26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 19 Kasım 2016 TASARIM: SERPİL ÜNAY ekonomi@cumhuriyet.com.tr ekonomi 9 Heyelan nedeniyle kayalar ve binlerce ton toprak maden sahasına aktı. Toprak altında aradılar, ama maalesef canlı bir emareye ulaşamadı” dedi. Yakınları heyelan altında bulu kalanlardan kamyon şoförü Halil Başer’in ağabeyini telefonla görüntülü olarak aradığı ve nan ailelerin bekleyişi devam ederken, çalışmaların toprak kayması riski nedeniyle dikkat “Biz sağız” dediği belirtildi. AFAD Başkan Vekili Halis Bilden ise, “Bir kişinin ailesiyle irti lice yürütüldüğü belirtildi. Siirt Valiliği, heyelan nedeniyle kayan toprak altında kalan işçi bata geçtiğini duydum. Canlı ulaşabileceğimizi tahmin etmiyorum. Arkadaşlar köpeklerle lerden 3’ünün bekâr olduğu, diğerlerinin evli ve toplam 35 çocuğu bulunduğunu açıkladı. Ölüm adın kalleş olsun Siirt’in Şirvan ilçesinde bakır madenindeki heyelanda toprak altında kalan 16 işçiden 4’ünün cenazesine ulaşılırken 12 işçiyi arama çalışmaları sürüyor Denetimsiz ve iş güvenliği koşullarının yeterli miktarda sağlanmadığı madenler can almaya devam ediyor. Siirt’in Şirvan ilçesi Maden Köyü’nde bulunan bakır madeni sahasında aşırı yağış nedeniyle önceki gece saat 20.30 sıralarında heyelan meydana geldi. Maden sahasında çalışan işçilerle 8 kamyon ve 3 iş makinesi de toprak altında kaldı. Siirt, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Van, Erzurum’dan sevk edilen ekipler gece boyu arama kurtarma çalışması yaptı. Aramalarda 3 işçinin cansız bedenine ulaşıldı. Toprak altındaki 13 işçiye ulaşabilmek için sabahın ilk ışıklarıyla çalışmalara hız verildi. Bir işçinin daha cansız bedeni toprak altından çıkarılırken, 12 işçiyi kurtarma çalışmaları sürüyor. Cansız bedenlerine ulaşılan ekskavatör operatörü Murat Ant ile kamyon şoförü Reşit Can, Siirt’te toprağa verilirken, cesedi çıkarılan diğer iki kişinin ise ekskavatör operatörü Savaş Kızılkan ve kamyon şoförü Bedrettin Çaylı olduğu öğrenildi. Cihaz uyarı vermedi Siirt Valiliği’nden yapılan yazılı açıklama da, heyelan sonucu 1 milyon metreküplük bir toprak hareketi oluştuğunu belirtilerek “Çalış malar aralıksız sürüyor. 90 arama kurtarma personeli, 2 helikopter, 1 uçak ile çalışmala ra destek verilmektedir” denildi. Maden saha sında açıklama yapan Siirt Valisi Mustafa Tu tulmaz ise, ilk ihbarın saat 21.00’de geldiğini, AFAD ve Jandarma ekiplerinin saat 22.00’de bölgeye ulaştığını söyledi. Heyelen sahasın da risk devam ettiği için sabaha kadar arama işlemi yapamadıklarını söyleyen Tutulmaz, “Gün ağarması ile birlikte arama kurtarma iş lemine hızlı başladık. Ancak alanda hâlâ he yelan riski devam etmektedir” dedi. Heyelan sonrasında bölgede bulunan bakır madeni sorumlularından Jeoloji Birim Amiri Kamil Narman, “Her yere anlık ölçüm cihazları yerleştirdik. 6 dakikada bir cihaz ölçüm yapıyor. Dün akşamki çökme de 6 dakikalık zaman içinde olmuş. Gereken her türlü önlemi almıştık. Maden temmuzdan sonra 2 ay tatil edilmişti. Sonra önlemler alınarak yeniden çalışmalara başlamıştık. Dün yaşanan olay sırasında anlık ölçüm cihazlarından hiçbir uyarı To12prişaçkinailntınisdima lkearlian llllllSöKAKSŞİbneeeabrmsdfradeiiehakmumztirmTsrTBuaAoauKnhyrrlıcamiu,l,ıetnta,r,çn,, l Halil Başer, l l l l l NİYMAsaubmavshdaurmuiezlltbuTYteaBılkkeBdiiyaınAzta,,uyzdmalımnaka,, almadık” dedi. Erdoğan açmıştı Facianın yaşandığı bakır madeninin açılışını dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan gerçekleştirmişti. Ciner Grubu’na bağlı Park Elektrik tarafından işletilen bakır madeninin 2004’te yapılan açılış törenine Erdoğan’ın yanı sıra, dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve dönemin Enerji Bakanı Zeki Ergezen de katılmıştı. 2011’de de yine Ciner Grubu tarafından işletilen Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesindeki Çöllolar Kömür Sahası’nda “şev kayması” meydana gelmiş ve 11 işçi yaşamını yitirmişti. 9 işçinin cenazesi çıkarılmamıştı. Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile Milletvekilleri Ünal Demirtaş, Barış Karadeniz ve Siirt CHP İl Başkanı Nevaf Bilek heyelan bölgesine gitti. Ağbaba, Vali Mustafa Tutulmaz ile görüşerek, çalışmalar hakkında bilgi aldı. l Yurt Haberler SON 5 YILIN bÜYÜK MADEN KAZALARI hsmnOnaayyed12ıayad33tdkaınMaöŞmnıyuak’abadyadaıgesytee,b2nlg2ee0rc0tnii1tz1iiup4.0ça’e’ptdteralaiadtMmlBeaaamamnlnıaikaıssnehaısnse’niudtrık’raniinks1SiaDy7olldumekır.isamşFuiiaanlöçdcbleüieeasrnydikdnaeiedlçnteyoe,3aspk0nilnöagkemmıinşbü3içard0ığkoe1ltcııyakvağişerıainçldaoankdı. sno2n8ucEuknimda2m0a1h4s’tuerEkramlaernaekkh’taeya1t8ınmı kaadyebneettmi. ekçisi su baskını Yine maden yine gözyaşı Son beş yılda iş cinayetine kurban giden madenci sayısının 500’ü aştığı ülkede, yıllık ölümlü iş kazaları oranı azalmak yerine yükseldi Ölümlü maden kazaları, günler geçmesine kar oranlarına bakıldığında dünyanın en büyük iki üreticisi şın evlatlarına, eşlerine ula ni solladığı görülüyor. Dünya şamayan işçi yakınlarının nın en büyük kömür üretici üzüntüsünü isyana dönüştü lerinden Çin’de, 2008’de 100 rürken dikkatleri de maden milyon ton başına düşen ölüm lerde artık sıradan bir ola sayısı 127 oldu. Çin’de, ma ya dönüşen çok kayıplı iş ci denci ölümü 2013’te 37’ye dü nayetlerine çevirdi. Aşırı kâr hırsının ve kamunun denetimsizliğinin yol açtığı ölüm BOüylcüakytaş şerken, yine en büyük kömür üreticilerinden ABD’de de, 100 milyon ton üretim başına lerin en büyük nedeni ise 1 ile 6 kişi yaşamını yitirdi. AKP hükümetinin 2004’te Türkiye’de 2000’de 100 mil maden yasasında yaptığı değişiklik. yon ton başına 710 kişi hayatını kaybe Madenleri yabancı sermaye ve özel derken, 2008’de bu rakam 722’ye çıktı. sektöre açan yasa, her yeri maden alanına çevirirken çalışanlarda ve çevre Koşullar vahşileşti de büyük tahribata yol açtı. 2002’de 68 bin olan özel sektör üre Gerek hükümetin ekonomi politika timi 2011’de 1 milyon tonu aştı. Soma ları gerek bunun sonucu olarak yapı faicası ile toplam 12 yılda özel ve ka lan yasal değişikliklerle üretim hızla çak madenlerde ölüm 500’e ulaştı. kamudan özel sektöre kaydırılırken iş Maden üretimi ve çalışma koşulla güvenliğinden ve insani çalışma koşul rında 2002’den itibaren madenlerde larından yoksun işçiler iki ölümden bi ortaya çıkan tablo özetle şöyle: rine zorlandı: Maden işçisinin kendi 2001’de Türkiye Kömür İşletmele deyimiyle ‘işçiler ya madende kazada ri (TTK) 3 milyon 492 bin ton kömür ölecek ya da işsiz kalacak, açlıktan öle üretti. Bu yıl yaşanan kazalarda 5 ma ceklerdi’. İşçilerin, madende ölme ih denci yaşamını yitirdi. Aynı yıl özel timali kesin değil ama gayri insani ko sektörde 140 bin ton kömür üretildi, şulları kabul etmez de işsiz kalırsa aç 15 madenci yaşamını yitirdi. lıktan öleceği kesindi. Sonraki 2002, 2003 ve 2004’te özel Türkiye, gerek normal iş cinayetle sektörün ürettiği kömür yıllık 50 bin rinden gerek ölümlü maden kazaların tonu bile bulmuyor ama ölümler 1718 da ilk sıralarda yer alıyor. Ancak ölüm civarında. 2004’te, hükümet 5177 sayı lı maden kanununda yaptığı değişiklikle TTK’ye ait havzalarda rödavans sistemine, özelleştirmeye ve taşeronlaştırmaya açtı. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz yeni bir madencilik yasası hazırladık. Maden konusunda yabancı sermayenin Türkiye’ye çekilmesine yönelik çalışmalarımızı hızlandırdık, yabancı sermayeye her kolaylığı sağlıyoruz” diyerek işverenler için tüm engelleri kaldırdı. Tüm potansiyel alanların talanına olanak tanıyan yasa ile her yer maden alanı oldu. O tarihten itibaren de kamu, kârlı görmediği, maliyetli gördüğü alanları çeşitli ihale yöntemleri ile özele devretmeye başladı. Üretim kamuda azalırken gerekli iş güvenliği ve eğitimi verilmeyen, maliyeti artırıcı her türlü önlemden kaçınan bir zihniyetle özel ve kaçak madenlerde üretim arttı. Tabii ki iş cinayetleri de... 2011’e gelindiğinde kamudaki 3.5 milyon tonluk üretim 2.6 milyon tona inerken özel ve kaçak ocaklardaki 50 bin civarındaki üretim de 1.026 milyon tona çıktı. 17 bin cinayet Soma faciasının ardından madencinin işine yarasın diye torba yasaya koyduğu yenilikler yeni cinayetlerin nedeni oldu. AKP döneminde iş cinayetleri nedeniyle yaşamını yitiren emekçi sayısı 17 bini aştı. ‘İş dünyası, AB ile gerginlikten tedirgin’ Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Cansen BaşaranSymes, iş dünyasının Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında son günlerde giderek gerginleşen ilişkilerden tedirgin olduğunu söyledi. CNN Türk’e konuşan BaşaranSymes, “Son dönemde AB ile olan bu gerginliği iş dünyasını fazlasıyla tedirgin ettiğini ve bunun ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyorum” dedi. l Ekonomi Servisi Çukurova’dan açıklama yok Turkcell’in ortaklarından Çukurova Holding’in Turkcell’deki dolaylı hisselerini satma ya da alma kararı alması için verilen süre dün dolarken, Çukuro va Holding’den M. Emin Karamehmet ise henüz konuyla ilgili hiçbir açıklama gelmedi. Londra Uluslararası Tahkim Mahkemesi 19 Eylül’de verdiği kararda Çukurova’nın diğer hissedar Alfa’yla yaşadığı anlaşmazlık sonucunda 60 gün içerisinde hisselerini satma ya da alma kararını vermesi gerektiğini belirt mişti. Tahkim Mahkemesi kararı doğrultusunda Çukurova’nın iki seçeneği bulunuyor. Ya Alfa’ya ait Turkcell’deki yüzde 13.22 payı 2.7 milyar dolara satın alacak ya da Çukurova’nın kendi elindeki yüzde 13.76 Turkcell hissesini Alfa’ya 2.8 milyar dolara satacak. Vicdansızlık CHP, hatta MHP’liler bile “vicdansızlık” dedikleri, sorumluluk taşıyan insan hakları, kadın örgütlenmelerinin hepsi birden ayağa kalktıkları için değil sadece... Sınır tanımaz boyutlarda Meclis’i yok sayan, KHK’lerle ülkeyi geçici değil, kalıcı olacak yasal düzenlemelerle de yönetmeye kalkışan, AKP iktidarları bile tam diyemiyoruz, liderlik otoriterliğinin dayatmasında icraatlarla yönetmeyi seçen iktidarları erkinin çocuk istismarını yeniden meşrulaştırma işlevli son yasa girişimi bardağı taşıran damla etkisi yaptı gibi... En azından kırk yılda bir diğer partilerle uzlaşılmış bir metne, korsan sokulmuş önergenin olası sonuçlarının ürkütücü boyutları üzerinden önceki gece, dün kamuoyunda yoğun, sert tartışmalar yaşandı. Sorgulamasız uzmanlaşmış hukukçular, kurum temsilcileri, “Çocuk istismarının yeniden meşrulaştırılması, tecavüzcü suçluların tecavüz ettikleri çocuklarla evlenmeleri halinde hapisten kurtulmaları yolunun açılması...” sonucunda buluşuyorlar. AKP adına sorumlu bakan içinde yapılan savunmaların gerekçelerinde, özrün kabahatinden büyük olduğu sonuçlarının sayısız çıkarımı var. 18 yaştan küçük kız çocuklarının tecavüze uğradıkları yaşların 12’ye kadar inmiş olmasına bakılmaksızın, cezaevlerinde yatan tecavüzcüler sayısının 34 binleri bulduğu bilgilendirilmesine sığınılıyor. Sonra daha da vahim suçlar niteliğinde ailesi hangi baskılandırmalarla çocuk evliliğine rızalandırılmış olmasına bakılmaksızın devleti temsil eden valiler, kaymakamlar, komutanların takılar taktıkları düğünlerle evlendirilmiş kız çocukları gerçeğinden örnekler veriliyor. HHH Kız çocuğunun yaşlı tecavüzcüyle evlendirilmesi düğününe katılıp takı takan kamu görevlilerine, suçu meşrulaştırma eylemlerinin hesabı sorulacakken, tecavüz suçunu ortadan kaldıran kanıta dönüştüren siyasi erkin suçüstü yakalanma paniği ile yapılmış savunmalarında daha daha ne gerekçeler var... En utanılası olanı tecavüzcüsüyle evlendirilmiş kız çocuğunun yaşamını karabasana çeviren baskı ve şiddetin ürünü dayatmalar zincirinde artık birden fazla çocuk annesi olarak yasal bir evliliğe kavuşturulmuş, aile yaşamı meşrulaştırılmış, mağduriyeti giderilmiş olarak gösterilmesi olsa gerek. Hükümet sözcüleri dünkü savunmalarında, cinsel suçlara karşı kadın hakları suvunucularının çok uzun yıllar verdikleri savaşımlar sonucunda çocuk evliliğini yasaklanması yasasını çıkaran parti oldukları tezine sığındılar. Nedense birden fazla yargı kararı ile 18 yaş altındaki çocuk evliliklerinde aile onayı varsa geriye doğru kapı açan yargı kararlarına karşı çıkarılması zorunlu yasadan hiç söz açmadılar. Medeni hukuk yerine kutsanan imam nikâhı ile çocuk yaşta zorla evlendirilen kız çocukları gerçeğinden hiç söz açmadılar. Çocukların zorla yaşlılarla evlendirilmesi çocuk haklarına aykırı tecavüz suçları niteliğinde olamaz mı? Hani ortaya çıkan boşluğu dolduracak yasa çalışması. Korsan yerleştirdikleri yasa metninin hükümlerini nasılsa seçmenlerinin doğru okuyamayacaklarına sığındılar. Yasaya konulmuş korsan metindeki “Cinsel istismar suçundan mağdurla failin evlenmesi durumunda ceza infazının ertelenmesi...” yasa hükmünün anlamını sıradan bir vatandaş okusa anlamaz mı? Hapisten kurtulma yolunun bu kadar açıkseçik açılması halinde, hapisten çıkma uğruna tecavüze uğramış kız çocukları, aileleri, ömür boyu cezalandırma, hapis içeren; tecavüzcüsü ya da toplu tecavüzlerde içlerinden biriyle evliliklere zorlanmazlar mı? Yıllarca verilen kadın hakları savaşımında, laik Cumhuriyet, devrimler sürecindeki sıçramalar sonrası, 1980’lerde dünya ile paralel ülkemizde verilen güçlü, örgütlü savaşımlarla gerçekten de işlevsel, anlamlı kimi yasal kazanımlar söz konusuydu. Nasıl oldu da 14 yıllık İktidarları sürecinin sonunda Türkiye, ürkütücü bir geriye püskürtülme sürecine çekildi. Kadına yönelik şiddet, tecavüz suçlarında dünyanın en dibe vurmuş ülkeleri sıralamasında başı çeker olduk. İktidarlarının yaşamın her alanında insan hakları, hukuk devleti düzeni, gelir dağılımı çarpıtılması, işsizlik, üretim, tarım ülkesinde tarımın çökertilmesi, terörün odaklandığı ülke konumuna düşürülmesi sonuçları yanında, en çok kadınların, kız çocuklarının yaşam hakkı kayıpları ile hesaplaşma noktasında. En çok kadınların hesap sormasından korkmalı... Protestolu senet yüzde 20.8 arttı Protesto edilen senet adedi 838 bin, tutarı 9.5 milyar TL oldu. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin yaptığı açıklamaya göre, 2016’nın ilk on ayında 838 bin adet senet protesto edilirken, bu senetlerin toplam parasal tutarı 9.5 milyar TL oldu. Protesto edilen senet adedi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1.5, senet tutarı ise yüzde 20.8 oranında arttı. Adet olarak en fazla senedin protesto edildiği ilk 5 il sırasıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Konya ve Antalya oldu. Tutar olarak, Türkiye genelinde protesto edilen senetlerin yüzde 28’ini İstanbul ilindekiler oluştururken, İstanbul’u yüzde 10 ile Ankara, yüzde 7 ile İzmir, yüzde 5 ile Gaziantep ve yüzde 5 ile Antalya izledi. Protesto edilen senetlerin tutar olarak en düşük olduğu iller ise Bayburt, Siirt ve Tunceli oldu. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear