılan bu iyi niyetli adımın maksadının dışında istismarlara yol açmayacak şekilde daha hassas biçimde değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettim. Hükümetimize ve Meclisimize hatta toplumumuza söz konusu kanun değişikliğinin mevcut haliyle çıkartılması yerine daha geniş bir mutabakatla ele alınmasını tavsiye ettim. Hükümetimiz de bu doğrultuda gerekli adımları atarak değişiklik teklifinin geri çekilmesini kararlaştırdı. İnanıyorum ki geniş mutabakatla yeniden parlamentomuza gelecektir.” Cumhurbaşkanı’nın bu sözlerini kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar da alkışladı. Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın görev yaptığı Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) önergeyi yanlış bulduğunu açıklamıştı. lİSTANBUL/Cumhuriyet ‘Bir çift güzel ayakkabım olsa’ İnsan Platformu’nun “Bir çift mutluluk” projesi Anadolu köylerindeki 68 yaşlarındaki ilkokul öğrencilerinin, okullarına terlik ya da kara lastik yerine soğuğa dayanıklı ayakkabılar ile gidebilmelerini sağlıyor. 2015 Ocak ayından bu yana dört bin öğrenciye ayakkabıları teslim edildi. Hedef, 10 bin çift ayakkabının ihtiyaç sahibi öğrencilere ulaştırılması. Türkiye’nin her yerindeki ilkokulların başvurabildiği kampanyaya 10 TL bile bağış yapmak mümkün. l Eğitim Servisi Proje okullar ‘projem’ oldu Bekçilik Avrupa Parlamentosu, Türkiye ile ilişkilerin dondurulmasını tavsiye edince mesele hızla Suriyeli sığınmacılara geldi. Bu bile tek başına ABTürkiye ilişkilerinin uzunca bir süredir ne denli yanlış bir düzleme oturduğunu gösteriyor. Bir zamanlar Türkiye’nin AB’ye üye olması belki bir ihtimaldi. Ancak herhalde aklı başında hiç kimse artık bu ihtimalin sürdüğünü düşünmüyordur. Yabancı düşmanlığının ve aşırı sağın bu denli arttığı bir Avrupa’da, merkezdeki partilerin dahi sağdan yedikleri baskı sebebiyle Türkiye’nin AB’ye girmesine destek vermesini beklemek gerçekçi değil. Daha yeni bir darbe girişimiyle karşılaşmış, her birimine dini bir yapılanma sızmış, yüz binlerce insanın işten çıkartıldığı, on binlerce insanın hapse atıldığı, tutuklu gazeteci konusunda dünya lideri olmuş, en büyük üçüncü partisinin genel başkan ve milletvekilleri tutuklanmış, seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyım atanmış, yüzlerce sivil toplum örgütünü kapatmış, medya kuruluşlarına el koymuş bir ülkenin AB’ye üye olmasını beklemek de gerçekçi değil. İki tarafın da âdet yerini bulsun diye usulen sürdürdüğü bu kötü müsamerenin sonuna yaklaşıyoruz. Memleketimizi kendine güveni olmayan bir iktidar yönetiyor. Aşırı tepkiler aslında gizlenemeyen tuhaf bir kompleksten kaynaklanıyor. AB’ye resmen aday olunduğunda sergilenen gündüz vakti havai fişek atacak kadar sevindirik ruh hali de bugün cihan padişahı gibi kükremek de aynı kendine güvensizliğin eseri. O gün gündüz havai fişek atılıp bayram ilan edildiğinde ne denli utandıysam bugün AB, Suriyeli mülteciler ile tehdit edildiğinde aynı şekilde utanıyorum. Neticede ne AB’nin Türkiye’yi alacağı ne de Türkiye’nin de AB’ye gireceği var. Uzun bir zamandır sadece başladığı için mecburen süren ikiyüzlü bir ilişki söz konusu. Türkiye’nin Batılılaşma hikâyesi ile AB’nin büyüme macerasının gelip dayandığı yer Suriyeli sığınmacılar. “Bak Suriyelileri üzerine salarım ha” ile “Aman dur, parası neyse verelim” diye devam eden bir ilişki iki taraf için de acıklı ve hüzünlü. Elbette en çok da ülkeleri herkesin bir tarafından dahil olduğu bir savaşta kasıp kavrulan Suriyeliler için. Şimdi ucuz hamasetle Batı’ya bağırıp çağırma zamanı. İktidar medyasının en sevdiği toplar bunlar. Şimdi hep beraber üzerimizde oyunlar oynayan Batı’ya sövüp toplu bir terapi yaşayacağız. Reisin etrafında kenetlenip bir olacağız. AB’ye girsek de öyle yapacaktık girmesek de öyle yapacağız. AB ile ilişki baştan yanlış mı kuruldu, bu süreç nasıl bu hale geldi diye hiç konuşmayacağız. Şahane jeostratejik önemimiz var. NATO’nun sınır bekçiliğinden Suriyeli sığınmacıların kapı bekçiliğine ilerledik. Dilediğimiz kadar bağırıp çağıralım. Tablo ortadadır. Evlerinde de göçük riski var Anadolu Gençlik Derneği’nin tanıtım masasına Vefalılar tepki gösterdi DENİZ ÜLKÜTEKİN Vefa Lisesi’nde Anadolu Gençlik Derneği (AGD) tarafından açılan tanıtım masasına veliler tepki gösterdi. Veliler, uygulamanın milli değerlere yönelik değil, köklü liselerde dini eğitimi yerleştirmeye yönelik olduğunu vurguladı. Anadolu Gençlik Derneği’nin düzenlediği “Efendimizin İzinde” yarışmasının tanıtımı için açılan masada, yarışmanın İstanbul’un seçkin liselerinde düzenleneceği, kızlarla erkeklerin ayrı ayrı katılacağı, dereceye girenlere ödül olarak “altın” verileceği duyurusu yapılıyor. Etkinliğin Anadolu Gençlik Derneği ve Eğitim BirSen tarafından yürütülen “projem” faaliyetleri kapsamında yapıldığı öğrenildi. Anadolu Gençlik Derneği, geçen hafta da Kadıköy Anadolu Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi ve Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nde masa açmıştı. Projem uygulamasıyla ilgili açıklamada “Bu çalışma, İstanbul’un seçkin liselerinde okuyan öğrencilerimize milli ve manevi değerlerimiz yanında, yabancı dil eğitimi verilmesi amaçlanıyor” bilgisine yer verilirken, Vefa Lisesi velileri duruma büyük tepki gösterdi. Gazetemize konuşan bir veli, çocuğunun dini içerikli bir eğitim almak istese imam hatip okuluna gideceğini vurguladı. Madende kardeşini yitiren Nizamettin Ant endişeli: Ailemi de kaybetmek istemiyorum. Siirt Şirvan’a bağlı Maden köyünde 17 Kasım’da meydana gelen göçükten cansız bedeni çıkarılan 20 günlük evli Murat Ant’ın (24), 16 kişiden oluşan ailesinin kaldığı 2 katlı evin duvarlarının çatladığı ve yıkılma riski olduğu ileri sürüldü. Ağabey Nizamettin Ant, “Göçükte kardeşimi kaybettim ama ailemi kaybetmek istemiyorum. 3 ay önce yaşanan göçük, evime 300 metre uzaktaydı. Ev başımıza çökerse hesabını kim verecek” dedi. Çamurla kapatmışlar Şirvan’da toprak altında kalan 16 işçiyi arama çalışmalarında dün akşam 2 işçinin daha cansız bedenine ulaşıldı, 6 işçiyi arama çalışmaları sürüyor. Madende inceleme yapan Sosyal Haklar Derneği Başkanı Melda Onur ile avukatlar Can Atalay ve Evren İşler’in hazırladığı gözlem notunda, katliamın göz göre göre geldiği vurgulandı. Bir taşeron şirket yetkilisinin, “Burası çöker” diyerek işvereni uyardığı, işverenin “Bana iş mi öğretiyorsun?” yanıtını verdiği kaydedildi. Çatlakların son üç ayda arttığı, maden yetkililerinin çatlakları çamurla kapattırdığı ifade edildi. C MY B