24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 21 Ekim 2016 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 5 çatışmada Yüzbaşı Çevik ve Uzman Çavuş Özer şehit oldu Çukurca’da 2 şehit 5 yaralı Hakkâri’nin Çukurca ilçesinin Irak sı güçlükle ayakta dururken anne Gülperi Çevik ise “Kuzum nırındaki, sarp vadiler acılı haberini aldım kuzum” ve mağaraların bulundu diye ağıt yaktı. Başbakan Bi ğu Güven Dağı bölgesin nali Yıldırım, AKP Aliağa İlçe de bir grup PKK’linin tes Başkanı Yaşar Akbulut aracı pit edilmesi üzerine ope lığıyla şehidin babasıyla tele rasyon başlatıldı. Çatışma fonla görüşerek başsağlığı di da Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı’nda Murat Özer ledi. Çevik’in 6 kardeş olduğu ve bekâr olduğu kaydedil görevli Piyade Yüzbaşı Öz di. Şehidin bir kardeşinin ise gür Çevik (33) ile Uzman Çavuş Mu Gölcük’te vatani görevini yaptığı öğ rat Özer şehit oldu, 5 asker yaralan renildi. Şehit evine Türk bayrakla dı. Operasyonda 21 PKK’linin öldü rı asılırken, yakınları ve mahalle sa rüldüğü belirtildi. kinleri şehit evine akın etti. Acı haber ulaştı Şehit Özer’in Eskişehir’in Yenibağlar Mahallesi’ndeki evinde yas Şehit Yüzbaşı Oğuz Özgür var. Karayolları’ndan emekli baba Çevik’in (33) İzmir’in Aliağa ilçesin Mustafa Özer’e evlerine gelen aske deki evine acı haberin gitmesiyle ya ri yetkililer haber verdi. 4 katlı Ba kınları, gözyaşını tutamadı ve fer rış Apartmanı’na büyük bir Türk yatlar yükseldi. Baba Recep Çevik Bayrağı asıldı. Şehidin annesi Ay şe Özer’in birkaç yıl önce vefat ettiği belirtildi. Özer’in bekâr ve 2 kardeşinin olduğu öğrenildi. 1 korucu şehit Mardin Ömerli’ye bağlı Beşikkaya Köyü kırsalında çıkan çatışmada köy korucusu Hasan Gündüz (44) şehit oldu, bir sivil yaralandı. 2 PKK’li yakalandı Öte yandan İzmir’in Hatay Semtinde bir eve düzenlenen operasyonda PKK’li Kendal Demir gözaltına alındı. Demir’in İzmir’de eylem hazırlığında olduğu öğrenildi. Evde 10 kilogram C4 plastik patlayıcı bulundu. Suriye’den Türkiye’ye giren Diyad kod adlı E.H. isimli PKK’li ise Şanlıurfa’da yakalandı. E.H’nin siyasilere suikast yapacağını itiraf ettiği iddia edildi. Özgür Çevik çizgilerMinHi PbeklıirrmleıdziıBRAAEÇFŞIELKMRAAANNSLDIIKİUÇSMİNİSYT2OEŞMLAUİnRNTeUINVAR CHP, 29 EKİM İÇİN GERİ ADIM ATMADI Birinci Meclis’ten Anıtkabir’e CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, 29 Ekim Cumhuriyetin kuruluş yıl dönümünde, CHP’nin Birinci Meclis’ten Anıtkabir’e bir yürüyüş gerçekleştireceğini ilan etti. Yürüyüşe Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılacağını belirten Bingöl, “Bu yürüyüş, Cumhuriyet’e ve demokrasiye olan bağlılığımızı kararlı bir şekilde göstereceğimiz bir yürüyüş olacaktır” dedi. Anlamı farklı CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Bingöl, vali ve emniyetten olumlu görüşler aldıklarını söyleyerek, “Cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümünde, yine o temellerin atıldığı çatı olan Birinci Meclis’ten Anıtkabir’e bir yürüyüş gerçekleştireceğiz. Bu yürüyüş, Cumhuriyet’e ve demokrasiye olan bağlılığımızı kararlı bir şekilde göstereceğimiz bir yürüyüş olacaktır” dedi. Bingöl, gazetecilerin “Ankara’da bir canlı bomba ölü ele geçirildi. Bu noktada, Valilikten size herhangi bir uyarıda bulunuldu mu?” sorusuna, “Terörün amacı korkutmak, bu tür eylemler, asla bizi yıldıramayacak, asla geri adım atılmayacak” yanıtı verdi. Bingöl, CHP’nin kendi örgütleriyle de iç güvenliği sağlayacağını belirtti. l ANKARA / Cumhuriyet “Anayasanın ilk 4 maddesi”nin değişmemesini ve “Erdoğan’ın anayasal çizgilerine çekilmesi”ni istiyor MHPGenel Başkanı Devlet Bahçeli’nin baş kanlık sistemi ile ilgili açıklama larının ardından MHP’li milletve killerinin anaya sa değişikliğinin Meclis’e gelmesi durumunda Genel Kurul’daki oylama da ne şekilde oy ve SELDA GÜNEYSU recekleri tartışma konusu oldu. Par lamentoda 40 mil letvekili bulunan MHP’nin, muha lif 5 milletvekili dışındaki vekil lerinin oyunun rengini, “AKP’nin Meclis’e getireceği teklif” belirle yecek. Parti yönetimi “MHP’nin başkanlık istediğine” dair ifade lere tepki gösteriyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan, “TBMM’ye herhangi bir değişiklik teklifi getirilmeden par timizin tavrı konusunda spekülas yon yaratmak art niyetli bir tutum olarak değerlendirilmektedir” yo rumunda bulundu. MHP 7 Haziran seçimlerinde ki “kırmızı çizgilerini” de koru yacak. Bu kırmızı çizgilerden en önemlisini ise “anayasanın ilk 4 maddesi” oluşturuyor. MHP, olası referandum sürecinde de ilk dört madde vurgusu yapacak. AKP’nin Meclis’e getireceği anayasa deği şikliği önerisinde de MHP, “ana yasanın ilk dört maddesinin de ğişmesi, değiştirilmesinin dahi teklif edilmemesi” konusundaki ısrarını sürdürecek. MHP’nin ikinci önceliğini “Erdoğan’ın belirlenen anaya sal çizgilerine çekilmesi” konusu oluşturuyor. Mevcut parlamenter sistemde “Erdoğan’ın anayasadaki yetkisinin sınırına çıktığını” vur gulayan MHP yönetimi, olası bir başkanlık sistemi konusunda da “Erdoğan’ın yetkilerini mümkün olduğunca mevcut anayasadaki sı Canikli MHP’den emin Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Başkanlık sistemine MHP’nin desteği tartışmaları için “MHP, eğer böyle bir düzenlemeye biz destek vereceğiz diye taahhütte bulunmuşsa ki, Bahçeli’nin konuşması o anlama geliyor, MHP bunu aynen uygular. Meclis’teki oylama ve müzakerelere tam desteği verir. Bizden herhangi bir fire olmaz. Dolayısıyla referandum sınırı olan 330’u rahatlıkla aşabilecek bir çoğunluğu Meclis’te elde eder” dedi. Bloomberg HT kanalının canlı yayınına katılan Canikli, düzenlemenin aralık sonu, ocak başı gibi Meclis’e geleceğini açıkladı. nırlara” çekmeyi hedefliyor. MHP, üniter yapı, federasyon ve 2 partili sistem gibi kırmızı çizgilerini karşılayıp karşılamadığına göre de stratejisini belirleyecek. Özdağ disipline sevk Öte yandan genel başkan adayı Meral Akşener’in partiden ihraç edilmesinin ardından genel başkan adaylarından Ümit Özdağ da “kesin ihraç” talebiyle disipline sevk edildi. Parti kurmayları Özdağ’ın disipline sevkinin en önemli gerekçesi olarak “MHP’nin başkanlık sistemine destek vereceği şeklinde parti tabanında ve kamuoyunda algı yaratmaya çalışıyor” ifadesini gösterdi. Özdağ ise “MHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi olduğunu” ve disipline sevk için MYK kararının gerekli olduğunu belirtti. Twitter’dan yanıt Başkanlık sistemi tartışmalarının demokratik yollarla çözülmesi çağrısı yaptığını belirten MHP lideri Devlet Bahçeli Twitter’dan “Türkiye akıntıda sürükleniyor, selin önünü alalım, gerekirse baraj yapalım diyorum; evet mi, hayır mı diyeceğimizi soruyorlar. Devlet düğümlendi, sistem tıkandı, rejim krize doğru gidiyor uyarısında bulunuyorum; duymayıp TBMM’de ne yapacağımızı soruşturuyorlar” ifadeleriyle eleştirenlere yanıt verdi. l ANKARA Müzakere süreci: Zombil BRÜKSEL’DEN DÖNEN CHP’Lİ ÖZTÜRK, AB İZLENİMLERİNİ PAYLAŞTI KOMİSYONDA KABUL EDİLDİ Süleyman Soylu İKLİM ÖNGEL CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Brüksel’deki ziyaretinin detaylarını paylaştı. Yılmaz, Avrupalı yetkililerin Türkiye ve AB arasındaki müzakere sürecini “zombi”ye (yaşayan ölü) benzettiğini söyledi. Bu tanımlamanın “kırıcı” olduğunu ve “AB, ikiyüzlülük yapıyor, Türkiye’nin üyelik sürecine samimi yaklaşmıyor” ifadelerine de yetkililerin, “Türkiye’deki siyasi iktidar da süreci ciddiye almıyor ve samimi yaklaşmıyor. İki taraf da birbirini karşılıklı oyalıyor ve kandırıyor” karşılığını verdiği anlattı. Yılmaz, Brüksel ziyaretinde, AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri, Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı, AB ile İliş kiler Servisi yetkilile ri, parlamentodaki grup temsilcileriyle kapsamlı görüşmeler gerçekleştir di. AB’nin bahanelerinin bitmeyeceğini, CHP’nin de iktidarın hatalarını Öztürk dile getirdiğini ve getirmeye de vam edeceklerini söylediğini ak taran Yılmaz, “AB’de Türkiye kar şıtllarının sayısı çok artmış. Özel likle siyasi iktidarın AB ile ilişki leri götürme şekli rahatsızlık ya ratmış” diye konuştu. Kırıcı bir tanımlama Türkiye’ye bakışta en önemli konunun mülteci geri kabul anlaşması ve Türkiye’nin bu süreçten etkilenerek anlaşmayı dur durup durdurmayacağı olduğunu dile getiren Yılmaz, “Bunun dışında Türkiye ile müzakereler bağlamında ilgilenilmiyor. Orada hava çok negatif. Bir yetkili, Türkiye’nin AB müzareke sürecini zombiye benzetti. Yani esasen sürecin donduğunu, ama ölmediğini belirtmek istedi. Bu tanımlama gerçekten kırıcı bir tanımlama. Bu çevrelere çıkıştığımızda, ‘AB ikiyüzlülük yapıyor, Türkiye’nin üyelik sürecine samimi yaklaşmıyor’ dediğimiz zaman kendilerinin Türkiye’deki iktidarın da süreci ciddiye almadığını ve samimi yaklaşmadığını, iki tarafın da birbirini oyaladığını ve kandırdığını belirttiler” diye konuştu. l ANKARA Kazan artık Kahramankazan 15Temmuz darbe girişiminin ardından başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım olmak üzere hükümet yetkililerinin sürekli ziyaret ettiği Ankara’nın Kazan ilçesinin adının “Kahramankazan” ve “15 Temmuz’un tatil olması” teklifleri Meclis İçişleri Komisyonu’nda kabul edildi. Komisyona katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Kazan halkı yaşlısıyla genciyle birçok kahramanlığın ev sahipliğini yaptı” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Yetmez ama hayır!..’ Sevgili Aydın Engin’in, dünkü yazı konusu ve ödünç aldığım başlığına bayıldım. “Yetmez ama evet” fikriyatına karşıydım, bu kez tam tersi söz konusu, bu kez yine hayır diyorum ve “hayır” demek yetmez diye düşünüyorum. İlkbaharda başkanlık referandumu gündeme geldiğine göre ve yargıç olmadığımıza göre “ihsası rey” de bulunmakta fayda var; benim reyim hayır! Doğrusu ben Erdoğan’ın başkan olmasına karşı değilim, “Türk tipi başkanlık” denilen sisteme karşıyım, bu açıdan fikrini en çok paylaştığım birinin başkanlığı da olsa fark etmez, önce bu hususun altını çizmekte de sonsuz fayda var. “Türk tipi başkanlık” veya bazılarının “üniter başkanlık” dediği sistem, şimdiye kadar izah edildiği kadarıyla, siyasi gücün tek elde toplanmasını hedefleyen, bunu düzenleyen bir sistem arayışı. Önerilen sistemde, kuvvetler ayrımı yok, yargı bağımsızlığı yok, denetlenebilirlik yok, hak ve özgürlükleri güvence altına alan tedbirler yok, tam da bu nedenle mesele Erdoğan değil, böyle bir sistemin otoriter rejimden başka bir vaadi olmaması. Bu sistemi savunanlar, kuvvetler ayrımını, denetlenebilirliği, özgürlükleri, siyasal bir zaaf olarak görüyorlar, “İrademizi güçlü bir lidere teslim edelim, o en iyisini bilir, yapar” diyorlar, gerisi laf ebeliği. Anayasa profesörü olanın söyleyemediğini, gazete köşelerinde açıkça söyleyenler daha samimi; “padişah seçilemediği için başkanlığı savunuyor”lar. Yok, monarşist de değiller, mutlak veya meşruti monarşi savunanların tezlerini de bilmiyorlar, dahası “milli iradeci” veya “doğrudan demokrasi” tezlerini de doğru dürüst bilmiyorlar, kafalar son derece karışık. Zira, “seçim” dediğimiz şeyin kendisi zaten modern siyaset fikrinin bir sonucu, “halk” ve “halkın iradesi” denilen kavramlar da öyle. Söz konusu olan dinin hükümlerinin hâkim olduğu bir düzen ise, bunun referansı “halk” veya “halkın çoğunluğu” olamaz. “Dinin hükümleri siyasal olarak nasıl hâkim kılınır” sorusuna bugüne kadar doğru dürüst cevap veren olmadı, orası ayrı. En önemlisi, dini inanca göre “hak”ın belirleyicisi olanın çoğunluk falan olamayacağı, çoğunluk merakı, demokrasi kavramının en ilkel yorumundan başka bir şey değil, yani demokrasinin çoğunlukçuluğa indirgenmesi. Buna karşı modern demokrasi dediğimiz şey, toplumun her kesiminin mümkün mertebe siyasal karar süreçlerine katılabildiği bir sistemin işlemesi, çoğunluğun seçimi, sadece bu sistemin icracısının kim/ kimler olacağını belirleyen bir sü reç. İnsanlık daha iyi bir çözüm bulana kadar, kavgasız dövüşsüz bir toplumsal hayatı kurgulamak için en hakkaniyetli idare sistemi bu diyoruz. Buna karşın “halkın iradesi” dediğimiz, nihayetinde kutsal referansların yerini almak üzere icat edilmiş sekülermistik bir kavram. Tek kişi kalsak bile Sağcı, milliyetçi, İslamcı siyasi gelenek, nasılsa bu ülkede çoğunluk “Sünni, Müslüman, Türk” (SMT) diye, “çoğunlukçuluğa” abandıkça abanıyor. Ahlaki telakkiler ve doğal olarak dinler açısından, hangi kimliğe mensup olursa olsun “çoğunluk”un haklılığı diye bir telakki olamaz, bu açıdan tek kişi kalsak bile, inancımız çerçevesinde “doğru” bildiğimiz yoldan gitmek zorundayız. Modern demokrasi fikri, hem farklı inançlara saygı adına, hem de aynı inanç dünyasına mensup insanlar arasında farklılık olmasını doğal karşılamak adına, din, mezhep, telakki farklılıkları boğazlaşmaya varmasın diye, farklı telakkilerin müzakere edilmesini telkin eder, bu zemini teminat alma vaadinde bulunur, modern demokrasi budur. Sonuçta, asıl mevzumuza dönersek, bize önerilen başkanlık sistemi, siyaseti müzakere zemini olmaktan çıkarıp çoğunluğun kararını tek merci olarak kutsayan, dinle falan da alakası olmayan, modern otoriter siyaset mantığı üzerine kurulu. Ben kendi adıma, bu teklife hiç tereddütsüz “hayır” diyorum. Ben de, hayır demenin yetmeyeceğini, neden hayır dediğimizi izah etmek için fazladan çaba göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Sadece o da değil, iş hayır demekle bitmeyecek, öngörülen referandum sonucu ne olursa olsun, sadece razı geleceğiz, yoksa benim için doğru olan değişmeyecek, ilkesel davranmak bunu gerektirir. Laikçi dayatmalara çoğunluk itaat ederken, itirazımı nasıl saklı tuttuysam, aynı şey söz konusu olacak. Hiç olmazsa, buğz edeceğim. Tabii ki, çoğunluk “hayır” derse, Türkiye büyük bir dar boğazdan çıkacak diye düşünüyorum, bu ülkemin geleceğine ilişkin öngörülerime dair bir mesele. Dahası, o şartlar altında da, başkanlık sistemine aklı yatanları 10 mağlup kabul etmeyeceğim, öyle düşünenleri, onların kaygılarını dikkate almazsak yine toplumsal barışın tehlikeye gireceğinin farkında olacağım. Demokrasi dediğimiz, müzakere, anlaşma, uzlaşma düzeni tercihi bunu gerektirir, ancak bu anlayışla didişmenin yerini konuşma alabilir, bence hepimiz için “hayır”lı olan budur. YAZARIMIZIN KATLEDİLİŞİNİN 17. YILI Kışlalı’yı anıyoruz Yazarımız Prof. Dr. Ahmet Ta Yardımcısı Uluç Gürkan ve yazarımız Işık ner Kışlalı, bugün Kansu konuşmacı ola katledilişinin 17. yı rak katılacak. lında anılıyor. Panelin ardından Kışlalı için Ata Kışlalı’nın yeğeni sop türkçü Düşünce Der rano Damla Kışlalı ve neği tarafından ha piyanist Melahat İsma zırlanan anma prog yilova dinleti verecek. ramının ilk durağı, Ahmet Taner Kışla bugün saat 09.30’da lı, 17 yıl önce bugün Çayyolu’ndaki evi Ahmet Taner Kışlalı evinin önünde araba nin önünde olacak. sına yerleştirilen bom Kışlalı, ardından Çayyolu Ah ba patlatılarak katledildi. Kışla met Taner Kışlalı Parkı’nda anı lı, 1977 yılında CHP’den İzmir lacak. Kışlalı’nın Karşıyaka milletvekili seçildi. 1978 yılında Mezarlığı’nda gömütü başında Bülent Ecevit hükümetinde Kül ki anma töreni ise 11.30’da baş tür Bakanı olarak görev yaptı. layacak. Kışlalı için Çankaya 12 Eylül 1980 darbesi sonrasın Belediyesi Çayyolu Ek Hizmet da Ankara Üniversitesi İletişim Binası’nda bir panel ve dinleti de Fakültesi’nde siyaset bilimi ders düzenlenecek. Saat 18.00’de baş leri vermeye başladı. 1988 yılın layacak “Ahmet Taner Kışlalı’yı da profesör oldu. 1991 yılında Anlamak ve Türkiye’nin Bugü gazetemizde Haftaya Bakış başlı nü” başlıklı panele Atatürkçü ğıyla köşe yazıları yazmaya baş Düşünce Derneği Genel Başkan ladı. l ANKARA / Cumhuriyet Altemur Kılıç yaşamını yitirdi Yeniçağ gazetesi yazarı Altemur Kılıç (92), Antalya’nın Alanya ilçesinde tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Altemur Kılıç, Atatürk’ün yaveri Kılıç Ali’nin oğluydu. Uzun yıllar çeşit li gazetelerde muhabirlik, yazarlık, yazıişleri müdürlüğü ve genel müdürlük yapan Kılıç, Birleşmiş Milletler nezdindeki Türkiye Daimi Temsilciliği’nde ortaelçi olarak görev yapmıştı. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear