26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 2 Kasım 2016 6 haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ NECATİ SAVAŞ I.lk gündem AB’DEN ÇIKARMA Aralarında Hollanda, Danimarka, İsveç, İngiltere, Almanya, Fransa, AB Delegasyonu, İtalya ve Norveç Büyükelçiliklerinin siyasi müsteşarlarının da yer aldığı grup, Ankara Büromuzu ziyaret etti. Diplomatlar gözaltına alınanların avukatlarıyla görüşmemesine yönelik durum, operasyonun hukuki altyapısı, gazeteye yönelik baskılar ve Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamalara karşı AB üyesi ülkele maddesirin atabileceği adımları sordu. ABD: DERİN KAYGIMIZ VAR ALMANYA: TÜRKİYE’Yİ UYARDIK ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby önceki günkü basın bri saygın gazeteleri arasında sa manlarda farklı görüşlerin ifayarak, Türkiye’de hafta sonu de edilmesiyle güçlenir” vurboyunca yaşanan kapatmaların gusu yaparken basın, düşünce Merkel’in eylül ayında yaptığı açıklamayı hatırlatıp “Basın özgürlüğü ile ilgili kanaatimizin “Erdoğan kendisini eleştirenleri sistematik şekilde saf dışı etme politikasına devam ediyor” finginde Türkiye’de muhale ve gazetecilerle köşe yazarları ve ifadenin baskı altına alınma zemini budur ve Türk hükümeti dedi. Röttgen, Erdoğan’ın bu fet medyasına uygulanan res nın gözaltına alınmasının kay sının terörle mücadeleye des ile farklı seviyelerdeki görüşme davranışıyla Avrupa’dan gide mi baskıda artış gözlemlendiği gı uyandırdığını açıkladı. Kirby tek vermeyeceğini, yalnızca de lerimizde aktardığımız görüş de rek uzaklaştığını ifade etti. ni ve bunun da ABD’yi “derin “ABD, 15 Temmuz darbe giri mokrasilerin güçlü kalmasını budur” açıklamasını yapmıştı. Almanya Adalet Bakanı He den kaygılandırdığını” söyledi. şiminin sorumlularını adalet sağlayan temel haklara zarar Seibert, “Görüşlerimizi Türk hü iko Maas, Berlin’de Yaban Kirby bu açıklamayı gazeteciler önüne çıkarma çabalarına des vereceğini söyledi. kümetine iletiyoruz” dedi. cı Gazeteciler Cemiyeti (VAP) den soru almadan, günlük basın brifinginin başında yaptı. Ga tek veriyor” derken “bir müttefik ve dost olarak” Türk hükü Saf dışı politikası Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin dış politika sözcü üyeleriyle buluşmasında gazetemize yapılan darbe için zetemiz Genel Yayın Yönetme metini hukuk devleti kuralları Almanya Başbakan Angela sü Norbert Röttgen, operasyo “Türkiye’deki aktüel gelişme ni Murat Sabuncu’nun gözaltına na uymaya ve temel özgürlük Merkel’in sözcüsü Steffen Se nun Erdoğan’ın politikalarının leri, gazetecilerin gözaltına alınmasına dikkati çeken Kirby, leri korumaya çağırdı. Kirby ibert, önceki gün Berlin’de ga sonucu olduğunu söyledi. Berli alınması dahil, büyük bir kay Cumhuriyet’i Türkiye’nin en “Demokrasiler özellikle zor za zetecilere yaptığı açıklamada ner Zeitung’a konuşan Röttgen, gıyla izliyoruz” dedi. HARMS: Çalışanlar ülkeye de üzülüyordu AP Yeşiller Grubu Başkanı Rebecca Harms, Cumhu riyet Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ile gözaltına alındığı gün randevusu oldu ğunu açıkladı ve “Benim için çok önemli bir randevuydu. Ama Türkiye’ye uçağa biner ken, bu ran devunun ger çekleşemeye ceğini öğren dim. Ve bu bi zim ziyaretimi zin başlangıç noktası oldu” Harms dedi. Gazetemiz An kara Bürosu’nu ziyaret eden Harms, İstanbul’da da Cum huriyet binasına gittiğini belir terek, “Cumhuriyet’in meşhur kurucularını orada görmekten çok etkilendim; şu anda faa liyet gösteren eski kuşağı ve hâlâ aktif olan gelecek kuşağı güçlü ama üzgün olarak gör düm. Sadece gazeteye olanlar yüzünden değil, ülkeye olan lar için de üzüntülüydüler. Bi zim Avrupalılar olarak, bizim Türk dostlarımızın yanında durmamız gerektiğini düşü nüyorum, Türkiye’nin yanında durmalıyız ve insan haklarını, basın özgürlüğünü ve her bir gazeteciyi korumalıyız” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Almanya Büyükelçisi Erdmann destek ziyaretinde bulundu Merkel’li destek mesajıAnkara temsilcimiz Gül kendisini tutukluluk sürecinde yalnız bırakmayan Büyükelçiyi, “Olağan bir günde Türk birası içeriz” diyerek uğurladı. Gazetemiz Ankara Bürosu’nu beraberinde elçilik personeliyle ziyaret ederek dayanışma ve desteğini ileten Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann, Merkel’in eylül ayında eski Genel Yayın Yönetmenimiz ve yazarımız Can Dündar’ın da bulunduğu toplantıda basın özgürlüğüne yönelik açıklamasını anımsatarak, “Basın özgürlüğü, devlet etkisi ve sansürün olmadığı durumdur. Fakat sa dece bununla da kısıtlı değildir. Basın özgürlüğü çok daha kapsamlıdır. Basın özgürlüğü korkusuzca olumsuzlukları ortaya çıkarıp, haber yapma özgürlüğüdür” dedi. Demokrasi savunulmalı Erdmann, aralarında Deniz Baykal ile AP Yeşiller Grubu Başkanı Rebecca Harms’ın da bulunduğu odada yaptığı açıklamasına “Bir diplomatın yapması gerektiği gibi, son dere ce ölçülü ifadeler kullanarak oldukça da açık olmaya gayret göstereceğim” sözleriyle başladı ve ardından Almanya’nın 15 Temmuz girişimini kınadığını anımsatarak şunları söyledi: “Sanırım dünyada başka ülkede olmadığı kadar Türkiye çok ciddi ve fiili bir terör tehdidi ile karşı karşıyadır. Bu tehdit karşısında teröre karşı demokrasinin savunulması gerekmektedir. Demokrasiyi savunurken insan haklarından, hukuk devleti ilkesinden ve ifade özgürlüğünden asla taviz verilmemelidir. İfade özgürlüğü, özgür ve çoğulcu bir basın, adil yargılama, masumiyet karinesi ve mahkemelerin bağımsızlığı demokrasinin önemli unsurlarıdır. İfade özgürlüğü hakkı, Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nde düzenlenmektedir.” l ANKARA / Cumhuriyet WASHINGTON POST’TAN BAŞYAZI İTALYA VE İSPANYA’DA YANKILANDI Demokrasi ümitleri ‘Muhalefetin en tükendi vurgusu itibarlı sesi hedefte’ Özdemir, ‘Teslim olmayız’ mesajını elindeki dövizle paylaştı. ‘Bu saldırı hepimize’ HAZAL OCAK BERİVAN AYDIN Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, yaşananları ‘diktatörlük’ diye niteleyerek “Gün dayanışma günüdür” şeklinde konuştu. Alman hükümeti sözcüsünün “Türkiye’de basın özgürlüğünden endişeliyiz” açıklamasını eleştiren Yeşiller lideri, “Türkiye’de basın özgürlüğü yok ki. Olmayan bir şey için endişe duymanın anlamı yok. Cumhuriyet’e saldırmak, Türkiye Cumhuriyeti’ne saldırmak demektir. Bunu da yapabilmeleri, artık hiçbir şeyden korkmadıklarını gösteriyor” dedi. lBERLİN ABD n WASHINGTON POST: Operasyonu konu alan “Tek adamlık kültürü Türkiye’de demokrasiyi kesintiye uğratıyor” başlıklı başyazı yayımladı. “Yaklaşık on yıl önce Türkiye, hareketli sivil toplumu ve bağımsız denilebilecek medyasıyla bir demokrasi görünümündeydi. Artık değil. Erdoğan, demokrasiyi terk edip güçlü bir tek adamlık inşa ediyor” diye başlayan yazıda Cumhuriyet’in yıllardır Gülen ve hareketine karşı eleştirel bakışının gazeteye yönelik FETÖ suçlamasıyla bağdaşmadığına dikkat çekilip, yaşananların demokrasiye yönelik umutları tükettiğine değindi. İNGİLTERE n FINANCIAL TIMES: “Gözaltılar muhalefete daha geniş tırpan vurulduğunu gösteriyor.” n THE TIMES: “Erdoğan OHAL’den aldığı güçleri kendine sadık olmamakla suçladıkları için kullanıyor.” ALMANYA n DER SPIEGEL: Alman medyasının “amiral gemisi” tabir edilen Der Spiegel dergisinin online yayınında, Cumhuriyet’e operasyona tepki gösteren Batı’ya Ankara’nın fırça attığı aktarılıp “Dünya protesto ediyor, Ankara sinirleniyor” manşeti kullanıldı. Haberde “Başbakan Yıldırım, ‘kırmızı çizgi aşıldı’ diyen AP Başkanı Schulz’a diplomasi dilinden nasiplenmemiş şekilde esti gürledi” denildi. Gözaltıların dünya çapında infial yarattığı, baskı altında eleştirel yayına devam eden bir gazeteden hükümetin öç alması olarak görüldüğü kaydedildi. Son suçlamaların keyfiliğinin, yıllarca Gülen hareketinin foyalarını ortaya çıkarıp bu konuda kitap yayımlamış Hikmet Çetinkaya’nın “FETÖ’cülük”ten alınmasından anlaşıldığı belirtildi. n HANDELSBLATT: “Medyaya baskılar ve idam cezası planları ile Erdoğan ne kadar ileriye gidebileceğini görmeye çalışıyor.” n BERLINER ZEITUNG: “Avrupa daha dikkatli tutum izlemesi gerektiğini anladığında artık çok geç olacak.” NİLGÜN CERRAHOĞLU İTALYA Basının sayfalarını boydan boya kaplayan deprem haberlerine rağmen, Cumhuriyet operasyonu çok geniş yankı uyandırdı. n CORRIERE DELLA SERA: “Türkiye: Laiklik sembolü gazetenin genel yayın yönetmeni, gazetenin prestijli yazarları ve bir karikatürist hapiste. Türkiye Avrupa’dan giderek uzaklaşıyor. Buna temel ilkeler de dahil. Erdoğan parla mentodan ölüm cezasını tekrar getirmesini talep ederken ironik şekilde saatler bu hafta sonundan itibaren (malum yaz saati nedeniyle) Moskova ve Riyad’a yaklaşıyor.” n Il GIornale: “(Cumhuriyet operasyonunun önemini görmezden gel mek mümkün değil. Hükümet muhalefetin en itibarlı sesini hedef aldı. Cumhuriyet operasyon günü “Darbe yine muhaliflere” başlığıyla çıktı. Kritik gün dün de “Teslim Olmayız” manşeti attı.” İSPANYA n EL PAIS: “Erdoğan, 15 Temmuz’un yarattığı şok durumunu kullanıp bu durumdan yararlanarak ülkede kalmış olan az sayıdaki eleştirel medyanın tabutuna da son çivileri çakıyor. n EL MUNDO: “Gazetecilere Karşı İşlenen Suçlarda Dokunulmazlık” başlıklı başyazısında konuya ilgili bölüm ayıran ana akım gazetelerden “El Mundo” da, “muhalefet gazetesi Cumhuriyet genel yayın yönetmeninin hükümetin emriyle tutuklanmasını, gazetecilere yapılan korkunç bir baskı” örneği olarak gösterdi.. Haber sayfalarında RTE’den “basın özgürlüğünün en kötü düşmanlarından” biri şeklinde bahseden El Mundo, internet baskısında da “Cumhuriyet’in 93. yıldönümünde Erdoğan’ın Cumhuriyet’ten kişisel bir öç’aldığını” belirtiyor. l MADRİD Suya sabuna dokunmanın bedeli Bizi karşılıksız seven, canından parça bilen, kalbimizden, dürüstlüğümüzden, niyetimizden emin, o yüzden iftihar eden, duasını eksik etmeyen… Ama yine de bu halkın iktidarlar, muktedirler, mütegallibeler, zalimler, diktatörler karşısında yüzlerce yıllık öğrenilmiş çaresizliğini en çarpıcı acılıkla özetleyen deyişle… “Aman sen yine de suya sabuna dokunma” diyenlerimizin sözünü dinlemememin bedelini ödüyoruz. Suya sabuna dokunmanın yunmuşyıkanmışlık, temizliktertemizlik, paklıkpirüpaklık olduğunu bildikleri halde… Karşımızda suya sabuna dahi dokunamayacak kirlilikleriyle gemi, üstelik “Din” diye diye azıya almışlar olduğunu bildikleri halde… Ahlâkımızdan, namusumuzdan, haklılığımızdan asla tereddütleri olmadığı halde… Ahlâksızlığın, namussuzluğun, nâhaklığın kararttığı memleket havasında güvercin ürkekliğiyle yaşar hale gelmiş sevenlerimizin sözünü dinlememenin bedelini ödüyoruz. Suya sabuna dokunmanın bedelini ödüyoruz. HHH Gazetemize darbenin hemen ardından adeta yaralarımızı sarma yolunda birbirimize sokulduğumuz büroda duayenimiz Orhan Erinç bir anısını paylaştı. 1961’de çalıştığı gazetede, bir dönem yazı yazan Necip Fazıl Kısakürek’le ilgili… Necip Fazıl gazeteye “Büyük Doğu”ya gönül vermiş İslâmcı gençlerle gelir, faksın dahi olmadığı o günlerde yazısını bir odada yazar, bırakır ve yine “Büyük Doğu”lu gençler eşliğinde gidermiş. Bir gün Orhan Abi, kapıda Necip Fazıl’ın yazısını bitirip çıkmasını bekleyen gençlere dayanamamış, sormuş: “Yahu bu adam kumar da oynuyor, içki de içiyor, siz buna nasıl bu kadar adadınız kendinizi” diye… Cevap net gelmiş: “Olsun, İslamiyet’e hizmet ediyor ya!..” HHH Başlı başına bu anıyı zikretmek dahi suya sabuna dokunmaktır!.. Peki, bu bakımdan bugün değişen bir şey var mı?.. Yok. Baksanıza CHP milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ı Aydın’da bir restoranda ayağından vuran saldırgan, “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak, zorla alıkoymak ve çeksenet tahsilatı yapmak”tan sabıkalı şahıs kendini nasıl savunmuş: “Arkadaşımla yemek yiyorduk. Bülent Tezcan ve yanındakiler de aynı mekâna geldi. Cumhurbaşkanı hakkında konuşuyordu. O sırada aklıma HDP kongresine katıldığı ve saygı duruşunda bulunduğu geldi. Dayanamadım ve yanına gittim, ‘Reis hakkında düzgün konuş’ dedim. O da bana ters bir cevap verdi, ateş ettim. Alkollüydüm.” Budur!.. Ve hiç suya sabuna dokunmanın; “Kafa kıyak gençlik istemiyoruz” diye mangalda kül bırakmayan lidere çeksenet mafyalı ve alkollü bu adanmışlık karşısında “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” diye sormanın âlemi yok. Hem zaten ne deseniz cevap yine net olacaktır: Olsun, “Reis”e hizmete ediyor ya!.. HHH Ama işte dayanamıyor ve böyle insan olunmaz, böyle Müslüman da olunmaz diyerek suya sabuna dokunmanın bedelini ödüyoruz. “Olsun, alnı secdeye değiyor mu, değiyor” demeyip alnı secdeye değse de hırsız hırsızdır, arsız arsızdır, tacizci tacizcidir diyerek suya sabuna dokunmanın bedelini ödüyoruz. Din adına kalpleri çalıp, ruhları teslim alıp, paraları sıfırlayıp, hesapları “offshore”layıp bu topraklarda dini de var olduğuna pişman ettiniz diyerek suya sabuna dokunmanın bedelini ödüyoruz. Sınır ötesindeki kirli iç savaşta bir o kadar kirli operasyonlara bulaştınız; ülkeyi hem içerde hem dışarda savaş cehennemine boğup cehennem ateşinde iktidarınızı pekiştirdiniz diyerek suya sabuna dokunmanın bedelini ödüyoruz. Etle tırnak olduğunuz bir yapıyla kanlı bıçaklı olunca şimdi mağduru oynarken aslında “mesul” olduğunuzu unutturmak için OHAL’i de fırsat yapıp size muhalif herkese cadı avı başlattınız diyerek suya sabuna dokunmanın bedelini ödüyoruz. Bu memleket bu faşizan dinbazlığı hak etmiyor diyerek her şeye rağmen hâlâ temiz, tertemiz bir Türkiye var kılma inancı ve inadıyla suya sabuna dokunmaya devam etmenin bedelini ödüyoruz. “Cumhuriyet” olmanın, olmaktan vazgeçmemenin bedelini ödüyoruz. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear